Sei sulla pagina 1di 2

BABA BENİ OKULDAN AL !

Babacığım,

Bu mektubu beni okuldan alman için yazıyorum. Çünkü çok korkuyorum.


Bize her gün içinde bol bol ölüm, kan, savaş geçen marşlar, şiirler okutuyorlar. Bir sürü arkadaşım
üstlerine asker kıyafeti giyip eline silah alıyor. Her sabah okula gitmeye korkuyorum iyice. Niye
olduğunu tam anlamadım, ama bize sürekli ölmemiz gerektiğinden, birilerini öldüreceğimizden
bahsediyor. Baba, her gün kanla yıkanan bayraklardan ve topraklardan bahsediyorlar. Bizi alıp bir
yerlere götürüyorlar, orada sürekli tek sıra yürüyerek bağırmak zorunda olduğumuzdan söz
ediyorlar. “Şehit” ne baba? O abiler orada niçin ölüyorlar? Tamam, biliyorum, vatanı kurtarmak için,
ama bakıyorum kitaplara çok çok eskiden de bir sürü askerler vatanı kurtarmak için ölmüş, bu vatan
ne zaman kurtulacak baba? Babacığım, biliyorum, beni geleceğim için, daha iyi bir insan olmam için
okula gönderiyorsun. Ama okul bunun için doğru bir yer mi, anlayamıyorum. Çünkü derslerimizde
bize hep savaşları, ölümleri, şu kadar askerle bilmemnerelere saldıran, ölen, öldüren atalarımızı
anlatıyorlar. Sanırım başkalarının ataları da ölüp duruyormuş. Bir de bunun üstüne, şimdi intikam
diye bağırıyoruz, “hepimiz askeriz” diyoruz, biz şimdi asker miyiz babacım? Biz de büyünce ölecek
miyiz, öldürecek miyiz? Yoksa sen beni bunun için mi gönderiyorsun? Sen benim ölmemi mi
istiyorsun baba?
Geçen gün arkadaşlarımı tabutlara soktular, onları öyle görünce çok korktum. Başka bir oğlan
arkadaşım eline silah aldı, asker gibi dikildi. O günden sonra “Kürtleri öldürücem” diye dolaşıyor
ortalıkta. Kürt ne baba, bir de niye öldürüyorlar onları? Baba, bu kadar insan “Şehitler ölmez” diye
bağırıyor. Şehitler ölmüyorsa, niye üzülüyorlar? Ölüyorsa, niye yalan söylüyorlar? Neyin intikamını
alıyoruz? Hem niye biz alıyoruz, yoksa onlara sen mi dedin, oraya git diye, baba?
Babacığım, ben ders kitaplarındaki kandan korkuyordum zaten yeterince, şimdi her gün ölüm ölüm
diye yürüyoruz, tören yapıyoruz. Çok korkuyorum. Ben çocuğum baba, cenazecilik işi mi yapmamız
gerekiyor?
Baba, lütfen beni okula gönderme. Tamam, zorunlu olduğunu biliyorum, ama beni seviyorsan,
gönderme. Şimdi sınıfta öğretmenimiz de, arkadaşlarım da Fatma’yı dışlıyorlar. Kürt oymuş. Vallahi
Fatma o gün evdeydi, onun öldürdüğünü sanmıyorum askerleri. Ama yine de, onu “Kürt” diye
dövmeye kalkışırlarsa, ne yapacağım? Fatma benim arkadaşım, ama onu korursam, bu sefer de
bana saldırmazlar mı? Korkuyorum baba, beni biraz seviyorsan, beni okuldan al.

Kızın.

Potrebbero piacerti anche