Documenti di Didattica
Documenti di Professioni
Documenti di Cultura
yaymlamakta olduu
L STNE
Tantma Yaynlar be
Elinizdeki kitabn da iinde bulunduu "dil konudizisi"nde bugne dein km yaptlar unlardr:
_j
DiL STNE
ANKARA
NVERSTES
BASIMEV-1973
25
'
NSZ
382
DIL SORUNLARI
'OST'ONE
li
OL STNE
(Tiirk Dili,
say
UYDURMA NEDR?
UYDURMACILIK NEYE DERLER?
keli-
6
kar
her zaman direnme eilimindedir. Ama dikkat edilirse, bunun kkl bir inantan ok rabat bozmamak
kaygsndan doduu grlr. Eski air dilin deimesini
istemez. Deiirse, eski kelimelerlc dolu eserlerinin artk
okunmaz hale geleceini diinr. Bilgin de byledir. Dircncnlcr asl bunlardr.
nce u nokta zerinde anlamanz gerekir: Osmanhen krmas olan Trkeyi srdrp gidecek miyiz? Yoksa
dil bilinci iinde bamsz, ar bir Trkeye doru mu
yol alacaz? Birinciyi isteyenler, anlama kaplarn
kapamlardr. Bu konuda onlarla yeniden tartmaya giri
rnek bounadr. kinci yolu tutacaksak, yeni kelimeler
bulmaya muhtacz ve bunu yapmak zorundayz.
Ancak bu kez hulacamz kclimcler, rasgele uydurulnu deil, kurallar gznnde tutularak, Trkenin
tarihl yapsna uygun kkler ve eklcrle retilmi ve tretilmi olacaktr. Bu, kt anlamyle "uydurma" deil, bizim
kullandmz deyimle "yaratma"dr. Trk Dili Kurumu'
nun yapt da ite budur.
u var ki, yaratlacak yeni kelimelerin "yanl" olup
olmad zerinde de alartmaya kaplmamak gerekir.
Seve seve kullandmz yle kelimeler vardr ki, . yapl
kurala aykrdr; hatta sama da denilebilir. Fakat halk
beenmi ve tutmutr. Artk onun yanl olduu sz konusu edilemez.
Bunun en gzel rneini Macarca'da bulabiliriz. Bugn Macarcada "rnek" anlamna gelen "minta" kelimesi,
basmevinde yanl dizgi sonucu olarak bu ekilde dile
girmi ve hemen benimscndii iin szlklcre alnmtr.
Macacada, eski metinlerin yanl okunmasndan meydana gelen yeni kelimeler de vardr. (bkz.J. Eckmann, "Macar
Dil Devrimi", Trk Dili-Belleten 1947, III. seri say 12-13,
s. 18-19). Bu yazy okumalarm merakllara nemle salk veririm.
DiL STNE
AGAH Sl\1\l-LEVENO
nin sorularna cevap vermi, ondan da srail'deki d harcketleri zerine bilgiler almtk. Gazetecinin bize anlattna
gre, srail'de 10 yl nce 50.000 kelimelik bir szlk metdana getirilmi. Yeni hazrladklar szlktc 60.000 kelime
bulunmakta imi. "Bu 10.000 kelimeyi lO yl iinde nasl
buldunuz?" diye sorunca, bize verdii cevap u oldu: "Bunun 2.000 kelimesini dilci olan Cumhurbakammz uydurdu;
8.000 kadarn da dilcilerimizl Uydumaktan korkmayn; ba
ka are yoktur."
Ne yazk ki, biz h u kadar da yapamadk. Dil devriminden bu yana 33 yl getii halde, yarattmz kelimelerin
says - terimler bir yana - lOOO'i bulmu deildir. Daha
ne kadar almak gerektiini bu hal aka gsterir.
Bu aklamay yaptktan sonra asl uydurmacla
geebiliriz. Gezip dolat~rnnz yerlerde bize soruyorlar:
"Fakat, Dil Kurumu'nun uydurduu kelimeler de
pek tulaf!"
"Hangi kelimeler ?"
"mcin, stiklal Ma 'na ' ulusal diittr' diyormusunuz.!''
Bu rnee bakalarm da ckliyorlar:
Hostes karl "gk konuksal avrat";
otomobil karl "z itiimli gtrgc";
bisiklet karl "ayak iter gtrgen";
sigara karl "ttnsel dunaga";
imam bayld karl "ii gemi dinsel kii", diyormuuz.
"0 halde, bu
inanyorsunuz ?".
samalar
bizim
uydurduumuza nasl
DL STNE
phesiz
onlar da buna inanm deillerdir. Salt bizden cevap almak iin iittiklerini abanyorlar. O zaman
u karl veriyoruz:
"te asl uydurma buna derler. Bu samalan uydurup
Dil Kurumu'na yiikletenler, bylelikle Dil Kurumu'nu
kk dreceklerini sanyorlar. Halbuki bu hareketleriyleriyle asl klen kondileridir. Biz eser ortaya koyuyoruz;
onlar alay ediyorlar. Ellerinden gelen ancak budur. Biz
ise yklan yapmaya alyoruz. Bu da bizim gev anlaynnzdr."
(Trk Dili,
say
'
DL STUNE
ll
luk yoktur. Geri bir yn deitirme olmu, yeni bir uygarlk Alemine girilmitir. Bu yeni alemin getirecei yeni dlin
celer ve kavramlar, bunlan belirten yeni kelimeler, deyimler ve terimler elbet girecek i ve kltr ilikileri birok
szlerin gelip yerlemesine yol aacakt.
Fakat bunlar o kadar az, o derece sayl ve zorunlu
olacakt ki, dilin 21ln asla bozmayacakt.
rnein, gnlk hayatmzda sk sk kullandmz
komlinizm, faizm, nazizm, marksizm, sosyalizm, liberalizm gibi kelimeler, deitirilemeyecek olan baz felsefe
ve bilim terimleri, her gn yn yn yurdumuza giren
iliiiarn adlar, otomobil, taksi, motor, telefon, telgraf
gibi szckler, snrl kaldka 21arar byk saylma. Geri
bunlann da ounu deitiren uluslar vardr; fakat zerinde
durmaa demez.
Ama bunlarn dmda kalan ve her halde Trkeleriin bulunmas gereken kelimeler de oluyor ki, bunlar
uluorta kullanmak dile ve Trk kltrline kar ilenmi
cu byk sutur.
.
rnein, sansasyon, sempati, brifing, konsorsyum,
kontenjan, amblem, lojman, komnikasyon gibi kelimeleri
kullanmakta nasl bir zorunluk vardr? Bulann karl
Lulunamaz m? Hele trafik, personel gibi kelimelerin kanun
yoluyle dilimize girip yerlemesi nasl ho grlebilir? Bir
kere kanunlara geip perinlemi olan bu kelimeleri skp
aLmak kolay olur mu?
Bunlardan baka, dnmeden ve hi lint duyma<ln rasgele kullandmz yle kelimeler oluyor ki:. hir.~z
<!ikkat edince bu lanhalilikten utan duymamak mnkun
deildir. rnein, evimizin odalanndan bahsedereken "sa:
ton - salamanje" demek moda haline gelmitir. O kadar ki
"oturma - yemek odas" demek hatramza bile gelmiyor.
lh zppelik deil de nedir? Ana dile kar bu saygszlk
lrede grlmtr?
12
Marketing ubesi
Akterya Md.
Konjonktr Dairesi
Lojistik Dairesi
Enfrastrktr Dairesi
13
DiL STNE
Prodktivite Dairesi
Bular ne demek? Kim anlar bu szleri? Hangi Trk
beenip sever ve nasl kullanr? Asl nemli ve ackl olan,
bunlar kimler ve nasl bir dnce ile devlet dairelerine
ad olarak nerir ve kabul ettirir. Bu biimsiz, yabanc szleri Trk dinc sokmaa kim kendisinde hak grebilir?
Biz "Neriyat ve Mdevvenat llldrl" gibi eskiden beri kullanlagelen adlar deitirme abas iinde hkmetin dikkatini eknee alrken, imdi daha ktleri
kucak kucak, yn yn, hi bir snr ve sayg gzetilme
den dilimize zorla sokularak Trk diline kastediliyor. By
lclikle dil eskisinden daha bozuk, daha kt bir hale
getirilmeye allyor Bu yaln:z dil bilincinin deil, ulus
bilincinin de henz gerei gibi yerlememi olmasndan
baka birey deildir.
(Trk Dili,
say
171,
aralk
1965)
oiL STNE
15
HANGlSlNl KULLANALIM?
Belirli kavramlan karlamak zere kullanlan kelimelerden hangisini seelim? Byle bir soruya verilecek
cevap, hi dnmeden "elbet Trkesini." olacaktr.
Ancak henz Trkesi bulunmam, ya da bulunduu
halde yerlememi olursa, o zaman ne yapalm? Bu sorunun cevabn vermek de nceden pek g grnmeyecektir:
Batya ynelmi olduumuza gre, Trke karl bulunmam kavramlarda oradan gelen kelimeleri kullanmak
daha doru saylacaktr. Nitekim:
Hars yerine kiiltr,
siyaset yerine politika,
seeiye yerine karakter,
tercme-i hal yerine biyografya,
filrist yerine indeks,
idare-hane yerine bro,
amell yerine pratik,
uzuv yerine organ,
gayr-i tabii yerine anormal,
hikmet-i tabiiye yerine fizik
kelimelerini dnmeden kullanyoruz.
Hemen syleyelim ki, bu davrann Arapa ve Farsa
.
En iyisi Trkelerini bulmaya almaktr. rnegn
"buhran" kelimesi uzun yllar "kriz" ile karland. Halbuki
bugn "bunalm", ya da "bunluk" kelimesi "kriz"i pekala
karlamaktadr.
16
dilciliinin nemli bir alma alan olmal(Tiirk Dili, say 172, ocak 1966)
eski
alkaDl
burada da kendini
18
gsterdi. Yazlann ou sade ve tabii olmak niteliini kazananad. Gazetedeki yazlarn, zellikle haberlerin, 1839'da
Tanzimat'n illlnndan sonra biraz daha sade bir elille kaleme
alnd grlr.
. 18~0'da Ch~relill adnda bir ngilizin imtiyazn ald
Cerde- Havads bu akm izledi.
Tanzimat devinde:
zel ilk Trk gazetesi, 1860'da Agah Efendi ile
inasi'nin birlikte kardklar Terceman- Alval'dir. inasi,
gazetenin ilk saysndaki nszde, bir toplum iinde yaa
yan halk bunca kanuni grcvlerle ykml olduunu,
yurdunun yaran ile ilgili dncelerini szle ve kalemle
bildirmesi kutsal haklar arasnda bulunduunu syleelikten
sonra, gitgide "umum halkn kolaylkla anlayabilecei
mertebede ibu gazeteyi kaleme almak" gerektiini akl
yor.
Bu yaz, ksa fakat z bir "yurttalk beyannamesi"
dir. inasi, birka satr iinde halkm kanuni grevine, hakk
na, yetkisine iaret etmi, gazete dilindeki amacn da aka
belirtmitir.
dertlerini. stanbul'un trl gereksencierini halka anlatmak amacyle yazd yazlarda "seci"li ibareler, parlak
cmleler grlnez. Esas olan slup deil fikirdir.
Gazeteyi daha sonralar eline alan Namk Kemal de
ay amac izler. u farkla ki, Namk Kemal sluba da ayr
ca zen gsterir.
1862'de "Cemiyet-i lniye-i Osmaniyye"nin orgam
olarak Mnif Efendi (paa) tarafndan kanlan Mecmua-i
Fnn'un ilk saysnda dergideki yazlarn "herkesin anlayaca surette sehl'l-ibare" olaca kaydedilmektedir.
1840'da Trke ve Franszca karlan Vakayi-i Tbbyye
meslek dergisi olarak bir yana braklrsa, Mecnua-i Fnur,
DL STNE
19
20
DL ST:'iE
Merutiyet
devrinde:
Merutiyet
il
1
~
21
t:mhuriyet
devrinde:
Gazete diline gelime ortan hazrlayan, Cumhuriyet
.,., rintlcki dil devrimidir. Dil dev:ininin yaylp tutunmaHl:t da basnn byk rol olmutur.
Gazete dili, yolunu bulucaya kadar haylisarsntlar gecli llu karklk tabii grlmclidir. Dil devriminin
:-,,;i lt-nda davaya gnlden bal olanlar, bu uurda
,.,.,,la lal alanlar bulunduu gibi, istemeye istemeye
'
'
22
23
DL USTNE
hazrladktan
tarafl
'
(Trk Dili,
say
DL STNE
25
26
Trk dilinin trl sortnlar zerine, yelerimizle yaptmz konmalarda ele aldmz konuluda bir kan,
dergimizin bundan nceki saylarnda srasyle aklam
tm. Geri kalan bir kama da bu yazmda deinmeyi yararl buluyorum.
Kelimelerin
gzellii
ve
irkinlii
'
yleyebilir?
28
29
DL STNE
sert grnr; onun aznda kaba bir hiim alr. rnein "anane" ve "dadaa" kelimeleri Araplara hi de kaba gelmedii gibi, Trkler de yzyllardan beri syleye syleye
bu kelimelerdeki arl duymaz olmulardr. Ama heceler zerine baslp syleyince, bunlann ne denli ar olduu
grlr. te yandan "kkrdak, barsak" gibi kelimeleri
Trk zevki hi de yadrgamaz; tersine uyumlu bulur. Ama
bunlar bir yabancya belki ar gelebilir.
Gerek udur ki, Trk dili heceler arasndaki ses uyumu
dolaysyle kelime bakmndan olduu gibi, sert ve yumuak
kelimelerin birbirini izleyerek tekdw~eni kran zellii
dolaysyle de, ciimle bakmndan salamdr.
Siiz zenginlii
Dinleyicilerden biri,
"rliimiz
toplantlarda
konumalara
dncede bulundu:
kelimesini arasra kullanyorum .
ara
srada u
"Ben 'aba'
Ama
y.-i gelince 'gayret' kelimesini de kullanabilmeliyim."
"Bu iki kelime arasmda anlam ayrl buluyor musu""' ?" diye sordum.
30
D[L STNE
"Hayr, ama
bu dilin
cevap
verdi.
Trkesi, Arapa ve Farsas ayn anlama
gelen kelimeler oktur. "Gk, asuman, sema" gibi. Bu Osmanlcann zenginliine kamt saylrd. Oysa bir kelimenin yerine
gre Trkesini, Arapasn, ya da Farsasn kullanmak
hi bir zaman dilimiz iin bir zenginlik olmamtr. Tersine,
Trkenin yetersizliine tank saylmtr. Ayn anlama
gelen iki kelimeden ikisinin de kullamlabilmesi iin, aralannda "nans" dediimiz ince bir anlam ayrlnn bulunmas gerekir. Yoksa hem Trkesini, hem de yabanc karln kullanmak, dilde ikilik yaratmaktan baka bir yarar
salamaz. te "aba-gayret", "okul-mektep", "sayn
-muhterem" kelimeleri bunlardandr. Bunlarn hem birini
hem tekini kullanmakla, yeni kuaklann dilinde ikilik
yaratn, ayrca unutulmaa mahkfun olann mrn
uzatn oluruz.
Sz zenginlii bsbtn ayr bir sorundur. Arapada
"deve"nin krk ad vardr. Yana, rengine, biimine, k.ullanlna, gre dovc ayn ad alr. Bu belki de, Arapa iin
bir eit zenginliktir. Ama kelime saysn oaltmaktan,
bellerneyi gletirmekten baka neye yarar ?
Dilde zen,ninliin tanmm rnekleriyle birlikte Ali ir
Nevai vermitir. Nevai Mufakeme'l-Lugateyn'de Trkenin Farsadan zengin olduunu sylerken, yz kelime
veriyor. Trl kavramlar arasndaki ince ayrlklar belirtmek zere kullanlan bu kelimelerin Fasada karlklar
olmadn sylyor. rnein, iki imenin eitli tarzlar
vardr: Yudum yudum imek, szerek imek, hep birden
imek vb. gibi. Alama da byledir: Sessizce alamak,
hkrarak alamak, hngr hngr alamak, sitemle ala
mak, sevinten alamak, fke ile alamak, sarsla sarsla
alamak vb. gibi. aataycada bunlann hepsinin ayr kar
Osmanlcada,
vardr.
31
'
DL STNE
'
33
34
35
OL STNE
.
a u itirafta bulunmak
B .. tn bunlan syledikten sonr '
.
d
u
1 dur Ama z Tiirkey sa.vun ugu
isterim:-~ Ku~m~..su :ana:nnda ar devrimci gr~
iin degl, Ataturk un . k' yoluna sapanlara bel bagladkleri halde, sonradan n ar
d
k "amac beD K rumu su1u ur. un
. .
d
~ ~n su?~ud~r.nlc~in :zlerinc ve imzalanna kanmtr.
nmsyorun
yc
.
n sonradan dneccklern.
Ana ne bils
saylr m?
Bilmem bu b .r ozur
'
yacaksnz.
>L USTNE
37
karsnda
TRKEY
ONLAR DA
KULLANYOR
Saursnz ki z T k
.
genler ve dil dev' . . . btr ~e kelmeleri kullananlar yalnz
arla birlikte yalrnu enmseyenl erd'r. 0 ysa gen yazaryazar1ann dild
h arcketic il~>isiz kal- ni
'
e tutucu olaniann dil
o
. arn devrim k
'
1arn hepsinin yazlarnda
'.
n arsnda bulunanygn ygn
T" k
yer a rnal,tadr. te bi-ka 1 Sa"!
oz ur e kelimeler
nck, tepki, dergi to"ren . kg amak, savunmak, destckle, yan
toph
B unun nedenini bil
....' .. m, sorum, zel vb ...
K
. .
men dnduniiz m?
endilcrnc sorarsanz "B. .
.
dcg il' uydurma kelimeler" d'
z m ka
d
k
n gm.z bunlar
ise subay yarba
k . ye arlk vereceklerdir. ''yle
'
y,
kul! auyorsuuz ?"d' rmay, teg"m en" k elincierini nasl
ye sorsanz b k "O
mcktc baka karlk bul
' ez
nlar tutndu" ded
amayacaklardc "P k'
urun, tutum genel k
e ya nem
deseniz buna: . . d' onu, gelenek, grenek. denek ,:
'
c ancak .. 1
...
"
Farknda olmadan kale . .
oy e syleyebileceklcrdir:
nnn ucna g lni " y
vereceklerdir: "Al ld d h
e .
a da u cevab
.
"
a
unlar
gze
batn
,
1crn ntak- hak" dedik! . "
.
yor. te eskier
gere dil
Toplumbir d
.
gn
e gelmesi" budur.
n c, Zya Gkalp''
"
,
.
d eyniyle bclirt h'
.
n
ma er vicdan"
g
r term vardr T
opluma mal olan
gereklerin nne
il
ge emez. Bireyler bunlarn hkm
38
39
niL tsTl'iE
AGAH SIRRI LEVEND
.
. "h k 0teki" kelimelerinden biri kullaolarak, yerne gre
a a,
nlnaldr.
ddi" gibi Fars6- "Sarf- nazar, nokta-i nazar, gayT-1 c
a tamlamalar.
..
menurin" gibi
7-"Tezahurat, teferruat, umera, aza,
Arapa oullar. ..
lm
uniye mamafi" gibi Arapa
8- "Maattecssf, maa emn . ,
kelimcler.
..
Arapa tenvn
..
tk" " "bi Farsa bileik sfatlar.
''T
aftar
hrme
ar g
. "mler.
l lar
b"l "k s
"B
ane" gibi Farsa
e
1
12cyann
" ib" Farsa edatla yap 13- " B erdevam, bermutat g
m keneler.
a
kcn bu gibi kelimelerdir.
te ilk anda kanlnas .,er_e
.
d
"farknda
.
1 nmzm birogu, br yan an,
.
'{e yazk ki yazar a
.
lannda yer verdikler
,, .. Trke kelime1ere yaz
olonayarak oz
O
nlca kelimeleri bol bol harcahalde, te yandan, bu sna
uaktadrlar
uydurma ~elincleri
Hi bir ihtiyac kar amayan .
.
dece "uluk dilerine salk vermyoruz, sa
k LI lanmalarn en
isti oruz. Kinseyi been.1:1 " "lkesinc dol..-unmamalarn
y ayacagmz
gib", hi
MaI llLl
1
o-. kelimeleri kullanmaya zor ayan
d
n g
.
aratnaktan alkoymayz.
J.ir yazan da kelime
dil devrillln yadrgayanlarn,
Biz her eyden onccdukl
ters tepkiden kendilerini
'ni kclinclere kar duy . . and b ka bir ey gelmez.
dileriz. Elimz en a
kurtarnal arn
184, ocak 1967)
.'!
(Trk Dili,
say
DL STNE
"Yen lisan" de i ..
k"
41
42
asr evvelk
lim? Bu
nl
ares
ana 1an, ogullan
d tl
Ama klic olanlar kalacaktr B"~e c a an atmaktr.
Ortadan kalkoca sanlnakt~dr u un . da~ann bylelikle
yapmak istedikleri
..
. y cn lisanclann dilde
tahr' . "
' u ornekten anlalabilir "YI'
.
rye tamlamasn kul i
ki
.c eyet-
ar Am "
d e demeyecekler. nk " anmayaca
, halkn
a yaz heyeti"
dir, "tahrir" yern' t t yazB
kulland bir kelimeu m az.
unun i
" h .
deyimini semilerdir B d
" n ta rr heyeti"
avran
yaz dili I k
d n. h irlctirme" . I ud k'
yo un a amala
1' Y c1 .onuma
Bunu hile sezmemilerdir.
e me aldedir.
mer Seyfettin, bu sra azlard
.
nemli sonniar ele alyo A ky
a, hele ilkinde ok
yaralarmza hi
ki
r.
d ok unuyor. Bu hakmd
e nneden
an onun bu alala
an nn ileri
.
gersn e
aldmm d h li
s tyonz. Ni te kim sonrad h
o - a e rtnek
an
unu
aklamak
d
ar, emsettin Sam''n'n k . I
geregn uymu.
va ty e yazd" "L'
hyatnz" ha lkl
g
san ve Ede
yazsm dergiye al
1328, say 19).
w1ardr (isan
grnen
.
a bwn uyk rol olmut
B
d
....
cr karsna kanlardan K" .. ..
ur. u uuncehu konuda S
ifi
oprluzadc Mehmet Fuat
ervet unun dcr 5 d
k
'
birinde, "Yeni Lisan" b l
g n e an yazlarndan
a a 1tnda (say 1082) yle diyor:
DL STNE
43
44
45
ACAH sm .EVEND
DL STNE
mlardr.
imdi
(Trk Dili,
say
DL STNE
TOPLUMUN HZMETNDE DL
Dil, toplumun hizmetinde canl bir varlk olduuna
gre, zamana ve toplunda beliren yeni ihtiyalara gre
deiir. Hayatla edebiyat arasndaki ilikiye paralel olarak,
an yaayn, anlayn, dnya grn ve zevkini izler. Deimeler, kelimelerde, deyimlerde, tamlamalarda, cmle yapsnda olabilir. Dilbilgisi kurallanna aykr
debilir. yle ki dala nceki kuaklar bu yenilii yadr
gayabilirler.
Geni bir inceleme alan olan bu konuya, biz burada
yalnz deinmekle yetineceiz. Dilde grillegelen balca
deineler yle sralanabilir:
a) Kelimeler anlam deitiri:. rnein "rhlet" Arapada "gmek" anlamnadr. Bizde dnyadan alrete
gnek yerinde kullanlr. Bu kelime XVI. yzyla gelinceye dek, rasgele bir yerden baka bir yere grnek anlamn
da kullanlmtr: "Padiah hazretleri Edirne'ye rhlet
buyurdular." cmlesinde olduu gibi (Tac't-Tevarih).
b) Kelimeler toplumdaki anlaya uygun olarak eski
anlamn aar, yeni deerleri belirtir. rnein "vatan, millet" gibi kelimeler, Tanzinat'ta, insanlarn doduu yer
ve rasgele topluluk anlamn am, belirli birer kavram
karlamtr.
47
alacakt.
e) slup, aniat ve deyi deiir. Buna rnek vermek gerekmez. Divan, Tanzimat, Servetifnun ve Fecrifti edebiyatlan dilin d yaps hakmndan birbirine benzer. Hepsi de Arap ve Fars dillerinin etkisini kabul etmitir.
Zincirlem> tamlamalar, bileik isim ve sfatlar "seci"ler,
uzun ve kark cmleler bu edebiyatlarda bol bol yer alr.
Ama i yap, ruh, karakter ve espri bakmndan bunlar
birbirinden ayrlr, hepsinde slup ve deyi bakadr.
f) Hele ekler ve edatlar durmadan deiir. Nesnelerin
sonundaki "e" eki eski devirlerde "i" olarak kullanlrd.
Bugn "ocuk bykleri taklit eder." diye kullandmz
cmle Servetifnn edebiyat devrine gelinceye dek yle .
idi: "ocuk byklere taklit eder".
g) Yine bunun gibi, nesne eki olan "i" kullanlmazd:
"Hi birin grmedim." gibi ki, biz imdi "Hi birini gr
medim." demekteyiz.
) Eskiden "kere, defa" yerine "kez" kullanlrd.
Bir aralk ortadan kalkt, imdi yine kullanlmaktadr.
48
49
DL STNE
(Trk Dili,
say
DL STNE
ANADLNE SAYGI
Baknz
52
'
AGAH
S!RRI LEVEND
DL STNE
rumu
ite
budur.
53
Anadili bilinci, asl Cumhuriyet devrinde, dil devrimiyle gerek anlamn ve deerini kazanmtr. Ancak znt
ilc sylemek gerekir ki, bu bilin, toplumdaki btn evrelerde henz yaylm deildir. Osmanlcay halil. zorla srdrmeye alanlar, z Trkeyi bilgisizlik ve beceriksi
lik yiizndcn sakatlayanlar, Bat'dan szmakta olan yabanc kelimeleri lalma:t bir inatla kullananlar, bu bilincin
yaylmasna engel olmaktadrlar.
Bugn resmi daireterimizin ounda, hala Tanzimat
devrindeki resmi yaz dili srp gitmektedir. Size resmi
dairelerden birinin dosyasndaki bir yazdan birka kelimeyi, tamlanay ve cnlecii rnek olarak vereyim: "Def'
aten, tadilen, leffen, bctahsis, ba'dettetkik, binnisbe, mvacehesinde, vareste-i izah, kcyfiyyet-i heray- malumut
arz, intizaren iblaga msaraat, haylulet eden mevani-i mcbire dolaysyle, ittla' kesbedildi ... "
Resmi daireterin birounu verilen yabanc adlarn
kk bir listesini, bundan nceki yazlannun birinde
vermiti. imdi, bir yazda yer alan u culeeie baknz:
Panel kursiyeleri oriyante edecektir." Trkenin birtakm
"ukala" elinde ne hallere geldiini gsterecek bundan daha
ac bir rnek olamaz. imdi bu Trke (!) cmleeii anlamaya alalm: "Panel" Franszcada "sepet" demektir.
BLrada "kiik komisyon" anlamna geliyo. Anlatmak
istenilen u olsa gerek: "Kk komisyon kursa devam
edenlere yol gsterecektir." Bu, Trk diline kar ilenmi
bir cinayet deil de nedir? Anadiline sevgi ve saygy bir
yana brakn, dil anlayyle nasl badaahilir?
Okumu, renim grm kiilerin aznda bile hala
"ayriyeten" gibi yanl ve bozuk kelimeler dolayor. Genler ve ouklar argo diliyle konuuyor. Bu akm yle yaygn
54
hi:r hal almtr ki, ana baba hile, ocunn n2ylc eve ve
aileye tanan bu sakat akmdan kendini krtarnyor.
Trk dili acemi ve hcceri:ksiz kalemler yziindc gittike hrpalaruyor. Cmle yaps altst oluyor. "Selika" hozuluyor. Bunlarn hepsi, Trk diline kar ilenen birer sutur.
Bu suu ileycnlcrin, Trk diline sevgiden ve saygdan
sz etmeleri gln olmaz m?
(Tiirk Di,
say
195,
aralk
1967)
AKADEMl ZERNE
56
DL STNE
57
58
lan btn yeni kelimelerin sorumluluunun Kuruma ykletilemeyeceini, bir kez daha belirtmek isteriz. Trk Dil
Kurumunun bu tutumu olmasayd, ulusal dil bilinci kamuoyuna yaylmaz, Trk dili kendi yolunu bulamazd. Bu
gelimeye ancak b u lk ile eriiimitir.
Akademi kurulursa, Trk Dil Kurumu, kendi amac
nn izdii yolda almalan.n srdrrken, Osmalcaya
dnmeyecek bir akadeniye yardmc olmay her zaman
grev sayacak-tr.
(Trk Dili,
say
197,
ubat
1968)
olduunu,
60
DL STNE
Fransz
cclcbiyatnda
Brunot,
bunlardan biridir.
Brunot, Fransz gramerinde katlam ve donmu kalp
lar atmak iin savaa girimi ve Fransz Akademisine
atmtr. Bu, eski tutucu kurallara kar genliin ba
kaldrmas dr.
61
kiiliini
Yksek sanat eserlerinde grdmz artamlar, onlar dilbilgisi bakmndan kusurlu bulmamza engel olamaz.
Yanl yanltr. Salt bu )'iizden en yksek sanat eserlerini
bile eletirmeye hakkmz vardr.
Kelimelerin ve deyimierin yersiz kullanlmas, tamlamalada bileik isimlecin ve sfatiarn yanl kurulmas, cmleciklecin birbirine iyi halanmamas, cmlelerin zne, nesne
ve bala hakmndan sakat oluu, bu yzden anlamn
kaymas, daha kts, "selika" deeliiniz gzel syleme ve
yazma yeteneinin bulunmamas, beenmediimiz eserlerde
grlegclen balca kusurlardr.
Bu sonuncusu, anaeliline iyice "tasarruf" edememekten, tekiler ise dilbilgisine nem vermemekten doar.
Anadiline "tasarruf", yabnz clilbilgisi kurallanna uymakla
salanamaz. "Selika", ulusun zel karakterini tayan
dil geleneidir. Bunun bozulmamas gerekir. Ama bu gelenek, ycnilie, devrin anlayna uymaya, atllara, slup
kvraklna engel deildir. Anadiline iyice "tasarruf" edebilen sanat, btn bu yenilikleri ustaca baarabilir.
tekiler, dorudan doruya clilbilgisiyle ilgili kusurJardr. Bu bilgisizliin yannda, elikkatsizlik, yazlar yeniden gzden geirip dzeltmenek, konuyu iyice dnp
olgunla.trmadan kaleme sarlmak gibi savsaklklar da
balca rol oynar.
Bundan baka, kltr eksiklii, dilin ve edebiyatn
geirelii tarihsel dnemleri iyice tammamak, alescrleri dikBulTun'un bu 50~ uUslub- beyan aynyla insandr." cmlesiyle dili
nzc cvrilmit i!e de, pek yerinde deildir. Buffon: "Bir yazann dnceleri
imanln mal olabildii halde, slnbo kendinin olarak kalr." demek istem~ tir.
Buffon'u yukandaki cmlui, sonradan yle deitirilmitir: "Le style, e'est
1
l'bonme."
.,
62
katle okuyup
onlarn
latnr; dnce
rkler.
Dilbilgisi yanllar, byk sanatlarn eserlerinde
pek gze arpmaz. Onlar, aniatmda gsterdikleri ustal.k,
sluplanndaki canllk ve kvrakhkla bu kusurlar rtmesini bilirler . Bu aamaya ykselmemi olaniann yazlarn
da ise, b u kusurlar gze batar.
Ksaca denilebilir ki, dilbilgisi, yaz hayatnda baan
nn ilk kouludur. Yazar yaniiara dmekten korur. Kltr zenginlii ise, ona eitli ynlerden ba.,ar salar.
Ama sanat iin bunlar yetimez. Daha baka yetenekler de gerekir. Eer sanat, kiiliini meydana getiren
artaniar ve zellikleriyle birlikte diline de hakim olabiliyorsa, klasikler arasna girmeye hak kazawr. Eserleri de rnek
olmak niteliini tar.
tTiirk Dili,
.._
say
Z TRKE NEDR?
64
DiL STNE
kendisine yeni bir lk izmi, gnn iltiyalanna uymayan her eyi deitirmitir. Yalnz dilde 60 yl nceki "yeni
lisan" akmna bal kalabilir mi?
balad,
nereye
vard?
65
66
Dr, STNE
Bugnk durum
Dil devrininin bugnk parolas "z Trke"dir. Bu,
yalnz yabanc kurallar brakp hemen hemen yabanc b-
(Trk Dili,
67
say
DiL STNE
TRKEY
BOZANLAR
Dil devrimine kar olanlar, z Trkeyi benimseyenleri Trk dilini bozmakla sularlar. Bu sulamalarna, yersiz ve yakksz birtaklm szler eklemekten de kanmaz
lar. Biz bu gibi szleri bir yana iterek, "Trkeyi bozanlar"
zerinde duralm.
Evet, Trkeyi bozuyorla.r. Ama bu bozanlar kim?
Dil dcviminin karsna kanlara gre: z Trkeciler ve
bunlara nayak olan Dil Kurumu! Bunlar, beenmedikleri
birka kelime zerinde durarak, devrimi toptan inkara
kalklyorlar. Davay kknden baltalamak abasndadrlar.
in aslm aratJrmak iin, Dil Kurumu'nun hazulad Trke Szlk'e bakalm. Szlktc yer alan Trke
kelimeler u kaynaklardan alnmtr:
a. Kamus- Trki, Lehe-i OsmanE, Lehet'l-Luga gibi
Trke kelimeleri kapsayan eski szlklerden aktarlanlar;
b. Blge azlarndaki kelimeleri kapsayan Halk Azn
dan Derleme Dergisi ile, eski metinlerden taranan kelimeleri kapsayan Tanklaryle Trana Dergisi'nden seilenler;
c. Bunlar dnda, halk dchasnn yarattJ. kelimeler
ve dcyimler;
69
T
70
Ir
71
DiL STNE
termitir.
Bunu sylemekle yeni kelimeler geliigzel uydurulsun, dil kurallar bir yana atlsn demek istemiyorum. Amacnn, "uydurma" S7. zerinde dumann yersiz ve gereksiz
olduunu belirtmektir.
Dilbilim ve Dilbilgisi:
72
Z TRKEY YADIRGAYANLAR
Altmz Osmanlca
kelimeleri
brakp,
onlann yerine
yeni bulu;.mu z Trke karlklan kullanmak, bir lk
iidir. Anadili davasna balannakla olur. Bunu yapmayanlar ya da yapamayanlar, z Trkeyi yadrgarlar ve bununla uramay bir heves, gereksiz ve anlamsz bir aba sayarak knarlar. Dil devrimine inanm grnenler arasnda
bile, byle dnenler vardr. Davay btiinyle ve bilinle henimsedikleri gn, onlar da z Trkeyi, dil devriminin
doal bir sonucu sayacaklardr. Bunlan bir yana brakr
sak, devrimi kknden baltalamaa alaniann u kmeler~
de yer aldklarn grrz:
Y aradltan tutucu olanlar: Bunlar, toplumsal hayatta gelenek ve grenekiere ylesine baldrlar ki, hi bir
gelimeyi ho grmezler. Her yen:ili~, hayrl da olsa, "bid'at" sayarlar. Tntumlann deitirecek her yeni davran,
her yeni dnce karsnda irkilip fkelenirler. Zamann
gereini hi hesaba katmazlar. Mhlandklar yerden aynimak yle dursun, km~danmaktan bile korkarlar. Bu gibiler, Osmanl tarihinde sk sk rastladmz "istemezk"
diyenierin soyundandr. Kendileriyle yalnz dil zerinde
deil, hi bir konuda anlaamazsmz.
74
DL STNE
75
Yalnz,
77
DL STNE
76
Yanl
(Trk Dili,
say
79
DL STNE
olduu
gibi alarak
kullanrlar.
f!ah:
krah:
dr.
80
mak deil.)
Ra'na: Arapada, dnmeden aklna geleni syleyen
ahmak kadn anlamnadr.
Mnakaa: Arapada, bir kimsenin hesabna bakarak
gerei gibi inccleyip aratrmak anlamnadr.
Taassub: Arapada, haksz yere dmanlk etmek
anlamnadr.
Trl
yanllar
81
OL STNE
mehur lugat-
fasihten
yedir."
diye
aydnlar
da bcnim-
scmilerdir.
82
83
DL STNE
Belagatiler
Medrese, Arapadan uydurmay kabul eder ve bunu
bol bol yapar. Ancak olduu gibi ald kelimelerin bozulmasna katlanamaz. Bu konuda ok titizlik gsterir. Bu yzden
birok tartmalara giriilnitir. rnein, Hseyin Cahit'in
Ali Kemal iin kuUand "hret-i sehile", yine Hseyin
Cahit'in romannn ad olan "Hayat- l\Iuhayyel" tamlamalar uzun uzun elctirilmitir. inasi ile Kk Sait
Paa arasnda geen "mes'ele-i meb-huset'n-auha", "terceme-i salifctii'z-zikr", "tll draz" tartmalan aylarca sr-
mtr.
..
Halk ne diyor?
Halk, bclllgatilcrin btn bu ekimelerine kaytszdr.
Dile her naslsa girmi olan kelimeleri bozar, deitirir,
diledii biime sokar, baka anianlarda kullanr. Asln
diinmez, aratrnay hatrndan hile geirmez. Bu onun
hakkdr.
tercuman,
muhabbet, tccriibe, tedarik, mit, nezaket, rica" der.
"Peinden" kelimesini "arkasndan" anlamna kuUanr.
Okumulanu ou da bu durumdadr. Hele okumas yazmas
Gnm:n Osmarleaclar
Eski Osmarl aydnlar, Osmanlcann belli bal kayna olan Arapa ile Farsay ok iyi bilirlerdi. Bugn yle
mi ya? KullandkJan Osmanlca kelimelerin asllann bilmedikleri iin, ou yanl yapmaktan kurtulamyor. Birka rnek verelim:
Mnderecat: "ndirac" infial bahndandr. nfial babnn
ism-i mcful yoktur. sm-i fail olan mnderic, ism-i meful
yerinde kullawlr. Byle olunca "miinderecat" deil, "mndericat" demek gerekir.
Mnkasem: Bu da infial babndandr. Ayn nedenle
buna da "mnkasim" demek gerekir.
Emmare: Emredici anlamnadr : "Nefs-i emmare" gibi.
Ayn biimde yazlan "emare" ise "belirti" anlamnadr.
Oysa "belirti" yerinde "emmare" kullananlar oktur.
Muhteviyyat: "htiva" iftial babndan mastardr.
sm-i faili "muhtevi", ism-i meful "muhteva"dr. Bunun
oulu da "muhteveyattr".
Vefiyyat: Bu kelime "vefat"n ouludur. "Vefeyat"
demek gerekir.
Bunlara ok rastladmz iin rnek olarak verdik.
Yoksa daha birok yanllar vardr. Bunlann dorusunu kullanmak, yukarda belirttiimiz eski belligatla benzemez.
"Galat: mehur" a deildir ki, "lugat-i fasih"den ye
saylsn. Madem ki Trkelerini beenmeyip Osmanlca
larn kullanyorlar. Hi olmazsa asllarn bilerek doru
kullansnlar.
z Trkeeller arasmda
:
84
Sll\RI LEVEND
ACAR
86
Oysa tekiler, bu gerei kabul etmezler. Merutiyet devrindeki "yeni !isan" akmna dek gelmiler, daha ilerisi yokmu
gibi, orada saplaup kalmlardr.
c) z Trkeciler, karlklar bulunan yabanc kelimeleri
kullannaktan kamrlar. Bulunan karlklan beenmezler
se, daha iyilerini ararlar. Bulunca, ya da bulunduunu griince, yabanc olaular atarlar. Karlk aramak, onlann
en ncnli ve cu yararl uralanndandr. Osmanlca krmas
Trkcyi kullana.n iar ise, geliigzel, keyfe gre davranrlar.
Bir gn bakarsnz, yazlannda z Trke kelineleri rahata
kullanmlardr. Yann, o kelimelerin Osmanlcasn kullanlanmakta bir saknca grmezler. "Mecburiyet, mahalli,
inkiaf, izah, taaccp, sanatkiir, vuzuh" gibi ok uygun
karlklar olan yabanc kelimeleri srarla kullanrlar ve
bundan bir zevk duyarlar. Bu gibi elimeler, anadili bilincinin olmamasndan doar. Trkesi bulunmu ve herkese
beeniJip tutunmu karlklar bnakp da yabanc kelimeleri
kullanmak, hi bir zaman dil sevgisi ve saygsyle badaa
naz.
Bana gelince
Ben dcvrimciyim, z Trke benimsediim bir lkdr.
z Trkccilii, Trkln ayrlmaz bir gerei sayarm.
DL STNE
Osnanlcada
87
buna "lazm- gayr- mufank" derler. Dilimin yabanc dillerin salgn altnda benliini yitirip soysuzlamasna
raz olaman. Trkeyi bozan yabanc kelimelcre yeni karlk
lar bulma yeni kelimeler yaratma gereine inanmmdr.
Bunu gerekletirmek iin harcanan abalar sevinle izleri m.
Uydurma denilen yeni karlklar, yalz dilbilgisinin kalp
l~m kurallaryle deil, sanat kaygsndan gelen titizlikle de
icclerim. "Uydurma" sz b eni rktmez. Kelimeler elbet
yaratlr. steyenler, buna uydurma diyebilirler; biroklarna
"yaul" damgasn vurahilirler. Geen yazlanrnn birinde
belirttii m gibi, rnein "kutsal", "savunma" gibi kar
lklar, yanl da olsa, tutunup yerletii iin seve seve
kullanrm.
Bunlan yadrgamay, devrime inanszlk
sayarm. Osmanlcann da bu evreden getiini, birok
kelimelerin - geen yazmda belirttiim gibi - Arapadaki
anlamdan bsbtn ayr, geliigzel uydurulmu olduu
nu bilirim. Demek ki, o zamann aydnlan kendi anlayla
lnma gre buna ihtiya grmler, Osmanlcay zenginletir
rnek iin bu kelimeleri yaratmak zorunda kalnlardr.
Bu szlerim, gcck bir ihtiyac karlamayan, geliigzel uyduruhu, Trkenin yapsna uymayan zevksiz
szl ci savunmak iin sylenmi deildir. Hele dilbilgisini
inkar etmek hi deildir. Tersine, dilbilgisinin gereini
savunanlardan biri de benim (bkz. "Dilbilgisi Gereksiz
midir?" Trk Dili, ocak 1969, say 208). Ben de bilirim ki,
yeni karlklar, salam kkleri semek, bu kklere ilek ekler
getirerek, retme ve tretme yollarn anakla elde edilir.
Kelime yaratrken de, kurallar gznnde bulundurmak,
dilin estetiini ve halkn beenisini hesaha katmak gerekir.
z Trke ancak bylelikle geliir, zenginleir ve yaylr.
u var ki, dilbilgisi kurallarndan baka l tanma
mak, ii medreseye drmek olur. Oysa hayat boyuna
yryor, yeni gerekler beliriyor, yeni ihtiyalar ortaya
kyor. yle kelimeler ileri srlyor ki, yanl da olsa,
88
DL S'l'NE
89
90
91
OL STNE
(Trk Dili,
say
93
DL STNE
'
'
konuuyor,
karsndakinin
anlamadm,
akn
akn
94
-avam" ayrm kalmad gibi, "havas dili-avarn dili" ayrm da yoktur. Yalnzca "bilim dili", "sanat dili" vardr
(Trk Dili,
say
96
97
DL USTNE
say
239,
austos
1971)
DL ST!<E
D1L1M1Z1 ZENGNLETRMEK N
99
100
102
te yandan, bilimi yaymak amacyle kurulan medreseler Arap dilini koruyor, T:rkeyi unuttur;naa a4yordu.
yle ki, ksa zamanda Farsa edebiyat dili, Arapa da
bilim dili olarak T:rk lkelerinde geliip yerleti. Resmi
dilin zaman zaman Arapa ya da Farsa olmas bundandr.
T:rk hakanlarnn bu tutumu, yabanc adlar henimseyeeek
kadar kendilerini henliklerinden uzaklatrmt.
Seluklu saraylannn deerlendirdii Fars dili ve edeyat ilk kez Anadolu'da direnme ile karlat. Orta Asya'
dan Anadolu'ya geen Ouz Trkleri, Seluklu sultanlannn hizmetine girip snr boylanna yerleince, u beyleri,
gsterdikleri yararla gre sancak beyi oluyorlar, daha
sonra da bamszlklarn iUn ediyorlard. Bu beyler Farsa hilmiyorlard. Bunlardan Karamanolu Mehmet Bey
Konya 'y ele geirince, Trkeden baka bir dil kullanl
masn yasaklad. Bylece resmi dilin Trke olmas gerekleti.
DiL STNE
saysn
103
artrd.
104
105
DiL \)STXE
(Trk Dili,
say
'
..
..
X>lL USTUNE
107
dil,
mise
ANADLMZN KAYNAti
getirdikleri
hayli dei
108
DL STNE
109
demektedir.
skdar'daki zbekler dcrgah eyhi Ethem Efendi'
nin olu Mehmet Sadk'n 1313'de yaymlanan tJss-i
Lisan- Trki adl eserinde Alunet 1\iithat Efendi'nin yazd;'l
"tak rz
. "de u cml.e er. ok uyoruz:
"Demek oluyor ki biz dahi lisanca terakkiya- sahihay
arayacak olursak lisanmz. elsine-i saireye peyda itmi
oldu mnaseba- maglubaneyi tetebb've teharri ile maksud unuza nail olamayaca{,rz. Belki lisanmzn asln eharri
ve eebb' ile nail-i emel olacaz. Zira her kavm bu ariktan
vasl- menzil-i mermn olmulardr."
Ne yazk ki, bu uyarmalar, Dou kltrnn etkisi
altnda bulunan evrelerimizdc olumlu bir yank uyandr
mamtu. Oysa XV. yzylda aatay T rkesinin en byiik ve en nl airi Ali ir Ncvai'nin etkisi Anadolu'
ya yaylm, Nevai'nin gazellerine nazireler sylenmi,
hatta Nevai'nin eserlerinin szl olan Abuka, Anadolu'da kaleme alnmtr.
Dil de"Timinden sonra, Trk Dil Kurumundaki al
ma kollan arasnda, baka Trk leheleri zerinde aratrma
ve incelerneyi ama tutan Filoloji Kolu kurnlmusa da,
o zamanlar bu alanda alacak uzmanlar bulunmadihndan bu kol sonradan kaldnlm, almalar daha ok Trkiye Trkesiyle ilgili konular zerinde toplanmtr.
Hi kukusuz, Dil Kurumu almalarmn arlk
merkezi Trkiye T rkesi olacaktr. Ama bu , baka lehelcrin bsbtn braklm olduu anlamna gelmez. Elbet
frsat elverince iler de onlara da sra gelecektir.
.,
DL STNE
lll
beyti bunun en ak rneidir. Bu beyitte de fl deil, Trke kelime bile yok. Byle fiilsiz ve iinde Trke kelime
blunmayan beyider eski edebiyatnzda oktur.
Osmanlcann sakatl, yalnz dilin kelimelerinden
toplanm olmasnda deil, bu dillerin kurallarnn da olduu
gibi Trk diline aktarlm bulunmasndadr. Bunun da
ad "kavaid-i Osmaniye" dir.
slamln kabulnden sonra, yeni dinin "nas"lar ve
"hkm"leriyle birlikte, bunlarn kelimeleri ve t erimleri
de elbet dile "girecekti. Bundan baka, Fars dili ve edebiyatnn Trk lkelerinde bu denli yaygn hale gelmesinden
sonra, bu dilden de birok kelime aktarlacak, bu edebiyat
da airlerimizce rnek tutulacakt. Ama i bu kadarla kal. mad. Bu dilleri anadilleri gibi renen bilginlerle airlerimiz,
sonradan Arapa kamuslarla Farsa ferhengleri anlar,
hi bir ihtiya karl olmadan, salt bilgin ve usta grnmek iin yn yn kelimeler aktarmlardr.
Daha sonra, Kur'an dili olduu iin kutsal saylan ve
ok zengin olduu tekrarlanan Arap~nn btn "bab"lan
benimsenmi, Araplarn bile kullanmad yeni yeni kelimeler uydurulmutur (bkz. Agah Sm Levend, "Trk Dilinin
Bana Gelenler ", Trk Dili dergisi, c. XXII., say 223,
lisan 1970). Yeni kelimeler yaratmakta Trk belagatilerinin bu "tasarruf"unu hi de yadrganyoruz. bu kerteye geldikten sonra, elbet onlar gerekli bulduklan kelimeleri
uyduracaklard.
112
113
DL ST:'<E
Kmey-i
Q.ameyi sr [<an
lcaandrncaya
dek
m?
114
Osmanlca bilmediini, renmek zorunda da olmadm dnerek, bu gibi kelimeleri kullanmaktan vazgeseler,
(Trk Dili,
say
TRK
DL
VE GEN
KUAKLAR
116
D!. STNE
117
yukar yle
118
OL S'rNE
119
sz bu ar dili srdrmekle ykmlsnz. Bizim becereme~inizi siz yapn. Grdklerinizi, iittiklerinizi, okudukl~
EDEBYATILAR
VE EDEBI ESERLER
STNE
124
phesiz bunlarn,
DL STNE
ala
125
126
DL STNE
Salllh'n
127
sonu l>izi "cehriye" felsefesine gtryor. Roma la kahraman olan Baba Salah, her eyin Tanr'dan
wIliinc, insanlarn kaderin elinde bir oyuncak oldu~ua inanmtr. u kadar ki, Tanr, adaleti insanlara
i",licliklcri ie gre datmyor. Hatta, mkafatlandrmak
iH.c>diklcrini daha ok gnah ileyenler arasndan seiyor.
128
SllllU LEVEND
AGAH
Baba Salal bu tip bir adamdr. Bir yanda alk ve sefalet, te yanda namus ve eref. Salal i alemiyle ok sava
m, direnmeye almtu. Fakat olaylar gelitike namusundan fedakarlk ederek, inalarn bir safra gibi atarak
ayakta durnaa alm, dtke tutunacak yer aram,
her dte kendini zrl sayarak avunmutur.
htiyar kaynana dala pikindir. Damadnn t ereddtlerini, stuahn grdke, alay etnekten, hayat felsefesini
kendine gre yorumlayarak ona sitem etmekten geri durmamtr.
DIL ST:-<E
129
suyu nereden geliyor, bunu hesaplayan yoktur. te Kaderin Cilvesi romannn tantt gerekler!
Hseyin Rahmi Grpnar'n bu roman da, teki romanlarndaki ayn artamlar, ayn aksaklklar tamak
tadr. Grpnar'n
130
DL ~STNE
romancnnzn
bu
eserini
kazantr.
131
132
DL STNE
karmasna yarayacaktr.
Daha sonra, mahalle kahvesinde Deli Filozof ile softa
bozuntusu arasndaki tartmalara tank oluyoruz. Filozofa
~re softa hozuntusu, dnyadan haberi olmayan, aslsz
nanlara saplanm bir zavalldr. Softaya "'re Filozof
da, sapk fikirlerinden tr evresine uursu:luk getiren,
mahalleden srp karlmas gereken hir zndktr.
.... Art~ ~o~a~a giriyoruz. Kendi halinde namuslu, ak
duunceli, y. br adam oJan Ali Senaver'in gen ve gzel
karsyle Hkmetullah'n olu gizlice sevinektedirler.
133
Delikanlnn
Filozof'un edindii bilgiye gre, delikn l il<' kz kumara dadanmlardr. Ne olduu belirsiz kulnY-ln la gece gndz kumar oynmakta, o pansiyondan
l puMi yona dolamaktadrlar. Bir mektup faciay anlat
l "' . ,:lclii yaralanm, clal de haydutlar tarafndan kani
., ,. ~, . KHn ilc baba, hastaneye koup elehi'den durumu
IIJ.I " ' " iyul . Delikanlnn yaras hafif olduu iin hastane, ,., :llt ,:k yor. imdi delikanl ilebirlikte kii,kadmn
llclu ~u ycri aramaktadr.
l' l, t kndn de gccrse ldnin olacaktr? Ne koca
134
DL S'l'NE
135
syledilerini hatrlayarak, unutmaktan baka are olmadn anlatyor. Bir yandan da kendilerinin haberi olma~
szm, yemeklerine koydurduu panzelirle, ouklar br
yl sonra urayacaklar lm felaketinden kurtanyor.
Babalarnn bu teebbsn bilmeyen kardeler, yaklaan
lm bekliyorlar. Rakiplerinin lmyle intikamlarn
alm, kendileri de lmle cezalanm bulmu olacaklardr.
Yl tamanlanmak zere iken, D:d'nn lclal'den
getirdii mektup, kaaklarn halini ortaya koyuyor. kisi
de sefaJet iinde bulunmakta, nedeni bir trl anialmayan
sanc iinde kvranmaktadr. Sevgi yerine, imdi birbirine
kar tiksinti balamtr.
ki karde, intikam saatn yaklatm anladklar
iin memnundur. Fakat neden zehirlenme kendilerinde
balamamtr? Kardeler yine babalarma koup durumu
bildiriyorlar. Filozof, panzehirle kendilerini kurtarm olduunu, zaman getii iin onlar kurtarmaya imkan kalmad
n anlatarak sabretmelerini sylyor. Fakat bunlar salre
decek halde deildir. lmeden nce, sevdiklerini bir kere
daha grebilmek iin ldnyorlar.
elebi hemen bir otomobile atlayp clal'in bildirdii
adrese gidiyor. Sefaleti gzleriyle gryor. Her ikisinin de
birbirinden tiksindiini kendi azlarmdan iitiyor. Bunlar,
Dad ile birlikte alp kke getiriyor.
Bir ka gn sonra hastalarda, iyi bak lna sonucu
olarak iyileme belirtisi grlyor. Her ikisi de, iledikleri
sucun cezasm ektiklorine inanrnaktadr. Vicdan azab
ve' pimanlk iindedir. Fakat gnler getike, clal ile
elebi'de ve Caize ilc Umrani'de yeniden bir. gnl yakn
h~
., beliriyor. clal hizmeti, Umrani de bir kle olarak
kkte onlarn yannda bannnaya razdr.
136
137
DL STiJNE
tayoruz."
Ak-,
h rs,
138
DL STNJ>
139
Romancmz, okurlar merak ve heyecan iinde srklerneyi kendine ama edinmi deil midir? Hi duraksamndan
'
'
';
DIL STNE
141
airlerle
yazarlar, eserleri ve kiilikleriyle kendi devirrini temsil ettikleri oranda edebiyat tarihisi iin nemlidirler. aianna vurduklan damga ve arkalannda braktklar
izle, kendi devirlerini aanlar da vardr. Bunlar, alar getike hcykelleirler. Zamann, zamanla deien akmlarn,
onlarn kiilii zerinde etkisi olamaz. Ali ir N eva! bu tip
kiilerin banda gelir.
Escrlerinden ok, temsil ettikleri fikir, beni.nsedikleri
lk ve bu uurda atklar sava hakmndan adlann
unutamayacanz kiiler de baka bir kmeye girer. Namk
Kemal'i buna rnek olarak gsterebiliriz.
Yaad devrin sanatna kiiliiyle yn veren, getirdii
yeniliklcrle edebiyatn ufkunu genileten ve devrini yetki
ile temsil eden kiiler de edebiyat tarihinde nemle yer
alr.
ok snk kalr.
. ,. . .
.
Daha sonra Fikret'in "Tarih-i Kadm elmze get.
Bu yzden aire dinsiz damgasnn vurulduunu grdlt.
Bu konu zerinde ayrca durulahilir. Ancak unutmayalm
ki, ai rlerin i .)emleri ok engin ok karktr. Tek eser!c
bu alemin iine girip kesin yargya varmak kolay o~maz.
Baka eserleriyle de kyaslamak gerekir. Her hald- Fikret,
" fisk u fcur" iinde yzdkleri halde "dindarlk" taslayan iki yzl tiplerden deildir.
I e "Han-
Fikret'in "Doksan Bee Doru " nanzumesy
Yana"y yazd zaman birlikt.c ~aadk. ~ir~klann~n
trl nimetler peinde iktidarn etene sanldg br devr
<lc, airin bu haykr baka bir nem tayordu. Tek kalan
lu ses, "ttihat ve Terakki" merkezinin kubbesinde uzun
zaman ulad durdu.
Fikret'tc-nerden gelirse gelsin- baskya kar hep
bu tepki grlr. air sava deildir. ~akszl~ kar~
Radece "isyan " halindedir. Coar, fakat yne kend bend
iinde
kalr.
. .
142
DL STNE
143
144
merkezi olan Herat' merkez yapm, Maverannehir'in merkezi olan Semerkant'n valiliini
de olu Ulu Bey'e brakmtr.
'
146
Hayat:
DL STNE
147
AI"
ortalk karnca, henz alt yanda olan kuuk oglu
k.
de
olmutur.
,
Ali ir bu kez babasyle birlikte gitmeyerek Hcrat t~
kalmt.r. Eblkasm gerek Ali ir' e, gere~. s~.t- ka:de
olan Mirza Hseyin (Sultan Hseyin Baykara) n ogrcnmlc
rine ok yakn ilgi gstermi, onlar da bu hevesle Farsa
ve Trke rler sylemeye balamlardr.
..
.
Ebilikasm 1456'da l\lehet'e giderken :l'iirza Huseyn
ile Ali ir'i de birlikte gtrmtr. Ebl~as:m 14~7'~e
Mehet'te lnce Mirza Hseyin :l1erv'e g~, . Ali r
ise Mehet'te kalarak renimine devam ~t~tr.
Eblkasm'n lmnden biraz sonra Kkine Babadr
da lnce, Ali ir'i, Timur slalesi emirlerinden ~e~yit Hasan Erdeir korumu, ona baba efkati gsterntr.
Ali ir babasnn lmnden sonra Herat:a d~ne~e~
Ebu Sait'in hizmetine girmiti. Fakat Ebu Sat Ali r C
bir trl gvenememitir. Onun, kendisine kar ayakl~_nm
olan Hseyin Baykara'nn yakn arkada olmas, bu guvensizliin balca nedenlerindcndir. Hatta AI~ ~~r'~ d~y~~n
olan air K!lbili ile Garibi'yi de ayn kuku le oldurtnutur.
llerat'ta l?arnanayaean anlayan Ali ir, Semerkant'a
..,itmi orada l'trenimine devam etmitir.
D
D
.
'
Ali ir'in Semerkant'ta
ne kadar kald"gu bil ruyo~uz.
Ancak 1466'da onun llerat'ta olduu anlalyor. Bu ta~lh~c
La'li slalesinin Bedalan ayaklanmas olmutu. Ali r
onun zerine llerat'ta kalmak istemeyerek ikinci kez Scuerkant'a gitmitir. Onun Seyyit Hasan Erdeir'e yaz~
manzum mektup_hu zamanda kaleme alnm olsa gerektr.
148
D~ STNE
SlRRI LEVEND
AGAH
149
kazanmt.
Bunlardan biri, naihlikle grevlendirilmi' olan Mccdettin idi. Nevai grevi boyunca bununla ekimek zorunda
kalmtr. Mecdettin bir aralk gzden dmse de, yine
Baykara'ya sokulmak y<>lunu bulmutur.
Nevai 1476'da Cami'nin iradyla nakbendi tarikatna
girmitir.
150
DL S'l"'NE
maktadr.
ve Herat'tan uzaklamak
iin Mehet'e gitmi ve oradan Baykara'ya gnderdii
bir mektupla Hacca gitmek iin izin istemise de, Baykara'
nn yoUann tehlikeli olduunu sylemesi zerine vazgemek
zorunda kalmtr.
1499'da Baykara ile Bcdiuzzaman barmsa da,
Nevai zerinde bu hal byk bir etki yapm ve saltanatn
geleceinden umudunu kesmitir.
Nevai'in son zamanlarda salda bozulmutu. Y al
nz ruhca deil, vcuta da hastalanmt. 1500'de Bay
kara'nn Esterabat'dan dn srasnda bir kalp bunalm geirmi ve Sultann elini ptktcn sonra yere
Nevai bundan ok
zlm
ve
Garaib's-Sgar
8-20 yalan arasnda syledii iirler,
Nevadirii'-ebab 20-35 yalan arasmda syledii iirler,
Bedayiu'l-Vasat 35-45
Fevaid'f,-Kiber 45-60
Kiilii:
Hazayin'l-Maan ad altnda
sras
ylm tr.
Nevai'nin
leride
151
yalannda
,:
yalan
yalan
152
153
DL STNE
getirntir.
Malbub'l-Kulub, iinde bulunduu toplumun bir aynasdr. Ahlaki bir eserdir. Nesayim'l-Mahabbe'de Cami'nin
Nefela'l-Vns'de eksik brakn Trk eyhlerini de
alntr.
Trk dilinin daha zengin ve daha stn olduunu kaydediyor. Trke yz kelime alyor. Bular alamann citleri
dh. Trk dilinde bunlarn ayr kelimelerle belirtildii halde,
Farsada bir tek kelime ilc karlandn sylyor. Ana
dili olan Trkeyi brakarak, szde her gstermek iin
Farsa yazan genleri knyor. "Vak"tiyle ben de Farsa
yazmnm. Fakat Trkenin stnln grerek bunda
karar kldm." diyor.
Ncvai vakit bulduka tarih de yazmtr. Tarih-i Mla/N Acem ilc Tarih-i Enbiya ve Hlwma gibi. Trk tarihinden bahseden bir de Zbdetii't- Tevarih varsa da elimize
tirmitir.
gememitir.
Sedd-i lskendert de yledir. Nevai'deki skender, Nizani'nin skender'ine benzemcz. Nizami eserini Ikbal- name
ve eref-name olarak ikiye ayruutr. lkbal-name'de onu
muzaffer bir asker, eref-name'de ise bir peygamber olarak
gstermitir. Halbuki Nevai'de skender yalnz bir kahramandr. Adaletli, cesur, koruyucu ve yapc bir hkmdardr. Yalnz eserin sonuna doru onun hem veli hem cbi
olduunu bir sylenti olarak kaydetmektedir. Nevai sken
der'in kiiliinde, lk edindii bir Trk kahramann ya-
Ncvai iin hayatta esas gerek, sevgidir. Nevat evlenmcn:itir. phesiz sevmi, fakat daha ok sevgisini ulusa,
halka, hkmdara, dostuna ve arkadama ve btn insanlara kar bol bol gstermitir.
O, btn yazlannda halkn yararn gzetmi, eserlerini
'L'iirklere retmek ve okutmak iin yazm, hkmdarn
d oru yola gtrrnee alm vcliahta ve teki ehza<lelerc
ltl'rmadan tler vermi, hayatn bu uurda hareantr.
Onun halka kzd ve toplumu eletirdii zamanlar <la olm~tur. Fakat bu sistemler, onlara kar duyduu sevginin
laka bir teeellisidir.
O, ulusa kar sevgisini gerek Herat'ta, gerek Horasan'n
hka yerlerinde yaptrd 300'den ok hayrada gster-
atmak
istemitir.
iyice
tantmak,
yurtta~larna
mslmarl.
retmek
iin kaleme
154
mitir.
brakmtr.
Sevdii ve sayd kiilere kar olan balln eserleriyle gstermitir. Canl'nin lmne Fara bir at yazd gibi, Hamset'l-Miitehayyirin adl eserini ya:n, babas gibi sevdii Seyyit Hasan Erdcir ile Pehlivan Mehmet
iin ayr kitaplar kaleme almtr.
O, sevmedii kiiler hakkndaki hkmlerde de do!!ru.,
luktan ayrlnamtr. Mecalis'T-Nefais'dcki hkmler buna
bire r tanktr.
Neval'nin Herat'taki evi airler, bilginler ve musiki
stadlar iir bir toplant yeri olmutur. Bu toplantlarda
iirler okunu-, tartmalar yaplr ve musiki fasllar geilirdi. Kendisinin musiki ile de ilgisi vardr. Birok besteler
onundur. ~eva\ pek oklannn rleriri dzcltni, hakemlik
etmi, dncelerini ortaya koymutur.
Nevai, gururu alakgnlllkle bhletirmesini bilmitir. O, Cami'den, Baykara ilc olundan baka kimse iir
vg ya:mamtr. Bulan da iten gelen bir sevgi ilc yapmtr. Onun vnmeleri de baka aiderinkine bezenez.
Hakl ve samimidir.
Nevai'nin etkilendii airler daha ok Nizanrl, Emir
Husrev, Cami, Sacli, I-lafz ira:i ve Attar'clr. Kendisinin
etki alan ise ok genitir. Anadolu'da birok airler onun
etkisi altnda k:lmlardr. Fuzuli ve Nedir bunlarn banda
gelir. XVI. yzyl airlerinden Cemili onun elivaruna kafiye
srasyle na:oircler sylemitir.
zet olarak diyebiliriz ki, Ncval nl bir air, deerli
bir sanat, kilmil bir insan, efkatli bir dost, dini btn
bir Mslman, yrdu ve ulusu iin rpnan bir milliyctidir.
1908 devrini, istibtadn ar basks altnda bunalan Trk toplumunu, birdenbire kavutuu zglk havas iinde heyecanla coturmutu. Basn alann kaplaya~
aazete ve dergilerde, 1901'den beri susan tannn esk
kalemler yannda, yeni imzalar da grlyordu.
Birbirlerini henz tanmaya balayan bu genler, ok
gemeden "Fccriati Encmen- i Edebisi" ad alW:d~ haftalk Servetifiinun dergisinde toplanmlar, dergmn 997.
~aysnda (ll ubat 1325) yaymladklan bildiri ile kendilerini tantmlard.
lerinde, kendilerinden nceki 1.-ua dilde, slupta
ve sanat anlaynda izleyenler bulunduu gibi, onlara ok
a:r. ey borlu olanlar, yeni bir zevki ve anlay mjdelcycnler
d vard . te Refik Halit bunlardan biridir.
Refik Halit, Merutiyet'in ilk gnlerinde Ahmet l
tittl\' la smail Suphi'nin akamlar kard gndelik Sertifiinm;da yaz hayatma atlmtr .. O~u~. ~aftahk __ Serifiim'da kan ilk yazs, Fecriat bildmsnden onceli "Kpekler" baln tar. (say 965, 19 kasm 1325)
Bu' yaznn altmda "Milano, 7 ekim" tarihi bulunmaktadr.
156
Daha sonra da eitli yazlaryle kk hikayeleri grlmeye balar. lk hikaye "Kuvvete Kar" bahkhdr. (say
978, 18 ubat 1325) "Senede Bir" (say 996), "Hakk-
Skut" (say JOOO), "Komu Namusu" (say 1006) hikayeleri de bunu izler. Edebiyat merakllar, Refik Halit'i nce
bu yazlaryle realist bir hikayeci olarak tannlardr.
Bundan sonra Refik Halit, gerek Kalem, gerek Cem
dergisindeki yazlanyle usta bir mizal yazar olarak ortaya
kt. Artk kiiliini bulmu ve kalemindeki gcn herkese
tamtmt.
DL STNE
157
zarlnda bulunduu
' sonra
H~Jcp'e yerleerek yeni eserlerini bazrlamaga ko~d~.
16 yl sren bir ayrlktan sonra ~938'de yur~a. dondu.
O .. den beri trl gazete ve dergilerde kalemn ustaca
Refik Halit 1965 temmuzunun 18'inde Hakkn
kullgun
anan
'
K
,
h at
rahmetine kavutu. te Refik Halit
aray m
ay
hikayesi ksaca budur.
.
~ ade
Bu dil, gelecei mjdelcyen puruzsuz,
,. ve
. k.vrak
. . br
Trkedir. Asl nemli olan, Refik Halitn b br. ddad.a
bulunmadan bu yolu semi olmasdr. ~rnein ce;al Sah:r
"Tiik Dernei"ui kurarak sade Tiirkey sa~nd~gu hald ,
R f .k II l"t'in bu konuda bir iddias yoktur. teki arkada
e
a
K
T " d Mcl
lar olan Ahmet Haim, Tahsin Nalit,
pr~ uza e.
met Fuat ve ahalettin Sleyman gibi devrn belli bal
ailcri ve yazarlar ise, dilde Servetif~nuncular srarla
i;lcmislcr ve bunu sanatlar iin gerekl bulmulardr: .
1 R f"k Halit'in bir de Yakup Kadri'nin dil zellg
tc e
d I d. rnek
ni byle bir ortam iinde incelemek ve cger en r
gerekir.
. ......
Onun yazlanndaki ikinci zellik de, kuvvetl goruu,
t'ya ve tabiatta ok kez dikkatten kaan gizli ~c uucu
!!zc!Jikleri bir anda kavray ve onlar kvrak uslubuyla
"
.. _baka yazlarmdail da
beustaca
canlan drdr B u goru
il. di
lirtti"im gibi- daha ok eyann ve tabiatn dy1e g r.
O d!rinlerc inip maddenin
'
ta dahildiklermn zevkcskin
bir zeka cilvesi iinde gorup
~
. varmay yeg gorur.
.. .. Bu hal' onun hayat seven, kcyc
kinc
dir
gre rahata yaamay ngren karal.-teriden gelme .
158
teknik salam olduu gili, tipler de canO, lmez tipler yaratmaktan ok, taudmz tipleri
yaatmtr.
159
DiL STNE
'
DL STNE
161
3- Mtareke yllannda Malta'ya srlp oradan dndkten sonra Diyarbakr'da ve Ankar'da geirdii son
yllar.
z b.
sedilmitir. Aylarca hapisanede de yatan ya, . r. yere
ayrlmamak zere 1900'de Diyarbakr'a gnderlm ve
Merutiyet'in ilauna dek burada kalmtr. Ziya Gkalp'm
dnce hayat, genliinde kendini aratrma~a .~.alar.
Bu yzden, bunalrular iin<lc iiztl. yllar gcrdig olur.
Dnce hayatnda hazrlk dnemi ise, 1900-1908 aras
Merutiyet'in ilruuna dek geen 8 yl iindedir. Bu .d~nemdc
Ziya Gkalp okumu, yazm, aratrm ve kc~dini ~azr
larutr. 1908'de lke zgrle kavuunca, Zya Gokalp
Diyarbakr'da ttihat ve Terakki Frkasnn ubesini kurmu
ve 1909'dn ttihat ve Terakki kongresine Diyarbakr delcaesi olarak katlmak zere Selanik'e gelmi ve burada
o
"merkez- i umumi" yeliine seilmitir.
Ziya Gkalp, Selanik'te bulunduu srece Frka
evresinde kendini tantp arabuk sz geen yelerden
biri olmu, dncelerini aklamaya frsat veren konuma
lar ve yamanyle de, kltr hayatmzda etkili olmaya
balamtr.
162
DL USTNE
rna
'Iyatan
almtr.
Demirta imzasyle kan
'
163
:~kc.rc almrut. Ben Ziya Gkalp'n ilk denini dinlernek zere blk komutumndon izi alp o eabah Vemecile.r'deki Zeynep Hanm. konapno gitmi~tim.
Dor&to benimle birlikte henUz askere gitmeni bit gen vnrd. Bu ou ic;.in bkz.
AgUh Srn Levend, _.lmnn 40. Yldnmnde Ziya Gkalpu. Ulus sa:ctesi,
25 ekim 1964.
164
DL ST:-n::
165
lll
1 t ' . 5.
166
DL STNE
167
vard:
Uydurma sz yapmayz
Yap ma yola sapmayz
Trkelemi Tiirkedir
Eski /Wke tapmayz
cliitl
bu
anlayla yazlmtr.
168
.DL
heyet, tahrir, muciz, muharrir" kalacakt. Ortada bir devrim at1l olmad, konu bir sisteme balanmad iin
byle olacak ve bu doal saylacakt.
Bundan baka Ziya Gkalp yukandaki parada grld gibi, "stlahla Trkeden, Arabidcn, ksmen Farisiden yaplacak." diyor, "Lisan" manzumesinde sc:
Arapaya meyletrne
lran'a li gitme
dnde bulunduu
STJ'IE
169
1338),
oay
21
170
SlRRI LEVEND
ACAR
DL STNE
yaayama dl ar
16 ..
.. ..
. . v
Bu da gsteriyor ki, Ziya Gkalp'n duuncc~cnn degerlendirirken, onu kendi zaman iinde ve kendi zamannn
gereklerine gre ele almak gerekir
.. ..
.
Gkalp, Ankara'da bulunduu sra~a, Buy~k Mll~t
Meclisi'nin ikinci dneminde 1923'te Dyarhakr dan ~l
letvekili seilmi ve bir yl sonra hastalanarak lstanhul.~a
tedavi edilmekte olduu Fransz Hastanesinde hayata guzlerini yummutur.
..
.. ..
Ziya Gkalp'n lm, Trklk iin ve Trk kult~ ha~a~
iin byk bir kayptr. O yaamah, Trk devrnlern,
bu arada dil devrimini grmeli ve btr bu atliarda Atatrk'n yannda bulunnahyd. Eer yaasayd, bu :anlann
en cesur bir devrimeisi olacak, zamamn gerelderme uyacakt.
171
10
eser, s. 108.
DL STNE
AIDfET HA.tM
\
azarn
.
.
en mnez. Hele
c gerekli hulma
'eLrmen de, incelemek istedi"" ki
..
, ..
bir ok gih
ki
g tab, o nce dikkatli
zev ne vannak i i1 lin
1r
ilk ko ud
A .
e e a Bu, tarafszlgn
ur. m, onun ama
kud
kiilii
huln
c, 0
,>u eserde yazarn
nn n;d
. a!a almak, baarsnn ya da baarszlihcrm aratrmak
ili-.
, guze
g ve z nl~
t>
varsa- ortaya karmak h.. 1
.
g
gu - eger
utmaktr.
' oy ece esen gerek deeriyle tah.
y.
173
DL STNE
174
anlaynn,
iire
175
.
d ki' dil akmna yabanc kalm,
.
Haqm zamann a
k
~- , .
lki de farlana varmadan bu a mm
eskidr.
ancak son rlcrnde, be
A
n bu zelmantr
ma onu
. k
.
aktan alkoyetkisinden kendin urtar~
.. .. 1 . . daha sonrak kuaklara okutm
lig, ur ern
. lihs' li"'dir Sanat hakknda varaduu iin, airin kendi ta
z g
.
. rgy dcitirmez.
dil'
cagnz ya
d b'
t 'hindeki nemi kabul e r,
Bir ailin, hem e c yat an . ? .
c. er edebiyat
ki
'li"'
'nkir
edilebilir
m
.
Br
ar,
g
d'
hem d e g.
. .
. bu kiilii ynnden r
t~hin~c k=d~::a_nki;Zcrm::;nnayan,
Trk r d . Y
air olarak gremez.
edebiyat tarihine
B ka zellikleri varsa, onlar dolaysy
a
le anlr.
H . ,. Trk iir dnyasndaki yeri ve kiilii
Ahmet am n
. .
ildinde bundan
3
d' ? Edebiyat Tarihi Derslen'nn . c . . . . .
ne r . O yl ..
bu konudaki dncelerim bildi~~~m.
tam 3
once, yf 1
d b'yat tarihi creves nde
dg"n ea a ar, e e
. . .
Ona ayr
.
yl bilir' Ama Haim uibi bir ar n
b elki .uzunca bile sa
" ise h9
d cg
. . a Bu nk d\incelerim
bu, h de ok degildir.
~
Trk edebiyat tarihinde
memitir. Hazrlamakta o ugum
. t tarihinde Fuzul''d
daha da kesinleecektir.
1 en
h
d
Bence Haim, Trk e e ya
sonra gelen en byk airdir.
DL STNE
curpnar8martl944'dear
d Toplum hayatmda 25 y)
..
amzdan ayrlya!an bir gem'" A
. ' daha d un denilebilecek kadar
'
.... r. ma onun yet"1 t'" "
verdii devir ok dah
il
~ g ag ve ilk eserlerini
a ger erdedir O d d ki
hayat ise hugun b
"
evr c
toplum
'
ze, ortaag masallarmd
1
gibi aslsz ve ;;.un
..::
a yaat an hayat
gelir.
H""useyn
. R alun.i, Tanzimat'la
li
T.rk romanma baka h" h
yem ge meye balayan
yem h"r ruh alam
ulusal hr' k akt
kr ava get rm,
ar cr azandr
B
eserleri Trk
mtr.
u hakndan onun
romanclgmda bir a
d
grebilmek iin, Hseyin Rahmi'den am~ r. Bu aamay
gz gczdirmek gerekir O
Tr
' knccki romanlarm"'a bir
" .
nun
romanel daki
,
c n olur.
anzunat tan sonra aelisme e
..
ilk rnleri arasnd
., ' Ahy yuz tutan Trk ronannn
a, nce
net Mithat'n
kaydetmeliyiz. Bular edebi d " .
ronalarm
altrmak iin yazm: roma:gc~lnayan, halk okuruaa
bulunmakla birlikte geneliiki h~ . Ara sn gerein pay
Bu devrin edebi r '
e rer masal havas iindedir.
lntibah ve Cezmi o~~ veren de Nank Kemal'dir. Onun
,
ronam, o zamann de
" .
arane bir slupla kale
ah
ymne gore
me nmtr; romantik bir karak-
177
178
sdr.
DL S'l'NE
179
es em
'
han::_an, amabt heyler
'
.
., d. Bu konaklar
brer aem .
bahvanlanyle al bana
. . . kendine zg davran ve
d k seksenlik
dolduran kiilerden her br_n~
d B alarda htraslanna
u
tutumu var ur
..
. . son denlerini sryorihtiyarlar, krpe cariyelerle murl:r~arcmde kadnlar hep
!ard. Para ile gnl arp~y?r u.
il elamk arasnda
birbirinin rakibi ve dman di. Harem e s
cariyeleri,
odalklan,
d
as
ar,
abanilere inanan saflar toplumriyordu. Ayrca, cadlara, g y I
lhet kedilerini aviad B nlar yaygn o unca, e
da
yaygn
ukuran akgoz
_ 1er, frkler eksik olmamak iin tuzak
a: .
kan
yacakt.
te
Hseyin
mak zentisi iinde
<-le alarak, bir yandan alafra~g~~=ayan aileleri gzlegln ve maskar~ oln~1.-an ud
da eitli evrelerde
. .. ..
seryor ote yan an
,
k
rimizn onune
d k. . l n sahneye karara ,
yaayan trl karakter e nsa a ls . lan ocuka
rrk toplumunu ortaaa balayan as zl. man ilk-c' anlayyo aan
dnceleri, toplumsal brer "(adcia"yanlar
iliyor, bylece
hn ve feliiketle sonulanan avra
,d
ani ndnyordu.
ki .
nlarnac a
ski gelenek ve grene ealr ~~~a manlanna birer "moeBu bakmdan Hseyin R m nn ro
rcs" romam denilebilir.
180
DL 'STNE
Hseyin Rahmi
u
'
uerutyet'ten sonra iieyecek y .
on ar, caulandcacak yeni tipler buldu
eru
dalavereciler hur"olarn k dn
1
. engn adaulan,
. .
'
a
av attak i h
gb kullanan ahlak dknl . al
n rer tuzak
uuruma den gen kz!
.~Tl_ afranga hayata zenerek
lar t 1
h
ar, tras1arna .b.-urban olan kadn' op umn alca dedikodu serma .
onun usta kalemi le aln
yes olan rezaletler,
devrinin facialan } . s keye .b.-t. Dala sonra mtarekc
vurgncularn' l ' .. y.yece ekmek bulamayanlar yarunda
canland Eg"nr H~uz. saRvurg~, hep onun kalemiyle
useyn
ahmi h ..
!arna konu olacak
.
ugm yaasayd, romanyen olaylar, yaatlacak hayli tipler
hulurdu.
k
u)
z . .
"
uyu
okuyucuya gldr
.. k
aglatman yolunu bulmutur. Bu bakndan
ur en,
gz yasl birer ld" "d"
onun romanlan
.
'
.,
g.. uru ur, Comedie Larmoyante'dc. Hsere:d~~hm ycl gore b.~yat ite budur. Bu salnede herkes
sne ayr an rol u tekrarlayarak aln azsnn
. . .
oynu oynayacaktr. phesiz h
uly
zdig
d k
. .
u oync ar her gk
c or nde, ama fazla makyaJ'la gormece
.. ..
kl,
erdir.
181
182
184
alr.
. !enilik, deimez bir deer ls deildir. Bir sre begenilip sanat evrelerini ~aplayan bir akm, taklitiler oal
dka_ypranp usan verr. Daha eskiye dnld gibi, eskiyi
temelinden ykan yeni cilveler de gsteebilir. Yeninin her :a
~an eski d~~ -~~a alml ve daha stn olmas gerekmez. Geici
br heves urunu de olabilir. Eski edebiyatta "garabet" diye
ad~drlan bu 2<orlama yenilik sevimsiz grnr. Bir aralk
taklit edenler ksa da, uzun sre tutunamaz, yerini baka
~~!ara brakr. Eskiye sanlp kalmann uyandrd tep
kilern bu konuda byk rol vardr. Batda griii
k 1 hep bu nedenlerle balam, bir sre sanat
m
e"ili a:m,ar
alann kapladktan sonra snp gitmitir.
!rk -~debiyatnda da drum byle olmutur. Divan
edebyat, ummet andaki dini hayat yanstr. Tevhitleri
. ':lar, . ni'raciyeleri, gazelleri, kasideleri, mesnevlleri:
likay .n, gerek ve temelsiz inanlan kapsayan eserleriyle
b~ -~~~r ~yan_~ aynasdr. Bu ada baka bir hayat
d~unlmedig~~, ba.?~a bir edebiyat da sz konusu deil
dir .. Toplum h br degme ve yenileme ihtiyacn duymaz,
hahnden_nennundur. Bu iinekapank hayat da, bunu yans
tan edehyat da yzyllarla bylece srp gitmitir.
!:Uzi:at, gelien ve ilerleyen dnyaya srtn evirip
ke~di alemnde _kapal _yaamann daha ok srp gidemeyeceg anlalan br devr temsil eder. Douyu Batdan ayran
ka'p~ arala_~, dnceler szmaya halan, toplumda
yenile~e htyac helirni, yen,i dncelerle beslenmi
gen br kuak yetimitir. Tanzimat edebiyat, ister istemez
toplu~da ~yan_a bu_yenile~n:-e ve deime ihtiyacn yans
t~cakt~ Boylelikle divan rnden bsbtn ayr yeni bir
~ dogm~,. hi kayeleri, rom anlar, tiyatrolar ve eletirme
leryle yem br ed.~biyat b~lamtr. evre bu yeni edebiyatn
yaylmasna henuz elverli deildir. Ama ruhlan inanla
DL STNE
185
dolu ateli bir avu gen, durmadan alarak topluma nayak olmu, yeni kuaklar hazrlamtr.
Sonralar Servetifnun dergisinde toplanan gen kuak,
bu yenilii daha sistemli yaymaya alt; daha verinli ve
daha etkili oldu. Bu genlerin eserlerinde her ey yeni grnyordu. Yalnz dil, Arapa ve Farsa szlklerden yn yn
tadklan kelinelerle yine ard. Toplumun muhta olduu
yenilikte deildi. Fransz edebiyatnn etkisi altmda yeni
kavranlar belirten tanlamalar ve bileik sfatlaryle eskiye
de benzemiyordu. Genler bu ssl dili sanatlar iin gerekli
buluyorlar, sade yazmay, halkn katma inme sayyor
lard.
187
DL STUNE
186
balar:
konusu
hakmndan
o zaman iin
yepyeidir. Safl
ve i-
' Trkf iirlor, stanbul, Ebzziyo Bumcvi, H. 1316 (M. 1898); R ..snm
gveni vardr. "Biz Nasl iir steriz" balkl iirinde yolunu izmitir:
Biz o iiri isteriz ki ifte giden babalar,
Ekin bien gen kztarla odun leesen analar,
Y ank sesin dinlerlerlcen gz .yalarn silsinler.
O, ulusunun byklne, yurduna kskanlkla bal
olduuna inanmtr. "Yunan Snru Geerken" balkl
manzumesinde yle diyor:
Hangi Trktr gerdenine urgan, kemend urdurur?
Hangi Trkliir mescidine anh lcule kurdurur?
Milletimiz lciile olnaz; byle gnde kim durur?
Biz Trkleriz; Kzlrmak olur byle aarz!
Acaba Mehmet Emiu'i bu yola gtren etken nedir? Mehmet Emin, ilk edebi zevkini, okuna yazna bilmeyen habasm, dinlemek zere kendisine okuttuu Kerem ile Asl,
Ak Garip, Batal Gazi gibi halk hikayelerinden almtr.
Ayu zamanda ona halka giden yolu bulduran ilk iaret de,
ocukken ol..-uduu bu likayelerin babasnda uyanddn
grdi;r ilgi olmutur.
Daha sonra Namk Kemal'i okuyarak ii yurt ve ulus
sevgisi ile dolan Mehmet Emin, sonradan meclisine devam
ttii eyh Cemalettin-i Efgani'nin etkisiyle yurduna yararl olma lksn henimsemi ve ll..-sne kavumak iin,
Hetii bu alana atlmal..-ta gecikmemitir. Bu yolda yazd
ilk nanzuelerini Cemalettin-i Efgani'nin beenmcsi, onu
cluha da yiireklendirmitir. Mehmet Emin Cemalettin-i
189
DL STNE
buna uymuyordu.
. .
~. . .
Ote yandan, Tevfik Fikret dncelern degtrd.
"Kesildi mi Ellerin" manzumesi Servetifnun'da ktktan
sonra Mehmet Enin'e gnderdii 1901 (25 mart 1317) tarihli
mektuhunda5 bu manzume iin "i'r-i nefis" diyor.
Trke iirler zerindeki tartmalar, Selanik'te kan
(',ocuk Bahesi dergisinde devam etti. Bu tartm:'-' .~er~
1905 (8 eyll 1321) tarilli 32. saysnda Rza Tcvfk n Tur~
e iirler 'i ven bir ya?..s zerine balam oldu. mer Nac,
"Evzan- i'riyinize Dair" balkl yazsyle bunu karlad.
lliza Tevfik'in cevaplan bunu izledi. Raif Necdet'le Ilseyin
Cahit de sze kart. Sonunda mer Naci'nin 1905 (1 kanunuevvel 1321) tarihli 43. sayda kan yazs zerine dergi
6
kapatld, tartma da bylece sona erni oldu
188
Trke
MERUTiYETTEN
Mehmet Emin, Merutiyetten nceki devirde "Rsumnt Emaneti Evrak Mdr Mehmet Enin" imzasyle
Tiirke iirler yazan bir air olarak tannrd. Onun herkes: bilinen ad "Tiirke iirler sahibi Mehmet Emin Bey"dir.
~fat da onu sevenlercc "Trk airi", "milli air"dir. O,
lchi c~elerdcki dedikodulara karmam, hatta kendi
i i rlcri hakknda uz ayp giden tartmalara, yaplan satama
ra da kaytsz kalm, daha dorusu yle grnmtr.
in
' bkz.
Akurootu
Yusuf; Trk
Yl,
SONRA
190
191
DL STNE
' Bu mitingle ilgili bir any buraya kaydetmek isterim: ~1chnct Emin'in
byk o~lu rahmetli Halim, Kobotnt daelisinde benim uuf orknd.omd.
Birbi.rini~lc karde~ gibiydik. Emin Bey, oJluuun arkada oJ.orok ben .arux,
arn sra ziyaretimi kabul eder, bonn iltifntlardn bulunurdu. Mutoreke devrnde,
Yunus N ndi, Yeni Gn gnzetethi tck:rnt karmaya ~~~zr~Aod1~1 . sr.~d~
hen.i de Hnuhabir" olarak nl.nufb. Gazetenin ilk says ~Langm ertes. g_unu
kacakt. Mitigde bulunarak bir yu bazrinmak grevw bonn v~nut. ~
gn caddeler riyah bayrakla.rla donntlmfb. Sultan ~ct ~eydan br male_r
nndnyordu, camiye glkle gi"'bildim, ylencnlen. ~cdi.m...Mehmet ~
tiirini bitirdikten sonra yanna yakinprak okuduu n Yen Cu n adna. ~endi
tindcn rica ettim. lrlehmet Emin elindeki katlan uzatarak: "Al, oma ud~.n
hi bir paray karmadan oldufu gibi gazetcye koyun." dedi. Ben de ~ekkur
ederek aynldun. Akam yazm hoz.rlnyp gazeteye brakban. Erten sabah
gnwtcyi auca grdm ki, benim yaz ok ksaibid gibi, tiirler de lmmam.
Y nzilcri Mdr, bu ilk say mm ok dolgw oldufunu
ye~ kttlm?duu gre
rek ~iiri koynnm. ok zilldi.i.n ve gUnlerce ziyaretne gdcmcdam.
bkz. Ulu ldeni:, Aylk Ariklopedi, 1945, c. 1, say 10.
airimiz, 1939'da uAJ:kra" tiiri knca, bonu bir tnnesini b~n
dn arm.an etmek ltfunda bulunmut, kitabn bandaki ~ .Y~~. "YukKk unat ve fazileti yeni neali ruhundn inkli.p ve cunhur)etnaz qn canl
hayat hamleleri yaratan aziz m.rebbi ve sanatkir Agiib Sm Levend'e
lUtnOt ve fazilet sevgilerimizle" cmleini yazarak, yan sa,.:adak:i ~min al:W~
inaon atmt ve 9. ll. 1939 tarihini koymutur. Bu kitab nz ve degerli
:v
bir
un
olarak saldanm..
192
t!STt!NE
TRK DL ARATIRMALARI
196
197
DiL STNE
w: es uzern e
~~akdi!'. imkanlar
el verdike
almalarn genileterek
aratnnalarma giriece.l-tir.
Bu~ bu aratrmalara sra gelmitir. Trk Dili Kuruu, hcliren sorunlar ve ortaya kan yeni ihtiyalar kar
erg
r, ya anc unvcrstelerde Trke g"rcnimi trkolo 1
v
I b l
'
gar
s: eser er, a ca eserlerin zetleri; trkolojinin balca
..runl~; .a:uar, buluntular; dergiler, kongreler. Trkiye'de
trkolo: Resimler, buluntular, antlar, eski eserlerden tpk-
198
200
a
ac tr.
ar:U geregmce, 1945 haziranmda kan 1-3. sa ile
III. sen balam, 195I'de haslan 1950 ocak tarihli .(;_15
say, BeZleten'in son says olmutur.
.
N .
ne yaym yoncten
o~ce er~ya~ Kolba, sonra da Genel Sekreter olan bra~
him Necm Dln:en, III. serinin 1-3. saysnda Genel Sekr t
Hasan Ret T nk '
e cr
Re i
1
. a
ut tur. 4 saydan ll. sayya dek Hasan
t Tankut ile Yayn Kolba Behet Kemal a~lar- 12-13
sayda Hasan Reit Tankut ilc Kolb~ Kemal Tur". ' ,,~ 1.
Belc
k
-y
an vna ,
en 1 yonetme tedirler. Son 14-15
d .
..
d!
say a se, yonetenorm a :n yok~. !.~te Kurum'un ilk organlar bunlardr.
.. 193.8 de Ataturk un lmnden sonra basnda dil k
su tzene trl yazlar grlneye balar D"I d
.o~u.
ink d ni
evrmuu
ar c e er, devrimin at yoldan sapara' oncel . k
diler d
"'
e r ennn
e
seve
seve
1,..-ullaudklar
yeni
kelimelc
e
Trk ,
r "duzme
e . diyeucr, devrimin durdurulmasu isteyenler, ok
~ kelimelerle devrime ve Dil Kurumu'na sataanlar gr
. Bu. durum ' yen b.r htyac
ve bu ihtiyacn dourd
yen br grevi ortaya krrn ...r: Devrimi
ak ugu
k li I .
-----.
savunm , yen e me erm tuturunasna yardm etmek, kltc ve
yanltc yazlar karlamak.
. Kurum da elbet hu iltiyac duymutur. Ne var ki ..
nelt!cn btn bu sulamalar so!iukkanlhkla k
' yota~t
1
"
arlam
~ ma ara grrnekten ckinmitir.
'
8 ekim 1946'da Vakit. gazetesinde kan "Dil K
,
nun Eksik T af
y
urumu
ar
ve a; Dili ile Konuma Dili" balkl
201
DL STNE
yazmda
ben, bu konuya
deinmekten
kendimi
alamam
tm:
"Yaayan
bir dll zerinde almann doj;'tlrabilccei btn zorluklarla tehlikelere katlanarak, gnn dedikodular
zerinden aan bir ar ballkla bu almalara dorultu
verebilmesi, phe yok ki Kurw'un en kuvvetli tarafdr.
Onun bu kuvvetli cephesine iaret ederken, yine bu kuvvetin iinde gizlenen kk bir noktaya, ar babh ifata
gtren bir vehme temas etmeden geemeyeceiu.
teden beri Kurum'un dil bahsi etrafnda yazlan yaz
larla ile:i srlen dncelere kaytsz grnmek isteyen bir hali
var ki, zayf olmasa bile bence eksik tarafdr. phe yok ki,
her yazlana cevap yetitirmeye ne lzum vardr ne de imkan.
Akademik almalar felce uratacak byle bir fedakarl hi
kimse ondan <isteyemez. Belki de Kurum, bu ekingen hareketiyle kendini byle bir akbetten korumay dnmiitr. Ancak
yaplan tenkitlerle ileri srlen dnceler arasmda yleleri
var ki, doruyu aratrmak endiesinden doan baz hakikatiere temas etmelcte, yahut baz phelere yol amaktadr.
Kurum'un, bunlar cevapsz brakaca yerde, nenle ele
nlarak efkir aydntatmas daha doru olmaz n?"
Satamalar gittike genileyip yaylyordu. 23 ekim
L948'dc toplanan "lstmbul Muallinler Birlii Dil Kongresi"nde, i Atatrk'e saygszlk derecesine vardrlm ve bu
saygszlk, toplanty izleyen devrimcilerce protcsolarla
karlanmtr.
Artk
202
203
DL STNE
gi ye ihtiya vard.
Bu ihtiyac ilk kez, 1945'dcki V. Kurultay'da Nurullah
Ata ilc Ercment Ekrem Talu ortaya atm, ama bu istek
bir karara balanamayarak ynetim kuruluna braklill!tr.
1949'daki VI. Kurultay'da, Feridun Ankara verdiai bir nerg.~ ile dergi sorununu yeniden canlandrm, ayrc: z Trke
r, roman, hikaye ve tiyatro yazarlar arasmda yarma
alarak kazananlara dl verilmesini istemitir.
Bu nerge zerinde konuan Nurullah Ata'm szlerinden
u cmleleri alyoruz:
"Bu memlekette benin gibi z Trke ile ur~anlar
var. Bunlarn her ortaya athn tuhnamz doru bir ey
deildir. Bunun iin bir szge gerekir. Bu szge de bu
dergi olacakhr. Bu dergiye birtakn adamlar, hikaye, r
ve fkra yazacaklar. Burada birtakm kelineler deneneeektir.
Bu kelinelerin tartmas bu dergide yaplacaktr.
Dil Kurunn'nun devlerinden birisi de bir dergi kar
makm. iik bu genlere deneme imkarn vermek liizndr.
Bunlarn attklar kelinelerin he1si tutar, demiyorllUl. Fakat
bunlarn iinde tutanlar olur." (Altnc Trk Dil Kurultay
Tutanaklan, 1949, s. 87)
ubat 195l'de toplanan Olaanst Kurultay'n setii
ynetin kurulu, ilk i olarak dergi sorununu ele alm, aylk
bir dergi ilc, Tiirk Dili Aratrmalan Yll,li- B elleten ad
altnda yllk bir dergi kanlmas iine girimitir.
Aylk Tiik Dili dergisi, dil devrimini savunarak halka
yaymak, z Tkcyi ustalkla kullanan genlerle sanatlann
iirlerinc, hikayelerine tiyatrolarna ve yazlarna yer vererek
Trkenin geliip zenginlemesini salamak, bylelikle Kurum'un dncelerini yanstmak anacn gdecek; yllk
dergi ise, eski Belleten'ir yerini alarak bilimsel ircelemclcrc
ve aratrmalara yer verecektir.
O tarihlerde Genel Yazman olarak, 28 mays 1951'dc
DIL ST'NE
205
Kuadg Bilig 6520 beyittir. 85 bllba ayrlmtr. Mesncvi tarzndadr; arada drtlkler de vardr. ef--name'de
KUTADGU BLG
Kuadgu
v
gibi "fawn fawn fawn faw" vczniyle yazltr.
odugu
"S hn
. T'" ki"
Bundan tr Kutadgu Bilig'e randa ~c ame- ur
adn vermilerdir. Ama her iki eserin vezin birliinden ~~k:
birbiriyle ilgisi yoJ...-tur. eh-name, han'n efsanclet~
tarihi olarak destan niteliini tad halde, Kuadg~ Bilg,
amac ve kapsa bakmndan retici niteliktedir
Eser, drt kii arasnda geen bir "mnazara"dr. Ko~u
cla mutluluun elde edilmesi iin ileri srlen dncelerdir
Es~rin ilk 3 babnda Tanr'ya yalvarma, yalva'a (peygamll!r'c) ve drt ee (drt lalifeye) vg vardr; 4. balda B~hara
kitab Burra
ve B ugra H ana ovgu,
., Han a sunu, kitabn
ul, anla, konusu yer almaktadr. 5. babda, evren, 7 yl~~z,
12 bur ve mevsimler anlatlmaktadr. 6-11. bablarda. bilg,
lil ve iyilik, erdem olarak belirtilm~ktedir. 12. babdan
llayarak mnazara devam etmektedir.
Eserde konuan drt kii unlardr:
- Kntogd (adaleti temsil eden Hakan);
2- Aytold (mutluluu temsil eden ~czir);
,
3- "dlmi (uku'u yani akl tensl eder. Aytold nn
g
.
. )
u~ludtr. Ballas lnce onun yerne vezr .o.ur '
4- Odgur (kanaati temsil eder. Vezrn akrahasn
lunlr. Dnyadan ve insanlardan kaarak da banda top
lulan uzak yaamaktadr).
..
..
Bu drt kiinin hikayesi yle z~tleneb~: Kunto,gd,
.. .,tti seven ve yurduna yararl olmak steyen br Hakan dr
\
yardmcs yoktur. Hakan'n iyiliini duyan Aytold,
11111
l l ve zekasyle kendini Hakan'a tantarak vezir olur,
206
DL STNE
m, arkadam <>mek ze d
"d b
ogrenen dlOd
b
re aga g er onu teselli
l
gurm son szlerini syleyerek .. ""tl
h
ye a r.
saraya dnerek Qd,.,~n '1 k ogu er e ulunur. dlmi
H
- a onutuklann H k ,
a an a anlatr.
akan ona akadan da vda
Ana dlmis evine d"" ~- yalnz hrakmamaslu syler.
'
onunce arkadann ..
h
k d
o um aberini
ar. Alar, yas tuta
H
r, ar a ann meza
'i:
:r
207
bnsm.
208
DL STNE
Yusuf Has Hacip'in btiin bu eserlerden yararianm olduuna phe yoktur. Bundan tr o hni Sina'nn ren
cisi saylmtr. Kutadgu Bilig'in Nizanlmlk'n (.H.
: A~d'_ t~i'l-md~i't-raillo, Leiden 1895, Alnonca evirisi, Leiden 1900.
209
485
Kuod
210
SIRIU LEVEND
AGAH
Bizde Kuadgu Bilig'i ilk tamtmak isteyen emsettin Sa~i'~r. Sami H. 1317'de, Vambery'nin 1870'de hastrd metn .le . bunun Almanca evirisini ele alarak metni Tr'k eye
e~rm, ama bastramamtr. Bugn bu eviri, msvedde
halinde emsetti Sami'nin torunu Emin Erer'dedir.
Tr~ dili ve edebiyatnn byk antlarndan biri olarak ~debyat ve kltr tarihimizde nemle yer alan bu lmez
eser, yazilinn 900. yldnmnde sayg ile anarken, onun
yaratcs olan Yusuf Has Hacip'in hatras nnde eilm kl
d e, gon
-wb orcumuzu yerine getirmi oluyoruz.
ee
SOZLKLERlMZ
(Trk Dili,
say
211,
nsan
1969)
Szlk, dilin kelime hazinesini derleyip bir arada toplayan temel kitaptr. Bu temel kitapta, yaz ve konuma dilinele geen - zel adlardan baka- btn kelimeler yer alr.
Szlk bir ahlak kitab olmadna gre, hi bir kelime kt
vo irkin diye atlmaz. Kelimelerin tanlan yaplr, okumlar, yallar, belirtilmek istenilen anlama gre syleiteki vurgunlar gsterilir. Uzak ve yakn, gerek ve mecaz
liiLiin anlamlar rnekleriyle anlatlr. Gerekirse kkenieri
u;klan. Dilbilgisiyle ilgili eitli halleri ve treyileri belit ilir.
Szlk, yalnz dilin kelime hazinesini toplamakla kalaz; dili korur, onu bozulup yozlamaktan kurtarr. Bu
tl,.lliklcriyle bir bakma dilbilgisiyle birlikte, dilin anayasa
lnihbilecek stn bir deer tar.
Bu denli nemli olan Trke bir szlkten, yakn zamanl.ra dek yoksun kalmz ok zedr. lk kez T anzimat
,,., .. inde gze arpan bu eksiklik, yazarlar ve dnrler
c anda uzun tartmalara yol at. Dilin kelimelerini kapsa' uc al.. bir szle ve kurallarn toplayacak bir dilbilgisi
1 l uha olan ihtiyacmz uzun uzu belirtildi. Ana byle bir.
c ~inc balayaca,k kimse kmad; btn dilekler szde kald.
212
DL STNE
Trke, Arapa ve Farsadan mekkep" Osma~cann szlkleriydi. Tiirk ve Trkeci olan Vefik Paa hlc, hazrlad szle Le/e-i Osmani adn
k
"ir d
verme
eg mn en kendini kurtaramamt. Sonunda Trkeci
~lan ~msettin Sami, konuma ve yaz dilimizde geen kelmelcr toplayarak, Arapa ve Farsa arn k lim 1
Trk k .
.,
e e er atp,
e elnclere daha ok nem vererek szln hazrlad ve buna hi duraksanadan Kamus- Trl..i adn verdi.
Oysa, Trk dilinin ilk ge~me alarmdan balayarak
ortaya konulan escderimizi gzden geirecek olrsak, dini
eserlerden
sonra szlklerin buyk h"r yer t nttnu
-
..
gorur~. K~g~rl" Mahmut'un Divan Lgti't-Trk' Araplara
Trk dli gretmek zere kaleme alnm Ar
b"
lk
apa r soz. tur; kapsad zellikler ve aklamalarla bugn de deerin_ kor.~maktadr. Harezm blgesinde Mehmet b. Kays'n
T&ylin_ut-_L~gt't-Trk (Ila Lisani'l-Kankl adyle meydan~ ~etrdi szlk, bu konuda atlm bir admdr. Bu da
elimr.~e gcnomitir. Msr ve Suriye blgelerinde, Mcmluklar devrinde kaleme alnm sdkler de byk bir nem
tar. Bu,nlar bir yana braksak hile XIII. yzyldan sonra
Anadolu da kaleme alnm olan sdkler byk bir bir
aharun riindr.
sozlkler,
.,
Menlelii's-Siif
213
214
(Trk Dili,
say
216
DL STNE
""
. az" : "Y:azrnak"
" -"
. .
masarnd an sm
"A kula",
217
218
DiL STUNE
myle kullanlm-tr.)
219
220
221
DL STNE
nacaktr.
deyim olarak kllanlmsa, alnp aklanacak"tr. Bu tamlamalarda geen kelimeler ancak baka cnlelcrdc yaln
olarak geince alnacaktr.
i. Kelimelerin szlkteki alfabetik yeri bugnk klla
nl hiimidir.
j. Kelimelerin syleniinde vurgular gsterilmelidir.
k. Tarihsel szlk hazrlanrken elde bulunan klasik
szlkler gz nnde bulundurulmaldr.
Bu ilkelere gre tarayc uzmanlarca hazrlauan filer
Kuruma gnderilecek, merkezde ilk redaksiyonu yaplarak
eksikler tamamlandktan sonra aifabc srasna gre dosyalara
konulacak, bundan sonra da daha byk bir. uzmanlar kurulunca kelimenin etimolojosi eklenerek, son redaksiyonu
yapldktan sonra basmevine verilecektir.
Szlktc kelimeler u sray izlemi olacaktr:
. Kelinelerin kendisi: nlas, sylenii, vurgusu, dilbilgisine gre cinsi, terim niteliinde oluuna ya da bir cfsa
neye bal mazmun bulunuuna gre aklanmas, hraklp
nutulmu ya da arkaik olduuna gre eski unl.asn metinde
geen biiruleri; rnein, "bize" kelimesi eski metinlerde
;,. , j. , l j , P. olarak geer. Bunlar metinden aharlr
kcn olduu .gibi ;hnm olaeak"tr.
2. Etirnolojisi: Gerekli grldke teriulerin etirnolojisi
verilecektir. Ancak etimolojide bilim zorlanmayacak, henz
bilinmeyeniere ya da pheli olanlara iaret edilecektir.
222
~a, ~zel
anlamlar
Kelime~
T RKE-FARSA SZLK
br ant olacaktr.
224
DL STNE
musu't-Lugati'J,...()smaniyye (Ed Dertriyy't-Lamiat fi Mntelabati't-Lugat, Beyrut, 1318, orta boy, ift stun, 563 s.,
Mat. Ceride) adl szln biliyoruz. Trkeden Farsaya
ise, herhangi bir szlk hazrlamay kimse dnrnemitir.
Birka yl nce Prof. Dr. Sadettin Bulu ilc Aziz Sami, Trke
-Arapa bir szlk hazrlamlard. Bu szln Trk Dil
imdi de TrkeFarsa bir szliie kavumu bulunuyoruz. Bu szlk, deerli arkadamz brahim Olgun'un ranl
bilginlerden Cemid Drahan ile birlikte hazrladklan FerMng-i Trki be Farsi adl eserdir.
Bu iki yazar, bundan nce de, Farsa kelimelerin syleniine gre transkripsiyonlu Farsa-Trke Szlk hazr-
225
lamlardr. (Ankara 1966, orta boy, ift stun, 2_84 s., An:
kara niversitesi Basmevi.) Bu szlk hem yeu hem eski
20.000 kelimeyi kapsamaktadr. Bu szln yayuland
gnlerde, Ankara'y resmi olarak ziyaret cdon ran. ah,
yazarlar Cuulurbakanl Kk'nde kah~l .e~ . ve
Fars diline yaptklar bu hizmetten tr kendilcrne iltifatlarda bulunmulardr. Yazarlarn, bu szln karl
olarak Trkeden Farsaya bir szlk daha hazrladklarn
sylemeleri zerine, ah Hazretleri, bu szln Talran'da
baslmasn uygun bulmulardr. Bu iltifat zerine, Talran'
claki B nyad- Ferhcng- i ran adl bilim kurulu, bu ilk Trke- Farsa Szlk' bastrarak 1971 yl sonunda yayn.la
ntr.
Biliyoruz ki, Arapaun Farsa zerinde de biiyk etkisi olmutur. mllar da Arap dilinden yn yn kelimeler almlar, diledikleri ve uygun bulduklan anlamda _..-u
lanmlardr. Ancak Tiirk dilinin Arapadan aldklar kelimelcre verdikleri anlaula, rallarn verdikleri anlam arasnda
ok byk ayrmlar vardr. Bizde herhangi bir anlam belirten
Arapa bir kelime, Farsada bsbtn ters ve baka anlamda kullanlmaktadr.
te, biri Trk biri lranl olan iki arkadan yllarla
ba baa vererek byk emeklerle hazrladklan bu szln
bir nemi de, her iki dilde bulunan Arapa kelimeler arasn
daki anlam deiikliini bize gsteni olmasdr.
226
dileriz.
(Trk Dili,
say
BLM VE DEVRM
230
yaatt.
tr~, yen deger yarglan getirnitir. Baarszln nedenlen, koruyucu evrelerdeki heceriksizlik ve gszlk, olaylarm akna srklenme, bilimsel destekten yoksun kal-
madr.
DiL STNE
Tanzimatn,
231
SIRRI LEVEND
AGAH
232
genlii yetitirme
G"
DL STNE
233
DL STNE
235
de vardr.
,
Grnte bir bilim adamm meslek alaronda ah~~k
d davram ne olabilir? diye bir soru hatra . gelcblir.
Konuya yabanc olanlar bunu pek kestiremcseler bile,_ ger~k
bilim adamlar, bu yoksunluur acsm ok ekmilerdir.
Kalp aka piyasada sa aka iin nasl zararl olursa, sahte
bilimci de, gerek bilginierin o derece diimamdr. ?~u
meru olmayan trl yollardan kovmaya alarak, kendis~e
meydan amak ister. Bylelikle bilimin de itibam du
rr.
.
.
"ilmi I
Ye
Gerek bilgin alak gnlldr. Eski deyinle
amil" olan kiidir. Bencil ve kskan deildir. Kendini ~e!e
kalkmaz gen kuaklara faydal olmaktan, onlan yet~
rnekten zevk duyar. Meslek alaronda drsttr. Bilime
itibar eder. Bilim adamna sayg gsterir. Bilgisiili kt~
ilerde kullanmaz. Hazrlad eserlerde kimler~en ve hang
eserlerden yararlanmsa onlar aka gsterr. _Tartma~
larda ar bal davramr. Karsndakinin erefne kendi
eref.i kada sayg gsterir.
Sahte bilimcilerde bu erdenierin hi biri yokttr. Bun
lar bilim adam olmak yle dursun, doru dzgiin bir yaz
kaeme almak gcnden hile yoksundurlar. Bu ~szlkle~ni
irrctlikle yltSekten atp tutmalda rtrock stedcr. Bra;
sk~ca hemen yaygaray basarak ort~ grltii!e
boarlar. Uluorta konumaktan, elimclerc dumekten, giil
ln olmaktan bir trl kurtulamazlar.
. . ..
.
nkar, bu gibilerin balca silaludr. Yazlarnda ki ozellik
gze arpar. Biri saldrma, teki de vnme. Akllannca
neydanda kendilerinden baka sz sahibi yoktur; tek oto
rite kendilcridir.
DL USTNE
236
237
yerlcmesini, drst
bili.m all'--.............,.
.
. . kurulmasm drt gzle bekliyoruz.
artma gclenegnn
dk
b 1"Ji:n kltr ve sanat
'
zledi!!iniz gelenek kurul:na a,
"
b ilk 1 durumdan kurtulamayac.al..-r.
layatmrz
u
e
Kltr
hayatnd a
OL STNE
239
m dr.
YAAYANLAR
Ya yaam !!n
ler vardr ki, he , kendt::;~ ~l~ylara karm nice kiiBenliklerini sar! "k "vrlerm havas iinde yaarlar.
Bunlar kabukianna :;os. u paralayp kamanlardr.
-
y ve sade dili yadrgarlar. Sadele m _ca _ya hagl seler, hecevazgemeyi edehiya:tta ..
cy dlde kargaa, aruz'da
y"-'m sayalar Rah
tli Sl
. .
a:f
le
Ccnap
ahabettl
b
)
d
me
eyman
N
Ali Ekr
u ,onu a a m dvndl' d' ?
em son yllarnda "li san- Osmani"
er .
.
yalump durmad nu d?
y
ye agt syleyerek
240
241
DL STNE
yapmad ki ar yapamadklan
1 ud:tete:: kuaa ate pskrenleri dinleyin; kbunla;,
J
duymam are r.
i]..._.._,k "in
asln ince1ernek gercm
g
cg me n1
k "in tekrarladklan rnekler, hep o
dialanna ta { verme
anl
' riks"
- z, kekrcmsi heytler acemice kullanlm_ y
h cce
~:::..~~~ar ab:~a~gya
baka
lzerln
kclinelerdir.
v
var olan yok, yok
Dnya dnyor, gerekler dcgyor,
olan var ouyor. B cIki hi bir ey yok olmuyor
r da, top1u
.. kli bir zaman ak iinde bize yle ge yor.
ve sure
' ki . . h" "var olu~" diye kabul etmekten
Gnn -.ere erru r
'
.
k
"ktur Bu elbet miskince bir tcvekkl olmayaca k
ba a are y~ a; mak gerekecektir. Ama gccnecck, sinir:nt:r ederek, kmscyip alay
uyarmaya :alarak, glerinizi katarak, yapc olarak ...
::::.~: ~
ederek deil,
DL STNE
unutmak, balca 1--usurlarmzdan biridir. Hazineler dolduracak kadar zengin eserlerimiz var. Her biri emek harcanarak
gz nuru dklerek meydana getirilmitir. ou, kiilerin'
elinde kalm olan bu milli servetleri toplamak hatrrnza
gelmez. Salibi liince, bu deerli eserler terekesiyle birlikte
sata karlr. Bylelikle elden ele geelek dalp gider.
Ya da bir yabancnn dikkati mckelck baka iilkelere tanr;
kitaphklara, uiizelere girer. Dou eserleriyle ilgili koleksiyonlar Batda byle meydana getirilmitir .
Sanat deeri tayan eserlerin toplanmas, dalp kaybolmaktan kurtulmas, iin sadeec bir yndr. Bir de bu
eserlerin sahiplerinin adn ve sann unutulmu olmaktan
korumak ii vardr ki, bu da teki yndr.
Kitaplklarrnzda yle nshalar vardr ki, yazs gzel,
sayfa balan tezhiplidir; cildi de usta bir sanatnn elinden
kmtr. Eser ise, dini, ahlakl, tasavvfr, ya da edebi konulardan birini kapsad iin, kiiltr tarihimiz bakmndan nemlidi. Fakat iinde yazarn adl bile gemez. Sadece satrlar
arasnda "bu abd-i hakir" diye bir iact griil ki, yazar
bununla kendili belirtmek istemi, fakat adn vermemitir.
stedii de ok urlardan yalnz bir "fatila"dr.
243
244
DL STNE
245
DL STNE
247
olmutur.
Okuyucu, sanatrun ek"tii skntnn farknda olma.Iarl, sosuz bir denizin gidi ve geli gibi, tutkunun ve co
kutluun dalgalar arasnda hir triii karann bulamayan
rh cnginlij;rini sczmedcn, onu ya kaytsz gzlerle szp
rttacak, ya insafsz yaglarla hrpalayacak, ya da becnip
n l klayacaktr. Belki de bunlann hi biri olmayacaktr.
SHlccc bir iki dost1m vgs, birka yarnn kulaktan
k l aa szan fsltsl te hepsi bu kadar...
Tamnm sanatalann her eseri, sanat dnyas iin
hir olaydr. Sanatsevcrlerce ilgiyle beklenir. Sonunda eser
r;ka; bir an nce zevkine varmak iin aranr. Sra elctirmene
.;litir. O da, kendini eserin zevkine brakarak, dikkatli
Iri r okuyucu sabryle kitab satr satr gzden geirerek notl.ru alr; sonra, her trl kiisel dncelerin stnde,
t u lir yan tutmazlkla eletirerek eseri tantnaa alr.
Saulr ki sanat, yaratc gcyle her zaman yalnz ba
. hann salayan, eletirmen ise, sadece sanaty smren
l J.irine kart iki kiidir. Tersine, eletirmen iin sanat
r k:clnr gerekli ise, sanat iin de eletirmen o lde yararllr. ller ikisi de birbirini tamamlar.
248
say
KA K KALDI?
250
DL STN.&
251
DL STNE
253
254
koyulmular, bylece sanat alann yn yn taklitle~le doldurmulardr. Geri bu taklitler, asim daha canl olarak
belirmesine imkan hazrlam, ama yeni akm da bu yzden
usan vermeye balayarak deerden dmtr. Bunlarn
hepsinde grlen zellik, iin kolayna kaarak zahmetsizce
baar salamak istei, bakalarna benzememek abas
dr.
DiL STNE
255
256
grp de toplumdaki
zevk duuklugune acmamak m"umk"un o1muyor.
Gerekten ortada acnlacak bir durum var A
? s
. ma kime
~~yo~~.' anat bir yana brakp kendilerini bccndirmek
n glun olm~ktan ekinmeycnlere mi? Neyi ve niin
a~~-~la~-~arm _bilmeyc_nlere mi? Yoksa toplum zevkinin
duuklugunc n? Belki hepsine daha dogr"us d"
'd'
u
unyann
g ne.
d':
'
KLTRNN GELMESNDE
DERNEKLER N VE KURUi\'ILARIN ROL
TRK
258
Encmen-i
Dani:
DL STNE
259
260
DiL STNE
Tiirk
Dernei
261
262
DL STNE
arasnda
263
Halkevl,:ri :
Halkevleri byk bir ihtiyac karlamak zere Cunlu
riyet devrinde 1932'de kuruldu. Halk ve genlii bir at
altnda toplayarak, onlarn bo saatlarn deerlendirmek,
Atatk devrimlerini halk tabakaianna yaymak, halkevlerinin balca amac idi. Halkevlerinin bu yoldaki hizmeti
ve rol byk oldu. Sk sk yaplan toplantlar ve trenlcr;
verilen konferanslar, konserler ve temsiller, bir yandan
memlekctte sosyal ve kltrel hayatn gelimesine nayak
olurken, te yandan, trl kollarda alan genler diledikleri
alanda yetiiyorlar, vcutlaru ve kafalarn ileterek yeteneklerini artnyorlard.
Btn halkevlerini beklenen yolda alt elbet sylenemez. Ancak inanm ve davay benimsemi kiilerin i
bana geldii halkcvleri, zengin kitaplklar ve evreyi inceleleyip tantan dergileriyle, hemen birer kltr merkezi halini
alyordu. Halkevlerinde alan genler arasnda mzi1.-e,
sporda ve temsilde birer uzman olarak yetienler oktur.
Kltr tarihimiz lalkevlerini de bir aama olarak kaydedecektir.
Tarih Kurumu:
Bu kurumun meydana gelii, tutumu, almas, geli
mesi ve bu gkii durumu, iddiamzn en canl bir rneidir.
Kurum, Merutiyet'in ikinci ylnda "Tarih-i Osmani Encmeni" adyle kuruldu. Giriime katlanlar, 1909 (14 ekim
1325)'da padiahn iradesini de alarak devletin ilgisini sa
ladlar. Abdurrahman eref bakan olarak seildi. Tarihin bizde en yaygm bir konu oluu, tarihle uraanlarn -kii
sel dceleri ve inanlar ne olursa olsun- kolayca aulalp birlemeleri iin yrmesini salad. Kurumun ad,
elbet - hem de Farsa tamlama ile- "Tarih-i Osmani Encmeni" olacakt. O tarihlerde kimse "Trk Tarihi Enc-
264
265
DL USTNE
meni" adn hatrlayamazd. Ancak Cumhuriyet kurulduktan ve Trkiilk akm bilin kazandktan sonradr ki,
Encmen, l924'te "Trk Tarihi Enemeni", l931'de ise
Atatrk'n nderliiyle "Trk Tarihi Tetkik Cemiyeti",
daha sonralar ksaca "Trk Tarih Kurumu" adn ald.
Aratrmalar ve incelemeler, yeni bir tarih grnn
altmda hzland. Gittike gelierek, vlecek bir bilim
kurumu niteliini kazand. nk Taril Kurumn, zamann
gereklerini ve ihtiyalarm adm adm izlemeyi bilmitir.
Dil Kurumu:
D!. STNE
267
tutar.
Fatih'in kurduu stanbul merkezi ise, Kanuni d~vrin.~e
olguulaarak en parlak devrine eriir. Medrese, Fath ~~
liyelcrinden sonra Sleymaniye klliyele~yle ~~ en ~
sek niversitesi haline gelir. Bilim alennde ulu ki~~c~
yetiir. Tarikatlarn topland tekkclerde hal~n se~~~~
kazanm byk eyhlerin "post-niin" oldugu gor.lur.
"Ulcma-i rsum" ile "ariiler" kendi yerlerini alrlar. Ordu,
iklimleri aarak Trk topraklarna yeni lkeler katar. Devlet rgtleri geniler. Trk edebiyat, .d~vanla~, .. ha~sc
lcri, tarihleri, tezkireleri ve ehr-cngiz gb yerli -urlerylc
kiiliini bulur. Ticaret hayat geniler. Trl. mesleklc.r,
esnaf yoncalaryle sk rgdere balanr. Her yer genlk
ve bolluk iindedir.
Bylece i blm meydana gelmi, toplumsal smflar
kesinlikle belirmi, tahakalar ayrlmtr. Her evre ken~
kal'akterine uygun, kendi hayatn yaamaktadr. len,
kazanlar ve yaama dzeyleri birbirinden ayr o~~n. bu
suflarla, her sruftaki tabakalan yle sralayabilirz:
. Mdcrrisi, muidi, mlazm, kads, imam, mczzini,
kayyumu, hocas ve kalfasyle her dereceden bilim ve din
adamlar;
268
Avam ise, okuma yazma renmemi, konutuu Trkeden baka dil, dini devlerinden baka bilgi edinmemi
olanlardr. Havas, avan hep hor grp kmsemi, kendisini her bakmdan avamdan ayrmtr. Hatta okuyup yazmas kt olanlar bile, divan efendisinin yazdklann anlayamayacak katta blunduklan halde, avam saylmaktan
kanmlardr.
DL STNE
269
270
tirmek amacyle kurulan saray okuludur. Enderun, bir aralk medrese dnda "sahib-i seyf kalem" aydnlar yetiti
ren tamamlayc bir kiiltr oca olmu, devlet hizmetlerinde grev alan birok vezirler yetitirmitir.
Endcrunun dili Osmanlcadr. Medrese ile enderunda
yetien edebiyat merakllar, eserlerini Arap ve Fars dillerinin etkisi altnda gittike arlap anlalmaz hale gelen
Osmanlca ilc yazularclr. airler arasnda Trke, Arapa, Farsa "elsine-i sellse" zere ayr divanlar tertip edenler
vardr.
DL STNE
271
272
DL
ESASLAR
STNE
273
275
DL STNE
ibi. Bu iir gitgide divan ve tckke iirinin etkisi altnda kal!u, zamanla evresini geuilctmi, ak tarz adyle ayr-
274
Halk
Edebiyat
ld ,
n!k
destan, senai, trk, divan, kalcnder, y z yayg
kazaunutr.
Saz airlerinin iirlerinde ise, bireysel duygular lakmdir. Ancak yleleri de vardr ki, foklor riin mdr, yoksa
adn koymayan bir airin eski bir destan kalntsndan
ileyerek meydana getirdii bir eser nidir, bu kolayca ayrt
edilemez.
.
Saz airlerinin iirle-iylc ak tarz arasndaki ~yrm~
gelince, bunu belirtmek daha giitr. Trl etkenlern rolu
asl burada kendini gsterir: alar uzadka toplu~da
gelirocler olmu, evreler yeni. zc~er ~~~anrak gen:.e:
ni kmclenmcler kesinlem, dvan rylc tekke r
ol;ruamtr. Gittike kiiliini bnlan saz airi, bunlara
yabanc kalamazd. O da bunlardan ~~vk _alp yararlanacak
kata gelmiti. Ald. etkileri elbet r.le~nde_ yans.tacak~ .
te bu zelliiyle halk iiri de evresn genletm, vezr
276
konaklanndan mahalle kahvelerine dek yaylm ve srmn artnrutr. Ak tarznn ayr bir nitelik kazanmas
bundandr.
llRl
VE OZELLtCt
DL STNE
277
278
DL ST'NE
279
280
DL srNE
llALK HIKAYELER
281
ul..tr.
Yabanc asll
282
saldrsna
DL STNE
urayan
283
Tasavvufi Halk
Edebiyat
285
DL 'STNJi:
Saruhani'nin H. 864( = M.1459)'de yazd MakaUit- Giilent, Davud- Hal ve tt (. H. 913 =M.l507)'nin
Glen-i Tevlid, ArifMehmet'in II.947( =M.l540)'de yazd
Ravzau't-Tevlid, ahidi brahim (.H.957 =l\USSO)'in
Glen-i Valde adl eserleri ilc, Olan eyh brahim (.H.
1066 =M.1655)'in Mfid ve Mulasar adnda btn tarikatlan anlatan eseri bu arada kaydcdilcbilir. Bunlar daha ok
halkn okumu bl iin kaleme alnm ve divan edebiyatunu etkisine de uram olmakla birlikte, "tasavvufi halk
edebiyat"nn geni tutacamz kapsan iine girer.
Bu tannm eyhler, eriat hkmleriyle tarikatlarnn
inanlarn olduka sade bir dille ve aruz vezniyle mesnevi
tarznda kaleme almlar, "salik"lerin dereceleri amak
iin renmeleri gereken gerekleri anlatmaya alnlar
dr. Kur'an'n ayetleriyle Peygamber'in hadislerini yorum
layarak dini, tasavvufi ve ahlaki iitler veren bu eylltr
air deillerdi. Kendilerinde sanat kaygs da yoktur. Ancak kltr sahibi olduklarndan, aruzu olduka dzg
kullanabilmiler ve eserlerini "makale, hikaye, nasihat V4
fk-a" balkl kk manzumelcde sslemilerdir.
"Evliya Menkabeleri"ni anlatan tezkireler' ve tarik
284
Glen-i
alr.
TEKKE llRl
n .
"okluk alemi", "gnl hazinesi", "cemal evki", " IAI
atei", "ak cilvesi", "pimanlk gzya", "dnya ku)l
:nda yazlr.
286
Bu kmenin edebiyat bileik esaslara dayanmaktadr. Bu esaslar ayn kaynaktan km, ayu koullar
altmda geliip toplum hayatna hakim olmutur. Tanzimat-
287
DL STNE
SlRRI LEVEND
ACAH
l balayan
(Tiirk Dili,
say
207,
aralk
1968)
DiL STNE
289
Atalardan kalna san ve zenginlii temsil eden soyluluk, zamanla soysuzla,abilir; yklp yok olabilir. Ama bilim
ve sanattaki soyluluk, her ada ve her yerde stn bir
saygnlkla karlanr.
290
DL STNE
291
292
AGAH
SlRRI LEVEND
'
'
say
209,
ubat
1969)
294
DL 0STUNE
295
296
'
'
lNKA:RCILAR
lnkiirclar
298
DL STNE
299
300
AG SIRRI LEVEND
Eski
edebiyatmizdan
302
OL i:STNE
Hikayelerde "zaman ve yer" kavram yoktur. "Rav~yan- albar ve naklan- ruzgar" size kestiremediiniz
br zamanda, tanmadtuz bir lkenin padiahndan
sz aar. Onun, ya da olunun olaanst servenlerini
bir masal havas iinde anlatr. Ancak bu lke nasl bir
yerdir? Evrenin eresindedir? Bu insanlar kimdir? Yurtlan ile baka ilgileri yok mudur? Bunlar anlayamazsnz.
Topluula ilgisini kesmeyen, halkn zntlerini ve
dertlerini dile getiren eserler de yok deildir. Ancak bunlar
birer yaknma, ya da talamadr. Ayrca, eski toplum
hayatnn trl ynlerini yanstan eserler <le vardr. Ama
bunlar da ok azdr. Denilebilir ki, eski airlerimizin balca
kaygs, bu dar ereve iinde, o gne dek sylennemi
303
304
ogunu bilir.
e
yatnzn
b u mc crm unutamayz.
Fkra
306
307
DL STNE
Fkra,
308
Bugnn sekin fkra yazannda aranan balca zellikler: Kltr zenginlii, zek& keskinlii, olgunluk, gr,
kavray ve aniat gc, skmadan ve bktrmadan okutabilmek niteliidir. Bellein zengin, dosyann ikin, helgelerin salam olmas fkra yazarnn baarsn salayan en
byk etkendir. Yazar, olaylar deerlendirehildii, dnya
basnn, dnce akmlarn yakndan ileyebildii oranda
herkese aranr, okunur, tutunarak kendisini tantm
olur.
Sraladmz bu nitelikleri gznnde tutarak, bugn
gnlk gazetelerin belirli kelerini ereveleyen eitli fk
ralan u kmelerde toplayahiliriz:
a. Toplum hayatmzn nemli bir sorunu zerinde durarak onu ksaca eletiren, ya da ulusal kltrmz yakndan ilgilendiren bir olay inceleyen, ar bir dille ustaca
kaleme alnm olgun, doyurucu fkralar;
h. Yine ayn nitelikleri tayan glmece fkralar;
c. slup kaygsn ikinci plana alarak, olaylar salt
dnce asndan ele alan fkralar.
Hi kukusuz, dil bakmndan zensiz, aniat hak
mndan dzensiz, dnce bakmndan damk, hi bir deer tamayan yazlar szmzn dndadr. Yukarda
bclirLLiimiz nitelikleri ve zellikleri tayan fkralar elbet
edebi birer rndr. Bunlarn yazarlar ise, edebiyat tarihimizde fkralaryle yerlerini alacaklardr.
(Tiirk Dili,
say
231,
aralk
1970)
310
Muhammed'in son
peygamber olduu inanc esastr. Kur'an ve hadis iki
byk kaynaktr. Camiler bu ianla yaplm, mnacatlar, tevhitler, na'tlar, ilahiler vb. bu esinle kaleme
alnmtr. Yasa, tre, ahlak, gelenek ve grenek, eitim
ve retim bu temele oturtulmutur.
Ilristiyarlkta ise, Allah, sa ve Meryem lemesi
(teslisi) vardr. i ncil tek kaynaktr. Kiliseler bu inanla
yaplm, dini eserler bu esinle kaleme alnntr. Trc,
ahlak, gelenek ve grenek, eitim ve retim bu temele oturtulmutur.
uygarlk, yzyllar
DIL STNE
311
kazand.
Resim sanat, Dou uygarlnda minyatrden ve sslemede kullanlan "ornement" ile iek ve eya gibi cansz
"d'apres nature"den teye geemiyordu. Minyatr oktan
nemini yitirmiti. "Cilt ve tezhip" sanat da snmekte gecikmedi. Yeni yetien ressamlanmz, Batrun resim teknii
ni h.enimsediler. Ulusal zellii, ancak yerli konular ilemektc
aradlar. Yurdun trl kelerini dolaarak grdklerini
ustaca ilemeye koyuldular. Trk ressamlar, Batda grlen
sanat akmlarn dikkatle izliyorlar ve baarl eserler ortaya koyuyorlar. Ancak yeni bir atl beklemek hi de yersiz
saylmaz.
312
ACAR
SIRIU LEVEND
DL STNE
313
rlsal, toplunsal,
yap
(Trk Dili,
say
DL STNE
315
316
317
DL STNE
318
DL STNE
319
II
Edebiyat tarihisi eitli glklerle kar karyadr:
1) Elde yeterince monografya ve bibliyografya yoktur. Edebiyat tarihisi, biyografyalarn yardmndan yoksn
olduu iin, birok airleri yeniden ele almak, edebiyat
tarihiyle ilgili konular yeniden incelemek zorundadr.
2) Kitaplklarmzn eski kataloglan yanltr. Kitap
lklanmz yeni yeni dzeltilnektedir. Deerli bir ok escrlerin
varln biliyoruz ama bunlar meydanda yoktur. Eldeki
kataloglara gre bir eseri ararken, ok kez baka bir csere
rastladmz olur. Bu konuda birka rnek vermek isterim.
a. Eski edebiyat tarihimizde Hamse-i Aayt ad geer.
Kimi eserlerde be mesnevtnin ad da verilir.Ben ilk ara
trmalara baladm zamanlar bu eseri aramaa koyulmu
tum. Hamse-i Auy nslalannda drt mesnevi vardr: Sakt-name, Sohbet'l-Ebkr, Tulfe'l-Ezhar, Hefhan. Beincisi
yoktur. Birok hamselerin ba10da airin divan varsa da,
bu haruseden saylmaz. Rahmetli brahim Necmi Dilmen,
Tarih-i Edebiyat Dersleri adl kitabnda, beinci eser olarak
Alem-niima'y kaydeder. nceleme sonunda anladm ki,
Skt-name ile Alem-niima ayn eserin iki parasdr. bra
him Necmi'deki nshay yazan, kitabn bandaki Stk-na
me'yi ayr bir eser gibi blm, sonunda "Alem-nma"
kelimesini grnce, ikinci blm de ayr bir kitap sanarak
bu balk altnda hamseye eklemitir.
320
321
DL STNE
g. Ak Paa'nn Falcr-name ile Vasf- Hal mcsncv:tleri yine byle bir rastlant ilc elimize geti. Daha byle
.
nice rastlantlar kaydedilebilir.
Bu yanllar yalnz bizim kitaplklara zg deildir.
Batdaki nl kitaplklarda da vardr. rnein :
. Paris'teki Bihliothequc Nationale katalounda,
Kadri elebi adna kaytl Viimk u Azra grlmektedir.
Bunu merak ederek fotokopisini getirttiu. Bir de grdm
ki, eser bizim Lamii elebi'nin Vimk u Azra'sdr. Paris'
teki kitaplk mdrlne bir mektupla durumu bildirdim,
yani dzelttim.
h. Hollanda'daki Lciden kentine gittiim zaman orann niversite kitaplna uradm. Kitaplk mdr
olan Prof. Dr. P. Voorhove yazmalar bana birer birer
gstermek ltfunda bulundu. Benim bunlar merakla
incelediimi grnce: "Size I. Murat zamanndan kalma
bir kitap gstereyim." dedi . .ok sevindim. Profesrn
getirdii yazmay dikkatle inccledim. Bir de baktm ki,
kitapta Badat'n alnmasndan sz ediliyor. Hemen profesre dnerek: "Bu kitap I. Murat deil, IV. Murat zaman
na degin." dedim. 0: "Nereden anladn;?" diye kuku
ile sorunca, Badat'n alnmas blmn gsterdim. Profesr bu dzeltmeye ok sevindi ve hemen Do~y'nin 6 ciltlik
kataloundaki yani kendi eliyle dzeltti. Kitap Mllimi'
nin ehname-i Muradi'siydi.
. Leiden kitaplnda AU adna kaytl Mi/r i.i. Mal
nshas gzme iliti. Ben stanbul'da, o zamanlar Eyp'
teki Husrev Paa kitaplnda .Al.i'nin Mihr i.i. Mal'n grmtm. Elimdeki eseri ona benzetemedim. Hemen gereken
notlar aldm. stanbul'a dnp de notlarm Ali'nin eseriyle
karlatnnca grdm ki, Lcidcn'deki baka eserdir. Hemen
kitaplk mdrne yazarak kitabn fotokopisini rica ettim.
altnda yaymladm.
323
DL ST1'iE
322
maktadr.
324
Bibliyografya filerine gelince, bunlar da gazete ve dergileri gzden geirirken ya da herhangi bir konuda kaleme
alnm eserleri okurken hemen fie geirile_cektir.
II) Bundan sonra, eserleri okumaa, metinleri incelemee ya da yazarlan aratrnaa sra gelir. Eser eer eski
ve yazma bir metin ise, filolojiin yardmna ihtiya olacaktr. Her metine gvenilmez. Mstensihin kendiliinden
ekiedii paralar da olabilir. Metnin yazld tarih belli
deilse, onun belirtilmesine allr. Metinde okunamayan
yerler tamir edilir. Bylece doru bir metin elde edilmi
olur.
Edebiyat tarihi iin gereken ilk hazrlklan bylece
zetlemi olduk. Artk sra eseri yazmaa gelmitir. tk yaplacak i, hangi a ya da hangi devri yazacaksak onun
siyasal, toplumsal ve ekonomik durumunu belirtmektir.
Edebiyat tarili bu taban zerine oturtulur.
Daha sonra, edebiyat tarihisi ele alaca airlerin
hangi koullar altnda yctitiini, eserlerin nasl meydana
geldiini, hangi dncelerin ve hangi sanat akmlarnn
izlerini tadn aklayacaktr.
Bundan baka, edebiyat tarihinin balca grevlerinden
biri, edebiyat trlerinin geliimini gstermektir. Bundan
trdr ki, eitli trlerin douunu, hangi etkenlerle
nasl gelitiini, bu gelimelerin nasl bir yol izlediini,
dil ve t eknikteki zellii belirtmek, edebiyat tarihinde
balca eksen olmaldr. Geri bu tutumun biraz eskimi
oldu sylenebilir. Ama kestirme baka bir yol da yoktur.
Edebiyat tarili, ok geni bir alaru kapsar. Y almz
edebiyat erevesi iinde kalan bir edebiyat tarihisinin
almalan ksr kalmaya mahkfundur. Tarih, filoloji, felsefe, bibliyografya, gzel sanatlarn btn dallar, onun
bilgisi alam iindedir. Geri edebiyat tarihi bir ki.iltr
tarihi deildir. Ama, uygarlk tarilinin bir paras olduna
gre, edebiyat tarihisi bunlann li birinden doygun (mus-
325
DL STNE
orany
bozmadan
bunlarn
te
hepsinden yararlanacaktr.
Trk edebiyat tarihi bu almalar sonunda meydana gelmi olur.
(Trk Dili,
say
DiL STNE
Nazm,
tulumhac
koulann
dolaarak
327
tulumbaclarla
alm,
romann
328
329
DiL STNE
ynleriyle tantmak iin eseri eline alm olsun. Sevinerek syleyelim ki, kt niyetli eski "mnekkit" tipi hemen
kalmam gibidir. imdi bu alanda yetienierin ou
bu gerei kavram kaleminin haysiyetini bilen kiilerdir.
Gerek bir eletirici, yeni yetien bir gencin tannmasna
yardm edebilir. Yeni bir yetenein ortaya kmasna hizmet
eder. Bylece kendini bilim ve sanat evrelerine, dolaysyle
topluma tantan gen, sonraki eserlerini hastrmak iiu
daha kolay olanak elde etmi olur.
Bilim ve sanat adam kolay yetimez. Sanat her eyden
nce doutan bir yetenek iidir. Sanat hayatna yeni
atlan gen, genel kltr edindikten sonra, okumak, ara
trmak, yazlanlan izleyerek denemelerde bulunmakla kendini yetitirehilir. Ama bilim alanna atlan bir gen iin
yetiip olgunlamak daha g ve daha etin bir itir. "niversiteyi bitirdikten sonra asistan olarak fakltede kalan gen,
evresinde daha kolay yetirock olanan bulabilir. Gerei
yanstmak iin hemen syleyelim ki, bu da kolay bir i
deildir. Birtakm kskanlklar, ekememezlikler, sadan
soldan gelen tutkular genci ok kez hezdirir, ilerlemesine,
hatta almalarna engel olur. Ama ne de olsa elinden tutacak
bir ustas, yol gsterecek bir klavuzu vardr. Glkle de
olsa, er ge amacna ericbilir. Hazrlad eseri bastrabilir.
Ama niversite dmda kalanlar iin bu yol kapaldr. Bunlar, glkler ve yoksunluklar iinde kendilerini yetitir
mek zorundadrlar. Hele bilim ve sanat evrelerinin kayt
szl, koruyucu ortamn henz yaratlmam olmas, yaluz
yeni yetien genlerin deil, yetikin bilim ve sanat adamlannn da en byk ilesidir.
Yetimi bilim adamlannn da kendilerine gre dertleri ve zntleri vardr: Bir bilim adam, mesleiylc ilgili
yeni kan bir eseri gzden geirirken bir de grr ki, elindeki
kitabn yazar, vaktiyle kendisinin o konudaki yeni' bulu
larndan geni lde yararlanm, hatta kimi yerlerini,
yeteneine kavuacaktr.
adam,
330
331
DL STNE
ylabilir.
(Trk Dili,
say
DL STNE
BLG VE BLM
333
334
'
SIRRI LEVEND
AGAH
335
DiL STNE
(Trk Dili,
say
245, ub at 1972)
DL STNE
DEVRMLER VE NDERLER
337
Ortaya atlan her yeni dnceyi topluma kabul ettirmek her zaman kolay olmaz. Yeni akmlarn tutunabilmcsi, doj;>Tu ya da yararl olmalarna deil, dnyann gidii
ne ve evrenin eilimine uygun dmesine baldr. Eer
yeni akm, dnce, sanat ya da moda alannda kalyorsa,
evrenin eilimine uyduu oranda abuk tutunur; ksa
ya da uzun sre yaar. Eer toplumun gidiini deitirecek,
inancn sarsacak nitelikte olursa, byk direnmelerle
karlanr. Hele rejim deiiklii sz konusu olunca, kanl
ayaklanmalara bile yol aabilir.
Kkl devrimlerle, bu devrinierin getirdii yeni sistenierin tutunabilmesinde, ortam m elverili olmas kadar,
kiiliin de byk rol vardr. Devrimi baanp yeni sistemi kuran, eer elik iradeli dei lse, kabaran selin takn
lnda kaybolur, silinip gider. elik irade, en kank anlarda bile duruma egemen olur. Kar kan engelleri birer birer ortadan kaldrarak yolunu aar. Elverili olmayan orta
n bile hazrlar, devrimi yaratr. Bu baan onun gl
kiiliini herkese tantr. evresine, yeni sisteme uyanlar
toplanr. Buulann hepsi ayn inanla davaya bal olmayabilir. Ama hepsi de davay elbirliiyle yrtmeye, evreyi
genilctmcyc,
sine
DiL STNE
338
alr.
eskiyi
ykmaya,
yeninin tutunup
yerleme-
.
Yakn tarihimizde bunun birok rneklerini bulabiliriz.
Birinci Dnya Sava'ndan sonra ordulanmz yenilip
cepheler zlnce, dman srlerinin zmir'e kmas
zerine Anadolu'da balayan Kurtulu Sava'm, i ve d
dmanlarla arparak, yoksuuluk iinde engellerle ura
arak kazanan kimdir? Bu mucizeyi yaratan, hakszla
boyun emeyen yce Trk ulusuyle onun ylnaz ve yenilmez ordulanmn, bu ordulann kahraman komutanlanyle
fedakar subay ve erlerinin ve hepsinin banda, byk dahi
Bakomutamil elikten iradesi deil midir?
Daha sonra, zararl hale gelen padiahlkla halifelii
kaldran, Cumhuriyeti ilan ederek yeni Trkiye devletini
kuran, Trk ulusunu ortaa hayatndan kurtanp ada
uygarlk dzeyine karacak toplumsal devrimleri birer
atlla gerekletiren hangi iradedir?
Srasyle kadn haklar, kyafct, harf ve dil devrimleri
nasl bir anda kanunlat? Cumhuriyet sz Mutlakyet
ve Merutiyet devirlerinde aza alnabilir miydi? Kadmn
siyasal hayatta yer almas yle dursun, yalmz yzndeki
pecyi kaldrmasnn dine aykr olup olmad, ancak
Merutiyet devrinde "sUm'da Tesettr" bal altnda
gazetelerde tartlabildi.
Fesi atp apkay giyrnek atlganlm kim gsterebilirdi? Mutlakiyetic Merutiyet devirlerinde buna kalk
anlar, sorguya ekilmeden halk tarafndan lin edilebilirdi.
Cumhuriyet devrinde bile, byle bir davramn uyanduabilecei tepkiden rkenler ok oldu. Ancak Atatrk, Kastamonu gezisinde bandaki apkay kararak: "Efendiler
buna apka derler." dedikten sonradr ki yasalan beklemeden herkes apka edinmeye koyuldu.
Okuyup yazmay gletiren Arap harflerini braka
rak Latin asll Trk harflerinin kabul, Mutlakyet ve
339
340
ai kaplad. Bu mutlu sonu, ilk adnnm zamannda ve yerinde atlm olmasndan, doruyu gren ve davann hakl
olduuna inanan iradenin salamlndadr.
Grlyor ki, byk davalarda ve kkl devrimlerde
baann; ilk koulu, bayra aann irade gc, ikinci
koulu da ortamn hazr olmasdr. Yine grlmtr ki,
ortam bsbtn hazr olmasa hile, elik irade, halkn
sk sk nabzn y oklayarak, onun ihtiyalarn ve eilim
lerini yakndan izleyerek yolu aar ve ortam bulur.
1972 ylndayz. 1932'de balayan dil devrimi zerinden 40 yl gemi bulunuyor. Bu mutlu yldnmn eyllde kutlayacaz. Atatrk'n Birinci Dil Kurultay'ndan
2 yl nce 2 eyll 1930'da Sadri Maksudi Arsal'n hazrla
d'l Tiirk Dili 1in adl eserine yazd u satrlar bizim
iin gerek bir klavuzdur:
1\lilli his ile dil arasmda ki ba ok kuvvetlidir. Dilin
milli ve zengin olmas nilli hissin inkiafuda balca messirdir. Trk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu
dil, uurla ilensin.
tlkesini, yksek is tikliilini korumasn bilen Trk
nilleti, dilini de yabanc diller boyuduruj;'lllldan kurtarmaldr.
(Tiirk Dili,
say
247.
nsan
1972)
N D E KLER
Sayfa
NSOZ
10
14
17
24
27
32
36
40
46
342
123
140
Slklerimiz
155
160
172
176
183
195
199
204
211
215
223
o o
o.
. ...............
229
234
238
242
2.46
249
252
257
266
288
293
297
301
305
309
314
326
332
336