Sei sulla pagina 1di 2

Rus çarlarından. Osmanlıların Deli, Rusların da Büyük Petro lakâbı verdikleri Rus çarıdır.

Rusların
Romanov hânedan âilesindendir. 1672 yılında Moskova’da doğdu. Babası Çar Aleksi, annesi Nataliya
Narıyşkına’dır. Asıl adı Pyotr Velikiy Alekseyeviç’tir. 1676 yılında Çar Aleksi ölünce, Çariçe Mariya’nın
oğulları tarafından Kremlin’den uzaklaştırıldı. Petro’nun gençliği Moskova dışında, Preobrajenkoye ve
Senyonovskoye’de geçti. Çar III. Feodor 1682’de ölünce, Rus çarı oldu. Çariçe ve Strelestler’in
darbesiyle tahttan indirilerek, V. İvan çar oldu. Petro Moskova’dan tekrar uzaklaştırıldı. Moskova
dışında sefil bir hayat sürüp; eğitim, öğretim ve terbiyeden mahrum bir şekilde yetişti. Beşinci İvan’ın
1689’da ferâgati, annesinin de 1694 yılında ölmesiyle, Rusya’nın tek hâkimi oldu.

Birinci Petro, Rusya’da iktidara bütünüyle hâkim olunca; kuzeyde Baltık Denizine çıkma, güneyde
Karadeniz’e inme siyâsetini tâkip etti. Çar Petro’nun “Sıcak denizlere açılma” siyâseti, Rus
yayılmasının temeli olup, bütün Rus, hükümet ve devlet adamları bunu benimseyerek, bu istikâmette
faaliyette bulundular. Osmanlı Devleti ve Türkiye aleyhinde, Hıristiyanlık ve Şiîlik âleminin, kutsal
ittifakına girdi. Rus ordusunu ve donanmasını kuvvetlendirdi.

1699’da, Amiral François Lefort kumandasında kuvvetli bir orduyu Azak Kalesi üzerine gönderdi. Rus
ordusu, Azak Kalesini üç aydan fazla kuşattı. Osmanlı müdafaasını aşamayan Rus ordusu,
kuşatmanın 95. günü 50.000 asker, 200 top kayıp vererek, 13 Ekim 1695’te geri çekildi. 1696’da Azak
Kalesini tekrar kuşattırdı. Osmanlı Devletinin Avrupa cephesinde meşgûl olması ve Azak Kalesinde
fazla kuvvet bırakmamasından istifâde ederek, kuşatmayı şiddetlendirdi. Çar Petro, yüz binlik ordusu
ve Don Nehrini tâkip ederek gelen donanmasıyla; beş yüz kişilik müdâfilerden, altmış dört günlük
kuşatmadan sonra, Azak Kalesini vire ile teslim aldı. 1697-1698 yıllarında Avrupa’yı dolaştı. Avusturya,
Lehistan, Venedik devletleriyle imzâlanan 26 Ocak 1699 Karlofça Antlaşmasından sonra, 14 Temmuz
1700 İstanbul Antlaşmasıyla, Osmanlı Devletinden Azak Kalesini aldı.

Baltık Denizine çıkmak için, İsveç’e karşı, Lehistan, Danimarka ve Lehistan krallarıyla anlaşıp, İsveç’e
saldırdı. 1700 yılında Narva’da İsveç Kralı Demirbaş Şarl’a yenildi.

İsveç Yenilgisi üzerine Rusya’da hızlı bir yenileştirme faaliyetine girdi. 200.000 kişilik bir ordu meydana
getirdi. Onega ve Ladoga gölleri çevresindeki mâdenleri işleterek, top ve gemi sanâyiini geliştirdi.
Avrupa’dan teknik eleman, uzman getirtti. İsveç’le mücâdeleye devam ederek, Estonya, İngriya,
Karolya, Litvanya bölgelerinin bir kısmını zaptetti. Baltık Denizine çıkmak için 1793’te Petersburg
(Leningrad) şehrinin kurulmasını, 1706’da Ladoga Gölünü Moskova’ya bağlayacak su yolunun
açılmasını başlattı. Rusya’yı kalkındırma faaliyeti yıllarında; 1705 Astragan, 1707 Donetz, 1708 Don
Kazakları isyanlarını da bastırdı.

İsveçle mücâdelede, XII. Şarl’ın 20.000 mevcutlu kuvvetlerini, 45.000’lik ordusu ve yetmiş topla; 8
Temmuz 1709 târihinde Poltava Muhârebesinde yenerek, üstünlük sağladı. İsveç Kralı Şarl’ın ricat
yolunu keserek, ülkesine dönmesini engelledi. İsveç Kralı Osmanlı ülkesine sığınınca, Rus ordusu,
Osmanlı hudûdunu ihlâl etti. Osmanlı Sultanı Üçüncü Ahmed Han, Çar Petro’nun Karadeniz’e inip,
Boğazlara hâkim olma idealini ve hudut tecâvüzünü harp sebebi saydı.

Prut’ta 21 Temmuz 1711’de Baltacı Mehmed Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusuna yenilince
kaçmak isteyen Deli Petro’nun ricat yolu kesildiğinden kaçamadı. Hayâtından ümidini kesip, sinir
krizleri geçirdi. Asabileşerek, delirme alâmetleri gösterdi. Mareşal Baron Şafirov vasıtasıyla
Osmanlılarla antlaşma yapılınca, Prut bataklığında boğulmaktan kurtuldu. 22 Temmuz 1711 târihli Prut
Antlaşmasıyla, 1696’da aldığı Azak’ı Osmanlılara iâde etti. Osmanlı Devletine tâbi Kırım Hanlığına
vergi vermeyi kabul ederek, ülkesine döndü. (Bkz. 

Prut Savaşı)

1717’de Avrupa seyâhatine çıkarak, Boğazları ele geçirip, Ayasofya Câmiini kiliseye çevirtmek
şartıyla, Fransa ve İngiltere’den Osmanlı Devleti aleyhine yardım istediyse de, alamadı.

1721 Niştat Antlaşmasıyla, Estonya, İngriya, Karolye, Litvanya ve kısmen Finlandiya’yı elde etti. Baltık
Denizi sâhiline sâhip olunca, devlet merkezini Moskova’dan yeni kurulan Petersburg’a taşıdı. Çar
Petro, Rusya’nın hudûdunu doğuda da genişletti. İran Safevî Hânedanının iç karışıklığından
faydalanarak, 1722’de Derbend’i, 1723’te Bakü’yü işgâl etti. İran’la yapılan 1723 Petersburg
Antlaşmasıyla Rusya’nın hudûdunu Hazar Denizine kadar genişletti.

Çar Petro, Rusya’yı batıda ve doğuda genişleterek, Avrupa’nın en güçlü devleti olma yolunda
faaliyette bulundu. Askerî, idârî, dînî, mâlî, sosyal, ıslahat ve tedbirler aldı. Rus ordu ve donanmasını
modernleştirerek, kuvvetlendirdi. Devamlı ordu sistemini kurup, sayısını arttırdı. Topçuluk ve ateşli
silâhlara ağırlık verdi. Yeni tersâneler kurarak, donanmadaki gemi sayısını arttırdı. Rusya’yı her biri
kırk üç vilâyetten meydana gelen sekiz bölgeye ayırdı. Devlet merkezinde dokuz kişilik bir senato
meydana getirdi. Kiliseyi Moskova Patrikliği kontrolünden alıp, kendine bağladı. Vergileri arttırdı.
Köylüyü topraktan koparacak ağır vergiler koydu. Köylü sefil duruma düştü. Verâset kânununu
değiştirdi. Tek mîras usûlüyle azilzâdelerin arâzilerini böldürmedi. Eğitime önem verip; devlet memuru
yetiştiren ilk, orta, yüksek ve ihtisas okulları açtırdı. Rus halkını Fransız ve Macar kıyâfetleri giymeye
zorladı. Ağır vergiler, hürriyet kısıtlamaları ve halkı Batı usûlünde kıyâfet giymeye zorlaması tepkilere
sebep oldu. Çar Petro, orduyu kuvvetlendirip, sayısını arttırdığından, Rus halkının reformlara tepkisini
önledi. Rus halkına çok zulüm yaptı. Veliaht olan oğlu Aleksi’yi bile kırbaçlatarak öldürttü. Çar Petro
tahta vâris bırakmadan 1725 yılında Petersburg’ta ölünce, Rusya’da büyük entrikalar döndü. Petro’nun
eski metresi KraliçeKaterina, bol para dağıtarak ordunun desteğiyle I. Katerina ünvânıyla Çariçe îlân
edildi.

Potrebbero piacerti anche