Documenti di Didattica
Documenti di Professioni
Documenti di Cultura
Charles E. Butterworth
Nereden ve ngilizceye eviren
ev: Do. Dr. Metin zdemir
Cumhuriyet . lahiyat Fakltesi
NSZ
Dante'nin, bn Rd'e yapt dolayl bir atfn bile okuyucusu tarafndan
kolaylkla anlalablieceinden emin olduu bir dnem vard. Gerekten de birka
Averros Three Short Commentaries on Aristotles Topics, Rhetoric and Poetics,
Albany State Universty of New York Press 1977
Kelam Arastirmalari
82
birlikte dikkatli bir ekilde okuyan bir okuyucu, Aristo'nun ortaya koyduu
kantlarn (arguments) sk sk ihmal edildiini, zaman zaman onun dncesine
harici fikirlerin eklendiini, hatta bazen de onun adna kantlar ihdas edildiini
grr.
Bu bakmdan Greke elyazmalarn kefedilmesi, bn Rd'n erhlerinin
modasnn gemi olduu anlamna gelmez. Aksine onlarn kefedilmesi, bu
erhlerin incelenmesini ok daha cazip hale getirir. Aristo'nun dncesi aa
karlarak bn Rd tarafndan yaplan yorumlaryla birlikte mukayese edildiinde,
deiiklikte bulunmann (distortion) nemi hakknda olduu kadar yorumun anlam
hakknda da yeni sorular ortaya kar. te bu noktada okuyucu, bir bakasnn
dncesini aa karmaya dair entelektel giriim ile birisinin bu dnceyi
bizzat kendisine mal etmek iin yapt felsefi giriim arasndaki zel ilikinin
mahiyetini anlamaya balayabilir. bn Rd'n erhi kullanmas, bu tr bir
problematik sonucu beraberinde getirir. Ancak onun Aristo arihi olarak nlenmesi,
yeniden ciddi bir dnce vesilesi de olabilir.
Burada ele alnan risaleler, zellikle bn Rd'n nemini yeniden takdir
etmek iin faydaldr. O baka hibir yerde Aristo'nun metnine bu risalelerde veya
onlarn alntlandklar daha geni bir mecmuada olduu kadar cesurca bir liberal
tavr ierisinde olmamtr. Bu, daha geni olan mecmuann, uzun sre, bn Rd'n
Aristo'nun Organon adl eserine dair ksa bir erhini ierdii sanlmtr. Evet, o bu
ksa erhi iermektedir; ancak o, Organon'u, Aristo'ya ait olmayan bir risale ile
genelde Organon olarak bilinen bu Kitap'a ait olmayan Aristocu risaleleri ekleyip
onlar yeniden tertip etmek suretiyle farkl bir ekilde ortaya koyan kk bir erhtir.
Daha da nemlisi, burada takdim edilen bu risaleler ki, onlar geniletilmi olan
Organon'daki farkl risalelerin ksa erhleridirler- Aristo retisinin heyecan
uyandran yorumlarn ve kkrtc uygulamalarn sunarlar. Mantk sanatlarnn
mlahazasnn, bn Rd'n, altndan felsefi dnce, dini inan ve politik kanaat
arasndaki problematik ilikiyi ortaya kard bir rtden daha az bir neme haiz
olduu sanlr. Hlbuki zaman ve kltrn bu tartmaya zg ufuklar, yalnzca
gerekten var olan bu tartmann ne kadar snrsz olduunu hatrlatmaya yarar.
zellikle zamanlarn ve birikimlerini son derece cmert bir ekilde benimle
paylaan ve bylece bu Kitap'a dair almam kolaylatran herkese minnettarlm
ifade etmek benim iin byk bir zevktir. Bu arada, yardmc materyalleri temin
eden enstitlerin de haklarn teslim etmeliyim.
Norman Golb'n yardm olmadan asla bu projenin stesinden gelemezdim. O,
Judaeo-Arabic (Arapa konuan Yahudilerin, yaadklar blgeye zg leheleriyle
yazlan) elyazmalar nasl deifre edeceimi retmek iin zamann ve birikimini
esirgemeden benimle paylat. Lawrence Marwick ve Williams C. Williams,
eletirel aparatlarn branice ksmlarn hazrlamada bana destek verdi.
84
George N. Atiyeh, Arapa metnin deerli bir tahkikini bana sundu. Sert ancak
saduyulu bir Aristarkus'um olsayd, elbette bu Miriam Gaiston olurdu. O, biten
metnin mkemmel bir eletirisini yapt ve Arapa teknik ifadeleri dzgn bir
ngilizceye nasl aktaracam konusunda son derece deerli tavsiyelerde bulundu.
Hepsinden daha nemlisi, Kitap'n nihai sunumu, Muhsin Mehdi'nin dikkatli
baklarna, kvrak zekasna ve projenin her aamasndaki sk tavsiyelerine ok ey
borludur. Ksacas, zellikle bu kiilerin her birinin katksyla byyen dosta
yardmlar iin mteekkirim.
Bu arada, Maryland niversitesinin Yksek Lisans Eitim Birimi'nin 1970
yaz iin salad bursu ve yazm masraflar iin yapt yardm hatrlatmadan
geemem. Yine Msrdaki Amerikan Aratrma Merkezi'nin, 1972 yaz dnemi iin
verdii bursu da hatrlatmak isterim. Nihayet Paristeki, the Centre Universitaire
International'in personeline de teekkr etmek isterim.
GR
520/1126'da 1 Kordoba'da doan ve Bat'da Averroes olarak tannan Ebu'lVeld Muhammed b. bn Ahmed bn Rd, slam kltrnn temel disiplinleri olan
Hukuk ve Kelam alannda geleneksel bir eitim ald. Ayn zamanda, tp, belagat,
iir, edebiyat ve felsefe renimi grd. Onun, bir alim olarak hret bulmas,
idaresi altnda bulunduu el-Muvahhidn hanedanlnn hkmdar Ebu Yakup
Yusuf'un dikkatini ekti. Bu hkmdar, onu Aristo'nun eserlerindeki glkleri
aklamak iin yreklendirdi ve onu bir kad olarak atad. Daha sonra da ona
Seville'nin ba kads nvann verdi. Ksa sren bir srgn dnemi hari, bn Rd
bu grevde bulundu. Ayrca 595/1198 ylnda vefat edinceye kadar el-Muvahhidn
hkmdarlarna bir hekim, zaman zaman da danman olarak hizmet sundu. Bununla
birlikte Onun Ortaa'n bilginleri arasndaki hreti, bu pratik icraatlarndan daha
ok, pagan felsefeye getirdii mahir yorumlardan ve teorik felsefeyi savunmasndan
dolay idi. Bu gn bile onun bu teorik meziyetleri, entelektel insanlarn dikkatini
ekebilmektedir. Ancak onlar onun yalnzca Ortaa elyazmalarnda veya zar zor
anlalabilen Latince tercmelerde bulunan yazlarnn ounu, kendileri asndan
byk lde ulalmaz bulmaktadrlar.
Burada sarfedilen aba, felsefi dnceye ilgi duyan herkes asndan tarihi ve
teorik neme haiz olan risaleyi takdim etmek suretiyle bu boluu doldurmaktan
ibarettir. Bu risalelerden hibirisi daha nce tahkik ve tashih edilip Arapa olarak
Bundan byle, Hicr yl nce verilecek ve onun mukabili olan Mild yl, taksim iareti ile
ayrlarak verilecektir. Yukarda verilen tarih de buna uygun olarak yle gsterilmitir.
520/1126.
19. Yzylda talyan oryantalist Fausto Lasinio, bn Rdn Aristonun iirine Dair
Ksa erh (Short Commentary on Aristotles Poetics) adl eserinin Judeo-Arabik
elyazmalarn Arap Alfabesiyle yazd ve bu Arapa nshay yaymlad. Lasinio, kendisine
mehur Alman oryantalist Moritz Steinschneider tarafndan gnderilen Mnih
elyazmasn (10. dipnota bkz.) kulland. O, Mnih elyazmasnda bir kopukluk ve bolua
rastladnda ise, kendisine Paris Bibliothque Nationalede bulunan Moise Schwab
tarafndan gnderilen Paris elyazmasndan (11. dipnota bkz.) yararland. Lasinio, Paris
elyazmasnn tam bir nshasn bulamad iin Mnih elyazmasn tahkik etme imknna
sahip deildi. Bu Arapa nsha, onun yaymlad, bn Rdn Aristonun iirine Dair
Orta erhinde bir ek olarak gzkmektedir. Bkz., Fausto Lasinio, Il Commento Medio
di Averroe alla Poetica di Aristotele, Annali delle Universit Toscone XIII (1873
iinde), lk Blm, xvii-xviii, Ek (Appendix) A. Aristonun iirine Dair Orta erhe
(Middle Commentary on Aristotles Poetics) daha fazla dikkat gsterilmitir. Lasinionun
yaymlad nsha tek bir Arapa elyazmasna (Florence Laurenziano Manuscript
CLXXX, 54) dayanmaktayd. O, ikinci bir elyazma nshann (University of Leiden 2073)
farkna varnca, onun tahkikli basksn da yapt ve bylece daha iyi bir tahkik ortaya
koydu. Bkz., a.g.e., 1-45 (Arapa ksm) ve Studi sopra Averroe, VI, Giornale della
Societ Asiatica Italiana XI (1897-1898 iinde), 141-152 ve XII (1899), 197-206. Abd
al-Rahman Badawi, Lasinionun yapt, bu Orta erhin 1873 basksn yeniden bast.
Bkz., Talkhs Kitb Aristtlis f al-Shir, Aristtlis: Fann al-Shir iinde, (Kahire:
Maktabat al-Nahdah al-Misriyah, 1953), 199-250. Akas Badawi, Lasinionun daha
sonraki tahkikli basks hakknda hibir ey bilmiyordu. Yakn zamanlarda, Salm Slim,
ayn erhin mevcut elyazmalarnn hepsini kullanarak yeni bir basksn yapt. Bkz.,
Talkhsu Kitb Aristtlis f al-Shir, (Kahire: Dar al-Tahrir, 1971). bn Rdn
Aristonun iirine byk bir erh yazd sanlmamaktadr. bn Rd tarafndan yazlan
Aristonun iirine Dair Orta erhin, onun Floransa ve Leiden elyazmalar iinde mevcut
olduu bilinmesine ramen Arapa bir basks bulunmamaktadr. bn Rdn Aristonun
Topiklerine dair byk bir erh yazd da sanlmamaktadr. bn Rdn Aristonun
Retorikine Dair Orta erh (Middle Commentary on Aristotles Rhetoric) ksmn da ilk
nce yine Lasinio yaymlad. Onun hem Floransa hem de Leiden elyazmalarna dayanarak
yaymlad bu nsha, bn Rdn erhinin ilk makalesinin bitiminden hemen nce sona
ermekteydi. Salm Slim, ayn ekilde bu eseri de yaymlad. Bkz., Talkhs al-Khatbah
(Kahire: Dar al-Tabrir, 1967). bn Rdn Aristonun Retorikine byk bir erh yazd
da bilinmemektedir.
86
Fransz oryantalist ve tarihi Ernest Renan, Jacob ben Abba-Maria ben Anatoliyi, mantk
sanatna dair bu risaleler mecmuasn braniceye eviren ilk kii olarak tantr. Buna
karn Renan, Anatolinin bu tercmeyi tamamlad kesin tarihi zikretmedi. Metnin
balamndan, onun 1230-1232 tarihleri arasnda tamamland anlalmaktadr. Yine
Renan, bu mecmuann, zamannn Hristiyanlar arasnda Profatius Judaeus olarak bilinen
Rabbi Jacob ben Makhir ben Tibbon of Montpelier tarafndan yaplan tercmesinden de
sz etmekte ve onun 1298de tamamlandn ileri srmektedir. Bkz., Renan, Averros et
lAverroisme (Paris: Michel Levy Frres 1866), 3. bask, 188-189. Birka yl sonra,
Steinschneider, Renann Anatoliyi bu mecmuann mtercimi olarak nitelemesine,
Anatolinin 1232de Aristonun Organonuna dair orta erhlerinden baka hibir ey
tercme etmediini iddia ederek kar kt. O ayn zamanda, bu mecmuann ilk
tercmesinin Rabbi Jacoba ait olduunu ve onun da 1298de deil, 1289da
tamamlandn iddia etti. (Bu tarih, Paris Katalogunda : Kislew (Yahudi takviminde
miladi yln 3. dini yln ise 9. ay) 5050 eklinde verilen tarihle rtmektedir. Bkz.,
Manuscrits Orientaux: Catalogue des Manuscrits Hbreux et Samaritains de la
Bibliothque Impriale [Paris: Imprimerie Impriale, 1866], 160). Steinschneider, Samuel
ben Yehuda of Marseillesin Rabbi Jacobun (ans eseri Riva di Trentoda, 1559da,
Kizzur mi-hot Meleket Higayyon, yani, Summary of the Whole Art of Logic=Tm Mantk
Sanatlarna Dair Muhtasar adyla) yaymlanan tercmesinden duyduu memnuniyetsizlie
de iaret etti. Bizzat Samuel ben Yehuda of Marseilles de 1329 veya 1320de bir tercme
yapmt. Bkz., M. Steinschneider, Alfarabi, Mmoires de Lacadmie Impriale des
Sciences de St. Petersbourg, VIIe srie, XIII (1869), no.4, s. 147 (Bu esere bundan sonra
yalnzca Alfarabi olarak iaret edilecektir) ve Die hebrische Ubersetzunge des
Mittelalters (Berlin: Jtzkowski, 1893), 54 ve 55. (verilen tarih ve rakamlar 1189 ve 5
Kislew 50. Daha sonra yaplan bu almada, ak bir bask hatas vardr ve (oradaki tarih
ve rakamlar) srasyla 1289 ve 5 Kislew 5050 eklinde okunmaldr.
Bkz., Renan, a.g.e., 29-42, 79-84 ve 173-199. Keza bkz., S. Munk, Ibn Roschd,
Dictionnaire des Sciences Philosophiques iinde, (Paris: L. Hachette et Cie., 1847), cilt.
III, 163-164 (bu esere bundan sonra Ibn Roschd olarak iaret edilecektir) ve Milanqes de
Philosophic Juive et Arabe iinde, (Paris: A. Franck, 1857), 422-429 ve 439-440.
88
Peder Maurice Bouyges Aristonun Kategorilerine Dair Orta erhini 1932de yaymlad.
Bkz., Averros Talkhi Kitb al-Mqoult (Beirut: Imprimerie Catholique, 1932). O, bu
basknn giriinde, bu almann Batda ve Araplar arasnda ihmal edildiine, yalnzca
Yahudi Aristocularn ona ilgi duyup ondan haberdar olduunun anlaldna dikkat ekti
(v-vi). Keza bkz., R. de Vaux, La Premiere Entre dAverros chez les Latins Revue
des Sciences Philosophiques et Thologiques XXII (1933 iinde), 193. Florence
Laurenziano elyazmasn CLXXX, 54, Romadan bilginler cemaatine gelen 27 ubat
1850 tarihli bir mektupta ilk defa Renan tantt. Bkz., Lettre Reinaud JournalAsiatique
XV (1850 iinde), Srie IV, 390-391. 1874 ylnda Lasinio Leiden niversitesinde 2370
numarayla kaytl bulunan elyazma nshann farkndayd. Bkz., Studi sopra Averroe, V
Annuari delta Societ Italiana per gil Studi Orientali 11(1874), 234-267. Judeo-Arabik
elyazmalar iin bkz., aada, dipnot: 7.
Gauthier, bn Rdn dncesinde, her ne kadar belli lye kadar kadim dncenin
etkisi altnda olsa da, bamsz dnceye bir eilim olduuna dikkat ekti. Bkz., a.g.e.,
15; 257-258 ve 278-281. Gauthier gibi Alonso da bn Rdn belli konularda Aristodan
ak bir biimde ayrldn yadsmad. Bununla birlikte o, bu erhlerin dier
almalardan daha az orijinal olduu fikrini de tam olarak terk etmedi. Bkz., Manuel
Alonso, Teologa & Averraes (Madrid: Maestre, 1947), 26, 36-41; 33, 89, ve 99. Son
yllarda, bn Rdn yntem konusunda Aristonun rencisi olarak grldne dair
daha dikkatli hazrlanm argmanlar bulunmaktadr. Bkz., Michel Allard, Le
Rationalisme dAverros daprs une tude sur a Creation Bulletin dEtude Orientales
XIV (1952 iinde), 21, 23, 25, ve 53-55; G.F. Hourani, Averroes on the Harmony of
Religion and Philosophy (London: Luzac ve Co., 1961), 25; H. Blumberg, Averrois
Cordubensis Compendia Librorum Aristotelis qui Parva Naturalia vocantur (Cambridge:
The Mediaeval Academy of America, 1954), xi; Averroes Epttome of Pants Naturalia
(Cambridge: The Mediaeval Academy of America, 1961), xiii-xiv; Herbert A. Davidson,
Averroes Middle Commentary on Porphyrys Isagoge and on Aristotles Categoriae
(Cambridge: The Mediaeval Academy of America, 1969), xiii-xiv, xv ve xix. bn Rdn
yalnzca hala az da olsa dikkat eken sz konusu metinleri iyi anlayamad iin
Aristodan ayrldna dair bu argmana ramen, [bkz., Francis Lehner, An Evaluation of
Tam bir aklama olarak ne sylenirse sylensin, uras aktr ki, bu eserlerin
ihmali, onlarn ileri srdkleri kantlarn niteliine dair bilinli bir yargdan
kaynaklanmamaktadr. Bu kantlar batan sona tahkik etmekten ok uzak olan
akademik evreler, bu risalelerin en yzeysel ynleri hakknda bile tam bir bilgiye
sahip olmamlardr. Munk, 1847'de ilk defa Judeo-Arabik elyazmalardan birinin
mevcudiyetinden sz ettiinde, onu, basit bir ekilde muhtemel anlamna hibir
referansta bulunmakszn bn Rd'n Organon'a Kk Bir erhi (Averroes's Short
Commentary on the Organon) olarak adlandrd. Ksa bir sre sonra Renan,
Munk'un bu kefinden bahsetti; ancak bu risalenin ieriine ya da Mantk zerine
Ksa erh'in (Short Commentary on Logic ya da Renan'n isimlendirmesiyle Abrg
de Logique) bahsettii ibranice versiyonunu ve Munk tarafndan kefedilen
elyazmay (Renan'n deyiile Abrg de l'Organon) tantmaya ok az ilgi gsterdi,
hatta bu ikisini bir araya bile getirmedi. Daha da nemlisi, o hitabet (rhetoric) ve iir
sanatna dair risalelerin, bn Rd'n Aristo'nun Organon'u zerine orta boyuttaki
erhlerinin Floransa elyazmas iinde bulunduunda srar etti. Hlbuki onun
kataloglad ey ksa erhlerdi. Her ne kadar o, Floransa elyazmasndaki hitabet ve
iir sanatna dair risalelerle onlarn Hermannus Alemannus ve Abraham de Balmes
tarafndan yaplan Latince tercmeleri arasndaki farklarn ayrdmna vard ise de,
asla onlar Munk tarafndan kefedilen elyazma ile mukayese etmedi. 7
Renan'n bu elyazmasnn varln kabul etmesine, Munk'un da sk sk onun
Arapa kaynak olarak nemini hatrlatmasna ramen, Alman Mantk Tarihisi, C.
Pranti, 1861 gibi ge bir tarihe kadar bu risalenin eski Latince versiyonu dnda
mevcut olan herhangi bir formundan haberdar olmadn gsterdi. Yllar sonra
Steinschneider, bu ak ilmi hatasndan dolay Pranti'ye hcum etti ve bunu, Mantk
Averroes Paraphrase on Aristotles Poetics The Thomist XXX [1966] iinde, 38-65 ve
The LambdaEnnea Case The Thomist XXXII [1968] iinde, 387-423)], bn Rdn
istedii takdirde Aristodan farkl dnme yetisine sahip olduunu kabul etme ynnde
yeni bir isteklilik grnmektedir. (Bkz., Helmut Gtje, Averroes als
Aristoteleskommentator Zeitschrjft tier deutschen morgenljndischen Gesellschaft CXIV
[1964] iinde, 59-65).
Kr. Munk, bn Roschd, 161-162, 164. bn Rd ile ilgili sunumunun bir ksmnda
Renan, Byk erh/Greet Commentary ile Orta ve Kk erh arasndaki fark
gstermeye alt. Bununla birlikte o, yanllkla Florance Laurenziano Manuscript
CLXXX, 54de yer alan Retorike Dair erh ile iir Sanatna Dair erhi, Retorik ve
iir Sanat zerine Aklamalar/Les paraphrases sur la Rhtorique et la Potique, yani
bizzat onun terminolojisine gre ksa erhler olarak tantt. Bu Bedev ve Slimin kendi
basklarnda kullandklar iki elyazmasndan birisidir ve bizzat Renann ok doru bir
ekilde yapt orta erh tanmlamasna uygundur. Kr. Renan, a.g.e., 68 ile 53. sayfalar
ve 58-61 ile 82-83. sayfalar.
90
Kr. Renan, a.g.e., 83 (bu eserin ilk basks 1852de yaymland); Munk, Mlanges, 140,
no, 1; C. Prantl, Geschichte der Logik im Abendlande (Leipzig: S. Hirzel, 1861), Vol. II,
p. 374 vd. Prantln hatas, onun Munk ve Renana ilikin dile getirdii hatalardan ok
daha artcdr. Keza kr. Steinschneider, Alfarabi, 148-149. Daha erken dneme ait bir
baskda, Steinschneider, bu kefine iaret etmiti. O, Munich Codex Hebraicus 356nn
fragmentleri arasnda, Poetike dair erhe ait olduunu grd kayp bir varak bulmutu.
Bu varak, yanllkla Mnih Judeo-Arabik elyazmasna 86. varak olarak ilitirilmiti. Kr.
Uber die Mondstationen (Naxatra), und das Buch Arcandum, Zeitschirift der devtschen
morgenlandischen Gesellschaft XVIII (1864 iinde), 169, n. 65. O, ancak ek bir
aratrmadan sonra btn materyalleri bir araya getirmeyi baarabildi. Kr. Hebraische
Bibliographie, Briefkasten, VIII (1865), 32 ve Hebraische Handschriften in Munchen
uber arabische Philosophie, Serapeum IX (1867, iinde) 138.
Kr. Bouyges, Notes sur les Philosophes Arabes Connus des Latins du Moyen Age,
Mlanges de lUniversit Saint-Joseph (Beyrouth) VIII (1922 iinde), 10. Peder
Bouygesin zikrettii Kahire basks, Aristonun Retorikine dair yukarda sunulan ksa
erhle hi bir benzerlik tamamaktadr. Aksine o, yalnzca bn Rdn Aristonun
Retorikine dair orta erhinde yer alan ilk makaledeki farkl paragraflarn geliigzel
ekilmi fotokopilerinden ibarettir. Akas bu paragraflar, Lasinionun orta erhe dair
daha nceki ksm basksndan alnmlardr. Kr. II Commento Medio di Averroe alla
Retorica di Aristotele, a.g.e. Ksacas, peder Bouyges tarafndan zikredilen Kahire
basksnn, bn Rdn retorike dair dncesiyle ilgili ciddi bir aratrma yapmak iin
hibir deeri yoktur. Kr. Harry A. Wolfson, Plan for the Publication of a Corpus
Commentariorum Averrois in Aristotelem, Speculum VI (1931 iinde), 412- 427 ve
Revised Plan for the Publication of a Corpus Commentariorum Averrois in Aristotelem,
Speculum XXXVIII (1963 iinde), 88-104. Akademik camiada, Judeo-Arabik
elyazmalara ilikin ihmalin boyutu, bu iin ancak 1943de olmas dikkate alndnda,
aka gzkr. Nitekim Wolfsonun hem elyazmasndan haberi olmad hem de Riva Di
Trentonun branice tercmesi ve Venedik 1574de bulunan metinde gzken baz
branice kelimelerin Arapa mradiflerine dair speklasyonlarn Latince tercmesiyle
yetindii gzkmektedir. Kr. Harry A. Wolfson, The Terms tasawwur and tasdiq,
Arabic Philosophy and their Greek, Latin, and Hebrew Equivalents The Moslem World
10
XXXIII (1943 iinde), 114, n. 9 ve 115, 20, 23, ve 25. notlar. Keza, 1969a kadar, Corpus
Commentariorum Averrois in Aristotelem projesinin bir paras olarak mantk eseri
yaymlayan herhangi bir bilgin, Mnih Judeo-Arabik elyazmasnn farknda deildi. Kr.
Averros Middle Commentary on Porphyrys Isagoge and on Aristotles Categoriae, xii,
n. 8.
Kr. Verzeichnis der orientalischen Handschnften der K. Hof- und Staatsbibliothek in
Munchen (Munich, 1875), Vol. I, pars quarta, 162: Die Epitome des Organon von
Aristoteles mit der Einleitung des Porphyrius, Arabisch von Averros. Bu elyazmas sz
konusu katalogda 964 numaras ile kaydedilmitir. Fakat o, Mnih Arapa kodeksinde
650a, Mnih branice kodeksinde ise 309 numaralaryla kaytldr.
92
11
12
13
Arapa olan kitabnn ismi, al-Darr idi". Ibn al-Ansr, Ibn al-Abbr'n kitabna bir
ek (supplement) yazarken byle bir isim zikretmedi ve yanlzca genel olarak bn
Rd'n Aristo'nun felsefe ve Mantk kitaplarna dair erhlerinden sz etti. Hatta bn
Rd'n eserlerini, Ibn Ab Usaybiah'nn listesine gore sraladn iddia eden
mehur tarihi, hadis ustad ve kelamc Shams al-Din al-Dhahab bile, bu kitab, alDarr sfatn hazfederek basit bir ekilde Kitb al-Mantiq (Book on Logic) olarak
isimlendirdi. 14
Bu geleneksel isimle ilgili daha nemli bir glk ise, onun bn Rd'n ne tr
bir risale yazdn aklayc nitelikte olmamasdr. Ancak Ibn Ab Usaybiah'nn
listesinde tanmlayc bir uzun alt balk yer alr: "Kitb al-Darr f al-Mantiq,
mulhak bih Talkhs Kutub Aristtlis wa qad lakhkhasah Talkhsan tamman
mustawfan" (The Book of the Necessary in Logic, Containing His Complete and
Exhaustive Middle Commentary on Aristotles Books). 15 Bu kitap her ne kadar bir
mecmua ierisinde yer alan risalelerin trn tespit ediyor grnse de bu doru
14
15
Bir tarihi ve hadis bilgini olan Ibn al-Abbar, 658/1260de Valensiyada dodu ve
658/1260da Tunusta ld. O, Kordobal bir hadis bilgini olan Ibn Bashkuwal (494/1101578/1183)a ait biyografik bir szlk mahiyetindeki Kitb al-Silh f Tarihk Aimmah alAndalus (Endlsn sekin ahsiyetlerine dair Biyografik bir szlk) adl eserin bir
tekmilesi olan Kitb al-Takmilah li Kitb al-Silh adl eseri yazd. Renan Ibn al-Abbarn
kitabnn bn Rd ile ilgili olan ksmn yeniden yaymlad. Kr. a.g.e., 435-437, zellikle
436. Her ne kadar al-Ansarinin doum ve lm tarihleri bilinmese de, onun Ibn alAbbardan sonra yaad aktr. Nitekim Renan, onun eserinden bir blm, Ibn
Bashkuwal ve Ibn al-Abbarn kitaplarnn bir tekmilesi olarak takdim etmitir. Kr. a.g.e.,
437-447, zellikle 444. Shams al-Din Muhammad ibn Ahmad ibn Uthman al-Dhahab
673/1274de amda dodu ve slam dnyasnn dier pek ok kltr merkezine seyahat
edip ikamet ettikten sonra, 748/1348de orada ld. Al-Dhahabi tarafndan verilen
eserlerin listesi, Ibn Ab Usaybiahnnki kadar kapsaml olmasa da, onun listesini, bu
rnekteki hari byk bir sadakatle izler. Kr. Renan, a.g.e., 456-460, zellikle 457.
Ibn Ab Usaybiahnn alt balyla ilgili baz teknik problemler vardr. Birincisi, metinde
burada zikredildii gibi, Kutub Aristtlis (Aristotles Books) olarak deil de Kitb
Aristtlis (Aristotles Book) eklinde geer; nitekim lakhkhas fiiline bitien oul h
zamiri bu tashihi gerektirir. kincisi, metin, mustawfanden sonra, Talkhs al-Ilhiyt li
Niqulawus (Middle Commentary on Nicolas Metaphysics/Nikolasn Metafizikine Dair
Orta erh) ifadeleriyle devam eder. Bu ifadeler, Kitb al-Darr F al-Mantiq alt
balna ait olarak sunulmutur. Fakat bu hibir anlam ifade etmez. Sonuta onlarn, bn
Rdn, hakknda hibir ey bilinmeyen baka bir almasna ait bir balk olarak kabul
edilmesine karar verilmitir. H. Jahier ve A. Noureddine de bu ifadeleri, kendi
basklarnda ve metne ilikin tercmelerinde ayr bir balk olarak grmlerdir: Ibn Ab
Uaibia: Uyn al-Anb f Tabaqt aI-Atibb, Sources dInformations sur les Classes
des Medecins, XIIIe Chapitre: Medecins de lOccident Musulman (Alger: Librairie
Ferraris, 1958), 136-137.
94
16
17
18
19
Porphyry, 232 m.de Tyrede dodu ve 305 m.de Romada ld. Yeni Eflatuncu olarak
nlenen Plotinusun gayretli bir rencisiydi. Porphyrynin risalesi, ok erken bir
dnemde Arapaya evrildi ve hzla byk kabul grd. Onun al-Frbnin mantkna iyi
bir giri olduu dnld ve bn Rd dneminde, manta dair tartmalarn artk
allm bir nszyd. Kr. Averros Middle Commentary on Porphyrys Isagoge and
on Aristotles Categoriae, 6: Bu eserin amac, Porphyrynin mantk bilimine dair
giriinin ieriini aklamakt. [Ben bu yoruma katlyorum], nk artk mantk
klliyatna sagoji ile balamak adet haline gelmiti. Keza kr. Prantl, a.g.e., Vol. I, 626631; J. Langhade ve M. Grignaschi, al-Frb: Deux Ouvrages Inddits sum its Rhetorique
(Beirut: Dar el-Machreq, 1971), 130-131, n. 4; ve Ibrahim Madkour, LOrganon
dAristote dans le Mond Arabe (Paris: Vrin, 1969), ikinci bask, 9-11, ve 70-75.
Akas, retorik ve iirin mantk sanatlar arasna girmesi, skenderiye okulunun iki
temsilcisi olan, Olympiodorus ve Eliasa kadar uzanr. Kr. Richard Walzer, Zur
Traditionsgeschichte der Aristotelischen Poetik, Richard Walzer, Greek into Arabic,
Essays on Islamic Philosophy (Oxford: Bruno Cassirer, 1962 iinde), 129-136, zellikle
133-135; original olarak Studi Italiani di Filologia Classica, N.S., cilt: XI (1934 iinde
yaymland), 5-14. Her ne kadar Farabi ve bn Rd, retorik ve iirin mantk sanatlarna
dahil edilmesi fikrine katlsalar da onu bir giri mlahazas olmadan kabul etmezler. Kr.
al-Farb, Ihs al-Ulm, nereden: Uthman Amin (Cairo: Dar al-Fikr al-Arabi, 1949),
63-74 ve Averros, Talkhs al-Khatbah, nereden: Abd al-Rahman Badawi, 4, 9-10, 1113, 18, ve 248-249.
Kr. Mnih Judeo-Arabik elyazmas (bundan sonra bu elyazmasna Mnih elyazmas
eklinde referansta bulunulacaktr), var. 1b satr 24 - 3b satr 2 ve Paris Judeo Arabik
elyazmasnda (bundan sonra bu elyazmasna Paris elyazmas eklinde referansta
bulunulacaktr), varak 2a satr 2 - 3a satr 15. (Bundan sonra varak ve satrlara referansta
bulunulurken varak ve satr yazlmayacaktr. rnein buna gre yukarda referans Mnih
96
20
21
22
konularn yazd risalenin adn da, basite Topics (F al-Mawdi) demek yerine,
Kyas Oluturan lkeler (On the Rules by Which Syllogisms Are Made (F alQawnn allat tamal bih al-Maqys) 23 eklinde koydu.
Bir erhten beklenebilecek bu nemsiz farkllklarn yan sra, ciddi
farkllklar da vardr. bn Rd, farkl kyas trlerinin yeni bir tasnifini sundu ve
onlara Aristo tarafndan hi sz edilmeyen yenilerini ilave etti. Keza onun kyas
konularna ilikin tahlili de Aristonun Mantk anlayna yabancyd. Ayrca o, baz
konular btnyle ihmal ederken dier bazlarna gereinden fazla nem verdi.
rnein O, kesin kanta dayanmayan kyas (non demonstrative) trlerini Topikler
ierisinde izah ederken konuyu o kadar detaylandrd ki, okuyucu Aristonun
yalnzca diyalektik kyas (cedel) hakknda bir kitap yazm olduunu dnebilirdi.
Buna karn bn Rdn iir sanatna dair tartmas, btnyle trajediden
yoksundu. Btn bu farkllklar gz nne alndnda, bu mecmuay Kk Bir
erh olarak isimlendirmenin doruluu tartlabilir. Bu farkllklara ilaveten, bn
Rdn bu Mecmuada hibir zaman Aristonun retisini aklama niyetinde
olduunu aka ifade ettiinin grlmemesi gibi kocaman bir gerek de ortada
durmaktadr. Bu yzden bu mecmuann artk bir tr erh olmad dnldnde,
onun iindeki risalelerin Aristonun mantk retisinden farkllk arz eden ynlerinin
problematik olmaktan kaca ileri srlebilir. Dolaysyla bn Rdn mukhtasar
saghir (Kk Bir erh)ine atfta bulunmasndan, basit bir ekilde onun Aristo
zerine Kk Bir erhten ziyade, Kck Bir Risaleye atfta bulunduu
anlalabilirdi. Bununla birlikte byle bir kant, metin boyunca Aristoya saysz
referansta bulunulmasn aklamaya yetmez. Nitekim daima Aristonun
doruluunu teslim eden bu referanslar, sanki bn Rdn Aristonun dncesini
ksaca aklad izlenimini vermektedir. Bu kant da ayn ekilde her bir risalenin
Aristo'yu ilk defa zel bir sanat zerine yazmaya tevik eden saiklerin mahiyeti
hakkndaki mlahazalarla bitmesinin hikmetini aklamaya yetmez. Dahas bu kant,
her bir risalenin ieriinin Aristo'ya ait zel bir metinle kabaca uyumasnn sebebini
de aklayamaz. bn Rd, Aristo'ya ska referansta bulunmak suretiyle kendisine
ait erhin Aristo'nun mantk sanatlarna dair risalelerine dayand hakknda gl
bir izlenim verdi. Ayn zamanda o, Aristo'nun Organon'undan, daha nce zikredilen
nemli ve de nemsiz farklardan hareketle sz konusu erhin Aristo'nun metniyle
snrl olmadn ileri srd. Baka bir deile, bn Rd'n bu risaleleri, genel
olarak Aristo'nun mantk retisine eilim gsterirken onun kitaplarnda yer alan,
mantk sanatlarna dair zel kantlardan ziyade daha geni bir konuya ynlendirildi.
nk bn Rd, onlar Aristo'nun tam olarak aklam olduu bir tr zet
23
Paris elyazmasndaki baln bir paras olarak and they are called Topics (Wa hiy almusammat Mawadi) ifadesi ilave edilmitir. Bu ifade Mnih elyazmasnda da gemekle
birlikte, balkta yer almamtr.
98
24
25
26
27
28
29
Kr. F al-Qawnn allat tamal bih al-Maqys, Mnih elyazmas, 38b19, Paris
elyazmas, 43al I. Keza kr. Short Commentary on Aristotles Topics, 5. paragraf ve Short
Commentary on Aristotles Rhetoric, son ksm. Bu referanslarn hepsi, yalnzca bizzat
bn Rdn Aristonun birinci analitiklerine yapt kk erhe/Short Commentary on
Aristotles Prior Analytics yaplabilir. nk onlar, Aristonun metninde bulunmayan
problemlere referansta bulunmaktadrlar.
Kr. F al-Qawnn allat tamal bih al-Maqys, Mnih elyazmas, 41a3, Paris
elyazmas, 45a21.
Kr. Florence Laurenziano Manuscript CLXXX, 54, varak 88a, keza bkz., Fausto Lasinio
Studi sopra Averroe, II, 140: Halk arasnda diyalektik (al-jadal) kavram, her hangi bir
tr konumayla muhatabna stn gelmeye alan iki kii arasndaki tartmay ifade
eder. Bu yzden Aristo, bu kavrama yukardaki anlam vermitir. O, halkn kastettii
anlama en yakn olandr. Bizim de kastettiimiz anlam odur. Bu kitap ayn zamanda
Topics/Topikler (Tbq) olarak da isimlendirilir. Topiklerin (mawd) ne olduu daha
sonra anlatlacaktr.
100
Kr. Prantl, a.g.e., cilt. II, 374, 289-290 notlar ve 385-386, n. 346; keza bkz.,
Steinschneider, Alfarabi, 146-148 ve 5, n. 7 ve 38-39. Parntln, bu mecmuann bn Rd
tarafndan yazlma imkanna kar ileri srd kendisine zg argmanlar dikkate deer
deilse de, onun bn Rdn Organona dair yazlaryla ilgili genel gr maalesef
kartrlmtr. O, ortaa skolastik geleneinin bn Rdn birinci analitiklere/Posterior
Analytics ilikin, kk, orta ve byk olmak zere tr erhinden sz ettiini
sylemekte hakldr. Keza o, skolastiklerin, bn Rdn Organonun dier kitaplaryla
ilgili kk ve orta olmak zere iki tr erh yazd kanaatinde olduklarn nakletmekte de
hakldr. Bununla birlikte o, bn Rdn mantk teorisine dair tartmasnda,
skolastiklerin bu farkl erhlere ilikin snflandrmalarn ve tanmlamalarn dorulamaya
almtr. Bylece o, bu eserler hakknda bizzat kendi [kafa] karkln gzler nne
eklemeye ilikin benzer rnekleri zikretmek suretiyle Prantl'n itirazn bir kenara
brakt. Daha sonra, Steinschneider'in Prantl'n ilmi kiiliine ynelttii genel
eletiriye katlan Lasinio, baka bir Latin mtercimin ierisinde tasawwur ve tasdiq
terimlerinin karl olarak formatio ve verificatio veya certificatio terimlerini
kulland bir pasaj aktarmak suretiyle daha ikna edici bir reddiyede bulundu.
Nitekim De Balmes de ki, Prantl'n phesini ilk defa uyandran onun tercmesidirbaka terimler kulland. 31 Prantl'n bu risalelerin orijinine ilikin phelerinin bir
baka gerekesi de onun bn Rd'n bu risalelere Porphyrios'un sagoji'si zerine
bir erhle giri yapmaya arzulu olmasyla, onun Aristo'nun Organon'una dair Orta
erhlere (Middle Commentaries on Aristotles Organon) sagoji erhiyle giri
yapmaya isteksiz oluu arasndaki fark gzlemlemesiydi. Herhangi bir kimsenin
kitabnda byle bir tutarszln bulunabileceine ve orta erhlerin otantikliklerinin
phenin tesinde olduuna inanmayan Prantl, bu risalelerin sahte olduklar iin
reddedilmeleri gerektii sonucunu kard. 32 nk o, bn Rd'n sz konusu
edilen gnlszlnn arka plann anlayamad. Dolaysyla onun kard bu
sonu, ok dncesizceydi. bn Rd asndan en byk neme haiz olan, bu
erhin zel balamyd. O, her eyden nce orta erhlerin (the Middle
Commentaries), Aristo'nun kitaplarna 33 dair erhler olduu kanaatindeydi.
31
32
33
102
34
beni onu erh etmeye tevik ettiler. Onlar teorik bilgiye ok dkn ve istekliydiler. Allah
onlara merhamet etsin, gerekten de ben u iki sebepten dolay belalardan uzak kaldm.
Birincisi, sagojinin mantk sanatnn balangcnda zorunlu olduunu dnmedim.
nk bazlarnn zannettii gibi, onun ieriinin mantk sanatnn btnn kapsad
dnlemez. Bu yzden burada tasdiklerin tanmlaryla ilgili sylenenlerin ispatlanabilir
olduundan sz ediliyorsa, bu birinci analitiklere ait bir konudur. Eer genel olarak kabul
edilen bir gr ise, o zaman o topiklerin konusudur. Gerekten de Porphyry, bu ifadeleri
tanmlar olarak grmedi; aksine onlar, tartlan terimlerin anlamlarnn aklanmas
olduklarn dnd. Aristonun onlar kitabnda kulland her yerde [byle
anlalabilirler]. Bu adan sagoji, mantn bir ksm deildir. Bununla birlikte Farabi,
onun mantn bir paras olduunu ima eder. kincisi ise, bu adamn sagoji hakknda
sylediklerinin ok ak oluudur. Bununla birlikte yukarda zikredilen limlere, bilime
olan arzular ve dknlkleri sebebiyle, kendilerine yararl alacan dndkleri her
hususta yardmc olmak istedim. Bu nedenle bu kitab erh etmeye ve ayrntl olarak
aklamaya baladm. Bir ka cmleyle tartlmas gereken eylerin pek ouna iaret
ettim. Yoruma ak baz noktalar bulunmaktadr. Ancak buras onun yeri deil. Keza kr.
a.g.e., xiii-xv, xvii-xvlli, ve xix-xx.
bn Rd [bunu] yle aklad: Bu risalenin amac, Aristonun Mantk sanatna dair
kitaplarndaki fikirler zerine, onun dier kitaplarna yaptmz gibi, imknlarmz
lsnde zetleyerek orta bir erh yapmaktr. e ncelikle onun bu sanata dair
kitaplarnn ilk ksmyla, yani kategorilere dair kitabyla balayacaz. Kr. Averros,
Talkhi Kitb al-Mqoult, yaymlayan: Bouyges, 3. bn Rdn, Porfiriusun
sagojisine dair orta erhini, dier orta erhlerinden sonra yazm olmas muhtemeldir. Bu
erhin Arapa metnine ilikin tek atf, Florence Laurenziano elyazmasndaki tantmdr.
Bkz., J.B. Raimundus (yaklak olarak 1610) CLXXX, 54. Bu tantm tam anlamyla
gvenilir deildir. Kr. Lasinio, II Commento Medio di Averroe alla Poetica di
Aristotele, I, nsz, viii-x.
35
36
Kr. Prantl, a.g.e., cilt. II, 390-392, n. 372, 384-385 sayfalar, n. 334 ve 360-361. sayfalar,
n. 230. Keza kr. a.g.e., 7 . bn Rdn bn Sina ile ilgili eletirileri iin bkz., Magna
Commentaria Posteriorum Resolutionarum in Aristotelis Omnia quae extant Opera...
Averrois Cordabensis in ea... Omnes... Commentarii (Venice: apud Junctas, 1562), cilt. I,
pars secunda, 7a: Circa quod iam erravit Avicenna errore manifesto, cum putaret,
praeponi Topicam arti Demonstrativae... (tercme: Abraham de Ralmes); ya da Et idea
Manifeste erravit Avicenna circa hoc, cum existimet, dialecticam facultatem, seu topicam,
debere precedere artem Demonstrativam... (tercme: Jacob Mantinus); keza kr. 6a.
Kr. Averros Magna Coinmentaria Posteriorum Resolutionarum, 7b-8b.
104
38
Kr. On the Rules by Which Syllogisms Are Made (Fi al-Qawanin allati tamal biha alMaqayis), M 30a19-3 1 a8, 38a22-34a21. Steinschneider bn Rdn mecmuann bu
blmnde diyalektik akl yrtmeden bahsetmediinden o kadar emindi ki, onun topikler
olarak isimlendirilmesini bile reddetti. nk [ona gre] bu balk burada sunulan ilk
risaleye ait olmalyd. Kr. Alfarabi, 148. Bir bakma, Latince basklardan hibiri
diyalektie dair bu risaleyi (Short Commentary on Aristotles Topics) ayr bir risale olarak
sunmad. Bunun yerine o, the Epitome in Libros Elenchorum iinde V. blm olarak dhil
edildi ve ona De Rationibus probabilibus et litigiosis bal konuldu. Kr. Aristotelis
Omnia quae extant Opera... Averrois Cordubensis in ea Omnes... Commentarii, cilt. I,
pars prima, 72b; Vol. 1, pars tertia, 72b; ve cilt.II, 189b (bu ciltte o ayr bir blm olarak
ele alnmamtr, ayrca balk sayfann kenarndadr). Keza kar. Aristotelis Omnia quite
extant Opera... Averrois Cordubensis in ea Omnes... Cornmentarii (Venice: apud Junctas,
1552), cilt. I, 357 (burada da ayr bir balk olarak yoktur). Kr. Aristotelis Omnia quae
extant Opera... Averrois Cordubensis in ea Omnes... Commentarii (Venice: apud
Cominum de Tridino, 1560), cilt. I, 332b. Yine bu basklarda, mecmuaya ait risalelerin
sralannda da bir karklk vardr. bn Rdn, On the Rules by Which Syllogisms Are
Made (f al-Qawnn allat tamal bih al-Maqys) adl risalesinin Short Commentary on
Aristotles Posterior Analytics adl risalesinden nceye alnmasn sylemesine ramen,
yine de o, Junctas 1562 basksnda, Short Commentary on Aristotles Posterior Analytics
adl risaleden sonraya alnmtr. Dahas yalnzca Junctas 1552 basks bu mecmuay bir
btn olarak takdim eder. Junctas 1562 basks Short Commentary on Aristotles Rhetoric
ve Short Commentary on Aristotles Poetics adl risaleleri ayr bir cilt olarak takdim eder.
Hlbuki Tridino 1560 basks, Short Commentary on Aristotles Posterior Analytics adl
risaleyi ve Short Commentary on Aristotles Rhetoric ile Short Commentary on Aristotles
Poetics adl risaleleri ayr birer cilt olarak takdim eder.
Kr. aada [yazarn almasnn burada orijinal metni ve tercmesi verilmeyen ksm],
Short Commentary on Aristotles Poetics, 1. paragraf.
40
106
Bu risalelerin biri hari, hepsi tam ve doru bir tertip zeredir. Mecmuann
gayesini aklayan giri ksmn (var. 1a-b), Porphyrios'un sagoji'sine dair erh takip
eder (var. 1b-6b). Bunlardan sonra, kategoriler zerine erhler (var. 6b-10b), Yorum
zerine (On Interpretation, var. 10b-16b) ve Birinci Analitikler (var. 16b-30a) yer
alr. Ardndan Topiklerin II-VII. Kitaplar' zerine erh gelir (var. 30a-41b). kinci
Analitikler'e (var. 41b-63a) ve Sofistik rtmeler'e (On Sophistical Refutations,
var. 63a-72a) dair erh ise bundan sonra yer alr. Onlar burada sunulan erhler takip
eder: Topikler (var. 72a-77a), Retorik (var. 77b-86a) ve Poetik (var. 86a-b).
Maalesef 86. varan ou eksiktir. Ancak onun ierii hem Paris elyazmasnn hem
de branice ve Latince tercmelerin yardmyla yeniden oluturulabilir.
Bu elyazmasnda baz hasarlar olumutur. Fakat o yine de okunur
vaziyettedir. lk varan ilk satr biraz silinmitir. Ayrca, 63. varaktan itibaren
elyazmasnn sonuna kadar pek ok varan st keleri kopmu vaziyettedir. Bu
yzden bazen ilk be satrn bir blm eksiktir. Bu eksik sayfa keleri olduka
sonralar kopmu olmaldr. nk Aristo'nun Poetikasna Dair Ksa erh'in (the
Short Commentary on Aristotles Poetics), Mnih elyazmasndan yaplan Lasinio
nshas, bu kayp kelerle mutabk artk bir daha bulunmas mmkn olmayan
okumalar ierir. Yine 77 varaktan itibaren cildin sonuna kadar bir takm kurt
yeniklerinden oluan deliklere de rastlanabilir. Bu delikler bazen ylesine genitir ki,
btn kelimeler ziyana uramtr. Bu elyazmas ciltlenmitir ve cilt kapaklarna
bitiik sayfalar, onun muhtevasnn kabul grmesinin farkl aamalarn
gstermektedir. Ba sayfann durumuna gelince, bu eser ilk defa bn Rd tarafndan
yazld ekliyle tanmland. Fakat onun vermi olduu isim silinmi ve bn
Sina'nn koyduu isim, hem branice hem de Latince karakterlerle yazlmtr. Ayn
sayfada, bu elyazmas, metnin branice karakterlerle yazlan Arapa bir metin
olduuna dair branice ve Almanca bir aklamayla birlikte lib. Medicamenta veya
Sefer Refuot, olarak isimlendirildi. Latince ve Almanca simgeler kullanlarak ayn
hatla yazld anlalan 1216 tarihi de yine bu sayfada yer almaktadr. Dier kapak
sayfasnda ise, Steinschneider tarafndan kurun ve tkenmez kalemle dlen 1864
tarihli notlar bulunmaktadr.
ok eski bir spanyolca ile yazlan bu Rabbn/hahamlara zg el yazs,
byk ve aktr. Her ne kadar bu el yazs, bazen neredeyse deifre edilemeyecek
durumda olsa da, eddeli Arapa karakterleri branice karakterlere dntrmek
gerektii durumlarda, branice karakterler zerindeki noktalama iaretlerine dikkat
edilmitir. Mstensihin ismine ilikin hibir iaret yoktur. Geni hacimli pek ok
dzeltme, sayfann kenarlarnda ve satrlarn stnde yer almaktadr. Bunlarn hepsi
mstensihten farkl bir el tarafndan yazlmlardr.
Paris elyazmas, Mnih elyazmasnda yer alan dokuz risalenin aynsn ierir
ve 103 varaktan oluur. Bu varaklarn 96'snn ierii Mnih elyazmasyla ayndr.
Her bir varan boyu 31 cm., eni ise 20 cm.dir. Ancak yazl alan olarak boy 17.5
cm., en ise 13 cm.dir. Birka mstesna her bir varak 25 satrdan oluur.
Her ne kadar btn risalelerin tertibi doru ve elyazmas tam ise de, JudeoArabik versiyonun ilk vara kayptr. Porphyrios'un sagoji'sine dair erh, hala
mevcut olan ilk be varak zerinde yer almaktadr. Onu, Kategoriler zerine erhler
(var. 6-11), Yorum zerine (var. 11-17) ve Birinci Analitikler (var. 17-33) izler.
Bunlardan sonra, Topiklerin II-VII. Kitaplarna dair erh gelir (var. 33-46). Daha
sonra, kinci Analitikler (var. 46-69) ve Sofistik rtme (Safsata, var. 69-79)
zerine erhler vardr. Bunlar da burada sunulan erhler izler: Topikler (var. 79-86)
ve Poetik (var. 95-96). Farabi'ye ait iki Kk risale, mecmuann dier blmnden
bo bir sayfayla ayrlr. Yalnz bu iki risale Judeo-Arabik'tir. "Burhan'n artlarna
Dair Sz" (The Speech about the Conditions of Demonstration, var. 98a-100a) ve
"Mantk Sanat in Zorunlu Olan Blmler" (Sections Which Are Necessary in the
Art of Logic) ise (var. 100b-103b)'de bulunur. 41
Paris elyazmasnn hatt, Mnih elyazmasnn aksine kavisli (duktus) Rabbn
(Rabbinic) bir hattr. Bununla birlikte o, ok kktr ve dieri kadar ak deildir.
Hatta eddeli Arap harflerini branice karakterlerle gsterebilmek iin branice
harfler zerine ayrt edici noktalama iaretlerinin konulmasna hi zen
gsterilmemitir. Bu hat o kadar kktr ki, Paris elyazmas, eserin hem JudeoArabik hem de branice versiyonlarn iermesine ramen, Mnih elyazmasndan
yalnzca dokuz varak daha fazla uzundur. branice tercme, Judeo-Arabik metnin
41
108
kar tarafna yerletirilmitir. Her bir versiyonun btn sayfalar hemen hemen ayn
szcklerle balar ve biter.
Paris elyazmas, dikkate deer lde iyi durumdadr. Judeo-Arabik metnin
kaybolan sayfas hari, elyazmasnda her hangi bir hasar olumamtr. Her blmn
bal krmz mrekkeple izilmi sslerle evrelenmek suretiyle daha belirgin hale
getirilmitir. Kenarlarda mstensihten farkl birok el tarafndan yazlm birtakm
dzeltmeler vardr. Kitabn sonunda, mstensihe ilikin bir notta, mstensih
kendisini, Ezra ben Rabbi Shlomo ben Gratnia of Saragossa olarak tantr. 42
42
Bu, Kitb al-Hiss wa al-Mahssu istinsah eden mstensih ile ayn kiidir. Bkz., Modena
(Biblioteca Estensis Manuscript 13, I.D 10); o, bu risalenin istinsahn 1356 C.E. iinde
tamamladn aklad ve ayn yl, bu elyazmasnn istinsahn da tamamlad. Bkz., Die
Epitome der Parva Naturalia des Averros, yaymlayan: Helmut Gatje (Weisbaden: Otto
Harrassowitz, 1961), x-xi. Yahudi mtercimin kimliiyle ilgili baz kukular ortaya
atlmtr. nk ne risalenin sonundaki aklayc not ne de metne ait dier herhangi bir
pasaj onun kimlii hakknda ak bir bilgi verir. Son derece mulk bir dipnotta Renan,
Paris elyazmasnn tercmesini Jacob ben Abba-Maria ben Anatoliye atfeder. (Bkz.,
Renan, a.g.e., 188, n. 2). Daha sonra Munk, bu tercmeyi Samuel ben Yehuda of
Marseillese atfetmek iin ayn lde mulk olan baka bir dipnota mracaatta bulundu.
Ancak o, Renan ile niin ters dtne dair hibir aklamada bulunmad. (Bkz.,
Mlanges, 489, n. 3). Yine Paris katalogunun derleyicisi olan Zotenberg tarafndan baka
bir aday dile getirilmitir. O, Rabbi Jacob ben Makhir of Montpelieri, Paris elyazmasnn
tercmesiyle kesin olarak Rabbi Jacoba tafedilen bu almann dier tercmesi
arasndaki yaknlktan dolay bu elyazmasnn mtercimi olarak tantr. (Bkz., Manuscrits
Orientaux, 160, Ms. no. 917; 167-168, Ms. no. 956; ve 182). Steinschneider ve Lasinio
ise, Paris katalogunun verdii bilgileri kabul ederek bu tercihlerinin nedenlerine ilikin
herhangi bir aklamada bulunmakszn Munk ve Renann tahminlerini reddettiler. (Bkz.,
Alfarabi, 147; Die hebrdische Ubersetzungen, 54-56; ve II Commento Medio di Averroe
all Poetica di Aristotele, nsz, I, xvii). Peder Bouyges, Steinschneider ve Lasinio gibi
bu problem zerinde durmad. Herhangi bir sorgulamada bulunmakszn Paris
katalogunun kararn kabul etti. (Bkz., Notes sur les Philosophes Arabes Connus des
Latins du Moyen Age, 9). Lasinio bizzat kendisinin yaymlad Short Commentary on
Aristotles Poeticse biraz daha dikkatlice baksayd, farkl bir sonuca varabilirdi: branice
tercmenin (ki, o kesinlikle Rabbi Jacobun tercmesidir) yaymlanan versiyonunda, Paris
elyazmasnn tercmesinde bulunan gzden kam bir pasaj vardr. Bununla birlikte, bu
yaymlanan tercmede bulunup da Paris elyazmasnn tercmesinde yer almayan bir pasaj
daha vardr. Problem udur: Paris elyazmas, Rabbi Jakob tarafndan yapld bilinen bu
tercmeye, Samuel tarafndan yaplan baka bir tercmeden daha fazla benzememektedir.
Zotenberg, Samuelin tercmesinin, her ne kadar o, kendi tercmesini yapmaya Rabbi
Jacobun tercmesindeki hatalar dzeltmek iin karar verdiini iddia etse de, Rabbi
Jacobun tercmesinden biraz farkl olduuna ilikin yargsnda ok hakldr. Bununla
birlikte, bilinen bu iki tercme arasndaki farklar, onlardan herhangi birisi ile Paris
elyazmasnn tercmesi arasndaki farklardan daha bakadr.
44
45
110
iin metinlerin tamamnn dikkatli bir ekilde incelenmesini daha zorunlu hala
getirir.
Paris elyazmasnn, Judeo-Arabik versiyonunda rastlanan pek ok boluktan
kaynaklanan dier bir problem, branice versiyonda grlmez. Bunun iki tr
aklamas yaplabilir; fakat yalnzca biri makuldr: Judeo-Arabik versiyonun,
branice tercmenin zayf bir tercmesi olduu varsaym yanl bir karmdr.
nk herhangi bir mstensihin onu braniceden bn Rd'n Arapasna bu
lde bir sadakatle tercme edebilmesi imknszdr. Dolaysyla branice
tercmenin, aslnda Judeo-Arabik versiyona ait metinden daha iyi bir Arapa
versiyona sahip bir metinden yapld anlalmaktadr. Mnih elyazmas, Paris
Judeo-Arabik elyazmasndaki boluklarn ounu doldurduu iin daha fazla tercih
edilebilir ya da brani mtercimin kulland metne daha yakn bir metinden
hareketle tashih edilebilir.
Tercme, orijinal Arapaya sadk ak ve anlalabilir bir ngilizceyle
yaplmtr. Ancak bunu her zaman yapabilmek iki adan mmkn olmamtr. Her
eyden nce bu risalelerin teknik karakteri, bazen kanlmaz etin glkler
oluturmaktadr. bn Rd, ak bir ekilde mantn genel zelliklerine aina olan
bir kitleye yneldi ve bu yzden de zel bir terminoloji kullanmakta ya da manta
dair syleme uygun dmesi iin donuk bir konuma yapmakta tereddt etmedi.
kincisi, sitildeki birtakm baarszlklar mmkn olduu lde entelektel
konumaya mutabk kalmaktan kaynaklanmtr. Ayn szckler, her
karlaldklarnda ayn ekilde tercme edilmilerdir. Burada, herhangi bir metni
dikkatli bir okumann bir bakma okuyucuyu baz szcklerin ortaya kmasna ve
tekrar etmesine dikkat etmeye zorlayaca dncesi hkimdi. Eer kelimeler,
mtercimin zevkine uygun olarak tercme edilirse, bu okuyucuya daha yakn bir
yoldur. Ksacas, btn aba sadk ve anlalabilir bir tercme iin yapld. Konular
kolaylatrma yoluna, edebi anlamda beli olmayanla belagat asndan esnek olan
arasnda bir seim yapmaktan kanmann mmkn olmad durumlarda gidildi.
Tercmeye saysz dipnotlar elik etti. Bundaki maksadmz, okuyucunun
metni anlamasna yardmc olmaktr. Bu nedenle, notlar teknik terimleri aklar veya
bn Rd'n farkl melliflere, kitaplara ve grlere yapm olduu referanslar
hakknda daha salam bilgi verir. Yine melliflerin eserlerine yaplan referanslarn
sayfa numaralar yannda, onlarn doum, lm ve telif tarihleri de notlar arasna
alnmtr. Gerekli grldnde, Aristo'nun tanmlaryla bn Rd'n aklamalar
arasnda bir mukayesenin yaplabilmesi iin Aristo'ya referanslar da notlar arasna
dhil edilmitir. Bu risalelerde, Aristo'nun erhi yaplan kitaplarna hibir marjinal
referans yoktur. nk bn Rd, bu eserleri sistematik bir ekilde izlemedi; az nce
ifade edildii zere, o tamamen onlar yeniden ina etti.
Her bir risale ya da erh, okuyucuya bn Rd'n dncesini daha rahat takip
edebilme imkn vermek iin paragraflara ve blmlere ayrlmtr. Bu redaksiyon
112
46
Bkz., Short Commentary on Aristotles Topics, paragraf, 1: Biz u ana kadar, kesin
tasdik ile tam tasavvuru birbirinden ayran eyler, ardndan da onlarla ilgili hataya
srkleyen hususlar hakknda konutuk. imdi de diyalektik ve retorik tasdiklerle
onlardan her birisinin kapsam alan hakknda sz edelim. Keza bkz., Short Commentary
on Aristotles Rhetoric, paragraf, I. iir sanatnda kyas istidlaller kullanlmasa da, o,
hayali tasvirler araclyla ikna etmeye alr. Bkz., Short Commentary on Aristotles
Poetics, 1 ve 3. paragralar. Burada dile getirilen yorum, ilk defa Averros: Politics and
Opinion, adl makalede dile getirilen baz fikirleri daha da amaktadr. Bu makale iin
bkz., American Political Science Review LXVI (1972), 894-901.
felsefi aktiviteyi savunmak ve hem dinin siyasi anlamn hem de dini dncenin
teorik snrlarn aklamak maksadyla daha geni kitlelere at. 47
bn Rd'n btn yazlar arasnda, Aristo'nun Topikleri'ne, Retorikas'na ve
Poetikas'na dair ksa erhler, onun siyaset, din ve felsefe arasnda var olduunu
dnd iliki hakknda bir fikir edinmek iin en iyi kaynaklardr. lk olarak, onun
bu probleme dair dncesi, szn farkl trlerinin mantksal karakteriyle; yani
onlarn kesin bilgiye yaknlklar ve her birinin vazedilebilecei aratrmaya ynelik
ya da pratik gayeleriyle ilgili spesifik fikirlere dayand. Bu fikirler, onun mantksal
sanatlara dair daha hacimli erhlerini kapsayan dier eserlerinde zmnen ifade
edilirken bu risalelerde akla kavuturulmaktadr. kinci olarak, bu risaleler, bn
Rd'n kendilerini akidenin savunucular olarak grenlerle daimi anlamazlnn
nedenlerine ilikin pek ok ifade ierir. bn Rd'e gre, bu cedelci (diyalektik)
kelamclar ve dini gelenein statlar, imann basit esaslarn anlatmak iin son
derece kark kantlar kullanmak suretiyle halkn kafasn kartrmaktan
sorumluydular ve kompleks hale getirdikleri iman korumak bahanesiyle felsefeye
saldrma suunu ilemekteydiler. bn Rd'n onlarla olan anlamazlnn
nedenlerinin farknda olmak, bu anlamazln onun hem siyasal yaamla dini inan
hem de dini inanla felsefi tetkik arasndaki ilikiye dair fikirleriyle kar kt arka
plan olmas hasebiyle nemlidir.
Bununla birlikte, bu risalenin temel retisi hemen aka ortaya kmaz.
O, farkl mantk sanatlarnn teknik aklamasyla o kadar yakndan ilikilidir ki,
risaleler ilk planda btnyle teknik bir yap arz eder. Her ne kadar ilk planda teknik
izahn bu sanatlardan her birine ilikin yaygn olan yanl anlamalar tashih etmek
iin tertip edildii ak olarak gzkse de, bu tashihin daha derin anlamnn
aratrlp bulunmas gerekir. rnein, retoriin ve iirin manta dhil edilmesinin
baka bir faydas, onlarn bn Rd'e, hem her bir sanatn mantn karakteristik
zellikleri iindeki dalm ekline temas etme, hem de aratrma ve retimdeki
nemini vurgulama imkn vermesidir. Bu yzden o, retorii ve iiri, belagate
hasretmeye ve her birinin yalnzca slup asndan incelenmesine ilikin yaygn
eilime kar kt. Bu bakmdan okuyucuya, retorik (hitab) kantlarn kesinlikten
ne kadar ok uzak olduunu ve hayal tasvirlerin ounlukla gerek eylerdeki en
47
Sz konusu olan bu eserler; George F. Hourani tarafndan yaymlanan, Kitb Fasl alMaql Wa Taqrr ma bayn al-Shariah wa al-Hikmah min al-Ittisl (Book of the Decisive
Treatise and Stipulation of the Relationship between Divine Law and Philosophy, Leiden:
E.J. Brill, 1959) adl almalar ile Mahmud Kassem tarafndan yaymlanan Kitb alKashf an Manhic al-Adillah f Aqid al-Millah (The Book of Uncovering the Clear
Paths of the Signs about the Beliefs of the Religious Community, Cairo: Maktabat alAnglu a1-Miriyah, 1963) ve nihayet Peder Bouyges tarafndan yaymlanan Tahfut alTahfut (The Incoherence of the Incoherence, Beirut: Imprimerie Cathoiique, 1930) adl
almalardr.
114
49
Bkz., Short Commentary on Aristotles Poetics, 4-5. paragraflar. Yukardaki kanaat, Short
Commentary on Aristotles Posterior Analytics adl risalede belirtilmitir. Orada insann
niha kemaline, eyann en uzak sebepleri hakknda kesin bilgiye sahip olmas ve
felsefenin de bu bilgiyi saladn bilmesiyle eriecei aklanmtr. Yine orada, bu
konudaki daha ayrntl bir aklamann baka bir eserde bulunduu da ifade edilmitir.
Bkz., Mnih elyazmas, 57a 17-19, Paris elyazmas, 63a 2-4. Benzer bir kanaat retorik
hakknda da dile getirilir. nk retorik ve iirin nihai tanmlamalar hemen hemen
ayndr. Bkz., Short Commentary on Aristotles Rhetoric, 45. paragraf. Ancak iirde,
eylem ve tavr imkn veren hususlarda konuulabilir. nk Aristo, iirin fikir
oluturmada herhangi bir katksnn olduunu reddetmitir. Bkz., Short Commentary on
Aristotles Poetics, 1-2. paragraflar.
116
51
Bkz., Short Commentary on Aristotles Topics, 21. paragraph. Keza bkz., Averros, Short
Commentary on Aristotles Posterior Analytics, Mnih elyazmas, 56b 22-57a24, Paris
elyazmas, 62a 15-63a6; Averros Talkhs Kitb m bad al-Tabah, yaymlayan:
Uthmn Amin (Cairo: Mustafa al-Bb al-Halab, 1958), 1:10-2:8, 5:12-6:14 ve Aristotle
Posterior Analytics, 77a29-35, 86a22-30.
onlardan nadiren sz edildi. Buna karn Aristo'nun iiri zerine Ksa erh, farkl
bir tarzda sunulmutur. iir sanatnn teknik boyutlarna ilikin ok az ey
sylenirken onun kullanm alanndan nispeten ok fazla sz edilmitir. Bu
seiciliin detaylarn daha iyi kavramak ve onun nemini daha iyi anlamak iin sz
konusu her bir sanatn zetine bakmak gerekir.
bn Rd, diyalektik sanat zerine konuurken onun, salad delillerin kesin
gzkmesine ramen burhanla kartrlmamas gerektiine vurgu yapt. Her iki
sanat arasndaki en ciddi fark, brhn nermelerin daima doru ve kesin olmasna
karn diyalektik nermelerin yanl olma ihtimalidir. Ksacas, bir diyalektik
nermenin seimindeki temel dnce, burhanda olduu gibi doruluk deil, aksine
onun mehur olmasdr. Diyalektik kyaslarda kullanlan nermeler, bir baka adan
da brhan kyaslarda kullanlan nermelerden farkldr. Klli/tmel yklemlerin
kullanlmasna ramen diyalektik kyaslar, brhan kyaslarda kullanlan klli/tmel
yklemlerin hepsini kapsamazlar. Diyalektik kyaslarn btn nermeleri, onun
burhana benzemesine engel deildir. Buna karn, diyalektikte kullanlan karsama,
burhanda ok daha snrl bir kullanma sahiptir. Nihayet, diyalektik, burhan sanatna
elverili olanlara nispetle ok daha fazla kyas kategorisini kullanmas bakmndan
burhandan farkldr. 52 Akas, diyalektik sanat, burhan sanatyla
kartrlmamaldr. Bununla birlikte metnin btn yine de zayf gzkmektedir.
Dolaysyla herhangi bir kimse ondan bir fayda salayamaz, yalnzca bn Rd'n
niin bu kadar kk bir ey uruna btn bu teknik mlahazalar zerinde
durmaktan haz aldn merak eder.
Cevap nispeten basittir: Bu skc teknik mzakere, daha nemli bir temel
tartma iin bir giri mahiyetindedir. rnein, tmevarmla (induction) ilgili uzun
bir tartma, bn Rd'n diyalektii kullanan kelamclara dair eletirisi iin bir
temel olarak hazrlanmtr. Bu, bn Rd tarafndan srekli olarak zikredilen zel
bir tmevarm dikkatli bir ekilde mlahaza edildiinde aka grlr: Bu
tmevarm, btn cisimlerin, onlardan etrafmzdaki pek ounun bize yaratlm
olarak grlmesinden dolay yaratlm olduunu kantlamak iin kullanlmtr. Bu
tmevarmn sonucu, bizzat dnyann bir cisim olmasndan dolay yaratldna
ilikin bildik bir kyasn byk nermesiydi. Her ne kadar bn Rd, hibir zaman
her iki delili ak bir ekilde rtmese de kyasn nermelerini oluturmak iin
tmevarmn sonularnn kullanlmasnn mantksal uygulama asndan son derece
tartmal olduunu gsterdi. Tmevarmn sonular en fazla, henz genel olarak
bilinen bir eyi onaylamaya yarayabilir. Fakat onun, bilinmeyen bir eyi kefetmede
hibir yarar yoktur. Bu yzden onun retisi, tmevarma diyalektik istidlalde ok
snrl bir rol verdi. rnein, diyalektii kullanan kelamclar gibi tmevarmdan
geni lde yararlananlar ve onun kullanmna hibir snr getirmeyenler, gerekten
52
118
54
Bkz., The Incoherence of the Incoherence, 207-209, 356-358, 427-430, 514-515, 527-528.
al-Ghazali hakknda, bkz., Short Commentary on Aristotles Rhetoric, 42. paragraf, n. 2.
120
56
57
58
59
Bkz., Short Commentary on Aristotles Rhetoric, 12, 31, 36, 42, ve 43. paragraflar. Abu
al-Maali hakknda bkz., a.g.e., 12. paragraf, n. 1.
A.g.e., 12, 29-30, 31, 36, ve 44. paragraflar. Bu konunun daha ayrntl bir tartmas iin
bkz., Rhetoric and Islamic Political Philosophy International Journal of Middle East
Studies III (1972 iinde), 187-198.
Bkz., Short Commentary on Aristotles Rhetoric, 2, 3, 6, 8, 12, 13 (7 ve 10. paragraflarla
birlikte), 18-19, ve 33. paragraflar.
Bkz., Short Commentary on Aristotles Topics, 9. paragraf; keza bkz., On the Rules by
Which Syllogisms Are Made, Mnih elyazmas, 37a24-37bl0, Paris elyazmas, 41a20-
122
60
61
62
42a2; burada retorik, sanki ikisi ayn eylermi gibi safsata ile yer deitirmitir. Keza
bkz., Short Commentary on Aristotles Rhetoric, 17. parafraf.
A.g.e., 4-5, 6-7, 8-13, 14, 15, 16-22, 23-24, ve 26-32. paragraflar.
A.g.e., 1-5, 12, 29 ve 31. paragraflar.
A.g.e., 5, 15-17, ve 23-24. paragraflar.
verdi. bn Rd, bir yerde, retorii aklamak iin retorii kullanarak farkl
entelektel kapasitelere sahip olan kimselere farkl ekillerde hitap edilmesi
gerektiini teyit etmek iin mehur Gazl'ye bile arda bulundu. 63 Ne yazk ki, ne
Gazali ne de dier cedelci (dialectical) kelamclar bu prensibi kendi mehur
yazlarna uygulamay dnmlerdi. Fakat daha nce de iaret edildii gibi, bn
Rd bunu dnmt; onun cedelci kelamclara ve onlarn kantlarna ynelttii
eletirilerinin ou bu meseleye yneltilmiti. Bu eletiriler, sz konusu delillerin
niin halk ikna etmek iin kullanlamayacan gstermek iindi, yoksa dine zarar
vermek iin deildi. Bu yzden o, onlarn kelam (theological) kantlarnn
zayflna iaret etti.
Bu yzeysel paralelliin kullanm, bn Rd'e nemli bir temel kant
oluturma imkn verdi. bn Rd, ksaltlm kyasn (enthymemes) farkl
kullanmlarn ve rnekleri, yine onlarn diyalektik kyasa ve istikraya
benzerliklerini tartrken, retoriin eksik anlalmasnn nemli teorik konularda
nasl daha derin hatalara srklediini gstermek iin iki kez Ebu'l-Me'l'ye atfta
bulundu. 64 nk o, nasl olup da Ebu'l-Me'l'nin ayrk artl kyas kullanarak
hatal bir ekilde, dnyann eitli unsurlarn birlemesi sonucu varla gelmi
olabilecei fikrini rttne inandn anlamad. Bu yanl inan, yalnzca onun
bu fikri rtmekte baarsz olduu anlamna gelmiyordu, ayn zamanda onun bu
problemi daha fazla irdelemeyi terk etmesinin de sebebiydi. Onun rnek araclyla
evrensel bir kesinliin kazanlabileceine dair bu hatal inanc, daha kayg verici
sonulara gtrd. bn Rd'e gre, byle bir gc rnee atfetmek, bilimsel
aratrmay ocuk oyununa dntrr ve herhangi bir retim faaliyetini sonusuz
brakrd. Bu yzden, diyalektii kullanan kelamclar, ounlukla eitimsiz olan halk
kitlelerinin kafalarn, onlara karmak kantlar sunmak suretiyle kartrmann
yannda, kendilerini de bizzat kendi kantlarnn daha derin anlamn kavramadaki
baarszlklar yznden hataya srklediler. u halde onlarn kantlarndaki
eksiklikleri gstermenin bir baka nedeni de, bu kantlarn niin daha dikkatli bir
ekilde incelenmesi ve niin daha derin bir felsefi sorgulamaya daima ak bir kap
braklmas gerektiini ortaya koymakt. Her iki rnekte de, diyalektii kullanan
kelamclarn kantlar, onlarn nasl gelitirilebileceini gstermek iin rtld.
Ancak diyalektii kullanan kelamclar, sadece mantk sanatlarnn ayrt edici
zellikleri hakknda yetersiz bilgiye sahip birileri deillerdi. Onlar retorik kantlar
gibi eyleri, ne yaptklarnn btnyle farknda olmadan kullanrken baka
sanatlarn pratisyenleri, retorik aralarn farkl trlerini, bu tr aralarn snrlarna
dair yeterli bir anlaya sahip olmadan kullandlar. Retorie dair bu risalenin son
te birlik ksm, retorik sanatnn dndaki ikna edici unsurlarn; aka ksaltlm
63
64
124
65
66
67
68
69
gerekir. Bu da ancak dikkatli bir aklamayla kazanlabilir. rnein, belli bir ahsn
ilah bir aracdan ald zel bir vahyi nakletmek yeterli deildir. Ayrca, bu vahyin
ne olduunun, nasl nakledileceinin ve bu vahye maruz kalan insanlarn ne tr
aralara sahip olduklarnn aklanmas iin bir aba sarf edilmesi gerekir.
Onun temel kant uydu: Nakledilen husus ister akli olarak kavranm isterse
duyular araclyla idrak edilmi olsun, nakillere/haberlere bavurmak akli
kavrayn yerine geemez. Nakiller ikna edici aralar olmaktan te bir ey
deillerdir ve dier retorik vastalarda olduu trden snrlamalara maruzdurlar. Bu
yzden bn Rd, farkl nakillerin keyfiyetini tespit etmenin artlarn sralayarak
nakillerden kesinlik karmaya alanlar eletirdi. 70 Onun hedefi, nakillerin zann
karakterine dikkat ekmekti. Bylece bu nakilleri kullananlar, onlarn anlamlarn
bakalarna aktarmadaki problemler hakknda dnmeye balayabilirlerdi. Bu
tartma esnasnda o, ahidin ya da naklin yalnzca ikna edici bir deeri olduu
zerinde srarla durmaya alt. Naklin tm balam anlalmal ve o herhangi bir
daha kapsayc deere sahip olmadan nce aklanmaldr.
Retorik dndaki dier ikna edici aralar mzakere ederken bn Rd, benzer
sonulara ulat. rnein o, herhangi bir eyin geerliliini kantlamak iin icma
zikretmenin yeterli olduunu dnmedi. Gazali'nin de kabul ettii gibi, tam bir
tanm zerinde gr birliinin bulunmad icma kavram hakknda kuatc bir
nazariye ile ilgili bylesine bir kafa karkl vard. 71 bn Rd, hibir zaman,
Mslman cemaati herhangi bir ey zerinde gr birliine vardnda, onlarn bu
icmann yanlmaz olduu prensibini sorgulamad. O yalnzca byle bir icman nasl
belirlenebildiinin ortaya karlmasnn mmkn olmadn, dolaysyla da onun
bir kimsenin ya da doktrinin bu icma ihlal edip etmediine karar vermede
kullanlamayacan ileri srd.
Hatta bn Rd'e gre, mucizeler gerekletirme kabiliyetinin zel bir
hikmetin alameti olmamasndan dolay, bakalarn imana tevik etmek maksadyla
mucizev fiiller gerekletirmenin bile belli snrlar vard. En fazla, bn Rd, byle
bir kabiliyetin, insanlar bu tr fiilleri gerekletiren kimse hakknda iyi bir kanaate
sahip olmaya ikna etmesi ve onlarda ona inanmas iin bir istek uyandrmas
gerektiini kabul etti. Fakat bu durumda en nemli mesele, mucize gsteren
kimsenin ileri srd reti hakknda kesin bir hkme varma imkn salayan bir
tr bilginin nasl kazanlabileceiydi. bn Rd, bir kez daha Gazli'yi bu bak
asn paylaan sekin bir ahit olarak zikredebilirdi. 72
Retorik sanatnn dndaki ikna edeci bu sanatlara ilikin ilke, onlarn snrl
durumlar hari kesin bilginin bir kant olarak kullanlamayaca eklindedir. bn
70
71
72
126
Rd, yine bu aralarn, snrl etkilerini grmek iin bile ksaltlm kyasa ihtiya
duyabileceini ifade etti. rnein bir naklin/nassn anlam, ancak ksaltlm bir
kyas tarafndan izah edildii takdirde ak olabilir. Bu yzden, retorik sanat,
ksaltlm kyaslara hak ettikleri ncelii vermeye imkn tanyacak ekilde tertip
edilmelidir. Bu sanat byle bir hiyerariye uygun olarak tertip etmek suretiyle baka
bir yarar salanr. Retoriin bu ekilde dzenlenmesi, ksaltlm kyaslarn
mantksal kyaslara benzemesi lsnde bir kesin bilgi elde etme imkn salar.
Ksaltlm kyaslara (enthymemes) ncelik verildiinde, retoriin daha zenli bir
kyas sanatyla ynlendirilmesi daha kolaydr. bn Rd, eskilerin retorik sanatn bu
ekilde anladklarn dnd ve bu anlay muhafaza etmeye alt. 73
Bununla birlikte, retorik sanatn bu bak asyla sunarken bn Rd, onu
nemli bir adan snrlandrd. Sz konusu risalenin en sonuna kadar retorik,
kendisinin yalnzca dinin popler bir tartmas ya da eitim iin kullanlmas
gerektiini gsteren bir balamda tartld. Diyalektik ile retorik arasndaki
benzerlikleri ve farkllklar gstermek iin her trl aba sarf edildi. Yalnzca
sondan bir nceki, Poetikin mlahazasna gemeden hemen nceye rastlayan
paragrafta, Retorikin politik kullanmlarndan sz edilmektedir. Bu risalenin ilk
blmleri, retorik sanatnn teknik boyutlar zerine younlat ve onun diyalektikle
olan yzeysel benzerliklerine dikkat ekti. Risalenin sonu ise, retoriin
uygulanabilecei alanlara ve alanlarn iir (poetics) sanatnn alanlarna ok benzer
bir konuma dntne vurgu yapmaktadr.
Bu risaleler mecmuasnn hedefleri asndan bakldnda, retoriin
diyalektik sanat ile iir (poetics) sanat arasnda orta bir yer igal ettii sylenebilir.
Onun kantlar asndan diyalektie benzedii tartlabilir ve her biri kendi yapsal
zellikleri bakmndan analiz edilebilir. Retorik, politik konularda byk yararlla
sahip olmas itibariyle iire (poetie) benzemektedir. Retoriin politik kullanmlarn
bir kenara brakmak ve dinin popler tartmalarnda ya da eitimde yararl
olabilecek retorik sluplar zerinde younlamak suretiyle bn Rd, diyalektik
(cedelci) teolojiye (Kelam'a) ynelik eletirilerini ortaya koymay baarabildi. O,
retoriin politik yararlar hakknda btnyle sessiz kalamad iin ikinci bir gzel
ey yapt ve risalenin en sonunda, Aristo'yu retorik sanatn incelemeye tevik eden
sebepleri tartrken bu yararlar ksaca ifade etti. Bu taktik ona, Aristo'nun
grlerini, onlarla en azndan zmnen hemfikir olduunu ileri srmekle birlikte ak
bir onaylamadan kanma imkn verdi. Daha da nemlisi, Aristo'nun grlerine
yaplan bu referans, akl banda her okuyucuya daha nceki tartmada neyin ihmal
edildiini hatrlatmak ve bylece diyalektik teologlar (cedelci kelamclar) hakknda
tashih edici bilginin nemini belirtmek iin yeterliydi.
73
74
75
76
77
128
78
79
80
81
A.g.y.
A.g.y., Bu tasvirler genellikle yalnzca kendi tasvirleriyle ya da yalnzca glkle
dnlebilen eyler hakknda hataya sebebiyet verirler. Dolaysyla bu son zikredilen
hususta pek ok hata vardr.
A.g.y.
A.g.e., 1 ve 4. paragraflar.
82
130
risaleden daha yksek bir yer igal ettii anlamna gelmez. Gerekten de burada
sunulduu ekliyle iir sanat, temel glklerden neredeyse hi arnmamtr.
Buradaki temel glk, Tanr gibi kavramlara deinen iirsel anlatmlarda aka
grlen kanlmaz aldatclktr. Aka sylemek gerekirse, sz konusu edilen
udur: Bu tr aldatclklar, iirsel anlatmlarn bir parasdrlar; sanki onlarn, iirsel
anlatmlar olmalar itibariyle bizzat kendilerine ait bir standartlar yoktur. bn Rd,
bu problemi, bu tr konularla ilgili konumalarn, aldatc olduklar lde, iir
sanatndan daha ok safsata zelliini tadklarn iddia etmek suretiyle daha
aldatc olan bir perspektife tad. 83 O her ne kadar bu tr konumalara yaplan
referanslarn altn izmekle neyi kastettiini aklamam olsa da, bir sonraki
paragrafta, iir sanatna ilikin benzer bir gzlemde bulundu. O, iir sanatnn, kyas
sanatlar ierisinde tasnif edildiine, hatta mantk kyasn (syllogism) iirde,
yalnzca iirsel anlatmlar, aldatc bir biimde, dier sanatlardaki konumalara
benzetmek maksadyla kullanldna dikkat ekti. 84 Bu, iir sanatnn kastl olarak
aldatmak maksadyla kullanlabileceini ima etmektedir. air syleyecei eyler
hakknda, gerekte bir delili bulunmad halde varm gibi davrandnda, iirler
gl bir biimde safsataya benzerler. nk rnein, airin kyas delilleri
kullanmas, onlarn kullanmlarna ilikin mantk kurallarna uygun dmez; aksine
onlar aldatc bir biimde, baka trl kabul edilmelerinden ziyade, daha byk bir
gvenilirlik kazanmalar iin dzenlenir.
Byle bir ihtimal belirir; nk retorikte olduu gibi iir sanatnda da, onun
aldatc maksatlar iin kullanlmasna mani olacak dhili bir kontrol mekanizmas
yoktur. 85 Fakat diyalektik ve burhana gelince, kyas mantnn kurallar
izlenmelidir. Bu iki sanata ait delillerin (arguments) kastl olarak aldatc bir
biimde kullanlmas, bu sanata zgdr. nk iir sanat, bu tarzda ina
edilmemitir ve bu yzden de onun szlerinin -zellikle de ya hi kavranamayan ya
da ancak baka szlerden yardm alarak glkle kavrananlarnn- safsata olarak
kullanlmas kanlmaz grlebilir. bn Rd, iir sanat ile safsata arasnda bu
balamda bir irtibat kurarak ayn sonuca vardn ileri srd.
Elbette bu sonucun bir istisnas yok deildir. Bu tr iirsel sze ilikin
aldatcln kanlmaz oluu, aklamadaki temel bir snrlamaya; bn Rd'n
kabul etmesine gerek olmayan bir snrlamaya dayanr. Bu tr iirsel szlerle ele
alnan konular hakkndaki karklk, metafizik incelemeyle ortadan kaldrlabilirdi.
Ancak bn Rd, bu imkn hakknda sessiz kald. Bu sessizlii ile o, diyalektikte
yapt gibi iir sanatna ilikin de snrlayc bir retiyi sunmu oldu.
83
84
85
86
87
132
yaknnda durma imknn muhafaza etti. Onun zann- galibi slah, hibir surette
pratik hayat hedefini kmseme noktasna varmad.
Bununla birlikte, btn bunlarn arkasndaki en byk problem, politika, din
ve felsefe arasndaki ilikidir. Bu risaleler incelendiinde, dini inancn, bu farkl
sanatlarn her biri tarafndan biimlendirilip kalba dkld aka ortaya kar.
Keza dini inancn politik eylemden nce geldii ve onu etkiledii de apak belli
olur. Hatta bu sanatlar doru teorik bilgiye dayandklar lde, dini inancn
ekillenip kalba dklme yntemi de doru teorik bilgiye dayanr. Baka bir
ifadeyle salam inan salam aratrmaya baldr. nancn, bizzat kendi prensipleri
zerine salam bir ekilde bina edildii geni bir alan bulunmakla birlikte, bu ikisi
arasndaki ayrlk, teorik aratrmaya kar kma yanlgsna yol amamaldr.
Salam inancn alameti, onun daha fazla teorik aratrma imknn ortadan
kaldrmamas; salam teorik aratrmann alameti ise, onun salam inanc muhafaza
etmesi ve hatta onun teorik bilgiye ulama abasn mmkn grmeyenler tarafndan
bile kabul grmesidir.