Sei sulla pagina 1di 225

ADNAN ZYALINER

PANAYIR

SUR

TOPLU YKLER I
Doa Basn Yayn
Datm Ticaret Limited irketi
Tarlaba Bulvan

Kamer Hatun Mah.

Alhatun Sk. No: 27

Beyolu / lstanbul

Tel: 0212 3610907 (pbx)

Faks: 0212 3610904

web: www.evrenselbasim.com

e.posta: bilgi@evrenselbasim.com

Evrensel Basm Yayn-154

Panayr

Sur

Adnan zyalner

Tasanm

Sava eki

Birinci Basm

Mart 2001

ISBN 975-6865-59-8

Bask

an Ofset
PANAYIR

SuR
NDEKLER

ekirdei Dnya ykler Aydn ubuku ............. 9

PANAYIR
Tkenmeyen Panayr ............................................ 19
Panayr .................................................................. 27
ri Elmalar ............................................................ 39
plak Bir Ampuln Altnda Olup Bitenler .......... .49
Alt Ucu ................................................................. 61
Hareket Zili ........................................................... 69
Ta ........................................................................ 77
Uultu ................................................................. 109
Beton Krlklar .................................................... 131
Cam Bardaklar ..................................................... 137

SUR
Adam Konuacak ....... .......................................... 149
Tanr Katnda ............................................... : .....153
lnilti . . .................................... .............................. 157
Uurum in Bir ndeyi .................................... 159
Hep O Ayn Gn ........... ..................................... 163
Balkon lleri . . ..... . ......................... ................... 165
Avuntu ................................................................ 167
Dknt Pazar ................................................... 169
Ne de Bir Mart Uuyordu Gkte ....................... 171
Cinayeder Saray .......................................... . . ...... 175
teden Beri Bu Byledir ........ ............................. 177
Olsa Olsa Bir Olaydr . ........................................ 179
ki Kap Arasnda ................................................ 181
Yangn .................... ............................................. 185
Gne Batarken .................................................... 193
ark ..................................................................... 199
Sur .. .................................................. ................... 205
EKRD E G DNYA YKLER

A y dn ubuku

Kendi etkisinin bilincinde olmayan insan iin, dnya bir


nesneler ve eyalar karmaasdr. Anlalmaz, boucu, insann
hep stne stne gelen, ezen bir yn.
Her biri nereden doduu, nasl olup da bizim hayatmza
girdii, sonra neden bizi etkiledii belli olmayan, devinimlerin
de de, durduklar yerde de, hi umulmadk bir anda, istemedi
imiz bir yerde, beklemediimiz biimde yolumuzu kesen, es
ki bir zamandan kalm ya da daha dn yokken bugn burnu
muzun dibinde bitivermi, yapmak istediimizi deitiren,
yaptmz bozan, kendi bildiini okuyan, denetleyemedii
miz ve ynlendiremediimiz bir sr ey... Diki makinesi, i
portac tezgah, seyyar satc arabas, cenaze arabas, bozuk
para, kei, horoz, musalla ta, Amerikan ikleti, cip, otomo
bil, belediye otobs, simit, vapur, kaldrmda bir tkrk,
kedi, kpek, dolmu... eyalar ve nesneler ...
Onlarn ilikileri... Alnp satlmalar, retilip tketilmeleri,
IO j EKIRDEC::I 00NYA YKLER

yaplp yok edilmeleri, uray buray sslemeleri, kirletmeleri,


birbirlerini eskitmeleri, yok etmeleri, dn unun mal iken, bu
gn tekinin olmalar, dolap durmalar ...
Onlarn bulunduklar yerler ... Kentte bir meydan, bir ma
halle, mahallede bir ara sokak, sokakta evler, evlerde odalar,
ay bahesi, park, kpr, tavuku dkkanlar, orbaclar, mu
hallebiciler, ar, cami avlusu, hastane, fabrika, tarla, kop
ralt, meyhane, orman...
Ve buralarda, onlarla birlikte hareket eden, onlar yapan
ve anlamlandrmaya alan insanlar, kyller, gmenler, i
iler, seyyar satclar, kapclar, amarclar, turucular, balk
lar, onlarn dier insanlarla ve kendileriyle ilikileri... Kavga
lar, ayrlklar, sevdalar, bir inein, bir ekmein, bir eyann
peinde kouturup durmalar, birbirlerini ezmeleri, birbirleri
ni kovalamalar, gitmeleri, gelmeleri, askerlik yapmalar, i
aramalar, lme alamalar, dnde oynamalar, ocuk do
urmalar, ldrmeleri, lmeleri...
Nesneler, mekan ve insan, birden hareket ettiklerinde,
ilikiye girdiklerinde ya da giremediklerinde "olay" meydana
gelir.
Ve dnya bunlardan ibarettir.
Dmzdaki varl hayatmza sokan, onu anlamlandran
ya da iyice anlamsz klan, bize ait ya da bize kar yapan, do
layl ya da dolaysz olarak onunla ilikilerimizdir. Ama Trk
e'de, "ne ise ne" gibi umursamaz bir turumdan, souk ilgisiz
likten, ilikisizlikten domu gibi duran bir szcktr nesne!
Varoluun duraklarn, srelerini, bantlarn, etkilemeleri
ni ayrt etmeyen, bunlar hakknda duygular, alglar kapal,
EKIRDECI DONYA YKOLER 1 I

etkisiz ve olan bitenin dnda kalmay semi olmay dile geti


rir gibidir. Olay, biraz korkutucu, kanlmas gereken bir du
rum gibi yerlemitir dilimize. "Aman bir olay kmasn da!"
tedirginlii de, her ilikiye, her duruma, her varla "olay" de
me sradanlatrmas da, yine bo verme ve uzak durma sei
midir.
Oysa olay, dnyay anlamann tek anahtardr. nsan-nes
ne-mekan ilikilerinin dm noktasdr olay. Hem, bu
enin ilikilerinin en younlam btnldr, hem de her
birinin tek tek ya da birlikte anlalabilme olanadr. Olay
dm zlnce, bileenlerin her biri zlm olur. !ster
kimyager olun, ister gkbilimci, ister ykc, ilgilendiiniz
varl nlamann yolu, onun iinde yer ald olay btnl
n zmekten geer. nsann da eylemini, etkisini, giderek var
ln anlamak iin, onun bir olay iinde ald yerin, olay iin
de ilikiye girdii nesneler zerindeki etkisinin ve etkilenmesi
nin anlalmas gerekir.
Olay yoksa, nesne-nesne, insan-insan, nesne-insan ilikisi
de yoktur.

Adnan zyalner'in ykleri, hemen hemen tmyle bir


olay zerine kurulmutur. Ama zyalner hibir yksnde
olay anlatmakla kalmaz; nk olay, sadece bir kabuktur.
Olup biteni, insanlar ve eyalar, ilikileri ve deiimi toparla
yan, ereveleyen, onlarn birlikte olularnn aklamasn ie
ren bir biimdir. Her olay, daha derindeki bir gerei aa
karmak iin kendisinden hareket edilecek bir balang nokta
sdr. Oradan ze gidilir.
I2 1 EKlRDECl ONYA YKLER

zyalner'in bulduu zde ise, ounlukla bir yabancla


mann alm vardr.
ilikisiz olduumuz bir nesnenin bizi etkilemesi, beklenme
dik bir durumun ortaya kmas, bir nesnenin asl yapl ama
cndan baka bir yerde kullanlmasnn tuhaf sonular, bizim
yarattmz bir nesnenin, bizim tarafmzdan belirlenmemi
bir etkiyle karmza dikilmesi, tek kelimeyle yabanclama,
Adnan zyalner'in yklerinin temel esidir.
Yabanclamay anlamann ve anlatmann yntemi ise,
onun zerinde ykseldii elimeyi bulup sergilemektir. Byle
ce, biim, ierik ve z, birbiri iinde hayat bulan, farkl hare
ket biimleri kazanarak birbirini etkili klan deiken kurucu
eler olarak deer kazanrlar.
Uyumsuzluk, kartlk, eliki, Adnan zyalner ykc
lnde, toplumsal ya da bireysel gerekliin kanlmaz e
leridir. Olaya hareket ve gerilim kazandran, bir elime ekse
nindeki gelimedir. Sonunda elime zlr ya da ak kalr:
ama her durumda, gereklik yazarn amacna uygun biimde
apak bilinir hale gelir.

Olay anlatmak, ykclerin, sanatlarn tekelinde deil


dir. Dedikoducular, gazeteciler, reklamclar da bir olay anla
tabilirler. Toplumbilimciler, tarihiler de kimi zaman sanat
larn, ykclerin kulland aralarla olay anlatmay seebi
lirler. Adnan zyalner ykclnn ayrt edici iki zellii
vardr.
Birincisi; zyalner, sonradan anlataca bir olay izle
mekle yetinen bir tank deildir. rnein, bir kenti, lstanbul'u
EKIR D EC::I DONYA YK0LER 1 13

anlatt iki ayr yksnde (Sur ve Yama), farkl iki yntem


kullanr. "Sur", lstanbul'u, kendi deyimiyle "betimleyici " bir
grle anlatrken, "Yama", toplumsal tabakalar arasndaki
elikileri ne kararak anlatr. Bylece grnn farkl yz
lerini, deien aralarla tanmlamaya giriir. Bu zmlemeci
tutum, ayn zamanda incelenen, anlatlan sorunlarn kayna
n bulmaya ynelik bilimsel bir "tan koyma " abasn da yan
str.
kinci zellik, tam da bu noktada kendisini gsterir: Tank
lk, bir bakma "yargy bakasna brakma "dr. Oysa, zyal
ner bu kayna gsterirken snf atmalarna iaret etmekle
ayn zamanda taraf da tutar, yargy da verir. Tuttuu taraf,
btn yklerinde dorudan deilse bile dolayl olarak srek
li kendilerinden sz ettii emekilerin tarafdr.
Yneten-ynetilen, emek-sermaye, ezen-ezilen, kle-efendi,
nesne-insan elikilerini inceler ve anlatrken, inceledii nesne
yi kendisine bulatrmamaya zen gsteren bir biyoloun e
kingenliinden ok uzaktr. yksn anlatt nesne ile he
saplar, onu tanmakla yetinmez, eletirir, dvr.
zyalner'in bu zellii, ykcln baka olanaklarla
zenginletirmeye, yk araclyla aratrd ve anlatt ger
ei, baka aralarla da sergilemeye yneltmi.tir. Gazetecilik,
onun ykclnn uzand ulardan biri olmutur.
1980'de ada Gazeteciler Dernei'nin Yln Baarl Gazete
cisi diil'n "amlca " adl rportaj yksyle almtr.
elikili grnse de, onun "nesnellik " anlay, znel "yan
tutma "yla rtr. Bunun sayesinde en umutsuz, en karamsar
olaylar tayan yklerde bile, emekilerin geleceine dair ay-
14 1 EKIRDECI DONYA YKOLER

dnlk, iyimser bir atmosfer sezilir. Bu umut, .ok somut bir


karlk bulmutur. Gnmzde Adnan zyalner, binlerce
ii ve emeki tarafndan izlenen bir yazardr. Son yk-rpor
taj kitab Ayak izleri, smet Ispalarl adl bir ii okuru tara
fndan yle deerlendirilmitir: " ... hem bizim gibi insanlarn
yaamlarnda ne gibi mcadeleler vermek zorunda kaldklar
n anlatmas hem de okuma alkanl kazandrmas asndan
byk nem tayor. Bunun yannda bu gibi eserleri okumak,
biz emekileri, gazetemize yaz yazabilecek bir aamaya kadar
gelitiriyor... gcnz ykseltip snf fkenizi bileyen bu kita
b bitirip de kapan kapadnzda 'Ben dolamasam da o
corafyada benim de ayak izlerim var' diye dnmeden ede
miyorsunuz. Teekkrler zyalner. "

Varlklarn hareketinden ve ilikilerinden olaylar doar.


Olay bir sonutur, ama ayn zamanda, yntemsel olarak var
ln zne giden yolun, tarihsel olarak da baka ilikilerin, t
myle deimi bir dnyann balangcdr. Sonucu bir balan
g noktas olarak grebilmek iin, sreklilii, iten douu,
insanlar zerindeki etkisinin yol aaca yeni gelimeleri gre
bilmek gerekir. Bunun iin de, bilimsel bir dnya gr ile
donanm olmak, kitlelerin gcne ve harekete geirilebilece
ine inanmak gerekiyor. Adnan zyalner, bu zelliklerinin
karln, yannda olduu snftan alm bir ykcdr.
PANAYIR

(yedi yk, iki sonu)

Birinci Basm:
a Dergisi Yaynlar, 1960, lstanbul.

ikinci Basn:
Yazko, 1983, lstanbul.

nc Basn:

(Sur ile birlikte), Yap Kredi Yaynlar, Ocak 1996, lstanbul.


Demek buraya yaanacak yer diye geliyorlar;
buras lnecek yer desem daha doru...

R.M. Rilke
T KEN MEYEN PA N A Y I R

tk kitabm a Dergisi yaynlar arasnda kt. Cep kitab


boyutunda 1 00 sayfalk kk bir kitapt. stnde Ferit
ngren'in helezonlar iinde dnen arklar arasnda pana
yr adrlarn gsteren ince izgili bir deseni vardr. Kapak,
ilk bakta insana karmakark gelerek ban dndrebilir.
Bu da kitaptaki yklerin havasna uygundur.
Kitabn sonunda a Dergisi yaynlarnn bir listesi bulu
nuyor. O listede lk Tamer, Samuel Beckett, Onat Kutlar,
Teo (Teoman Aktrel), Erdal z, Yusuf Atlgan, Adnan
zyalner ve Hseyin Cntrk'n kitaplar grlr.
Panayr, a Dergisi yaynlarnn sondan bir nceki kitab
dr. Cntrk'n kitabndan sonra yaynlara son verildi. a
Dergisi de yaynn kesti.
a Dergisi yaynlarnn ve derginin o zamanki mektup ve
havale adresi ise yleydi: zer zler, P.K. 3 Aksaray-s
tanbul. zer zler, air Kemal zer'in gerek adyd. Ak-
2.0 1 PANAYIR

saray adresi de onun evnn bulunduu yerin adresiydi.


nk a Dergisi evresinde toplanan o gnlerin gen yazar
lar olan bizler, dergi ve kitaplarn hem yazarlar hem ya
yncsydk. Dergi iin ayda lO'ar lira denti dyor, kitap
lar iin de kitab kacak her yazar, 1 00-200 lira veriyordu.
Kitaplarn geri kalan giderlerini nceki kitaplarn sat geli
ri salyordu. Bir tr yayn ortaklyd bu. Bylece ilk ya
zarlar kooperatifini a'clar kurmu oluyordu.
O zamanlar, Cumhuriyet gazetesinde dzeltmendim.
Aylm 400 lirayd. dentilerimi aksatmadan deyebili
yordum. teki arkadalarmn da ou benim gibi ren
ciydi. /dentilerini harlklarndan ya da altklar iler
den aldklar kk aylklardan salyorlard.
Panayr, ilk yk kitabm olmasna karlk, ilk ykleri
min topland bir kitap deildir. tk yklerim, "Kenar Ma
halleden Notlar" bal altnda dergilerde kald. Bunlar Or
han Kemal gerekilii ve Sait Faik duyarl karm yk
lerdi. Ardndan dz anlatm, bir anlamda fotoraf gereki
liini reddeden, gereklii yeni anlatm biimlerinde arayan,
yer yer gerekstc grntlerin yer ald yklerim geldi.
Bu ykler de dergilerde kalan ykler arasndadr.
Panayr'daki ykleri gereki bir grle yeni anlatm
olanaklarndan yararlanarak yazdm. 1 956-1959 arasnda
yazdm yedi ykden olutu Panayr. Bu yedi yk de
lm ve lme kar koyma konusunu iliyordu. Tematik
bir btnlk amalamtm. Kitapta yer alan "Sonu" st
balkl iki ykde toplumsal elikilerin kapitalist bir d
zende ortaya koyaca kargaay vermeye altm. Bu kar
gaann toplum bireylerine yansy kitaptaki yedi yk
nn konusunu belirledi. lmle biten bunalml gnler.
TKE NMEYEN PANAY I R 1 2I

Kitaba adn veren " Panayr" yks, amz, amz


da insann iinde bulunduu kmazlar betimler. Bir pana
yr, panayrdaki insanlar anlatan yk, gerekte yaad
mz dnyay anlatmaktadr. Btn umutlar, umutsuzlukla
ryla. Bundan da gemiten gnmze insann yaam ser-.
veni ortaya kar.
yklerimdeki uzun cmleleri, armlarla gemi,
imdiki ve gelecek zaman i ie anlatmaya almam, kii
lerimi derinlemesine ve dnsel bir planda ortaya koymak
isteyiimi o zamanlarn moda akm kinci Yeni'nin yk
deki uzants sayanlar oldu. Bu yanlt. nk kinci Yeni
daha ok cmle ve kelime deformasyonlarna dayanyordu.
Rastlantsalla bal bir tr anlamszl savunuyordu. y
kde bunlarn hibiri geerli olamazdL Sanrm bu yanl,
gerei aktarmann, hatta toplumculuu savunmann yalnz
dz anlatmla, tek yoldan olabileceini sananlarn yanlg
syd. Bunu byle sanmak ayn zamanda sanat ksrlatr
mak demekti. Kalplkt. Sanatnn yaratma zgrln
yasalarn kstlamas yetmezmi gibi bir de sanatsal kstla
maya gidiliyordu. Oysa ki sanat her eyiyle zgr olmal,
dar kalplarn dna kabilmeliydi. O zgr olduka top
lumsal zgrlklerin savunulmas da kolaylard.
Sanatsa] zgrlkler iin kalp sanat grlerine kar
karak kiiliklerimizi gelitirmeye alrken toplumsal z
grlkler konusunda da yerleik dzenle savam iindey
dik. 1959-1960'n en bunalml gnlerinde kt Panayr.
Bask tarihi: Mart 1960.

Kitabn yeni kt gnler, nisan balar olmalyd. niver


site'de her gn toplantlar yaplyor, direni hazrlklar srp
gidiyordu. Kantinlerde, koridorlarda tam bir kaynama var-
22 j PANAYIR

d. Toplandmz kahvelerde tartmalar bitmek bilmiyordu.


te o gnlerde, nisann sonuna doruydu, niversite'de
sabahleyin bir toplant yaplacan duyurdular. Bahede,
Genlik heykelinin nnde toplanlacakt.
O zamanlar Rami'de oturuyordum. Gzel bir nisan sa
bahyd. Sevinle uyandm mutlu bir sabah diye hatrlyo
rum. evredeki aalar iek amt. llkyazla birlikte doa
yeniden canlanmt. Srp giden k karanln unuttura
cak bir gnd. O gn, lk Tamer'le a Dergisi'nin Aydn
lar Han'daki odasnda bulumay da kararlatrmtk. Be
nim kitabn paketlerini yapp postaya verecek, datmn
yapacaktk. Mutlu olmamn bir nedeni de buydu ite. Artk
kitabm herkes grecek, herkes okuyacakt.
nce niversite'deki toplantya katlr, oradan da Caa
lolu'na Aydnlar Han'a giderim diye dndm.
Dndm gibi saat 9 sularnda niversite bahesine
gittim. Hava gene gzeldi. Bahede heyecanl bir topluluk
vard. Ama umduum kadar kalabalk yoktu. Heykelin
evresini renciler doldurmutu. Aralarna ben de katl
dm. niversite iinde bir protesto toplantsyd bu. Hk
metin istifas isteniyordu.
Birden nasl olduysa niversite'nin ana kapsndan son
sratle bir polis jipi dald baheye. Gneli bahe birdenbi
re karard sanki. Yol boyu renk renk am ieklerle yei
le kesmi aalar karaya boyand bir anda. Her ey siyah
beyazd imdi. Ya da ben yle gryordum. Jip heykelin
nnde homurtuyla bir yay izip durdu. iinden resmi gi
yimli iki polis efi atlad. ef olduklar apoletlerinden bel
liydi. Biri, belindeki tabancasn ekti. "Daln ulan'', gibi
sinden bir eyler sylemi olabilir. Belki de dpedz kfret-
T KENMEYEN PA NAY I R 1 23

mitir. Ben yalnz yzn gryordum. Sinirden ka gz


oynayp duruyordu. Yerimizden kprdamadan olanlara
akn akn bakyorduk. O dnemde polisin niversiteye
girmesi yasakt. niversiteler zerkti. Dekann izni olma
dan polis niversiteye admn atamazd. Ama olan olmu
tu ite. kinci polis efi karmzda, stmze atlamaya ha
zr bir durumda gerilmi bir yay gibi bekliyordu. Tabanca
sn eken, dalmadmz grnce silahn stmze do
rulttu. Kovboyculuk oyunundaymz gibi yar srtk bir yz
le st ste ateledi tabancay. Durumu tam kavrayamad
mzdan hibirimiz yerimizden kprdayamyorduk. Donup
kalmtk. O srada, yan bamdan biri, kolunu tutarak:
- Ah, yandm! diye bard.
Bu bar stne hepimiz birer yana il yavrusu gibi da
larak katk. Ben merkez binann ke duvarn kendi
me siper aldm. Gene de hibirimiz heykelin evresinden
uzaklamak istemiyorduk. O srada jip geriye dor. hare
ket etti. Dalanlardan aalarn arasna doru giden birini
jipin iindeki polis efi kolundan yakalad gibi asfalt yol
da srklemeye balad. tekiyse srekli gaza basyordu.
Kovalamaca balamt. Biz, talarla kar koyabiliyorduk.
Onlar, tabancalarn ekerek ardmza dtler. Bu arada
atl polisler de gelmiti. Hepimiz bir yana kayorduk. Po
lis, yakaladklarn zararsz hale getirip gtryordu. Ben
atl polislerin kovaladklar arasndaydm. Bir tkezlersem
dev gibi kadanalarn altnda kalmam iten bile deildi. Ken
dimi Sleymaniye'ye kan yan kapya zor attm. Kap ka
palyd. Parmaklklar ap metrelik duvardan atladm.
Oradan koarak Bakrclar ynne katm. Bakrclar'dan
kvrlp Kapalar'ya girerek kalabaln arasna daldm.
Kalabalkta hala kouyordum. Nuruosmaniye kapsndan
24 1 PANAYIR

knca kurtulduumu anladm. Ortalkta polis falan g


rnmyordu. insanlar az nce olup bitenlerden habersizdi.
Nuruosmaniye camisinin iinden geerek Aydnlar
Han'a gittim. lk oradayd. Beni bekliyordu. Nerde kald
m sordu. Heyecanla olan biteni anlattm. lk, souk
kanllkla:
- Ucuz kurtulmusun, diyerek beni yattrd.
Sonra her ey yolundaym gibi paketleri yapmaya bala
dk. Panayr ve teki kitaplarmz beer onar paketledik.
Uzunca bir sre bunu yaptk. Posta makbuzlarn hazrladk.
Paketleri klstr terazimizde tartarak pullarn yaptrdk.
Bu ura arasnda lk de ben de olanlar unutup gitmitik.
Her zamanki gibi paketleri st ste sralayp kaln bir iple
baladk. lki elimizde iki uzun ve ar paketlerle her gnk gi
bi sokaa ktk. Han, stanbul Kz Lisesi'nin arkasndayd.
Byk aalar, gnn her saatinde soka glgelendirirdi. Bu
gn de yledir. stelik ortalk her gnknden daha sessizdi.
Oradan Caalolu alanna kvrldk. Alan gnlk gnelik ve
tenhayd. M.T.T.B.'nin nne geldik. Bina botu. Hibir
renci grnrde yoktu. Nedense tuhafma gitti bu. lk'ye bir
q sylemeden yrdm. Paketler iyice arlamaya balam
t. pler, ellerimizi kesiyordu. Dal Iran Konsolosluu'nun k
esine gelmeden vilayetin nnden tanklarn stmze doru
geldiini grdk. Askerler evreyi kuatmt. Sirkeci'ye in
mek, postaneye gitmek olanakszd artk. Paketler elimizde ge
risin geri handaki odaya dndk. Paketleri brakp arnn
iinden doru Beyazt'a ktk. Acaba neler oluyordu?
Beyazt'ta ortalk oktan birbirine girmiti. imdi asker
ler her yeri sarmt. O zaman her eyi anladm. Ben niver
site' den ayrldktan sonra olaylar byyerek sokaa tm,
renciyle polis atmt. lenler, yaralananlar olmutu.
TOKENMEYEN PANAYIR 1 25

Kimlerdi acaba? Bizim arkadalardan var myd? Herkes


olanlar heyecanl heyecanl birbirine anlatyordu imdi.
Marmara Sinemas nnde kan gvdeyi gtrmt.
Gnlerden 28 Nisan 1 960't. Gne, olan bitenin utan
c iinde bir bulutun arkasna sinmiti. Bir alaca karanlk,
bir hzn sarmt her yeri. Yerlerde kan izleri vard. Para
lanan, ezilen ta, tula paralar, bo kovanlar gze arp
yordu. imdi bombo kalm alanda katlar oradan oraya
srkleniyordu.
Ertesi gnler yrylerle geecekti. Polisle oynanan k
e kapmacalar. Tutuklanmalar. Askeri cemseler. Tanklar ...
Tam bir ay, 27 Mays sabahna kadar srd olaylar.
Hibirimiz bu sre iinde ne dergiye urayabildik ne de
kitaplar postalayabildik. Panayr'n datim 27 Mays'tan
sonra yaplabildi. 27 Mays'la zgrlk gelmi, zgrlk
savam sona ermiti bizim iin. Daha dorusu yle san
mtk. Onun iin a Dergisi, 27 Mays'n ertesinde " zgr
lk Says"n karp yaymna ara verdi. Bu say 20.000 ba
slp 27 Mays enliklerinde bedava datld. Bundan ksa
bir sre sonra da kitap yayncln braktk. Elde kalan ki
taplar arkadalar arasnda 50'erlik, lOO'erlik paketler ha
linde bltk. Herkes ee dosta kitaplar datacakt. Pa
nayr da bylece elden d:;lm oldu.
Bugn sahaflarda ya da sokak sergilerinde eski kitap satan
larda elden dalan Panayr' bulabilirsiniz. Bu yzden o gn
lerde 2000 baslan Panayr bugn hala tkenmedi. Ben de tek
tk rastladka 2,5 liralk kitab bilmem ka bin katna 100-
150 bin liraya sokak satclarndan satn alyorum. Hibiri, bu
eski kitabn yazarnn ben olduumu dnmyor bile.
Panayrn srdn yalnz ben biliyorum.
PA N A YIR

EGRELTiLERi ISLAK GSTEREN KAN'DIR

Ama bitmemi bir arkdr bu


Yzyllardr kaldrmlarnda sokaklarn
bitmeyecek
yarm sylenecek
tel/im kenar mahallelerde
arkmz yarm
yfrm arklarda tel/im
slak erelti otlar
slak erelti otlar stne melmi
birimiz
-Vah!-
herhnngi birimiz
herhangi birimiz BEN
herhangi birimiz SEN
herhangi birimiz O
herhangi birimiz lerhagi bir KARPUZCU...
28 1 PANAYI R

ar alannn srtn yokua vermi bir kesi vardr.


Orasnda burasnda, yoksul kundura onarclarnn kulbe
cikleri bulunduu iin, iri, bir de ar ar ryen ksele
artklar kokar. Tka basa doldurmulard orasn. Kusturu
cu bir karklk iindeydiler. (Ama gene de ehir halkna
zevk letirmekte stlerine yoktur.)
Sarkk memeli, ekik gzl deniz kzlarnn; ilerinden
uzun kulakl korkak tavanlarn frlad silindir apkala
rn; boynuzlu, ate ortasnda krmz yzleri srtan eytan
larn; yar bellerinden aasn ylanlara yedirmi "zavall
peri kzlar "nn; "Hindistan saraylarnda mihracelerin inci
lere, elmaslara gark ettii" szk gzl, lop etli " byk
rakkaseler" in yalboya resimleri, her adrn gze batan
yerlerinde sallanp durur. Btn panayr adrlarnn resim
leri, gnete uzun zaman kalnca atlar. Yamurlar yiyin
ce de, boyalar yol yol aa (topraa) akar. ocuklar, bu
yzden adrlara yaklanca, yere melip bir alama tuttu
rurlar.
Ne kadar urasanz, yumruklarn gzlerinden eke
mezsiniz. O zaman gsterisini yeni bitirmi cambazlar; a
dr bir saatlik ara vermi olan, kaln cam ardndan kma,
kabuklar soyuk bir deniz kz; yar plak bir oyuncu kz;
yars yitik bir palyao; alayan ocuun bana rler
di. Alamasn kesmez, yumruklarn gzlerinden ekmezse,
tpk adrlarn resimleri gibi, bu ok ok amcalarn da yz
lerinin atr atr atlayacan, boyalarnn yol yol topraa
akacan anlatmaya alrlar; kn amcalarn ev ka
dar sevdiinden emin olduklarn, bu yzden, onlara bir k
tlk gelmesini, her halde, istemeyeceini trl oyunla sy
lerlerdi. ocuk evresini biraz daha somurtuk somurtuk
PANAYIR 1 29

szdkten sonra, glerdi. Palyao o zaman teki yarsn,


adrnn kaps dibinde braktn birdenbire .hatrlar; al
mak iin koup gidince, cc km cgara kutularndan
ezilmi izmaritlerden, renkli giri biletlerinden bir de fndk
fstk kabuklarndan baka bir ey bulamazd. Gene de
inanmaz, btn o cgara kutularn, izmaritleri, fndk fstk
kabuklarn teker teker ap arard. Her seferinde bir yarm
saatini bu, bou bouna uralyormu gibi grnen, ie
veriyordu. Bir gn -uzak, ya da yakn. Ama bir gn. Yz
de yz bir gn- ezilmi bir izmaritin, ya da inenmi bir c
gara kutusunun iinden teki yars, hngr hngr alaya
rak ortaya kacakt. Bunlar aklndan her geiriinde boya
larn bir glme alr ve gznde bakr br mangal belirir,
harl atein scakl yarm yzn boncuk boncuk terletir
di. O zaman "yzde yz, yzde yz bulacam onu" diye
sylenirdi. Deniz kz cgara isterdi.
alan adrlar, mteri armak iin, kap nlerinde,
avlayc numaralarn gsteriyorlard. Tek koldan gelen e
hir halk, adrlarn arasnda bir anda yitiveriyordu. Kuru
ni adrlar (panayr adrlar;) gzleri dnm; az kpk
iindeki, ok mideli biimsiz bir canavar andryordu.
Ama o bakayd. Yeil brandadan atlm olann sy
lemek istiyorum. Ona panayr adr demek iin, gerekten,
krk tank gerekti.
,
Otsu bir yeillii vard. Erelti yeiline
yatan. tekilerinde olduu gibi, gze batan yerleriyle kap-
snda pohpohlayc, bire bin katan resimler sallanmyordu.
Ve yeil adrn adamlar ... Yeil adrn adam demem ge
rekirdi aslnda. O da rtkan. Bedevi klklyd. Elinde,
hep o artk paslanmaya balam olan kl bulunuyordu.
Yz boya iinde oluyordu hep. Her gsteriden sonra zen-
30 1 PANAYIR

le tazelediini gryorduk. Krk bir aynas vard. Ama do


nuk. Karanlka. Boyasz yzleri gstermiyordu. (Panayr
sresince, belki yz kere, her birimiz ayr ayr denedik. Hi
birinde, bana msn demedi ayna.) Bedevi klkl adam, boya
sna o kadar dkn olduu halde, tekiler ibi, ocuklar a
laducla yanlarna girmiyordu. yknmekten baka nedir
ki kuruni adrlarda alanlarn yaptklar, diye dnyor
du. Biri bu ranri belasnn -yzlerinin atlayp, boyalarnn
topraa akmasnn- ocuklarn alamasndan ileri geldiini
sanm, ocuklarn ayaklarna kapanmt. Kck ayakka
blarn tozlarna yzn srmt. tekiler de -pis soytar
lar bata olmak zere- git git kutsallatrlan, bu gereksiz ta
pnmaya yknmlerdi. Glyordu. Her seferinde glyor
du. Sonra "maymunlar gibi, tpk maymunlar gibi" diye m
rldanyordu. "O maymunlarnki gibi deil" deyip irenerek
tkryordu. "Benim adrm yeil brandadan" diyordu k
vanla. " Erelti otlarnn yeilinden. Ot Ot." Bu yzden pa
nayr adr demeye dilimiz varmyordu ite.
Borulu bir gramofonlar vard. Kap olarak kullandkla
r yrtn nnde, kel bir masann stnde duruyordu. Ya
nndaki sandalyede, bir yn plak bekliyordu. Gn boyu,
gramofona bu plaklardan koyup alarlard. (Ah, bu pireyi
deve yapan "lar" ekleri. Deli oluyordum. Ama gene de, ye
il adrn nnde dikilip PANAYIR hikayesinin bu bl
mn, kafamn iinde her evirip eviriimde, " lar"l cmle
lere yapyordum. " Lar"lar, tekini aa vurmaa al
yorlard. adrn iindekini. Onu dnmeye balyordum
o zaman. Herkes onu dnyordu. Apak gryordum.
Krm alnlar. Elmack kemiklerinin gerdii sar, ltl
deriler. Dikensi, pis, yal sakallar. Dipleri yeil yeil yosun
PANAYIR 1 31

tutmu diler. Sivri, yayvan eneler. Boyuna alp kapanan


iri kll burun delikleri. Burun deliklerinin titreyen iri ve ka
ra kllar. Ve gzler. llle gzler. Susuyorduk.) Plan dn
mesi bitince gsteri balard. Kendine bedevi ss vermi
olan yeil adrn eli kll adam, byle sylyordu.
Aslnda plan dnmesi bitince gsteri balamyordu.
Yeil adrn adam, sze balyordu. Tabii bu srada, m
ziin etkisine kaplp gelmi bir yn insan, adrn nn
doldurmu oluyordu.
Bu, adrlar sklnceye dek byle gitti.
Yar belinden aasn ylanlara yedirmi peri kzn
gsteren adrn torba memeli, dev anas, kadn patronu,
kalaysz bakr tenceredeki suyla adrn nn sulad.
Eli kll, bedevi klkl adam, ounlukta dnmesi bit
mi olan pla gramofondan alr; bir sre ilk gryormu
gibi, evirir evirir, sonra plak ynnn en altna koyard. O
plaa bir daha, ancak gn sonunda ya da ertesi sabah sra
gelirdi.
"Mihracelerin incilere, elmaslara gark ettii, byk rak
kase"lerden birinin yz, oyunun ortasnda atr. atr at
lad. Boyalar -kanla kark- yol yol topraa akt.
"Tanr cezasn versin" diye sylendi, kzn tra gelmi,
yz etleri sarkk patronu, "Tanr cezasn versin! Yzde yz
bir pikurusu alyordur gene." Kz, yzn rterek adr
dan frlad. emeye kouyordu. Patronu, yar yolda evirdi.
"Kremle onarrz ekeri ," dedi.
" Yanyor! " diye sylendi kz. "Biber gibi. Biber gibi. "
Patronunun kolunda, adrna dnerken "orospunun kar
d ! " diye bir kfr sa vurdu.
,
Gsterisini bitirmi iki cambaz, yars yitik bir palyao,
32 1 PANAY I R

yumruklar gzlerinde, melmi alayan ocuun evresi


ni almlar; yalvaryorlard.
Bedevi klkl adam, midesine dek indirdii klc, dik
katle kard. adrn nnde toplanm olan halka, gerek
kl olup olmadn gstermek iin, teker teker yoklattr
d. Sonra gramofonun durduu m<sann tahtasna saplad.
adryla iliiini kesmi aylak bir cambaz, ayaklarnda
prl prl parlayan sar izmeleriyle, bedevi klklnn syle
yeceklerini dinlemek iin, kalabala sokulur; konuma bo
yunca, ahbaplk edecek birini arard.
Biraz nce yz atlayan oyuncu kz, srtna ak sak
bir basma entari geirmi, yznn oyuklarn iyice kremle
doldurmu olarak, aylak cambazn yanna sokuldu.
" Oooo, ne var ne yok Necla" dedi cambaz, "almyor
musun? "
" Orospunun kard" diye sylendi kz, "piin biri!"
"Yazk" dedi cambaz. (Midem buland.) "Ama zlme
geer. Ne yapalm (ocuu abuk susturamamlar. Doya
doya alam.) Aln yazmz! "
Kzn gzlerini ate sr.rd birdenbire. Salaa her akam
yzlerce insan, yemeklerini yarm yamalak yiyip, koard.
Tam ay, diye dnd, ayn piyes. Sa/ata her akam.
Yldzlar. Toz. Tslayan lksler. Lkslerin tesi. Karan
lk. Kprdayan, slk alan, kabak ekirdei yiyen karanlk.
Ve iki tane yz: Alt yz. Gz. Alt yz gz. Karanlk al
"Ne piyesti o piyes, " de
t yz yerinden yanard. Alt yz.
di. "ahinin kumpanyasnda oynamtk hani. Sen benim
sevgilimdin hani."
" Gene olurum," diyecekti cambaz. Ama ahin'in kum
panyay datt geceki ay' o testekerlek, o kan krmz y-
PANAYIR 1 33

z ile aalarn dallarna tutuna tutuna, imi hasta bulut


larn soluduu ge kmaya alan ay' grd, omuzu di
binde, sustu. Kz, aptallk, diye dnyordu. Alt yz gz
m. Biri yok. Be yz doksan dokuz. Vard. Yzde yz
vard. Aptallk ite. Olmadan olur mu hi. Koskoca sala
bu. Aptallk ite.
"Ben o gnlere ellerimi oktan ykadm," dedi.
"Haklsn! " diye sylendi cambaz.
lm stvanesinden, ifte motorsikletin grltleri ge
liyordu. Peri kzn gsteren adrn patronu, biraz nce su
lad adrnn nnde, bacaklarn ap otururken mal
meydanda ingene kadnlarnn durumuyla srtt.
Bedevi klkl adam, son bir defa kalabah szer; masa
ya sapl klcn srtna iaret parma ile dokunurdu.
Masaya sapl kl sallanyordu. Bedevi klkl adam:
"Sayn baylar bayanlar" diye basmakalp bir giri yapt.
O zaman, yars yitik palyaolardan biri gelir; aylak
cambazn ensesine gl bir tokat ak ederdi.
"Vay cambaz eref! "
"Vay ! " derdi cambaz. "Benim ileli soytarm. "
ileli soytar, kahkahalarla gler; yitik olmayan yars
ile havalarda taklalar atard.
Masaya sapl kl sallanyordu. Borulu gramofonda ts
yoktu. Bedevi klkl adam;
"Evet baylar bayanlar" diye, yzyllardr o panayr se
nin, bu panayr benim diyerek arkalarndan kotuu, etek
lerine yz srd, binbir dolap evirdikten sonra umut
suzlua dp her eyi yzst brakacakken surlarla ev
rilmi panayr alanlarnn uzandaki duvar yz grme
mi, korkuluksuz alanlarda kanl uz.un savalarn srdrl-
34 1 PAN A Y I R

d o kimsesiz alanlarda kolaylkla ele geirebildii -tut


saklarnn iyi, ya da kt her eit durumlarna boyun e
mek zorunda olan, prangaya vurulu, o aresiz tutsaklar
kelimeleri, halkn gzleri nnde, acmadan, krbalaya
krbalaya (kelimeler kan iindeydi), sraya diziyordu. "Bir
yetmi boyunda, altm be kilo arlndaki bu yaratk,
bir bakyorsunuz glyor. Katlyor glmekten. Bir bak
yorsunuz alyor. Katlyor alamaktan. Bu ne hikmettir
YA HAZRET-1 KAVS -Hikmetinden sual olmaz- Gelip
grmeli baylar bayanlar. Grp iitmeli. Konuuyor baylar
bayanlar. Tatl tatl konuuyor. Bir bakyorsunuz konu
mas biber kesiliyor. Yakyor. Bir bakyorsunuz, ine olmu
batyor. Bu ne hikmettir YA HAZRET-1 KAVS. Tutup
adam ldryor. Sonra seviyor. Seviliyor. Gelip grmeli
haylar bayanlar. Boyuna bakmadan milletleri nasl birbiri
ne katyor. Bir sz dnyay nasl cehenneme eviriyor. Ge
ne bir sz ile otlar nasl yeeriyor; aalar iekleniyor. Bu
ne hikmettir YA HAZRET-1 KAVS. Koca koca demirleri
suda yzdryor; havalarda uuruyor. Bu ne kuvvettir YA
HAZRET-1 KAVS. Glyor. Katla katla glyor, baylar
bayanlar. Alyor. Katlyor a lamaktan baylar bayanlar.
Bu ne hikmettir, bu ne biim yaratktr YA HAZRET-i
KA VS. Gelip grmeli. Gelip grmeli baylar bayanlar. "
Sonra masada sapl duran klc eline alr, havada sallar
d. kez, "Bu ne biim yaratktr YA HAZRET-! KAVS!"
dedikten sonra, cmlelerinde slak erelti otlar sarkan, din
leyenlerin durmamacasna burunlarn kandran, bir yk
anlatrd.
"Dnlmez artk" dedi aylak cambaz.
"Dnemeyiz" dedi kz. Korkuyla cambazn yzne bak-
PANAYIR 1 35

t. (Neden karanla kaldk? Daha erken davranabilirdik.


Yolumuzun stndeki mezarlktan haberin yokmu gibi
bakyorsun.) Sarard.
" Aldrma" dedi cambaz. " Laf olsun diye konutum.
Dnsek ne yapabilirdik o salata. (Ey benim sar sal baki
rem. Ey benim ay yzl sevgilim. u anda, senin o gzel,
duru beyaz boynunu klcmla gvdenden ayrmam iin ne
beklediimi sanyorsun, zayf parmaklarma g m, Tanr
buyruu mu, yoksa kalbimin yumuamasn m? Hayr sev
gilim, hayr. O gzel kuu boynunu, kendiliinden, klc
mn altna uzatman bekliyorum. Haydi beni zme sar be
beim. Gel. Haydi! ) Oysa bugn. u ... "
" Ksa kes" diye bard kz. "Aydn havas olsun (sar
zeybek u dalara yaslanr)" Trknn gerisini mrldan
maya balad. Cambaz melip, mendiliyle izmelerinin to
zunu ald.
Bedevi klkl adam, adrdaki yaratn yksn, yo
kuun stndeki dzln tahta barakal sokanda, bala
tyordu.
Topran iinden gelen uultularn, bo olmadn anla
m ama. Neye yarar. Kaamam. Ayaklar yrmemi. a
klp kalm. Yarm saat, evre kapkara allak bullak olduk
tan sonra, durulmu. Hava durulunca, ilk dncesi, karpuz
lar olmu. Ie yarar cinsinden, drt tane kaldn grnce,
birdenbire, az tkrkle dolmu. Gzleri cam gibi donup
kalm. Camn ardndaki lambalarn fitillerini abuk abuk
ksmlar. Bir sre sonra, lambalarn fitilleri ar ar alm.
Gzlerinin donukluu erimi. Su iindeymi. Uzun uzun sv
m. Akamn nasl olduunu anlamam kimse. Frtnadan
nce hava bir kararm bir daha aydnlanmam. Elektrikler
36 1 PANAYll\

de yanmaynca, karanlkta kalm halk. Bu, kedeki bakkal


dan borca drt mum alp; drt karpuzun stne dikmi. Kar
nn doyurmak iin, hi deilse birini, yzde yz, satmas ge
rekmi. Gelen geenden biri mum nda, karpuzu grr de
alr diye geiriyormu. O gelmi sergiye birden. Yal kadn
iinde, bir para beyaz peynir gstermi. "Karpuzu senden"
deyip, km slak ereltilern stne. O ker kmez; bu
ba daldrm herifin yreine. Gk bile diyememi beriki.
"YA HAZRET-I KA VS, bu ne biim yaratktr! " dedi
bedevi klkl adam. "Koca koca demirleri suda yzdren,
havalarda uuran bu yarat hemen grmeli . . . Balyor,
baylar bayanlar! "
adrdaki yrta doru yryen halk: "Giri ka ku
ru ? " diye barrd. O zaman adam, bir an ne yapacan
arr, yz titrer. Belli belirsiz sverdi. Yz etlerinin titre
mesi durunca, alnnda biriken teri mendiliyle alr; umutsuz
bir biimde: "Bedava" derdi. "Bedava. " Byk bir ktle,
adrn yrt nnden, yz geri edip, boynuzlu eytanla
rn, ya da deniz kzlarnn gsterildii adrlara koard.
Uzaklanca, azlar tkrk iinde "Senin adrna
kalmadk! " diye bardlar. "Biz_im cebimizde para var ! "
Geri dnmeyi erkekliklerine yediremeyip, adrn yrt
ndan ieriye girenler; nce, stlerine mum dikilmi drt
karpuzu grdler. Sonra slak erelti otlarn. Mumlarn s
lak ereltiler zerine drd glgeler, bir uzayp bir k
salyordu. Sakal gelmi bir adam, erelti ynnn bir k
esinde, melik duruyordu. Basbaya bir adam ve basba
ya bir karpuzcuydu. Gzne kestirdii bir seyirciyi kolun
dan tutup, saf saf:
"Merhaba beyim! " dedi. "Bir karpuz almaz msnz?
PANAYIR 1 37

Btn bunlar, adrlar sklnceye dek byle gitti.


adrlarn sklmesine baland sabah, korkun bir
ey oldu. Bedevi klkl adam borulu gramofonundan, kl
cndan ve adrnn drde katlanm bezinden baka bir ey
gtrmek istemedi.
Karpuzcu mu ? Ne karpuzcusu?
u orta yerde kalan yoksul. Pis bir sokak kpeiymi gi
bi, slak ereltilerin stnde, drt para kemik karl bi
le olmayan drt karpuzcukla braktn. Bir ey anlamad
n syledi. Ama gerekten bu szlerimizden bir ey anla
madn syledi. Parmamzla iaret ettiimiz yere bak
mad. Tahta barakalarn bulunduu dzle, dzlkte d
np duran toz bulutlarna, gzlerini dikmi susuyordu. Son
ra grlmez bir iple ekiliyormu gibi, birdenbire, ama dire
niyormucasna, boynunu ileriye kararak ve sanki srtnda
ki ykn arln herkese gsterm.ek istiyormu gibi belini
bkp yokuu trmanmaya balad. Erelti otlarn, karpuz
lar -en korkuncu- karpuzcuyu, bolca savrulan kfrleri,
uultular, eki seslerini, gergin iplerin kazklardan zl
n konilerin, dikdrtgen prizmalarnn, eskimo evlerinin
kn, para kasalarnn adr patronlarnn oturaca
yerlere zenle yerletirilmesini, hepsini, hey eyi gerisinde,
ok gerisinde, bir baka sabahn, tan kmak istemedii c
lz bulutlu, yasz, pasl bir sabahn ortasnda brakp gitti.

1 9 56
R ELMALAR

Adamn geri korkudan d kopuyordu. Ama gene de,


iki kere, sokaktan yana koup sesinin yettiince: "Deli var!
Yetiin! Deli var! " diye barmaya cesaret edebilmiti. Ne
de olsa can bu. Kii kolay kolay vazgeemiyor.
le styd ve sokak bombotu.
Adam iki keresinde de bo yemi sandklarna, ot dolu
avalyelere ve yerde tekerlenip duran elmalara taklarak t
kezlemiti. Habire ayaklar dolayor, durmamacasna titre
mekten de bir hal oluyordu. Oysa bu kadar ok korkmas
iin, hatta yalnzca korkmas iin, hakl bir sebep bulam
yordum. Adam beni deli sanp, benden bunca korkmakla,
asl kendini, korkak ve zavall bir deli durumuna drd
n, nedense, akl edemiyordu.
Hani u ak yakalarndan krlamaya balam kll g
sleri grnen, soluk petemall, kaba kasketli, bykl ve
40 1 PANAYIR

sakal gelmi oluk ocuk sahibi manavlardan biriydi. Ona


gre epeyce elimsiz saylrdm. Gene de omuzlarndan tu
tup kolayca sarsabiliyordum. stediim anda da kck
bir dokunula yere ykabilirdim. Ama bilmiyorum neden,
yalnzca omuzlarndan tutup herifi durmamacasna sars
mak, kzgnlm daha ok yattryordu.
Ksa bir zaman sonra kzgnlm unuttum ya da yat
t. nk herif aptaln biriydi. Anlamyordu. O zaman bu
durumun beni elendirdiini ayrt ettim. Bir zaman da, bu
yzden, ayn hareketle oyalandm.
le styd ve ortalkta kimseler grnmyordu. Kar
ki arsa bombo ve gne iindeydi. stnde, yer yer ya
pkan otlar, bodur srganlar, tek ve clz bir aylandoz
aac vard. Otlardan birinin kck glgesinde, kendi ha
linde, ilgisiz bir kedi pireleniyordu.
Tavandaki sinek kadna da, ara sra, toy bir sinein
yapt oluyordu.
Yoldan geen herhangi birinin ya da adamn bartsn,
naslsa duyup, uyku sersemi, evinden don gmlek frlayacak
olan beyaz takkeli, kaln bastonlu bir memur eskisinin beni,
su stnde yakalamasndan hi mi hi korkmuyordum.
Adam ldrmek gibi kt bir dncem olmad iin rahat
tm. Ama adam tartaklamakta, yerden ge dek hakkm
vard. Herif aptaln biriydi. Anlamamt. Bu yzden kork
muyordum. stelik le styd ve mahalleli uykudayd.
Kahveyse ok aada kalyordu. Ziyaret gn olmadndan
sokaktan da pek kimse gemezdi. Yalnz paral hastalardan
biri iin elma almaya, birdenbire, beyaz gmlekli bir hastane
ortalks gelebilirdi. Btn bunlar vz geliyordu aslnda.
Adam sarsmak houma gidiyordu. Ama bundan da,
Ri E L M A LAR 1 41

tekiler gibi, abuk bkmtm. Arkasndan da kt bir bu


lant duydum. Adam ittiim gibi sokaa frladm. Ar ar
arsaya yrdm. Kedinin yannda, snm iri bir moloz
buldum. Hayvan rktmeden tan stne ktm. Dk
kan kar kydayd ve glgede kalmt. Adam aknln
dan kurtulamamt daha. Yerde yarm yatyordu. Sonra
birdenbire doruldu. rkek rkek stn ban silkti. Ayn
rkeklikle, yarm yarm admlar atarak, dkkanndan kt.
Ama gzlerini bir trl stmden ayramyordu. Bense, ger
ekten, koyu bir ilgisizlik iindeydim. Gne baya stma
ya balamt sirtm. Kedi okamalarmdan holanm, mr
mr edip duruyordu. Sonunda yerinden dorulup, srtn
kamburlatra kamburlatra, bacaklarmn . arasnda dolan
maya balad. Durmadan tylerini svazlyor, gerdann ka
yordum. Kendimi bsbtn brakmak istediim u anda,
bu bana istediimden daha koyu, daha dipsiz bir uyuukluk
veriyordu. imdi kucamdayd kedi. Susuyordu.
Kk kara pencerelerden biri, bir arahk, az dolusu
kustu arsaya. Bu ses bizi uyuukluumuzdan ekip ald.
Dndmde hangisinin kustuunu pek ayrt edemedim.
Hepsi de ayn uykulu durumda ve gneliydiler. lte tam bu
srada, kocaman srl kplerin, evrelerini ot brm eski
korkun kuyularn derinliklerinden sklp az sonra g,
bir kat parasym gibi parampara edecek olan o korku
lu frtnalardan nce ortalkta dnenip duran yumuak ba
l, ancak belli belirsiz bir yank kokusunun arlatrabildi
i ilk uultular kulaklarmz bulmaya balamt. Kedicik
tylerini kabartm, rkek rkek yzme bakp trnaklar
n etime batryordu. Yola indik. Kahveden bu yana sopal
bir kalabalk, hzl hzl geliyordu.
42 1 PANAYJR

Kamamal mydm? Kamasam beni anlarlar myd ?


Manav tartakladn bir gerek olduuna gre, hi sanm
'
yorum. stelik insanlar, yalnz silahsz olduklar zaman iyi
dirler. Kafalar saplantsz iler. Her syleneni saf bir akl
ve mert bir yrekle zmekte stlerine yoktur. Ama silahl
oldular m i deiir. Kafalar saplantsz ilemez olur. Senin
btn sylediklerine karlk, kr bir inatla ve uslarn bir
kenara brakarak yalnz silahlarn saplarndan sk sk
kavrayp, bir onlar konutururlar. Sebebi ne olursa olsun,
manav tartakladn bir gerek olduuna gre, bu byle
olacaktr. Onlar beni anlamaktan, hatta bir insan anla
maktan, ilgisiz bir sokak kedisinin bile anlad bir insan
anlamaktan artk ok uzaktrlar.
Evin birini siper alp kediyi kucamdan yere braktm.
Keyi dnene kadar dikkati ekmemem gerekiyordu. Elle
rim ceplerimde yrmeye baladm. Kedi miyavlamasn bir
trl kesmiyor, uzaklatka, daha da iten baryordu. Ar
kam brakmayacakt anlalan. Kydan kydan, bara ba
ra geliyordu. Dndm. Durdu. Kuyruunu sallayp ksa
ck miyavlad. Kalabalk gittike yaklayordu. Grltleri
bsbtn bymt ... " Gel! " dedim. " Gel pisi pisi!" Oldu
u yerde duruyordu. Kprdamyordu. Kucama almak iin
yanna yaklanca aa doru kat. Gzm karartp yr
dm. O vakit tandlar ite. Biri kalabalktan ayrld. Manav
olmalyd. Yerden kavrad bir eyi, btn gcyle, oldu
um yere frlatt. O srada kediyi kucama aln bulunu
yordum. Kollarmn arasna uslu uslu yerleivermiti. Ta
biraz uzamzda, pat etti ve iki paraya blnd.
Tabanlar kaldrp, var gcmle katm. Birka ara so
kaa girip ktktan sonra izimi kaybettiler.
iRi ELM A L A R 1 43

emenin birinde, elimi yzm iyice ykadm. Yorgun


luumu aldm. Kedime de biraz cier yedirdikten sonra sur
dndaki arsalklara vurduk. Geri kalan cieri, iyice sarp
sarmalayarak, cebime yerletirdim.
Sur kapsnn oralarda oturup, mezarla durmadan l
tayan, tek atl, tabut biimi hastane arabasn beklemek
ten baka yapacak iimiz yoktu. Ar ar uzayp koyulan
ikindi glgelerinin altna ve scakl kaybolmaya balam
bir tan stne oturup, tek banaym gibi uykulu uykulu
yryen bir at ve ii yalnz dizginleri tutmak olan, kam
sz, beyaz kasketli, sessiz, kuru bir arabac, yan banda da
disiz az durmamacasna bir eyler geveleyen tombul, s
rtkan bir imam gzleyeceiz.
Tekerleklerinin lastikli oluundan tr, bir de saplar
nn dibinden kapkara rmeye balam o ipiri elmalardan
tr, sessizce geip gidecek olan bir arabadr bu.

kide bir karnna bastrrd elini. Son gnlerde bsbtn


sklamt bu. Elini karnndan ekmez olduydu. Alamad
gn yoktu. Canna tak deyince, o sessiz kadn, nasl ba
ryordu. Baya ulurdu o zaman. Gitgide yz ufalmaya
balad. Burnu kocamanlatka kocamanlayordu. "Mi
deden ... " dedi Raset. ldrallah istemiyordu. Beni kendi
halime brakn diyordu. Boyuna. Ama yaplacak baka ey
yoktu. O gece ister istemez hastaneyi konutuk Raset'le.
Sonra o, kocasnn yanna indi. Ben de ertesi sabah, beyaz
bir arabayla, annemi, arka pencereleri bostanlara bakan bir
hastaneye braktm. Dardan, her zamanki gibi, ha bire,
bir aa bir yukar tramvaylar geti. Gazeteler, sabah ak
am, iri iri balklarla kmakta devam etti. Cinayetler ol-
44 1 PANAYIR

du. Sinemalarn filmleri deiti. Yoldan dizi dizi askerler


geti. Uygun adm. Sonra bir yamur yad. isi! isi!. Fut
bol malar yapld. Kavga kt. Raset'in kocas gene su
satt stadn oralarda. Ve Raset teki kiraclarla, ocuk y
znden, sabah akam kavgaya tututu.
- Ziyaret saa:i geti, dediler. eri brakmayz!
Ortalknn biriyle haber saldm. Annem yan balkona
kt. Aramz epey uzakt bara bara konutuk.
- !yiletim dedi. Buzla iyiletirdiler. ne yaptlar. ki
gn sonra da ameliyat tahtasna. Bak altna. Kurbanlk
koyun gibi.
- Baya kesecekler ha!
- yle ite! diye bard.
Barrken elini karnna gtrdn grdm. Ters yz
bostanlara vurdum. iki bostan arasndaki yolun dirseinde yi
tene dek, arka pencerelerden, beni gzlediini iyice biliyorum.
Kesin olarak bilinmez ama, akama doru, Sat Evin
den knca, Byk Yolda, herhalde, Ayhan'a rastlardm.
Yorulana dek, bir aa bir yukar dolap, bir yerlerde bir
iki lokm bir ey yedikten sonra, yukarya imeye kardk.
Sonra Ayhan'n bekar odasnda gecelerdim. Sabaha da, na
sl olsa, bir ikembeci dkkan buluverirdik.
Dardan, bir aa bir yukar, ha bire tramvaylar geti.
Yeni yeni cinayetler oldu. Sinemalarn filmi bir daha dei
ti. Kahvelerde tavla partileri, grltler birbirini kovalad.
Cgaralar atelendi. Dumanlar ince ince ttt. Kzlar sz
letiimiz muhallebiciye gelmedi. Raset'in kocas, stadn
oralarda su satarken birini dvd. Kapya polis geldi. Ra
set hi kimseyle kavg; etmediinden skntl bir gn geir
di. Ve o gece de uyuyamad yzde yz.
iRi E LMA LAR 1 45

le styd. Eczanenin vitrin camnda bir sinek vard.


Gevemi gneleniyordu. Eczac veznenin arkasnda uyu
yordu galiba. Yarm oval delikten, canll kalmam gev
ek, parmaklar sarkk bir el grnyordu.
Yoku bittiinde, ufack bir sinein, kilolarca
D.D.T.'nin bulunduu bir dkk.:nda rahata uyuyabilmesi,
beinci kez, kafam kurcalyordu.
le styd ve sokak bombotu. Dkkan gne alm
yordu. Bu yzden, iersi yar karanlkt. Kardaki bo arsa
bolca bir gnele sararmt. Dkkann iinde, insana hafif
e bulant veren bir renk karkl ve tuhaf bir boluk var
d. rice bir adam, konik bir sandktan bir bakasna salam
kalm yemileri aktaryordu. Dnp bakmad. Tavandaki
yapkan kadn tuzan iyice bilen sinek, nanavn ensesi
ne kondu. nce hi aldrmam grnd adam. ine bakt.
Sonra gl bir tokat sallad ensesine. Doruldu. Belini k
trdetti. "Buyurun! " der gibi ban sallad. Parmaklar ara
sndaki ezik sinee bakt. Ot dolu avalyeleri, yar yarya
boalm, aktarlm sandklar aratrp:
- Elma! dedim.
"Peki" der gibi ban sallad. Yar karanlkta bsbtn
kara grnen nlne parmaklarn sildi.
Paketi gsme bastrdm. Glgeden yryordum.
rmcein biri, gpegndz, bir kede an geriyordu.
Camda "Taze Rntgen Filimlerimiz Vardr" diye yaz resim
kar, boyal bir ey sallanyordu. Iersini gremedim.
Kahvede, ounluk, hastane iileri otururdu. Tembelce
oturuyorlard. Oyun oynadklar bile yoktu.
Karya getim. Caml kapdan yansyan gne, gzleri
mi ald. Bam edim. Kapnn ak kanad dibinde, bsb-
46 1 PANAYIR

tn younlaan gnein ortasnda, bir kedi uyuyordu. le


styd ve sokak kimsesizdi.
kii, sahaln kesinde, bir meseleden dolay ekii
yordu. Biri glgedeydi. Baran da oydu. Kaba Trkesiyle,
ha bire, " Olmaz. Salmam" diyordu. Lekeli, beyaz bir gm
lek vard stnde.
D kapy geip koridora alan caml kapy araladm.
Bsbtn almas iin de ayamla ittim. Gcrdad. D ka
pdaki beyaz gmle_kli adam, ban evirip, stnkr y
le bir bakt. Sonra arabuk, kaacaklarm gibi, berikilere
dnd.
Upuzun bir koridor. Kimsesizdi. Gne yoktu. 1Ia ko
kuyordu. Komaya baladm.
- Annee! Diye barve,rmiim birdenbire.
Sonra korktum. Soluumu kesip bir keye gizlendim.
Beyazl bir takm insanlarn, koridora alan kaplardan,
gzleri testekerlek dar urayacaklarn sanyordum. t
kmad. Koridor gene kimsesizdi. ime su serpildi. Gs
m ileri karp, sert sert yrdm.
Kapnn kolunu grltyle kvrdm. Ve kap ardndaki
duvara arpt. "Anne" diye baryordum tam:
- Ari . . . dedim.
Yalnz o kadar. Gerisini, iyice duydum, darack, avu ii
bir odaya kapatp stnden kilitlediler.
Hastalar dik dik bakt. Orta pencerenin dibi bombotu.
Karyola yoktu. O koskoca boluun bir keciinde, yalnz
o ufak madeni komodin duruyordu. Bir de tablasnda an
nemin, sar, kk tespihini grebildim. Ardmda biri diki
liyordu. Soluunu dyuyordum ensemde. Hastalar, dik dik,
usan verici bir biimde birrnek bakyordu. Arkamdaki:
!RI E L M A LAR 1 47

- Ameliyat ok iyi geti, dedi. Ama dn birdenbire


arlat. Baryordu boyuna. Ayr bir odaya aldk karyo
lasn. .. Malum ya, teki hastalar grrse ... Siz len biriyle
karlatnz m hi? Ya!. . .
Kazk gibi dikiliyordum.
- mamn haberi var, dedi arkamdaki. Katlarn da
doldurduk. kindiye hazrlayacaklar ... imdi guslhanede ...
Siz olusunuz deil mi? sterseniz . . .
Kucamda, ssz, bir balarna kalan elmalara baktm.
rkt. Kesekadn boalttm. Bei de yleydi. O ipiri el
malar, saplarnn dibinden, kapkara rmeye balamlard.
arabuk toparladm elmalar. Bir kouda kapy bul
dum. D kapdaki o kii "lm" dedi_ler. Yoksa bana
m yle geldi. Ayakkablarnn burnuyla kap dibinde g
nelenen kediyi salak salak drtyorlard.
Manav ayaktayd. Yel gibi ieri daldm grnce ar
d. Elmalar, teker teker, yzne yzne attm. Neye ura
dn anlamam, bsbtn armt. Korkudan ve a
knlktan tir tir titriyordu. O zaman omuzlarndan kavrayp
sarsmaya baladm.
- Saplarnn dibinden, kapkara rmeye balam
bunlar! diye bardm. Uyan! rmeye balamlar. ..
rmeye! Anlyor musun . . . ryor! . .
, Ama adam bsbtn aptalm. Anlamad. stelik beni
deli sand. Kimbilir, belki de bylesi daha iyi oldu.

1 957
IP L A K B i R A M P U L N
A L TIN D A L U P B i T E N L E R

"Adam sabahn drdnde kalkyordu," dedi Kemal.


" Biz yani Aptuyla ben, kalktmzda oraplarn ykarken
grrdk onu. u ukurdaki yap \ ar ya ... Hani u ilko
kul.. . "
" Eee ? "
"Burdur'da gecelediimiz okul da tpk buna benziyor
du. O akam yamur yad. Sessiz bir yamur. Hi ummaz
sn. Ama ertesi sabah sokaa knca -ne soka be- gl her
yan. Ya ... Yrmek zorundaydk oysa. N'aparsn. aresiz
giriverdik suya. Ilk, vck vck bir ey . . . . Sonra dehle
ye leye ta ... "
" Ee, hani oraplarn ykamt adam? ... "

" Olsun. Gene ykard. Bir baka molada yapard bu ii.


50 i PANAY I R

Heh. oraplarn ipe bir gerii vard, grme . . . Tam on be


,
dakika ... lrsn ... i o zaten. Geceleri uy muyor ki ...
ok ok saat uyusun. Geri kalan zamann neye verecek?
Gelsin orap ykamalar. Gecelediimiz yerin bahesi de
varsa, gelsin oraplar ipe germeler. . . p yoksa -olur ya
aa dallarna asmalar. Daha olmad, sralarn stnde
pencere kenarlarnda kurutmalar ... Bir de ha babam uyak
l ll drtlkler yazard. Kzlar stne, kadnlar stne
sonra bulutlara, suya -ama akar sulara, derelere- havaya ...
Ate . . . Heh. Glerim. "
"Peki ya oraplarna, onlara iir yazmaz myd hi, tr
k yakmaz myd? Akamlar amurdan ktnzda, kirli
lerine at yakmaz myd? Bir kerecik olsun, hatrnz iin
bir kerecik . . .
"

" Glerim. Adam bir gn, hatr saylr bir tepeyi trma
nrken, en biimsiz yerde arabay durdurup indi. Hibir ey
sylemedi. tekiler salaklamt. Yalnz Aptuyla ben, bu
ite bir bit yenii sezer gibi olduk. yle ya, dan tepesi
bu ... Ardna dtk. Yolun kys hep uurum. Sonunda:
Ne var ulan dedi. emeye gidiyoruz ite. Tazlar gibi ar
kamdan gelecek ne var ... Bereket aldrmadk da, kendini
uurumlardan aa brakmasna yle engel olduk ... Aptal
lk edip durma ...
"

Halam :
- u ocua baksana kzm, dedi. Uyuyacak pis.
Kardeim:
- Abi, dedi, al u yast da bann altna koy. Duva
r silip duruyorsun boyuna.
- Zaten kafasn duvara dayamazsa ii dz gitmez
I P LA K BiR A M P U LN ALTI N D A O L U P BiTEN LER 1 51

onun. Dolaptan yastn alp yle yatsa gnaha girer. He


le insan gibi oturup iki ift sz etse lr pis.

Parka kan merdivenin talarndan b ir ou eksikti.


" Yal bir azda naslsa tutunabilen o tek tk diler r
r..ci," dedi Kemal. Karanlkt. Lambalar, yalnz diplerinde
ki imenleri aydnlatmak iin karpuzlarnn buzlu camlar
n styorlar, incecik, trtl sesler karyorlard. Bu belki
de karpuzlardan birinin, herhangi bir gecede, ufack bir sar
sntdan sonra tuzbuz oluuna sebep oluyordu. Bizse daha
da, sirk seyircileri gibi uzaktan ve aptalcasna, korkulu, akl
almaz bir uursuzluk bir "olacak, ne denir" kulpu ile her
eyi akladmz sanp kendimizi kandr.maya devam ede
lim. Susup oturalm. Son basamakta tkezlendim. Ia k
tk. Ayakkabm rselenmi. Alt hafife kalkm. Kabak e
kirdekleriyle leblebiler ayn camekanda barnyor. Sar bir
mukavvayla ayrmlar. Annemin anlata anlata bitiremedi
i atl tramvaylardaki kadnlarla erkekleri ayran sar per
de. Yalnz yel; arada bir, hafife aralyor. ocuun ban
.
iki numarayla tra ettirmiler, smklerini sildirmiler,
leblebiyi vermiler, ekirdei vermiler, camekan nne
koymular, mukavvay bulmular, sonra teki ocuklardan
ok ayr bir biimde, parka salmlar onu da. Salmlar ya.
Herkes .havuzun evresinde reklenmi. Ezan okumaya
km bir adam. Minarenin svas yer yer dkk. Su yam
piri yampiri fkryor.
"Yamur mu yayor efendi olum? "
Hibir ey karsnda kafa tutmam, her eyi eyvallah
larla, hakkmzda hayrl olur inallahlarla karlam, im
di bastonlu ve eilmi.
52 i PANAY I R

Ayaa kalktm. Pencereyi araladm.


" Yok teyze. Yamur yok... "

- . . . Bak gk yldz dolu.


- Olum deli mi oldun sen. Yreimi azma getirdin.
Cevap da vermez eek herifin damad ...
- Aman hala ... Aldrma canm. N'aparsa yapsn . . . Ka
rma sen ...
Homurdand. Geceyi iyice doldurdum cierlerime . . . te
Kk Ay. nce Kutup Yldzn bul, derdi Merref hoca.
Kuzeyde ok parlak, hepsinden parlak bir yldzdr o. Kep
e gibi. Ters dnm kepe gibi. Kapkara salar vard. ..

"Sonra? "
"Kzlarn kompartmanna getik sessizce. Aptu akma
n karp yakt. Birinin etei syrlmt, birinin de memesi
prtlamt. Aptu, geldiimizi duyuralm unlara be, dedi. An
lamadm nce. Canm, dedi. Lale'nin eteini indirir. Nesrin'in
de memesini iteriz gsne, olur biter... akmak birdenbire
snverince vazgetik. Kar kanepeye uzandk birlikte. Ben
ayaklarm kapya verdim. Baka trl samazdk ... "
"Ezan okunuyor."
"Biliyorum."

Yattm.

Tramvaylar. Aa gideni tamtakr. Bam dndryor.


Yukar kan tklm tklm. Bulant veriyor. Tkryorum.
Topraa bul!'lnm bycek bir bcein banda drt ocuk.
melmiler.
I P LAK BiR A M P ULN ALTI N D A O L U P BiTENLER 1 53

" Ht."
"Ne var abi? "
" ekilin b e hayvann bandan. "
"Bir ey yapmyorduk ki . . . Bakyorduk yalnz. Yasak m
bakmak? "
"Yoo. yle bir yasak yok . . . "
"Yok. "
"Bakn yleyse. Kamayn ulan. Toplann. Toplann be.
Korkmayn bir ey yapmaz be. Zararsz bir bcektir o. Ua
cak. Uacak diyorum. Karmayn. Hey! " Dinlemediler.
"Buradaki tel kopmu. "
"yi ,olmu. "
"Neden ? "
"yi olmu ite. Geen yl yamurluumu yrttyd."
"Yrtmaz ki bu. Dz tel bu. "
"Dikenliydi."
"Ama bu o deildi ... "
"Ne biliyorsun? "
Sustu.
Bsbtn duvardan yana dndm.

"Adamn glgesi amma da uzundu, grdn m? Ne o,


gidiyor musun? yi ya. Bir de una bak. Ufack. . . "
"Kestaneci o be. Tanmadn m? Glerim. "
" Sahi. Gle gle. yi geceler. "
Ad Kestaneci kald. Oysa imdi kestane ne arar. Krpe
badem hyar satyor kede ... Ama ilk tandmzda kesta
ne satyordu. Vapur yrsn buyurmular. Buyruk buyruk
tur. stim arkadan geliversin. i ne. Nedir yani. Alt ucu . . .
Hala m ge kalyoruz yoksa ? Kemal gitmi bile . . . Durakta
54 i PANAY I R

kii var. Bakkal kepengi indirecek. Orta yere yal bir di


rek geirdi nce.
"Benim saatimle bir dakika var kardeim. "
"Na ite, geldi bile."
Kepenk iniyor. Ik szyor, yary geti. Altndan iki
bklm giriyor bakkal. abucan iinde, ortalkta ne bak
kal kald ne de durak. Yalnz sokak lambalar . . . Koar gi
bi ... Ard arda ... Ve duvarlar. .. Yazlk bir sinemann flore
sanl ilan . . . Kelerinde kara apkal byk lambalarn bu
lunduu inili yokulu, bir takm i sokaklar. .. nar aa
lar . . . Bir sinema ilan daha . . . Bir durak. Yrmeyen bir
tramvay. Yksek duvarlar. . . Koup duran sokak lambala
r . . . Grlts arabuk arkalarda kalveren bir tramvay da
ha. Otomobiller ... Pencereler. . . ou k iinde. Pancurlu.
Parmaklkl. Perdeli, perdesiz. nar aalar... Tek sra ol.
Soldan itibaren saymaya bala. Bir, iki, , drt, be, alt, ye
di, sekiz, . . . yirmi be ... otuz alt. Durak. Kimseyi bulamad
iin durmad. Upuzun kvrntl bir yol... Asfalt. Parkeden
kal be dakika olmu. Sallanmyoruz. Yukars yldzl.
Byk Ay'y bulamyorum. Epey hzl gidiyormuuz. Tam
yakalamken yitiriyorum. Duraklar. Bombo. Kimsenin bi
necei yok. Topu topu bir ben varm, yorgun ii ve de
dikoducu iki kadn. Kafa kafaya vermiler. Fs fs. Donuka
aydnlanyor ierisi. Iklar bir lyor bir canlanyor.
- Durak d, znk deyip durdu. Mezarln ordayz. Zil
falan vermedi, kimse. Bileti, arka kanepelerden birinde,
kvrlm uyuyordu. apkasn karm. Dardan grlr
se yolcu sanlsn gibilerden. Terslik bu ya, kontrol falan g
rverir bakarsn. Sarsntnn etkisiyle yerinden frlayveren
bizim uykucu biletinin testekerlek alm gzlerini grn
ce aklm bama geldi. Hatrladm: Yol dz ya, grebildi-
I P LAK B i R A M P U L N A LTINDA O L U P B iT E N LER 1 55

im kadar uza, sar klarla lekelenen karanlk asfalt ve


zellikle lamba altlarn gzlyordum. Hi deilse suratsz
aptal bir kedi, hantal, korkun bir kpek ya da asfalta s
rnp duran ssz bir gazete paras. .. Uzakta, n tam al
tnda duruyordu. Yuvarlack, yerden bitme bir eydi. Anla
lmaz, geceden olacak insana souk gelen, rktc birta
km hareketler yapyordu. Otobse durmas iin el ediyor
mu meer, yolun ortasna ortasna yuvarlanyormu ....
- Uramsnz siz, dedi halam. Tanr vermesin cin g
rnm size.
El vurulduka hrdayan kuma bir yana brakmlar,
gzlerini de iri iri amlar, yzme yzme bakyorlard.
- Durun, dedim. Syleyecek iki ift szm var, onu da
kesmeyin.
Halam yutkunarak:
- Peki, dedi.
Bir "selamnkavlen " le korkusunu yattrmaya alt.
- Tanr bir kulun bana vermesin . . .
- Amin!
- Dinleyin! Dediim bileti var ya sokaktakini kucak-
layp ieri ald. Bizim gibi bir insand. Yalnz belden aa
s yok. Genti. Kapkara ve sk sk taranm salar vard.
Yz tralyd. Il l. Altna kaln bir lastik geirmilerdi.
!ki elinde de, yepyeni, bycek takunyalar vard. Parmak
lar uzun uzun ve kalp gibiydi. Byk byk bakyordu.
Gs kllyd. Yeniden ge dndm ve yldzlar gzleme
ye koyuldum. Byk Ay'y ldrallah bulamyordum.
Yorgun iilerse, bir trl, gazetelerine dnemiyorlard.
Kadnlar tortop olmu susuyordu. ofr arabay yeniden,
znk diye durdurunca bileti yerinden arabuk toparlanp,
yarm adam, kucaklad gibi n kapdan yere brakverdi.
56 1 PANAY I R

Araba hareket etmedi hemen. Durduk. Gzlerimizi krpma


dan belki de soluksuz, onun yuvarlana yuvarlana soka
kvrlna baktk. Kesinde dokuma atlyelerinin bulun
duu, hani u sonu ssz tarlalara kan sokak var ya ite
oraya sapt. Kimsesiz testicilerin dilsiz mlekilerin soka
na. Toprak sokaa. Topraa. ine. Ta iine. yanlarn,
krkayaklarn kaynat ii. Anlald m ... Konutum ite.
Hem de yzlerce ... Ama ne ... Glerim. Nasl hounuza git
medi, deil mi ? Oysa siz istediniz bunu.
t kmad. Duvardan yana dndm.
Yemei bile aklma getiremiyordum. Aynaysa hi hesap
ta yoktu. Ensiz uzun, dz, kaypak, bir ey. Duvara ireti bir
biimde dayamlard. Kendileri de halnn stne yaylm
lard. Ortalarnda bir kuma vard. Evirilip evrildike h
rdyordu. Kara bir makas. Akt. Sar k aynadan yan
syp duruyordu. Girmedim. Eikte kaldm. teki odalar
karanlkt. Sofa da. Baheye bakan odada idiler. Erik aa
cnn dallar camda. Bir sr prlt da telerde. Tepedeki
evlerin prprl klar. Rzgarl oralar yleyse ...
" akarsn sen duvara ::ynay, deil mi yaparsn. "
"H."
"teki oday yak sen, biz de geliyoruz. "
"Sokaa bakan m ? "
Odalarn ikisi de sokaa bakard. Yzme yzme bak
tlar. Drt gz. kisi, ak ela. Kardeiminkiler. Ama hala
mn deyii bu. Bana kalrsa sar derim. Oysa bana bir ey
kalmyor, halam brakmyor ki ... Onunkiler kara, kapkara.
killi ikilli. Aynann yanstt k da ... Allah kahretsin i
te. Yzmde. Yumdum gzlerimi.
"Hasta msn? "
IPLAK BiR A M P U L N A LTINDA L U P BiTE N L E R 1 57

Halamd.
"1' 111.,,
" Ak msn yoksa ulan?"
"Yoooo."
"Peki?"
" "
Yola bakan odann elektriini yaktm. Ecza dolabnn
krmz ayn grdm. Ucu kopmu. Radyoda, her tanrnn
akam susuz rak yuvarlayan bir ses. Hem de leblebiyle. Es
ki Sesler, Eski Sazlar, dedi bir spiker. Bir bakas Altan Soy
kk takdim etti diye tamamlad. Ve sustular. Divan iyiydi.
Ellerimi bamn altna aldm, gzlerimi de tavana diktim.
plak bir ampul sarkyordu tavann ortasndan. Az mum
lu, krk falan. Yetmiyor bu odaya. Anten elektrik borular
na demiyordu. Parazit yapard dese. Dese dmdz konu
amazd o adam. Konumas gr gr taklrd boazna.
plak ampul hikayelerde, romanlarda, ks dinlemi
im bunca yl. Anlamna varamadan. apkasz, ipinin ucun
da yapayalnz, kel, gdk ve yoksul bir ampul demekmi
bu. imdi anlyorum. Bunca yl altnda yatp kalktktan
sonra, imdi. Iklar, yetersiz klar bunca yl her yanm
kararttktan sonra, imdi. Meer biz, bunca yl, plak am
pull odalarda oturuyormuuz da haberim yokmu. Nasl
da ks dinlermi kii baz eyleri.
Oysaki onun karanl gnele balarm. Gnese, her
gn damlarn stnde seke seke gelirdi. Sonra pencerenin
nndeki ieklie yerleir oradan masaya kol atar, sonra
da halya atlard. Kk genler. Yampiri, dikdrtgenim
si lekeler. .. Dikdrtgenin biri gelir, sa gzme oturur, ar
58 1 PANAY I R

ar stmaya balar. Bsbtn snnca duramaz aarm o


gzm. tekini de atrr bu.
Gene yle olmutu. plak ampul kendi karanlnda
kalakalm olmalyd. Yastm glgeye ekip biraz daha
kestirmeye alyordum. Ters bir ezan sesi, birdenbire, so
ka dolduruverdi. Sabah ezan olamazd. Gne vard.
Dikdrtgenlerle, genlerle vard demek. Sonra iekliktey
di daha. le de olamazd. len vard demek. Altnc va
kit. len iin okuyorlard. Uzun srdrrlerse zenginin bi
riydi len. Yok, ksa, batan savma bir biimde rptrve
riyorlarsa, len, yoksulun, ipsizin biriydi. yle de oldu.
arabuk rpverdiler.
Namaz iin, babasndan baka, mescidin nnde sebze
satan adam bulabilmiler yalnz. Tanmasna da kahveler
den toplanm bir iki isiz yardm etmi.
llk dn km mlekiler sokandan, Edirnekaplar,
Fatihleri, Beyaztlar o yarm ayayla ha baba dolam
durmu. Soluk solua kalm. Tramvay vatmanlar, otobs
biletileri, nerede olursa olsun, el edince, yerden alp atve
riyorlarm ieri. Ama dnerken, gecekinde, eytan grm
gibi korkmu herkes. Gzlerinden anladm demi.
Darda dnya var be. Her gn giderim artk. Para da
istemiyorlar. Biliyorum, korktuklarndan yapyorlar bunu.
Ama olsun. Sokak kftecileri, kfte ekmek tututuruyorlar
elime boyuna. Hep, yanlarndan ekip gitmem iin. Ayak
lar altnda, iren bir fare gibi dolamamam iin. Ceplerin
de ne varsa verecekler bunun iin.
ofr bir hzl gitmeye balam _ki o binince ..
.

Korktuundan.
Zp zp zplyormu otobs. Beti benzi atvermi of-
I PLAK BiR A M P U L N A LT I N D A O L U P B iT E N L E R 1 59

rn. Uyku sersemi bir bileti varm, enesi titremeye bala


m. ofr, bir ayak nce onu defetmek iin var gcyle ba
syormu gaza. arabuk gelivermiler. Bileti onu koltuk
altlarndan tutup topraa atar atmaz kaplar zank diye ka-
patm ofr ... Olur a aklna eser de yeniden binmeye kal-
kar gibisinden . . . ondan korkmularm.
ekip gitmemi istiyorlar. Herkes bunu istiyor. Bedava
dan erbet verenler. Durup dururken elime para tututu
ranlar. Sokak kftecileri. Hepsi. Mterileri kaarm ben
ekip gitmezsem. Bakalarnn kesesine zarar vermek iyi bir
hareket deilmi. insanlk deilmi bu. lnsanlk, sessizce e
kip gitmemmi. ehrin sokaklarndan sonra da mlekiler
sokandan. Her yerden. Kimseyi korkutmaya, kimseyi te
dirgin etmeye hakkm yokmu... Deil mi ama. Sokak kf
tecileri, erbetiler, ofrler, biletiler, vatmanlar hep byle
sylediler. Ama dpedz konuarak deil. Onlarn merha
met sandklar ey, yani korkular engel oluyordu konu
malarna. Bunlar, bir bir, konumadan, davranlar ile
sylediler. Otobslerin ben binince hzlanmas, kftecilerin
kfte vermesi, bazlarnn durup dururken elime para tutu
turmalar, btn bunlar, onlar tedirgin etmeye hakkm ol
madn sylyordu . . .
Daha da uzun bir sylevmi bu. ilteyi st ste koyup
stne km da sylemi bunlar. Bu kadar kalm sebze
cinin aklnda. Babasndan dinleyen o. Bu kadarn tutabil
mi ancak. Etiket meselesinden oluyormu bu. Kafas hep
onunla doluymu. Elli kuruun yzde yirmi bei kolay. On
iki buuk. Ama al altm be kuru olunca var sen otur he
sap et... Zor. Bu kadarn tutabilmi onun iin. Kontroller
vzr vzr geziyorlarm. Ke bucak demeden, ilk azda
60 1 PAN A Y I R

etiket dikkatsizliinden bin lira. Yok. Olmaynca bir gn


bir lira... Yat babam yat ... Bin gn bu. oluk ocuk da
var... Onun iin . . . Ben olaymm adamn azndan makine
gibi kaparmm hepsini. Hele o sylev. Alatm hepsini.
imdi de ekip gitmi ite. ehrin sokaklarndan ve m
lekiler sokandan . . .

- Bostandaki kuyudan karmlar lsn.


- Artk uyusan, dedi halam.
Hele o sylev. Alatm hepsini. imdi de ekip gitmi
ite. ehrin sokaklarndan ve mlekiler sokandan. Ar
tk otobsler o korkulu denemeye girimeyecekler. ofrle,
ok hzl gittiinden dolay, tel gzlkl ve kvrck sal bir
fabrika iisi az dala etmeyecek. Bundan byle, birbirle
rine, kardee, iyi geceler dileyecekler . . . "yi geceler be
yim. " Sokak kftecileri, be kfte ve yz dirhem ekmekle
rini bo yere harcamayacaklar. erbetiler de yle ... Bundan
byle, eytan grm gibi allak bullak olmayacak hibir
otobs yolcusu.
Geceleri uyur artk Kemal'in uyumaz dedii, o her sabah
oraplarn ykayan adam. Bombo ak ve bulut iirleri yaz
maz ... plak ampul szn ks dinlemem bundan byle.
Eve her geliimde aynalar hesapta olur. Halam: Hasta m
sn ? diye sormaz. Hele, ak msn yoksa ulan diye hi.
Kalkp hesapta olmayan aynay duvara iviledim.
Tepede o plak ampul, karard kararacak.

1 958
A LT Ucu

ukurda fabrikalar, yokuta babo kpeklerle krpk


sesli horozlar, bir de tahtalar hergn biraz daha kararp in
cecik atrtlarla gitgide ukura doru yatan evler, uyandk
larnda, tpk eskimi ve stlerine sarkan o hep birrnek
gkle karlaverirler. Sonra elbirliiyle barabilenler ba
rarak, barmayanlar sarslarak, esneyerek bu usan veri
ci durumu belirtmeye alrlar. Kzdklar ya da korktukla
r iin yapmazlar bunu. Onbinlerce yl nce bir kzgnln
ya da korkunun itmesiyle bu ie balam olabilirler. Ama
bugn, o, binlerce yllk gemii olan ve szm ona korku
ya da kzgnlk bildiren bu gsteriyi, grltl bir gelenek
halinde srdrmek iin bile deil, salt altklar iin baka
trl rahat edemedikleri iin bilinsizce yapyorlar. Bu ara
da gk deiiklie urad belki. Ama biz bilemedik. Daha
62 1 PANAY I R

d a bilemiyoruz. Gremedik. Daha d a gremiyoruz. nk


babo kpeklerle krpk sesli horozlar, her tan, tpk eski
mi yaygaralarn srdryorlar. Bundan byle de srdre
cekler. Her tan, tpk eskimi yaygaralar, tpk eskimi, s
tmze sarkan o hep birrnek ge doru.
Cnce tahta minarenin mezzini, sonra bakkal Muam
mer, sonra herkes ...
Biri bo soka koa koa geer. Bir kedi dardan kapy
trmalar. Ksa ksa miyavlar sonra. Bir sr bacann birinden
bir tutam duman, birdenbire kverir. Yokuu dolanp uku
ra iner. Sonra birer birer teki dumanlar. Ve dumangillerden,
ormanda hzn alamam bir marsn, mutfak penceresin
den ukura sarkmaya abalayan elimsiz duman. Teneke
borularn devrilii, kedilerin pataklanmas. Kzarm ekmek
kokusu. Fiek iinde drt kara zeytin. Bir srmlk beyaz pey
nir. "Katk edin ocuklar!" ocuklardan birinin zrlamas,
sonra biri daha. Sm akan. Kaln, ksk, anlamsz bir er
kek homurtusu. Sonra biri daha. Cgarasn atelemi. He
men arkasndan ay kaklan tngrdar. Musluklarn bahe
ye alan borularndan rltlar gelir. Sokak kaplan alp
kapanmaya balar ve bir koumadr alr evleri, sokaklar,
g, aalan, gnei. Onbinlerce yln tpkln tayan,
sarsak, bilinsiz alkanlklarn srdrd bir kouma.
Gne nde, yokulular arkada, otobs yoluna, clz
aalarla srlmemi yank tarlalarn bulunduu yere do
ru, yola karlar.
Ve her tan, bakkal Muammer merhabalar alp alp ve
rir; bembeyaz sabunlar, kapkara zeytinler, tiril tiril beyaz
peynirler, bir de tavuklarla horozlar iin getirtilmi sapsar
A LT Ucu 1 63

msrlarla birlikte ... nlnn iki cebini de dolduracak


olan ngrtlarla birlikte.
Yol uzar. . . Gne nde ve stte. Y okulular clz aa
larla arkada ve altta.
Aalarla tarlalar mezarla dek srer. Mezarl geer
gemez surlar b.r ortaya. Bir de nnde hep saman bal
yalar bulunan tahtalar dklm deirmen bozuntusu.
Sava yllarnda byk bir nem tayordu. Bir keresinde
kuyeminden baka tecek bir ey bulamamt. Halk ge
ne de bu nesneyi satn almak iin kara bir kalabalk halin
de deirmeni evirmiti. Sonra Nalbant Ali'nin dkkan.
Glgede. Onun da nnde saman bulunur. Bitiiindeki
ta sonra. Kapdan girecek tabutlar gzler hep. l kara
cak tabutlar, hep surun yarm oval kapsndan, tramvay g
rltlerini ve ok merdivenli apartmanlarn dayanlmaz
loluunu yklenmi olduklarndan, sallana sallana girer
ler. Sonra teki ufak tefek satan dkkanlar. Baheli, hopar
lrl iki ayevi bir de tara otobslerinin kalkt yerdeki
bilet satevinin arda. Ve ardan partal kasketli, ablak
yzl simitisi.
Atnn karnn drtkledi.
- Deh be aslanm! Deh be!
ardan dayaklar adamakll eskiydi. Deitirmek iin
yklmasn m beklerler acaba? Bu hep byle midir? Yele
deki kllarn ucunda kurumu olan amuru karmaya
kalkt. Kllarla birlikte karabildi ancak.
- Tuh Allah belasn versin senin gibi amurun ! dedi.
- Deh olum! dedi ardndan. Ne durdun gene ?
ardan arda, elinde simit ikn, otobs bekleyen bir
kyl:
64 1 PANAYIR

- Gitmez elbet kardelik dedi. Kendini tayamyor o!


Cevap vermedi. Homurdand yalnz. Keyi kvrlnca,
kyl grnmez oldu. O zaman sessizce indi atndan.
Pazar kalabalkt. Surlarn dibinden yola tamt. Her
zamanki gibi, arabadan ok at vard. Pazarlk ounluk
arabalarn stnde dnerdi zatm. "At sende kalsn. Araba
iin alt yz liraya ne dersin? Uzat elini! Uzun etme de uzat
elini ite!" Bylece araba bir, bilemedin iki pazarda satl
verirdi. Ata gelince drt be pazar, on pazar, bazen de a
lktan nallar dikinceye kadar arklyla kalr, amuruyla
ortalkta srklenip dururdu. Daha ok, arabalarndan ay
r dm atlarn bana gelir bu. Arabann eskiliini, yok
sulluunu rtmek ne de olsa kolay oluyordu. Alt ucu be al
t tahtann, bir kutu boyann, bir avu eski, yanm ivinin
bana patlyordu onarm. Oysaki at...
Dokumaclarn dkkan nnden atnn ipini ekeleye
ekeleye, ba eik, bir eli cebinde geiyordu. Dokumac
onun getiini ayrt edince, alteri indirdi. Kapya kt.
- Hey brahim yahu! dedi. Karadeniz'de gemilerin mi
batt be! Ne o surat?
- Yooo! dedi. Ne gemisi?
- Kara kara dnyorsun da, bizi ineyip geiyorsun
da ondan be! Ne oldu ki?
- Hibir ey!
- yi ya! At bala da gel. Bir iki laf atarz ha!
- Olur!
Gnee meldiler. Dokumac cgara kard. brahim
konumuyordu. Gkteydi gz hep.
- Ne var. yukarda be, diye patlad dokumac. "Tanr
A L T Ucu 1 65

var!" gibi bir cevap alacani ummuyordu. Beklemeden, k


saca:
- Delirdin mi be! dedi.
- Hep ayn oluyor bu gk, dedi teki, biliyor musun?
Hi deimiyor. Kanc geliim bu? Beinci mi altnc m ne?
- Yahu deli mi oldun sen! Yaksana-u- cg;:ran. Yak da
akln bana gelsin!
Yakt. Yakar yakmaz da att.
- Hi deimeyecek bu be! Hi deimeyecek ite!
- Yahu zoruna ne senin, deisin deimesin.
- Satamadk unu be! Satamadk ite. Araba deil ki i-
te, at ite! Kara kuru bir atk! Boyayamazsn ki. Gk de
yle ite. Deitiremezsin ki. Boyanmaz nk. Araba deil
nk. At, bir atk o da.
- Hepten saptyorsun be! Sus bari daha iyi. Bir cgara
daha ister misin?
- Ver! dedi.
Alp yakt. Bitirince kalkt. Sinsi bir yel, ar ar dolan
maya balad, o sra.
- Kahveye gidiyorum ben, dedi. Radyo dinlerim biraz.
Soran olursa gnder!
- iyi, alrsn hem, dedi dokumac.
Ge baka baka kahveye girdi. Orada da camn kys
na oturup g gzlemeye koyuldu. Radyodaki adamn
sylediklerini yarm yamalak duyuyordu. Ne sylendiini
ayrt edemiyordu bir trl. Camdaki sinek pisliklerinin ve
kirin ardnda kalan gk gene deimemiti. Nereden bak
lrsa baklsn, nasl baklrsa baklsn deimiyordu.
Bir aralk, kahvesini imi, cgarasn telvede sndrr-
66 1 PANAY I R

ken, sokaktaki toz toprak, birdenbire, ayaklanp dnenme


ye balamt ortalkta. O sinsi yelin iiydi bu. Katlar g
e doru uuruyordu. Gk deimiyordu ama. O srada
birka adam girdi ieri. Kasketlerini tutuyorlard. Biri:
- Amma meraksz adammsn sen be! dedi ona. Hay
vanna bakw.'.!rsene bir.
Bir ey demeden doruldu. " yle ya! " dedi iinden.
knca gzlerine doldu toz. Kasketi yoktu. aret parma
n gzlerine gtrd. Ban edi. Beli de eildi. Kambur
kambur duvarlara doru komaya balad. Epey glyd
yel. Grltyle esiyor ve eski duvarlar dvp duruyordu.
At, ban kaldrm, kulaklarn dikmi, duvarn stn
deki ge bakyordu. Yeri eelemi, otlar inemiti. Sat
clarla alclar yoktu ortalkta. Arabalar ne olur ne olmaz
eski duvarlarn dibinden uzaklatrmlar, atlar ukura al
mlard.
Demirci ukurun dibinden barmaya balamt bile.
- Hey hemerim hayvann al da getir buraya! Siperdir
buras.
Ses etmedi. Tozun elverdiine g gzlyordu ikisi de.
yle donup kalm gibiydiler, yukarda bir ey atrdad. O
anda, hi ummad, inanlmaz bir manzarayla karlat.
Gk, birdenbire kahverengimsi, karams, aralarnda ot bitmi
eski surun talaryla talaverdi. Ve arabuk stlerini rtt.
Grltye demirciyle kahvedeki satclardan birka
kotu. Dokumac, tezgahn grltsnden bir ey duyma
m, hergnk gibi, arlklar ayarlamakla urayor ve iki
de bir, su kabndan azna su alp zgye pskrte ps
krte akam etmeye alyordu.
A LT Ucu 1 67

Yel iini bitirdikten sonra, geldii gibi, sinsice gitti. Gk


eski yerinde, tpk eskilii, tpk partall ile kald. Kahve
rengimsi, karams, aralarnda ot bitmi sur talar, ancak,
atn nalyla sahibinin ayakkabsn akta brakmt. Nal
da ayakkab da ge dnkt. Talar aralanp, cesetlerden
kocaman, uykulu bir atn ektii p arabasna, teki de,
motorlar su kaynatan hastane arabalarndan birine, atln
caya kadar da yle kald.
Ertesi gnn gazetelerinde, " Dnk kasrgann sebep ol
duu korkun kaza" ya da "katil duvarlar" balkl, iki
satrlk, o hep birrnek yazlardan kt. Yalnz birinde, te
kilerden ayr olarak, at pazarnn kard pis koku, ark
atlarla eski arabalarn biimsiz durumu iaret ediliyor; bun
larnsa surlar gezen ve boyuna resim eken yabanclarda
kt izlenim brakaca sz konusu oluyor; bu bakmdan
pazarn, buradan kaldrlmasnn pek doru bir hareket
olaca, Belediyenin dikkati ekilerek, syleniyordu.
Bu yazda olsun, " Dnk kasrgann sebep olduu kor
kun kaza" ya da "Katil duvarlar" balkl ksa yazlarda
olsun, hi kimse, bir tek kelimeyle bile, eski partal gkten
sz amamt. Bu yzden talarn bir trl rtemedikleri
orapsz ve kemikli bir ayan sind o yoksul, ama sapa
salam kalm ayakkabyla amurlu ve beyazms kllarn
altnda parldayan o yoksul, ama dipdiri naldan; ve yoku
taki babo kpeklerin, krpk sesli horozlarn hrltlarn
dan, ukurdaki fabrikalarn inceli kalnl ddk seslerinden
kimsenin haberi olmad. Olmayacakt .da. . .

1 958
H A R E K E T Z iL

imdi bsbtn geceydi. nsanlar seyrelmi, kaldrm


talar da hafife slanmt. At pavyonundaki iri yar ka
dn mantosunu giyiyordu. Gidecekti. Boyalar solmu. Y
z alamt. Demek o da karanhn ok ey saklayabilece
ini anlyor, gndzn yapt gibi, yznn boyasn taze
lemeyi artk dnmyordu. Yzme kar esnedi. Gzleri
mi bile krpmadm. O zaman sert sert arkasn dnd bana.
Ama bir ara, ksack bir arada, glmseyiini altn diinin
parltsyla birlikte yakalaynca korktum. Daha ok da du
ramadm orda. Yksek okulun nnde duraa kvrldm.
Ge saatlerin otobsleri, beni hibir zaman, bunca se
vindirmemitir. yice karanlk ve bo olurlar. Aklei zayf
olduundan, ounluk, i lambalar yakmazlar, ya da biri
ni yakarlar. O da, bileti ald paray seebilsin diye. Yol
cular da her zaman iin, aa yukar, sarhola, oturur
70 1 PANAYIR

oturmaz dalp gidecek kadar yorgun be alt iiyi gemez.


Evdekilerse imdiye dek oktan uyumulardr. Beni duy
mazlar bile. Kuman stnden cebimdeki anahtar yokla
dm. Oradayd. Elimi cebime sokup baktm. Souktu.
Kimse anlayamayacakt, bilmeyecekti. u leden beri
elimden geldiince, kendir.?! kalabalktan, etleri kpr kpr,
srtkan yzlerden silmeye alyorum.
Tam le styd. Kocaman bir gne vard. Kadn bayl
m olmalyd. Kaldrmn kysndan alp iekliin otlar s
tne yatrdlar. ocuu yalca bir adam kucaklayvermiti:
- Bak kerataya, diyordu, sapasalam!
ocuk yzn morarta morarta alyordu. Kalabalk
abuk toplanmt. Yalnzca otobsn yolcular yeterdi za
ten. Sonra glgedeki kanepelerini yzst brakp koan ve
salaka arp acyan o kii . . . Yoldan geip de elleri cep-
lerinde olanlardan bir ka ... Kepe kulakllar ... Dilekler .. .
Az aklar ... Gm gibi parlak, tenekeden bir ayranc .. .

plak kollarn yalnz antalar ve yzlerinin boyalar iin


gezdiren salar slak slak taral kadnlar. . .
Kara bartl tombalak bir kadn, ocuu adamn elin
den ald. rdek gibi iki yanna sallanyordu yrrken.
Adam gzlerini krptra krptra:
- Bak kerataya, dedi, susmak bilmiyor!
Kadn glmsedi.
- ocuk o amcas, dedi kadn . . . Korkmu fakir. . . Ana
s nasl?
- Ha o da sapasalam canm! Bir iki syrk var ama ...
o hi ...
- Peki ama ? ..
- Korktu elbet. Kolay m ? Ondan ... Aylr birazdan.
HAREKET Z i L i 1 71

Biletiyle ofr kalabaln evresinde, slanm kediler


gibi, psrka, krgn ve enge dolanp duruyorlard. Ara
sra birbirlerini bara ara suladklar oluyor ama so
nunda yeniden ve birdenbire susup cgaralarna dnmek
zorunda kalyorlard.
ocuksa bir trl susmak bilmiyordu. Kalabalk da.
Uuldayp duruyordu.
- Polis mi... Tabi, tabi ... Usulen.
- Sapn biridir, ne bileyim.
- Haydi yavrum iine ... Durma burada.
- stersen yr_!iyelim, ne kald zaten.
- Ne olmu, ne olmu? ..
- Ne de scak hava ... Yelle kardeim yelle ... Salam in-
san zor soluk alyor.
- Akacak kan damarda durmaz derler, ha?
- Aln biraz kardeim. Aln da az hava gelsin.
- Havasz kalmak kadar kt ey yoktur yeryznde be.
- Efendim bir tarihte bendeniz ...
- Doru, doru.
Nasl olduunu ben de anlayamadm. Bilemiyorum. Bir
denbire elimi orada buldum. Zilde. Kimse grmedi ama
ben grdm. renti. Bylesi kara, gnein altnda bsb
tn usandrc, mide bulandran bir son aklmn ucundan
bile gemezdi. Hibir son dnmemitim daha dorusu.
Hatta bir eylerin olup biteceini bile. Nasl oldu da elim
birdenbire, orada, bilemiyorum. Scakt. Hibir ey dn
memitim. Yalnz o yol vard. Ama iki durak tede ... Bir an
nce oraya . . . yice bilmiyordu kadn. Sonra tekilerinki gi
bi inat, amaz, burnunun dorusuna giden, renksiz,
mumlu bir yz, ileri boalm kupkuru, dmdz bakan
72 1 PANAYIR

gzleri de yoktu. Yanaklar al al yolu sordu. yice bilmedi


ini syledi. Bert biliyordum. Ve kadn gzleriyle, yzyle
soruyordu. Hem de kimsenin bilmedii, bilmek istemedik
leri o en kestirme yolu biliyordum. Ama iki durak tede.
Bir an nce oraya ... Yalnzca oraya ... Scakt.
- Kadn indi sanp, yanllkla, u, bu neyse . . . Birimiz
den biri ald bu zili, ha?
Bileti, ofr ve hemen her olayn o dolgun yzl, tra
l, el kol hareketleri bolca, dzgn giyimli adamlarndan
ikisi . . .
- Senin dediini kabul ediyoruz bileti efendi. Zili sen
vermedin. Doru. Ama biri verdi bu zili. Bundan da, her e
ye ramen sen sorumlusun, ha ?
- Ama beyim ...
- Amas yok sorumlusun. Benden iyi bilirsin bunu. G-
revli olarak sorumlusunuz ...
- Bana ne, zil onda.
- Dikiz aynas da sende ama.
- Doru syledi.
- Ya kalabalk, onu hi hesaba katmyorsunuz ...
- Kalabalk malabalk . . .
- Susuz katil diye buna derler ite. Hani filmlerde olur
ya ... ine tkrdmn meslei ... Brakn dininizi sever
seniz. Gln be.
- E . . . N'aparsn. Dua et gene, kadnn da ocuun da
bir eyi yok. Allah saklad. Birinden biri lseydi ite o za
man ayklatrlard pirincin tan ikinize de . . . Kadn davac
olmad m mesele kalmaz. Biz kadn kandrrz ...
- yle ya kandrrz ... Ne olacak. Din kardeiyiz hep.
Vatandaz. Bir eyi de yok...
HAREKET Z i L i 1 73

Peki bir eyi yoksa neden aylmyordu artk. Yeterdi bu


kadar.
Kalabalk eki ve hantal... tekleye itekleye ne getim.
Dileri smsk kenetli, tpk elleri gibi. Yz gergin, dudak
lar mor. Dizleri akta. Kirli. Srtst yatyor. Gsn iyi
ce amlar. Gne dememi. Islak. Oup duruyorlar. Ba
rts salarndan syrlm. Otlarda. Buru uru ... Da
nk ... Terli. Eilince, alttan, bembeyaz, serin grnyor.
Mantosu kirli, tozlanm, soluk. Bir ucundan tutup, gr
nen yerlerini rttm. Su vgrmeye alan kadn, hzla dn
d, keskin keskin bakt yzme. Neden sonra tane tane:
- Sa olasn kardeim, dedi.
Beni vuran da bu oldu. Bsbtn kzardm. Kalabal
abucak, geride brakp sinemalarn bulunduu caddeye
ktm. Birine giriverdim. Oh! Karanlkt. Elimden geldiin
ce kendimi belli etmemeye altm. El yordam ile bir yer
bulup oturdum. Soluum biraz hzl kyordu, o kadar. Az
sonra, nmdeki srada oturan kasketli beni ayrt etti. D
np yzme bakt. Gzleri ne de ok parlyordu karanlk
ta. Duramadm. Sonra biri daha ... Sonra yeniden tekiler ...
Ve akam oldu ...
imdi bsbtn geceydi.
Kimse anlayamayacakt artk, kimse bilemeyecekti. Ben
bile.

Yukardan dolu gelen otobs, tarlalarn orda bsbtn


dolmutu. Soluk alnacak bir yer bile kalmamt sanki. Bu
ocuklu kadn da orda bindi. Arka sahalktaydk. Scakt.
Soluklarmz, ate gibi, birbirimizin yzne arpyor, kap
aralklarndan, pencerelerden giren toz ksrtyordu.
74 1 PANAYIR

nce tarlalar biterdi. Sonra irili ufakl, kara kara fabri


kalar yolun iki kysn alr ve neden sonra tozun arkas ke
silip gk, tepede ak ak beliriverince kaldrm balard.
Tramvaylar. Gnein altna uzanm pencereler, kaplar pa
rltl teller, boyal elektrik direkleri, otomobiller . . . Kyda
az glgeli aa ... Topra sulanm ardan altnda nar-
gilesini fokurdatan bir adam. Daha iki aa ... adam da-
ha . . . Bizimkine benzeyen bir otobs, iki daha ... Geip geip
de gerilerde braktklarmz. Kaplar, pencereler, insanlar,
boyal elektrik direkleri ...
ocua dilimi karmtm. Tam alyordu, gld. Ben
de gldm. O suratn buruturunca ben de buruturuyor
dum. Glyorduk. Bununla sca savuturmaya alyor,
ineceim dura daha az skntyla bekliyordum. Kadn, o
cuuyla oyalandma sevinmi olmalyd.
- Scak epeyce bugn, dedi.
- Evet, dedim.
Arkasndan da hemen, srtkan srtkan, ekledim;
- Kklen yldzmz bark kt.
Gld.
- Hastaneye gtryorum, dedi. Hasta da ...
- Ya, ok yazk.
Dilimi kardm yeniden. Gene gld ocuk.
- Hangi durakta insek acaba? lyice bilmem de burala
rn. ay oldu geleli . . . Komulardan biri anlattyd ama .. ..
Gene de... Siz ... Ne de olsa ...
Senli benli konuuyordu kadn. Yzn bana dnmt.
Gitmek istedii yer ehrin gbeinde, aa yukar her
semte k olan, byk hastanelerden biriydi. Btn giri
klarn, en ufak sokana kadar, ezbere bildiim tek yer-
HAREKET Z i l i 1 75

di buras. Zaten btn aksaklk da bundan kt ya. yice


bilmemden . . . Herkes gibi, ben de sra sra aalarna, her
yl yenilenen asfaltna kanp yalnzca onu yol belleseydim,
yalnz ona boyun eebilseydim ya da aalarnn stnde
dolanan, asfaltn da deli yamurlar, arabuk amura d
nveren sulu karlar ve inkolara dkn kzgr. gneiyle
bozup duran, prtlam, her an akmaya hazr, sallantl g
n, her eyi oluruna brakmann verdii o koyu ilgisizlik
le, unutmu grnebilseydim' bunlarn hibiri olmazd.
Ama yapamadm. Yanaklar al al soruyordu. Konuurken
gzleri slanyor, bembeyaz dileri grnyordu, pespembe,
sepserin bir az, her seferinde, glmsyormu gibi, bayk
bayk alp kapanyordu.
Cankurtaran da annemi ayn yoldan gtrmt. Daha
o zaman, akam sabah gn prtlam, yrtk yerlerinden
gelip de aalarn stnde byk ve kara lekeler gibi yap
p kalan kargalar bilmiyordum. Onlar uzaklatrmak iin
aalara taktrlm grltl anlardan, teki aptallar gibi,
beni de haberim yoktu. rendiimde de annem oktan l
mt. Sonralar ok ok gittim oralara. Yeni yeni yollar
grdm. Bir gn de boyal kaplar, kirsiz camlar, orta hal
li gnei ve yeni ykanm serin talklarda bembeyaz ba
caklarna su vuran kadnlaryla en kestirme olann ve hi
eskitilmemi birini buldum. Sonra da hastalarn hangi yol
lardan geldiklerini gzlemeye koyuldum. Gelenler, hep, o
aalkl asfalt yoldan geldiler, sonra da, hibir ey rene
meden aptalcasna lp gittiler. Biri bile, aal asfalt yol
dan bakasn dnmedi, denemeye kalkmad. Cankur
taranlar da yapmad bunu. Eskittikleri gkten ve kargalar
dan habersizdiler. Kargalarn l etine bayldklarn, onla-
76 1 PANAYIR

r didik didik etmekten baka bir ie yaramayan gereksiz,


kt yaratklar olduklarn, asfaltn sra aalarndaki kara
lekeleri renemeden lp gideceklerdi. Altklarndan a
myorlard. Yzm kzartp bazlarnn nn kestim.
teki yollar anlattm, yeni bulduum yolu gsterdim. Da
ha yakn. Daha kolay. stelik hi eskitilmemi. lme da
ha uzak. Aldrmadlar. Almadklar korkutuyordu onlar.
Kimisi de, olur olur deyip bandan savd. Ve hep, o aa
lkl, uzun, eskitilmi asfalt yoldan yrdler, sonra da ap
talcasna, lp gittiler. Hala da yle ...
Kadna her eyi ve bulduum yeni yolu, iyice anlattm.
Kestirme. abucan iinde varrd. Ve yemyeil bostanlar
la, krmz kiremitli damlar akam sabah masmavi bir sis
le rtecek olan o zksz gn altnda, kalayl bycek bir
bakr marapay, grl gil akan suyun altna tutup, iste
dii gibi, serinleyebilirdi.
Anlam grnp teekkr etti.
Ama parkn ardaki duraa gelip de komusundan dinle
dii aalkl asfalt yolu grnce yz deiti. nmeye kalk
t. Oysa benim dediim yol iki durak tedeydi. Onlar bek
liyordu. Herkes gibi, aptalcasna lp gideceklerdi imdi.
zr diler gibiydi kadn. Glmek istedi, beceremedi. Alt
dudan sarktp gzlerini yere indirerek dnd, kalabal
dirsekleye dirsekleye yrd. Basamaa indi . ocuunu s
kca gsne bastrarak ayan yarm uzatt ...
te o zaman, ne olduysa oldu. Nasl olduunu ben de
anlayamadm. Birdenbire elimi orada buldum. Zilde. Kim
se grmedi ama ben grdm.

1 958
TA

1-
Gne vard. Birdenbire gitmek istemiti ii. Frnc kas
ketini dizine brakm ba kll gsnde, unlu unlu uyu
yordu. A, vitrinini temizlerken, le st, grltyle es
nemiti. Sonra iini tamamlamadan Berber Mustafa'nn
dkkanna idip muambal koltua yerleti. Ban ne e
dirip ensesini at. Mustafa da makasyla taran parmak
lar arasnda evire evire ann ensesine yanat.

imdi gne batyordu. Beton binalarn geni camlaryla


ivitli amarlarn sessizce sallanp durduklar taraalar
dan parltl bir abuklukla kap gidiyordu. Tramvay sal
lanmadan, ar ar srkledi yokuu. Sonra durdu.
Caddeyi kvrlnca her zaman olduu gibi ayn sar bo-
78 1 PANA Y I R

yal postaneyle u her gnk yars yenmi, etini hesapsz ve


hayaszca satan o eski al kadn dolaysyla tepelerdeki
kzgn devin -belki de salt kendisiyle yatmay istemedii ve
oturduu tepelerden ve yanndan kat iin- lanetledii
eski ykk medreseyi; devin ldne bir trl inanmam,
onun buyruklarn hala yrrlkte sanan, bu yzden de
medreseyle postaneyi aralksz sktrp duran o tavansz,
eski, dar soka buldu. Ve medresenin smkl ocuklar
n, pileri, uval perdeleri, marskl teneke mangallar, ko
caman kl ve morarm bacakl kadnlar, prtlayp sarkan
iri memeleri, kaplar ap kapayan erkekleri, kiri . . . Hepsi
ni ite ... Btn bildiklerini . . . Btn eskimileri . . .
emede ellerini ua ua ykad. Smkrd. Yzn te
mizledi. Ellerinden kan dumana bakt. Ardndaki ark at
la sahibi de burunlarndan duman brakyorlard. Yorgun
kr bir dumand bu. Tepelerdeki koca devin gnn birinde
-yalnz kendi karna, ululuunu bir aynadan seyredermi
gibi, aka ve btn ayrntlaryla grp homurtuyla geri
nebilmek iin- yamurlu dzlklere indiriverdii kk,
elimsiz benzerlerinin o ilk k gnlerinden bu yana onu
yok etmek dncesiyle birbirlerini ldrmeye durduklar
sr:cemeli savalarn; grltl ve kanl soluklarn eski
mi ar dumanyd bu. Yana ekildi. Adam at yalan ba
na getirdi. Islklamaya balad. At ardan alyordu. Bir
sre ylece durdu. Neden sonra ban eip yalan l yap
raklarla kapl, saman ufa dolmu, rk suyunu koklad.
Sonra da kuzu kuzu imeye koyuldu.
emeyi dnmeden gzlerini yummutu. Dner dnmez
ap karsnda birdenbire ... (Ne yazk! ) Her zamanki yo
kuu buldu. O sar ve birrnek yzyle karsndayd ite!
TA 1 79

Hep bildii gibiydi. Yani ezberindeki gibi. Ya da daha do


rucas ezberlettikleri gibi. Aalarda mavimsi incecik bir
duman krmz kiremitleri sarm oturuyordu. Bu duman
gece usul bir yamur demekti. Bunu da, tekiler gibi, bili
yordu. Seviyor muydu ? zlemi miydi? inko kaplamalar
elindeki si".ri tala tangrdata tangrdata yokuu iniyordu.
Hep o yoku. Surlarn oradaki gk kzlln yitirmi,
kararmak zere. Yokuun st kararm bile. zlyor
muydu?

Gne vard. Birdenbire gitmek istemiti ii.


Days hi sesini karmad. Bir iki elma parlatp ba k
eye oturttu. Be alt portakal tartp her birini baka sepet
lere att. Krmz domates biteli ok oluyordu ama son bir
ka yumru, yeil turuluk daha tkenmemiti. Raflarda da
kavunlar vard. Tezgahn altnda amarlarn toparladk
tan sonra sessiz, suratsz bir paket yapt. Sepetlerden birine
koydu. Days susuyordu. Duymam gibi. Hep de baz mal
larn yerini deitirmekle urayordu. "Daha iki gn olu
yor evden geleli be! " diyebilirdi. Demedi. Susuyordu. Bo
tartya kiloluu brakt, grltyle oturdu tartt. Dnmedi
bile. "Batt m be! " diye barabilirdi oysa.
- Gideceim ben day! dedi yeniden.
Bir elma daha parlad. Bir daha. Bir daha.

Kendi yanda bir ocuk, bara bara yan bandan


rzgar gibi, geip gitti. Elinde bir sopa tutuyordu. Yokuun
bitimindeki ilk sokaa girdi.
Alamt.
Kocaman bir elmayd. Days daha parlatmamt. Kirli,
80 1 PANA Y I R

tozlu ey. Gsne yumruk gibi oturunca tkayvermiti bo


azn. Alatmt. Hem de iyice. Aladka da ufalyor gi
biydi. Besbelli slanp kirinden arndka ufalyordu elma.

Durdu, kpein gzlerine bakt. Tyl kafasn avula


rnn iinde skt. enesini'1 altn kad. Hayvan keyfinden
kuyruunu sallayp duruyor, o slak o alam gzlerini o
cuunkilerden ayrmyordu.

Kadn savp geldi days.


- Alama! dedi.
Cgarasn ateledi:
- Koca adamsn. Ayp kayor. Hem ne derler sonra.
Dnsene bir.
"Sus ulan artk be! Kar gibi ne o be! " demesini bekledi
hep. stedi bunu. Ama olmad. Barp kaba konusayd
korkar alamay brakrd belki. Kimbilir, belki de gitmek
ten bile ...
Oysaki o beceriksiz beceriksiz san okuyordu. Elleri
sert, nasrlyd. Hrt hrt ediyordu salar.
- Bak cann ok sklyorsa... Sinemaya gidersin ha?
knca da bir pasta yersin. Hem film kovboyluymu. ok is
tiyorsan brgn gidersin eve. Cann sknca atlar vapura
yeniden gelirsin buraya. Yarn benim yzde yz stanbul'a
inmem gerek. Sen dkkanda kal ki ... Kovboy filmine ne di
yorsun ? brgn de, git... istediin kadar kal. Gene gel
sonra ... Ha?
- Gideceim! dedi.
- Ama olum bak ... Peki peki, sen bilirsin. Ben kar-
myorum.
TA 1 81

Bir ikibuukluk uzatt.


- Git yzn yka da yle!
- Peki!
Tartnn dibindeki sandalyede oturup kalmt.
- Gidiyorum! dedi.
- Peki, gle gle!
Dardayd.
Yeniden ieri girmeye korktu. Az nce hazrlad pake
ti de ister istemez orada sepetin iinde brakt.

2-
- Kirlileri gene unuttum anne.
- Olsun.
ptler. Alam gibiydi annesi. Dudaklar titriyordu.
Bir yn ayakkab vard talkta. Kadnlar dolmutu.
kk basama bir admda kp elektrii at. Annesi alt
basamakta oturup kalmt. Arkas sofaya dnkt.
- Anne!
- H ?
- Baksana!
- Syle!
- Bak ama.
Sessizce dorulup yanna geldi.
- Syle!
- Kim bunlar byle?
Talktaki kalabalk ayakkablar soruyordu.
- Halan, baka bir iki akraba, be de komu. Tanr
sn hepsini.
Mutfakta birileri fincanlar ykyordu. Fsl fsl da bir
82 1 PANAYIR

eyler konuuluyordu. Hava bsbtn kararmt artk. So


kak kaplar birer birer rtlyor' yanan mangallar odalara
karlyordu. Maltzlardaki yemek tencerelerinin kapaklar
aralanmt. Sofay tuzlu, scak bir yemek kokusu basyordu.
- Ykanmak istiyorum ben!
- Olur.
- Neden bir tuhafsn anne; hasta msn? Gene miden
mi?
- Yo, hayr, bir eyim yok benim! Sana yle geliyor.
Sen imdi yukar k da teyzelerinin elini p, hadi!
- Suyumu hazrla, olur mu!
- Olur!
Mutfan kaps rtld. Gcrt sustu. Kalayl bir bakr
marapay kpe daldrp yarsn iti. Sonra duvarn oradan
ar ar st katn merdivenlerini trmand.
Bahe karanlkt. Dut aac kocaman ktyle, ortalk
ta kapkarayd. Durup duruyordu. Tahtaperde ykk, eskisi
gibi, yerde yatyordu. Tekiri arand.
- Tekir! Tekir!
Yataklarn stnden atlad.
- Gel... Gel... Kerata!
Camn yannda sevdi sevdi. Kafasn avularnn iinde
skt. Scackt. Tozlu. Burnunu soktu tylerinin iine. Kok
lad. Burnu tozlanp gdkland. enesinin altn kad. Ke
di gevedi. O zaman yeniden ve iyice skt kafasn. Gzle
rine bakt. Kocamand. Kapkara. Kasld. Ve kucandan
ustaca syrlp merdivenlerden mutfa boylad.
Kol kprdaynca uultu kesildi. Sonra menteeler gcr
dad. Besbelli uzayacakt. Bekledi.
Kapy srtyla iterken gene az nceki gcrt, dilsiz men-
teelerin azn atrd; sonra yeniden dilsizleip araln
rmcekli karanlna sndklarnda kap kapanmt.
nce tavandaki ampul sallanr gibi oldu. Bir gzlk cam
yanp snd. Kadnlardan biri tekinin kaba etini imdikle
di. Biri "siit" dedi. Beyaz bir namaz bezinin altnda iki plak
kol kt. Bir tespit:. tanesi "ak" diye tekilerinin stne d
t. Ardndan birdenbire iri bir su fs tangr tungur toprak
yokuu inip aada talarda sekmee balad. Koumlarn
zorlayp duran o rkek at -devden kurtulmak iin onun k
k, elimsiz benzerlerinin birbirleriyle giritikleri amansz
savalarn yapld toz duman iindeki alanlarn barut, kan
ve kurun arlndaki youn gyle karan pis bataklk
larnda yzyllardr boulmadan yolunu saptmadan, bata
ka ilerleyen o tek at, o eski rktlm at -arabasn iri ta
lara arpa arpa, sahibinin iyice sa:kallanm, kasketli koca
man ama gene de kof ve oluruna braklm rpnlarna al
drmadan, arkasn bir trl brakmaya niyeti olmayan bu
korkun fdan, yuvarlanr gibi, aptalcasna kayordu.
- Bakn bakn, halasnn olusu gelmi! Gel halacna
bakaym; gel gel!
ocuk nde alabildiine kaan arabayla onu delice ko
valayan fy grnce ne yapacan kestiremedi. Gzlerini
iri iri at; azn kk diline varncaya kadar aa vura
rak bo soka yrtc bir sesle yerinden oynatp koa koa
yukar doru gitti. Yukars sanki gkt ya da sessizlik.
- Koca adam olmu vallahi!
- Anasnn srt yere gelmez artk.
- Ne de gzellemi evlatm!
- almak yaram olumuza ... p halan, hadi ama,
oh! imdi teyzelerinin de elini p bakalm.
84 1 PANAYIR

F kovalyordu. Deli at katka da kovalayacakti.


- ok yaa ocuum!
- Tanr uzun mrler versin!
- Tpk deil mi Ferhundeciim!
- Ah ah, hem de nasl.
- Koca adam, anas korkmaz artk!
- Koskoca delikanl, krkbir kere maallah!
Sanki gerekliymi gibi, hepsi de salarn okayp srtn
svazlad. Ayakkablar da aan bir kalabalk vard. Gzleri
ni karartt bu. Kulaklarn da. Yalnz uzatlan elleri gryor
du. Geveke sarkyordu her biri. Dudaklaryla alnna hafif
e dedirip birdenbire bolukta bir balarna brakveriyor
du onlar. Bitirir bitirmez kt. At durmutu galiba. Araba
c byke bir marapayla su iiyordu. F kalabalk bir ota
taklm olmalyd. Yz yanyordu. Isnmt. Aa indi.
- Anne!
- Gel! .
Girdi. Ilk basamak belli belirsiz kmt. Gvenemedi.
Durdu. ikinci basamak . kirli gibiydi, kararm. Az da olsa,
gene de, aydnlk saylabilecek bir yer bulup oturdu. By
cek iki komu kz vard ierde. Fincanlar kuruluyorlard.
melmitiler. Ban iyice onlardan yana evirdi. Kzlar da
arabuk eteklerini ekitirip bacaklarn kstlar. Buu
iindeydi mutfak. Camlar buzlu gibiydi. Baheyi gstermi
yordu. Maltzda, bakr bir tencere iinde snyordu su. Ta
lar slakt ve susuluyordu.
Neden sonra kzlardan biri dudaklarn slatt, dileriyle
de iyice syrd, sonra salarn belli belirsiz oynatp, kska:
- Ho geldin! dedi.
Glmserken kzard.
- Ho bulduk!
T A 1 85

O d a utanarak glmsedi.
Bu sefer teki kz da ayn davran gsterdi. Ona da g
lmsedi. Annesi o sra kzlara:
- Haydin kzlar, siz imdi doru yukar! dedi.
Kalkarken ikisi de biimsiz kalkmt. Bacaklar, donla
rna kadar-grnd. Kzlar kar kmaz annesine:
- Bunlar ne biim kz be! dedi. ingene karlar gibi
oturuyorlar.
- Sus sus, ayp! dedi annesi,
Bu onu bsbtn martt. abucak dorulup kk ba
saman stne kt. Ve kntnn tam orta yerinde par
maklarnn ucunda ykselip gzlerini ksarak, hrn hrn
ampul fledi. Ampul geveke salland. Ayaklarnn altn
da kk bir atrt oldu. Hemen sinip oturdu. Ama gene
kntnn stndeydi. Ve duvarlarn tavana yakn yerle
rinde esneyip duran glgeler unu aka belli ediyordu;
ampul daha durmamt. Bir rpda:
- Bu ampul az geliyor buraya, dedi, deil mi anne. Sen
de iyice gryorsun ya bunu. Yetmiyor ite. Snsn daha
iyi. Sonra da nasl olsa baka bir ampul...
Kadn birden dnp:
- Yeter! Diye bard. Sen ... Oh Tanrm! Sen . . . Sen ...
Sonra sustu. Dudaklar titriyordu. Tepedeki ampulle ta-
vann oralardaki glgelere ramen iyice belli oluyordu bu.
Elinde olmadan korkup, knty sessizce indi. Duvar
dan yana kayd. Srtn oraya dayayp iyice bzld.
Kadn yeniden psmt.
- Suyun snmtr artk! dedi.
Gidip tencerenin kapan ald. Tavana doru kopkoyu,
skk bir. buu ykseldi, sonra dald.
- Soyun!
86 1 PANAYI R

Merdiven altndaki leeni alp orta yere koydu. Tence


redeki suyu kovadakiyle souttu. Raftan sabunu indirdi.
Keselenmek iin bez buldu. Oraya, drt ke bir tahtann
stne dizdi hepsini.
- Donlar ykanacam!
Ses etme-<li kadn.
Ykanma sresince de konumadlar. ocuk konuabi
lirdi ama kadn iyice susmutu.
- Darldn m? diye soruverdi bir aralk.
Kadn gene konumad. Anlamsz anlamsz ban salla-
makla yetindi yalnz.
- Sen git artk anne! dedi ocuk.
Annesi kapy ekerken o donunu karyordu.
- yice rt e mi? diye bard ardndan.
te tam o srada, kap, iyice ekilip sessizce rtlm
ken, birdenbire olmayacak bir grltyle ardna kadar a
lverdi. ocuk donunu arabuk yukar ekip rtnd. Ka
dn srtn kapya verip yzn tavana dikti .. Ia bakyor
du. Bakr al gzlerinde bir ey, yanp snen bir ey . . .
Kgn. Ksk. Korkulu. Komu gibi aka soluyordu. o
cuk usulca:
- Ne var, ne oluyorsun anne ? diye sordu.
Kadn zorlanp ksaca:
- Ampul, dedi.
Glmsyordu sanki, yz birdenbire terlemiti. Yeni-
den solukland. Sonra hzl hzl:
- Biliyor musun, dedi, geldin geleli baban hi sormadn!
- Sahi, babam nasl ? dedi ocuk.
- ld! dedi kadn.
O kadar. Sonra; bir ey olmam gibi, arca ve aldr-
sz -glmsyordu sanki- dnp merdivenlere kotu. o
cuk ardndan ne iin olduunu bilmeden, belki de aptalca
sna, leenin ortasnda, sesinin yettiince:
- Anneee! diye bard.
Sonra da kendi kendinden ve bartsndan birdenbire
rkp S{lstu. Annesi basamaklar grltyle kyordu. Ha
las da yukardan:
- Tanr ak iin syle neler oluyor gelin! diye bar
yordu. Bir de sen korkutma bizi. Zaten yreim azmda ...
Yapma gelin! .. Bu halin ne, hani en sabrlmz sen oluyor
dun. Sonra ocuk ...
ocuk donunu syrm, suyunu da ar ar, eskisi gibi,
dknmeye balamt.
Camlar gene buuluydu. Bakr marapa brakt yerde
duruyordu. Bahe, camn buusu alnmadan grnmezdi.
Sabun, her zamanki gibi, suyla birleince kpryordu.
Talar slakt. Maltz yanyordu. Kese, eskisi gibi, srdke
hatr hatr ediyordu etinde ve actyordu. Ampul eskisinden
ne eksik ne de--ok k veriyordu.
Havlu trabzanlarda olacakt. ekip sarnd. Temiz a
marlar pencerenin iinde dururdu. Ald. yice kurulan
dktan sonra giyindi. Mutfak kaps hem alrken hem ka
panrken gcrdad.
"Sahi babam nasl? "
" ld! "
Sofa botu. Kede kp vard. Elektrik yanyordu. Su
iebilirdi. Bakr marapay daldrd. kntl basama
atlayarak atn hatrlad birden. Parmaklar gevedi,
marapa elinden kayp dibi boylad. Basamaklara aydnlk
vuruyordu. Yukarda pencereyi buldu. Bahe karanlkt. Ya-
88 1 PANAY I R

l dutun kt daha da karayd. Tahtaperdeler yerdeydi.


"Sahi babam nasl? "
" ld ! ,,
- Tekir ... Tekir ...
" ld ! "
Yataklarn stnden atlad. Geldi. Kucana kt. Ba
n avularnn iinde skt. Kedi mzldad. enesinin altn
kad. Gevedi. Yeniden ban skt. Burnunu tylerinin
iine soktu. Tozlu. Scak. Sonra gidip iini etti.
"ld! "
"Sahi babam nasl ? "
" ld ! "
"Sahi. . . "
- Anneee!
Halasyla birlikte kt. Halas hemen ekip kollaryla
sard onu. Ban gsne yaptrd. enesini salarnn ii
ne soktu, sonra skabildii kadar skt gsnde ve sallana
rak alad. Annesinin gzleri de krmz krmz olmutu.
Halasmnkiler halka halka morarmt. Serte:
- Yatacam ben dedi, hemen yerimi yapn!
- Olur, dedi annesi, ama nce yemek yemelisin!
- Yemek istedim mi ben sizden! diye direndi.
- Hasta olursun ama . . .
B u sefer iyice somurtup:
- Uykum var benim! diye bard. Yatmak istiyorum
ben!
- Peki peki, imdi yaparm!
- imdi yaparz, dedi halas, zlme sen!
3-

Uyandmda kap trmalanyordu. rtnn iinden ko


lunu uzatp tylere dokundu. Kedi dnd. Beriki kolunu
arabuk yorgann altna kard. inkodaki tprtlara ku
lak kabartt. Kedf ksa ksa kere miyavlad sonra yeniden
kapy trmalamaya koyuldu. Sofada kk, ters, dzensiz,
alk grltler oluyordu. Su prtlar geliyor, biri de mut
fakta nalnla dolayordu. Gzlerini at. Sandk rtsnn
krmz, kocaman gl aydnlkt. inkodaki tprtlar ara
lkl sryordu. "Gece yamur yam" diye dnd. Ye
niden kedinin tylerini elledi. Kedi dnd. Gzleri koca
mand. Aydnlanmamt. Yalnz beyaz rtlerle ilemele
rinde ksa, kaypak bir kprt vard. Camlar dut aacnn
yal, kuru dallaryla kara kara duruyordu daha. inkoda
ki tprtlar dinmiyordu. " yice yam." Kedi yeniden mi
yavlad. Kalkt. Donunu ekitirdi. Pencereye gitti. Ge
bakt. "Aaracak." Bahe srlsklamd. Dut da. Tahtaper
deler de. Aa tepelerinde belli belirsiz bir aydnlk, sessiz
ce reklenmiti. Az sonra ulardan balayp kaypaka aa
lara, sonra da birden bire hzlanp kurun gibi ie ta di
be yryverecekti. Ularda imdilik kk, mavimsi dam
lalar kska parlyordu. "Tp!" inko tyordu. Tahtalar
suyu iyice ekmi. i. i.
Kedi gene miyavlad. Kapy at. "Hadi k!" Donunu
yeniden ekitirip kedinin ardndan kt. Halas sofadayd.
Soluk bir yaygnn stnde binbir mrlt karan beyaz ba
rts ile ayakta duruyordu. Az sonra eilecek ve yeniden
dorulacakt. Annesi merdiven bandayd. Tyleri dkk
sar havluyu yzne gtrmt. Ovup duruyordu. Yz
n kuruladktan sonra kollarnn slakln alacak sonra da
90 1 PANAY I R

halasnn kard mrltlarn aynsn bir baka yaygya


dkmek iin sofann orta yerinde dikilip kalacakt. Havlu
yu yznden bir trl ekmiyordu. Her ey her zamaki gi
biydi. Elektrik yanmyordu. ok gemeden st camdan g
ne grnecekti.
Yznumaradar ktnda annesi halasnn yanndayd.
Ayakta mrldanyordu. Havluyu bana balamt. Hala
ellerini amt. Diz st oturuyordu. ok gemeden st
camdan gne grnecekti. "Dallar yacak" ve yeniden
alanacak . . .
Deien tek ey yoktu. Yalnz alanyordu.
" lm ... Yalnz m, alamak m, acmak m, kime ?
lm m? lm lmek mi? Sandalyelerden birinin krlp
bodruma atlmas m? O mu, yoksa teki salamlar m? Ya
ni geride kalanlar ... lm deimeyen her ey mi ? O mu,
bu mu? lm m ? lmek mi? lm lmek mi ? "
Uyandnda iyice snmt oda. Tprtlar kesilmiti.
Gne inkodan ve camlardan yansyp krmz ilemenin
yapraklarna vurmutu. Kalkt. Sandn stnden giyimle
rini ald. Giyinip bitiik odaya geti.
Kadnlar susuyordu. Ana, camn dibinde bir eli enesinde
uyuklar gibiydi. Gne yznde oturuyordu. Mangaln ba
nda bir yandan tespihini ekip te yandan ateteki kahveye
gz kulak olan kadn nce ona sonra da halasna gz edip:
- Susun da biraz uyusun! diye fsldad.
Hala beyaz rtl ban zgn zgn sallad. Kuruma
ya balayan gzlerine bezin ucunu dedirdi. Gzleri yeni
den sland. Fsltyla:
- Ya, dedi, uyusun zavallck!
Sonra ocuktan yana dnp:
TA 1 91

- Ya sen uyuyabildin mi ocuum? diye sordu.


Put gibi durmak olmayacakt. Ban sallad.
- ok iyi, ok iyi!
Ana tespihin ikinci dnnde gz kapaklarn aralad.
- Kalktn m?
Alayacak.
Mangaln bandaki kadn cezveyi kle alp:
- E, ama ... dedi.
Hala:
- Yapma allahakna gelin! diye konutu. Balama ge
ne! Zaten iim ...
Szn bitirmeden sustu. Ban skntyla yana yatrp
gzlerini yumarak beyaz bartsnn iinde yeniden m
rldanmaya koyuldu.
Mangaln bandaki kadn:
- Bu kahve imdi size ok iyi gelecek komucuum! de-
di. lenle lnmez a ...
Sonra dardan iki kadn daha geldi. ikisini de tanyor-
du. Salarn elledi ikisi de ...
Kahve piiren:
- Gelin bakalm! dedi.
Ana kalkt.
- Otur allasen !
Hala eliyle selamlad.
- Bizimkinin yata dibine aydanl brakp geldim.
Ne hali varsa grsn!
- Bu gnlk kusura bakmaz!
- yle!
Kahve fincann eline aldnda annenin eli titredi. Fin
can yanna brakt.
92 i PAN A Y I R

- Gel yle! dedi oluna.


stn dzeltti
- Karnn a m?
ocuk ses etmedi.
- Ben imdi hazrlarm onun ayn, dedi mangaln ba-
ndaki. Der demez de doruldu.
- Hem siz de biraz bir eyler attrrsnz.
Anne glmsemeye alt. Beceremedi.
- A, elbet, dedi kadn. Alktan lecek deilsiniz ya.
tekiler de:
- yle ya! dediler.
- Doru sz: lecek deilsiniz ya!
Yemek, eski kseleler gibi, binbir ura iinde gevelenip
duran lokmalarla uzadka uzuyordu. Sonu: Yarsnda
kalkld.
Kadnn biri babas iin:
- Bir kere olsun evine ge geldiini grmedik! demiti.

Bir bakas:
- Allahm, bir kerecik olsun ban kaldrp da yukarda
pencereler var desin, a gzel Allahm ne olur bir kerecik,
pencerelerde kadnlar var desin; dememitir. Allah var de
memitir. Deil mi ama kardeiim, dememitir...
Bu konumalarn sonu yoktu. Alanacakt.

Gnete bir ta bulup oturdu. Otlar yeni yeni kuruyor


du. Parltlarndan be!J i. on onbe kii topraa vurduka
"plak plak" diye ses karan bycek bir topun evresinde
tekme sallyor, krkrne dnp duruyordu. Kaleden ka
leye bara bara hep birlikte gidiyorlar sonra yeniden hep
birlikte dnyorlard. Kaleciler ceketlerini karmlard.
T A 1 93

Durmadan amurlanp oyuncularn ayaklar altnda ezil


mek pahasna da olsa ceketlerini topun stne atp onu
kapmaya alyorlard. Kafalarna, kollarna ve kaba etle
rjne yedikleri her tekme ve tokatta bir kfr savurup kz
gnlklarn aldktan sonra yeniden yrtk topu izlemeye ko
yuluyorlard.
Eksilen neydi? Yiten bir ey var myd? Gnete bir ta
bulup oturmutu. ocuklar her zamanki gibi top oynuyor
lard. Toprak slakt. Glgeli duvar diplerinde yeni otlar bi
tiyordu.
.
Gol oldu. Dediklerine baklrsa babas yoktu bundan
byle...
ocuklar byk bir grltyle ortada toplatlar, oyuna
yeniden balamak iin santra yaptlar.
Sonra yeniden goller oldu. Yeniden balama vurular
yapld. Gne arsaln tepesinde dikilip kald. Ezan okun
du. Yoldan birileri geti. Bir at arabas, bir otomobil grl
ts ... tek tk adamlar, be kadn.
"Bugn hava gzel maaallah! " dendi.
"Yazdan kalma, ne gzel! "
"Geceki yamur souu krd! "
Ama ortalk tam kurumamt. Otlarn diplerine el vuru
lunca anlalyordu bu. Ve glgeli duvar diplerinde yeni ot
lar bitebiliyordu.
Yan bandaki otuklardan birini, dnmeden, gelii
gzel, ayakkabsnn burnuyla iyice ezdi. te o zaman bir
denbire karnn duydu. Depderindi ... Ta dipte ... Bir ta ...
Eve kotu.
94 1 PANA Y I R

4-
Sokak kaps akt. Hepsi de az ok amurlu bir sr
ayakkab, arabuk krlp tuzbuz oluveren trmalayc ama
iyice kansz, beklenmedik bir grltnn onca kokmu,
usandrc uultusu iinde tal doldurmutu. Ve taln
soluu kesen, skk, kupkuru havasnda bountulu bir
yalnzln (kararan boluklarn, usuz kovuklarn, inilde
yen braklmlklarn) alar boyu srp giden yzyllk
yanklar iinde ince ince soluklanan byk erkek ayakka
blar, burunlarnda donuk bir parltyla, badanasz duvarn
kysna bitimi duruyordu. Birka da basamaklar trma
np sofaya kmaya savamsa da daha nc basamaa
varmadan, ikinci basamakta devrilip kalmt.
ocuk basamaklar karken ayakkablardan biri, daya
namad, kendini onca sessizliin ortasna, birdenbire, g
rltyle brakverdi.
Sofa botu. Bahe kapsn da ardna kadar amlard.
ncirin oraya beyaz bir araf gerilmiti. Ardnda nalnl bi
rileri dolayordu. be ocuk imirlerin dibine melmi
oray gzlyordu. Bahe amur iindeydi. imirler kuru
mamt. Dallar geceki saanakta zlm, bir ou da
sarkp balarn topraa emi, amurun iine batmt. n
cirin oras bsbtn su iindeydi. amur iyice ar ve scak
t, buu karyordu. Birdenbire olak grnvermiti.
imirlerin dibinde melmi olan ocuklara bard, sonra
dirseklerine kadar sval duman karan kollaryla ve aya
ndaki taze tahtadan olduka ar nalnlarla kovalad on
lar. Sonra da toprak marapas elinde yeniden arafn ar
dna gizlendi. ocuklar yeniden imirlerin dibini tuttu, ye
niden meldiler. melmeden ona yle bir baktlard. O
T A 1 95

zaman birdenbire ayrt etti. Yeni tahtadan ar, taze bir ta


but komunun krk yllk rmcekli ve karanlk bahe du
varna dayanmt. Soluk almakszn upuzun duruyordu.
araf salland. Nalnlar bir gitti bir geldi. Kadnn biri
san okuyordu. Anlamn pek dnmeden, bir ey demi
olmak iin, ksaca:
- Ykyorlar! dedi.
Kadn sesini karmad. Uzun bir sre birlikte baheye
baktlar. Neden sonra kadn:
- stersen yukar k ha, dedi. Dayn var!
Dinledi.
Oda cgara dumanyla dolmutu. Days kedeydi. Ca
mn yannda. Onun yannda da sabuncu mer efendi otu
ruyordu. Paltoluydu. Ve ev byklndeki koskoca sabun
kazann ylece yzst brakp:
- Gel bakalm delikanl! diye bard.
Days da:
- Oooo! diye glm.sedi.

K ar kanepeden be adam da onlara kart.
- Maallah, maallah!
- Koca delikanl be!
- E . . . Ahmet sa olmalyd ki ...
- Naslsn bakalm delikanl?
Beyaz rtlerin ilemelerine bakyordu. Gllerin ounu
amurlu pantolon paalar kapatmt.
- Heh heh he!
- Otursana delikanl otur! Ayakta durma!
- Otursana olum, dedi days.
Oturdu. mer efendi abuk abuk:
- Biz gene konumuza dnelim! dedi.
96 1 PANAYIR

- Evet evet! dedi tekiler.


Days ayaklarn toplad. Cgarasnn kln yan ba
ndaki fincan tabana brakt. Azn at: Gzlerini kst.
Dut aac salland.
- Hava bozacak gibi ...
- yle!
- Yaacak da . . .
Oysa gne vard daha.
- Kazan ateledin mi tamam, diyordu sabuncu. ki gn
iin iin kaynayacaktr kazan. in drtte bitmitir. Ka
zann bana iki ii diker sonra da eker gidersin. Arada
bir uramak var elbet. yle bir bana, sipsivri brakamaz
sn onlar. Atei ayarlamak var iin iinde. Kvamn bile
mez onlar. Yakabilirler. Onca ya. Kolay deil. renmesi
de uzun. Yllar ister. Hem ne yllar. Kar, yamur, yarm pa
pu belki de yalnayak, ta nerelerden, onca yl onca yol.
Girdili ktl bir sr sokak. Kararrsn. Genlik de gitti mi
gider elden. N'aparsn. Kazan imdi de atete brakp gel
dim. Akama doru yle bir urarm. Atei kurcalamak is
ter. Yarn dkeriz bakarsn. Pek belli de olmaz ya. O da bir
dert. Soumas. f f!
Bulutlar ar ar karanl getirmeye balamt. Gne
ksldka kslyordu. Camlar kararyor aalarn sallan
mas sklap artyordu. Sabunlarsa damgalanyor, kesili
yor, kuruyor sonra uvallara yerleiyordu. Ve kazan yeni
den ateleniyor, yeniden grltyle kaynyordu. Fokurtusu
nu ak ak duyabilirdi artk. mer efendi onlara her geli
inde anlatrd bunlar ... Babasyla olurdu. Uzun uzun otu
rurlar ve birrnek susarlard. mer efendi gider gitmez ba
bas onu lambann ndan oka uzak bir keye, bir ses-
T A 1 97

siz karanla eker; belki de klar bsbtn karartp yal


nz gzbebeklerinin tuhafa aydnlatt o tedirgin karan
liklarda buulu bir sesle ve tane tane yirmi be otuz kelime
lik ksa ama garip bir eski a yksne balard. Her za
man yk bitmeden uyuyakalrd. Bu yzden hatrlad
btn ykler yarmd, bitmemiti. Yalnz birini, ok yl
dzl bir gecede, uyumadan _onuna kadar dinleyebilmiti.
Yazk ki onun da ba yoktu. Binlerce yapraklk koca yaz
madan bugne kalan o tek yaprakta yalnz bu son yazlyd.
Onun iin de yk birdenbire balyordu: " ... ve adam bin
lerce yllk uratan sonra, ilk o gece (ad geen kentin,
ayaklarna reineli bez ayakkablar giyen ak giyimli tel cam
bazlarnn telin altndaki a kaldrtan kahramanca inatlar
na zenerek stndekilerinin reinesiz ayakkablaryla ap
talcasna tutunmaya abaladklar ve mide bulandrc bir
hzla dnen u yal yer kabuunun en yksek tapna diye
adH.ndrlan) o yksek kulenin tepesine gizlice trmanmay
baard. Btn bir gece susup yldzlar ve gkyzn ve u
kck kremizi gzleyen bu saygdeer kule fatihi, on
binlerce yd sonra yer kabuu iyice kabarp ufunetli bir yara
gibi gittike ierek yksek kulenin damn kolayca alaltt
nda damda baygn bir halde bulundu. Ayldktan sonra
evresindekilerin btn sorularn karlksz brakan kahra
manmzn bu olaydan sonra dilsiz olmad halde bir daha
tek kelime bile konutuunu ne kimse grd ve ne de duy
du. Adam o gn bugndr, susup durur. "
Kap ald ve yamurluklu iki adam daha girdi ieri.
- Maallah, delikanl da burada ha, dediler onu grnce.
mer efendi cebinden saatini karp bakt.
- Ge kalmadk ya, dedi adamlar.
98 1 PANAYIR

- Yok canm, daha var.


- Nerede?
- Bahede, ykanyor!
- lyi.
- E ... Merhaba!
- Merhaba!
- Merhabalar!
- stmz karalm bari ...
- karn, karn ya! dedi days.
Cgara uzatt.
- Eyvallah!
- Eyvallah!
Dumanlar tavana doru frdler. Gittike bouluyor-
du oda.
- Naslsn bakalm delikanl ? ..
- Heh heh he!
Duvardaki sinek ar ar yrd. oktandr duruyordu
oysa. Kurumu, l bir sinek sanmt onu. Yrynce a
rd. Bozuldu da. Adamlar olmasa tutard. Tavana ka
cakt. Sonra da bir atlak bulup dama trmanacakt. Dur
du. Days portakallardan elmalara gemiti. Belediye me
murlar geldi. Etiketler arabuk deiti. Onun da ad ge
ti. Yeni bir cgara takt azlna. mer efendi paltosunun
eteini dizine sard. Duman yaylyor, camlara yryordu.
olak bard aadan. Days kalkacak oldu. mer
efendi tuttu.
- Aadan bakarlar, otur sen!
Oturdu.
- Diyeceim ...
Bekliyordu.
T A 1 99

Anlatacak myd?
Kum, motorlar her seferinde batk batk gelir. Su bir ka
r aad;:\... Bir kark. yleyken baaltnda alevli manga
ln banda toplalr. Deliksiz uyunur. Yzyllardr gzlerini
krpmadan, dimdik, denizde yiten erkeinin dnn bek
leyen ssz kumluklardaki o kadnlardan ya dz kadn bii
mindeki o garip grnl, rzgarlara ak ve aysz geceler
de dpedz alayp dvnen sesli kayalardan sz alr. Ku
ru fasulya byk grltlerle kaklanr. Ac soanlar yum
ruklanr. Ardndan da kll kata gsler. Yalnz o zaman a
ladklarn sylerler. Ya tahtalar baaltn iyice dumana bo
ar. Gverteye klr. Ellerini bordadan yle bir sarktver
seler, su. Hem ne su. Kpk iinde. Kapkarn. Kabarm. Mo
tor yarm yarm, hasta hasta patrdar. yleyken grltl bir
kovalamacaya tutuurlar. Sonra birdenbire telerden koca
man bir dalga gelip yeniden baaltna tkar onlar. Ve gnler
den bir gn kyda tayfann biri ykanmak iin ayn o bildik
denize, geldikleri denize, yllardr stnde gezinip durdukla
r o rzgarl denize girer. Giri o giri. Daha kmaz.
"Neden ? "
Anlatmak yle dursun, deinmedi bile.
Sinek yeniden yrmeye koyuldu. Duracakt ama. Sa
buncu susmad. Pahallktan sz at. Bu zamanda, sat ana
sn ... Parann deeri mi kald, gazete kad be! Hani bin
liklerle cgara yakan zenginler hi de sivri akll deil... y-
le ya ... Gm para zamannda ... ocuktu ... Et. . . Okkas. ..
Kara okka . . . Be kuru al eline, pazardasn ... Hamal paras
da iinde ... Koca bir kfe be! Ha? yle yle! Dorusun!
Hep balarn m sallayacakt bu adamlar? u her zaman
gevelenmekten ryp bozulmu kelimelerin dna neden
100 / PANAY I R

kamyorlard. Neden yks anlatlacak bir motorcular


olsun yoktu. Babas lmt. "Neden? "

5-
Yamyordu ama gkyz artk iyiden iyiye kapanm
t. Cadde de btn teki sokaklar gibi botu. Orta yerdeki
aalkl yaya kaldrmn doldurmulard. Kele narlarn
altnda, ar, bitmez bir yrye klmt. Kalabalk her
admda az nce geilen btn o i sokaklar gibi ve tram
vayl otomobilli u koskoca cadde kadar gittike sszlap
boalyordu. Tabut durmamacasna omuz deitirmekten
ve iki yana yalpalamaktan gcrdyordu. Kar kaldrmlar
da abuk abuk yryen birka adam bir an durup apka
larn karyor sonra ayn abuklukla yeniden yollarna de
vam ediyorlard. Kaldrmdaki bu aceleci yolculardan bir
ikisinin ara sra kalabala kart oluyordu. Ama onlar
da ik omuz sonra tabutu eski, ssz kalabala brakp ters
yz dnyorlard.
En arkadan yryordu. Boyu tabutun tutamaklarna
eriecek kadar byk olmadndan ve omuzlar daha tabu
tu tayacak kadar gelimediinden yapacak bir i yoktu.
Elleri ceplerindeydi... Ayakkablarn srttn neden
sonra days "ne oluyor?" diye sorunca ayrt etti. Yere,
ayakkablarnn burnuna bakyordu hep.

Tabut alt sofada duruyordu. iki sandalyeyi yan yatrp


stne koymulard. Kadnlar merdiven basamaklarna
km sessiz sessiz alyorlard. Onlar ayaktayd. Adam
lar yamurluklarin giymi, tabutun evresini almlard.
TA i IOI

Sarkl cbbeli bir hoca sakallarnn iinde bir eyler geveli


yor gibiydi.

En ndeydi imdi.. Sar bir batp bir kyordu kafala


rn arasnda.
Kadnlar dnd.

Bo bir tramvay grltyle geti.

Tabut yar bele kadar kalkm merdivenleri iniyordu. O


da bir yerine naslsa yapm kalabalkla birlikte tala
inecekti. Kadnlar artk, en ok da halasyla annesi, kendi
lerini bsbtn unutarak, oturduklar basamaklardan sofa
ya dklm, gelii gzel barp rpnyorlard. Kapnn
iki kanad da ardna kadar akt.
Babas bu tabutta myd? Bu tabut muydu o? Hi um
muyordu. Zat;n ona gstermemilerdi iini. Saklamlard
ondan. Belki de botu. Ya da ta, toprak ve birtakm tahta
paralaryla bebek yapmakta kullanlan slak talalar, par
tal bezlerle doldurulmutu. Oysaki annesi tabuta sarlmak
istemiti. Tahtaya m ? Ona m? yi ki brakmamlard.

Caddeye taanlar yeni bir uultuyla kaldrma kp s


ktlar. Bir otomobil ddn ttre ttre, hzla, hava
y yrtp geti.

Keyi dnene kadar kadnlarn yaygaralar arkalarn


brakmad. Bir sre mahallenin ocuklar da tabutun ardn
dan yrdler. Caddeye kacaklarna yakn birdenbire ko
puverdiler kalabalktan. Mahallelerinde kaldlar.
I02. 1 PANA Y I R

erde ikindi namaz klnrken o daysyla birlikte tabu


tun yan banda oturdu. Susup yukarlara baktlar hep.
Day azln temizledi. Cebine att. Hemen sonra karp
yeni bir cgara takt. Yeniden dile_rinin arasna sktrd.
Kibrite bakt. Yok. Arand. Kalmam. yle kald. Beriki
otlar elledi. Diplerine bakt. Islaktlar. amurlu parmakla
rn stnde temizledi. Serindi. Bzld. Aadan bir tram
vay geti. Bir bakas dnemeci gcrtyla kvrld. Biri d
dk ttrd. Servi iyice salland. Ses kard. Ta avludan
bir esinti adrvan dolanarak be para katla tozu top
ra toparlayp ayaklarnn dibinden geti. Otlar elledi.
Servinin tepesi yeniden eildi. Sonra ierden hoca koa ko
a geldi. Arkasndan sabuncu mer efendi. "Bir iki adam da
ha. Kalktlar. Tabutun bana dikildi hoca, onlar da ar
dnda. Arkalarndan cam atlar. Kara takkeli biri de ora
da dikildi. " Erkii niyetine! " diye bard hoca. Kara takke
li de aynsn ierdekilere duyurdu. Ellerini gbeklerine ka
vuturdular. Gene bir tramvay dnemeci gcrtyla kvrld.
Bir bakas yoku aa, hzla, ann ala ala indi. Servi
nin tepesi eildi. Sallanrken gcrdad. Hava biraz daha ka
rard sanki. Yel bir daha avludan kopup geldi. Otlar elle
yip gitti. Katlar uutu. Toz kalkt. Gzn ovuturdu.
Yand. Biraz da yaard. Selam verildi. Days geldi, omzu
nu tuttu, srtn svazlad.
- Delikanl adamsn! dedi.
Tabutu omuzladlar. Gene takld kalabaln ardna.
Suru geince mezarlk kara servilerini gsterdi. Yel, her-
birini teker teker sallad. Eildiler. Kahvelerde karmakar
k oturanlar, ayn anda, dzgnce ve birdenbire ayaklan-
T A 1 ro3

verdiler. ekilen sandalyelerin grltlerini duyar gibi ol


du. Dimdikti adamlar. Sonra esnemek zere yeniden eski
yerlerine geerlerken teker teker oturup nceki gibi, bir an
da, karmakark oluvediler.
Yemii kasketini eline ald. Kalp gibi dimdik durdu. Ba
n hafife ne emiti. Burnunu ekti. Sonra da tabut onu .
geer gemez arkasn dnp duvarn dibine smkrd.
nce burnuna damlad. Hemen ardnda birka ocuk be
lirmiti. Yrtkt stleri. Kocaman i burunlu iki adam vard
yanlarnda. Biri takkeliydi. emsiyesi de vard. Fsltyla:
- Yaacak ite, grrsnz! dedi emsiyeli olan.
tekiler yar kzgn:
- Yasn! dediler. eker miyiz?
Y anyana yryorlard artk. emsiyeli srtarak:
- Siz bilirsiniz ... dedi.
tekiler bu sefer yapma bir yumuamayla:
- Sahibi kim biliyor musun? diye sordular. Onu haber
ver sen bize.
emsiyeli az nceki srtkanln daha da yayvanlatra-
rak onu gsterdi. O zaman ak ak:
- Matrak geme be! diye bardlar. Doru syle!
Hzlannca yeniden arkasnda kaldlar.
- Doru vallahi!
- Ama yalansa gerisini sen dn ...
- Fesuphanallah, borcum mu var size yahu. O ite!
- I kar m?
- Ne bilirim ben be!
- karsa kar. Ksmet . . .
Otlarn dipleri slakt. Kurumamt. Ayakkablar yap
yordu ikide bir. Sakz gibi. Talar eri ... Serviler sallan-
104 1 PANAY I R

yordu. Gcrtyla. Kara kara. Otlar upuzundu. nce ince


dmeye balad. Bir... ki ... Bir ... ki ...
evrelendiler. Tabut yere kondu. Krekli kazmal iki
adam frlad ukurun iinden " Elfatiha! " diye bard hoca.
Ellerini atlar. .. Sonra yzlerine gtrdler. Yel, servileri
alttan alta dolanyor otlar sallyordu.
- ansl; dedi mezarc. Kaya gibi yer. Bir damla su sz
maz. uraya bak!
kan topra gsterdi. Adamlar ses etmedi. Sonra altn
dan bir ip geirip tabutu yava yava ukura indirdiler. Me
zarclar yeniden ukura girmiti. Aada karladlar tabu
tu. Yerletirdiler. Kapa amak iin testere istendi. Biri fr
lad ukurdan adamlardan nce testereyi bulup aadaki
ne uzatt. Days onu ukurun bandan alp geriye ekti.
Ykk bir mezar tan gsterdi.
- Otur burada!
Omzunu tuttu. Srtna vurdu. Sarsld.
- Delikanl adamsn be! dedi.
ukurun bana seirtti hemen. Testere iliyordu. Gcr
tyla. Kalabalk ellerini gbekleri stnde kavuturmu,
gzlerini krpmadan ukura bakyordu.
- Tahtalar ver!
Yan bana geldi adam. Yerdeki be alt kaim tahtay
kucaklad gibi ukurun oraya gtrd. Teker teker uzat
maya balad sonra. Yamur dmyordu imdi. Yalnz
tahtalar vurularak yerletiriliyordu. Son tahta da uzatld
nda days el etti. Gitti.
Tabut grnmyordu. Tahtalarla rtmlerdi. Yalnz
tahtalar vard. Kullanlmam. Sar. Islak. Taze.
Kalabal gzeriyle aratrp:
- Olu? Dedi mezarc.
ne kt.
Adam krei tututurdu eline.
- Toprak at!
tti. Toprak patrtyla tahtalar buldu. Ardndan nne
gelen eilip dorularak ukuru doldurmaya koyuldu. mer
efendiyle days ellerine birer krek geirmiler, durmadan
topra ukura boaltyorlard. abucak doldu ukur. Dz
lendi. Sonra kabard. Kubbelendi. Mezarc krein tersiyle
bir iki dvd kubbeyi.
Hoca el etti. meldiler. emsiyeli adam yksek sesle
Kur'an okumaya balad. O bitirdi. Bir bakas ald. Bir ara
mer efendi de kart. O da bir para . okudu. Ondan da
bir baka adam kapt. Hoca hepsini toparlayp dua etti. Ba
basna tanrdan "rahmet" dilendi. Kime? Babasna m? D
nemiyordu. Karmakark eylerdi bunlar. Tabutun iin
deki neydi? ukurda tabut var myd? Grememiti. Tahta
lar. Bandan beri gstermek istemiyorlard. Toprak patr
tyla dvmt tahtalar. Tahtalar ... Days avucuna bir y
n bozuk paray angrtyla boaltt.
- Cebine at bunlar, dedi. Hafzlarla dilencilere data
caksn!
"Amin ! " dediler Kalkld. Bir anda evresini alverdiler.
Elini uzatann avucunu karmakark doldurdu. arabuk
bitiverdi cebindekiler. Gitmek istiyordu artk.
- Bana!
- Bana!
- Bana da!
" Hepsine ... Hepsine ... "
- Bitti artk. Brakn!
ro6 1 PANA Y I R

Kalabaln arkasndan kotu. Mezarclar kazmalaryla


kreklerine omuzlarna vurup gittiler. Hoca, oporta yerde,
mezarla bir bana kald. Gkyz onca kararmasna kar
lk bir trl boanamayacakt.

6-

aylar o upuzun o dmdz sessizliin sonlarna doru


geldi. arabuk yudumladlar. Ksa bir sre camdan, da
rs gzlendi. Kahveci bardaklar gelip getike ald gtr
d. Bir tramvay geti. ok aalarda bir vapur, siste kal
m gibi ddk ald. Tavla pullarndan biri seslice tahtaya
vuruldu. Bir ay sylendi. ekerli bir kahve istendi. Biri pi
tisini kocaman kahkahasyla mermerin stnde patlatt.
Sonra mer efendi paltosunu toplayp skntyla kalkt.
nlerine dikildi. Kska:
- Banz sa olsun! dedi.
ocuun sana srd elini ve kp gitti. Ardndan te
kiler ksa aralklarla, teker teker nlerinde dikilip, tek az
dan kyormu gibi birrnek ve ayrt edilmez seslerle bu s
kc treni biraz daha bulandrp gittiler.
Herkes ekilip gittikten sonra day iilen aylarn para
sn dedi.
Eve birlikte gittiler. Sonunda o da iini ileri srd ve e
kip gitti.
Kadnlarla bir bana kald evde.
Akam okununca her zamanki gibi, elektrii yaktlar;
kadnlar da namaza durdu. Namaz biter bitmez sofrann
bana. Sonra da teki odaya gidip yatt.
Babas yoktu. Dediklerine baklrsa artk grnmeye
cekti. Ama aslnda hastaneye yatalberi grnmyordu.
TA 1 1 07

Ne deimiti? ite yeniden sabah oldu. aydanlk her


gnk gibi, kle ekilmi azndan duman brakyordu.
Gne kmt. Sokaktan gelip geenler oluyordu. Cadde
ye kacaklard. Sonra le, sonra susaml scak simitler
ikindisi ve yeniden "iyi akamlar! " Hem de bildik ielerin,
az yaprakl gazetelerin, cinayetlerin; tklm tklm kahveler
de oynanan tavlalarn, pitilerin, yeniden gazetelerin; grl
tl tramvaylardaki kavgalarn; bir daha gazetelerin, sar
lp pmelerin, parklarla sinemalarn; otomobil kornalar
ve kahve sepetlerinin, askerlerin ve lambalarn; sonra da
mangallarla komu kadnlarnn ve ocuklarn ve gen kz
larla etini satan anne orospularn ve plak bacakl yeni ge
linlerin deimeyen yalnkat akamlar ... .
Oturmad. Belki de biraz souk kamt bu. Duygusuzca
hareket ediyordu belki de ... arabuk toparlanp kmt.
- Ancak yetiirim anne, daym bekler! . ..
Sandalyelerden biri krlp atlm; geride salamlar olduk
lar gibi ve bulunduklar yerde, bir santimcik bile kprdama
dan aklp kalmlard. Aptalca bakp, ilerini ince ince ke
miren aa kurtlarn ve alt katlardaki karanlk bodrumlar,
ksz tavan aralarn bile bile srtarak bekleiyorlard.

Gne vard. Adam ceplerini zntyle kartrm ve


durup kalmt. Bileti antasn ap kapayarak burnu di
binde suluca srtp duruyordu. Tam "ey ... evde unutmu
olacam, inelim bari . . . " diyecekti; babasnn arkasnda
kalm olan ocuk, elini aradan uzatt. Bir rpda:
- ki tane! dedi biletiye.
Baba birdenbire dnp aptal aptal oluna bakt. Oul,
utanmt, kzararak:
108 1 PANA Y I R

- Ben verdim baba! dedi.


kisinin de yz gld o zaman. Gne vard. Tramvay
da tam bu srada yokuu bitirmi dze inmiti.
Neden sonra, tramvay yolun ok uzandaki kuytu so
kaklardan birinde, ellerini ceplerine sokmu, aln duvara
dayal, iin iin alamakta olduunu; kimbilir ne zamandan
beri ayak bileklerini korka korka yalayan koca kafal, kirli
bir sokak kpeini birden bire ayrt ediverince, ancak du
yabildi. Hemen o anda da abucak toparlanp tanmad
bu kuytu sokaktan yrye yrye hi grmedii baka so
kaklarn bilinmeyen yeni caddelerine oradan da baka ba
ka lkelerin uzak ehirlerine gitmeyi dnerek kpeiyle
birlikte vakit geirmeden, yola koyuldu ...

1959
\ UGULTU

1-
stmzdeki Dev Kayalklarnn hemen altndaki uu
rumurnuzun dibinde kaymaya aralksz devam eden, bu
yzden de gittike gnden uzaklap onu yava yava yi
tiren pasl, durgun sularn; iyice tozlanp kurumaya bala
m otlarn; (kimi krlklarda, sava yllarnn, en ok da,
gazetelerin birinci sayfalarnda her akam baran irili
ufakl btn o bizde artk belli bir alkanlk yaratp acma
duygumuzu silip spren ldrmlerin verdii hayvanca
bir duygusuzlukla -adeta istekle- inenmi, kimi de suyu
oktandr buharlap umu olan vazolarda rmeye bra
klm, tramvaylarla uzun uzadya gidilen ehir dndaki
1 10 1 PANAYIR

glgeli bahelere gizlenmi son birka kme de, kklerin


den koparlp -aktarma bir gelenee uyularak- mezarlklar
da kzgn gnee kurban edilen) solmu, l ieklerin; kz
gn kiremitlerin; alack damlarn, pasl tenekelerin, inko
oluklarn; sisli, yeil bostanlarla, geni aalklarn, bere
ketli, usul yamurlarn yerini alan, eit eit tatlarn kor
kun homurtularla gidip geldii stnde en ufak bir bulu
tun bile elenmek istemedii glgesiz, yamursuz, kzgn
geni asfaltlarn; bakr tellerin; gz alan parltl eliin; b
yk frnlarda eritilen demirin; kapkara dumanlarn; stne
doru tepedeki kayalklarda bulabildii en iri talar, dur
mamacasna savurmaktan yorulan dev, soluklanmak iin,
bir an, ylece kayalklarn doruunda, savurmak zere ba
nn stne kadar kaldrd tala kald. Uultu, birdenbi
re, bakla kesilmi gibi, durdu. Baheler her gnk gibi
dolmutu. Tarihi deerleri ehir meclisinde uzun boylu sz
konusu olduundan ehrin belirli birka yerinde tek tk b
raklan bu baheler, her eyden nce aulu otlaryla her
trl eskiliklerinden temizlenerek ve uygar ehirlere yakr
bir biimde topraklar elenip tarhlar cetvellenerek dzenli
bir duruma getirilmiti. Bylece, eski tarihi konak bahele
riyle bsbtn ilgileri kesildikten sonra halka alan bu sk
aal bahelerin tahta sralarna akam serinliinin tadn
karmak iin yaylm olanlardan ounun gzkapaklar
yar yarya kapalyd. Tedirgin bir tavan uykusunun ko
puk iplikleri iinde el vurduka bir daha kopan rk, bel
ki de olmayan, o iplikleri balayaym derken kendilerinden
geivermilerdi. Uultu kesilir kesilmez srayarak uyand
herbiri. Kalabalkta bir eksilme yoktu. Bahe tklm tklm
d gene. Cadde tat doluydu. Dur-ge polisi kollarn kal-
U C U LTU 1 ili

drp indiriyor; tatlar grltyle -yalnz makinelerinin


kardklar o yapma grltyle- gidip geliyorlard. Ama
damla uultu yoktu. yice altmzdan ya da direnmeyi
brakp gszlmze tek tek deil de topluca karar ve
rerek onu aka ve bsbtn kabullenmi gibi grnd
mzden olacak artk duyu!mayan ama birdenbire kesildi
inde gene topluca eksikliini ayrt edip uzun kanl sava
lar, bitimsiz ldrmler, yitik gnler pahasna devam!n is
tediimiz uultu. O her gnk uultu.
Ne gne vard ne de bir aprak kprdyordu imdi.
"Uyuyakalmm! " diye geirdi, bahedeki uykucu ya
llardan biri olan Mahmut bey. Sonra evresini gzlkleri
nin stnden akn akn biraz da korkunun verdii tik
sintiyle szp: "Garip ey" diye dnd. - " Gne yok. Oy
saki az nce buradayd. Uyumuum. Hemen de uyandm.
Ama ne. Tuhaf. Yok ite. Bsbtn m? Yok! Ne abuk! O
kadar oldu mu yoksa? Bu kadar abuk mu? Ne de abuk
yarabbi ! "
Titrediini duyuyordu.
Bahenin lambalarna bakt. Tepedeki o kirli cam kava
nozlar soluu tkenmek zere olan hastalkl, rm bir
krmz doldurmutu. Kavanozlar, iyice olgunlam, gizli,
uzak bir turuncun belli belirsiz olan o katlm macunsu ay
dnlnn arl iindeydiler. Turun sessizce prtlayp ak
maya ya da bsbtn baka bir biimde umulmadk bir g
rltyle patlayarak kendini datp yok etmeye kimbilir
belki de kendisiyle birlikte ortal da haritadan silmek ze
re koca bir ehri batrmaya hazr bekliyordu. Yz kaslar
glmsemekle iyice somurtup asklamak arasnda bir an
gidip geldiler, sonra geveke orackta sarkp kaldlar.
II2 J PANAYIR

Kalkt. Gzlnn camlarndan birinde dorudan doru


ya n kendisi mi yoksa aynalarla camlarda birikip imdi
imdi yansmaya balayan eski kalnt klardan birinin in
cecik esintili ubuu mu neyse, ite o yanp snd. Cadde
ye indi. Biraz yryp kar kaldrma utu. Her ey o ka
dar hafifti ki . . . Lambalara bakt. Kirli kavanozlarn iinde
-sessizce prtlayp akmaya hazr- olgun turunlar aka
grd. " Allah-Allah" diye dnd. "Nasl da ayrt edeme
dim. Uyku sersemlii olsa gerek ... " Geveke sarkan yz
kaslar ekilip glmsediler. " Gne nasl birdenbire yok
olabilir, uyumutum ama hemen de uyanmtm. O kadar
abuk, nasl olurdu? stelik daha vakit erkenken ... Oysaki
kavanozlardaki turunlar, nasl da ayrt edemedim ... Garip
ey ... Snmeye yz tutmu kk gneikler... 'Yarna na
sl balanabiliyorsunuz?' Nerede okumutum, kimden duy
mutum bunu yarabbi!. .. "
Cgarasn yakmak iin girdi. Karanlkt. aydanln
kard buhar vard. Bir o gerekti. tekiler masalarn ba
nda sandalyelerin stnde donup kalmlard. Mumdan
bebekler gibi. Cgaralarnn dumanlar bile yleydi. Sessiz
ce gzleri belermi caddeye bakyorlard. Semeksizin gz
ne ilien ilk adamdan yakt cgarasn. Adam kprdamaks
zn cgaray uzatp ald. Sandalyenin birine iliip iaret par
man evirerek ay istediini bildirdi ocaa. Buhar bir an
inip kalkt. Dalp paraland. Sonra yeniden eskisi gibi
ttmeye balad. ay gelip nnde dikildi. Ald. Yavaa,
ka, bardaa arptrmaktan ekinerek kartrd. Ocak
abucak ekilip buharn yan banda dondu yeniden. te
tam bu srada ayak parmaklarnn ularndan balayp sin
si sinsi yaklaan ateli bir hastalk gibi, ar ar ilerlerken,
U C U LTU 1 I I 3

birdenbire, kk sramalarla nce dizlerinin stnde son


ra da kucanda bitip -iyice yaparak- ona dayanlmaz bir
korkuyla yakc bir arlk veren o eyi tiksintiyle duydu.
ay brakt. Eilip bakt. Kara bir leke. Tortoptu. yor
mu gibi bzlmt kucanda. Elini, ar bir hareketle
kaldrp, yatan korkusunun dourduu takn bir sevgiy
le iyice kamburlam olan srta yaptrd. Biraz da yklen
di galiba. Kedi srtna binen bu arlkla birlikte korkun
,

bir miyavlama koparp, kurun gibi, bir zplayta Mahmut


beyin kucandan kapy buldu. Ve doru caddeyi boylad.
Dev, ta btn gcyle savurup stmze frlatt. Prtlak
turunlar birdenbire kapkara kesilip kirli kavanozlarn di
binde pis bir kelek meydana getirdiler. te bu ksack
arada, bir an iin devin altndan kalklmas imkansz olan
glgesi stmz rttnden o kirli soluk alnmaz karan
lk da ortal kaplad. Hemen ardndan lambalar krtyla
yanp ortal bir kere daha aydnlatma.y denemeye giriti
ler. Dev geri ekildi. iri talar tepemizdeki kayalklardan
stmze savurmaya, aralksz devam edecekti. Uultunun
ark aralksz atlmaya devam eden talarn etkisiyle, eski
si gibi, hzl hzl dnmeye balad. Kahvedeki mumyalar
dan ou canlanp ayakland. Sandalyeler ekildi. Kk
ay kaklar iledi. Kat oyunlar, tavlalar, bir an srp
yzylm gibi uzun zaman devam eden ya da yzyl srp
bir anm gibi abucak gelip geen, uultunun kesildii o s
sz, kr aralkta -oyunculardan hibiri az bir direnmeyle
belki de kazanl kabileceklerini akllarnn uundan bile
geirmeden ya da neler kaybettiklerini ayrt edemeden
kendini aka duyurup, iyice kokumu lk bir esinti gibi,
her delie inatla sokulan bolua ramen her ey kald
1 14 1 PANAYIR

yerden kesintisiz devam ediyormuasna srdrld.


Kahveci, Mahmut beyin omuzunu tutmu "bey, bey" di
ye sarsyordu. Beriki gzlerini kahvenin karkl (masa
larla sandalyeler bir de binlerce yl nceki mumyalar ya
da imdiki adamlar, Msrl kleler, hepimiz) gerideki ma
sa futbolunun grlts (durmamacasna srtmza inen
ular topuzlu kamlar, sonra onlar, tutsak pazarlar, her
an tazelenen kubbelenen kan, kanl kzl bulutlar mide bu
landrc lk kan buharlar) hepsi bir anda karmakark
tt kafasnn iinde. Sonra yava yava yerli yerine geti
her biri.
- Ne var, ne oluyor?
- Kanyor beyim! dedi ocak. Eliniz kanyor! Hemen
ardndan:
- Herhal kedidir... diye de eklemeyi unutmad. "Nasl
kedi, hangi kedi? " diye soramad Mahmut bey. Yzyle
bakmakta devam etti. Bir yandan da " Gece olmu! " diye
dnd. Garip bir biimde kaybolan gne, bahe, lamba
larn kirli kavanozlar iindeki prtlak turunlar, umulma
dk bir biimde bi...denbire gerekleiveren o uu, sonra
kahve (bu muydu?) kedi, kedinin srtndaki el, o el, daya
nlmaz arlk, hafifleyen her eyin unutulan tortusu, yeni
den knt, mezarlarnda takrdayan kemikler, tarak ke
mikleri, kskalar, ileri boalm tarak kemikleri, pasl, i
grmez, eski kskalar ksa sren bir esinti gibi bir an iin
kafasnn iinde dolanp snd. Ocak:
- Elinizi ykasanz beyim! deyip ekildi.
Ses etmeden yan bandaki masaya evrildi. aydan bir
yudum almt. Barda tuttu. Buz gibiydi. Ocaktan yana
yrd. Musluu iyice ap elini altna tuttu. Eline hzla
UULTU 1 II5

arpan s u yzn hafife slatp gzlnn camlarnda


boncuklanyordu.

2-
Kapdan her giriinde:
- Ne hava, ne hava! derdi kahya.
Fesini dzeltir, onu grnce de:
- Oo ... Kk bey! diye hafife glmserdi.
Sonra cebinden bir tomar para karp babasnn otur
duu -babas iin sylendiinden bu kelime oturmann ok
daha tesinde, onun da stnde, ok daha gl, bamba
ka bir anlam tamalyd. Baka yerde grnts yoktu
onun nk. Yalnz orada. Sedirin o kuytu, kf kokulu ka
ranlk kesiyle vard o. Grntsnn yaca tek yerdi
oras. Biraz kprdansa, yzlerce belki de binlerce yllk
adam bir anda snverirdi. Bu yzden de, hep ayn, bayat,
hani ilk bakta tazelenmiyormu gibi grnen hatta r
d sanlan, aslnda iyice gzlendiinde ayrt edilebilen o
her yl rdkten sonra kendi gbresiyle tazelenen toprak
ta yllar yl durmamacasna sren gn gelince de iekle
nen bitkiler iin kullandmz "srmek" eylemini onun iin
de kullanar.ak "oturduu sedir" tamlamas yerine "srd
sedir" dememiz gereken- sedirin bir kenarna ilitiriverirdi
paralar. Babas kocaman, hav dklm kuruni bir asker
kaputunun iinden kprdamakszn para tomarna ireni
yormu gibi tiksintiyle -belki de korkuyla- lm bir ada
ma bakld gibi gzlerini belerterek bakar, o gzlerle de:
- Ne kadar lazmsa al! diye barrd kahyaya.
Kahya sanki titreyerek -yzde yz titrerdi- geriledii
r r 6 1 PANAY I R

yerden adm adm sedire yanar bir iki banknot alp aralk
kapdan arabuk svrd. Babas paraya hi dokunmazd.
tede odann iyice kuytulap artk bsbtn grnmez ol
duu kesindeki yalnz ateinin belli belirsiz seilebildii
mangalda hep bir yemek tenceresi olur, kokusu oday kap
lard. Vaktinin ou okulda geiyordu. Konaa ok az u
rard. Babasyla hi konumamt. Hi de annesi olmam
t. yleyse neden gelirdi buraya ? Onu da iyice bilemiyordu.
Bu adam babas myd sonra? Bilmiyordu. Hibir ey ko
numazlard ki ... Aslnda baklrsa bu konuyu nemsedii
pek de sylenemezdi. Herhalde babasyd bu adam. Ada
mn byklar vard. Yalnz byklar vard galiba. Bir onlar,
en kk bir engele uramakszn uzayp giden o byklar
ve o, onlar zledii, onlar istedii iin geliyordu buraya.
Kimbilir belki de btn bunlar onun yorumuydu da gelii
nin belli bir sebebi yoktu. Yalnzca alkanlk, elinden tutup
da buna al dedikleri alkanl buyuruyordu bu geli-gi
dileri. Sonunda belki de alld iin lnyordu. oun
luk azatl bayram gnleriyle cumalar gelir bu onlarca oda
l konan u bir gz odacnda yemek kokularyla ve s
rp giden o adamla saatlerce oturup kalrd. Sonra babas
nn -byklnn- elini per aralk kapdan sessizce kp gi
derdi. Konan bahesi hep aulu, yabans otlarla doluydu.
Bir tek uak btn ileri grrd. Bir yn da kedi bo oda
lar kokutup durur; kona iyice karartp kmesini abuk
latrrlard. Her geliinde bahedeki otlarn iine gml
mek zere qlen birka kedi ve odalarn boalmamasn sa
lamak konan da kmesini hzlandrma iin doan bir s
r tysz yavruyla karlard. in tuhaf bunca kediye
karlk konakta gene de sryle fare bulunurdu. nk
UCU LTU 1 I I7

kedilerden birinin bile istiflerini bozup da bir fare yakalad


ya da yakalamaya alt grlm eylerden deildi.
Onlar bahedeki otlarn iine gmlmek zere len ve ko
nan kmesini abuklatrmak iin sr sepet doan ke
dilerdi. Zaman ilerliyor. (Konan dnda, durmu bir tek
saatle bile karlamamt. Saatleri durmamalar iin d
zenli olarak kuruyor; bozulmamalar iin de en ufak bir
sapmada, kck, kl pay bir sekmede onaryorlard) bu
yzden de yllar her zamanki gibi geip gidiyor olmalyd.
Her geliinde babasn kaputunun iinde biraz daha kl
m buluyordu. Ya da kaput byyp serpiliyordu. Her za
manki gelilerinden herhangi birinde de sedirin o kuytu,
kf kokulu kesiyle bir aralk bydne aptalcasna
inand kaputu, eskiden beri alk olduu o ypranm, ha
v dkk, kuruni asker kaputu biiminde, ii boalm ola
rak bulmutu. Gene her ey eskisi gibiydi. Odann iyice
kuytulap bsbtn kaybolduu keciinde mangal yan
yor, yemek tenceresi fokurtuyla kaynyor, oday o bildik
koku sarm oturuyordu. O srada kahya:
- Ne hava! Ne hava! diye ieri ald.
Fesini dzeltti. Onu grnce de:
- Oo ... kk bey! dedi.
Sonra korkarak kaputun bulundu sedire yanat. Para
tomarn titreyerek -artk aka, dileri birbirine vurarak
titriyordu- kaputun yan bana ilitirdi. Gene ayn korku
nun etkisi altnda geriledi ve yeniden sarsla sarsla sedire
yanap iki banknotunu ald. Sonra da arabuk aralk du
ran kapdan svp gitti. Zaten biliyordu. Ama imdi iyice
inanyordu. Babas odadayd. Vard. Kendi gbresiyle taze
ledii topran altnda yeeren tohumlar gibi orada sr-
I I 8 1 PANAYIR

yordu. Yokmu gibi grnmesi yerini brakarak kendi k


alannn -grnt alan da denebilir- dna km olma
sndand.
O gnden sonra o da byklarn brakp kaputun iine
girdi. Ama bu bir trl aydnlk nedir bilmeyen karanla
st odalarn geceler boyu uzun atrtlarla kntlerine
aralksz devam etmelerine dayanamad. Oysa ki, en bata
-karanlk, aralksz devam eden kntler, sabahn ilk
klarn bile karartp aulandrmaktan geri durmayan o
yabans otlar, pasl soluklar pahasna da olsa- rmeyi
kabullenmek gerekiyordu.
Mahmut beyse kaputu stnden atp evden kt. Byk
larn kesti. Bir daha da konan semtine uramad. Ama
kahya o nereye gittiyse dzenli olarak:
- Ne hava! Ne hava! diye kp geldi. Fesini dzeltip
karsna dikilerek banknot tomarn uzatt. O da ald. Ve
babasndan rendii gibi:
- Ne kadar lazmsa al kahya efendi, diye tomar uzatt
ona.
Ama kahyann bir kere bile banknottan ok almaya
eli varmad. Hep de titredi. Her seferinde de yanndan a
bucak ve konumadan svmay becerdi.
ok gemeden kaputu braknn ertesi ylnda birden
bire umulmadk bir sava kt. Her zamanki gibi ortaklk
birdenbire kana buland. O da herkes gibi bu kandan pay
na deni ald. Kan oaltmak ya da eksiltmek iin oradan
oraya koturuldu. Uzun yllar sonra lstanbul'a dndn
de ilk ii konaa uramak oldu. kntsne aralksz de
vam etmekle birlikte henz yklmamt. Uak iyice yalan
mt. Ama daha lmemiti. O tek gz odada gene mangal
U c u uu 1 I I9

yanyor, yemei kaynatyor ve kaput sedirin stnde onu


bekliyordu. Bu pek belli deildi ama o yle dnmeyi iste
di. Kaputun iine girmeye, hele bunca grltden sonra hi
niyeti yoktu. st odalarn ie yarayanlarn temizletip kira
ya verdi. Dkkanlar teker teker dolap kiraclara kendini
tantt. Yalnz kaputun bulunduu alt oday, mangal ve ye
mei, _ylece, olduu gibi, babasna brakt. Ertesi ay kirala
r toplamak iin uradnda yal uan mutfaktaki yata
nda kendi kendine ldn haber verdiler. Kediler ondan
da nce ekip gitmilerdi. Hemen alt oday ap bakt. Man
gal' snm, yemek tenceresi susmutu. Kaput da sedirdeki
yerinden inmi demeye cansz biri gibi uzanvermiti. i
bir k da ortal iyice aydnlatmt. Gene de dokunmad
hibir eye. Eski, krk, ama deerli bir vazo gibi, konak bs
btn kp ykclara satlncaya kadar saklad onu. Zaten
daha bir yl dolmadan da konak, kme tehlikesiyle boalt
trlp ykclara satld. Ve ykclarn el vurmasna vakit kal
madan . da kendi kendine kt. Tuhaftr o gnden sonra
kahyayla da bir daha hi mi hi karlamad.
llk yllarda konan satndan eline geen bol paraya
sonraki yllarda da dkkan kiralarndan salad -zahmet
sizce kazanlm- blk prk paralara dayanarak aylak
lkla geirdii o bir sr gn ona aratrmaya bile deer
bulmad -ya da byle bir aratrmay aklna bile getirme
dii- tandk tanmadk bir ok akrabayla bir yn ahbap
kazandrd. Daha dorusu ahbaplaryla akrabalarna onu
kazandrd. Akam karanl basp meyhaneler snmaya
balaynca hep birlikte doluup sabah ettiler. Aklna kadn
dnce, okul alkanlyla Galata'daki evlerde geceledi.
Bir gece bile ayn kadnla st ste yatmad. isteyerek mi
1 20 1 PANAYIR

yapt bunu? yice bilmiyordu. Belki de yalnzca tesadft.


Zaten devaml olarak yannda bir kadn bulunmasn akl
almyordu. Kadn onun iin hep orada, Galata'daki o evler
de i grenlerdi. O iti kadn yalnzca. teki trlsn bil
miyordu. Yaamamt. Yani bu konuda bir alkanl yok
tu. Bu yzden de ba birka kere derde girdi. Kk, garip
lklarla kula:k trmalayc bozuk dzen bir grlt yuma
, bir de anlam olmayan skntl basit itimelerden teye
gidemeyen ufarak kavgalar. Ahbaplardan bir ikisinin kar
sndan aka Galata'dakilerden para karlnda kolayca
ald eyi saf saf istemiti. Bunun stne dostlar onu bir
keye ekip usturupluca bu trl hareket etmenin doru
olmadn anlattlar. Bir yerde devaml bir i bulmasnn,
aylakln artk yettiinin, dzenli bir iin onu uslandrp
akllandracann sonra da aka paka bir tazeyle ba gz
olmasnn gerekli olduunu sylediler. Birincisini dnme
den yapt. Askerlik ubelerinden birinde yazclk buldu
kendine. Ama ikincisinin gereine bir trl akln yatrama
d. yle de kald. Gelgelelim daireyi bir gn bile aksatt
grlmedi. stelik aylaklk gnlerinin tam tersi, btn ta
kntlardan -meyhane, arkada, ahbap, akraba- syrlp d
zenli -dahas sktrlm, snrl donuk bir sabah, le ve
akamlar topluluundan baka bir ey olmayan- bir hayat
srmeye balad. Tam yirmi be yl en ufak bir szntya yer
vermeden -stelik tesadfen ve bakalarnca, adeta aka
cktan izilmi olan yolunda ciddi ciddi gidip geldi. Sanki
hi aylak olmamt, o trl bir yaayla hi karlama
mt sanki. O gnlerde arkadalk edip ok sk-fk oldu
u kiilerle karlatnda bile tanyamad onlar. O gnle
ri unutup da onun kalntlar (kokumu dkntleri) olan
U G U LTU 1 1 21

bu kiilerle yeniden grmekten daha dorusu eski gnle


riyle o gnlerin sorumsuz adamn anm olmaktan irendi
i ya da dpedz korktuu bu yzden de onlar tanmazlk
tan geldii iin olmad bu. Gerekten tanyamad onlar.
Kim olduklarn bilemedi.
Yalnz bugn ilk defa beklemedii bir anda kapnn d
nda kalyordu. Daireye gittiinde her zamanki gibi st
kattaki odasna kt. Kimseler gelmemiti daha. Az sonra
aadan Mehmet efendi ayn getirmiti. Masasna oturdu
hemen de o zarfla karlat. Usulca at. Milli Savunma Ba
kanl'ndan geliyordu zarf. Resmi bir dille kendisini emek
liye ayrdklarn bildiren bir katt bu. Hibir ey dn
meden kad gene eskisi gibi katlayp usulca zarfa yerleti
rerek bulduu biimde oraca brakt. "Sonra birdenbire
masasnn ekmecelerini, dosya dolaplarn, kendi zel do
labn abuk abuk ap kapamaya balad. Birtakm kat
lar, kopyalar, kalemleri, kapkaln ktk defterlerini indi
rip kaldrd, yerlerini deitirdi, bir eyler arand sanki.
Durdu sonra. ayna dokunmadan zel eyalar -nemsiz
birka ufak tefek: ok eski tarihli sararm birka gazete,
eski yaz ciltli bir kitap, belki bir tarak, kk, kllar d
klm bir toz fras, sabunluk, tek tk ayakkab balar
belki eski bir ayakkab sonra atal- iinden, " yarn, yarn"
diye sylenerek, apar topar, her eyi ylece brakp kt.
Akam bahede etti. Sonra bu kahveye geldi. imdi km
t. Yoldayd. Gece ilerlemiti. Iklar yanyordu . Tramvaya
binip odasna gitti. Evin nndeki sokak lambas snkt.
En st basamaa kt. Ta, alttaki ukura doru, belli be
lirsiz kaykld. El yordamyla anahtar delie uydurup girdi
ieri.
1 2. 2. 1 PANAYIR

3-

Her sabahki gibi yeni yeni aarmaya balayan karanl


ve gemi olaylarn irili ufakl ylanlarn, korkun ngrak
laryla o hep birrnek tslaylarn en derin uurumlarn,
dipsiz kuyularn, sonu gelmez karanlklarn ortasna kadar
itebilen o ilk o upuzun o dmdz sessizlii birdenbire kara
youn bir sesle bastrp soluk almay gletirecek kadar
smren bylece de karanl o saat ap aarmann dze
nini bozarak gndzn btn irili ufakl ylanlarn, kor
kun ngraklaryla o hep birrnek tslaylarn en derin
uurumlarn, dipsiz kuyularn, sonu gelmez karanlklarn
iinden uratp ortal kartran tepedeki devin solumala
rna uyand. Kibrit nc srtte ancak yand. Cgaray
yakmadan da snverdi. Cgara yandnda ilk yaygara
kopmu, ilk ta tepelerden ehri boylamt. Biri soka
boydan boya hzl hzl gemi, ince, eleklerden geme bir
yel camlar sallamt. ocuun yaygaras bsbtn artn
ca, anne homurtuyla saa sola dnp duran kocasnn koy
nundan terli terli ve rlplak s alncaa atlp st dolu ko
caman dev memeleriyle ocuunun stne kapanarak onu
bouyordu. knt, geceki durgunlukla ksa sren o ilk
sessizlikte iin iin onarlan ksmlar da bir solukta ykp
-her ykntda hzn biraz daha artrarak- kald yerden
sinsice iine devam ediyordu.
Dar ktnda sokak botu. Tysz bir gk vard te
pede. Kapy yavaa ekip st basama atlayarak inmiti
sokaa. Hemen her sabah bu vakitlerde karsna kmr
lenmi beyaz bir kedi yavrusu kar, pantolon paalarna
U G U LTU 1 1 23

srtrp srnard. Hep o ayn kedi miydi bu, yoksa birbi


rinin benzeri baka baka yavrular m? Biraz yrd gene
o her sabahki kmrlenmi beyaz yavru ya da onlardan bi
ri kardan miyavlayarak stne doru geldi. Sonra birden
bire durup, donmu gibi gzlerinin elifini oynatmadan bak
maya balad. Okamak iin eildiinde hayvan srtn
kamburlatrp hrlad. Sonra da arabuk diree trmanp
duvarn stne atlad. Oradan da baheye geip kayboldu.
Belli belirsiz rperdiini duydu. Evlerden birinin cam g
rltyle ald. Bakr bir leenden sabunlu bir su dkld
sokaa. "lap" etti sonra iri talarn arasnda be alt kola
ayrlp sustu. Pencere, alnda olduu gibi gene grlty
le kapand. lki adam konuarak hzl hzl geip sokan alt
bai'nda kayboldu. Mahmut bey "sabah" diye dnd. Ve
yllardr ilk defa vakti aka ayrt edip evreyle bunca ilgi
lendiini hatrlayarak titredi. Keyi dnd. O srada ada
mn biri aceleyle kapdan kp az yrdkten sonra geriye
dnd. Kapal pencerelere doru sesinin btn gcyle
" hanm hanm" diye bard. "Ben bugn cenazedeyim
leye gelmiyorum. Sen sakn ekmek almay unutaym de
me. " Kapal pencereler hi cevap vermedi. Ama adam az
kulaklarnda " baardk" der gibi yryp gitti. Mahmut
bey hzlanp adam geti. Sonra da koarak adamdan iyice
uzaklat. Postanenin kesine gelinceye kadar da komas
na ara vermedi. Kede soluklanmak iin durduunda ar
abuk arkasna bir gz att. Adam yoktu. Sokak botu.
Ama kar kyda kapal pencereleriyle o ahap ev hibir ey
sylemeden, sessizce, elifini oynatmadan, gzlerinin ta ii
ne bakyordu. Btn bu olanlarn aslsz, kendi uydurmas
hatta yaktrlm aptalca eyler olduuna stelik bunun
1 24 1 PANAY I R

vakti ayrt edip sersemce evreyle ilgilenenlerin bana gele


bilecek bir hastalktan baka bir ey olmadna kendini
inandrm olmasna ramen terini kurulamaa dahi vakit
bulamadan duraa kotu. Bereket caddenin grlts, ka
labal btn rkekliini alp gtrd.
Duraa gelir -gelmez gazeteci koar "gazeteniz" deyip
eline o gnn gazetesini tututurur sonra da askerce sayg
l bir selam vererek tezgahnn bana yeniden az bozuk
bir gazete satcs olmak iin abucak dnerdi. Hemen ar
dndan salepi biter ya da mevsime gre (ounluk yaz ay
larnda) kar kahveye "Mahmut bey iin salam bir ay"
sylenirdi. Tam bu srada kar kaldrmdaki direin dibin
den simiti byk, onluk simitlerden birini koturur
" bey" in hatrn sorup onun sorduklarna da dimdik bir
"saolasn bey" deyip boynunu bktkten sonra camekan
nn bana yeniden saygszca burnunu kartrmaya gider
di. Gazeteye yle stnkr bir gz atlr, salep ya da ay
kk kk yudumlarla ar ar iilir, simit de ayn ar
ballk iinde ufak ufak srlarak biterdi. Artk tramvay
beklemeye sra gelmi demekti. Ilk gelene binilmezdi. Bo
da olsa byleydi. Hep ikinciyi, ksa bir aralkla hep o az n
ce kalkp imdi grnrde olmayan, ndekini kovalayan
ama bir trl ona eriemeyen ikinci arabay, arkadan gele
ni seerdi.
Durak iyice kalabalklamt. Karmakark bir grlt
yuma dnp duruyordu orta yerde. Beton tabanla sa da
mn stnde sekip duruyordu sesler. Gelen tramvay bo sa
ylrd. Yuma abucak toparlad. Sonra gcrtyla yokuu
inmeye koyuldu. Mahmut bey tramvayn ardndan seirtti.
Karya geti. Tramvay aadaki dnemecin sk aalar ve
G U LTU i I 2. 5

beton binalar arasnda grnmez oluncaya kadar bakt ar


dndan. Sonra yeniden duraa dnd. O srada ikinci tram
vay sarslarak durdu. Mahmut bey hi acele etmeden k
k, ksa admlarla n kapya yrd. Vatman kapy ier
den saygyla at. Rahata binmesi iin hafife kolunu tut
tu. Mahmut bey, sahanlkta vatmana apkasn karp onu
selamlad. Vatman da saygyla glmseyip apkasnn si
perliine elini gtrerek Mahmut beye karlk verdi. Son
ra da tramvay hareket ettirdi. Mahmut bey ieri geti. iki
durak sonra yer bulup oturdu. Kalabalk her durakta biraz
daha eriyordu. Tramvay son duraa yaklarken arabada
kala kala Mahmut beyle iki yal hanm bir de yal bir bey
klmt. Mahmut bey son duraa gelmeden inmeyi d
nyordu. Daireye urayp masasn temiziemesi, zel eya
larn toparlayp oday derlemesi sonra da oradakilere hi
deilse bir "Allahasmarladk " demesi, el skmas gereki
yordu. Zaten dn de byle bir kararla her eyi yzst b
rakp ktn hatrlyordu. Ama tramvay son duraa gelip
durduu halde Mahmut bey inmedi. Kahvedeki kara kedi,
masasnn ekmeleri, gzler, ak, dalm, sarkm, dar
uram gzler, sabahki kmrl kedi, adam cevapsz b
rakan ev, ak kalm gzler, bo gzler, iki gndr derisi
ne yapp onu bir trl brakmak istemeyen bu hasta du
yarl, rperen, yen derisi, rken kukulu gzleri, deri
si, rperen yen derisi, akam, dn akam, btn o ak
amlar, btn leler; btn sabahlar ve o hep biri tekini
yutan kediler gzler, gzler kediler, ak kalm ekmeler
inmesine engel olmutu.
Tramvay son duraktan yukardaki ilk duraa doru yo
la koyulduunda arabada yolcu olarak bir o vard. Bileti,
126 1 PANAYIR

yeni bir yolcuymu gibi bir daha bilet kesti. Vatman ierde
olup bitene dnp bakmyordu bile. Zaten tramvay ilerle
dike duraklarda tek tk bekleenleri de yklenip yeniden
kalabalklayordu. Sonra ilk duraa yaklaldka yeni bir
boalma balyordu. Kalk durandaysa mezarlar dola
maya giden o iki yalyla hafz klkl adam da inince tram
vay yeniden aa dnyor ve mezarlklar geride brakarak
son hzla ehrin aalklar, caddenin betonu iine dalyor
du. O zaman yeniden bir kalabalklama balyor ve onu
yeni bir eksilmeyle yeni bir oalma usan verici bir biim
de adm adm izliyordu. Mahmut bey kendi durandan her
geiinde yzn gazeteyle kapatp oradaki tandklarna
grnmemeye alyordu. Bir de biletinin salaka srtt
n grmemek iin gzlerini demeden ekmeksizin bilet
parasn ylece bolua uzatyordu her seferinde.
Artk yle bir an geldi ki tramvay yalnz yukar giden ve
oradan dnen mezarlar dolamaya kan yal kadnlarla
hafz klkl adamlar tar oldu. Mahmut bey ite o zaman
inmeye karar verdi. Tramvay saatli alana gelince vatmana
grnmeden arka kapdan indi.
Alan botu. Scak bastrmt. Esinti yoktu. Yapraklar
duruyordu. Havuzdaki iyice snm durgun suya ramen
ehir cereyanyla ileyen tepedeki byk dev saatler ilerle
melerine aka devam ediyorlard.
Caminin arkasnda aalkl kr kahvesi biiminde b
ycek bir yer vard. Issz bir ke bulup oturdu. Ksa bir s
re sonra da caminin yzlerce yllk yosunlu iri talaryla ii
iyice boalm olmasna ramen yapraklarnn yeilini hala
U ii U LTU 1 1 27

sndrmemi olan yal byk aacn usuz, derin glgeli


i iinde eriyip gitti.
Uyandrdklarnda akamd. Biri omzundan sarsm,
" haydi beybaba artk gece oldu, evden bekliyorlardr" gibi
sinden bir ey sylemiti.
Ayaa kalktnda yorgunluunu iyice ayrt etti. En ona
kalan gene o olmutu. Bir banayd. Ortalk iyice kararm
t. Lambalar oktan yaklm imdiyse sndrlyordu. te
ki masalarla sandalyelerin hepsi de boalmt. Bir adam ma
salarn rtlerini alyor teki de sandalyeleri bir yere yyor
du. Bir cgara yakp alana doru yrd. Ortalk serindi. Te
pedeki dev saatler sessizce yrmelerine devam ediyorlard.
1lk gelan tramvayda be alt kii vard gene. Ama ikincisi iyi
ce botu. Arka kapdan bindi. inerken de gene arka kapdan
arabuk inip postanenin kesinden soka kvrld. Ahap
evi dnmeden kafasn gizlice uzatp bakt.. Zeki'nin lamba
lar snkt. Dkkan kapalyd. Gizlendii keden kp k
k, ekingen admlarla kimseye grnmeden, evlerin koyu
glgelerine snarak evinin kapsna kadar geldi. Sokak lam
bas yanmyordu. Daha onarmamlard demek. "isabet ol
mu ! " diye geirdi. Anahtarn kard. Basamaklar ar ar
kmaa koyuldu. st basamaa gelince durdu. Uca doru
gitti. Btn arln vererek uta basama sallamaya al
t. Basamak gcrtl bir sesle alttaki ukura doru kaykld.
oka esnetmiti galiba. Birdenbire anlayamad o ey oldu.
Basamak ayaklarnn altndan ekiliyormu gibi geldi ona.
Bir an ayaklarnn yerden kesildiini ylece havada asl kal
dn sand. Bir yandan da basamak kyor galiba diye d
np aceleyle anahtarn delie sokarak kapnn kulpunu
1 2. 8 1 PANAYIR

yakalamaya savat. O zaman basbaya utu. Dn akamki


hani o ancak dlerde grlebilen ve en ufak bir arlk duy
gusu olmadan uulabilen tyce uulardan deildi bu. Ar,
kaba, hantal bir eydi. Zaten kendini gk boluu yerine
bodrum kata inen dar ukurda buldu. "Mezar! " Kafas mer
divene arpmt. Ta yukardan grltyle stne doru ge
liyordu. Yan dnp stnden ard o arl. O da yan ba
ndan tekerlenerek sahalkta durdu. Ta stne kimin att
n grmt. Glmsedi. Bunca gc olan bir devin byle
baya bir korkuya kaplmas alacak eydi dorusu. Yazk
land. Kulaklar ilk defa atlan talarn kard gl uul
tuyu ayrt ediyordu. Dn akamki, hani ona yar d yar
gerekmi gibi gelen o tuhaf olaylarla i iten getikten sonra
duymaya balad imdiki u gl uultu arasnda bir ili
ki olduunu aceleyle dnd. Sonra da talar atmaktan ar
tk bkp usanan devin, onun, sonra btn tekilerin lm
n kolaylatrmakla kendi lmn abuklatrmak istedii
yarm yamalak lk bir soluk gibi kafasnn iini yalayp ge
ti. Glmseyerek tepeye dikti gzlerini "llgi" diye son defa
aka dnd. "Yalnzca ilgi 0nca gcne karlk onu da
bizi de bitirecek olan ey. llgilendiimizden zaman duyup,
gemekte olduunu ayrt ediyoruz. " Midesi bulanr gibi ol
mutu. Kusacan sanp kalkmaya savat. Yarm doruldu.
Gzl krlm olmalyd. Blk blkt evresi. Gittike
de grnmez oluyordu. Basaman birinde apkasn seer gi
bi oldu. Uzanmak istedi. Yapamad. Donmu gibi kald. Bir
an kann frtyla boaln dinledi. Ve yeniden yatt yere
srtst uzand. Boaldn iyice duyuyordu artk. Caminin
oradaki ii bo aac dnd bir an. Etli yeil yeil yaprak-
U G U LTU 1 1 2.9

lar geti. Sonra da babas. Neredeyse uyuyacakt. "Orda


garson uyandrmt, ya burada?" diye belli belirsiz bir esin
ti geti kafasnn iinden. O kadarla da kald.
Sabahleyin en ok sz edilmeye deer bulunan eyler ce
sede en bir sr sinekle ukurun banda tatsz tatsz mi
yavlayan kk kmrlenmi beyaz keli:, bir de peltelenmi
kana vuran ok ak sar gnele bodrum katndaki kadnn
barts oldu.
Gerisini abucak rptrverdiler. Mezzin, Mahmut be
yin yabanc olduunu ileri srerek ayrca ezan vermedi. Ki
mi kimsesi olmad iin lmnn duyurulmas gereksiz
grld. Oturduu yerden yzn ge doru evirerek:
"Allah taksiratn affetsin" diye mrldand mezzin. Zeki
mal almaya inerken "ite geldik, ite gidiyoruz" diye d
np lnn ruhu iin kk bir dua mrldanarak yol st
karakola urayverdi. Byle byle diye olay zetledi. Polis
ler "olur bakarz! " deyip aylarn yudumlamaya devam et
tiler. .Biri makineye bir kat geirdi. Komser bekiyi nledi.
Mezzin yalnz belli vakitlerde o da namaz saatlerinde san
dalyesinden kalkp ezan okumaya gitti. Bylece her ey bu
kadarla olup bitti. Bir de doktorla savc gelene kadar cesedi
evin talna alp stne beyaz bir araf rttler. Haber
daha duraa ulamadan tabutun kapayla birlikte kapana
rak caddenin uzandaki kk ara sokaklardan drt be ki
inin yedeinde mezarla gtrlp gmld.
Duraktakilerden yalnz gazeteci, o da akama doru
Mahmut beyi bu sabah grp grmediinden yana kuku
ya dtyse de her gnk satn yapp gazetelerinin artma
mas karsnda bu kukunun yersiz olduuna karar verip
I 30 1 PANAYIR

rahata esnedi. Simiti de ayn sat yapmt. Camekanda


artk bir simit olmadna gre her ey yolunda gidiyordu.
Saygszca burnunu kartrmaktan geri durmad btn
gn. Bu yzden ne simiti ne de gazeteci ilk defa bu sabah
durakta grlen gzlkl gen bir adamn Mahmut beyin
gazetesini okuduunu ve onluk bir simitle salam bir ay s
marladnn farknda bile olmamlard. Olamayacaklard
da. nk uultu aralksz devam ediyordu.

1 959
SONU: 1
BETON KIRLIKLAR

Yataklarmza kadar sokularak yorganlarmzn altnda


ki prsk gvdelerimizin incecik damarlarnda reklenen
uykularmzdan, gndzleri evremizi kuatan her trl
auyu, kendilerini paralarcasna emip, geceleri, tpk bir
annenin karanlk odalarda hasta ocuu iin dualar mrlda
narak lnm fleyilerini onun yznde "ifa niyetiyle"
durmamacasna gezdirii gibi, aulu soluklarn incecik ka
ak esintilerle fren krlklardaki otlarn bir gn bizleri
bsbtn yok edecek olan sarholuundan henz syrlama
mken kzgn patlamalarla her gnknden daha erken yani
anne otlarn dudaklarnn kprtlarna engel olamadklar o
esintili saatlerde uyandmzda ukurlar kara youn bir
dumanla dopdolu bulduk. O yar sarholukta ukurlar dol-
1 3 2 1 PANAYIR

duran duman sise, patlamalar da yamur rtkan gkg


rltlerine yorduk. Oysaki duman syran yce kayalklarn
her zamanki doal aralklaryla yzyllarn iledii darack
atlaklarnda gnein parldadn aka grenlerimiz ol
mutu. Neden sonra, otlarn yeniden auyu emmeye bala
dklar gerek sabahn o ilk uzun dakikasnda sisin, bizi uy
kumuzdan eden o kzgn patlamalardan ileri gelen basbaya
, kara, yararsz bir duman olduunu ayrt ediyorduk.
Haber arabuk drt bir yanmz evreleyen surlar do
laysyla kolayca yanklanp, ortala yayld: Hemen arka
larnda ilk bakta grlmeyen o deli denizi ya da usuz kr
lklar saklayan (rten, kapatan diyor onlar inatla. Onlar,
yani, ykclar! ) evleri dinamitliyorlard. Gazeteler o gnden
balayarak bu konuda sral yazlar yazdrp yaynlamaya
baladlar. Her zamanki gibi kimse onlar zorlamazken ya
plan iin rtkanln bol keseden stlerine almlar,
olanlar hemencecik kavrayp benimseyivermilerdi. Yk
mn gerekli olduunu savunuyorlard bu yazlarda. Kendi
uydurmalar ya da ykclarn bu bedavac rtkanlara an
lattklarndan yararlanarak gerekelerini de akla uygun bir
biimde dzenlemilerdi.
Hepimizin bildii ama imdiye kadar hibirimizin gr
medii bir ey vard: Kayalklardaki Dev! Gene hepimizin
bildii stelik kolayca grebilecei ok ey vard: Dededen
kalma, eski rmcei bol, kimsesiz konaklarmz, kedi se
ven deli sarayllarmz, kedilerimiz, kpeklerimiz, hayvan
lar koruma derneklerimiz, deli otlarmz, ilerinde kedile
rin boazlanp yabans otlarn en kk bir engele urama
dan durmamacasna boy attklar, bitmeyen eski baheleri
miz, ykk duvar -diplerimiz, harap mezarlklarmz, upuzun
BETON K I R L I K LA R I 133

sis iindeki bostanlarmz, musluksuz, sular grltyle akp


giden oluklu emelerimiz, (bu yzden amurlanan -amur
kelimesinin kapsad her trl anlam kastettiimizi zellik
le belirtmek isteriz- sokaklarmz) adm banda ve her ko
nakta gizli, upuzun, karanlk mahzenlerimiz, susuz kuyular
mz, masalc koca ninelerimiz, yamurlu gnlerimiz, aysz
gecelerimiz, karmakark gibi grnen ama iyice ve adm
adm izlendiinde, bir sr dnemelerden sonra yeniden
balang noktasna varlan parltl raylarmz, biri daima
tekini kovalayacak ama bir trl o ndekine ilk hareket
edene eriemeyecek olan dnme dolaplk tramvaylarmz.
Btn bu stnkr grp tandklarmz, en ok arka
larnda deli bir denizi saklad sanlan evler, usuz krlk
lar zleten sisli bostanlar, masalc koca nineler, aysz gece
ler, kr kuyular, gizli, upuzun mahzenler, kanlar, ldrm
ler eriemediimiz o yksekliklerde stmzdeki kayalk
larda olmayan bir ey, sonsuz bir Dev umdurdu bize.
Bu durumda syleyecek tek szmz olamazd. Susup
bekleyecektik. Zaten konumaya kalksak da kelimeleri a
zmzn iinde yuvarlayp durduumuzdan bir de durma
macasna yutkunmaktan -konuurken yutkunmak, bu ata
larmzn tledii bir yntemdi- homurdanmaktan teye
gidemiyorduk. Ata dne pek kulak asmayan bazlarm
zn iddialar da evlerin, arkalarndaki denizi rtmeyip sak
ladklar, yani, grmek dileyene pekala ak olduu konu
sunda en ok da bu iki kelimenin anlamlarnn ayn olup ol
mamas stnde srp gidiyordu.
Sonunda evler ykld. Sakl deniz aa knca eski gn
lerinin btn alkants durdu. Cetvellenip kalabalk parkla
ra evrilen btn eski konak bahelerinin dzgn tarhlar gi-
134 1 PANAYIR

b i orackta aklp kald. Herkesin kolayca seyredebilecei


gstermelik, s b ir deniz olup kt. Iklar korkusuzca yan
sd stnde ve kayklara doluan glgelerle alabildiine ka
rard her gece. Masalc koca ninelerin b tn masall ar elle
rinden alnp ehrin uygar grnmyle badatrlarak, ye
niden d zenlendi. Kr kuyular dolduruldu. Mahzenler btn
kanlarndan yani yzyllardr kendi ilerinde srdrmeye a
ltklar ssz yaamlarndan ykanp pasl zincirleri parlatla
rak ve ykk d uvarlar onarlp imentolanarak ldrldk
ten s onra halka ald. Raylar s k lp tramvaylar kaldrld.
Bostanlarn yerini beton alanlar, aulu otlardan temizlenen
krlklar da, iki yan ve ortas cetvellenmi imen tarhl dm
dz asfaltlar ald. Aulu otlar yok edildii iin bir de her yan
elektriklerle donandndan gecelerle gndzler ayrt edilmez
bir tekdzelik iinde birrnek uzayp gitmeye balad.
Dnemesiz dz asfaltlara birbirlerini kolayca ge ebile
cek yeni otobsler kondu.
Btn b u iler olup b iterken gmzden gittike uzak
latmz ya d a iyiden iyiye dibe kaymakta olduumuzu
ayrt etmeye vakit bulamadan a rtk gece mi gndz m ol
duu iyice belirsizleen h erhangi bir vakitte birdenb ire g
mzden olduk.
Ksa bir sre korku iinde kaldk. Arkasndan hemen
k orkumuzu yattran ve b izleri uygarca aydnlatan b ir ya
yn saana balad. En ksa zamanda eskisinden daha g
zel, uygarlam ehrimize yakr, bir gk yaplaca, yl
d zlarn ayn ve gnein d e unutulmayaca byk punto
larla b ildirildi. Milyonlarca liraya kan, yalanc ama g z
kamatra bilen -yani dev lamb alarn klarn kolayca yan
s tabilecek- cins talardan masmavi lekesiz b i r gk yapld .
BETON K R L I KLAR 1 I 3 5

Saman sars bir gnele kzark bir ay -btn uralarna


karlk taa sinen kan karmay beceremediler, tek bece
riksizlikleri de bu oldu- bir de eitli k oyunlaryla krm
zln ancak sarartabildikleri, mahzenlerden devirilen ka
nn iri damlalar biiminde iyice dondurulup billurlatrl
masndan elde edilen yapma yldzlar tepemize asld kald.
O ok sevilen tekerlek yzl ay artk her gece -yzyllar bo
yunca her gece- gstermelik denizin s sularndan yansyp
duracak. Aysz geceler bitmiti. Artk yamurun yalnz o
ksa sren esintisiyle gn ok uzaklardan bir yanp bir
snen gmbrtsn glkle yakalayabiliyorduk. O da
kayalklarn yaknnda bulunduumuz ya da zellikle ora
ya kadar kan ter iinde taban teptiimiz zamanlar.
Yol boyundaki evlerin sakJad denizi, bodur kayalkla
ryla, lk martlarn, tepemizde yanp snen karanlk
gn korkulu frtnalarn aratrarak, derinlerdeki mah
zenlerin pasl zincir akrtlarna kaplarak kr kuyularn
sesine kulak verip bouk sesleriyle eskimi, "mezarlarn
ars" gibisinden trkler aran masalc koca ninelerin
evleri nnde duraklayarak snmeye yz tutmu mangalla
rn banda anlatlanlar dinledikten sonra ancak koyu ka
ranlkta atrtlarn aka duyup, kk kzl elmalaryla
geceyi ttn grmekle sevindiimiz atein lkl iinde
ara sokaklar dolanarak kolayca gidilen evlerimiz (beklen
medik bir anda birdenbire karmza dikiliveren o eski
bahtsz varaklarmz) dev lambalarn altnda dmdz
uzayan birrnek yollar, geni alanlarda belli bir kurguyla
dzenli bir biimde birrnek ileyen saatler yznden yr
nerek gidilmez olmutu. Bu yzden de imdi, eskiden en ya
kn diye bildiimiz yerler iin bile, yeni yollarn ssz uzun
1 3 6 1 PANAYIR

otobslerine dolumak zorunda kalyorduk.


Kaplarna kadar tka basa doluuyorduk otobslere.
Yal iplerin nclnde sabahn alacasndan kopar
lp iyice karanlk mahzenlerin pasl zincirlerine sardrlan o
eski vahi ldrmlerle teke tek savalar artk uygarca, kan
dkmeden, parmaklarmzdan birinin parltl bir dmeye
ksaca dokunmasyla toptan yaplrken yeni gelen otobsle
rin kaplar da elbette e nitelikte bir dmeyle alacakt.
Otobsler geni yollarda tam gazla gidiyor; birbirlerini
geme esasna gre yapldklarndan, hatta buna zorlandk
larndan dolay da dar bakldnda bir ey grmek mm
kn olmuyordu. Zaten yava da gitseler fark etmeyecekti.
Grlecek bir ey braklmamt. Sakl bir ey.
Kaplarna kadar tka basa doluuyorduk ilerine.
Herkes dmdz bakyordu birbirine, grmeden oturu
yorlard. Kapnn yaknndaydm. Dme tam elimin altn
dayd. Parmam kprdatsam kap rahata alrd. Basa
mak doluydu. Hepsinin de srt kapya yaslyd. Parmamn
sinsice oynadn duydum. Sonra da kr bir ylan gibi ka
baca kvrlp dmeyi birdenbire elleyiverdi. Kap arabuk
alp kendine yaslananlar patrtsz aa dktkten sonra
yeniden o sessiz kr ylann ksack dokunuuyla kapand.

Btn sakl eyleri ortaya dkmekle yani eyay karan


lktan syrp a kavuturmakla yok ettiimizi sandmz
Dev asl imdi bsbtn ortaya kyor ve yeni yeni ie giri
iyordu. Hem de iimizden biri gibi. imizden biri. Yani
Dev. Gibi.

1 959
SONU: il
CAM BARDAKLAR

Her adrn gze batan yerlerinde gn boyu sallanan ve


kzgn gnein altnda uzun zaman kalp iyice atladktan
hemen sonra evlerimizle birlikte srtlarmz da yasladmz
bylece ikide bir hzl bir ba dnmesi gibi ayaklarmzn
dibinde birdenbire derinleip alarak nmz kesiveren
uurumlardan korunduumuz gerideki dalarn, devin
oturduu dalarn, doruklarndan kopup gelen gl yelle
rin kovalad hzl saanaklarn etkisiyle boyalar yol yol
aa (topraa) akan kan iindeki, binlerce, on binlerce yl
dr karanlk, szntl mahzenlerde ete doymu, pasl, yasz
ve parltdan yoksun zincirlerle kskvrak balanp ular
demir topuzlu susmayan, uzun krbalarn altna rlplak
itilen, baylacaklarna yakn da biber gibi yanan etleri mn
cklanarak szde insanln devam adna saf bir inatla ama
1 3 8 1 PANAYIR

hayvancasna kirletilen sarkk memeli, ekik gzl deniz


kzlarnn; ilerinden uzun kulakl korkak tavanlarn frla
d silindir apkalarn; boynuzlu, ate ortasnda krmz
yzleri srtan eytanlarn; yar bellerinden aasn ylanla
ra yedirmi "zavall peri kzlar"nn; " Hindistan saraylarn
da mihracelerin incilere elmaslara gark ettii" szk gzl,
lop etli " byk rakkaseler"in yalboya resimlerinin nn
de doya doya aladmz (iri ocuk gzlerimizin btn bu
olanlar grp aka anlamna varamasak bile byklerin
olanlar zaman ayrmndan dolay tek tek olaylarm gibi
ele alp hepsini bir btn olarak dnmeyi akllarndan ge
irmedikleri hibir zaman da geiremeyecekleri bunun iin
de alayamayacaklar o baka bakaym gibi grnen k
k olaylarn -olaycklarn- altndaki grnmeyen gizli
balar bulup karan -aslnda bykler gibi zaman daha
iyice ayrt edemediimizden bu yzden de onlar gibi birta
km yapay blmlemelere giriemediimizden oluyordu
bu- ocukluumuzun ypranmam sezgilerinin ynelticilii
altnda da olsa doya doya alayabildiimiz) o eski panayr
gnlerir.den bu yana, saat yelkovanlarnn arts binlen:e
gnle gece geirdik. Yryen, tkrtlarn aralksz srdren
yalnz saatlerdi. Gnle gece, hep o ayn, bildik, panayrla
birlikte varln duyduumuz, bedevi klklnn karpuzcuyu
ortalkta brakp her eyi aka gsterdikten, kimilerince
tam tersine yzyllardr kendi halinde akp giden berrak su
ya iri bir ta atp dipte uyuyan youn amuru kaldrarak su
yu artk onulmaz bir biimde bulandrdktan sonra -tpk
boyasz yzllerle boyallar arasnda srp giden kavgada
olduu gibi onlara aldrmadan- sessizce dalara vurduu
zamandan beri sren, eski ve tek olan gnle geceydi.
CAM BARDA KLAR 1 139

Yryen, tkrtlarn aralksz srdren yalnz saatlerdi.


Saatlerin tkrtlarn sayarak elde ettikleri ve adna tarih
dedikleri birtakm saylarla bakalarnca yaktrlm uy
durma binlerce ad; kalem czrtlarnn, daktilo grltleri
nin doldurduu gne iindeki tozlu odalardan karanlk
bodrumlara, sznt mahzenlere tanmakla bitmeyen kap
kaln defterlere durmamacasna dolduranlarn dediine
-gazetelerde hergn aka baryorlard bunu- Panayr
zamanndan bu yana saat yelkovanlarnn arts binlerce
gnle gece geirmemizin sonucu olarak uygarlkta akl al
maz ilerlemeler kaydetmitik.

Krlmaz bardak yapm -tam bulunacakken bu konu s


tnde gizli almalar yapan bilginin lvermesiyle geri ka
lan- sonraki ada yeniden ele alnp yeniden lmle pene
leilerek uzun, srncemeli savalarla bu savalarda aktlan
hesapsz insan kanyla lekelenip iinde boulmay, gerekti
inde de ekinmeden elini kana bulamay gze alan iyice ka
rarm, eskidike arlaan, bu bir zamanlarn soylu kann
basite ayrtrarak birtakm al ve akyuvarlar saysnca de
erlendiren ya da onu pembemsi adi herhangi bir kimyevi s
v gibi grebilen gen bilginlerin btn almalarna kar
lk yapm gene de teki aa kalan ve yeniden ayn uralar
iinde geen uzun yllardan sonra, bugn, bu i baarlmt.
Krlmaz bardak yapmnda baar gsteren bilginleri
miz, gazetelerin hergnk yaygarac anlatmlaryla uzun
uzun yazdklar gibi, giderek insan vcudunu da lm de
nen u toprak mlekler ya da bir zamanlarn cam bardak
lar gibi, eskiyip krlmaktan kurtaracaklard.
Artk her ey hazrd. Fabrikalar kuruldu. ehir dnda-
I40 1 PANA Y I R

ki btn ekin tarlalarn o dev makinelerin doldurduu b


yk fabrikalar ezerek kapatt. Binlerce, milyonlarca insan
fabrikalara akt. Tarlalar, fabrika ya da ii siteleri iin el
lerinden alnmayan, ehrin ok uzandaki tarla sahipleri de
topraklarn kendiliklerinden brakp fabrikann yaknlarna
yerleerek krlmaz bardak yapmnda almaya baladla!.
Krlmaz bardak yapm balad gnden beri yamur
nedir bilmeyen stlerini yabans otlarn brd brakl
m tarlalarla tozdan bsbtn kararp clzlaan aalar
gnein altnda uzun yllar yanp durdular.
Bir tek isiz kalmad ortalkta. Ve bardaklar; yzlerce,
binlerce, milyonlarca bardak, su gibi akmakta devam etti.
Bir gn geldi -her zaman olduu gibi sonunda gene o
gn, o kara gn gelip att- artk bardaklar ok gelmeye
balad. Evler gerekli gereksiz bir sr bardakla dolmutu.
Makineleri durdurup fabrikalarn nce bir ksmn sonra da
birer ikier btn hepsini kapatmak zorunda kaldlar. Bar
daklar krlmyordu ki yenileri gereksin. Krlann yerine
-ie yaramaz yeilimsi kk, clz paracklarla ltl b
yk ak billurlarn birlikte eritilerek yepyeni bir hamur hali
ne getirildikten sonra baka biimler ve yeni bir g verile
rek- eskisine benzemeyen bardaklarn ortaya karlmasna
allsn. Artk bardak yapm bsbtn durmu ayn nite
likteki o bir tek hamurun o hep birrnek, kt, sar milyon
larca bardayla birlikte binlerce, milyonlarca insan isiz
gsz ortalkta kalakalmt.
O zaman ehrin uzandaki braklm tarlalara doru
ldrmann eiinde, gzleri dnm, a bir sr akn etme
ye balad. Silolarda kalan son tohumluklar; sopalarla, sivri
talarla deilip, delice trnaklanarak alan tarlalara serpildi.
BETON K l R L I KLAR 1 I41

Krlmaz bardak yapm durduundan, belki de bu bi


linsizcesine yaplan almann, ilk insannki gibi tabiat
arkyla dnp yeniden onun bir paras durumuna girerek
onunla birlikte soluk almann etkisiyle -en ok bunun iin
yamur ok bekletmeden gelip yere diz kerek yzlerini
ge kaldrm olanlarn gzyalaryla birlikte yol yol aa
akp, ar ar iledi topraa.
Dargn toprak bana msn demedi. Yank tarlalar ne ya
plsa ekin vermiyordu. Aalar yemilerini unutmulard.
imdi byk alanlarda sakallar gittike uzayp kirlenen
kara bir kalabalk, oradan oraya karmakark koarak, l
meyeceklerini ble bile bu yzden de kahkahalarla glerek
ya da hngr hngr alayp, kusarak, kfrederek kendile
rini koca koca yaplarn damlarndan brakp ounluk bu
byk yaplar stlerine ykarak ya da gl yangnlar ka
rp szde snmak iin atein ortasna oturarak ldryordu.
Yaynna ara vermeyen bilgi bir iki gazete, yeniden es
ki cam bardaklarla toprak mleklere dnmenin tek kar
yol olduunu ayn yaygarac anlatmlayla sabah akam
barp duruyorlard. Bir kede byk bir soukkanllkla
gecelerini gndze katarak gizli gizli alan birka bilgin
de bunu yapmaa alyordu zaten. Sonunda basit bir ay
rtrma ve birletirme ilemine kadar indirebildikleri bu a
lmalarnda krlmazl salayan nesneleri krlmaz bar
dak hamurundan kardklar halde bir zamanlarn krlan
cam bardaklarn elde edemiyorlard.
tede, kesinde dokuma atlyelerinin bulunduu hani
u sonu ssz tarlalara -imdi bsbtn bo kalan mezarlk
lara- kan mlekiler sokann kimsesiz, sar ve dilsiz
testicileriyle mlekileri -kzgn gnete iyice kuruyup pi-
1 4 2. 1 PANAYIR

tikten sonra kullanlan sonra da gn gelince krlan, gne


altnda uzun zaman kalarak k gnlerinin hzl saanakla
ryla ufalanp eski mezarlarn toprana (ssz tarlalara) ka
ran ve yeniden mlek ya da testi olmak zere mleki
lerini bulan topra- eskisi gibi, sessizce, yeni biimlerde
yourarak, boyuna l deitirip, boyuna ayr karmlar
daki hamurlar deneyerek asl lye yani eriilmeyene,
yaklaldka uzaklalan, eriildike eriilmez olmaktan
kp genileyen ve yeni bir eriilmeze yol ap durmamacas
na byyecek olan o lye, daha dorusu o lszle
varmaya alyorlard. Onun iin de, eskisi gibi, doup
lyorlar; aletleriyle klklarnda ya da oturduklar yerlerde
belki uzun boylu bir deime (yaygarac gazetelerin deyi
miyle ilerleme) olmuyor; ama kendilerini durmamacasna
yenileyip derinletiriyorlard. Derinletike de bsbtn sa
rlap dilsizleiyorlard.

1 959
SUR

1 9 64 Sait Faik Hiklye Armaan

Birinci Basm:
1963, Srek Yaynlar
ikinci Basm:
(Panayr ile birlikte), Yazko, 1983 stanbul
nc Basm:
(Panayr ile birlikte) Yap Kredi Yaynlar, Ocak 1996, stanbul.
I4i

Kzgn gne, glgesiz asfalt yol, ziftin eriyii, usuzluktan


sinek pisliklerini andran tek tk tozlanm aaklar, say
dam nesnelerde yansyan her k kaynaa, serinlemeye ko
turuyor kiiyi, ok gemeden el kadar bir cam paras du
rduruyor. Alabildiine yansyor gne. Bunca ev yapmann,
her birine de onca cam takmann sonu bu ite. Btn cam
lar perdesiz, bo, bacalarda bir tutam duman bile yok. Gk
bulutsuz. Alabildiine bulutsuz, dz, sonsuz, bo.
Uzun sredir tan altnda sakladm ba kardm.
Durdurmadan gsme daldrdm. Sessizlii bozmak iin.
Yalnz bunun iin.
ADAM KONU ACAK

" Ben hep ykntlar bekledim. Paramparayd stmde


kiler. Hep o ykntlarn kllerini eelemekti iim. Scak kl
leri. Dourgan klleri. Ykntlarn nnden o dmdz,
aasz asfalt caddeler geerdi. Sabahtan akama dek bir
bandan teki bana gidip gelinen o ssz caddeler. imdi
ye dek ssz tanmlam mydm size acaba ? Bilmiyorum!
Beyefendi siz, size sylyorum! Dnp bakt. Her gnk gi
bi asfalttayd. Asfaltn hemen burnu dibindeki bu yknt,
pis kllerde eelenen u adam. alacak ey. Bir de Batl
olmaya kalkyoruz. Nice byk yapnn, neon kl teci
mevlerinin, dkkanlarn sraland bu gzelim caddenin
kysndaki bu yknt. Bu artmz. Doululuumuzun i
ren art. Pis dilencimiz. Susturamadmz. Evet dilendi
imi sand adam. Her gnk adam. renerek de olsa yan-
1 50 1 SUR

ma yaklat. Burnuyla azn ak bir mendille rtmt. Bu


yakla, Batya ynelmi bir Doulunun, Douluca bir d
nle, be bakr ufaklkla insanlk devini yerine getir
diini sand basit duygululuuna m yormalydm; yoksa,
daha kts, Batdan aktarp imdi "kraldan ok kralc"s
kesildii, onda bsbtn hibir ie yaramayacak olan o in
celemeci davrann silik bir kopyas m saymalydm? Bu
ras bir ykntdr. Bunlar kldr. Ykntnn klleri. Scak
kller. Ben bir insanm ve grdnz gibi, iyice grebili
yor musunuz acaba, plam, dedim. Hemen ardndan ha
ni ses alma aygtnz, nerede fotoraf makineleriniz. Bu fr
sat bir daha ele geiremezsiniz diye alay ettim. nk ay
gtlarnzn yardm olmadan ne grebilir ne de duyabilirsi
niz beni siz. Aygtlarnzn araclyla saptadnz ben de
hibir zaman ben olmayacama gre ... stelik ben yle
olur olmaz seslenmem. Belki elli ylda ya da yz ylda bir.
Belki de hi. Belki bu sesleniim yzyllardan bu yana gel
mi gemi seslenilerin ilkidir. Belki de can skc bir biim
de her saat, her dakika yenilenen o allm dilenci sesleni
lerinden biridir. Bir ey demeden aptal aptal uzaklat
adam. 'Issz'n tanmn dinlemek istemedi. 'Issz' kendisiy
di nk. Her gn caddeyi binlerce dolduran kendisi. n
k beni duymuyordu. Grmyordu beni nk.
Gnete cayr cayr yanan beton asfaltn, el bykln
de bir toprak paracyla ayn kklkte bir gkyz da
hi braklmakszn byk yaplarla tkabasa doldurulan ta
lam kentin yan bandaki bu ykntlarn duvarlarnda,
talarn arasnda skp kalm nemli topran son kalnt
lar vardr. Ve scak kln altnda yzyllardr gizlenen, iyi
ce eelendikten sonra ortaya kacak olan dipteki batk
ADAM KONUACAK 1 151

kentler. in iin szan eski sarnlar. Su yollar. Aalar.


Yldzl gkyzleri.
Bakn bunlar baba inciridir. Stleri ac ve yakc olan,
ocukken azlarmz yara ettiimiz baba incirleri. Talarn
arasndaki son toprak kalntlarndan yeil yeil fkryor
lar. Derindeki szntl sarnlarn sularn, batk kertin gl
geler iindeki ardakl evlerinin terleyen kpleriyle srl tes
tileri stnde ptrlenen mavi ltl su damlacklarn,
aratrc kkleriyle bulup emerek ykntlar yeertiyorlar.
"Baym, siz, size sylyorum! Ykntlar glgelendiren
incir aalar stne bir konuma dinlemek istemez misi
niz?"
TANRI KATINDA

Bir gn geldi, gk gnlerinden bir gn. Yce da doruk


larnn, sessiz, sk ormanlarn, grltl alayanlarn yo
un bulutlarla durmamacasna sislenip paraland dal
gn gnlerinden bir gn. Kimbilir hangi bilinmez an han
gi yitik gnlerinden biriydi. Tanr, ksa bir sre iin de ol
sa, yalnz kalmay istedi. ok gemeden de bu istein ate
iyle yanmaya balad yrei. Gittike de sardrd. Neden
siz bir istekti bu. Byle bir eyle ilk karlayordu. Tedirgin
olmutu Tanr. Btn nedenlerin ba olan ben, diyordu
Tanr, nasl oluyor da bu kk ama yrek paralayc iste
imin nedenini bilemiyorum? Tedirgin olmutu Tanr. Der
ler ki Tanr, ilk o gn, sarslmaz gcnden, eriilmez yce
liinden yana kukuya dt. Tek ynetmen olan ben de mi
ynetiliyorum yoksa diye dnmeye balamt. Her ynet-
1 5 4 1 SUR

men aslnda aalk bir ynetilen miydi? Yoksa ben hem


yneten hem de ynetilen miydim? Hem kendim, hem de
kendim olmayan mydm, akas olmayan mydm ben?
Bylece uzayp giden bir yn soruyla, ba nnde, ses
sizce arpp duran Tanrlarnn uyukladn sanan melek
leri de, vakit bu vakittir deyip, gzlerini kapatarak Tanrla
rndan bir anda uzaklaverdiler.
te o zaman, Tanr, isteini gerekletirmek iin, soru
larla iyice arlaan ban kaldrp evresine bakt. Btn
melekler -meleklerim diye dnmekten ekindi- derin bir
uykudayd. Parmaklarnn ucuna basarak salondan kt.
Yce da doruklarn, sessiz, sk ormanlar, grltl, az
gn alayanlar bir bana dolat. Hepsi meleklerle dola
maya kt gnlerdeki gibiydi. Oysaki deiik eyler gre
ceini ummutu. Can skld.
evresine bakmadan, ba nnde, yapraklarn ezilirken
kardklar hrtlar dinleyerek dnerken imdiye dek
karlamad bir ey oldu. Yolunu birdenbire bir uurum
la kesilmi buldu. nce ard, o aknlk iinde yoluna
kan bu uuruma kzd, uurum, Tanrnn kzgnln he
men duyup kapanmaya balarken, akln bana deviren
Tanr, sevinle srad yerinde. Uurum btn gzelliiyle
yeniden ald. Derin bir boluktu uurum. Sisli, usuz bir
denizle sslemiti dibini. Bu masmavi, usuz su, Tanrnn
gzlerini kamatrd. imdiye dek su adna grp bildii g
rltl alayanlar, sessiz, darack dereleri, kk birikin
tilerden baka bir ey olmayan glleri dnerek irkildi
Tanr. Sonra sevinle bir daha srad uurumun banda.
Uurum sisli mavilikler ortasndaki yeil tepelerini, serin
aalklarn gsterdi. Tanr uurumun bana kp g-
:fANRI KATI N D A 1 155

snden iri bir ty kopararak bolua brakt. Ku telei gi


bi ak, sessiz, arl olmayan bir eydi bu Tanr ty. Bo
luu sonsuz bir hzla indi ty. Denize yaklat an, denizin
durgunluunun etkisinde kalp uyuarak m, yoksa yorgun
luun verdii o ksa sreli susula m, ya da yukardan beri
dnmeden tkettii hznn sonuna geldiini anlayarak,
iindeki son tortulu birikintiyi yava yava harcayp diren
meyi salamak iin midir nedir, birdenbire, duruverdi. Bu
nu gren Tanr, yaramaz bir ocuun, ar, biraz da yap
mack sevinciyle tye fledi. Ve ty, sonsuz bir hzla, gz
ak kapamadan denizi bulup dibi boylayarak yitti.
Derler ki, Tanr o gn bugndr, uurumun banda
oturmakta, aralksz bolua brakmaya devam ettii ve
son direnilerinde, fryle, usuz denizi buldurup dibi
boylatt, kendinden bir para olan tylerle birlikte, kendi
ni de, para para ve yava yava sindire sindire (sanki giz
lice) tketmeye almaktadr.
N L T t

Ne zaman "Alayan kim? " diye sorsam -hep tanlan,


gn domazdan nceki alacakaranlkla gn battktan son
raki alacakaranln tpk serinliinde, ncelikle sonraln,
domakla batmann arasndaki geni uurumu siliveren her
gnszlkte duyardm o iniltiyi- btn o gzleriyle kulak
lar kendilerinin olmayan yoksullar gibi, ekinmeden "hi
kimse! " diye karlarlard. Sonralar "sana yle gelmi ol
mal" diye sorumu bana geri evirmeyi, bylece olanlardan
beni sorumlu tutmay denediler. niltiyi duyan yalnz ben
olduuma gre btn bunlar aka uyduruyor olabilir
dim. Tanr art bir korkutucu, Tanrnn desteinde oldu
unu syleyerek "rahat ve huzur" getireceini bildiren Tan
rsz bir rahat, bir huzur karcydm belki de.
Artk soru gevelene gevelene herhangi allm sz dizi
sinden biri durumuna dnce de "yanlyorsun ! " diye k
arak azm bsbtn tkamay becerdiler.
1 5 8 1 SUR

Ama hemen o tan, gn domazdan nceki alacakaran


lkla gn battktan sonraki alacakaranln tpk serinliin
de, ncelikle sonraln domakla batmann arasndaki ge
ni uurumu siliveren o gnszlkte, ynlar ayn anda ve
hep bir azdan "alayan biri var! " diye titreyerek bar
maktan kendilerini alamadlar.
O gn bugndr her biri, kendi iinden kopan iniltiyi,
gklerden geliyormucasna, tanrsal bir sese kulak verir gi
bi, gzlerini ufka dikip dua mrltlar iinde -kulaklar ki
rite- dinleyerek gnein douunu bekleyip dururlar.
u u R u M N
B R N D E Y i

Dn uurumlar dolatm. Her zaman yaptm gibi, k


ydaki akll, dar yollarda geziniyor, kaya kovuklarnn se
rin l:aranlna ellerimi daldrp kk kabuklu hayvanlar
la oynamay deniyordum. Gne, kynn pis denizini, akl
l yolun sararm gazete katlaryla eski konserve kutular
na bulam iri talarn, ufalanm ve adeta ortalkta gaze
te paralaryla konserve kutular klnda grnen, grn
meyen yanlarndaysa, yzyllarn gsz kanyla kokuup
duran irinini saklayan her iki pl de, ayn anda ve bir
likte zmleyerek sindiren topra, btn gcyle, yani, in
safszcasna ve birrnek aydnlatyordu. Ky kupkuruydu.
Tamtakrd. Rzgar yoktu. Sonra da iyice sessizdi. Tepede
ki kovuklara girip kan martlarn sesleri bile aaya ula-
160 1 SUR

myordu. Ancak tepeye trmandktan sonra ayrt edebildim


bunu. nce, yan yatm, uurumun duvarna bir yanndan
bal, iri bir kaya buldum. stnde kk bir am bitmi
ti. Ya da henz bitmeye balamt. (Uuruma hazrlk) . Bi
raz evresinde gezinip, trmanmaya en elverili yeri setik
ten sonra, btn gcm kullanarak, kayann stne k
tm. kar kmaz, ksa bir esinti, tepemden geip gitti. De
niz, kydaki kirliliini brakm, iini apak gsteren, ber
rak, yalansz bir deniz olmutu. Kk kk buu kme
cikleri de, denizin orasn burasn silip, gzden kaybetmek
istiyorlarm gibi, paralyorlard onu. Birdenbire kayann
ardnda, oyuun iine gizlenmi bir yol iliti gzme. Tepe
ye trmanyordu. Hi dnmeden yola koyuldum. Garip
bir acelecilikle, soylu bir heyecan sarmt her yanm. Tit
reyerek, soluk solua kyordum. Tepeye yaklatka rz
gar, mart bartlarn ve sessiz sanp da, ekinmeden, ya
nna kadar sokulduumuz, korkusuzca iine girdiimiz,
aadaki, o bir avu denizin dinmek bilmeyen ve kendi gi
bi usuz olan uultusunu, aka, duymaya balamtm.
Tepeye varp ilk uurumun yanna yaklatmda, uultu,
artk iyiden iyiye artmt. Mart bartlar, boazlanan in
sanlarn korkun lklarn duyurmaya balam ve rzgar
salarm iyice uurup, arkamdan sinsi sinsi yklenerek
uuruma doru itelemeye koyulmutu. En utaki aaca tu
tunup baktm. Uurum aka uulduyor ve durmamacas
na dnyordu. Dn hzl ve korkun deildi. Hi kor
kun deildi. nsan sindire sindire iine alan, onu adeta
zmleyip kendinde eriten, bir evrinti gibiydi. Nedense
bylesi, insan korkutmuyor, tersine, tatl bir ba dnme
siyle hafif bir mide bulants veren bu garip sarholuu be-
UuRuM i N B t R N o E v t 1 r6r

nimsetiveriyordu. Gene de kamm oradan. Kendime gel


diimde, ikinci ve birincisinden daha yksek olan teki
uuruma doru yola kmtm. Sonra ncs, drdn
cs, beincisi ve gkyz ... Bir tamasna bann s
tnde dnecek olan ak bulutlar... Aada, iyice usuzlap
bsbtn kaybolan deniz . . . Bolukta, arl olmayan bir
ty gibi, oradan oraya, umak, umak...
Beincisinde kaldm ben. Uurumlar ykseldike, man
zara gzelleip ekiciliini artryor, deniz, gittike usuzla
p kaybolmaya balyordu. Her ykselite, yoklua biraz
daha yaklalyordu.
Deniz iyice usuzlap bsbtn kaybolmadan, tepeyi
inerek, yeniden, o avu ii, kirli denizle akllk dar kyda,
sessiz ve rzgarsz, bir bana, oturup kaldm.
imdi kanm glendirmeye alyorum. yice glenip
kvama geldiini duyduum an, kayay bir daha trmana
rak, uurumlar, yeni batan, dolamaya kacam. Ama
bu kez, dneceimi pek umamyorum. nk uurumun
beni zmlediinde, hi deilse, bir am, kk, yeil bir
am, kzartacak kadar gl olacak kanm. Ve ben, ite, o
kk, yeil olmayan amdan, iyice usuzlap bsbtn
kaybolan denizi, ilk kez, aka ve btn kanmla duyup
grebileceim.
HEP o AYNI GN

Her eyimi sonuna kadar eskitiyorum. Eskimeyi ne hz


landracak ne de arlatracak herhangi bir hareket yapma
dan bekliyorum. Yalnz bekliyorum. Sakallarm alabildiine
uzuyor. Salarm da. Yzm iyice grnmez olunca mahal
le berberi yoldan evirip dkkanna alyor beni. Ve yzm,
o uzun, kirli kllardan ykadktan sonra avucuna brakaca
m il lirann ya da yirmibeliklerin parltsna taban taba
na kar bir gevemeyle, uyuklarmasna, sanki ar ar,
snyor karmda. Paralar avucuna boaltp kayorum.
Eskime ar ar geliiyor. Yrrken anlyorum. Bir gn
bakyorum ayakkablarm kaldrmlarda eksik bir nala se
siyle srkleniyor. Burada tutup ayakkabya bir nala tak
trmak, ayakkabnn eksik srklenilerini tamamlayabilir.
Ama bunu yapmyorum. Bir sre sonra bakyorum, nala
uultusundan bir yongack bile yok kaldrmlarda. Sessiz
sessiz ilerliyorm. (Dikenli itlerle, dipsiz uurumlarla ev
rili bir ortamn darack kei yollarnda dnp duran kiisi
nin azndan kacak u ilerleme sznn insan bunca gl
drp sonra da korkutabileceini hi ummamtm.) Ve
kaldrm talar, yava yava sivriliyor tabanlarmn altn
da. Sonra bir gn, birdenbire baparmamn tan souk
luunda srldn duyuyorum. Gnlerce karncalanyor.
Arkasndan yamur sular. ukurlar.
Yamulan ayakkabm, karanlkta, beni bir ukurun iine
atveriyor. te o zaman, onu orada unutuyorum galiba.
Sonra gene bir bakas. Yani eskiyecek olan bir baka
tam, nala uultular iinde, yola koyuluyor.
Eskimeyi arlatrsam da, hzlandrsam da, hibir yarar
olmayacak, sonu izilmi naslsa. Onu unutacam o karan
lk ukur oluyor sonu onun da. Eskimeyi arlatrmak, bel
ki ona biraz daha zaman kazandrr diyeceksiniz, bir sre da
ha direncini ayakta tutar. u durmamacasna dnp duran
geceyle gndzn, ayr ayr eyler olduunu sananlar iin es
kimeyi arlatrmak, zaman kazandryormu gibi grnebi
lir. Oysaki u dnp duran gec_eyle gndz, hep o eski, ba
langcn bir tek gecesiyle gndzdr. Kazan nerede?
Eskimeyi arlatrmaya ya da hzlandrmaya almak,
ikisi de aptallk. Krlk ikisi de. kisinde de zaman saatle
llyor nk. Birinde kk kol saatleri, yerine gre, es
ki cep saatleri, tekinde de, elektrikli byk alan saatleriy
le her gn binlerce kart sessizce iaretleyip kemiren grl
tl fabrikalarn susuz saatleri kullanlyor.
BALKO N LLER

Hep bu dzayak alan. Gz alabildiine uzayan. stn


de gn boyu kzgn gnein yansd bu glgelik dzlk.
Geceleri kaygan yzn ay yla yamurlarn ykad s
szlk.
Hep o eski amurun dzgn kesilmi, birrnek talary
la kalplatrlan sessizlik. st ste ylan hep bir boy tu
lalarn lmsz gkdelenleri. Yaanty yok eden lmsz
lk. Hep bir boy tulalarn okluunda yitip tekleen kii.
O lmsz kii. Olmayan kii.
Yllanm pis kann phtl rk kzllnn aktld
derin atlaklar; gz kamatrc, kaygan, boz renkli bir te
nin birrnek, usuz dzlnde kr gzleri dikenleyerek
uyaran, umutlandran, yenilenmelerin antlar clk yaralar
ya da eskimi yara izleri rnei ykntlar; a kesecek ka
ranlklarn usuz dehlizlerinde, pasl zincirlerini akrdatan
1 66 1 SuR

zgrln habercileri tutsaklar; ba dndren lm u


kurlar, evrintiler, kokuan ceset plklerinde kprdanan
ilk kurtuklar. Yaantnn habercileri.
Balkonu trmanan sarman ilk ayl gecesinde; o soluk
yzl, kansz, srtkan ayn gecesinde; tozlu, kaln kitaplar
da ballandrlarak anlatlan sevgi kervanlarnn ngrakla
ryla kutsanan gecede -o ilk ve son kez karlalp ayrln
lan gece- sevgiyle birleen dudaklar, aular birbirlerini
pleriyle. Ge aan ayl sarman balkonundan, takr
tl iskeletlerin karanlk dehlizlerini boylarken ller.
A vu N T u

Bir yamur aralnda, cra bir pazarn giriinde, porta


kal ykl, eski, pis bir arabaya koulu yal bir beygir, uzun
bir sre yamur altnda kalmaktan iyice slanm sarsyla
baldrlarna ve boynunun iki yanna, az nce grnen g
nein etkisiyle, kendisine ekici bir parlaklk veren bu kh
ne slakla, yalnz ona bel balamt. nk onca, kendi
slakl da, gneli, geni krlklarda tok karnna babo
koup durmaktan sarsyla baldrlar ve boynunun iki ya
n terlemi gen bir atn soylu slakln, diriliini andr
yordu. Kendi yoksul, stelik tc giderek de ldrc
slakl iinde -ksa srecek bir benzerlikten bir anlk mut
luluu adna yararlanarak- o soylu atn grkemliliine,
ululuuna e bir durula duruyor, ypranm koumlarna,
pasl, tmeyen ngraklarna, hi de ekici olmayan incik
I68 1 SUR

boncuklarna, solgun renkli, lgn pskllerine, aznn


kenarlarn nasrlatran geme bakmadan, dikelmeye ah
yordu okunun ortasnda.
Portakallar da srtlarn parlak gnee dnmlerdi. Ay
lardr rmcekli, havasz depolarda kirlenen derileri, pr
syerek clzlaan gvdeleri, yamurun altnda uzun zaman
kalmaktan iip temizlendiinden, Gney bahelerinin g
neli, ar, ball, turuncu toplar gibi parladklarn sanarak,
bsbtn iiniyorlard.
Yllardr kzgn gnein alnnda ya da ehir dndaki
arabalklara inen uzun gecelerin sessizlii iinde, iten ie
kemirilerek lp vurdumduymazlaan eski arabann kuru
tahtacklarysa, uzun sren usul yamuru iyice ektiklerin
den, gne kar kmaz genlemeye baladklarn akn
lkla ayrt ettiler. Kendilerini biraz hantallatrp geni bir
soluk aldrdktan sonra, gnein kzdrmasyla, eski biim
lerini aratacak kadar iren kamburluklar, daha dar soluk
lu, tknefes bir kuruluu, tamtakrl getirecek olan bu ge
ici genleme, sevindiriyordu tahtacklar. Yamur sonras
gneinin lk dokunularnn esrikliiyle balar dnd
nden, kendilerini, derin, karl Kuzey ormanlarnn kuytu
luklarnda gryor, boy atp tomurcuklanyormuasna,
genletiklerini sanyorlard.
DKNT PAZARI

Nasl olduysa, iki kere, portremi yaptrmak isteiyle,


ressamn karsnda kimbilir ka gn, saatlerce kprdama
dan oturmaya zorladm kendimi. Hem de renkli fotorafla
rn, artk adm banda akl almaz ilalarla (dediklerine g
re bir eit su) karmakark kollarn, k:t kat krklerin,
irili ufakl objektiflerin (bir eit cam, gz de denebilirmi.
Uygarln vurdumduymaz gzleri. Dknt pazarlarnn
Alayamayan Gzler, Glemeyen Camlar sergisi) eit eit
dmelerin bulunduu, trl trl klarn yanp snd
szde karanlk odalarda, istenilen byklk ve gzellikte,
stelik, yzde yz aslna uygun olarak, rptrlp abucak
sunulduu bir ada ve yerde.
Topraktan ve onun oldurduu etli bitkilerden karlan
has boyann zlemiydi beni eken. Topran ancak toprak
la gerekleip asl apak ortaya karabilecei sans. D-
1 70 1 SuR

knt pazarlarndaki krk cam, tozlu cam sergilerinden ka


. Hepsi bu.
Birinci ressam okulu yeni bitirmiti. Genti. Okul dn
da, yani gnesiz ta modellerin dnda pek bir alverii ol
mamt daha. Beresi bile daha tarazlanp biimini yitirme
miti. Byk lambalarla aydnlanan, aslnda ok karanlk ve
rmcekli bir maazadan (bu maaza sz maarayla e an
laml olmal ya da ondan gelmeli. Ik oyunlaryla maaray
maaza klna kolayca sokabiliyorlar.} alelacele alnp, g
nee karlmadan, katlar iinde, tavan arasna tanm,
orada zenle, biraz yan yatrlarak baa oturtulmutu. (Ke
lolan'n bana} Bu yzden ok acemi olmalyd.
Resimde, zenle izilmi yzmn kesin snr izgilerin
den baka bir ey bulamadm. Beni gstermeyen bir resim
di bu. Snrlar izilmi, bolukta bir yer kaplayan, okulda
ki o ta modellerin eiydi.
kinci ressam, olduka yal bir adamd. Modellerden ok
asllarla ilgileniyordu. Gnesiz ta modelleri hi hatrlamad
gibi, byle bir eyin balangta olduunu, zaten onlar ol
madan asllara gidilemeyeceini, onlar hatrlamamas bile
balangta onlardan kalkarak imdiki asllara ulatn gs
termeye yettiini sylemek ya da ta modellerin, bugn iin
dahi, varln savunmak zere bir takm kantlar ileri srmek,
gldryordu onu. Bu yzden usta bir ressam olmalyd.
Resimde aradm btn izgileri, kesinlememi, snra
vardrlmam ya da tam tersine kesinlii de, snr da aa
rak (daha ok byle olduunu sanyorum) usuzlam olan
btn o izgileri buldum. Bana benden daha ok benzeyen
bir resimdi bu.
Yazk ki bu da ben deildim.
NE DE
B R M A R T 1 u u y o R D u
GKTE

tc, dingin bir sabah, ac balang. Ufuk, her sa


bah izlemeye alk olduumuz uzaklklardaki o all pullu
gelinlik yatanda gn.:: i bekliyor. Kanl gnei. Birleme
nin acsyla a boulacak olan karanlk yatann gnei
ni. Usuz bucaksz deniz, top top sislerle paralanarak k
ck da gllerinin sessiz, durgun havasna brnm
uyukluyor. Byk yolcu gemisi, rm yapraklarn, can
sz yosunlarn, saman plerinin yeilimsi, l suyunu hr
tyla yararak ilerliyor.
Az sonra gne dodu. Sisler paralanmadan, ylece,
denizin orasndan burasndan, skk ehirlerin stndeki
gneli ama donuk k gnde aslp kalan youn duman
lar gibi, ar ar ykseldi. Deniz de yava yava usuzlap
172 1 SUR

kk dalgacklarla kabard. Azgnlat sonra da. te o za


man, geminin daha da hzlanmas beklenirken, birdenbire ya
valayp yol kestii ayrt edildi. Yolcularn bir bl daha
yataklarndan kalkmamlard. Uyuyorlard. Uyanm olan
larsa hemen gverteye koutular. Gverteye kan, sar am
pullerle aydnlatlm o dar koridorlardan, souk labirentler
den itie kaka geilirken herkes birbirinin yzne kukuyla,
sorgulu bakyordu. Kimsenin bir ey bildii yoktu. Gerek ay
dnlk, gnein aydnlyd. Dorudan doruya stp tan
yalnz oydu. Gvertedeydi gne. Gnee kouyorlard, dar
koridorlarn souk labirentlerinden. Gnee. lmse lm.
Hi deilse azgn denizle, mavi gkle, gnele, sonsuzlukla ve
kan kokusuna ecek a martlarla savalarak, peneleile
rek lnecekti. Bu az ve yalanc kl dar koridorlarn souk
labirentlerinde skp kalarak havaszlktan boulmak, sava
amadan rpnmasz lmekse ne korkuntu.
Gvertede i anlald. Gemi bir tehlikeye uram deil-
di. Denizde bir sandal m ne bulunmutu. Sararm yzler
kanland. Aln duymaya balad yolcular. Kulaklarn
kahvalt kampanasna dikti hepsi. Ama yelkenli sz edilip
de, btn gzler gemiden ayrlan kurtarma sandalnn yak
lat, yelkenleri inik bir eski zaman teknesine iliince i de
iti. Bir o yelkenli bir de bu iinde bulunduklar byk
yolcu gemisi, yalansz gne, yzyllarn deimeyen, usuz,
azgn denizi ve hep o ayn gkyz -nice kanl inleyilerle
barut dumanlarn, nice kl akrtlaryla zafer uultular
n, boru seslerini, boa giden yalvarlar, tapnmalar ve
kurbanlarn bartlarn gizleyen gkyz- rpermeyle ka
rk bir aknlkla, yeniden sarartt yzleri. Bu yle olur
olmaz bir olay deildi.
Hele yelkenlide bir adam bulunup yakalanarak gemiye
. . . NE DE BiR MART! UUYORDU GKTE 1 173

getirildiinde bsbtn ortaya kt bu. Adam gorunce,


yolcularn ou, gneli gverteden geri geri ekilip, dar
koridorlarn souk labirentlerine alan kaplarn nnde
biriktiler. Bazlar soukkanl davranp fotoraf makinele
rine sarlarak resim ekmeye koyuldular. Yar plak olan
adam, hemen hemen, bir orangutan maymunu kadar klly
d. Yalnz gzlerinden insan olduu karlabilirdi. Yolcula
rn gzlerindeki korkunun, aknln, kukunun tpk pa
rlts onun gzlerinde de reklenmiti. Yolculara, tpk tp
ksna onlarn bakt gibi bakyordu tutsak. Gemiciler g
tutuyordu adam. plerle skca balamlard. Adamn oldu
u anlalan, orak biiminde, ta bir balta vard gemiciler
den birinin elinde. Flalarn nda gzleri kamatka,
acayip, anlalmaz sesler karyordu. Flalarn her yanp s
nnde, artan bir kzgnlkla, iplerini zorluyor, kendisini
tutan gemicileri itekliyordu. Nasl olduysa, birdenbire, kol
larn iplerden kurtarp, baltasn kala gz arasnda, gemi
cinin elinden kapt gibi, yabans lklar atarak evresin
dekilere saldrd. Btn yolcularla gemiciler, tam bir karga
alk iinde, dar koridorlarn souk labirentlerinden gee
rek, kendilerini glkle kamaralarna atp kitlendiler. Fo
toraf ekenler, heyecandan, korku ve aknlktan makine
lerini adamn ayaklar dibine ya da stne, koruyucu bir si
lahmasna, ta atar gibi, frlatp atmlard. Bilinsizce ya
plan bu davran ie de yaramt. Makinelerden korkarak
gerilemiti adam. Durmutu. Ama gemiciler de, yolcular da
kargaalk arasnda, bunu grememilerdi. Gverte bir anda
boalm, gemi tam bir lm sessizliine gmlmt.
Adam nce fotoraf makinelerini baltasyla parampara
etti. Sonra kaptan kkne kp, dmen simidini, kk
bir ocuk markl ile, bir sre saa sola evirerek oya-
174 1 Sua

land. Derken, birdenbire, iki balta darbesiyle ilemez hale


koydu simidi. Oradan telsiz odasna gitti. Telsizci g kur
tard kendini baltadan. En sonra da makine dairesine ine
rek, onu grr grmez korkuyla bir keye sinen ya da
apar topar merdivenleri trmanan adamlara aldr bile et
meden, baltasn, sk aal, geit vermez bir ormandaym
asna, kolunun btn gcyle, dev makinelere, aman ver
mez bir kasrgann korkunluuyla, sallad sallad. Gver
teye ktnda ter iindeydi. Kamaralarn bulunduu yere
uramadan, gverteden denize brakt kendini.
Yolcularla gemiciler, lombozlardan, adamn yelkenliye
yzn, deniz dipleriyle gklerin derinliklerinde, ya da
her iki usuzluun herhangi bir yerinde sren eski alar
gsteren sihirli bir drbnn camndan gzlyormuas
na, yar aknlk, yar korku iinde seyrettiler.
Az sonra eski zaman yelkenlisi, yoku aa kayyormu
asna, abucak gzden silindi. Hi olmam gibi. Gverte
bir anda ana-baba gnne dnmt. Telsize koanlar, ma
kine dairesine inip kanlar, onu bunu buyuranlar, t ve
ren bilgiler, oradan oraya bouna kouanlar. .. Btn bu
karmaa, akn kalabaln bu yar bilinsiz dnenii en ok
yarm saat srd. Yarm saat sonra, ne telsizi ne de makine
leri onarmann imkan olmad anlald. Gemi, bir eski za
man hayvannn lei gibi, kalakalmt denizin ortasnda.
O zaman derin bir sessizlik dolat kalabal. l, tek
bir gvdeydi kalabalk. Deniz durgundu, gne tam tepedey
di. Sularda yansyp gzleri kamatrarak kzdryordu g
verteyi, gvertedeki ok bal, kurtlanmaya hazr cesedi.
ie iki l gibiydi kalabalkla gemi. Gittike arlaan hava
da, ne kck bir sinein vzlts vard imdi, ne de yolunu
arm bir mart ya da herhangi bir ku uuyordu gkte.
C iN A Y E T L E R S A R A Y I

Gnle aydnlanp geceyle kararan, ilkyazla ieklenip s


sz yazla biten ve o uzun birrnek kla, yeniden ilkyaza ko
an bozkrmzn uzanda, g kapatan bir da ykselir.
tk kuaklar, evlerinin dzlyle kabaran mezarlarnn
admlk yolundan tesini gremezler. Sonraki kuaklarn
yn iinden naslsa biri kar da dadan sz ederse, soy
luluuna, bilgeliine baklmakszn, evinin dzlnden
adm tedeki mezarnn kabaran toprana batrlr. Ne
olursa olsun, bu, ynn unutmasn deil tersine bsbtn,
stelik gn gn artan bir hzla, onu hatrlamasn salar.
Artk dan evresinde yerlemekten, klarn larna,
ilkyazlarn yok edici selleriyle ortal sarsan yakc imek
lerine, korkutucu gkgrltlerine, titreyerek de olsa, yak
lamaktan baka kar bir yol bulunamaz. Ve tapnaklarda,
dan almaz olduu, geit vermedii sylenir. Bu inancn
karanl iinde, yzyllar devrilir gider. Sonunda biri, yal
n kayala trmanmay gze alr. Yol knn eline alp da
a gider, bir daha da geri dnmez. Ardndan bir bakas,
sonra bir bakas daha . . . Hibiri geri dnmez gidenlerin.
Dada olup bitenleri kimse bilmez, bilemez. Dan etein
dekiler, bylece, yllar yl, teker teker daa tanp durur
lar. Tek kii kalmayncaya kadar.
Daa en son trmanan, aadan bakldnda sarp ve
geit vermezmi gibi grnen dan, trmanmaya balan
dktan sonra, sanld (grld de denebilir) kadar sarp
olmadn grr. Ve ykseldike, kld srece, dzleti
ini, sarpln bsbtn yitirdiini ayrt eder. Ne var ki tek
banadr. Bir nceki gibi. imdi o da, btn tekiler gibi,
dorua ulap inie geer gemez nne kacak bir baka
da iin hazrdr.
Artk her da bir dzlktr. Burada her lm kazanl
m bir lmdr. Her mezar bir baka renk iek aar. Bir
ayr koku ykselir her birinden. Dzlkse, evle aralar
adm olan yeertisiz bo mezarlar lkesi, yaldzl bir ld
rlenler saraydr. Cinayetler saray.
T E D E N B E R B u B Y L E D R

ehrin kalabal kendine yetiyordu zaten. Bir de ben ek


lenince bsbtn rndan kmt. Ne demeye gelmitim
sanki. Daha dorusu ne halt yemeye arlmtm. Cadde
lerde adm atacak yer yoktu. Tatlar dopdoluydu. ayev
leriyle pastaneler tk tkt. ki evleri adam almyordu.
Sinemalar, tiyatrolar ve teki elence yerleri dolup dolup
boalyordu. Durmak olmuyordu. Yryordu herkes. Her
kesle, en bandan balanarak, sonuna kadar, yrnyordu
ehir, ehrin caddeleri, caddelerin yaya kaldrmlar, aa
lkl yollar. Sonra dnlyor. Hep birlikte, yeniden, en ba
ndan balanarak yrmeye giriiliyordu. Kimse kimseyi
grmyor, kimse kimseyi duymuyordu. Kimi kime sora
caktm. Birbirlerine ok yakndan baktklarndan -pastane
lerde buluup az aza konuan sevgililerde daha baskn-
d bu- karlarnda bulunanlarn gz bebeklerinde yansyan
kendi kendileriyle burun buruna geliyorlard. Herkes hep
birlikte bir eyler sylemeye kalktndan, yalnz kendi
szlerini duyabiliyorlard. Birbirlerinden az ok uzaklama
y gze alabilselerdi her ey deiebilirdi. Bu, biraz da ken
di kendilerinden uzaklamak demekti. nce geici bir kr
lkle karlaacaklard. Karanlkla, bolukla yz yze gele
ceklerdi ilk kez. Onlara grmeyi salayacak gerekte bu g
ze alamadklar karanlkla -yitiklik duygusu veren bu ka
ranlkla- dipsiz boluktu. Bir ou, sama sapan da olsa,
bir eyler sylemeyi, yapmay eylem saydklarndan, kuku
suz olarak eylemsizlik dedikleri susmaya katlanamadkla
rndan, bir ok ipe sapa gelmez szn arasnda yararl bir
sz duymaktan, akllca bir eyleme katlmaktan sonunda
yoksun kalyordu. Duymay beceremiyordu.
Bana gelince ben bir yabancydm. Onlarn dnda kala
biliyordum. Yaptklar yanllklar bildiimden ayn yan
llklara benim de debileceim, onlar gibi, aka kapla
cam da dnlemezdi. Herkesi ve her eyi aka grp
duyabiliyordum bu yzden. Ama benim de -onlarn tam
tersine- kendi kendimi grp duymadm dnlemez
miydi acaba? Bu da, en az teki kadar, bir eksiklik saylmaz
myd?
LS A L S A B i R LAYD I R

Kahvelerde, iki evlerinde bozuk bara gibi bol bol har


canan szlerin ayr bir kiilikleri -daha dorusu kiiliksiz
likleri- vardr. Onlar da tpk o trl yerleri tka basa dol
duranlar gibi, karmakark, ounluk ii olmayan bo ka
lplardr. Yn yn sz, sigara dumanlaryla birlikte, so
rumsuzca savrulur ortala. Ne bir virgl, ne de bir nokta.
Az dolusu konuulur. Anlam olmayan birtakm gevele
melerdir bunlar elbet. Uyku yerine geen, snrsz bir geve
me duygusu veren, sindirime yardmc bir eit gevi getir
me. Bu yzden adamn, szde arkadan yreklendirmek
iin, sylediklerinin nemini kavramadan savurduu o sz
lere aldrmamak gerekirdi. Arkadann ayn, skntl,
konutuklarndan anlaldna gre, zgrlnn de k
stlanaca bir yerde geirmesi gerekiyordu.
1 80 1 Sua

"Ne karm aydan" deyiverdi adam. " Gz ap ka


payncaya kadar geip gider. nmz haziran, sonra tem
muz, sonra da austos ... Daha ne?"
"Sen yle sanrsn" dedi arkada. "Zaman sayyla, so
yut olarak deerlendirmenin kolayln ben de senin kadar
biliyorum. Ama inanmyorum. Saylarn szde zaman kap
sayan o yapay dzenine. nanamyorum. Keke senin gibi
yapabilsem. Sence, daha dorusu herkese, bir dakika altm
saniyedir. Altma kadar saydn m bir dakika doluverir.
Altm tane bir dakika bir saat, yirmi drt tane bir saat bir
gn, otuz tane bir gn bir ay yapar... Gerisi orap sk
gibi gider bunun. Bir hamlede yllar gemek iten bile deil
dir. Ama sen bir mevsim nedir hi dndn m? Bir mev
sim, szgelimi u nmzdeki uzun, ssz ve scak yaz, say
sayarak elde ettiimiz az nce szn ettiin o ay mdr
yalnzca? ekinmeden evet diyebilir misin buna ? D.iyemez
sin, diyemeyiz. Ne evet ne hayr. O yazdr yalnzca, ne gn,
ne saat, ne dakika, ne de ay. O bir olaydr. Olsa olsa bir
olaydr yaz, mevsimler ve zaman. Olay. Ne korkun! "
Sznn tam burasnda ba kt diye masaya dt. Sz
m olmalyd. Adam, "szmasayd daha konuacak myd,
konuabilir miydi ? " diye dnd. " Yoksa szleri bittii,
syleyecek eyi kalmad iin mi direnmekten vazgeip sz
mt? " Her iki durum da, adam korkutmaya yetiyordu.
Arkadan orada, ylece, yzst brakp kt.
K KAPI ARASINDA

Tadalarn ortasndan, usuzluklar dolaysyla kendile


rini aka ve btnyle ele veremeyen, bu yzden de aptal
casna, ssz diye adlandrlan ulu geniliklerden geiyoruz.
Bir otobs ehirden karyor beni. Yanmda kr bir adam
oturuyor. Gzleri hep ayn noktada duruyor. Ne bir santim
aada ne de bir santim yukarda, hep o noktada. lde.
Dalarn stnde kk kk yan yldzlarda. Hep ar
da. Karanlkta. Lambalarn aydnlatmad, sazlkl, amur
lu, pis ama asl suda. Geriye hi bakmyor. Doduundan
bu yana arkaya bakmann, geriye dnp bakmann ne ol
duunu bilmiyor. Ama nnde bir nokta var ki, onu kar
myor hi. Hep onu kovalyor. Hep ona dikili gzleri. Nok
ta yryor, o da. Nokta duruyor, o da. Ve nokta yryor,
ileriye doru yryor, dnsz yryor.
Ih 1 SUR

Yanmda oturan bu kre zendim. Onun gibi yapabil


sem, "Yapabilsek bunu" diye dndm. Geriye bakmak
iin bam hi evirmesem. Hi dnmesem arkama. Geride
braktmz ehir, ll biili, bu yzden de, ssz ve bom
bo. Dev lambalarn yapay klaryla yalanc varln, ba
sit bir glge k oyununun kolayl iinde, alardr sr
drmeye alan, aalk, topra yenmi, aac tkenmi,
g takma, milyonlarca liraya kan, trplenmi, yalanc
ama gz kamatrc talardan yaplma gnein ve yldzla
rn yla aydnlanan sokaklarnda, yalnzca ta ve grl
tnn -bir tek ve hep o birrnek sesin saysz yanklarndan
tr grlt diye bellenen, yalanc, ssz grltlerin- yan
kland ehir. Yok ehir. Dnmesem. Ama elimden gelmi
yor bu. ehirden ne kadar uzaklatmz anlamak iin bi
le olsa -yle sanyorum ki, bu da, tekiler gibi, kendi ken
dimizi aldatmak iin uydurduumuzu aka bildiimiz
halde, ehirli olduumuzdan kolayca kanmaya altmz
szde gerek grnml yalanlardan- geriye dnp bak
yoruz. ite o zaman her ey bitiyor. Gszlme kzp a
lyorum. Oysaki biliyorum, ok iyi bildiim bir ey var: Da
n kysndaki -ehrin abur cbur bilgileriyle ykl kafa
mn ok kk diye adlandraca, aslnda bu youn karan
lk ve usuzluk iinde kzgn bir le gnei kadar parlak ve
scak olan- ok kk bir n -kimbilir belki de isli bir
ilka rasnn- ele vermeye alt o kk kulbe. U
suz karanln ortasnda kck. (Krn ardndan koup
durduu nokta.) Devin gzlerinden uzakta. Dalarn, usuz
tarlalarn iinde. Toprakta. Yldzlarn, kk, ok kk
parltlarla yukarda didiip duran yldzlarn yaknnda bir
yerde. Yukarda. Gkte. Orada ve yerde. Karanln verdi-
Ki KAi'! A R A S I N DA 1 1 83

i, usuzluun da bsbtn koyulatrd rkntnn et


kisiyle hafife titreyerek kapy aldmda, kapnn ardn
dakini, yani beni karlayacak olan da biliyorum. iyice ta
nyorum da. Uzayp giden u usuz karanl, korkak bir
rpnla noktalayan o kk kulbede her ey. nk ben
bir kere dmde kendimle karlatm. Kardan srtarak
stme doru geliyordu. O zaman ter iinde uyanp uzun
zaman titrediimi hatrlyorum.
imdi yama arp otobs durdurmak var. Ve o ka
ranln iine hibir eysiz, tertemiz, bombo inivermek var.
Orada bir sre durup soluklandktan sonra da, kulbeye
doru, titreyerek, alabildiine komak var. Kulbeye yeti
meye almak var.
Btn bunlar bildiim halde, hem de ok iyi bilip iyice
de inandm halde yapamyorum. Otobs durdurmak
iin yama aramyorum. Sesim kmyor. El edemiyo
rum. Elim kalkmyor. Donmu gibi kalakalyorum. Ve oto
bs, o srada, bir baka ehrin kapsndan girip yok oluyor.
YANGIN
bir blmlk oyun-

Perde aldnda ortalk yerde, belirgin olarak bir


apartman dam ya da drt eit blme ayrlm snrl bir
alan grlr. Yalnz bu dam ya da alan evresindekilerle,
gerilere, yanlara doru sonsuza kadar uzuyormu gibi, tka
basa, sanki st ste, sahneyi dolduruyormu, gidrek sah
neye smyormu duygusu vermelidir seyirciye. Blmeler
den biri ortadadr. teki , bu ortadakini, bir genin
keleri gibi, aralkl evrelemilerdir. Drt blmede de
drt adam vardr. Blmelerinin iinde, kendi evrelerinde
dnmektedirler. Bir ellerinde kara bahe hortumlar, teki
ellerini alnlarna siper yapmlar uzaklar aratrr gibidir
ler. Dnleri, canl, diri bir dn deildir. Dpedz bir
r86 1 SUR

dndrltr. Uzaklar aratran bir elleri hortumlu bu


drt heykelin, heykel durulu bu drt adamn, bir makiney
le, vitrin bebekleri gibi, gstermelik dndrlleridir. D
ner dner heykeller, sonra birdenbire, canlanarak tek el
leriyle tuttuklar hortumlar, iki elleriyle kavrayarak, ortada
hali dnp duran, ama bu kez canl hareketlerle evreyi
aratran drdncnn stne, su skarm gibi, tutarlar.

BRDEN: te yangn!
SAGDAK: Bunca yaknmzda hem de.
SOLDAK: Burnumuzun dibinde
NC: Yatamza kadar sokuldu.
SOLDAK: stelik sinsice
SAGDAK: ( Uzaklar aratryormu gibi yaparak) Kandrmak is
tiyor bizi. Kandryor da.
NC: Ka gndr u damdayz, yangn gzlyoruz. O da
bizimle. Ama bouna.
SOLDAK: Oysaki ne rahattk yatamzda.
SAGDAKl: Ml ml uyuyorduk, ben de karm da.

Ortadakine su skma hareketi, konumalar sresince,


belli ki, tavsayacaktr. Hortumu ellerinden, bsbtn b
rakmayacaklardr ama bu konumalarn gerektirdii hare
ketleri yapmalarna engel deildir, olmamaldr.

NC: Bense bir banaydm yatamzda. Karmn cansz


gvdesiyle buz kesmi yatamzda. Her gece zangr
zangr titrediim yatamzda sndm duydum bir
den. Uyandmda karma sarlm buldum kendimi.
l karmn eski, souk gvdesi alev alev yanyor,
beni styordu. nce dirildiini sandm karmn.
Korktum. Ama karmda ll aan, eskisinden
YANGIN 1 187

baka, deiik en kk kprdan, ynetimim dn


da olan, kendiliinden bir kprdan gremeyince,
nk kllarn bile fleyerek ben rzgarlandrrdm
karmn, stelik ben de boncuk boncuk terlemeye
balaynca scakln baka yerden geldiini anladm.
Terin arkas erimekti. Scaktan erimek. Balmumun
dan yaplm yoksul bir heykelcik gibi erimek. te bu
eriyip yok olma korkusu yangn getirdi aklma. a
bucak hortumu muslua takp dama trmandm. Gn
daha yeni aaryordu.
SAGDAK: yle ya, sabaha karyd. Karm tekmelediimi hatr
y
l orum. Ya, dpedz tekmeledim ite. O da beni
tekmeledi. kimiz de birbirimizi yumruklayarak, e
kil ekil yanmdan, uzakla etimden pis asalak, kan
iici ccnavar, uzakla diye, sesimizin yettiince ba
ryorduk. Scak cayr cayr yakyordu gvdelerimizi.
Gzlerimiz falta gibi almt. Ben scan karm
dan geldiini, o da benden geldiini sylyordu.
Durmadan tartaklyorduk birbirimizi. Bir grlt
duydum o srada ite, sen olmalydn. Ya da hortum.
Kara bir boa ylannn slkl srkleniiyle kyor
du merdivenleri. Dn, koca bir boa ylan yerdeki
tozlar gl soluklaryla frerek kyordu merdi
venleri. Korkuyla sarldk birbirimize. iei bur
nunda evliler gibi pmeye baladk. Ses kesilir ke
silmez, ortal kolaan etmek iin, ayrldm karmn
yanndan, dar ktma iyi mi ettim, kt m et
tim; bir trl kestiremiyorum. imdi de buradaym
ite. ( ncye) tk kan sen miydin dama, (soldaki
ne) yoksa sen mi, hanginiz?
NC: (Ortadakini gstererek) Ben ktmda o damdayd.
imdiki gibi evreyi aratryordu. Grnrlerde de
baka bir kimse yoktu, ne de baka herhangi bir ey.
SOLDAK: Ama yanyorduk. Gvdelerimiz cayr cayr yanyordu.
r88 1 SUR

Kedimle yatyordum. Gen ve gzel kedimle. (Hafif


e krtp srtarak) Yanl anlalmasn, parlak tyl,
iplik iplik bykl, kk, yaramaz kedimle demek is
tiyorum. Birdenbire, minicik, tonton kedimin bar
dn duydum. Srayarak uyandm. Kedimin, az
var dili yok kedimin, kedeki aktardan satn alnm
a benzeyen mavi, boncuk gzleri, alacakaranlkta,
alev alev yanyordu. Yabans yabans bakyordu. An
szn yzme atlad. Penelerini kk bir kaplann
kiler gibi germi, sivri trnaklaryla saldryordu st
me. G kurtardm kendimi. Ama yanmaktan bir
trl kurtaramyordum gvdemi. Kedim miyavlaya
rak yerden yere,atyordu kendini. Daha ok dayana
mazdm. Ekmek ban kavradm gibi, halnn s
tnde, alt alta, st ste, bir iki dndkten sonra, al
tmda tuttum onu, nce azndan uzun uzun ptm,
sonra da ekmek kesmekten baka bir i grmediin
den paslanm olan ba, kck yreine daldr
dm. Kan grnce ldad bak. D ileim, yemekten
sonra el ykamak, az alkalamak gibi, basit bir art
ma dncesiyle, ba pasndan temizlemek miydi,
yoksa, insani bir dnceyle, kedime daha ok ac
ektirmemek mi ? Bilemiyorum. Belki de yllardr ele
geiremediim bir frsat ele geirmi olmann verdi
i ar gle, onu, bir kere, naslsa yumuak halnn
stnde, rlplak ve boylu boyunca altmda kstr
mken, sevgili karmla o Tanrsal yatma eylemini
gerekletirmeyi yeniden denemeye kalkmakt btn
isteim. Yllarn birikinti, amurlu istei. Grdnz
m, sonunda yine, her zamanki gibi saptarak, sevgi
li karm dedim, zavall kedime. Her neyse, ite o za
man, kan frtyla duvar kzartp haly lekeleyerek,
scak scak odaya yaylrken, yar bilir yar bilmez
hortuma sarlp, dama kotum.
SAGDAKl: Kim vard damda?
YANGIN 1 1 89

SOLDAK: Ben ! . .
NC: yi dn.
SOLDAK: Sen vardn!
NC: Ben mi?
SAGDAK: Ya o, o yok muydu?
SOLDAK: O da vard. (Sadakine) Sen de. Hepimiz.
SAGDAK: Sonra?
SOLDAK: Sonra m? Sonra . . . Yangn, yangn vard sonra.
NC: Ama grnrde bir ey yoktu. Herhangi bir ey.
SAGDAK: Evet yoktu, bir bulut paras bile (soldakine) . yley-
se?
SOLDAK: (ekingen) yleyse ... yleyse yangn o!
NC: Demek ondan kurtulursak bizi yakan ateten de kur-
tulmu oluruz.
SOLDAK: Ama nasl?
SAGDAK: Nasl m ?
NC: Evet, nasl? Bakn bunu hi dnmemitim.
SAGDAK1: Durun bakaym, iinizden kim iyi tanyor onu?
SOLDAK: Ben tanmyorum.
NC: Ben de ilk defa gryorum.
SAGDAK: Ben de. (Duraklama) Diyecektim ki nce dost olalm
onunla ...
NC: E ...
SOLDAK: Sonra ...
SAGDAK1: Sonra da .. (Boazlama hareketi)
.

BRDEN: (Glerek boazlama hareketi) Sonra da . . .

Ortadaki bu srada elindeki hortumu yere brakr. Al


nndaki teri, bitkin bir hareketle alr. ne de, ayn ayr
bakar sonra. tekiler de, hortumlar brakrlar, ortadakiy
le gz gze gelen beceriksiz birer hareket yapar, srtmayla
da pekitirirler bu beceriksizliklerini.
190 1 SUR

O RTADAK Yalnz deilim demek, ( ncye) kimsiniz siz?


NC Ben, ben mi ? ey, ben. Ben benim ite. Yani...
ORTADAK Burada ne yapyorsunuz?
NC Burada m, yani damda. . .
ORTADAK Damda.
NC (melerek) Damda dam ... Dam aktaryorum
damda.
O RTADAK (Sadakine) Ya siz, siz ne yapmaya ktnz?
SAGDAKl Ben mi, ( Yapmack bir glle) gkyzne yakn,
a bir an nce kavuaym diye ktm dama.
Karanlktan tiksinirim de . . .
ORTADAK (Soldakine) Peki siz?
SOLDAK (Kukulu) nce siz syleyin. Sram size brakyo nm.
ORTADAK (akn) Ne sras ?
SOLDAK ( Yumuak) Sz srasn. Siz sylemeyecek misiniz
niin ktnz dama?
ORTADAK Oh, evet, syleyeceim elbet.
SOLDAK Buyurun yleyse. Yabanc olan siz olduunuza
gre, bizim sizi sorguya ekmemiz gerekirdi,
oysaki, atik davranp kurnazca bizi sorguya e
ken siz oldunuz.
ORTADAK Sorgu mu? zr dilerim! Sorduklarm sorgu ola
rak karlayacanz aklma getirmemitim hi.
SOLDAK Her neyse, kimsi;jz siz? (Kendi kendine) Sorgu
yargc olmal.
ORTADAK Alt katn yoksul kiraclarndan biri.
NC Onun iin tanyamadk sizi.
SAGDAKl Alt kat kiracs olduunuzdan.
SOLDAK (Atlganlkla) Ne demeye ktnz dama?
ORTADAK Yangn sndrmeye!
NC Hangi yangn?
SAGDAK Grnrde yok yle bir ey.
SOLDAK Olmayan bir yangn nasl sndreceksiniz. Yut
turamazsnz bize. Yangn falan yok. yleyse ne
diye karsnz dama.
YAN G N 1 191

NC: Btn dileiniz st kata konmakt. st kattaki kr,


gzpek bir dostmu gibi davranarak, yangn var di
ye kandrp alt kata indirmek, bylece, st kata kon
mak. Sanrm bu yolla da kondunuz st kata. yle
deil mi ?
ORTADAK: st kata tandm doru.
SAGDAK: Grdnz m ya, istediiniz st katm. Bu kck
istek iin, koca bir masal, uzun yorucu ve scak bir
yangn gn dzenlemenin gerei var myd?
SOLDAK: Bizi rahat deklerimizden etmeye hakknz var myd ?

de ayn anda yava yava ortadakinin stne doru y


ryerek emberi daraltrlar.

ORTADAK: Durun! Beni aa itmekle elinize ne geeceini sa


nyorsunuz? Yangn masaln ben uydurdum. Bu
uzun, yorucu ve scak gn ben dzenledim. Evet bu
doru. st kata yerletiim de doru. Ama su bs
btn bende deil. Yani asl sulu olan ben deilim
demek istiyorum. kinci derecede suluyum ben. Asl
sulular sizlersiniz: (Homurtuyla stne yrrler. )
Bir dakika, bir dakika beni dinleyin, sonra istediini
zi yapabilirsiniz. Doduunuz gndenberi yangn ii
nizdeydi sizin. Onunla dodunuz. Suunuz bu. Gn
getike kllendirdiler onu. Ama o yine de, iin iin
yanmakta devam etti. Ben bu kllenmi atei krk
ledim yalnzca, alevlendirdim. Hem ben bunu yap
masaydm, yangn sizi, sezdirmeden, damla damla,
bir mum gibi eritmeye devam etseydi, hanginiz, yl
lardr aradnz denizi, sonsuz damlarn tesindeki,
serin, mavi denizin yerini, dama kp aratrmay
akl ederdiniz? Yangnnzn ateiyle uyarlmasayd
nz yapar mydnz bunu ? Yangnn atei gvdelerini-
r92 1 SuR

zi kavurmasayd, rahat ve temiz deklerinizi brakp


kar mydnz kararm, isli dama? Aklnza gelir
miydi dam? Deklerinizde, souk cesetler, yabani
kediler ya da scaklndan tiksindiiniz kanlarnzla
birleerek arardnz denizi. Hibir zaman bulup erie
meyeceiniz bir denizi. Kitaplardan rendiiniz o
mutluluk kayna denizi. Siz de sonunda, kendisi ye
rine, betimlemeleriyle yetinmek zorunda kalacakt
nz. Sizden nce gelmi gemi btn teki kuakla
rn yapt gibi. Oysaki damlarn tesindedir deniz,
yksek damlarn tesinde! Bakn, ite! lte deniz!

, ortadakinin iaret ettii yne bakar. Ortadaki ar


ar melip, nn meydana getirdii halkann ortasnda
kaybolur. adam, bylenmi gibi, gzleri uzaklarda,
kendi blmelerine dner. Ortadaki blme boalmtr. Par
maklaryla uzaklar iaret eden heykeller gibi donarak:

BRDEN - te deniz! ..

(Perde )
GNE BATARKEN

Havuzlu alan hatrlyordu. Sabah isentileriyle slanin


sralarn, rperten, souk tahtacklar stne gnele birlik
te ker, yine onunla birlikte ekilerek karanla boarlar
d alan. Gne,in ak bir buz ya da cam ubuu grnmn
deki, stmaktan ok ten, ilk nlaryla srayarak uya
nrd alan. Tramvay, yasz, pasl bir gcrtnn sarsnts
iinde, keyi kvrlp uval dolular pasl demirler, teneke
eskilerinin grltyle boal gibi, dolard alana. Geceden
kal:;n, l gz, plak, sar ampuln yand duraa -u
vallardan: boalan pasl demirlerin, teneke eskilerinin iin
den kma- be alt adam seirtir, bir o kadarn da tram
vay, alandan aldklarnn yerine, silkerdi aalarn dibine.
Tepedeki ltl, yeil yapraklarn altnda, ya da yerdeki sa
rarm, l yapraklarn stnde bir sre soluklanrd adam-
r94 1 Sua

lar. Tam bu srada, adamlar tahta sralara yerleir yerle


mez, suratsz bir p skn eder, hrtl, kaba sprge
siyle alan tozutarak yle bir dolanrd. te o zaman, alan
larda, ne bir yaprak ne de sralarda dinlenen adamlar kalr
d. Bir ona taklmazd sprge. Karanln kustuu, lekeli,
pis dkntlerden yalnz o, dzenli olarak gnele birlikte
doup battndan, pnn gznden kaard. Bir gn
usanp da aksatsayd bu dzenli gidiini, p de btn
tekiler de, ayrt edeceklerdi onu. O zaman, ya katil olup
yal ipin ucunda bitirmesi gerekecekti hayatn, ya da, ken
disi bir cinayete kurban gidecekti. Belki bir kadn yznden
olacakt bu. nk ayrt edilir edilmez bir kadnla birlee
cekti. Ya bu kadn elinden almaa kalkacaklard, ya da,
yedii ekmee, cebindeki paralara gz dikilecekti. Kendi
de, bir bakasna kar, ayn agzll gsterebilirdi.
Hepsi de bir kapya kard. lmemek iin ldrecek, so
nuta bu da yine lmesi demek olacakt. Sabahlar gnele
aan, akamlar yine onunla kap anan bitkisel yaayn, hi
deilse, bitii doal bir lmle oluyordu. Bu da mutlulukla
rn en by olsa gerekti. Tutkularn karmakark sokak
larna, karanlk kmazlarna sapmadan, gz alabildiine
uzayp giden, o ssz, aalkl, dz yolun mutluluu.
p gider gitmez, gazeteci, simiti sonra salepi, so
luk solua damlarlard duraa. Aptallk edip de pden
nce gelmi olmayalm diye, kukuyla aratrrlard evreyi.
Birbirlerinin yzne korkuyla bakarlar sonra gzlerini du
ran lambasna dikerlerdi. Az sonra lamba snerdi. Bu,
pnn gelip gittiine iaretti. O zaman de bir az
dan, sattklar nesnelerin adn barrlard yan ge.
kez. Tam kez. Susarlard sonra. Her biri, ayr bir ke
G tl N E BATARKEN 1 I95

tutard. Kendi kelerini. Satclar, yerlerini alr almaz, ha


vuzun bandaki, oturduu sradan kalkar, teker teker, ga
zeteciyi, simitiyi, salepiyi dolar aldklarnn karl
olarak cebinde ne var ne yok letirdikten sonra, yeniden
srasna dnerdi.
kinci tramvay, hemen arkasndan ncs, az sonra
da drdncs ve dnn tamamlayabilmek iin ters
ynden, hzla alana giren ilki, hep birden, kara bir kalaba
la boarlard ortal. Karmakark yryen, oraya bura
ya krlemesine kouanlar, iiler, ocuk lklar, geni
kalal boyal kadnlar, renk renk balonlar, gnee su sra
tan sabah fskiyeleri, teki tatlar, renciler, aa altlarn
daki glgeli sralarla gneli alan doldururlard.
Havuzlu alan, burada birdenbire bitiyordu. nk bir
sabah, btn tekiler gibi, o da, uyuyakalmt. Ama ona
sorarsanz, bunu isteyerek yaptn syler. Kendisinden
onca korkulan pnn, bunca yl, onu grmeyiine, ona
aldrmayna kzmt. Oysaki kendine kzmas gerekirdi.
Gnele birlikte doup batmakla kolay bir oyun oynam,
bylece, pnn gznden silivermiti kendini. Bu da,
aka, ondan korkup gizlendiini gsterirdi. pden,
bir daha karlamamacasna, bsbtn uzaklam olmak
iin uyuyakalm olmas akla daha yaknd. Bakaldrnn
gerek nedeni bu olsa gerekti.
Kaplarn nndeki rslere yerletirilmi geni bakr ta
bakalarndan, dvle dvle, gnei yanstan kocaman a
kazanlarnn yapld soka hatrlyordu. Atei grr gr
mez, daha ilk ata, islenip karararak, gnei yanstmaz olan
bu a kazanlarnn eskicilere satldn, onlarn araclyla
da bunlarn l ykayclarnn eline geip, fokurtulu, kara
kazanlar haline getirildiini ok sonralar m yoksa hemen
o anda m ayrt etti? Bilemiyordu. Hemen, ya da ok son
ralar ayrt etmesinin de bir nemi yoktu zaten. Sonutu
nemli olan. Hem, yzn ykamak iin su aradndan il
gilenmiti kap nndeki bu koca koca a kazanlaryla.
Diplerinde, yeillenmi, yal yamur birikintilerini, gne
art kalntlar, o youn, lk damlacklar arad. Dipleri
tamtakrd hepsinin de. ller ykanm, gnete kuruma
ya braklmt kazanlar. yice de kurumulard. Yalnz ka
p diplerindeki yalaklarda, pasl, krmzmtrak sular vard.
Kan kar sular. Son kalntlar. Onlardan birine avular
n daldrp ykad yzn. Sakallar olduunu, uzadklarn
o zaman ayrt etti ancak. Hem de iyice uzamlard. Oysa
ki havuzlu alandayken sakallar olmamt hi. Sabahlar
yzn okadnda, gen bir kyl kznn yanaklar gibi,
gergin ve kaygan olurdu derisi. imdiyse kllyd, karmaka
rkt. st ba da, ya pas iindeydi. Dklyordu.
Berber aramak, stne bana da bir eki dzen vermek
iin girdii bu soka hatrlyordu en son. Ya da gerekten
hatrlad, bildii ilk yer de, son yer de burasyd. Tekti.
teki yerleri kafasnn iinde uydurmutu. Gemiini kafa
snn iindeki o yerlere aktardndan, en son diye dne
biliyordu, bu ilk ve sokak iin. Pasl demirlerin, krk ark
larn, yamulmu, bozuk her trl tat tekerleklerinin, atl
m kutularn, dmelerin, birbirine girmi tel demetlerinin,
toz iindeki eski paavralarn, tahtalarn, birt:akm saplarla
ularn, sonra gvdelerin, partallam bir gn altna s
rlen bu soka iin. Girer girmez, tkrnda ileyen her e
it aygtn, paralanarak, darmadan edildikten sonra, d
kntlerinin ora-ya buraya serpitirilip kk kk yn-
G O NE BATARKEN j 197

larla, gedikleri gizlenmek istenen bir bolua dtn an


lad. Tklm tklmd, ama geveke doldurulmutu boluk.
Btn bu dkntler, en kk bir sarsntda, birbiri ardn
dan, lmcl bir gibi yuvarlanp gedikleri, sonra da, o
korkun boluu aa vurabilirdi. Sakallarn, stn ba
n unutturmutu bu ona.
Dkntlere eilmi bir sr insan, ellerinde tuttuklar,
ya da gazete katlarna sarp koltuklarna sktrdklar,
tamamlanmam aygtlarna, bir ark, bir dme, bir vida,
bir somun, bir gvde, u ya da sap aryordu. Bir ou da,
her eyi tamam aygtlarn skerek paralarn sergiliyordu.
Soka bir batan bir baa dolatnda, bunlar grd.
Hibir anlam veremedii bu kark ura, ksa bir sre
kafasn kurcalad. Biri, aygtn tamamlamak iin onca r
pnrken, teki, her eyi tamam aygtn datp bozsun . . .
Nasl olurdu bu, neden engel olmuyordu birinciler buna ?
Tamamlamak bir iti gene, bir urat ne de olsa. Ama on
ca uratan, terden sonra tamamlanm aygt datmak ne
oluyordu? Sulu saylmaz myd bunu yapanlar?
Bu dncelerle, o da sergileri dolaarak, bir aygt yap
may denemeye giriti. Bylece avunmu da olurdu. Alana
yeniden dnemeyeceine, gidecek belli bir yeri de olmad
na gre ... tk sergide, nikelaj yer yer dkk bir masa saati
gvdesi buldu. Yaldzlanm bir tenekeden baka bir ey de
ildi bu. Sonra bir kadran ele geirdi. Akrep, yelkovan. Yu
varlak, tozlu, atlak bir cam. Yerli yerine takt hepsini. Sa
at grnmnde bir boluk vard elinde imdi. Ardndan,
yava yava, arklar, vidalar, somunlar, zemberekler, yay
lar, ngraklar, en son da kck ayaklar takld. Saat ta
mamd artk. yice parlatlp yalanm, her eyi yerli yeri-
198 1 S U R

ne taklmt. Bir kurulmas kalmt. Tkrtyla ileyecekti


ondan sonra. Pazarn alt bandayd. Bir duvara srtn ve
rip, titreyen parmaklaryla, kelebek biimi anahtar evir
meye balad. llk hz verecek olan zemberek, ar ar, b
klyordu. Bkle bkle iyice gerildi. Elini anahtardan
eker ekma, bu gerginlik, btn arklar bir anda hareke
te getirecekti.
Kurulmas biten saati, heyecandan suratna arptrarak
kulana gtrd. En kk bir ses yoktu. Dizlerinin hafif
e bklp gevediini duydu. Srt duvar syrarak bk
len dizleri stne, bir ynt gibi kerken, son bir gle sa
ati sallad. Bir daha kulana gtrd. lemiyordu.
Diz st kt yere. Cebinden sabahleyin ald gazete
yi karp nne yayd. Vidalar gevetip saati, ar ar,
skmeye koyuldu. Bir yerinde yanl bir balant yapm
olabilirdi. Batanbaa skp yeniden toplamas gerekiyor
du. yle de yapacakt. Olmazsa bir daha skp yeniden
toplayacakt. Ama daha yarsn skmemiti, adamn biri,
gazetenin stnde datlm olan arklardan birini, hibir
ey sylemeden alp, elindeki tamamlanmam saatin bir
yerine, sevinle, yerletirdi. Sonra da:
- Ka para bu babalk? diye kmseyerek sordu.
Glmek isteyip de glemeyen, o karmakark, sakall,
kir pas iindeki yz, kar koymadan ksaca:
- Ne verirsen! dedi.
Adam, iki bklm ihtiyarn nne, kfl bir yirmibelik
atp, baka bir sergiye doru, hzla uzaklaarak, kalabaln
arasnda kayboldu.
ARK

1
Yangn, gece yars, o hem dii hem de ekek olan iki yz
l dev, rlplak soyunup, zengin, yoksul btn evlerin e
klktaki yataklarn, bir bir, ama ayn anda dolatktan son
ra, yorgun gvdesinin szl etini dinlendirmek zere kendin
den geer gemez -ker kmez yataklara- sarm mahalle
yi. Devin arl da stlerine binince, dibin karanlnda bs
btn kendilerini yitiren mahalleliler, ne ilk kvlcm, ne so
kulgan yavru kedilerin ehvetli lk dilleri gibi drt yanlarn
saran dinlendirici, pembe alevleri ne de souduka -korla
an- yakcl artan atei, sonra da o cehennemi kl gre
meden -duymadan- yanp gitmiler. Biri bile, uyanmak y
le dursun yatanda kprdanmam bile. Zaten canl olduk
lar, canl canl yandklar sylenemezmi pek. Yattklar
200 1 SUR

odalarn camlarn bile buulandrmaktan uzak belli belirsiz


soluklar alp vermek canllk belirtisi saylmazsa.

II
Yangnlk temizlenmeden ylece braklr. z mezarla
rnda yanm olan lleri, trl biimlerde bezenmi tm
sekleri ve baularndaki talarla, stlerini rttklerinin de,
bir zamanlar yaadklar yalann baran ehir mezarlna
tamak neyi deitirecekti ki ?

III
Braklm toprak, kalntlar iin iin zmler. Yangn
lk bylece uzun yllar sert rzgarlara, uluyan kar frtnala
rna, srekli yamurlara, azgn sellere, kzgn gnee boyun
eerek susar. Yllar sonra ilk bakaldrn, ortalk yerdeki
o sska grnl ama derindeki kkleriyle iyice gl, de
vedikeniyle oluturur. Devedikeninin ardndan kk ot
uklarla pisiler, ebegmeleri, labadalar, hindibalar, ball
babalar, gelincikler, devin drd iri bir atapat gibi
sraya sraya, renk renk patrdar toprakta.

IV
Derler ki ssz yangnlk, ilk gelinciini, srtnda kfesiy
le ykntlar ya da mezarlar dolaarak pis paavralar, cam
krklar, pasl teberi ve l salar, l trnaklar, l ke
mikleri toplayan, sonra da, btn bu iren artklar, srt
mza giydiimiz parlak kumalar, ltl pencere, gzlk
camlarn, yeni ykanm salarmz taradmz salam ta
raklar yapan ehirdeki fabrikalara satp geinen yal bir
ingene karsna sunmu. Daha ilk sabahm. Her gnk,
dileri dkk pis bir tara andran, gnete gevemi, tam-
ARK 1 2.0I .

takr bir ene kemii ya da kuruyup katlam irini and


ran, buruuk kafa derisi stndeki bir tutam sa yerine, ilk
olarak, iri bir gelincikle kar karya -stelik de bir bala
rna, bir kart ingene bir de gelincik- kalnca, aknlktan
-korkuyla sevin kar bir duygu iinde- titreyerek ala
maya balar kadn. Daha ilk sabahtr. Yangnlk ldka
alr, gelincikten balayarak, akama dek, nesi varsa orta
la saarak, ingene karsnn evresini, hindibalar, ebe
gmeleri, ballbabalar ve labadalarla taze bir gelininki gi
bi donatr. o gnden sonra ykntlarla mezarlar dolamaz
olmu ingene kars. Srtnda kfesiyle sokaklar dolanp
haysiyetli ebegmeciyle labadalarn, ala urupluk gelincik
leriyle akam mezesi hindibalarn satarak geinmeye ba
lar. Gn gn de genleir.
Braklm bitek toprakta, nane, maydanoz, tereotunu k
k tahta bir evcikle yapl gen bir Arnavut koca kovalar. Ar
dndan da, iri bal, kat kat lahanalar, gbekli marullar, sakal
l prasalar, soanlar, spanaklarla engin bir bostan kagelir.

v
llk sabahla, daha gn madan, gzlerine balanan o
partal uvalla dolaba koulan beygir dnmeye balar, ak
amla da, gne battktan ok sonra, ahrn karanlna e-.
kilirmi. Durmamacasna apa apalayan, gn boyu gbre
ye batp kan kar koca da yle. Gnler, aylar, yllar geer.
Arklar l l sularla dolup dolup boalr. Bostan nice ni
ce marullar, nice nice lahanalar yetitirir. ehirliler nicesin
den yer. Ne kuyunun ak suyu tkenir, ne kara topran g
c, ne de kra koulu beygirle sahiplerinin direnci. Tke
necek gibi de deildir.
2.02. 1 SUR

VI
Dolaba koulan beygirlerin gzleri, kendi evrelerinde
dndklerini bilmesinler, grmesinler diye balanr. Bu
yzden dolap beygiri kendini, iki yan da engin ayrlarla
evrili, hi bitmeyecek aalkl, ssz bir yolda, tek bana,
gvenle yryor sanr.
Sabah akam, o bitmek bilmeyen ve hi bitmeyecek olan
birrnek gnlerin usanl dnn, artan bir gle srdr
mesi bundandr.

VII
Dnlerin arkndaki beygiri, gnn birinde, geminden
hoyrata ekip durduruverirler. Gn ortasdr. Ayaklarnn
yerden kesildiini, gzleri kr edecek kadar kor-aydnlk
bir bolukta hzla dibi boyladn grr beygircik.
Eski yangnlk, bostan oldu olal, pis kokulu gbre yn
larna en kara sineklerden, doymu toprakta yamur su
lar tembelliiyle yaylp kalm, arkalardaki birikintilerin s
tnde vnlayarak dolanan sivrisineklerden geilmez olmu
tur. ehir iinde, hem de mahalle arasndaki bostann bu du
rumuysa ehir ynetmeliine aykrdr. ehir Kurulu ne gne
durur. "Bostana el koyularak hem halkmzn salnn ko
runmasna, hem de yanan eski tahta evlerin yerine, ev darl
n nleyecek olan -o bir avu akl, lty, g kapata
rak gsz soluklarmzn bsbtn kesilmesi pahasna da
olsa- blok apartmanl, amansz bir depremden baka hibir
gcn sarsp ykamayaca, ehirciliimizin yz ak, rnek
bir mahallenin kurulmasna oybirliiyle" karar verilir.
ingene kars, srtna kfesini vurduu gibi, mezarlar
nn, ykntlarnn yolunu tutar. Kim olduu, nereden geldi
i bilinmeyen Arnavut bahvann nereye gittii de bilinmez.
AR K 1 2.03

Bostann btn dkntleri ak artrmaya karlr.


Beygir de bu ak artrmada satlr. Krek, bir gecekondu
luya, bahesini dzenlemesi iin deil de dolan lam uku
runu boaltmas iin, yok pahasna satldktan sonra bunu
karrlar ortaya. Srt artk krk yllk gmlerini ekeme
yecek kadar yalanm, ama bu ekisine karlk biraz para
yapm olan bir stye, baka alc kmad iin, aa
yukar, bahe kreinin katna satlr o da.

VIII
Gn ortas. Sonsuzluk dleriyle buulu scak uval
beygirin gzlerinden ekip alr st. Hayvan kln bile k
prdatmaz. Gn na l gzlerle, bel bel baktn -asln
da bakmadn, hibir eye ve hibir yere bakmadn ken
di karanlndan baka- grr adam.

IX
Elinde olmayarak, biraz yksek sesle:
- Kr bu beygir, kr, sayn yargcm! diye barr. Gn
gibi ortada bu. Aldatldm.
- Ltfen biraz yava! der yarg. Kulam iyi duyar. Ba
na da sanld yani sandn kadar uzak deilsin. Benim sa
na gre yksekte olmam uyandryor olmal bu sany sen
de. Basit bir alg yanlmasdr bu ya, neyse! Beygirin krl
nden dolay bunca telalanman anlayamyorum doru
su. Bu bir dolap beygiridir. Bunu biliyorsun. Kr olmu ya
da olmam. ki durumda da grevini yerine getirmekte
glk ekmez. ark dndrr, suyu rahata karr. Sen
bir stsn. Bunu da biliyorsun. Sokaklar dolanrsn. Her
gn, sabah akam. -Kulaklarn iyice amalsn burada, ba
na yaklamal ben olmalsn. Ben de sen.- Ezberindeki so-
204 l SUR

kaklarn hep ayn dnemelerini dnerek. Hep o ayn evle


rin kaplarn bir bir alarak. Gz kapal, ya da ak. Bu
da bir arktr ite. Aka dnmektir bu da. Kuyunun ar
kndan geni olduundan, insana dnlmyormu da,
dmdz yrnyormu, hi bitmeyecek, ssz bir yolda tek
bana, gvenle yrnyormu sansn veren bir ark. Bun
da da az nce benimle kendin iin dtn yanlgnn tp
ksna uradn, bir alg yanlmasna uradn ak. Gre
vi dnmek olan bu beygir, tpk teki arktaki gibi bu yeni
sinde de, baaryla srdrecektir grevini. Yani, krl
grevini yapmaya engel deildir. Ezberindeki sokaklarn
hep ayn dnemelerini dnerek. Hep o ayn evlerin kapla
rnda bir bir duraklayarak. Gz kapal ya da ak. Bu du
rumda grrln nemi bir ssten baka ne olabilir ? Sse
dkn zengin bir kii olmadna gre de . . . Hem sen -evet
sen, ya da ben- bana, szgelii, gn ne renk olduunu
syleye bilir misin ?
St yerinde kprdanr, yargcn sorusuna karlk ver
mek iin ayaa kalkar, stne bana derli toplu bir gr
nm verdikten sonra, dudaklarn kprdatnaya hazrlanr.
O zaman yarg birdenbire, beklenmedik bir biimde, kar
la yer brakmakszn, gk grltsn andran bir sesle:
- Sus! diye barr. Sus ! Biliyorum, mavi diyeceksin,
btn herkes gibi. Mavi. Btn krler gibi. Mavi.

x
Bylece iddiann yersizliine, davann drlmesine ve
davacnn btn mahkeme harlarn demesine "oybirli
iyle" karar verilir.
SUR

Surlarla evrili ehrimiz. Almas g eski zaman surla


ryla. Her surda olduu gibi, bizim surlarn da tarihi dee
ri olan nl birka kaps var. Ve kaplara gidip gelen on
larca ehir otobsmz.
Her gn yzlerce ehirli, sur kaplarna giden bu otobs
lere biner, sonra da daha duraa varr varmaz, niin geldik
lerini bsbtn unuttuklarndan olacak, kapnn yanna va
rp oralarda dolamak yle dursun, o yne bir gz atmak
gereini bile duymadan ya ayn otobsle ya da bir sonra
kiyle gerisin geriye dner.
Ben, uzun bir sre, bu biraz uzunca sren dnmedolap
oyununa kar direndim. Sur kaplarna giden otobsleri
denemek istedim. Kaplar. Yani k. Yenilmeyi gze ala
madm iin byle bir denemeye girimediimi, kendimi
bir kahramanm gibi gstermeye altm, bazlarn -en
ok da kendimi- bu yolla imdiden kandrm bile olduu-
206 1 SUR

mu, oysaki bunun ak b i r korkaklk sayldn sylediler.


Belki haklydlar. Ama btn bunlar, yle derin derin d
np, ince ince lp bierek byle davranm deildim. Bu
trl bir denemeye girimememin, daha dorusu ii savsakla
mamn, bir tek nedeni vard: ehrin, sur kaplarna giditeki
ve kap dolaylarndaki engel olular irendiriyordu beni.
Gnlk olaylarn allm havasna brd engeller. Kor
kunluklarn yumuatp elencelik durumuna drd en
geller. Her gn yzlerce kii, artk kaplar iin, kmay dene
mek iin deil de, afyona alr gibi alt, tiryakisi kesildii
elencelik engelleri denemek, tatmak iin gidiyordu sur kap
larna. Uyuturulmulard. Engeller olduklar gibi, btn kor
kunluklar -z irkinlik ya da gzellikleriyle- nlerine dikil
seydi, ite o zaman, asl o vakit, kaplar, k denerlerdi.
Hem de yzlercesi, binlercesi. Her gn, her dakika. Yz
lerce, binlerce insan.

Bir sabah her gnknden ge uyandm. Bama ilk geli


yordu bylesi. e gitme saatini oktan geirmitim. Ama
sanki, garip bir biimde, bilerek hazrlamtm bu ge uyan
. Bu vakitsizlii. nceki gece; kalabalk, kl, upuzun bir
caddede, o caddenin her gnk kk memurlarnn, el sa
natlar iilerinin yaptklarn yapm, bir meyhaneden te
kine, kiiliksiz, sradan bir sarho olarak dolap durmu
tum. Ynetimimizin aksaklklar belki de, ycelikleri konu
sunda -ikisi de bir kapya kyordu sonunda nk- tart
malara girimi tanmadm kiilerle el skp pm,
uluorta sylevler ekmi, olur olmaz svmtm. Ya da kuy
tu bir masada, koca burunlu bir sarho olarak surat asp d
nen, sevimsiz bir kii gibi, susup kalmtm. Sonra da gene-
SUR 1 207

leve uramtm btn o kk memurlarla el sanatlar iile


ri gibi. Bu yzden eve ok ge dnmtm. Soyunmadan, y
lece, stmle yatp uyumuum. Uyandmda saat onu gei
yordu. Gne, geceden bastrmaya balayan sisi syrp yk
selmi, ortal stmaya bile balamt. Yzm ykamadan
abucak ktm. Yamurluumu da almtm yanma. "Ky
serin olabilir" diye dndm. Sonra da gldm bu dnce
me. Kynn serinliini dnmek, giderek de denizi dne
bilmek, kaplar denemeye kalkmakt. Yani k. Dn gece
den, yar bilir yar bilmez bir biimde, bugne hazrlanmn
nedeni imdi anlalyordu. Surlara kadar uzanacaktm. Kap
lardan herhangi birine. Ama kyya ulaacamdan hi kuku
lanmadan, daha iin banda kendime duyduum bunca g
ven korkuttu beni. Bir bakma da sevindim.. Uzunca bir i ha
zrlann hakl sonucu olmalyd bu gven.
Duraa kadar, kolumda yamurluum, ar ar yr
dm. Hibir ey dnmemeye alyordum.
Surlara giden otobs dolu geldi. Her zamanki gibi. Ama
btn bu kalabaln, kaplar, yani k denmeye gittii
sanlmasn. ounluu o dolaylarda oturanlard zaten. Ge
ri kalanlarsa birka okul kaa, be yksek okullu ay
lak renci -bir kz, bir erkek- bir iki isiz, bir ya da iki
yankesici, bir de kalabalk otobslere tutkun -her iki cins
ten de- zevk dkn kimseler, sonra da ben.
Bir iki duraktan sonra, kalabaln itiiyle, orta yere ka
dar srklenmitim. Yap yapt bu orta yer. Tam da o
kadnn yan bana dmtm. Otobse bindiimden be
ri dnp dnp, birini aratrr gibi, ylka gzlerimi ara
yan kadnn yan bana. Zaten bu baklardan tedirgin ol
mutum. Yan bana dnce, hele otobs sarsldka eti-
208 1 SUR

ne dokunmak zorunda kalnca, bsbtn bozulup kzar


dm. Kadn kzarma baka bir anlam vererek glmsedi,
sonra da aka yasland stme. Ne yapsam kaamazdm.
Dnmek deil, kprdanmak iin bile yer yoktu. ikimiz de
kendimizi, doymak nedir bilmeyen, her trl tutkuya a eti
mizin itkisine brakarak, scaklmzla, giyimlerimize kar
lk, rlplakmasna vcutlarmz daladk. Gizli gizli
soluduk. Buulu buulu birbirimizin gzlerinin iine, ta de
rinlerine aptal aptal baktk.
ite ounu, daha kap dolaylarndaki duraklara varma
dan, tam bir doygunluk iinde, yar yolda indirip, o sarho
lukla belki de temizlenmeyi bile unutturarak, gerisin geriye
ehre dndren ilk tuzak. Ardndan yine ehrin birrnek ka
labal. Lahana tarlasndaki irili ufakl, kertikli saplar s
tnde tutunmaya alan, gvdeden yoksun, toprana sk
skya bal balar. Bitii bostancnn keyfine, seimine kal
m bir yaama. Ban keskin ya da pasl oluuyla, ksa ya
da uzun srecek bir can ekime dnemi. Btn umutlarn,
eninde sonunda boyunlara dayanacak ban pasl olabile
ceine balan. Btn bunlara karlk, yine de kat kat olu
laryla vnp, smklbceklere yataklk ettiklerinden do
lay da -yardmseverliklerini ne srerek- mutluluk duyabi
len bu osuruklu lahanalar kalabal arasnda kaynayp git
menin, herhangi bir lahana olmann korkunluu. Kap
kurtulmak iinse, yeniden kaplara giden otobse atlamak.
Kalabalk otobsteki o kadnlarla, onlarn verecei o doy
gunlukla ayakst avutulmak. Byle byle, o doygunluun
alkn durumuna getirilip, direnmenin son krntlar da ya
va yava yok edilerek, iyice silkilmi bo bir uval gibi, atl
mak. Bsbtn yok olmak.
SUR 1 2.09

Kaplara iki durak vard, aralar da epeyceydi. yleyken


indim. Kadnn yannda biraz daha kalarak, o doygunluk
duygusunun etkisinde, kaplara gitmekten vazgeip geriye
dneceimden korktum. ndiimde her yanm titriyordu.
En ok da bacaklarm. Yklacak gibiydim. Bir apartman
aralna gizlenerek iedim.. Surlarn stnden ap gelen
deniz havas da, az sonra, sinirlerimi iyice yattrd. Islk
alarak otobs yolundan arka sokaklara saptm. Yeniden
kendime olan gvenimi kazanmtm. Yenilmeyecektim.
Kaldrm ypranm, tahta evli, arada bir de her yann
yabans otlarn brd ykk duvarl, gneli arsalar
olan bir sokakt. Gneli bo bir sokak. Bu gneli bo so
kak -ya da soyut olarak bir sszlk, bir boluk duygusu ve
ren bu bol gne, bu kimsesizlik- btn aldanlar gibi, ok
ksa srd, ar_abuk da tkeniverdi. Az ilerleyince, elli alt
m metre temde, sokan oporta yerinde, n iinde ka
ra bir leke gibi yryen bir kadnla duvarn kysndaki dar
glgelikten ayrlmayan kendimi ayrt ediverdim. Ksa, so
luk, kara bir manto vard kadnn srtnda. Bacaklar p
lakt. Ksa, kara mantqdan olacak -biraz da n etkisiyle,
nk ben hala glgedeydim, o hala gneteydi- bsbtn
ak ve dzgn grnyorlard. Yry de kt saylmaz
d. Kalalarnn dzenli aralklarla inip kalkmasndan
admlarn bilerek att anlalyordu. Ayak bilekleri, bi
imsiz, dz ayakkablarnn iinde bile, inceliklerini koru
yabilmiti. Buysa daha da yukarlarnn, rt altna gizlen
mi yanlarnn da gzel oluuna iaretti. Hzlandm. Adm
atlarmn dzeni deiince anlad. Yarm dnd. Yanna
kadar sokuldum. Gzlerini karp ban edi, uzaklamak
istiyormu gibi hzland. Bu dolaylarda oturuyor olmalyd.
210 1 SUR

stelesem gelecekti. Biliyorum. Bu szde hzlanma, kzyor


mu gibi davranma o demekti. Biraz daha ardndan gitme
mi istiyordu. Bir erkein kendini izlemesini, adm adm iz
lemedeki o tad istiyordu . Bu ayrntlar, bir bir, usanmadan
yerine getirmem gerekiyordu. Gelecekti. Gelecekti ya, son
ras? Buralarda olmaz diyecekti yzde yz. Olamaz, nk
buralym. Tannrm sonra. Hem senin iin de kt olur.
Her ey olabilir nk. Tanr korusun. Her ey. Ama ehir
de, bak bu olur. Hem de haftada bir iki, istediin kadar. B
kana kadar. Biliyorum bir gn bkacaksn nk benden.
Olsun, bkana kadar gelirim. Gelme artk deyince de ste
lemem bir daha. Syle bkmazsn benden, bkmazsn deil
mi? ehirde lur, hem ne zaman istersen. Buluabileceimiz
yeri kararlatralm imdi. Biraz abuk ama, bir gren olur.
Senin iin de, benim iin de iyi olmaz burada durmamz.
Ama ehirde, kim kime . . . Buluabileceimiz yeri kararlat
ralm yeter . . . Ha ?
Btn mesele de buradayd zaten. zledii beklenme
yerlerini aa yukar kestirebiliyordum. Filimlerde grd
, ya da dnlere armaan, doumlara teberi gerekti
inde alveri iin Kapalar_ya inip kaamak olarak, aa
yukar, yle bir gezindii o byk cadde, camekanndan
seyrettii o ssl hanmlarla kaln paltolu, parlak yamur
luklu, sinekkayd tral beylerin dizdize oturduklar, lo
kelerinde babaa vererek ptkleri pastaneler. Kapla
rnda kuyruk olunup bilet alnan o koca koca afili sinema
lar. Denize alan balkonlarnda yemek yenilen, kuty
ipek yataklarnda yatlan, uzun uzun -hi bitmemecesine
seviilen o byk oteller. Ikl uzun gece, bitmeyen gece.
Bitmeyen klar, kalabalk. Arabac ya da kundura tamir-
SUR 1 2II

cisi az bozuk kocasnn onu hibir zaman gtrmedii,


gtremeyecei yerler. Aklnca gzelliiyle o da bu eit
yerlerin kadn olmaya hak kazanyordu. Belki kendince
haklyd da. Benden istedii, benim yolumla ulamay diledi
i btn bu ayrntlar, bu somut nesneler, bu vr zvrd i
te. Btn kadnlar gibiydi o da. Baka eyler ummak delilik
ti. Vazgetiimi belli etmi olmak iin, admlarm yavala
tarak, geri kalaym dedim. O da yavalad. Kt bir duru.
Sinirlerim iyice gerilmiti. Birbirimizin plaklna, yalnzca
ona kavumak iin ehre dneceimiz yalanna kendimi
inandrmaya deecek kadar gzeldi kadn. ehrin byk
caddesindeki o nl pastanelerden birinin adn tam kar
yordum azmdan, o da bunu bekliyordu benden, benim
dzgn giyimimden. Yalnzca o ad. Yar yarya benden ya
na dndrmt yzn ve sanki yrmyordu. Yrm
yorduk da durmu, heyecanla, kucaklaacakmz gibi, bir
birimizin yzne bakyorduk. Sokak bitmemi, bir ara cad
deyle dikine kesilmiti. G tuttum kendimi. Dudaklarm
hayvanca srarak -ok acttm, biraz da kanad- hzla yuka
r vurdum. Kouyordum baya. Az yokuu olan caddeyi
ylece soluk solua ktm. Arkama da bakmadm.
Kap dolaylarnda olmalydm. Uzaktan uzaa bir yosun
kokusu duyuluyordu. Kaldrm talar, akl duruluunda,
gnete l l parlyordu. Denizin tuzu yanyordu stlerin
de sanki. Sanki deniz, az nce surlar aarak gelip soka y
karken, enginliinin verdii cmertlikle, sszlyla usuz
luundan bir eyler brakmt bu sokakta. Durup soluklan
dm. Sonra nme kan ilk sokaa -aa doru inen bir
sokak olmas yeterdi- saptm.
Ta bir mescit vard sokan banda. Avlusunun kaps
212 1 SUR

akt. Yer yer krlm malta talaryla yar buuk deliydi


avlu. Ortada yal bir atkestanesi. Bir kyckta da iki serviy
le, bodur, dank bir incirin karartt kk -miniklii do
laysyla olacak, sahici deilmi de oyuncakm duygusunu
verdiinden, insana ilk bakta sevimli gelen- mezarlk. Yan
banda damnn yars umu, kaplamalar sarkan bir tabut
luk, bo bir musalla -imdilik-. Girdim. adrvana yakla
tm. Biri, apdest alyordu. Mescidin imam ya da mezzini ol
malyd. Hemen melip onun yan bandaki muslua az
m dayayarak talarn arasndan szan bu az yosunlu, biraz
da rk kokusunun sindii birikintili souk sudan kana ka
na itim. Dorulduumda, adam, geni bir mendille ayakla
rn kuruluyordu.
- Yorulmu olmalsnz! dedi.
Bam salladm.
- Eh, dedim, yle.
- Demek yle, dedi anlamsz bir gevelemeyle. Heyecan-
lsnz da biraz, diye ekledi.
- Evet, dedim, biraz. Kotum da . . . Sonra. . .
Szn n e gerei var, anlalyor der gibi bilgi bilgi g
lmsedi. Kendi kendime mrrldanrm ya da ok bilinen bir
duay tekrarlarm gibi:
- Yce Tanrm, dedi. Senin evinde, Senin nnde nasl
da btn ruh yorgunluklar, btn bu bezginlikler erir, yok
olur. Bir Sen kalrsn, bir Sen olursun erin heykeli. Bir Sen
doldurursun evreni ve ruhumuzu.
- Size inanmyorum, dedim. Yalan sylyorsunuz, al
datmak istiyorsunuz beni. Kendiniz aldandnzdan, be
nim de aldanm olmam istiyorsunuz. nanmyorum size.
- Ya Tanriya ?
Sua 1 2.3

- O'na da. Deniz de o erinci veriyor bana, sizin Tanrn


zn verdii erinci, suskunluu, enginlii, sszl, sonra o din
lendirici aydnl. Yine de bsbtn Tanrsz olduumu sy
leyemem. Yalnz, benim Tanrm, sizinkinin tam tersi, kendi
kendiyle peneleen, bakaldran, dolaysyla bakaldrlan,
peneleilen, sna olmayan delibozul: bir Tanr. Dzenin
deil de, dzensizliin Tanrs. Hepimizin olmas gereken o
tek Tanr. Gerek Tanr. Birlikte oyuna katldmz alanda,
kimi O'nun, kimi de bizim stn kmaya savatmz eki
menin Tanrs. Hibir anlam olmayan bu karmakark oyu
na bir anlam bulma aptallna kaplarak bolukta kalan dav
ranlarmz, dncelerimizi bir yere yaslayabilmek iin elle
tutulur somut bir nokta, bir ilk duvar -bolukta bir ilk duvar,
ne yerde, ne gkte gln bir duvar- olarak alann ortasna
kendi ellerimizle dikip, sonra da evresinde dndmz o
byk heykel. Ba ememiz gereken o rkn heykelse . . .
B i r ey demeden uzaklat. Ardndan kotum. Mescidin
mein perdesini aralayp o hafife kf kokan lolua adm
n atarken omzunu tuttum. Dnd.
- Krlmadnz ya ?
- Yok, dedi. Zaten sizi tutmak, size engel olmak iin
sylemedim o szleri. Yalnzca, grevimi yerine getirdim.
Hem sizlere, hem kendime, hem de Tanrya kar olan kut
sal grevimi. kimiz de konutuk, ama, birbirimizi anlamak
istemeden, birbirimizin szlerine kulak vermeden. Hepsi bu.
- Bu kadarn da anlam olmak bir ey dedim. kimiz
iin de . . .
- Oysa k i . . . dedi.
Orada da kesti. Zaten cmlesini tamamlamak isteinde
de deildi. Birbirimize syleyecek bir eyimiz kalmani.t.
2.14 1 SUR

Ho batan beri de yoktu ya. Ne var ki, ikimiz de iimiz


den, kendimizce tamamlayabilirdik bu cmleyi. Bu kadar
ck mutluluu da birbirimize ok grmemekle iyi etmitik.
ktm. imde bir burukluk, bir eziklik. natla " alk
tan olacak" diye dndm. Az aada kk bir bakkal
dkkan vard. Biraz ekmek; biraz da kaar peyniri aldm.
ktmda elimde olmayarak mescidin oraya baktm.
nnde bir at arabas durmutu. At, ban torbaya emi,
snepe snepe samann geveliyor, sahibi de, srtn mesci
din gneli duvarna vermi, bir eliyle sk sk kavrad so
munundan br eliyle byk byk paralar kopararak a
zna tktryor, stne de, yere serili kattaki katktan, hz
l hzl, bir eyler attryordu. Tam o srada imam mescitten
kp, arabacnn yanna geldi. meldi. Ksa bir konuma
oldu aralarnda. Adam azndakileri bir sre geveledikten
sonra -kprdamakszn karya, delice bir dikkatle atna bak
masndan anlyordum azndakileri tmee durduunu
koca bir para somunla kattaki katndan sundu imama.
lmam bir ey demeden ald. Adam, sessiz sessiz bir sre daha
geveledi katkla somunu. mam ilk lokmay azna atarken,
arabacya bir ey dedi. Arabac tnmad. Duymam olmaly
d. mam bu kez drtt galiba. Adam yzn atndan alp hz
la ondan yana dnd. imam diyeceini dedi, arabac yle bir
derlenip toparlandktan sonra, ban, sulu sulu sllad, at
da o srada torbann dibinde kalan son saman krntlarn to
parlayabilmek iin torbal ban hzl hzl sallamt, ardn
dan ikisi birden, ayn anda, ellerini kaldrarak yzlerini ge
diktiler. Imam ilk lokmasn gevelemeye balamt imdi. At,
saman bittiinden olaak, huysuzlam, kiniyordu. Hzla
dndm, aa kotum.
SUR 1 215

lki sokak sonra durdum. A z soluklandm. Sonra bir so


kaa saptm. Hantal bir evle kapanmt gnesiz lo bir so
kakt. Yarsndan dndm baka bir sokaa saptm. Onu
da bir duvarla tkanm buldum. Ikl, tek katl, kk, ba
danal evleri olan bir sokakt. Geriye dnmek zorundaydm.
Yzgeri edip bir sre yrdm. Az nceki sszln yitir
miti sokaklar. Tek tk insanlar, kk ocuklarla karla
yordum. Hepsi de, ocuklar bile, ayn biimde -daha do
rusu, biimsizlikte- bakyorlard yzme. Buysa, beni tedir
gin etmeye yetiyordu. Kaplar arayan, ama bulamayacak
olan o zavalllardan sayyorlard beni de. Ba dnmler
den, yeniklerden. Kzyordum kendi kendime. Sormay da
gze alamyordum. Sormak botu da ondan. Geri birtakm
ipular vereceklerdi, ama yzde yz uradan gidilir diye
mezlerdi. Biliyorum. Gidi yolunu bilselerdi yzde yz ken
dilerine saklarlar, bu girdili ktl sokaklarda bou bouna
cirit atp durmazlard. stelik verecekleri ipularna da bs
btn bel balamamak gerekti. Kendi yenikliklerini, daha
yenilmemi birine tekrarlatmaktan, onu da imdiden yenik
saymaktan holanabilirlerdi. Verecekleri ipular, yzde yz
doru da olsa, kendi deneylerinin sonucu olan ipularyd
bunlar, benim iime bu yzden yaramayabilirdi. Ayn ipu
larn kullanmam, onlarn yolundan yrmem, bir yerde
yaptklar kck bir yanla benim de kr krne bala
narak, tpk onlar gibi, hibir sonuca varamamam demekti.
Kendim denemeliydim. Caddeye kp otobs durana
gittim. Oradan daha kolay, daha ll biili, daha sakin
bir aratrmaya giriebilirdim. Duraktan burlar aka g
rndne gre, kapy, aa, be yukar, kestirmek ko
laylaacakt bylece.
216 1 SuR

Duran evresinde nce yle bir dolanaym dedim.


Kk bir park vard orda. drt sra, bir iki top imir,
biraz da kartopunu andran, gz alc renkleri olan -ama
yalnz o kadar- kokmayan o koca koca ieklerden. Bol bol
da imen. Yanmdaki ekmekle peyniri yiyerek karnm do
yurdum. Sonra da bacaklarm uzatp, srada iyice yayla
rak kendimi gnee kar -kurutuyormuasna- gerdim.
Gzlerimi yummutum. Sra salland, biri oturmu olmal,
alkanlkla hafife dorulup gzlerimi atm. Srann uu
na ilimi gen bir kz, glmseyerek bakyordu yzme.
teki sralar botu. Biraz daha toparlandm. Srann st
ne braktm gne gzlklerimi alp taktm. Boyunbam
dzelttim. Salarma da yle bir el vurdum galiba. Al
kanlk ite. Baka trl davranmak elimden gelmedi. ste
lik ayrt edilmek de gzeldi. Hele ehrin birrnek kalabal
nda hie saylan suratnzn, bir ie yaramayan giyimini
zin burada bir ey sanlmas, stn grlmesi, insann ba
ya houna gidiyord u. Ama bu ayrt ediliin altndaki tu
za abuk kavradm. El ele kaldrmlar arnlamak. Cazl
bir iki toplant ya da dn. Biraz votka. Bir iki bardak bi
ra. ehrin byk caddesi. O _nl buluma pastaneleri, ka
amak bir iki pme, sonra da, saatler saatler, kol saatle
ri -onlar orada bileimizde ou zaman unutuveririz. Bu
yzden uzun yllar kolumuzun varlndan da habersiz ola
biliriz.- Cep s;;atleri -pos bykl, yal birtakm adamlar,
yelek ceplerinden ikide bir, karp kaamak bir gz atarlar
onlara. Ne bir yere ge kalmlardr, ne de vakit daha ok
erkendir. Yalnz gizli gizli glmseyerek seyrederler saatle
rini. leyip ilemedikleriyle hi mi hi ilgili deillerdir.- Ab
lak yzl kocaman istasyon saatleri -her dakikasn, koca
SUR f 217

bir katar, bir kara tren, deli bir lokomotif, uzun uzun te
rek, ekip uzaklara gtrr, bylece g de olsa, onu unut
mamz salar.- Camlarndan kirli bir denizle ince, uzun her
trl glgeyi yanstarak derinlemeye alan iskele saatleri,
konsol stlerinde aralksz tkrdayan tozlu masa saatleri
-yan balarnda uzun yl)ardr bitip tkenmek bilmeyen soy
lu bir direnmenin dantelleri, yn grgleri, sap ileri, kanavi
elerine elik eder bu saatler hep. Danteller kirlenip aklkla
rn yitirdiklerinde, yn rgleriyle kanavieler tarazlandk
larnda ve sap leri solduklarnda, saat de tkrtsn keserek,
Bitpazarndaki karanlk dkkanlarn birinde, onlarla lr gi
der- ve kocaman gstergeleriyle her dakikay ayn kalabalk,
ayn birrneklikle gsteren alan saatleri, geip giden saatler,
gemek bilmeyen zaman. nsann tek banayken susmas ya
da kendi kendisiyle konumas sanld kadar korkun bir
ey deildir. Oysa ki, iki kiinin, bir masada, bir odada, son
ra da bir yatakta yalnz olan iki kiinin karlkl susmas ya
da karlkl -gerekte yine de kendi kendisiyle- konumaya
kalkmas kadar korkun ne olabilir?
Aka katm parktan. Kz, arkamdan bakakalmtr.
"Deli" demitir. "Aptal" diye dnmtr. "Salak ! " Ol
sun. Ne derse desin. Kim ne derse desin.
Sokan birini bitirip soluklanmadan, hibir ey dn
meksizin, gzndeki partal uval karlsa da evresini gre
meyecek olan, anadan doma kr bir dolap beygiri gibi,
alkn alkn ikincisini sryor, sonra da en kk bir ku
kum olmakszn, ncsne dalyordum. Kovalar dolup
dolup boalyor, bostan sulanp yeeriyor, ama beygir, yr
ynde en kk bir aksama yapmadan, dnn soluk
suz srdryordu.
2r8 1 SuR

Aklma getirmeliydim. Bir kmazla bitti koum. nme


birdenbire d ikiliveren duvara toslamamak iin g dur
dum. Ellerimle itercesine yklendim. Sokak, aa doru bi
raz karanlklaarak uzuyordu. Duvar boyunca yrdm.
kinci ama, dar bir duvarla, bak gibi orta yerden, dikle
mesine kesiliyordu orada sokak. Bu orta yerdeki duvara ke
netlenmi nc duvar, az nce nme dikilenin karl
olarak, azdaki aydnla kadar aralksz sryordu. Susuz
eski bir kr kuyu kadar korkuntu sokak. Nice bostanlar
sulay\p yeerten at, dnn kesip, yllardr ektii suyun
bir damlasn olsun tadabilmek iin kuyuya yaklayor,
gzlerinin bal olmas dolaysyla bast yeri gremediin
den deil de, basz, gdlmeden yrmesini beceremedi
inden, kuyuya dyor ve kuyuyu ite byle tamtakr bu
luyordu. stelik ba aa dt dar kuyudan dorulup
kamyordu bostana. Bostandaki dolabna. Dnmelerine.
Surdu bu duvarlar. Bu birbirine kenetli almaz ta duvar
lar. Duvara tutuna tutuna dibin karanlndan azn aydn
ln buldum yeniden. Tam dnyordum. Dipteki karan
lk, dar duvarn karl olan, ama azn aydnl iinde
gne gibi parldayan, gz kamatrdndan da ilk bakta
gze arpmayan drdnc duvar ayrt ettim. inanlmaz
ey. Bu kapyd. Kemerli bir eski zaman kaps. Bir sur ka
ps. Aydnlk bir alana alyordu. Masmavi bir gkyz
ne. Usuz bir enginlie. Birden bire iri bir kpek, korkun
bir buldok, havlayarak kesti nm. ister istemez durakla
dm. Duvardan yana geri geri giderken biraz biraz da sez
dirmeden ilerleyerek iyice girdim ieri. Bo masalarla kim
sesiz sandalyeleri o zaman ayrt ettim. Uuan ak rtleri.
Ocan bulunduu o ierlek kapal blmeyi. Kpek bir
SuR 1 2. r9

adm nmde, bacaklarn germi, suratma doru havl


yordu. En kk bir harekette stme atlamaya hazrd.
yice yaptm duvara. te o zaman, az nce gzme ilime
yen utaki masalardan bir kadnn dorulduunu grdm.
Benden yana geliyordu. Arkasnda kalan demir parmaklk
la denizi de -evet denizi- o zaman grebildim. Yaklatn
da titrediimi duydum. Otobsteki kadnd. Kpein yan
na gelince, ensesini tutup okayarak:
- Sen ne saldrgan olmusun byle, dedi. Azgn seni!
Sonra bana dnerek:
- zr dilerim! Dedi.
Kpei utaki parmaklkl denizin oraya kovdu.
- Deniz gzel deil mi, dedi glmseyerek. Gz krp
yormu gibi de geldi bana.
- Onun iin geliyorsunuz siz de buraya deil mi? diye
sordu. Deniz iin.
aknlktan kurtaramamtm kendimi. Kpek, kuzu
kuzu parmakln oraya gitti, denize srtn vererek boylu
boyunca uzand yere. Kpee baktm grnce:
- lk karlatnda barr, dedi. Azgn! Saldrabilir
de. Ama ikincisinde alyor. -Gld.- Dvseniz sesini
karmaz o zaman. Tersine, yaltaklanr, elinizi, ayanz ya
lar, dvmemeniz iin yalvarr.
eri baktm. Garson yeniden masaya ban koymutu.
- Her zaman byledir, dedi kadn. Kimseler olmaz.
Bir iki adm att, dnp:
- N'aparsnz, dedi.
Ayakkablarnn burnuna baka baka gitti.
Yerine oturdu. Srtndaki mantoyu sandalyenin arkal
na brakt. Ona. doru yrmtm. Orta yerde durdum.
220 1 Sua

Bacak bacak stne atmt. Ksayd entarisi. Dizlerinin s


tnde. Yuvarlak, ak. Kollar plak, gs akt. Kalalar
darack entarisini geriyordu. Yutkundum. Duraklayp yut
kunduumu grnce bozuldu:
- Ne sandnz beni! diye bard.
Mantosunu srtna alp sarnd. Bacaklarn rtt, kpek
hrlamaya balamt.
- Denize nereden inileceini soracaksn. Alk alk srt
ndan belli. Buradaki, u masadan grlen neyine yetmez,
neyinize yetmiyor sanki anlamyorum, anlayamyorum, an
layamyorum bir trl.
Alayacakt. Eliyle abuk abuk "git git" diye iaret edip
srtn dnd. Kpek handiyse kalkacakt. Geri geri gittim.
Blmeyi kvrldmda garsonu demlikteki eskimi ay p te
nekesine dkerken grdm. Beni ayrt edince yarm dorula
rak:
- ay isteyeceinizi ummutum, dedi. Taze dem hazr
layacaktm.
Durdu. Szde anlaml bir bakla gzlerimi aratrd.
Sonra:
- Her neyse ... diye bamiki yana sallayarak aydan
lktaki eski ay silkmeye koyuldu yeniden. ekilmediimi
grnce, alkn alkn:
- Anlald, dedi. u pl indiniz mi tamamdr.
Ardndan da kendi kendine sylenirmi gibi yaparak bir
nceki ezberlenmi cmlesinin devamna gzleri kapal giriti:
- Hem anlamadm gitti u ii yahu! Her gelen inmek
iin yol sorar, gemek iin kap arar. Her yer yol, her yer ka
p, her yer duvar olduktan sonra, daha dorusu, ne yol, ne
duvar, ne de kap -diye bir ey olmadktan sonra, ne diye u-
SUR 1 22!

ratrrlar kendilerini anlamam. Denizse ite deniz. nlerin


de . . .
Gerekten d e yleydi. B i r kouda denizi bulmutum.
nce keskin bol bir k bam dndrd, gzlerimi karart
t. Ulu bir ykseklikteydim sanki. Usuz bir boluktan, yok
luktan ve hilikten baka bir ey gremedim. Sonra yava
yava iri kayalar, kayalarn altnda yatan durulanm akl
yol, altn kumun dzgn yata ve binlerce yln usuz de
niziyle g kendini gsterdi. Kydaydm. Neden sonra da
kendimi ayrt ettim. Kyya ekilmi bo kayklardan, kaya
lklarda gnelenen suskun martlardan da sonra.
Onca grlt patrtlardan sonra, kendimi birdenbire
usuzluun yan banda yapayalnz bulup, onunla birlikte
duyduumu, onunla birlikte soluduum ayrt etmenin ver
dii o bir eit Tanrsal cokunlukla, uzun bir sre, hibir
ey dnmeden akllarda yrdm. Denizin kumda p
trlenen, krlp dklen kk dalgacklarna basa basa,
denizin stnde yryormuasna, ky boyunca ilerledim.
ok sonra, serin kp, yamurluuma skca sarnmak
gereini duyunca akamn yaklatn anladm. Kayalklar
daki suskun mrtlar, tuhaf tuhaf cyaklayarak kme kme
denizin stnde dnenmeye baladlar. Kurtlanm bir cese
din stne en yrtc kular andryorlard. Birdenbire,
ssz bir lde sandm kendimi. Titredim. Oysa ki, martlar,
her gnk gibi, akam yemeklerini aramaya kmlard.
ldeki yrtc kular da, akamlar, midelerini dnerek,
kokmu ceset ya da yaras scak scak kanayan baygn in
san avna karlard.
ehirdeyken tek ama kyyd benim iin. tesini dn
memitim. Kyyla bitecekti her ey. Amacma ulamtm
222 1 SUR

ite. Gerekten de her ey bitmiti. Bu kez de buraya hapse


dilmitim. Yola 'ktm. Hava kararyordu. Ortalkta hala
kimsecikler grnmyordu. Martlar, bsbtn aztmlar
d. Pek bir ey bulamam olmalydlar. Grltye kulakla
rm tkamak zorunda kaldm. Tan o srada, yolun dne
mecinde bir karalt belirdi. Oturduum yerden sevinle fr
ladm. Sonra da gldm bu saflma. Elinde kk bir yol
antas olan bir gen kzd bu. Yaklanca:
- Meraba! Dedi. Kayk msnz siz?
Konumay uzatm olmak iin:
- Bir yere mi gidecektiniz? diye sordum.
- Evet!
- Nereye?
Yol antasn yere brakt. Ellerini, sk sk sarnd
yamurluunun ceplerinde uzun uzun dolatrd. Yumruk
larn sktn grr gibiydim.
- Nereye gidecektiniz? diye steledim.
- Uzaklara! dedi.
Sonra benim bir ey sylememe vakit brakmadan, bir
denbire, antasn kapt gibi, hzl hzl uzaklat.
- Bayan, bir dakika durun, diyeceklerim vard size, as
lnda ben de ... diye bardysam da aldrmad.
Ardndan komak bounayd. Hem neden koacaktm
ardndan?
Kayk aklma gelmemiti. Kyya indim. Biraz yrdm.
Kumda ters evrili yatan bir tane buldum. Glkle de ol
sa dndrp, hemen srdm denize. Kendim de atladm ii
ne. Aldktan sonra kz grrsem el edip arabilirdim.
Alacalk gitgide koyuluyordu ama. Birdenbire kayn k
reklerinin olmadn ayrt ettim. Dalgalarn etkisinde salla-
SUR 1 223

narak, be alt metre aktan, ky boyunca, ar ar ilerli


yordu. ki elimi azma boru yapp, kyya:
- Hey! diye seslendim. Bu kayn sahibi yok mu? Hey!
Kim var orada?
En kk bir ses gelmedi kydan. Kendi sesimin yanks
n bile bouna bekledim. Bir yandan da bu l sallant, mi
demi bulandrmaya balamt. Kay ne aa, ne de bsb
tn kyya srebiliyordum. ylece, ne deniz, ne de kara olan
bir garip ortamda sallanp duruyordum. Sonunda ba tarafa
geip, btn gcm bacaklarmda toplayarak, kyya atla
dm. akla eriememitim gene de, suya dtm. Dizlerime
kadar suya batmtm, slak slak ktm kuma. Dnp kay
a baktm. Eskisinden biraz fazla alm gibi geldi bana. Bel
ki de dndan bakld iin yle grnyordu. inde bulun
madmdan. stelik ynm de deimiti, bak am da.
Kald ki, atlarken arlmla, en basitinden, kaya hz ver
mi de olabilirdim. Dikkatle baknca aldanmadm ayrt et
tim. Gittike alyordu. Akntya kaplm olmalyd. Srk
leniyordu, hem de gzle grlebilir bir hzla.
Kayk ite o zaman yakama yapt, sandal biraz da
iyice ken karanlk dolaysyla bsbtn gzden kaybo
lunca.
- Ekmek paramzd bu bizim beyim, diyordu. Ne yap
tnz siz! Suya attnz. oluumu ocuumu a braktnz,
a braktnz.
Hibir karlk bulamyordum. Kayk, benden herhan
gi bir karlk alamaynca, zaten hafife tuttuu yakam b
rakt. Kuru ama, dokunakl bir sesle sanki bir ada durdu.
Beni mi suluyor, karanla m svyordu, yoksa karanlk
ta yitip giden kayn m vyordu, belli deildi.
2.2.4 1 SUR

Bana dokunan da b u oldu. Kydan yola ktm. Kaaca


m sand. Ad kesip:
- Beyim, diye seirtti ardmdan, beyim. Brakmam seni.
Brakmad da. Sessizce takld ardma. Kamayacam
ama kay deyecek kadar paramn da olmadn, uzun
bir sre de olamayacam, bu yzden aylarca beklemesi ge
rekeceini sylemeliydim. Syleyemedim. nce surlara y
rdk. Kk bir aralktan yan sur duvarlaryla evrili
o dar sokaklardan birine daldk. Bilmeden srdmz ka
rk bir iki sokaktan sonra da abucak duraa ktk. eh
re gidecek otobs oradayd. Iklarn yakm bekliyordu.
Eve dnnce ilk iim saati kurmak olmal diye dndm.
Yarn ie ge kalmamalydm. iten knca, tandk bir iki
tecimevine urayp eve gtrlebilecek ek iler aratrmam
gerekecekti. Kayk, yarm admlk bir aralkla izliyordu
beni. Cebimdeki bozukluklar kartrrken, elimde olmaya
rak, ayrdm iki kiilik bilet parasn avucumun iinde
cesaretle sktm.

Potrebbero piacerti anche