Sei sulla pagina 1di 199

A. J. CRONIN _ Yeil Yllar Cilt1 www.kitapsevenler.

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Yeil Yllar 1 CRO N N eviren : HARUNOMT ANKARA : Mithatpaga Cad. : No. : 29 Tel : 12 99 87 _ 12 04 48 BAKENT YAYINEV ANKARA karan Yazan eviren : Bask : Bakent Yaynevi - ANKARA A. J. CBONtN Emel HARUNOMJ AV MATBAASI Mithatpaa Cad. No. 28 ANKARA Datm : Bakent Yaynevi _ ANKARA Bu kitap 1971 senesinde baslmtr. Y E t L YILLAR l apkasnda bir sr ineler bulunan, mantolu orta yal bir kadn byk, gri binann nnde durdu. Derin bir nefes aldktan sonra yanndaki ocua : Evimize geldik artk, Robert, bak, dedi. Pencerelerde beyaz tl perdeler grlyordu. 8 yandaki kk Robert, eve biraz hayret, biraz korkuyla bakt. Sadece pervazlar oyma olan binann ta yaps, kasvetli, i kapayan bir hava yaratyordu. Evin bu kasvetli grnn yan taraftaki iekli, bycek bahe, i ac ehresiyle, bir para gideriyor, insana bir para ferahlk veriyordu. Orta yal kadn Mrs. Lackie'ydi. Robert'in anneannesi.. Evine kavumu olmaktan doan bir memnuniyetle dolu olduu farkediliyordu. Robert'in varl ile ilgili gibi grnen bir endie, sesinde titriyordu. Devam etti :

Evimiz gzeldir, dedi. Gneli gnlerde manzara ok i ac olur. T uzaklara kadar her yer grnr. Levenford ok eski bir kasabadr, havas da umumiyetle pusludur. Fakat civarda ok gzel elenecek, gezecek yerler var. Hi cann sklmayacak burada.. Sonra gzleri ocua takld : Aaaa, hl alyor musun, sen?. Ama hi yakmyor sana bu.. Sil bakaym o yalan.. Hadi, hadi ieri girelim.. Robert'in ba nne eikti. Eliyle cebini yoklad. Mendilini bulamad. Sonra hatrlad. Vapurda, martlara ekmek krntlar atarken denize drmt. Yrdler. Binann sa tarafndan gittiler. Bilmedii, kendisini dehsete drecek yeni eylerle karlamak endiesi Ro-bert'in iini korku ile dolduruyordu. Bu korkunun sebebi de yok deildi. Dublin'den hareket ettikleri srada Win-ton iskelesini hatrlad. Komular Mrs. Chapman, onu anneannesine teslim ederken eilip yanaklarndan pm ve Ah, zavall yavrucam. Kimbilir bundan sonraki hayatnda nelerle karlaacaksn, bana neler gelecek, zavall ocuk!. demiti. Mrs. Chapman, sevgi ve efkat dolu bir sesle sylemiti bunlar ama, hi de mnasebeti olan bir sz deildi aslnda. ocuun kafas mtemadiyen bu szlerle meguld. Unutamamt onlar. Yan taraftaki giri kapsnn nne geldiler. iek tarhlarnn arasnda 18 - 20 yalarnda bir genle karlatlar. Dizlerini bkerek oturmu, yeni alt st edilmi toprakla urayordu. Mrs. Lackie'nin oluydu bu gen. Kaln caml, geni kenarl bir gzlk vard gzlerinde. Miyoptu. Annesiyle Robert'i grnce elindeki kazmay brakarak ayaa kalkt. Kaba ve saf, hatt aptalca bir grn vard. Annesi onun halini grnce, ayak st paylamaktan kendini men edemedi : Ka defa syledim sana ? dedi. Hl m o pis topraklarla becelleiyorsun? Ne lf dinlemez ocuk oldun sen? Sonra havay yumuatmak, ocuunun da gnln almak ister gibi, Robert'i kolundan tutarak oluna gsterdi : Bak Murdoch, dedi. Robert bu!.. Evet, bu ocuk Robert'di. Bu yabanc ehirde ilk admlarn atarken de byk bir korku iindeydi. Anneannesinin eline smsk yapmt, istasyonun karanlk peronunu ve karanlk antresini getikten sonra yola dzlmlerdi. ehrin caddeleri gne altnda prl prld. Anneannesine biraz gven duygusu ile balanmaya balamt. O gne kadar hi birbirlerini grmemilerdi. Endieli bir yz, deniz mavisi gzleri ve ile ekmi bir insan hli vard kadnda. Robert, gzlerine dikkatle bakt zaman ocuk anlayyla hkmn vermi, Anneme hi benzemiyor.. demiti. Ona kocaman bir kurabiye alm olmasna ramen, anneannesini o zamana kadar hi sevmemiti. Win-ton'da trene binmilerdi. nc mevki vagonun bir kompartmannda kar karya oturmular, fakat birbirleriyle hi konumamlard. Kadn, gzlerini pencereye dikmi, hep dary seyretmiti. Koyu renk bir manto, gri bir elbise vard zerinde. Mantonun boyun ksmnda erit kadar ince bir krk grnyordu. Gsne gm bir ine takmt. Kendi kendine konuuyor, daha dorusu hep dua mrldanyor gibiydi. Sol tarafna fazlaca edii apkas ona biraz garip bir grn vermiti. Elinde top ettii mendilini, hemen hemen bir saat rakkas dzeni ile sk sk gzlerine doru kaldryordu. Birbiri ardnca yapt vapur ve tren yolculuu kadm bir hayli yormutu, istasyonun dna ktklar zaman kendine yle bir dzen vermek istedi. Kafasn toplamaa alt. ocua dnd, zoraki olmamasna gayret ettii bir glle bakt. Elini avucunda okad ve bir Maaallah!.. ektikten sonra : Bravo, dedi, bak, artk gz yalarn durdu. Canm, kocaman bir adammsn, sen meerse.. Haaa!.. Ve sordu : Arabaya binelim mi, yoksa yryelim mi? Ev, urackta, yakn. Yorulur musun yoksa? ocuk kadn memnun etmek iin cevap verdi : Yorulmam anneanne, yryelim.. Robert, bir taraftan da istasyon meydanna bakt. Zaten ortalkta araba filn da grnmyordu. Ana caddeye ktlar. Kadn, yol boyunca enteresan yerleri ocua gstererek anlatyor, onu megul etmeye alyordu.

Fakat vapur Robert'! sarsmt. Ba hafif dnyordu. nndeki yol ykselip, alalyor gibi geliyordu. Va-pur'un pervanelerindeki uultu hl kulaklarndayd. Anneanne Robert'e bir bina gsterdi. Yoldan biraz ierideydi bina. Beyaz mermer stunlar zerinde ykseliyordu. nnde byke iki top namlusu vard. Buras bizim Belediye, Robert, dedi. Bykbaban Mr. Lackie burada memur. Salk servisinde alyor. Robert'in binay doru drst grd yoktu. Sadece anneannesinin szlerine kulak vermiti. Kendi kendine Bykbabam., diye mrldand, yani annemin babas, anneannemin kocas ha? ocuk, yorulmaa balamt. Nerdeyse yruyeme-yecek hle gelecekti. Anneannesi de bunu farketmig gibiydi. ocua merhamet duyarcasma bakt ve znt tayan bir sesle : Aksi, dedi. Tramvaylar da ilemiyor bugn nedense? Robert ok yorulmutu. Birden ayaklar tutmayacak ve' yere yklverecekmi gibi geldi ona. Sokaklar, insanlar, sesler.. Bu kasabann yabancl onun kk ruhunda sadece gvensizlikler douruyor, onu korkutuyordu. Phoenix Terrace'daki evlerinin pencerelerinden dolan uultularn ruhuna verdii emniyet ve huzuru bir an dnd. Kadnn, yrtk eldivenli eliyle iaret ettii bir atelyenin n kapsndan sokaa kvlcmlar fkryordu. Biraz ilerde, ray yenileyen iileri grnce, tramvaylarn neden almadn da anladlar. Caddeyi dnerlerken aniden kopan bir rzgr, gz ya dkmekten kpkrmz olmu gzlerine kesif bir toz tabakas doldurdu. Genzine kaan tozlar onu bir ksrk krizine srkledi. Kadncaz hemen durdu ve ocuun azn yzn mendiliyle sildi. ok gemeden bu kalabalk, binbir sesle alkanan caddeyi geride braktlar. Bir ayr sahay, byke bir havuzu, kasaba bandosunun muayyen gnlerde halka parasz marlar dinlettii bando pistini getiler. Sessiz bir mahalleye geldiler. Mahallenin arkasnda ykselen sk bir aalk blge vard. irin, sevimli bir ky gibiydi buras. Etrafta, tek katl, vill tipi evler, kkler vard. Etrafta yemyeil aalar, tarlalar gze arpyordu. Bu arada, eski tarzda yaplm bir ka baraka, nndeki yalaktan bir atn su itii bir nalbant dkkn grdler. Evlerin ekserisinin nlerinde bakml iek baheleri vard ve kaplarnda, renkli cam plkalarn zerinde yaldzl harflerle sahiplerinin isimleri yazlyd. Sonra da eve gelmilerdi. Robert, gen Murdoch'a anneannesi tarafndan takdim edildii anda, Dublin'den buraya kadar sren yolculuunu ana hatlariyle kafasnda yle bir yaad. Murdoch'un bir bbrlenme havas iinde : Haaaa, bu mu Robert? ok kr gelebildi nihayet ha! eklindeki konumas zerine kendine geldi. Birden Murdoch'un elini kendine doru uzatlm grd. Murdoch, sahnede oynayan bir aktr edsiyle o koca elini uzatt. Toprakla becelleen ellerinin sertliini ve kabuk balam derisini avularnda hissetti. Murdoch : -r- Merhaba, kk, dedi, ho geldin... Ve canl bir eda ile ilve etti : Bundan sonra, bir ey olduu takdirde bana syleyebileceksin.. Anladn m? Sonra da koca gzlklerinin arkasndan devire devire bakt gzlerini annesine evirdi : Bu kasmpatlarm bana Baheler Mdrlnden gnderdiler, anne!.. Kadn, onu tekrar tersledi : Peki, peki, anladk... Sen onu brak ta u kl5 gna kyafetine bak. Sakn baban eve dnmeden ellerini adamakll temizlemeyi ihmal etme. Biliyorsun, seni bahe ile urarken grnce kan beynine sryor adamcazn. imdi, imdi temizleneceim anne, diye cevap verdi Murdoch. Merak etme, be dakika sonra tamamm. Biz ieriye girerken de arkamzdan seslendi : Siz gelene kadar hazr olur diye patatesleri de ocaa koydum, kaynyor. Besbelli annesinin gnln almak istiyordu. Robert'le kadn, lvabolu dar bir antreden geerek mutfaa girdiler. Genie bir yerdi buras ve biraz da oturma

odas manzarasndayd. Bir ka iskemle ve tabure konmutu. Duvarlar, renkli, byk kareli ktlarla kaplanmt. Byke bir duvar saati monoton tik-tak larla iliyordu. Kadn stndekilerini karmaa balarken bir iskemleyi iaret ederek Robert'e oturmasn, istirahat etmesini syledi, Robert, etraf rkek rkek szyordu. Gya oturduu, aslnda kenarna ilitii iskemlede nefes alrken bile deta korkuyordu. Kadncaz torununun bu rkek halini hemen farketmiti. Onu, yabanclk ektii bu eve sndrmak, korkacak bir ey olmadm gstermek iin ikide bir tatllatrmaa alt baklarla onu szyordu. Mrs. Lackie nce apkasn kard. zerindeki ineleri birer birer toplad. Drde katladktan sonra tekrar apkaya ilitirdii tln mantosuyla, beraber, dolaptan bozma n perdeli gardroba ast. Duvardaki bir ivide asl duran pembe i nln beline sardktan sonra mutfan iinde sokaktakinden daha rahat admlarla dolamaa balad. Vakit leyi oktan gemiti. Mrs. Lackie, hem korkulu halini unutturmak, hem de ona bilgi vermek mak-sadiyle konumaa balad : Ben evde olmadm iin hazrda yemeimiz yok. Zaten nerdeyse akam oluyor. Ben imdi balarm, artk akama yeriz yavrucuum olmaz m? Mamafih sen acktysan, peynir, ekmek falan bir eyler vereyim ye.. ocuk, kafas ile hayr iareti yapnca devam etti : kederli hali at artk zerinden. Dikkatli ol. Bykbaban geldii zaman da sakn alayaym filn deme. yle zld ki o da, bilemezsin. Zaten bir yn przl iler var oncazn da banda. Belediyedeki grevi ok sorumlu.. imdi nerdeyse Kate de kar, gelir. Kate, malm benim teki kzm, senin teyzen yani. Annen bahsetmimiydi ondan sana? ilkokul retmenidir o. Seni ok sevecektir (tcuu sklm grnce). Biliyorum, sklyorsun.. Ama, tabi bir ey bu.. Senin gibi kocaman bir ocuk dahi bu kadar akraba ile birden karlanca sklr elbet (Robert'i gldrmek iin anlatrken de akrabalarn ekillerini tarife alyordu). Sonra, nah byle kocaman bir delikanl da tanyacaksn. Benim byk olum, amcan., smi Adam. Ama onun evi baka yerde. Bizimle oturmaz o. Sade, arada bir buraya gelir. Sonra, ha, bykbabann annesini unutuyordum. u anda bir ahbapta o.. Ama o da bu evde oturur. Bir de pimpirik bir ihtiyar var bizde.. Benim babam o. Ad Dandie; Dandie Grod. O hep evdedir, hi bir yere gitmez. Senin deden.. Bu kadar akraba - taallkat Robert'in kafasnn iini karmakark etmiti. Anneanne de farkndayd bunun. Ksa kesti : Bak, dedi, her kula nasip olmaz bu. Anneannesinin babasn grm ocuk pek enderdir. Byk bir mutluluktur, bylesi. imdi ben onun kahvaltsn hazrlayacam. Bir tepsi koyarm, sen karrsn yukar. Hem tanm, ahbaplk etmi olursun dedenle, hem bana yardmn dokunur, e mi, yavrum? Mrs. Lackie, yemek masasn at. Be kiilik bir sofra hazrlamaa balad. Sonra raftan oval bir tepsi ald. Ortasnda bir karanfil resmi bulunan bu tepsiye beyaz bir fincanla ay, reel, ekmek, peynir koydu. Kk Robert sert bir sesle sordu : Dedem niye yemeini burada, sizinle yemiyor, anneanne? ocuun sesindeki ton kadnn cann skm gibiydi. Hislerini belli etmemeye alarak : Adet edinmi, diye cevap verdi. Hep yukarda, odasnda yer o.. Kimbilir? Sonra yumuak bir sesle ilve etti : Tayabilecek misin tepsiyi, bakalm? Haydi, al onu. Yalnz dikkatli ol, devrilmesin. st kata kacaksn. Evi daha bilmiyordu ama, tepsiyi ald gibi hole kt. Merdiveni karda grd. O tarafa yrd. Orta ksm batan aa muamba ile denmiti merdivenin. Yukarda, kk bir pencereden clz ikindi gneinin bir ka huzmesi merdivene kadar inebilmiti. Titreye titreye basamaklar trmanmaa balad. Her an dmekten korkuyordu. Nihayet merdivenler bitti. Kk bir koridora ulamt. Karda iki kap vard. Tepsiyi yavaa yere koyarak sadakinin tokman evirffi, kilitliydi. teki kap, eliyle hafife iter itmez ald. Hemen tepsiyi yerden ald, ieri girdi.

Burnuna kuvvetli bir sigara duman doldu ve ekimi yemek kokusunun genzini tkadn hissetti. Uzunca bir zaman havalanmam, iinde hep insan oturan odalarn karmakark havas vard bu odada. Etraf her haliyle ihmal edilmi, darmadank bir grnteydi, insan biraz tecesss, biraz da korkuyla dolduran bir hali vard. Kede sar, pirin topuzlu bir karyola duruyordu. Yamal bir yorgan dip tarafa doru atlmt ve yatak toplanmamt. minenin nnde dertop olmu bir ay postu grnyordu. Kirli, buruuk bir havlu, karyolann ufk ubuu zerine yanlamasna serilmiti. minenin zerinde srtst bir duvar saati yatyordu. Btn ii boaltlm, letleri sana, soluna karmakark konulmutu. htiyar Gow, maden ksmlar pastan kpkrmz olmu minenin yannda, alak bir masann bandayd. Yrtk, mflonlu bir ift terlik vard ayaklarnda. Srtnda eski bir elbise gze arpyordu. ok eski bir koltukta oturuyor, fes rengi bir bez rtl masann zerinde bir kitaptan, nndeki kda bir eyler yazyordu. Sol tarafndaki duvarda byk bir raf zerinde baston ve pipolar dolu bir koleksiyon bulunuyordu. Go w tam 70 yandayd. Uzun boylu, krmz, suratl, omuzlar geni bir ihtiyard. Kzl salar her halde aylardanberi berber yz grmemiti. Kulaklarnn zerinden ve ensesinden yakasna kadar dklmt. Hepsi aarmamt. Kzlln kaybetmi saylabilirdi ama, k isabet eden yerleri buday ans gibi parlayan tatl bir renkte grn yordu. Fra gibi dikine km byklar ile sakallar da yleydi. Gz aklar yer yer beneklenmiti. Fakat mavi gzbebekleri canlln ve parlakln muhafaza etmekteydi. Tatl bir derinlii ve scakl vard bu mavi gzlerin. htiyar adamn dikkate en arpan taraf iri burnuydu. Kpkrmz bir burundu bu. Vine koyuluunda bir krmzlk... Kk kk, ine ucu kadar kk delikler vard zerinde. iek bozuu izleri gibi.. Kocaman ve ikindi. ok tuhaf bir grnteydi. Gow tam o anda yazsn bitirmiti. Kalemini, bakkallar gibi, kulann arkasna yerletirdikten sonra ocua dikti gzlerini. Kapya doru dnerken koltuun yaylar gcrdamt. Robert'e bu gcrtlar, ilk karlamay mjdeleyen namelerden mrekkep tatl bir musiki gibi gelmiti. Yarm asr ok am bir zaman aral ile yeryzne inmi bu iki Ademolu bir sre, hi bir ey sylemeden karlkl baktlar. Robert, Dede'nin burnunun kendinde ilk uyandrd tuhaf grnnden kendini kurtarmaa alt; kzard. orab dk, ayakkabsnn balar zlm, siyah elbiseli, sarn ocuun, yani kendisinin, krmz salar ve alamaktan kpkrmz olmu gzleriyle bu ihtiyarn zerinde yarataca tesiri, hayreti, dnvermiti Robert, bir anda. htiyar adam, lakayt bir bakla onu tekrar szd. Masann zerindeki kitabn, ktlarn kenara itti ve boalan yere tepsiyi koymasn asab bir jestle iaret etti. Tepsi nne konur konmaz da yemee balad. Ekmeinin zerine srd peynir, reeli ve dilimi, aya batrdktan sonra aceleyle yiyor, etrafiyle ve Robert'le ilgilenmeden attryordu. Yemek bir ka dakika srmt. Yeni bir hamle ile nne gelenleri temizledikten sonra elinin tersi ile azn, byklarn svazlad, sildi. Yemek; baka iler yapmak yahut sigara veya pipo imek gibi iler iin bir balang imi gibi yle bir gerindi, rahatladn belirten bir iki kprdan gsterdi, sonra da piposunu alarak yakt. Yemein, ilk ilerinden birine imdi balayabilirdi. Konutu. Sesinde, tavrnn ve tarznn zddna efkat ve samimiyet de vard : Haaa, dedi. Sen Robert Shannon'sun, ylemi? ledi : ocuk, ezilip bzlerek, kzarp bozararak kekeEvet, dedeciim... Gow, doyurduu karnnn verdii rahatlkla devam, etti : Nasl, bari yolcuunuz rahat oldu mu? Evet, rahat rahat gelebildik anneannemle... Hele vapur yolculuunu ok sevdim ben..

yle.. O hattn vapurlar ok iyi gemilerdir. Mesel Viper, mesl Adder.. Vaktiyle tekel'de alrken sk sk grrdm onlar, arada srada da binerdim. Adder'in su kesiminin tam zerinde sar bir izgi var10 di, Viper'den bu izgisiyle ayrdederdik onu. Birden 1-f deitirdi : Dama oynamasn biliyor musun, sen? ocuk armt ama, cevabn geciktirmedi : Bilmiyorum dedeciim, nasl bir oyun o? Gow, mfik bir eda ile konutu : Fazla merak etmene demez, dedi. Burada kalrsan ok gemez renirsin damay. Zannederim, kala-eakmsn. Onun iin biraz sabrl ol, kfi. Robert ban nne edi : Evet, dedeciim, dedi. Burada kalacakmm. Mrs. Chapman sylemiti bana. Baka gidecek yerim de yokmu hem.. Deil mi? Gow, bu hazin seslenie kulak bile asmad. Piposundan iki nefes daha ektikten sonra babacan bir tavr ve alayl bir tebessmle Robert'e apraz bir bak frlatt. Robert, kendi durumundan dolay byk bir keder hissetti iinde. Dede'sinden bir yaknlk grmek, onun tarafndan sevilmek, iindeki strab olduu gibi onun gzleri nne serebilmek ihtiyacn duydu. Zavall Ro-bert'in babasnn tberkloza yakalanarak ldnden haberi var myd acaba? rs olduu anlalan bu hastalk, evvelce, Robert'in iki halasn da alp gtrm, annesini de penesine alarak, ok ksa bir sre iin de onu da mahvetmiti. Hatt kk Robert'de bile bu amansz hastaln emarelerinin mevcudiyetinden bir ara bahsedilmiti. Fakat dede, oktan mevzuu deitirmiti : Sen 8 yandaydn, deil mi Robert? Hemen hemen; dedeciim.... Robert, bunu, yan daha kk gstermeye alan bir eda ile sylemiti. Fakat dede oral bile grnmyordu. Devam etti : 11 Ehhh, dedi, 8 yanda olduuna gre, kendini kurtaracak bir adasn demektir. Yry sever mi-sir. sen? Robert'in bu sualden ne anlad pek belli olmad : yle fazla bir yry yapmadm hi. Yalnz, tatilde Portrush'a gittimizide Giant's Causeway'e kadar yrmtm. Fakat, buraya gelirken trene bindik; yrmedik. yleyse bir gn seninle el ele verir, yle esasl bir yrye karz. Gzel bir sko havas ahr, tabiatla babaa tatl bir ka saat yaarz. Haa, ne dersin, iyi olmaz m? htiyar Gow, bunlar syledikten sonra, Robert'le kardatmdanberi ilk defa olarak iini dinleyerek duyduu hissi dile getirdi : Houma gittin, evlt, dedi. Senin de salarn benimki gibi.. Grow'larm hepsinin sa byle krmzdr. Anneninki de yleydi. Zavallck... Robert, annesinden bahsedilince iinde hissettii teessr daha fazla tutamad, hkrklar iinde alamaa balad. Annesi ldnden bu yana, yani aa yukar bir haftadr, ondan ne zaman bahsedse kendini tutamyor, boanyordu. Annesinin salnda iinde yaratt sevgi imdi byle bir ihtiya halinde kendini gsteriyordu. Fakat imdi, ne bam gsne dayayp alayabilecei Mrs. Chapman vard, ne de sigara kokan nefesiyle onu teselliye alan St. Dominic kilisesi Papaz Mr. Shanley.... Robert, derdine kar istedii yaknl dedesinden bulamaynca gerek bir zntye kapld, nasl hareket etmesi gerektii hususunda kararsz kald. Bir an alamann bo olduunu hissederek hkrklarn susturmak istedi. O zaman da bir ksrk nbetine yakaland. Nbet bir ka dakika srd. Babas gibi ksrmekte olduunu dnd. Nihayet, nbet getii zaman bann atlayacak gibi armakta 12 olduunu farketti ve her eye ramen teselli edici bir sz bekledi. ihtiyar Gow, yine oral deildi. Bir ka saniye byle geti. Teselli ve hafif bir okama bile Robert'i o anda memnun edecekti. Fakat olmad. Sadece ihtiyar, elini cebine att, madeni bir kutu iinden yuvarlak bir nane ekeri kard ve

azna att, emmeye balad. Robert, ekeri bile kendisine vermediini grnce bir kere daha ard, zld. Teselli bekledii dedesinden Robert'-in duyabildii tek teselli cmlesi u oldu : Hayatta en tahamml edemediim ey karmda bir insann alamasdr. Senin de gz yalarn pek blm canm.. Brak bu deti Robert, kendini tutmasn biraz ren evldm. Sonra kalemine davrand ve devam etti : u yaa geldim ama, imdiye kadar tmen tmen znt ile karlatm. Bu zntlerin beni hrpalamasna msaade etseydim bugn byle olabilir miydim hi? Dede, cafcafl bir felsefi nutka giriecek gibiydi ama, tam o esnada bir zil sesi duyuldu. Ses aadan geliyordu, ihtiyar Gow, szn yanda kesti. Piposunun ucu ile ocua gitmesini, aaya inmesini iaret etti. O, ban tekrar nndeki kda edii zaman Robert tepsiyi alm, ayaklarn srye srye kederli bir ruh hali iinde kapdan kmt. n Mutfaktakilerin hepsi birden susmulard. Besbelli ki Robert'den bahsediyorlard. Kk ocuk, ieri girdii anda hepsinin ta kesilmi gibi olduklar yerdo ka-lvermeleri bunu gsteriyordu. Bykbaba Mr. Lackie, Kate, Murdoch ve anneanne hepsi bir aradaydlar. Btn kk ocuklar gibi Robert de ok sklgand ve sklganl o anda ok daha fazlalamt. Bykbaba, bir iki saniye sonra, ona doru geldi, elini yakalayp bir sre avucunda sktktan sonra eildi, alnndan pt. 13 Annesiyle bu adam arasnda byk bir ilgisizliin varln sezen Robert'i bu hareket byk lde sarsmt : Ho geldin, Robert'ciim, geliine ne kadar sevindim, busen. kr grtrene.. dedi. Bykbabasnn bu ekilde konuacan hi tahmin etmemiti. Mutlaka sert konuacak, onu incitecek, kracak bir histi iindeki.. Sesinde zlm, ezilmi, keder duymu insanlarn acl vard. Arkasndan da Kate onu pnce, btn aksine telkinlere ramen, alamamak iin kendini zor zeptetti. Anneannesi, Robert'i kolundan tutarak sofradaki yerine oturttu : Saat 7 ye geliyor, dedi, karnn ackmtr, bir eyler ye artk.... Hepsi sofraya yerletiler. Bykbaba isteksizlii tonundan belli bir sesle bir dua okuduktan sonra kayk tabakta, henz duman ttmekte olan eti para para dorad. Anneanne de sofrann ucunda tabaklara lahana ve patates koymakla meguld. Mr. Lackie, Robert'in tabana itina ile gzel ve byk bir paray koydu. Bunu yaparken de iyi bir i yapm insanlarn edasiyle : Al bakalm, kk, hepsini yiyeceksin bunun, L. Bykbaba, 47 - 48 yanda gsteriyordu. Ksa boylu, zayf bnyeli bir insand. ehresi solgundu. Kk gzleri, ensiz bir surat vard. Siyah byklar fra gibiydi. Salar, bann sasz ksmlarn rtebilmek iin yana taranmt. Yznde feragat sahibi insanlara mahsus bir ifade vard. Hani o, kymetleri bilinmemi drst insanlarn ifadesi... Kolal yakasnda siyah bir kravat vard. Beyaz dmeli, ift nl lcivert elbisesi bir hayli garip grnyordu. Karsndaki bfenin zerinde de denizcilerin kasketine benzer apkas duruyordu. Robert'in omuzunu okad ve : '14 dedi. Lahanan etle ye.. nsana ok yarar bu., dedi. Robert, sofrada herkesin kendisine bakmakta olduunu hissediyordu. Elindeki atalla bakta bir hayli bykt. Kullanamyordu onlar, elinden kayyorlard. Et ok tuzlu ve kemikliydi, lahanay da sevmemi-ti. Nerdeydi o babasnn evindeki yemeklerin lezzeti ve sofrann havas, nerdeydi bu sofra, bu yemekler? Tam mnasiyle martlm bir ocuktu Robert.. Babas, evde, o kendine mahsus akac tavriyle, sofraya her eyin mutlaka en iyisinin konulmas n syler, eve hemen her dnnde de pasta, istiridye gibi sofrann enisini

zenginletirecek yiyecekler alr, getirirdi. Robert'i, annesiyle babas, hele yemek bahsinde o derece mart-mlard ki, annesinin, ona bir para tavuk eti yedire-bilmek iin vadetmedii iyi ey kalmazd. Fakat Robert gerein ac da olsa farkndayd. Bykbabasn daha ilk gnden zmeyi, onu kzdrmay doru bulmad, beenmedii halde yemeini zorla tamamlad. Ba ne eik olduu iin Robert'in kendilerine dikkat etmediini zanneden Mr. ve Mrs. Lackie, fsltl bir sesle, yarm kalm konumalarna devam ettiler. Bykbabas biraz sklm bir tavrla konuuyordu : Mrs. Chapman, senden her hangi bir talepte bulunmad m? Kars cevap verdi : Yoooo, hi bir ey istemedi, dedi. Halbuki bir hayli de masraf olmu zannederim. Fakat istemedi. Hassas, insanlk taraf kuvvetli bir kadna benziyor.. Mr. Lackie, yle bir gs geirdi : u herkesin birbirine ktlk etmek iin yar yapt bu dnyada, iyi insanlarn da bulunduunu grmek ne gzel ey deil mi? Gelirken arabaya bindiniz mydi? Lzumu yoktu ki... Eyamz fazla deildi. Elbiselerinin ou kld iin almadk. Sonra, galiba, tekiler eyay alp gtrmler.. 15 Bykbaba, iten ie kzyordu. Kendisine strap veren bir hayali seyrediyor gibiydi. Kendi kendine sylenir gibi : Delikleri bir trl bitip tkenmek bilmedi ki.. Ellerinde avularnda bir ey kalmadysa hi de hayret etmem dorusu... Kars cevap verdi : Ama bir yn da hastalkla mcadele ettiler. Ne olacakm ki! Akl yoktu ki onlarda. Niin kendilerim sigorta ettirmemiler? Bir sigorta poliesi olsayd ellerinde, her ey dzelirdi vallahi. Robert'in gzlerine bir uyku arl kmt. Mr. Lackie'nin ufalm gzleri zerine dikilmiti. Havasn deitirdi : Aferin Robert'e, dedi. Bak yemeinin hepsini bitirdi. Tabii yle olacak. Bizim evde hi bir ey ziyan edilmez, deil mi? Kate, masann br tarafnda Robert'in karsnda oturmutu. Konuulanlarla ilgilenmiyor gibiydi. Pencereden darya dalgn dalgn bakyor, akam seyrediyordu. Birden ban dndrd ve cesaret vermek isteyen bir tebessmle Robert'e gld. Kate 21 yanda idi. Robert'in annesinden sadece ya kkt. Fakat, Robert, onun annesine ok az benzediine dikkat etti. Annesi gerekten gzel bir kadnd. Halbuki Kate, basit ehreli, kuru ve atlak tenli bir kzd. Fersiz gzleri, kk elmack kemikleri ile o hi de Robert'in annesinin kardeine benzetilemezdi. Salarnn rengi de tuhaft. Sanki Grow'larm krmz saiyle Lackie'lerin siyah salar arasnda kalmay tercih etmi, bylece de renksiz kalm bir yndan ibaretti. Kate Robert'e : Okula gidiyordun, deil mi Robert? Robert kzard ve byk bir gayret sarfederek cevaplandrd : Evet, dedi, gidiyordum. Crescent'de Miss Barty'-" nin okuluna gnderiyorlard beni. 16 Kate tasdik makamndan ban sallad ve : Nasl, beenmi miydin okulunu? Robert : Evet, dedi, ok beenmitim, ok iyi bir okuldu... Kate konutu : Bizim de burada gzel bir okulumuz var. Her halde bu okulu da seversin, olmaz m? Bykbaba lfa kart : Bana kalrsa John Street lkokuluna gnderelim onu.. Yahut da seninle beraber olsa, daha iyi deil mi Kate? Kate, ksrerek sesini akort etmeye alan Byk-baba'ya dnd. Bu mtalay beenmedii belliydi. Kzgn bir sesle konutu :

O ne biim lf baba.. Sen de bilirsin ki John Street basit, kymetsiz bir okul. Biz hepimiz Academy'-de okuduk, Robert'in de orada okumas lzm. Senin sosyal mevkiin de bunu gerektirir zaten. Mr. Lackie ban nne emiti yine. Mrldanr gibi : ey.. Evet, belki ama, birinci ders dnemi bitmeden de almazlar ki.. Ama Ekim'in 15 inde bitiyor dnem galiba.. Bir iki ey sor bakalm Robert'e, durumu nasl acaba? Kate, hayr mnasnda ban sallad : insaf yani, baba, dedi. imdi olur mu bu? ocuk turu gibi zaten. O kadar yol gelmi. Bir de snava m sokacaz imdi? Gitsin yatsn daha iyi. Sonra birden hatrlam gibi : Ha.. Sahi kiminle yatacak Robert? Robert'i de uyku fena bastrmt. Nerdeyse sofrada uyuyacakt. Kate'in sylediklerini duyunca yerinden silkindi ve anneannesine gz krparak uyumak istediini iaret etti. Fakat kadncaz gnn telndan o na kadar bu konuyu hi mi hi dnmemiti. Kendi kendine mrldanr gibi konutu : 17 Robert kocaman ocuk, seninle yatmas olmaz Kate.. Senin yatan da ok ufak Murdoch.. Sonra, sen de ders alyorsun, ge yatyorsun.. ey.. Haminninenin odasn versek ne dersin? Yani, o burada yokken tabii. Ha, olmaz m? Fakat Mr. Lackie bu teklife itiraz etti : Olmaz, dedi. Kendisine sormadan odasn bozmaa hakkmz yok. Az para de vermiyor kadn bu bir tek oda iin yani, deil mi? Sonra bir ka gne kadar da gelecek. Baka bir forml bulalm. Murdoch bam tabana emi, miyop gzleriyle yemei ve ekmek lokmalarn bir polis hafiyesi dikka-tiyle muayene ede ede yiyordu. Arada srada da tabann yannda duran ders kitabn alyor, kokluyormu gibi burnuna kadar yaklatryordu ve gya okuyordu. Babasnn itiraz zerine ban igzar bir tavrla kaldrd ve ilk defa olarak konutu r Yukarda, ihtiyarla beraber yatsn.. En dorusu bu... Mr. Lackie, Dede'nin lfn iitince ehresi biraz donuklamt ama, o da mtalay kabul eden bir tavrla kafasn sallad. Fakat Robert beyninden vurulmua dnmt. Bu durumu, birbiri ardnca urad felketler zincirinden bir halka telkki ediyor, bu halkann gele gele, kendisini st kattaki o rktc, garip insana balam olduunu gryordu, iindeki rktc korkuya ramen olmaz demek kuvvetini de kendisinde bulamyordu. Hem ylesine de yorgundu ki gz kapaklarn kprdatacak takati bile kalmamt. Kate'in sesini duydu : Gel bakaym, yuvrum... diye seslendi, sonra da annesine hitap etti : Su snd m acaba, anne? Isnmtr her halde. Yalmz idareli kullan. Bulaklar da ykayacaz. Kck banyoya girdi. Kate'in yardmiyle elbisele18 rini g bel karabildi. Robert, tamamen soyunduu srada Kate'in yznn de hafife kzardn grmt. Kullanla kullanla rengi yer yer sararm, sabit kvete girdi, iindeki lk suyun seviyesi bir kartan fazla deildi. Kumlu, sar bir sabunu bir bez parasnn iine koyarak slatt ve ocuu sabunlamaa balad. Uykudan ba ikide bir nne dyordu. Gz kapaklar arlam, gzyalar tamamen kurumutu. Kendini tamamen Kate'e teslim etti. Ykanabildikten sonra Kate'in kendisini kuruladn, gmleini tekrar giydirdiini hayal - meyal farketti. Banyonun kapsnn topuzundan kan sesi de yle byle hatrlayabiliyordu. Yukar ktlar. Bir rya iinde yzyor gibiydi. Mahut odann kapsnda dalgalarn, tren grltlerinin tnel-lerdeki uultularn arasndan elini kendisine uzatm olan Dede'yi grd. Elinden tutmutu. htiyar Gow ok deli yatyordu. Lokomotif gibi horluyor, devaml surette saa sola dnp duruyordu. Duvar tarafnda idi ocuk. Sabaha kadar yass kadayf haline gelmedii kald. Fakat ylesine bitkindi ki, sabah deliksiz bir uyku ile buldu. Yalnz uyan mthi korkulu bir rya ile oldu :

Babas odasnda idi. zerinde uzun bir gecelik vard. Arkadalarnn tavsiyesi ile il niyetine ay nargilesi iiyordu. Arada bir, kahverengi gzlerinde bir ne'e alayan beliriyor, kars ile akalayor, kahkahalar atyordu. Ama kadn hep somurtuyordu. Onun karsm-da ayakta, elleri nne kenetlenmi olarak duruyordu. O srada doktor geldi. 40 - 45 yalarnda, soluk ve abus ehreli bir adamd bu. Birden bir gk grlts duyuldu. Simsiyah kanatl ata benzeyen bir canavar heybetli gvdesi ile odaya girdi. ocuk korkudan, dehetten ban kollarnn arasna saklad, hkra hkra alamaa balad. Fakat tekiler hi oral deillerdi. Beraberce bu canavarn srtna bindiler, utular, gittiler. 19 Gzlerim at zaman kan-ter iindeydi. Kalbi kt - kt vuruyor, nefes alamayacak gibi oluyordu. Sabah olmutu. Odaya gne dolmutu. Dede oktan kalkm, giyinmiti bile. Pencerenin krk pancur-larn ayordu. Dnd, Robert'e bakt : Seni uyandrdm galiba, kk, dedi. Hava yle gzel ki bugn. Hem kalkma zaman da geldi artk. Robert yavaa yataktan kt. Giyindi, ihtiyar, anlatmaa balad : Kate, alt okula, Murdoch da kendisini postac olarak yetitiren Skerry Kolejine gitmiti. Bykbaba daireye yollanmak zere idi. O da gidince aaya rahata ineceklerdi. Dede, Mr. Lackie'-den bahsederken iini sormutu Robert. O gzel niformasn ok sevmiti ocuk. Fakat onun, blgede herkesin p tenekelerinin, helalarnn temiz kalmasn kontrol eden bir grevde olduunu renince sukutu hayale urad. Geri, bykbaba sular idaresine mdr olmak istiyormu ama imdiki halde durumu buymu. Dede-torun sokak kapsnn hzla kapandn duydular. Bir iki saniye sonra da Mrs. Lackie'nin sesi duyuldu : Ne lemdesiniz, diyordu, kucak kucaa iyi uyuyabildiniz mi bari? Beraber aa indiler, ihtiyar Gow, sofraya, damadnn koltuuna otururken cevap verdi : Sa ol Hannah, iyi uyuduk. ihtiyarn yalnz sabah kahvaltlarnda aa indiini Robert sonradan renmiti. minede ate yanyordu. Mutfaa sevimli bir oda havas veriyordu bu. Gizli bir samimiyet onlar birbirine kaynatrmt. Sofrann bir kenarnda ekmek krntlar, reel, peynir dkntleri fazlaca idi. Belli ki Murdoch kalkmt oradan. Mrs. Lackie, byke bir teiieke kutudan ay fincanna kakla kakao koydu Beyaz aydanlktan ilerine kaynar su dkt. istersen bu sabah Robert'i biraz gezdir olmaz 20 m baba? dedi kadn. htiyar, terbiyeli ve ar br tavrla : Elbette, dedi, gtrrm. Gezeriz. Kz memnun olmutu : Seni bilmem mi baba, dedi. Elinden geleni yaparsn. Yalnz, balangta her ey biraz zor olur, dikkat et.. Dede, kakao fincann iki eliyle tutarak dudaklar- na yaklatrrken : Yo, kzm dedi. Zorluklardan kamak yok bizde. Kadn, yzndeki zgn ifade ile babasna bakmaa devam ediyordu. Her halinde babasna kar duyduu byk sevgi okunuyordu. Kahvaltnn sonuna doru Hannah, dar kt, biraz sonra babasnn silindir apkas, bastonu ve masasndaki ktlar ile geri dnd. Solmu rengi kaybolmu eski apkay dikkatle fralad, ktlarn bal bulunduu yeil kurdelnn dmn sktrd. Sonra da zr diler gibi : Bunlar senin yapacan iler deil aslnda babacm ama, bir bakma yardm oluyor bize, farkn-daysan. ihtiyar garip bir ekilde tebessm etti. Fincann dibindeki kakaoyu da itikten sonra kalkt. Ciddi bir eda ile apkasn giydi. ocua haydi gibilerden iaret ettikten sonra yrd. Kadn kapya kadar onlarla geldi, ihtiyarn gzlerine endieli bir bakla baktktan sonra, hafif bir sesle : Bana sz ver bakaym baba., dedi. Fakat ihtiyar kzmt : Allah, Allah, dedi, ne biim insansn sen be Hannah.

Fakat kzna hemen mfik bir tavrla tebessm etti ve ocuu elinden tuttu, yrmeye baladlar. Tramvay durana geldiler. Nihayet krmz bir araba grnd, ihtiyar adam, ocuu alp, st ak olan yukar kata kard. n sraya oturdular. Tramvay o sralarda 21 pek yeni bir tatt ve Robert, korkudan dedesinin eline daha sk yapmt. Bu yaknlktan memnun olmu bir tavrla o da dnp ocua bakt. Sabah serinliinde, Toll'dan aa uzanan meyilli yolda hoplaya zplaya gidiyorlard. Biraz sonra biletinin sesi duyuldu : Ltfen bilet alalm.. Biletler, ltfen., diyordu. Ve onlara doru yaklayordu. Robert, bilet keserken kard sesten ve antasndaki paralarn krtsndan biletinin geldiini anlyordu ama, dedesi hi oralarda deildi. enesini bastonuna dayam, pencereden darya diktii baklariyle ylesine dalm gibiydi ki.. Bir ant hareketsizlii tayordu deta.. Bileti yanlarnda durunca, dede, istifini bile bozmadan, yle bir ahbapa bak ve bir gizli anlama tavriyle ona bakt ve gz krt ki, adam aptal aptal srtmaktan baka bir ey yapamad ve : Haaa, Dandie, sen miydin yahu? dedikten sonra yrd gitti. Kk ocuk, dedesinin byle itibarl bir insan oluundan memnunluk duymutu. Nihayet tramvaydan indiler. htiyar Dandie azametli bir tavrla iki basamakl bir merdivenle girilen bir binaya doru yrd. Kapsnn nnde, maden bir levha zerinde, harfleri bir hayli silinmi bir yaz gze arpyordu : Avukat Duncan McKellar. Kapnn iki tarafnda yarm tl perdeli iki pencere vard ve birinin zerinde yaldzl Levenford inaat irketi, dierinde ise Rock Sigorta irketi yazlar okunuyordu. htiyar adam ieri girince eski azametinden ok ey kaybedivermi, lettayin bir insan oluvermiti. Fakat, gie gibi kk delikten uzanan irkin suratl bir kadn grnce birden tavr deiti. Kadn, Mr. Kellar'n Mr. Blair'le grmekte olduunu, biraz beklemek gerektiim sylemiti. htiyar homurdand. Robert'in sonradan rendiine gre, Dede, irkin kadnlara hi tahamml edemez, onlara sert kar, suratm ekitirmi. 22 Be dakika kadar sonra ierden sakall bir adam kt. Glyordu. ocuk adamn apkasn giyerken zerine diktii baklardan sklmt. Adam, ihtiyara kalarn atarak baktktan sonra onlara doru yrd ve : Demek, bahsettiiniz ocuk bu, yle mi? dedi. ihtiyar hrmetkar bir tavrla cevap verdi : Evet, Rahip Hazretlerimiz. Mr. Blair'di bu. ocuu yle bir szd. Robert, bu baklarda btn gemiini bilen ve kendisini kk gren bir hava sezdi, skld, zld. Adam : Kendi emsalin ocuklarla oynayacak, arkadalk edecek halin yok senin, deil mi? diye konutu. Robert, sorunun havasna uyarak tasdik zorunda kald : yle, efendim. yi o halde... Benim bir olum var, Gavin. Seninle oynar o. Fazla byk deil senden. Bir ka gn sonra bize gel sen. Evimiz uzak deil, Drumbuck yolunda. Ban nne edi. Ne olursa olsun, Gavin denilen o ocukla oynamak, arkadalk yapmak niyetinde olmadn syleyemezdi, syleyecek durumda olmadn uur altnda farketmiti. Adam, karasz bir durumda bir sre daha ona bakt, enesini szavlad, sonra da ban sallayarak kapdan kt, gitti. Onlar da Mr. MacKeller'n yanma alndlar. Eski stilde denmi, gzel bir broydu buras. Ceviz, byk bir yaz masas, yerde ayaklarn gmld byk bir hal vard. minenin zerindeki raf gibi ksmda bir ka tane gm kupa, duvarlarda ereveli portreler grlyordu. Mac Kellar dner koltuunda oturuyordu. Ban kaldrmadan konutu : Biraz beklettiler seni deil mi Dandie.. Verdiim ii bitirdin mi, yoksa biri mahkemeye falan m verdi seni, ha? 23

Kafasn kaldrnca Robert'i grd Keyfi kam gibi surat hafife asld. Mr. McKellar 50 yanda gsteriyordu Arbal bir kyafeti vard. Krmz suratl, salam yapl idi, ksa kesilmi salariyle tertemiz bir insan intiba brakyordu. Gr salar pskl pskld. Gzleri keskin ve kupkuru bakyordu ama, iyi bir insan olduu da bu gzlerden anlalabiliyordu. ihtiyar Dendie'nin uzatt ktlar ald, inceledi, alt duda hafife ieri kam olarak konutu : Vallahi, ok esasl bir adamsn sen Dandie, dedi. El yazn fevkalde dorusu.. Kendine byle devaml i bulabilsen iyi kazanrsn... Dandie, yapmack bir kahkaha savurdu : Gnl istiyor ama, benim elimde deil ki? imdilik bu kadarna da razym ben. McKellar oturmasn iaret ettikten sonra defterine bir eyler yazd : Bunu da eski hesabna ilve ettim. Ay banda hepsini birden alrsn, olmaz m? dedi ve Robert'i gstererek : Yeni bir misafiriniz var galiba., diye de ilve etti. Sonra da geriye yaslanarak gzlerini Robert'e dikti. Rahibinkinden daha kuvvetli olduunu hisseti ocuk bu bakn. Hakknda kt bildikleri varm da onu deitiriyormu gibi bir ifade dolat ehresinde. Kelimeleri geveliyerek : Ho bir - ocua benziyor, dedi. Yanlmyorsam, insan pek uratrmaz, yormaz gibi geldi bana grn. Elini yelek cebine att. Bozuk paralan bir yoklad, iinden ald bir ilini Dandie'ye uzatt : Bununla ke bir ikolata alrsn. Ve gitmelerini isteyen bir ifade ile ilve etti : Bana msaade ediver artk Dandie, dedi. ok megulm zira.. 24 htiyar Dandie, nefis kokulu bir hava kokluyormu gibi derin bir nefes ald, gsn iirdi, yazhaneden keyifle kt. Merdivenleri inip sokaa ktklar anda ke kar tarafta bir eyleri gsterdi. Gsterdii isko ingenesi iki kadnd. Biri daha genti. Esmer tenli, hareketli, din grnl idi. Alev alev yanan salar vard. Banda bir sepet tayor, yrrken kalalar dzenli kvrllarla sallanyordu. Bandakini tutmak iin iki eli havada olduu iin memeleri daha gergin olarak ileri frlyordu, ihtiyar, istek ve itah ifade eden bir erkek sesiyle konutu : Bak, yavrum, dedi Byle nefis bir sonbahar gnnde ne nefis bir manzara deil mi? Robert hi de byle bir kanaatte deildi. Bunlar, balar zerinde tadklar sepet iindeki letlerle tamir edilecek bir eyler arayan basit ingene kadnlaryd. Dedesinin ne demek istediini anlayamamt. Halbuki, ihtiyar, 70 yllk mrne ramen onlarn tenlerinde, kalalarnn kvrlnda bir eyler bulmu gibi idi. Fakat Robert ingeneleri kafasndan hemen uzaklatrd. Asl nemli olan avukatn brosunda iine dolan hislerdi. Bir takm gizli mnalar bulmutu orada. Kendisini bu derece bir gizlilik ve ondan mtevellit bir boluk iinde hissetmemiti. Geze geze eve dnerlerken ban nne eip dncelere dald. Karlat o insanlarn kendisine evrilen baklarndaki mnidarlk onu zyordu. Aslnda, bunun sebebi pek basitti, ama, Robert, o vakit henz bilmiyordu bunu. Bu dedikodu yuvas, kk kasabada herkesin bildii gerek u idi : Robert'in annesi, vaktiyle istedii her hangi bir erkei batan karacak kadar gzel ve herkesin sevdii bir kzd. Fakat bir Dublin'li olan ve kasaba ananelerine gre yabanc saylan Owen Shannon'la bir seva-hatte tantktan sonra evlenmesi onu gzden drmt. Owen Shannon kimsesiz bir genti. Bir messesede kk bir memurdu. Zeks ve yakkllndan 25 gayri hi bir meziyetitabii kasaba halkna greyoktu. Bu dedikoducu insanlar, onlarn senelerce mutlu bir hayat srm olduklarn hi hesaba katmyorlar, nem vermiyorlard. nce zavall Owen'in arkasndan da karsnn lm olmasn, bu yzden, Allann bir ltf olarak yorumluyorlar ve Robert'in dayanacak tek

dal kalmam bir ocuk olarak Lackie'lere gelmesini Kaderin bir cilvesi eklinde benimsiyorlard. Dede ile Robert saptklar bir yolda gl grdler. Yarm saat kadar yrdkten sonra da bir srtn burnunu dnnce Drumbuck ky ile karlatlar. Robert, bir gn evvel anneannesiyle bu kyn kenarndan getiklerini hatrlad. Vakit leyi bulmutu. Fabrikalarn paydos ddklerinden anladlar bunu. Drumbuck, bol aal, gzel bir tepenin eteindey-di Ortasndan kk bir rmak geiyordu, iki beton kprs vard. Vitrininde ekerleme ve pastalar bulunan, tabelsnda Tibbie Minns yazan bir ekerci dkknn geride braktlar. Robert, kaps ak bir barakaya bakt. Tezghnn banda almakta olan bir dokumac grd. Biraz tede de bir nalbant, dkkmnnn nnde, bir atn kucana ald ayana nal akyordu. Dkknn kpkrmz oca geride grnyordu. Hava dalanm kl kokuyordu. htiyar Dandie herkesle selmlayordu. Belli ki ky halknn hemen hepsini tanyordu. 250 gram iki iline tatl satan kadn, el arabas ile meyva satan yal adam, ke bandaki bakkal ok in birer tavrla, akalaarak selmlad. Robert, dedesinin bu hallerinden gurur duyuyordu. Hana benzeyen bir otel grdler. Kapnn nnde krmz yzl, iri yar, kollar yarya kadar sval bir adam vard, ihtiyar Dandie onu da selmlad : Merhaba Saddler. Ne haber, naslsn bakalm? Adam ihtiyar ne'e ile karlad : 26 Oooo, Dandie, dedi, iyiyim, ok iyiyim, Sen naslsn bakalm? Ne aryorsun buralarda? yle bir hava alalm demitik de... dedi ve birden hatrlam, iyi bir is yapmak istermi gibi apkasn geriye itti : Dur burada, dedi. Senin ikolatay unutuyordum az daha.. Otelin yanndaki bakkala girdi. Robert kapnn nndeki bir tan zerine oturdu. Yerden, buday tanelerini korka korka acele ile toplayan civcivleri seyre dald, le scanda ky her eyiyle hafif bir sessizlie, bir nevi uykulu havaya brnmt. Yan taraftaki mavi boyal bir dkknn tezghnn gerisinde bir kadnn simsiyah gzlerini zerine dikip bakmakta olduunu hissetmiti Robert. Kadn, vitrinin gerisinde, buulu bir ekil halindeydi. ok gemeden Dandie, ocuun ikolatasn getirdi. Vck vck bir eydi bu. Bayatt da her halde. Kekremsi bir tadn azna yayldn hisseti ocuk, ihtiyar, Robert'i orada brakarak otelin lokantasna girdi. Lo ve serin bir yerdi buras. Robert arkasndan bakyordu. Orta ksmdaki bo bir masaya gidip oturdu. Kaln caml, ufak bir barda ald, alkn bir eda ile dudaklarna gtrp iindekini bir yudumda midesine yuvarlad. Sonra da, marur tavriyle, nutuk atar gibi etrafmdakilerle konumaa balad. Lokanta, le yemei yemekte olan insanlarla bir hayli kalabalkt. Bir yandan da, byk bir bardaktan, kpklerini asnn kenarlarna saa saa bira iiyordu. Robert, birden kafasn br istikamete evirdi. Biraz ilerideki yeillikte iki kz ocuu ember eviriyorlar, barp kouuyorlard. Robert, yava yava yerinden kprdand. Dedesinin, bir sre ierden kamayacan dnerek ayrla, kzlara doru yrmeye balad. Erkek ocuklardan pek holanmazd Robert ama kzlarla iyi geinirdi, korkmazd onlardan Oku27 ! lundaki renci arkadalarnn ou da kz di zaten. Kzlardan biri tede emberini evirmeye devam ediyordu ama, yaa biraz kk olan yorgun bir tavrla, ayrn kenarndaki banklardan birine oturmutu. Robert'le yat grnyordu. Omuzdan askl, kareli bir yn elbise vard srtnda. Kendi kendine ark sylemeye balad. Robert, yava yava yaklat, bankn teki tarafna yavaa iliti. Bahane ile dizindeki bir syr incelemeye balad. Kzla megul deilmi gibi grnmek istiyordu. Nihayet, kk kz arksn bitirmiti. Ksa bir sessizlik, sonra da Robert'in bekledii oldu. Kz ona doru dnm ve arkadaa bir eda ile : Sen de ark syler misin, sever misin? demiti. Robert, zgn zgn kafasn sallad. ark sylemeyi hi mi hi bilmezdi. Sadece babasnn rettii bir ark vard, itibarn kaybetmi gzel bir kadn

anlatyordu bu ark; bir tek onu, onu da yarm yamalak bilirdi Robert. ark bilmediine, kk kz memnun edemediine hakikaten zlmt ocuk. Zira onu beenmi, holanmt ondan. Gzel bir kzd. Hafif kvrck siyah salarn altmda bir yarm daire evirttikten sonra arkada toplamt. Ak mavi gzleri ve przsz teniyle ok cana yaknd. Robert, konumalarn uzatmak istiyordu. Kza : emberin demirden mi? Kz cevap verdi : Elbette demirden.. Ama sen niye ember diyorsun ona. Biz teker, deriz. Onu evirdiimiz u sopa da omakt1. Robert, utand. Yabanc olduunun bylece ortaya kmasndan hafif bir utan duydu, kzard. teki kz da emberi evire evire kardan yanlarna doru geliyordu. Konuyu deitirmek iin sordu : Senin ablan m bu kz? Kz, tatl bir glle gld ve abuk abuk konutu : y""i, dedi, ablam deil. Louisa teyzemin kzdr. 28 Ardfillan'dan geldi. Benim ismim de Alison... Alison Keith... Evimiz nah urada. Tepede, aalar arasndaki u ev. Annemle otururuz. Robert, Alison'un rahat bir tavrla konumas ve krd potlar yznden biraz snepelemiti. Louisa hoplaya zplaya geldi. Robert, kendini ona kar mdafaa etmek istermi gibi tebessm etti. Kz, soluya somya karlarnda durdu, mahir bir hareketle de emberini oman zerine alarak durdurdu. Sonra, arm gibi Robert'e bakarak : Heyyyy, dedi, kimsin sen, nereden ktn? 11 -12 yalarnda vard. Alison'un aksine sarnd bu. Uzun, sar salarn cakal bir tavrla ikide bir arkaya atyordu. Robert, durumun biraz izaha muhta olduunu bir anda dnerek, kz kurtarma gayesiyle konutu : Dn Dublin'den geldim buraya.. Bara bara konutu Louisa : A, Dublin'den mi geldin? rlanda'nn merkezi oras be... Biraz durdu ve ilve etti : Orada dodun yleyse sen!. Robert ban sallayarak tasdik etti. Kz tekrar konutu : Sen rlandalsn demek ha? Robert, marur bir sesle cevap verdi : Hem rlandalym, hem de skoyal.. Fakat Louisa kzmt : Hadi ordan sen de, dedi. Olur mu hi yle ey ? Bir insan hem skoyal, hem rlandal nasl olabilirmi ki? Amma da garip i ha!.. Robert, umduu tesiri yaratamam, Lousina'n tavrnn, tersine, daha mtehakkimlemesine sebep olmutu. Kz bu cevap zerine daha da sertlemiti. Birden durdu. Aklna bir ey gelmi gibiydi. Karsndakini si29 gaya eken bir savcnn sert ve pheli edasiyle sordu : Hangi kiliseye gidiyorsun sen? Azametli bir pozla gld nce. Fakat az daha azndan St. Domani'e diye karacakt. Fakat, karsndakinin gzlerinde farkettii kvlcm ona, kendini mdafaa ihtiyacn hissettirdi ve : Hangi kiliseye olacak, dedi. Basbaya bir kiliseye ite.. Tepede, kocaman bir an kulesi var. Phoenix Crescent'de. Bizim eve ok yakn bir kilise.. Sklmt bu sorgu-sualden.. Bahsi kapatmak istiyordu Hemen yerinden frlad. imenler zerinde takla att. Oyun olarak btn bildii bundan fazla deildi zaten Ayaa kalkt zaman Louisa'nn hayret dolu gzlerinin hl zerinde olduunu farketti. Kz, en ar ithamlardan daha zc bir sesle konutu : Ah, dedi, az daha katolik zannediyordum seni. Nihayet glmt. Ama Robert daha fazla kekelemeye balamt : ey., dedi. Ama nerden geldi aklna bu senin? Vallahi bilmiyorum. Ama neyse deilmisin. ok iyi!.. Bunalmt. Gzlerini pabularnn burnuna dikip yle sustu. Alison'un gzlerinde durumuna acyan bir ifade okuduu iin bsbtn sklm, ezilmiti. Louisa, glmesine devam ederek uzun salarn bir daha arkasna savurdu : Burada m kalacaksn, artk? diye sordu.

Robert, dudaklarn hafif aralayarak ancak isitile-bilir bir sesle deta mrldanr gibi konutu : yle.. Burada kalacam artk.. Ve ilve etti : Danasn da syleyeyim istersen, bir aya kadar da Academy'ye kaydolacam, derslere balayacam., Lousa bu habere de memnun olmu gibiydi. Ali-son'a dnerek : 30 Academy mi? Senin gittiin okul deil mi oras Alison? ylelerini Academy'ye almazlar, deilmi? Alison gzlerini kaldrmadan ba ile tasdik iareti yapt. Robert, gz kapaklarnn ac ac szladm hissediyordu. Louisa biraz durdu, sonra da katla katla glerek : Haydi Alison, dedi, yemek saati geldi. Eve dnelim artk.. Marur tavriyle emberine uzand. Robert'e, gzlerinden t iine kadar ileyen merhametli bir bakla bakt ve : Niye yle sulu sulu duruyorsun? Dediklerin doruysa korkacak hi bir ey yok.. Sonra kza dnd : Ne dikilip kaldn, Alison.. Hadi, yr gidelim... Giderlerken Alison dnd, Robert'e bakt. Bu bakta,, hem znt, hem de kendine bir scak ilgi hisseti. Robert. Fakat hi ummad bu kt durumla karlamak Robert'i o kadar byk bir kedere bomutu ki, bu tatl bak bile onu teselli edemezdi. Bulunduu yerde put gibi akl kald, uzaklaan iki kzn ardndan ylece* bir sre bakt. Caddenin br tarafndan dedesinin seslenmesi onu kendisine getirdi. Yanma gittii vakit, ihtiyar adam mutlu bir ruh hali iinde glmekte olduunu grd. Gzleri parlyordu. apkas hafif yana eilmiti. Lomond View'e doru yrmeye baladlar. ocuun arkasn svazlayarak : Aferin Robert, dedi, bakyorum, hanmlar arasnda itibarn yksek. O kk, Keith'lerin kzyd, biliyor musun? Evet, dedeciim.. diye cevap verdi Robert, ihtiyar, nazik ve efendi bir tavrla konutu : Tanrm, temiz ve drst insanlardr onlar. Kzn babas, vaktiyle Rawalpindi'nin svarisi idi. iyi kaptand. Annesi iyi piyano alar, ho bir kadndr. O 31 konutuun kzn da sesi ok gzeldir ha.. Blbl gibi akr, ark syler bacaksz. Fakat Robert'in donukluu birdenbire dikkatini ekmiti : Ne o, bir ey mi oldu sana? Neyin var? Robert, hemen silkindi : Hi bir eyim yok dede, dedi. Nerden karyorsun onu? Bir ey olmad ki... Fakat ihtiyar inanmamt. Buna ramen itiraz etmedi. Sadece Ben biliyorum, farkndaym skntnn. der gibilerden kafasn sallad. Robert'in aknl devam ederken de slkla bir ark tutturdu. Przsz ve gzel alyordu. Etrafna hi aldr etmeden, yksek perdeden ald slk Robert'in houna gitmiti. Yalnz eve yaklatklar zaman sl kesti, bu defa arky hafif bir sesle sylemeye balad. Benim sevgilim yazn Yeni am konca gl Tam kapya yaklarken de Robert'in kulana eildi : Sakn, dedi, benim o lokantada bir eyler itiimi anneannene syleme. ok kzar ha!.. rv Robert, anneannesinin, ilk gnler kendisini evin dier halkiyle pek temas ettirmek istemediini zannetmiti. Bu konuda kesin bir karar veremiyor, fakat baz hareketleri onda bu pheyi uyandryordu. Zaten garip bir durum vard. Mesel Kate, evdeki vaktinin ounu kendi odasnda geirir, renci devlerinin tashihlerini yapar, veya kitaplarna kapanrd. Yznde ve alnndaki sivilceler onun zntl psikolojisinin belirtileriydi. le yemeklerinde de evde olurdu

ama, pek kimseyle konumazd. Baz akamlar da, kitaplarndan ve almalarndan ancak arkada Bassie Ewing'i ziyarete gittii za32. man uzak kalrd. Ev halknn arasna pek nadir karrd. Bykbaba ise iine son derece bal bir insan olduundan ou zaman akamlara kadar eve uramazd. le yemeklerine geldii gnler tek elin parmakla-riyle saylacak kadar azd. Geceleri bile pek istirahat etmez, belediye kontroln gerektiren maddelerle ilgili resm raporlar koltuuna gmlerek okur, kimseyle konumazd. Sadece haftada bir akam bir inaat irketinin mtat toplantlarna katlrd. Murdoch da, istekli grnmesine ramen Robert'le hemen hemen hi konuamazd. Zaten btn gn okulda idi. Akamlar da ar ar yemeini yedikten sonra kitaplarn nne yayar, miyop gzleriyle onlar okur, karlarnda, herkesle ilgisini kesmi gibi saatlerce yle kalrd. Kk Robert'in en yakn arkada yine ihtiyar Dede'di. Academy'de derslere balayaca gn beklerken Robert ona daha fazla yaklayordu, ihtiyarn kopya ettii o yazlarn dnda bir megalesi yoktu. Robert'in arkadalndan zaman zaman memnun kald anlalyor, zaman zaman da onunla def-i bel kabilinden ilgilendii hissediliyordu. Havann ak olduu gnler ekseriya beraber karlar, Drumbuck ayrna giderlerdi. htiyar, orada iki arkadaiyle Marley oynard. Topla oynanan bu oyunda Dandie adamakll ustayd. Hep kazanrd. Oyun arkadalarndan biri, ne'eli, gc-kuvveti yerinde bir adam olan otel sahibi Saddler Boag'd. Saddler'in otelinden baka araba ve hayvan levazmat satan bir dkkn da vard. Kendini bildi bileli bu ii yapyordu, oteli sonra amt. Dedenin teki oyun arkada ufak-tefek, Karamrsel sepeti gibi bir herifti. Peter Diekiey'di ad. Eskiden posta mvezzilii yapmt. Bu yzden, dnyann evresini dolaacak kadar yol teptiini sylemiti bir gn Robert'e. imdi almyordu. Yalnz Halley adl kuyruklu yldzla ok il33 giliydi. Bu yldzn, gnn birinde, dnyaya arppp paralayacandan d patlyordu. Dandie'nin toplar beyaz zemin zerine kahverengi karelerle boyanmt. Saddler, kazanmak iin top birden koyduu zaman Dandie'nin son topunu gznn hizasna getirerek, alay ederek nian almas glmeye deer bir manzara tekil ediyordu. Dedesiyle Robert, baz gnler de ya kasabann ktphanesine gider, bir eyler okurlard, ya da itfaiyecilerin talimlerini seyrederlerdi. Robert, bu talimleri ok seviyordu. Yalnz, ihtiyar, onlarn her hareketlerini alabildiine tenkid eder, kzar, sylenirdi. Bir gn de gle gitmiler, sandalc Parkin'in orada bulunmamasndan bilistifade bedava tarafndan glde nefis bir sandal gezintisi yapmlard. Bir tek Pazar gnleri Robert'in can sklyordu. Zira o gn program batan aa deiiyor, ocuun iini derin bir boluk kaplyordu. O gn Mrs. Lackie erkenden uyanrd. Kocasna ayn yatanda iirir, ocaa et yemeini vurduKtan sonra da onun eskimi redingotunu karp temizlemeye balard. Bylece, btn ev halk bir giyim te-gma derdi. Kate, srtnda sabahl ol-'duu halde, merdivenlerde bir aa, bir yukar mekik dokurdu. Mrs. Lackie, ykana ykana klm eldivenlerine parmaklarn sdrabilmek iin urar dururdu. Bu tel iinde kilise yoluna revan olunabilmesi daima mesele olurdu. Murdoch, hep son dakikada, srtnda gmlei ile merdiven bandan sarkar, Anne... oraplarm bulamyorum. diye feryat ederdi. Mr. Lackie'nin hali ise bir lemdi, lk giyinen daima o olurdu ve elinde saati, boynunu skp suratm kpkrmz yapan kolal yakasnn iinde, holde, bir aa bir yukar, sabrsz admlarla gider gelir, Ne biim insanlarsnz siz? Biraz abuk olun yahu!.. Nerdeyse anlar almaa balayacak.. derdi. 34 htiyar Dandie kiliseye gitmeyi sevmezdi. Klk-k-yafeti de msait deildi geri. Ev halk, o tell halleri bitip yola revan olduktan sonra da Robert'e bir iaret akar, bitiikteki Mrs. Bosombley'e bir sabah ziyareti yaparlard. Robert, kendini, evde fazla hisseder, onlara yk olduunu dnrd. Kiliseye gidi hazrlklar srasnda ortalkta grnp, ayaklarna dolamay bile ho grmedii iin odasndan hi kmaz, dedesiyle otururdu. Sabahn ie ferahlk

veren havas iinde almaa balayan kilise anlar ona yalnzln, kimsesb'iini daha derinden duyururdu. Dede-torun'un sabah ziyaretine gittikleri Mrs. Bo-somley dul bir kadnd. Kocas domuz kasabym. Rivayete gre, Bosomley de vaktiyle seyyar bir tiyatro trupunun primadonnasyd ve bilhassa Kraln sevgilisi piyesinde, Josephine rolndeki baars ile byk skse yapmt. imdi 50 yanda vard. Glnce hi yokmu gibi kaybolan kk gzleri, ablak ehresi, daima masa ile kvrlm sar salariyle temiz kalbli bir kadnd. ri yar idi. Yanaklarmdaki ince damarlar ehresini tatl bir krmzlkla sslyordu. Robert bazan onu aradaki itten seyrederdi. Kk bahede, arkasnda beyaz kedisi ile bir aa, yukar gider gelir, bazan da kendi kendine konuurdu. Her halde vaktiyle oynad piyeslerdendi bu szleri. Bir defasnda Robert sylediklerini iyice duymutu. Kadn Atalarmzn mezarlarna gz dikenlere kar savan. Anavatan topraklarmza gz dikenlerin gzlerini karn.. diyordu. ' Levenford'lu deildi. Nerede doup byd ve Levenford'a gelmeden nceki hayat mehuld. Bir tiyatroda baartist olduu hakkndaki sylentilerin gereklik derecesi de bilinmiyordu. Zira, bir sylentiye gre de, tiyatroda hi almam, sadece bir cambazla 35 gezmi, durmutu. Karnnda dme bir resim olduu da syleniyordu. Robert, Mrs. Bosomley'in misafirperverlii ile kendi evlerindeki pintiliin tezat durumunu farketmiti. Kadn, onlar, n odaya alm, Robert'e st ve sandvi ikram etmi, kendisi de Dandie ile birlikte kahve imiti. Sonra da Robert'i ok artan bir harekette bulunmutu. Sigara yakm ve imiti. Kk ocuk, hayatnda ilk defa sigara ien bir kadn gryordu. Sigara paketinin zerindeki yazy o yzden hi unutmad Robert : Da Kokusu. Sigara bu isimle anlyordu. Pazarlarn le sonralarnn da bir baka lem olduunu Robert biliyordu. Mr. Lackeie, kravatn, kolal vakasn karmadan serin bir keye, bir divann zerine uzanr kestirirdi. Murdoch da, Kate ile beraber Halk Dersanesine ders vermeye giderdi. Ortalktan el ayak ekilince Dandi'e, kk Robert'e yine bir imar eder, kye doru el ele yollanrlard. Scakta, le yemeinin zerine yaplan bu yry dierlerine benzemezdi. O Pazar, Dede'nin bir pln vard her halde. Zira ayrn etrafn dolannca bir bahenin dikenli iti nnde durdular. Bahe kapsnn zerinde Bahvan A. Darlymple yazyordu. Bahede elma, armut, kiraz gibi meyva aalarndan baka lahana, havu, fasulye de yetitiriliyordu. Dandie, evvel geldikleri yolu bir kolaan etti. Sonra itin zerinden abanarak baheye bakt. Sesli bir yutkunma ile dilini aprdattktan sonra da kendi kendine sylenir gibi konutu : Yazk, dedi. Adamcaz grnmyor ortalkta. Bandan apkasn kard, kibar bir tebessmle Robert'e verdi : Kapya kadar gidip yorulmana demez Robert, dedi, itten giriver. u armutlarn iyi olmularndan bir ka tane koparp apkaya koy. Ama kafan gsterme sakn... 36 Robert, itin altna uzanarak srne srne te tarafa geti. Armutlar toplad. Dandie, bir taraftan ark mrldanyor, bir taraftan gzleriyle fldr fldr etraf kolaan ediyordu. Robert iini bitirince dnp Dede'nin yanna geldi. Sularn enelerinden akta akta armutlar yediler. Dandie, ciddi bir tavrla Robert'e hitap etti : Burann sahibi var ya, Darlymple, son zm mahsuln bir tek bana verir, o kadar sever beni o.. Robert, umumiyetle yalnzla alm ve onu sevmi bir ocuktu ama, Dandie'nin yannda iken, gelip geici de olsa, bir rahatlk hissediyordu. Yalnz bu gezintilerin tadn arada bir karan bir ey vard ki. Ro-bert'in cann skyordu bu. Herkesin semtapi ve dostlukla selmlad, hararetle karlad Dandie'yi baz kendini bilmez ocuklar alaya almaa kalkyorlard. Tabii, bu ocuklar, Gavin Blair gibi Academ'yde okuyan, iyi aile ocuklar deildi. Kpr stnde kasketlerini suya daldrarak balk avlamaa alan bu ocuklarn

Dandie'yi grdkleri zaman btn ilerini brakp : Hey Allahm, buruna bak buruna, Nerden buldun onu dilenci Gow baba.. diye barmalar Robert'i yerin dibine geirdi. Dandie, hi aldrmaz, onlar duymuyormu gibi yapar, ocuklar barmaa devam etseler bile, yrr giderdi. Robert, nihayet bir gn dayanamayp sordu : Dede, dedi, sahi sen nerden buldun bu kocaman burnu ? Dandie, nce aldrmad, cevap vermedi ama, sonra marur ve tepeden bakan bir eda ile konutu : Bu bana Zulu harbinden kald evldm, anladn m? Robert yle mi, dede derken, artk, bu yzden utan yerine gurur duymakta olduunu hissediyor, o baran ocuklara kar iinin fke ile kabardn anlyordu. Sonra da rica etti : 37 N'olur, bana o harbi anlatsana dedeciim.. ihtiyar adam vakur bir bakla torununu szd. ocuun bu ilgisi bir bakma houna da gitmiti. htiyar anlattka Robert memnuniyetten kendinden geiyordu. Robert, Dede'yi isko Kr At Svari Blnn gzbebei bir delikanl olarak bir anda hayalinde canlandrd. Kahramanca bir sava esnasndaki huru hareketi ile rtbesi derhal terfi ettirilen Dandie, ok gemeden binbann bamaviri ve dayana haline gelmiti. Bir muhasara srasnda da, durumu yardmc birliklere duyurmak vazifesi ona verilmiti. Dandie, geceyars yola kmt, iki elinde iki tabanca, aznda bir kama, kayalardan trmana trmana gidiyordu. Birden (burada Robert nefesinin kesildiini hissetmiti) ay bulutlarn arasndan syrlm ve k altnda kalan Dandie, saniyesinde etelerin saldrsna uramt. Dandie Gow, tabancalarmdaki son kuruna kadar kullanmt. Etraf mezbahaya dnmt sanki. Kurunlar bitince de bir kayann zerine km, zerine saldranlar birer ikier kanlar iinde yerlere sermiti. Henz lmemi olanlarn iniltileri gecenin sessizliini dehetle doldurmutu. Dandie, hemen sln alm, ok sevdii beyaz at karanlklar bir kuyruklu yldz gibi yara yara yanna gelmiti. Neydi o gece? Atnn stnde drtnala giderken duyduu o heyecan mrnde bir daha tadamamt. Zulular arkasndan mzraklar sa-vurmular, fakat o ald yaralarla kanlar iin atnn boynuna sarlm olarak yardmc birliin kararghna ulam, sancan erefini de kurtarmt. Robert, derin bir nefes ald. Heyecan ve hayranlktan gzbebekleri iri iri almt. Dedeciim, dedi, ok ar myd yaralarn? Zannederim.. Her halde ok ar yaralanmtm yavrum... Robert nihayet o soruyu sordu : 38 Burnun, dedi, burnun o zamandan m byle kalmt ? O gnleri hatrladn gsteren bir okayla burnunu svazladktan sonra ihtiyar konutu : Zehirli bir mzrak., dedi. Evet, yavrum zehirli bir mzrak, tam burnumu hedef almt sanki. Gne batya dorulmutu. Gzlerini kamatrmasn diye apkasnn nn biraz aaya doru ekti. Maziyi hatrlam bir eda ile bahsi kapad : O savatan dolay bizzat Kralie bana Balmoral niann tevcih etmi, burnumdan dolay da teessrlerini bildirmiti, evldm... Robert, dedesine artk bir kahraman gz ile bakyordu, iinde bambaka bir sayg ve sevgi uyanmt. Demek, dedesi mkemmel bir insan, bir kahramand. folda elini hi brakmad, eve dndler. Anneannesi Robert'e elindeki bir kart gstererek : Haminnen geliyor yarn, yavrum, dedi. Seni de ok grmek istiyormu. O gn l Ekim'di ve kart posta ile gnderilmiti. Haber, ihtiyar Dandie'de naho bir tesir yaratmt. Sadece, azna eki bir ey koymu gibi suratn buruturdu, tek kelime sylemedi ve kzm yle bir msteh-ziyane szdkten sonra merdivenlere doruldu. Mrs. Lackie' onun arkasndan, bir eye zlm ve onu hafifletmeye alyormu gibi seslendi :

Bir yumurta yapaym m baba ister misin? Yok, Hannah, yok, dedi. Bir ey yiyecek hal yok artk bende.. Robert, Zulu'larla arpm bu kahraman askerin bu mell - mahzun haline bir mna verememi, fakat 'izlmt. Duyduu gcrtdan, dedesinin yukar kar kmaz kendini koltuuna atverdiini anlamt yalnz. * * * Dandie'nin ne dndn bilmiyordu ama, Robert, haminne'yi yani Mr. Lackie'nin annesini byk 39 bir sabrszlkla bekliyordu. Ertesi gn zor etti. Cu martesiydi. Bir araba sesi duyunca heyecanland ve pencereye kotu. Kalbi arpa arpa bakt. Haminne arabann kapsna arpmamak iin ban eerek inmiti. Siyah pelerinin gsne bastrd para antasn bir eliyle sk sk tutuyor, bir eliyle de eteini toplayarak duruyordu. Neden sonra elini antasna atarak para kard, arabacya verdi. Fakat adamn can sklmt, az der gibilerden ellerini havaya kaldrd ama, haminne srar etti ve nihayet adamcaz hal sarl denkleri ieri tamaa balad. htiyar Dandie, kimseye grnmeden, sessizce evden km, mtad olmayan bir saatte gezmeye gitmiti. Kate'le Murdoch evdeydiler ve koarak yal kadn karladlar. Anneannesi Robert'e sesleniyordu : Nerdesin Robie? Haminnen geldi, hak, ona yardm etsene.. Artk ocuu Robie diye armaa balamlard evde. O da yadrgamamt bunu. Kk, arldn duyunca kotu ve tel arasnda kimseye farkettirmeden mmkn mertebe eyann ar olmayanlarn tamaa koyuldu. Arada bir de, mahcup bir ilgi ile haminnesine bakyordu . Buruuk buruuk, uzun, sar ve abus bir ehresi vard kadnn, ri yan, ihtiyar Dandie'den de iri bir vcudu vard. Siyah apkasnn kenarndaki beyaz ileme keten suratnn ablaklm adamakll ortaya vuruyordu. Siyah salar ancak tek tuk beyazlanmt. Tam ortadan iki yana taramt onlan. Uzun ve yark dudaklarnn zerinde bir, ben vard. Tylenmiti. Yolculuunu Mrs. Lackie'ye anlatrken konumakta zorluk ektii, dilerinin birbirine arpt farkediliyordu. Anlalan di teekklt bozuktu. Kilitli olan odas sahibesinin gelmesiyle alm, Robert de merakn tatmin etmek imknn bulmutu. Kadn aada yorgunluk ayn ierken, Robert de yukarda, kap nndeki bir dengin zerine oturdu, oday seyre balad. Dedesininkinin aksine ok temiz, dzenli bir odayd bu. Balmumu ve kfuru kokuyordu. Ortada, byk bir maun karyola vard. Karyolann iki tarafnda, yen de oval iki hal, karyolann altnda da parlak ve temiz bir lmbalk... Karyolann zerinde kaln, ku tynden bir mavi yorgan grnyordu. Aralk ksm kadife, oturacak ksm keten bir koltuk pencere nnde idi. Ve bir kede eski, fakat temiz bir diki makinas.. Duvarlara ta basmas, kocaman byk tablo aslmt : Maher gn, Samson'un Mabedi Tahribi ve Beni srail'in Kzldenizi Geileri adl din tabloydu bunlar. Kapnn yannda, bir ereve iinde de bir iir vard. Bal, Mukaddes Gn idi. Robert onu okudu : brahim Peygambere, ok yalnz birisini yanna ald iin hamd sena eden bozuk bir teknikle yazlm bir manzume idi. Biraz sonra Robert aa indi ve bu defa haminne-siyle birlikte kt. htiyar kadn, basamaklar tek tek, ar ar kmt. ok temkinli bir hali vard. Robert ise, kendisini yiyecek olan canavarn yannda arzusu hilfna gitmek mecbudiyetinde olan bir kuzu sadak atiyle onu takip ediyordu. Yal kadn, bir eyine dokunulup dokunulmadm anlamak iin btn oday, btn eyay tek tek, byk bir titizlikle muayene etti. skemleleri bile yerlerinden oynatp bakt. Diki makinasmn ileyip ilemediini kontrol etti. Bir yanda da sakin fakat keskin baklarla Robert'i kritik ediyordu. Muayene bittii zaman fazla memnun olmam gibiydi. Ban sallad, antasn aarak iinden bir ka ie il bir gzlk kutusu ve bir Kitab- Mukaddes kard, illar karyolasnn yanndaki ileme rtl kk masann zerine itina ile sralad. Sonra Robert'e dnp, azm yaya, yaya, bozuk kyl ivesiyle konumaa balad : 41

Naslsn, bakiim? Ben yokken uslu uslu oturun mu, yavrum? Evet, haminne, oturdum. Bravo evldm, aferin sana. imdi de istersen bana yardm et biraz. Oday dzelteceim. Bir gn bile ayrlsam mutlaka biri her taraf kartrp alt st ediyor buray.. Robert, paketleri at, kadn da temiz temiz katlanm giyeceklerini teker teker ykle istif etti. Sonra Robert'e bir bez paras uzatt : Hadi evldm, dedi, sen de, minenin etrafndaki u pirin aksam siliver. Temizlik dinden, imandan gelir, Allah bile pis insanlar sevmez, deil mi? Kendisi de yklkten bir ty kard. minenin zerinde dizili iniden mamul minik kpek heykellerinin tozlarn! ald. Robert'in i grmesi kadnn houna gitmiti. ze rindeki ciddi hali tamamiyle brakt, manal ve istekli bir sevgi ile ocua bakt : Meer iyi ocukmusun sen, Robie, dedi, Her eye ramen iyi ocukmusun. Ve ilve etti : Bak, haminnen sana ne getirdi, yavrucuum... Elini dolaba att. Sa gznden bir avu nane ekeri ald, bir tanesini azna att, tekileri ocuun avucuna koydu. Onu seven ve koruyan bir insan edasiyle konutu : Ama bunlar aznda emeceksin. Ktr ktr yenmez bu. Byle daha ok gider. Sen artk haminnenin olu olacaksn, deil mi? Bundan sonra hep benimle beraber oturacaksn, tosunum benim, maallah. kindi ayna seninle gezmeye gideriz olmaz m? Yal kadn szn tuttu. Hemen btn gn Robert'i hi yanndan brakmad. Arada bir onu karsna alp sohbet ediyor, hatt kendisiyle ilgili baz eyler anlat42 yordu. Baz eyleri de aklamt bu sohbetler srasnda : Kyl bir aile idiler. Bir sredenberi yannda misafir kald yeeni de Ayrshire'de patates ziraati ile itigal ediyordu. Kocas Levenford'un demir mamulleri fabrikasnda srveyand. Bir vincin altndan geerken zerine bin kiloluk bir elik dm, lmt. Evliya gibi bir adamm salnda, haminnineyi Hak yoluna o getirmi. Zavall Samuel.. diyordu kadn, fakat ne de olsa Allah'na kavutuu n belirterek kendini teselli ediyordu. Fabrikann sahipleri olan Marshall Birederler de kadirbilir insanlard, dorusu. Kaydhat artiyle ona maa balamlar, ele-gne muhta olmasn nlemilerdi. Oturduu bu odaya ve yiyip itiklerine mukabil para veriyordu. ikindi vakti Robert'e : Hp.ydi yavrum, dedi, git, elini, yzn yka... Robert ykand. Biraz sonra da haminninesiyle beraber ^ ola dzldler. Drumbuck kyne gidiyorlard. Robert, daha imdiden haminninesinin o dindar ve sert basksna girmeye baladn hissediyordu. Kadnn houna gitmek iin de kendine, cidd dindar, ar bal bir hava vermeye alyordu. Kadnn ba sallamalarn bile taklide balad. Onunla yrrken hamin-ninesinii atafatl kyafeti ona gurur veriyordu. Hava gneli ve scakt ama, o yine, seyahatte giydii misafirlik elbiselerini giymi, sedef kakmal, altn sapl emsiyesini, bir hkmdar asas gibi eline almt. Robert, kimsenin onun arkasndan barp alay edemeyeceini iftiharla dnd. Atlarn su itiini grd yalan yaknndaki ekerci dkknna geldikleri srada haminne konutu : Bana bak, yavrum dedi, hi unutma bu syleyeceklerimi : Gittiimiz yerde ok kibar davranacaksn. Miss Minns benim ok sevgili ahbabmdr. Ayn kiliseye gideriz onunla. Sana sorulmadan bir tek kelime konumayacaksn, ayn da hprdeterek ime sakn, anladn m? Miss Minns'in o ereveleri boyal alak pencerelerine enesini itihla dayad gnlerde, bir gn gelip de bu kadnn evine misafir olarak geleceini dnyada aklna getirmemiti Robert. Haminnenin hafife ittii kap hafif bir gcrt ile

almt, eri girdiler. Balmumu, anason, sabun ve nane kokulariyle dopdolu bir yerdi buras. Miss Minns'in srtnda mavi bir entari vard. Gzndeki madeni ereveli gzl arada bir eliyle dzelterek tezghn arkasnda bir eyler ryordu. Haminneyi grnce sevin ve hayret ifade eden bir lk att : Vay karde, vay.. Sen geldin ha... Haminne, arkadana srpriz bir baskn verdiinden dolay memnun ve ondan beklenmeyecek derecede ne'elenmiti : Geldim ya Tibbie'ciinr ben geldim ite.. dedi ve Minns'in nee'li kahkahalar arasnda birbirlerini kucakladlar. Sonra da, kadn, romatizmal ayaklarn srye srye misafirlerini ald, dkknn arka tarafndaki evine gtrd. Oval bir masann zerine hemen fincan ve tabak koyduktan sonra aydanl ocaa srd. Bir taraftan da, hamminne'nin Kilmarnock'a dair anlattklarn byk bir ilgi ile dinliyor, arada ona cevaplar yetitiriyordu. Haminne'nin, kilise fasllariyle dolu uzun hikyesi bitince Miss Minns, kibar ve efendice bir tavrla haminne'ye dnd : Eh, dedi, maaallah karde, ok gzel vakit geirmisin, ok iyi olmu bu seyahat senin m ha?... Miss Minns, biraz sonra aylar koymaa balad. Bir taraftan da haminnenin yokluu esnasnda muhitteki olan-bitenleri anlatyordu. Doanlar, lenleri, hatt, Robert sek farknda delildi ama, gebe kalanlar bile 44 nakletti. Fakat bunlar nemi tli derecede bahislerdi. Bitince ortaya garip bir sessizlik kt. imdi onlar, sofrada, aperitif iki ve mezeleri aldktan sonra asl nemli yemee gzlerini dikip bakmakta olan oburlar gibi idiler. imdi sra nemli yemekte, yani Robert'dey-di. Ona bakmaa baladlar. Miss Minns, Robert'in duymasna kymet vermeden konutu : Maaallah, ho bir ocuk.. ok eker ey... Sonra ona dnd : Kurabiyeden biraz daha alsana koca delikanlm.. ok gzel bu kurabiye.. Robert kendisine gsterilen bu ilgiden phesiz memnunluk duyuyordu. Esasen Miss Minns, ona daha evvel bir tabak dolusu kek vermi, boyu masaya yetisin diye iskemlesine bir de minder koymutu. Sonra da ayn imediini grnce, dkkna giderek, bir ie, gazoza benzer, sar renkli gzel bir su getirdi. elik Biras adn verdikleri bu ienin stnde pars derisi giymi, ikin pazulu bir adamn halter kaldrrken bir resmi vard. Miss Minns konutu : Haminnenle bana anlat bakaym yavrum, dedi. Dedenle nasl vakit geirdin, elendin mi? Tatl bir tavrla sylenmiti bu sz. Robert cevap verdi : Evet, dedi, ok iyi vakit geirdim, efendim. ki kadn birbirlerini manal bir ekilde szdler. zlm, kederlenmi gibi de bir halleri vard. Sonra haminne, kendince malm baz eyleri sylememek istermi gibi bir tavr taknarak Robert'e sordu : Peki, neler yaptnz dedenle yavrum? Robert bira iesine uzand. Kendisine byk bir adam tavr vermeye alarak : Oooo, dedi, bir yn ey yaptk. Mr. Boag'la top 45 oynadk, Zulu'larla harbettik. Mr. Dalrymple'in bahesinden yemi topladk. Ve kendince yanl anlalmasn nlemek iin ilve etti : Sahibi dedeme evvelden msaade vermi de onun iin beni itten ieri soktu dedem tabii.... Robert, szlerini ilgi ile dinledikleri iin memnundu. Dedesini methederek Drumbuck oteline gittiklerini, hatt yolda grdkleri ingene kadnlarn Dede'nin ok houna gittiini teker teker syledi. Robert, haminnenin acma dolu baklarn zerinde hissetti. Haminne, arkasndan ihtiyatl, fakat arzulu bir eda ile konutu. Sanki durumda ok fena noktalar varm da hepsini renmesi lazmm gibi, eski olaylar, da kartrmaa, Dublin'deki hayatn da anlatmas iin Robert'e bir takm sorular sormaa balad. Bunu yle munis bir yaknlk havas iinde kurcalyordu ki, Robert, ok gemeden adamakll ald, ocukluuna dair hatrlad neler varsa, her birini btn ayrntlarna kadar

nakletti. Robert'in anlattklar bitince iki kadn manidar bir skutla birbirlerine bakakaldlar. ilk konuan Miss Minns oldu. Haminneye, hayflanan bir sesle : Bak, karde, dedi, grdn m olanlar? Haminne lahavle eker gibi bam iki yana sallad, sonra da Robert'e dnd : Hadi, yavrum, dedi, sen biraz sokaa k, kapnn nnde oyna. Ben Miss Minns'le zel bir ey konumak istiyorum. Robert, ev sahibesine veda ederek kt. Atlarn su itii yalan banda bir sre oyaland, iindeki sknt gitgide oalrken haminnesini grd.' Beraber eve doru yola ktlar. Haminne yolda Robert'le hi konumad, sadece elini hi brakmad ve ikide bir merhametli pozlarla onu okad. Eve geldikleri zaman da hemen Robert'i kendi odasna ald. Kapy kapadktan, srtndan pelerini kardktan sonra da ocua : Benimle birlikte dua eder misin? dedi. ocuk asabi ve biraz heyecanlyd : Ederim, haminne., diye cevap verdi. Yal kadn elinden tuttuu Robert'e diz ktrd. Odann kesifleen loluunda kendisi de o iri yar vcudu ile ocuun yanna diz kt. Samimi bir vecd- istiraf iinde dualar birbiri ardnda sralyordu. Hep Robert iin hayr dua ediyordu. Robert, endielerle sararm ehresiyle ve heyecanl bir halde diz kt yerde nasl hareket edeceini bilemiyor, bir yandan Tanr'ya snmann, ona dualarla yalvarmann iine bir zindelik, bir kuvvet aladn zannediyordu. Haminne, nihayet, bir gnahkr kulu iin Tanr'dan mafiret, kendisi iin de sonsuz sabr diledikten ve Robert'i de Tanr'nn yardmna emanet ettiini syledikten sonra yerinden kprdand. Robert'in gzleri inci taneleri ile prl prl olmutu. Dua bittikten sonran yal kadn ne'e ile ayaa kalkt. Gzlerinin ii bile glyordu. Pan-curlar at, lmbay yakt. Sonra ocuu tepeden trnaa kadar bir szd. Artk uhrev lemden, dnyaya, yeryzne inmilerdi : Srtndaki elbise ok kt, Robert, dedi. Bu klkla Academy'ye gidersen kimbilir neler sylerler arkandan.. Sylediklerine Robert'i de inandrmak istiyormu gibi elbisenin kuman parmaklariyle bir yoklad : Ben yarn sana makinede bir ey dikerim ellerimle, dedi. u kk dolab a, orada erit bir metre var. Bana getir onu, yavrum. Metreyi eline aldktan sonra ocuu Karsna put gibi dikti. llerini dikkatle ald. Ev-Kadn adl bir derginin iinden kard renkli bir patrona, kaleminin ucunu tkrkleyerek baz rakamlar yazd, l iini tamamladktan sonra yerinden kalkarak elbise dolabna gitti, at. Kendi kendine konuur gibi : 47 Bir yerde ayak bir etekliim olacakt. Gzel bir kumat. Tam sana gre bir ey., diye mrldand. Dolab kartrrken kap vuruldu. Dede'nin sesiydi : Haydi Robie, yatma zamann geldi. Haminne, kafasn kapya doru evirdi, sert bir sesle konutu : t>cn yatrrm iobert'i.. thtiyar Dandie'nin sesi de sertti : Benimle beraber yatyor o... Haminne kestirip atverdi : Bundan sonra benimle yatacak o.. Anlald m? Ksa bir sre sessiz geti, ihtiyar Dandie'nin sesi tekrar duyuldu : Gecelii benim odada ama... Olsun.. Ben ona baka gecelik veririm. Bir sre daha sessizlik oldu. Dandie'nin malubiyetinin matemiydi sanki bu skut.. Sonra, Robert dedesinin hafif terliklerinin sesini duydu, ihtiyar adam sklm-bklm odasna, yatmaa gidiyordu. Robert, bu olay srasnda son derece tellanm, heyecanlanmt. Yal kadn onun solgun ehresini grnce bunu anlad. Hareketlerini daha sakinletirdi, yumuaklatrd, ocua kar daha koruyucu bir tavr taknd. Robert'in elbiselerini kard, ibrikle zerine su dkerek onu tertemiz ykad, sonra

byke bir havluya sararak karyolaya yatrd. Sonra da karyolaya kp ocuun yanma oturdu ve ocuu zmemeye alan bir eda ile alnn okamaa, salarn dzeltmeye ve samimi bir znt ile iini ekerek, konumaa balad : Sakn zlmeyesin, yavrucuum, cann skacak bir ey syleyeceim, ama, zlme : Deden hayatnda harbe falan girmi adam deildir. mrnde bir defa bile, arpmamtr. Kendisi 70 yandadr ve bir tek gn dahi Winton Kontluundan 70 mil uzaa gitmemitir. 48 Robert armt. Haminne neler sylyordu? Ina-namyordu. Yanl m iittim, yanl m grdm diye,, gzlerini ve kulaklarn daha fazla amt. Kadn arkasndan ilve etti : Sylediklerim tamamen dorudur, yavrum. Senin istikbalin bakmndan nemli bir konudur da, onun iin syledim. Hatt sylemeyi kendim iin bir nevi grev adettim. Kadncaz bunlar anlatrken Robert btn varl-iyle isyan etmek istiyor, hi birini duymamaa alyordu. Fakat kelimeler.. Onlardan kaamyordu ki.. Kadn anlatyordu yine : imdiye kadar hangi ie elini attysa yzne gzne bulatrd. Hangi greve yerletirildiyse ksa bir sre sonra kovuldu. Tekel depolarnda memurdu bir zamanlar. Sonra senelerce isiz - gsz dolat. Zavall kars da onun kahrndan lp gitti. Ya iki?.. Suratna dikkatli bir baksana onun. Nedir o burun, zannediyorsun? Arkadalk ettii kimseler de onun gibi. Boag'ra dolandrcl be kere ortaya atld. Dickie de serserilikten yaknda Dknler Evine gidecektir. Kimsenin yannda be paralk itibar bile yok artk. Olumun sa-dakasiyle yiyip iip, yatp kalkyor. Robert, zavall ocuk, mthi bir sukut-u hayale uramt. Dedesi iin neler dnmt, neler duyuyordu halbuki.. Elleriyle kulaklarn kapad ve ban yasta gmerek Hayr!.. Hayr! diye hkra hkra alamaa balad. ocuun znts yal kadn da sarsmt : Bunlar bilmen lzmd, Robie'ciim, bilmen lzmd. Onun iin anlattm sana.. (Bir taraftan yatak arafn dzeltiyordu.) Sen imdi tam gelime devre-sindesin. Bu ada bir ocuun onun tesiri altnda kalmas doru olmaz. Alama yavrum.. Bundan byle ben megul olacam seninle; alama artk... Yal kadn, alamas geinceye kadar ocuu okad, bandan ayrlmad. Sonra, ar ar yerinden kalkt, kendisinin de yorgun olduunu syleyerek : Erken yatan, erken kalkar. Erken yatp erken kalkan da shhatli olur, kafas ok iyi iler, zengin olur., eklindeki ata szn tekrarlad. Sonra soyunmaa ba49 lad. Robert, byk kederine, onu perian eden skut-u hayaline ramen haminnesinin soyunuunu dalgn dalgr seyretmekten kendim alamad. Kadn evvel, rengini muhafaza etmi kumral salarnn zerine takke gibi oturttuu siyah apkasn kard. Sonra, gsne inelenmi, altn saati ald, kurdu, minenin tablas zerindeki bir iviye ast. Sonra bir atk kard omuzlarndan. Bunu iine souk ilemesin, kendisini hasta etmesin diye kullanyordu. Uzun kollu, smsk siyah korsesinin dmelerini de birer birer zd, ciddiyetle katlad ve pencere nndeki koltuun zerine ihtimamla koydu. Haminnenin stnde bir eri dkknnn varl kadar te-beri bulunduunu dnd Robert. Daha da bitmemiti. Kadn, biraz durakladktan sonra patis kadan, drt tane sarg kard. Bu sarglar vcuduna sk sk sarlmt ve ularnda kurdeleler vard. Onlarn altndan da koltuk altlarna kadar kan siyah bir sutyen vard. Kadn sutyeni karmadan durdu. Sa elini, manyetizmaclarn yaptna benzer sr'atli bir hareketiyle azndaki takma dileri kard. Disiz az yznden ehresi korkun derecede km bir insann yz gibi olmutu. Normal zamanlardaki sert izgilere birdenbire ve ok tatl yumuaklk gelmiti. Dilerini ba ucunda hazr bulunan su dolu bir kaba koydu. Sonra dolaba doru gitti. Ald beyaz takkeyi bana geirdi. Kurdelesini enesinin altndan skca balad. ehresi normal zamanlardakine yakn diri ifadesine bir nebze kavumutu imdi.

Haminne etekliini zp brakt. Ayaklarnn dibine ylan bu kuma parasn itip teye frlatt. Onun altmdaki dier eteklikler de ayn ekilde karld. Ro-bert'in, ocukluana ait en artc, en hayrete dren htras bu eteklikler di. En dta siyah bir saten ondan sonra tane beyaz pamuklu eteklik, iki tane de krem rengi fanila eteklik.. Fakat Robert, bu eteklik meherinin altndaki esrar renmeye muvaffak olamad. Zira tam o anda haminne ciddi ve biraz da skl jan bir ifade ile bakt : Ban duvara doru dndr, Robert, dedi. Robert iin yapacak yegne ey bu emri yerine ge50 tirmekti. Bu defa grmyor, fakat yine tekmelerin atldn, balinalarn frladn duyuyordu. Tahlil edemedii baz sesler daha iitti Robert, biraz sonra da lmba snd, haminne Robert'in yanna yataa girdi. Robert, haminnenin gayet sakin, sessiz uyuduunu grd. Dedesi gibi horuldamyordu. Fakat yataa girer girmez Robert'in ayana deecek ekilde uzatt ayaklar buz gibiydi. Robert, yan tarafa dnm yatarken, baucundaki masada effaf kapta prl prl parlayan takma dileri grd. Onlara korku iinde bakyordu. Eski stilde, fakat son derece salam dilerdi bunlar. Aza iyi yerlemeyi salayan kuvvetli bir yay vard. Robert, dedesinin byle takma dileri olmadn dnd. Ayn anda da, btn kusurlarna ramen onun yannda olmak iin byk bir arzu duymakta olduunu farketti. V O sabah Robert, din kitaplarnn adna Srat Kprs dedii tehlikeli geitten geecekmi gibi bir his iindeydi. Okula, Academy'ye balyordu. Heyecan ve endie iinde uyanmt. Haminnesi elbiselerinin hazr olduunu syledi. Onu ald, pencere nne gtrd. Robert armt. Elbisesi orada, ince bir kdn zerinde duruyor, deta onu bekliyordu. Byk bir sabrszlk iindeydi ka gndr. Yeni elbiseyi merak ediyordu. Nihayet ona kavumutu. Ne diyeceini ard onu ilk grd anda. Ama bir tuhaf olmutu grnce. Yeildi rengi, yle basit deil, fazla frapan, zehir gibi bir yaprak yeiliydi. Haminnesi, bunu makinede dikerken grmt ama, aklna bile getirmemiti bunun kendine ait olacan. Haminnesi hayatndan memnun bir ekilde : Haydi bakalm, dedi, geir artk onu srtna... stelik ok da boldu. Golfclerinkinin biiminde kesilmi olan pantolon uzunmu da paalar kesilmi gibi aaya doru dmdz dklyordu. Ceketin iinde de deta kaybolmutu Robert. Yal kadn : ok gzel oldu., diye diye orasndan burasndan elbiseyi ekitirip duruyor, dzeltiyor ve devam ediyordu : Tpatp oturdu. Tam vcuduna gre oldu. Tabu ll - bicili yaptm da ondan... Robert pancar gibi kzarmt. Ezile bzle : Ama, haminne, rengi? Kadn teyel ipliklerini eliyle skerken cevap verdi : Ne rengi, renginde ne varm ki? Nefis bir kuma bu. Zaten belli ediyor kendini. Dnyada eskimez bu.. Robert, koluna yakndan baknca surat adamakll deiti. Aman Ya Rabbi, kumata kendiliinden baz yuvarlar vard. Kk kk gller.. ocuk byk bir keder iinde bu kumatan haminnesine gayet gzel eteklik olabileceini dnd. Ama kendisine? Israr etti : Bugnlk eski elbisemi giyeyim haminne, dedi, fakat yal kadn derhal nledi : Olur mu yle ey? Ne mnasebet!.. Hem ben dn gece onu kestim, tahta bezi yaptm. Haminne, uzun bir nutuk ekti, elbiseyi methetti. Akl biraz yatmt ama, dar knca karlat Murdoch tekrar btn evkini krd. Merdivende, Robert'i grnce hayretler iinde kalm, yanl grp grmediini anlamak iin elini gznn stne getirerek bir daha, bir daha bakm, sonra da makaralar koy-vermiti.

Kahvaltda orbasn ierken anneannesi de elbisesi hakknda hi bir mtala beyan etmemiti. Hareketlerindeki ar efkat de Robert'i rahatsz etmiti. Elbisesi hakkndaki hkmnde yalnz olmadn gryordu. Dars sisli ve bir hayli souktu. zgn ve sinirli bir hali vard sokaa kt zaman. Kl rengi, souk isko semas altnda bahardan bir paray kendinin tekil etmekte olduunu ac ac dnd. Onu bir gren bir daha, bir daha bakyordu. Utancndan ana yolu brakt, arka sokaklardan birine sapt. Buras tenha idi, fakat normal yolunu uzatyordu. Okula saatinde yetiemedi. Okulun karanlk bir dehlizi andran kemerli kapsnn karsnda bir an duralad, yutkundu. Okula kaydolurken bir kere daha, grm olduu bu kap onda tehlikeli bir geit olduu hissini uyandrmt. Dikdrtgen eklinde yksek bir saat kulesi, anm beton merdivenleri, ocuk kokusu, havagaz ve tebeir kokular 52 duyulan scak koridorlar, snflar vard Academy'nin. Asrlk bir bina idi bu ve kuruldu kurulal okuldu. Robert, o halet-i ruhiye iinde kapsndan girdii okulun koridorlarnda da yolunu ard. retmen olan Kate'in tavsiyesi ile yazlabildii ikinci snf zorla bulabildi. Robert, ieri girdii zaman retmen Mr. Dalgleish ilk dersi tamamlamt. Kimseye sezdirmeden bo sralardan birine geip oturmak istedi ama, tam sralara yaklat srada krsdeki retmen onu grd, durdurdu. Her zaman yle sert, yahut alayc bir adam deildi ama o gn biraz garipti hali ite. O gn hiddetli olduunu, bynn ucunu dudaklariyle kemirmesinden btn ocuklar anlamlard. Ge kald iin Robert'i azarlamas bekleniyordu. Fakat barmad. Krsden yavaa, kayar gibi indi. Ban hafife sola doru emi, sallana sallana Robert'e doru yrmt. Btn snf hayret ve merakla onlara bakyordu, retmen nihayet : Demek yeni gelen renci sensin, yle mi? dedi ve tepeden trnaa onu bir szdkten sonra ilve etti : u hayat ne tuhaf., insan artacak eyler yine de arada srada oluyor. Elbisen yeni senin galiba, ha!. Bir ka ocuk ks ks gld. Robert azn aam-yordu. Ama byle surat etme, evlt dedi retmen Nereden aldnz bu kuma, Kooperatifin maazasndan m, Miller'den mi? Gitgide rengi beyazlamakta olan Robert, duyular duyulmaz bir sesle aznn iinde kelimeleri yuvarlad : Haminnem dikti, retmenim.. Bir kahkaha tufan ykseldi, retmen, ocuun etrafnda dnerek tetkikine devam ediyordu. Eh, fazla frapan renk ama, yakm sana dorusu.. Sen irlanda'nn istiklline taraftar olan gruptan-sn demek, yle mi? Bir kahkaha daha... Robert, yarm daire eklinde dizilmi sralarda kendisine glenleri kocaman kocaman gryor, fakat tek tek de hepsini farkedebiliyor-du. Kahkaha atanlara sadece iki ocuk iltihak etmemiti. Biri Gavin Blair'di, teki de Alison; o ayrlkta ko53 r nutuu gzel kz Alison Keith.. Alison, kitabn srasnn zerine dikine koyarak arkasna gizlenmi, onun biraz stnden uzatt gzel gzlerinin baklar ile znt iinde Robert'e bakyordu. Gavin en n srada idi ve hocaya onu i i yiyecekmi gibi bir hiddet iinde gzleriyle ate pskryordu. retmen parmana Robert'i takmt bir kere. Israr etti : Cevap versene sualime efendi.. Saint Patrick'-ilerden misin, deil misin sen? Anlayalm!... Robert bir tek kelime ile karlad bunu : Bilmiyorum... Hoca, daha mstehzi bir ifade ile : Hh... Bilmiyormu., deyince renciler daha fazla yz bulmu bir halde kahkahalar attlar. Hoca, tarihten beylik bir paray iir okur gibi okumaa balad :

Boynunda yonca yapraklarndan yaplm bir elenk, Yeiller Giyme trksnn canl bir misali halinde zerimize atlyor, fakat alnn mukaddes suyla ykadn yine de inkr ediyor, onu, yz kzarmadan kabullenemiyordu. Paray bu minval zere okumaa devam etti. Sonra birdenbire ocuklar susturdu. Normal sesiyle Robert'e hitap etti. Artk sesinde alay yoktu, ciddiydi : Bana bak, dedi, belki seni ilgilendirir, onun iin syleyeyim. Anneni de ben okutmutum senin. Ona verdiim emeklerin heba olup gittiini imdi anlam bulunuyorum. Hadi, ge, bir yere ili. Robert, byk bir utan iinde, titreye titreye gitti, bir yer bulup oturdu. Btn ders boyunca, ektiklerinin bununla sona ermesi iin dua etti, durdu. Fakat nerde? Meer daha uvertr fasl imi o.. Teneffse ktklar zaman bir sr ocuk etrafn sard, glyorlar, baryorlar, orasndan burasndan itip kakyorlard. Snfa girer girmez, Robert'i, baka bir ocuk gzyle grmlerdi. imdi ise zavall, bir sr iinde tamamen yabanc bir mahlk durumuna drlmt. Hamish Boag ile Bertie Jameson Roberti'n en amansz hasmlaryd. Elbisesi koyu yeil Annesi bizden deil Defol, aramzdan ekil diye, barmakla onu tahkir etmeye alyorlard. Bu, retmenin alayndan, phesiz ok daha zalimce, ok daha alaka bir hareketti. Fakat ayn mnay tayor, ayn gayeye ynelmi bulunuyordu. Yal bir kadnn sandnda naslsa unutulmu olan bir kuma, rk ve din husumetleri t temelinden tahrik etmi, su yzne karmt. Robert, le paydosunda btn gzlerden kat, amarhanenin blmelerinden birine girerek kapy kilitledi, oturdu kald. Reeli ekmei hl kdndan karamamt, ylece duruyordu. Fakat, ocuklar biraz sonra Robert'in yerini kefettiler, zorla oradan kardlar. leden sonra beden eitimi dersi vard. Eski bir gnll avu okulda nezareti retmen olarak grev yapyordu. Beden eitimi dersine o nezaret ediyordu, Btn ocuklar ders iin teneffshanede toplandlar. Robert ceketini karrken Bertile ile Mamish tehdit-kr baklarla ona doru geldiler. Kaba saba tavrl, frlak alnl bir ocuk olan Bertie: Sana sonra gstereceiz biz., dedi. Robert ilk defa sual sormaa cesaret edebildi. Ke-keleye kekeleye : Neden? dedi. Cevap hain ve plakt : Pis Babtist'in birisin de sen, onun iin. Anladn m? Robert, biraz sonradan itibaren bana gelen geleceinin korkusu iinde, dersin devam ettii bir saat boyunca, kollar yana.., dizleri bk gibi retilen hareketleri tekrar edip durdu. Nihayet ders bitmiti. retmen gittikten sonra teneffshanede giyinirlerken ocuklar tekrar etrafn evirdiler. Byk ocuklarn ekserisi de aralarndayd. Tekmeleye tekmeleye bir keye sktrdlar. Mthi can yanyordu. Bir ara Jamieson kolunu yakalad Robert'i arkaya evirerek, bkt, bkt. Acdan barmaa balad. Ellerinden silkinip kamaa balad. Fakat bir ka adm atmt ki tkezlenerek yuvarland. Zalim ocuklar hemen zerine atldlar. Hamish ayaklarndan tutarak debelenmesini ve ayaa kalkmasn bir derece nledi. Arkasndan yetien Jamieson da kp gsne oturdu, ellerini de tuttu. Bir 55 ka saniye sonra elleri bir bakasna devretti, ocuun kafasn iki tarafndan tutarak sert topraa vurmaa balad. Robert perian olmutu. Yz gz, her taraf toz toprak iinde kalmt. Tozlu yzne akan gzyalar suratn amura bulam gibiydi. Dier ocuklar da onlar cesaretlendiriyorlard. Gebert u domuzu, diyorlard, gster u velede gnn. Anlasn dnyann ka bucak olduunu. Berti Jamieson birden yeni bir keifle haykrd : aks olan var m, ocuklar? Karnn bir keselim u herifin, i de d gibi yeil mi, anlayalm. Robert periand. Yalvaryordu :

N'olur Bertie, yapma, n'olur.. diyordu. Korkusundan kalbi daha hzl arpyor, bu merhametsiz ocuklara ne syleceini anyordu. Nihayet zil ald. Snflara girmek iin onu braktlar. Koridorda retmen onu grd. Elinde zili tutuyor, ocuklarn snflara dalmasna nezaret ediyordu. Ro-bert'i toz-toprak iinde grnce, biraz da lf olsun kabilinden sordu : Ne oldu? Fakat Robert daha azn aamadan tekiler bir azdan yetitiler : Bir ey yok, efendim. Howie adndaki kk ocuk da arkalarndan seslendi : Shannon'un yeil elbiselerini okadk, efendim.. retmen sadece ac ac tebessm etti, o kadar... Robert, okuldaki o hafta, hayatnn en byk straplarn ektiini grd. ocuklarn onunla uramalarnn sonu bir trl kesilmiyordu. ocuklardan kurulu bir ete okuldan ktktan sonra yol stndeki Kutsal Melike kilisesinin nnde onu bekliyordu. Bu kalabalk gruh, o vakte kadar o kiliseye adm atmam olan Robert'i karga tulumba ieri sokuyorlar, iane kutusundaki paralar ona aldrtyorlar, gnah kartyorlard, isa'nn heykelini, ellerini, ayaklarn, vcudunun dier yerlerim ona zorla ptryorlard. Merhametin zerresinden mahrum grnyorlard bu ocuklar. Robert, aresiz, btn ikencelere, ezalara katlanyor, ara56 da bir, canna tak deyip zerlerine saldracak olduu, zaman baa kamyor, dayak yiyordu. Elinden geldii kadar onlarla karlamamaa alyor, okula gider gelirken yolunu deitiriyor, sapa ve tenha yerlerden, onu bulamayacaklarn, grmeyeceklerini zannettii yollardan gidiyordu. Ekseriya demir fabrikasnn nnden geen yolu tercih ediyordu ama, orayda renmilerdi ocuklar. ete peine taklarak onu tedirgin ediyorlard. Bir defasnda fabrikann iileri de onu yeil elbisesinden dolay hafif yollu alaya almlard. phesiz, onlarnki aka kabilindendi ama, kzm olan Robert ierlemiti. Bu znt onu Perian ediyordu. Adeta aptala dnmt. Dersleri iyi anlayamyor, ev grevlerini yanl yapyor, snfta otururken de defterleri karalayp duruyor, dalgn dalgn dnyordu. Bir gn retmen onu derse kaldrmak istemi, ezberi okumasn sylemiti. Robert'in mtereddit davrandm grnce de Kalksana, ne bekliyorsun? demiti. Fakat Robert o kadar dalgnd ki, farknda bile olmadan azndan bir cmle kmt : Yeil elbisemi bekliyorum, retmenim.. Btn ocuklar hayretten bir an dona kaldlar. Fakat arkasndan bir kahkaha tufan kopmutu. ocuk, durumun tahammlfersah bir hale geldiini grmt. Dayanamayacakt artk. O gn eve dnnce kendini dedesinin odasna dar att. Alkn olduu o .mayho, fakat yine de sevdii koku burnuna gelir gelmez gzlerinden yalar boand. Haminnesiyle yatmaa baladndan bu yana dedesiyle Robert'in arasnda bir uurum alm gibiydi. Robert, her an ondan zr dilemeye niyet etmiti ama dedesi yanndan geerken buna hi frsat vermemi, daima ba yukarda, dudaklarnda souk ve gururlu bir tebessm olarak yrm gitmiti. Bir defasnda da dedesine durumu anlatmak istemi, fakat o dinlemeye bile lzum grmeden : Kiminle istersen onunla yatabilirsin evldm... demiti. imdi de gzleri dalgnd. Derin dnceler iinde gibiydi. Robert gzyalar iinde : Dedeciim.. diye konutu. ihtiyar, ar ar dnd, ona bakt. Gzleri parlamt adamn. Bir an sustuktan sonra, hislerini frenle57 meye alarak konutu : Eski dost dman olmaz, yavrum, dedi. Bir gn bana geleceini biliyordum zaten.. VI Dedesi onu kucana almt. Nihayet gzyalar dindi. Dedesine iini dkt. Artk tam mnasiyle barmlard. Dedesi onu sessizce dinledi. Masann

zerindeki piposunu ald, eliyle onu muayene ederken de gayet kesin bir eda ile konutu : Bir tek ey var yaplacak, dedi ve yalnz kararl msn, yapabilir misin? diye ilve etti. Robert, bunca strapl gnlerden sonra ok sevdii bir yaknn ona verdii bu mantkl ve sakin bir nevi teminattan byk haz duymutu. Hemen cevap verdi : Yaparm, dede.. Yaparm, yaparm.. Bunu sylerken deta barmt Robert sevincinden, ihtiyar Dandie, piposunu kibritle yakt, bir iki kuvvetli nefes ektikten sonra konutu : Snfnzn en iri yar, en kuvvetli, en csseli ocuu kim? Robert ancak bir iki saniye dnd. Zira, byle bir suale verilecek cevap hazrd : Gavin Blair, dedi. u bizim Rahibin olu mu? dedi ihtiyar. Robert baiyle tasdik etti. Dandie tekrar konutu : Tamam, dedi, Gavin'le kavga edeceksin.. Robert armt, Gavin'i seviyordu, neden kavga etsindi? Okulda ona ikenec etmeyen bir iki ocuktan biriydi Gavin. br ocuklarn irkin hareketlerine daima kzan, onlardan uzak duran Gavin'le kavga etmek mecburiyetinde kalmas iin sebep yoktu ki.. Okulda sadece iki defa konumutu onunla. Gsterili, mtevaz, rencilerin hepsinden seviyeli bir ocuktu. retmen bile seviyordu onu. Btn spor msabakalarnda birinci geliyordu. Ve o kadar kuvvetliydi ki, Bertie Jameison'un ensesine bir yumruk indirse onu boylu boyunca yere sereceini herkes bilmekteydi. Dedesi, Ro-bert'in bunlar anlatmasn sakin sakin dinledi, fakat hi aldrmad belliydi : 58 Korkuyor musun yoksa Robert? diye sordu. Yalan da deildi, korkuyordu Robert. Gavin'in salam bnyesini, azimli ve iradeli baklarn, keskin bakl gzlerini dnd. Kendisine tecavz eden ocuklar kadar da gz pek olmadn biliyordu. Kavga etmesini bilmiyorum ki dede.... ihtiyar Dandie bu engeli de bertaraf etti : Mesele, kuvvetli veya kuvvetsiz olmakta deil Kavga iin akll olmak lzm sadece. Ben sana retirim kavga etmeyi. Hem de bir ka gnde retirim, me' rak etme hi. Sonra da gerekesini syledi : istersen retmenine mektup yazar, ocuklara dikkat et, deriz. Ama o zaman sana daha fazla kin besler herif, iyisi mi, yapacan en iyi ey, gidip ocuklarn en kuvvetlisini dvmek.. Oldu mu? Robert bir titreme an yaad. ok korkuyordr Robert. Buna ramen kesin kararn verdi. Kekeley< kekeleye, bouk bir sesle : Oldu, dedeciim, diye cevap verdi. Dveceim Gavin'le.. Dedesiyle o akam Mrs. Lackie'nin ykad tabaklar kuruladktan sonra odalarna ktlar ve hemen derse baladlar. Durumu haminneye hi haber vermeyeceklerini de aralarnda kararlatrmlard. Dedesi Ro-bert'e nce boks durumu aldrd : Yumruklarn gsnde tut, eneni ieri al, ayaklarna doru hafif ne eil.. Sonra kendisi de ayn durumu alp Robertin, karsna geti. Robert'in durumunun kaidelere uygun olup olmadn anlamak iin bir daha tepeden trnaa szdkten sonra komut verir gibi konutu : Bir sol yumruk ak.... Robert, bu komutu yle evkle ve hzla yerine getirdi ki, yumruk dede'nin tam gbeinin stne isabet etti. ihtiyar adamn nefesi kesilmiti, beli bkld ve kendisini koltua dar att. Robert armt : Ah, dedeciim, dedi. Vallahi isteyerek olmad, ihtiyar kzmt ama, can yandndan deildi bu. Robert kaide ihlli yapmt, belden aaya vurmutu 59 yumruu. Bu, rettiine aykr bir hareketti. Normal haline avdet edince de, usule aykr yumruk ekilleri zerinde Robert'e uzun uzun bilgi verdi. Bacaklar

kuvvetlensin diye de Robert'i dar yollad. ocuun sokan ucuna kadar bir ka defa komasn salad. ihtiyar Dandie, asil mdafaa san'ati ni kk Robert'e retmek hususundaki gayretlerini aralksz devam ettirdi. Ona gemiteki ve haldeki boksrlere ait hikyeler anlatt. Jenny Mace byk Jim gibi boksrlerin mcadelelerini, sekiz dii krld ve kula koptuu halde 36 raund daha dvmekten ylmayan Panter Billy ve emsali boksrlerin balarndan geenleri hikye etti. Robert'i cesaretlendirmek, kuvvetlendirmek ve kavgac bir zekaya kavuturabilmek iin btn bilgisini ortaya dkt. Adelelerinin gevememesi, mesamatnn fazla almamas iin hi su imemesini veya az imesini ona sk sk tembih etti. ok sevdii peynirinden kendine den hisseyi bile akam yemeklerinde Rc-bert'e veriyor, aznn suyu akmasna ramen onu yemesini zevkle seyredebiliyordu. Dunlop peyniri kadar besleyici bir baka gda yoktur, evladm, diyordu. Robert, dedesine inanyordu ama o peyniri yerken midesinin ac ac yandm hissediyordu. Bir Cumartesiydi. Dandie, Robert'i ald, mezarla gtrd. Arkadalar orada toplanmlard. Robert'i onlara gsterdi. Durumu, kendisini ve Robert'i bu egzersizlere iten zorunlu sebebide ksaca anlatt. Fakat Saddler, bundan bir ihdihza pay karmaa kalkt: Hey Dandie, dedi, peki ne oldu senin o mehur felsefene? Hani insanlar yaamalarna bakmal, bakalarnn yaamalarna engel olmamal derdin. imdi de kalkmsn bir kavgay tahrik ediyor, hatt yaratyorsun olur mu byle ey? Dandie'nin cevab kesin olmutu: Saddler, dedi, bazen yaayabilmek iin arpmakta gereklidir, deil mi? Mr. Boag, cevap vermedi ama, Robert kendisine baklarndan, baar midi tamadm anlad. 60 Nihayet kavga gn gelip att. Dedesi Robert'i okula gitmeden odasna ard, gzlerinin iine bakarak sk bir nutuk ektikten sonra: Bir noktay hi unutmayacaksn, dedi. Bu kavgada her ey var, fakat Robert iin korku denen ey katiyen yok. Robert, alamakl olmutu. Annesinin mvik kucanda yaad seneler onu yrtc ve kavgac bir ocuk olmaktan o kadar uzak hazrlamt ki, dedesinin yedirdii peynirlere, yapt sporlara ramen nefsine tam manasyla gvenemiyordu. in garip taraf, Gavin, son zamanlarda tarafsz l brakm, Robert'-in tarafna da meyletmeye balamt. Bir gn Bertie, oyun oynarken Robert'e fena halde bir omuz atmt da Gavin ona bir yumruk savurnutu. Bir gn de snfta silgiye ihtiyac olduunu grnce, kendi silgisini yavaa Robert'in nne itivermiti. Bunlara ramen kavga iin setii ocuun Gavin olmas onu zyordu. Fakat bir hamlede kendini toplad. Gavin'le kavga sadece bir vasta idi. Asl gaye tekilerinin gzn korkutmakt. Binaenaleyh dedesine verdii szden dnmeyecekti. Bayra amt. Dedesi akam paydosunda saat tam 16'da kavgay karmasn sylemiti. Robert, okulda ok huzursuz bir gn geirdi. Oturduu yerden hep Gavin'in sakin, terbiyeli ve zeki tavrlarn tetkik etti. Gzel bir ocuktu da Gavin.... Hafif ukura kam parlak gzleri, simsiyah kirpikleri vard. Dudaklarnda vakur bir kvrl vard. Bir yayla ocuuydu. Babas Perth'li idi. l annesi de nveraray'da dnyaya gelmi, oralarda bymt. Gavin o gn koyu renkte, kareli bir kumatan yaplm bir isko eteklii, ayaklarna da da ayakkablar giymiti. Belki de akama, babas veya ablasyla bir yere gidecei iin byle giyinmeye lzum grmt. Bir ka kere gz gze geldiler. Robert, kalbinin gsne ar geldiini de hissediyordu. Gavin'i sevdiini anlyordu. Fakat, ne olursa olsun, karar, karard. Dvecekti. Okulun gri ta kulesindeki saat arka arkaya drt defa ald. Paydos olmutu. Kavgaya tutumamas iin bir mucize, bir nleyici sebep bekler gibiydi Robert 61 Son midi de, retmenin onu okulda bazan yapt gibi biraz alkoymas idi. ocuklar gittikten sonra karsa Gavin'i bulamaz kavga da edemezdi. Fakat ne yazk ki bu mitte suya dt.

Avluda yrrken birden nnde Gavin'i grd, antas srtndayd ve hzl hzl gidiyordu. Robert'de dedesine kar mahcup olmamak iin abuk davranmas gerektiine hkmetti. i iine smyordu. Nihayet birden frlad, Gavin'in srtna kuvvetli bir yumruk indirdi. Geri dnd. Kavgalarda det olduu zere iki yumruunu birbiri zerine koyup : z.... dedi. Usule gre Gavin'in eliyle vurup iki yumruu ayrmas ve bylece kavgann balamas gerekiyordu. Etraflarn hemen bir merakl kalabal evirmiti. ocuklar Robert'in byle bir teklife cesaret edemeyeceini bildikleri iin akna dnmlerdi. Fakat durumun ciddiliini ok gemeden kavradlar. Grltler, amatalar iinde baryorlard : Koun.. Kavga var.. Shannon'la Gavin kavga edecekler. Koun!.. Gavin'in surat pancara dnmt. Etraflarn evirmi olan ocuklara kalarn att. Prestijini korumak iin bu kavgay yapmak mecburiyetinde idi. Kendisine meydan okuyan Robert gibi zayf - nahif bir ocuk da olsa bu kavgay yapmak zorundayd. Eliyle Robert'in yumruklarna hafif bir tokat indirerek zd. Kavga balyordu artk. ocuklar almlar, onlar ortada brakmlard. Robert ihtarn yapt : Hazr ol.... ikisi de ellerini yumruk yaparak gslerine yaptrdlar. Robert, btn formaliyeyi yerine getiriyordu. Dedesinin tembihlerine uygun olarak gard'n ald. Fakat bacaklar titriyordu. Bir ara yere eildi, yerdeki kuma bir izgi ekti : una bir bas da gstereyim sana gnn.. Gavin izgiye bast. O gitgide daha fazla hiddetleniyor ve Robert bunu grdke daha ok korkuyordu. Robert iliklerine ileyen bir rperile titredi. Artk yaplacak yegne harekete kalmt i. Konutu : 62 ilk nce korkan vursun. Gavin, bir saniye bile dnmeden ilk yumruu Robert'in gsne indirdi. Kaburgalarndan kof bir ses ktn duydu. Sanki kemik deil, kontrplkt bu kaburgalar. Benzi sapsar olmutu. Fakat ok yaydan kmt bir kere, dn yoktu. Robert korkudan birbirine vuran dilerini kenetledi, bu en sevdii ocuun, Gavin'in zerine saldrd. Fakat Robert, ald btn boks derslerim bir anda unutmutu. Clz kollar havada kavisler izerek gidip geliyordu. Ekseriya isabet ettiriyordu. Fakat yumruklar hep sert yerlere rastgeliyordu. Dirseine, elbisesinin madeni dmelerine, enesine.... Sert yerlere temaslarda acyan elleri onu sinirlendiriyordu da.. Robert, her vuruunda kendi cannn Gavin'inkinden daha fazla acdn dnyordu. Fakat Gavin, yumruklarm hep Robert'in boluklarna, yumuak yerlerine isabet ettiriyordu. iki defa yere dt Robert. ocuklar Gavin'i alklyorlard. Bu kadar hiddetlenebileceim hi tahmin etmemiti Robert. Bir arkadalarnn dayak yemesini, aclar iinde kvranmasn zevkle seyredebilen bu ocuk larn dnyann en aalk insanlar olmas gerektiini bir an dnd. Can dman bu ocuklard onun. Onlara kar duyduu fke iliklerine kadar iliyor, kavgann hareketlilii iinde hayal-meyal farkedebildii bu alak ehrelerin sahiplerine nasl bir insan olduunu g-termek emeliyle kvranyordu. Robert, yerden birden doruldu ve tekrar Gavin'e saldrd. Bir anda ayaklarnn ucuna serilivermiti ocuk. Gavin, yerde, bir l hareketsizlii iinde yatyordu. Fakat biraz sonra kalkt. O zaman, kk Howie, arkadalar arasnda Sincap diye anlan ocuk ban-verdi : Haydi Gavin, gster una kendini.. Ayan kayd da dtn sen, farkndayz. Haydi, gster una.... Gavin, duruma ciddi bir nem vermeye balamt. Geri geri gidip hz alyor, Robert'in saldrmasna pek imkn vermiyordu artk. kiside adamakll yorulmulard, nefes nefese soluyorlard. Robert hararetten yanyordu, kpkrmz kesilmiti. Tenindeki souk terleme 63 tamamen yok olmutu. Bir ara, Gavin'in mosmor olmu, ve balon gibi imi gzn farketti. Byle efendi ocua bu ktl o mu yapmt? zld.

Toz, toprak, grlt, patrt arasnda, tam bu esnada, Robert bir ses duyar gibi oldu. st snflardaki ocuklardan biri baryordu : Yeil elbiseli olan kavga ediyor, bakn yahu1.. Teneffshaneye giderken kavgay grmler, geri dnmlerdi. Robert bir anda zannettii kadar korkak olmadn grm, baya da sevinmiti. Heyecan bykt. Aslnda boynuna sarlmas gerek Gavin'e doru son bir hamle daha yapt. Bu kapma srasnda, kendini kurtarmak isteyen Gavin, serte silkinince kafas Robert'in yzne arpt. Burnundan eme gibi kan akmaa balad. Scak kan tuzlu-tuzlu aznda hissediyordu. st ba da kan iinde kalmt. Bu kadar ok kann kendi elimsiz vcudunda nasl olup da bulunabildiine amaktan da kendini alamad. Ama, Robert'in artk durumundan utan duymuyordu. Ayaklar sanki vcudundan ayr bir paraym gibi hissizlemiti ama, zihni gitgide daha iyi iliyordu. Ve habire saldryor, yumruklarn Gavin'e rastgee savuruyordu. Bir ara ba dner gibi oldu. Havada lklar, fiekler, gz kamatran klar hissetti. uur altnda Dikie'nin Halley kuyruklu yldzn hissetti. Dnyaya arpm myd, neydi? Robert yine Tumruklar savuruyordu ama, kavgann sonu gelmiti artk. Arkasndan kuvvetli bir ift kolun kendisini tuttuunu farketti. Byk rencilerden biriydi bu ve bir bakas da ayn ekilde Gavin'e mni olmutu. Yeter artk, barn artk bakalm. Amma da birbirinize girdiniz ha! ocuklar, biriniz koup byk kapnn anahtarn getirin. Bunun burnu fena kanyor. Kocaman anahtar Robert'in ensesine dayadlar, srt st kumlara yatrdlar. Gavin byk bir teessr iindeydi. Yz-gz birbirine karm vaziyette bas ucunda duruyordu. Robert'in elbiseleri kandan kpkrmz slanmt. Byk ocuklar kan dinmezse diye endie ediyorlard. Bir mendilin iki ucunu tuzlu suya ba-trp Robert'in burun deliklerine sokarak kan durdurmayi baardlar. Hi kmldamadan 15-20 dakika byle yat, bir eyin kalmaz., dedikten sonra da gittiler. Snf arkadalar da ikier er ekip gitmiler, bir tek Gavin kalmt. Kavga ettikleri yer, kan lekeleri, birikinti kum tepecikleri ve ayaklarla oyulmu ksmlar ile terkedilmi kk bir harb meydann andryordu ve bu harbin iki kahraman imdi bir dostluk havas iinde babaa idiler. Robert, Gavin'e tebessm etmek istedi, fakat muvaffak olamad. Burun deliklerinin tkal oluu ve kuruyan kanlarn ehresini ince fakat sert bir tabaka halinde kaplamas buna imkn vermedi. Gavin, mfik bir esle arkadana sokuldu : Kusura bakma, dedi. Bilhassa kafa vurmadm sana. Istemiyerek oldu. Ama kmldama daha, yle dur.... Robert zgn bir tavrla ban sallad. Nihayet g-lmseyebildi : Ben de gznn haline ok zldm Gavin., dedi. Gavin, davul gibi olmu gzn hafife aralayabildi, tatl tebessmyle gld. Bu gl, Robert'in iini aydnlatt sanki. Burnundaki mendil akan kan damlalar da kei line Gavin onu yavaa ekti, ald. Sonra da onu tutarak ayaa kaldrd. Yanyana, konumadan, Drumbuck yoluna doru yrmeye baladlar. Gavin, yol zerindeki kendi evlerine gelince durdu : Bize girelim, yzn yka, temizlen.. Bu durumda eve gidemezsin. Uzun direklerin arasndan geerek ieri girdiler, ki tarafl yeillikli, temiz bir ta yoldan yrmeye baladlar. Buras baheydi, geni ve bakml bir bahe. Karda bir el arabas ve yannda alan bir adam vard. Kkn etrafm dolannca bir eme grd Robert. Yzlerini, ellerini ykamaa koyuldular. Evin penceresinden siyah elbiseli, beyaz nlyle bir hizmeti kadn bakt onlara. Manzara onu biraz sinirlendirmiti. Arkasndan kiremit rengi elbise giymi bir kadn dar kt. Onlara doru geldi : Bir kaza m geti, banzdan, yavrucuklarm? Vah, vah.... Gavin'in ablas Julia Blair'di bu.. Annelerinin vefa65 tndan sonra evin btn ykn ve sorumluluunu zerine almt.

ilk hayret hali getikten sonra da baka bir ey sormad. Robert'i ald, Gavin'in odasna kard. Oda ipler, balk alariyle, fotoraflarla sslyd, etrafta kendi yapt tahta oyma ileri de vard. Robert'in srtndaki vck vck kanl elbiseyi karttrd, hizmeti kadna verdi. Kadn irene irene tuttuu elbiseyi alelacele bir kda sard. Gavin'in gri, gzel elbiselerinden birini dolaptan karak Robert'e giydirdi. Mfik ve merhametli bir sesle Robert'e ainalk gsterdi : Anneni ok iyi tanrdm, Robert, dedi. Ara sra bize gelirsin, Gavin'le oynarsnz, arkadalk edersiniz. Tabii ey olunca... Julia etrafna baknd, Gavin yoktu. Gzne pansuman yapmalar iin aada kalmt. Szn tamamlad : ikiniz de iyileince tabii... Beraber aa indiler. Kapnn nnde onu uurlarken kanl elbisesinin bulunduu paketi eline tututurdu. Koruyucu bir ifadeye brnen hareketli ehresi hafife kzara kzara konutu : zerindeki elbiseyi geri vermene lzum yok, Robert'ciim, dedi. Gavin'e kk geliyordu zaten bu elbise. Robert yrd. Julia, kapnn eiinde, Robert gzden kayboluncaya kadar arkasndan bakt. Akam karanl ortal kaplyordu. Robert, Lomond View'ya doru, yoku yukar ar ar yryordu. Aclarn, yorgunluunu hissetmeye balamt. Ayaklarn zorla sryordu. Ba dnyor, her taraf aryordu. Takatsizlii gitgide artyordu. Zihni karmakarkt. Gavin'lerin o kocaman evi byk lde tesir etmiti Robert'e. yi misalleri aklna getirdike bo yere kard bu kavgadan daha byk bir pimanlk duyuyor, Gavin'in ablasnn gsterdii ilgi pimanl n katmerletiriyordu. Ya byk ocuklar gelmeyip de kavga devam etseydi ne olacakt? Nihayet evinin nne gelmiti. Dedesi, tek bana kapda oturmu, onu bekliyordu. Yeni elbisesinden arm grnyor, fakat kafasnn ok megul bulun66 d belli oluyordu. Uzunca bir sre konumadlar, ihtiyar, Robert'in sapsar ehresini, asabiyetten hatlar gerilmi ehresine bakyordu. Nihayet okayc bir ses--o- sordu : Dvdn m, Robert? ocuk kekeledi: Galiba hayr, dede, yenildim zannediyorum. Dandie, cevap vermedi. Robert'i alp yukarya, odasna kard, kendi koltuuna oturttu. Ama, emin ol, hi korkmadm dede.. Hele kavgaya giritikten sonra hi korkmadm., diye anlatmaa balad, ihtiyar adam olaylar heyecanla dinledi. Bittii zaman eilip ocuu yanandan pt. Sonra da kalkp, bana olaylar getiren elbisenin bulunduu kd alp mineye frlatt. Yeil elbise uzun sre yand. Oday pis bir yank kokusu kaplad. Nihayet ihtiyar adam : Hepsi bu kadar. O da tamam oldu ite... diye efkatle bakarak mrldand. O k boyunca ihtiyar Dandie ile haminne arasnda tedenberi mevcut gerginlik, Robert'in hangisine ait olaca meselesi halinde ak bir mcadele sahasna intikal etmiti. Grlerinin ayrlndan, sahip olduklar imtiyazlarn farkllndan doan bu durum aylarca kn iddetli souklarnda ve karanlk geceleri boyunca hep mesele oldu. Zahir atma da Robert'in zerinde cereyan ediyordu ve o kavga gn balamt. Haminne, Robert'in elbisesini deimi grnce iddetli bir tehevvre kapld ve ocuu tokatlad. Gece de, yatakta beraber yatarlarken, ona, nankrln fenalklar hakknda uzun bir nutuk ekti, onun olu olarak kalmak istedii takdirde daha akllca hareket etmesi gerektiini syledi, Kadm ocuun sal hakknda tedenberi gsterdii endieleri daha artrmt. Robert aksrsa zatrrieye yakaland diye tutturur, ona kendi buluu olan bir takm illar, siyah uruplar iirmeye kalkrd. Fakat Robert, her eye ramen eskisinden daha mutlu olduunu hissediyordu. Kavga gnnden sonra Robert'in okuldaki itibar ykselmiti. Bunda kavga kadar, fazla kan kaybetmesinin de rol vard. Ve olay, artk okulla ilgili tarihlerde bile bahsedilir olmutu. ocuklar baz eyleri anla-

urlarken mesel Shannon'un kavga gn, Shannon'-un burnunun kanad gn diye tasrih etmek zorunda kalyorlard. Robert, artk, doru drst bir elbisesi olduu iin alaylara mruz kalmyordu. O da Julia Blair'e bu yzden dua ediyordu. Hatt, Bertile ile avanesi bile ona kar sevgi belirtileri gstermeye balamlard. Gavin'-le de iyi arkada olmulard. Gavin'i seviyordu. teki ocuklardan baka, bambaka taraflar olan bir insand o. Onlara karmazd. Babasnn iyi ticar mevkii, kendinin spor ve emsali konulardaki mstesna durumu onun, kendisini teki ocuklardan stn saymasna sebep tekil edebilirdi ama, dierlerine karmamasnn gerekesi bu deildi. Gsteri yapmay da sevmezdi. Onun beylik konularn dnda, emsallerinde bulunmayan merak ve zevk sahalar vard, i ac ve sakin bir havas olan odasna cilt cilt tabiat kitaplar vard. Bir ok kularn, bceklerin rengrenk resimler mevcuttu bu kitaplarda. Gzel de bir yumurta koleksiyonuna sahipti. Duvarda elinde byk bir balk tutarken ekilmi ksa pantolonlu bir fotoraf aslyd, yi bir balk olan babas sk sk Loch Lomonda bala gider, onu da gtrrd. Gavin, geen sonbahar'da (9 yanda idi) koskocaman 5 kiloluk bir balk bile tutmutu. Fakat Robert, onun kelimelerle anlatlmasna imkn olmayan mnevi nitelikleri, temiz i dnyas yannda bunlarn hi bir ey ifade edemeyeceini dnrd. Az konuurdu, sakin, sessiz bir tabiat vard. Azimli bir ifade tayan enesi, ehresinin ve dudaklarnn keskin izgileri Asla malup edilemem ben.. diye haykryordu sanki. Kavgadan bir ka gn sonra bir paydos srasnda Robert, Gavin'in kendisini beklediini grmt. Hi konumadan yava yava yrmlerdi. Ana caddeye ilk defa kyordu Robert, bu yzden mthi bir heyecanla rperdiini hissediyordu. Haftalarca nasl arka sokaklardan okula kaamak gidip geldiini dnd bir an... Yarm saat kadar Gavin'in babasnn deposunda oyalandlar. Arka taraftaki ahrda, baarabac Tom Drin su ieine yakalanm fakat abuk nekahet devresine girmi olan hasta bir ata su veriyordu. Etrafta be68 yaz nlkl adamlar harl harl gidip geliyorlar, alyorlard. Buday ve saman ynlar, fasulye, yulaf ve un uvallariyle dolu depodan ktklar srada Blair onlar grd. Kardan el sallad ve yksek sesle : Aferin ocuklar, diye bard. Bakn, ne gzel iki arkada oldunuz... Sonra yanlarna geldi Blair, glerek enelerini okad ve onlara birer avu keiboynuzu verdi. Akam karanl kmeye balad, iki arkada ke-iboynuzlarn ineye ineye evlerine doru yrmeye baladlar. Robert, Gavin'e gpta ile bakt ve : insann seninki gibi bir babas olmas ne gzel ey., dedi. Bu szle kendi talihsizliine hayflanyordu Robert ve arkadana bundan daha gzel bir ey syleyemezdi. Gavin, bu iltifattan mahcup olmutu. Bir ara durdular. Gavin, ayakkabsnn ucu ile kaldrm tana hafif vururken konutu : Baharda Winton tpeelerine gideceim, ku yumurtas aramaa.. Eer sen de gelirsen... Gzelliini duyduu bu tepelerde yapaca gezintiler iin Gavin'in arkada olarak kendisini semesi Ro-bert'in iin gurur ve sevinle doldurmutu. Ne gzeldi, tabiatla babaa olacaklar, ku yumurtas arayacaklard. Robert, o gece hep o gezintiyi tahayyl etti. Bu yzden de sabaha kadar hemen hemen hi uyuyamad. Gzlerinin nnde ne nefis manzaralar canlanyordu.. Bir akam Lackie'lerin evinde mutfakta btn aile efrad toplanmt. Mrs. Lackie, kapnn nndeki posta kutusunun yanna vard zaman mthi bir lk att. Ahretten bir haber gelmi olsa bu derece bir sevin belirtisi gsterebilirdi bir insan. ylesine bar-mtki. Adam'dan, diyordu, Adam'dan mektup var. Doru mutfaa getirdi mektubu. Sofra banda idik. Devam etti : Cumartesi gn saat 13 de burada olacakm. Bir i seyahati yapyormu, yle bir urayp geecekmi... Mr. Lackie mektubu almak iin elini uzatt. Fakat 69

Mrs. Lackie vermek iin hafif bir tereddt geirdi, son ra uzatt. Mektubu birbirlerinden kskanr gibi bir halleri vard. Mektup elden ele btn evi dolat. Bu haber yalnz iki kii zerinde pek ilgi uyandrmad : Biri ihtiyar Dandie, teki de, haberi duyunca kalar fkeli fkeli atlan Kate... Anneannesinin anlattklarm dinledike Robert'in Adam'a kar merak ve heyecan artyordu. Kkken mahalledeki ocuklarn hepsinin misketlerini ytermi. Kafas mkemmel alrm. Daha 13 yanda iken ald bir bisikleti 25 ilin kriyle birine devretmi. Sonra Mc Kellar'n brosunda parasz alp i renmeye gayret etmi. Btn gnn orada geirdikten sonra akamlar da Rock Sigorta irketine gider, tahsildarlk yaparm. Kazand paray da bi-riktirirmi. 26 - 27 yama gelince de kendi bana sigortaclk yapmaa balam. Winton'da Fidelity Building'de bro am, hem Rock irketinin, hem de Cale-donis'nn acentalm yapm. Senede de en az 400 ingiliz liras kazan salam. Kadn bunlar Robert'e anlattktan sonra derin bir nefes ald, arkasndan da kocas... Mrs, Lackie, byk olu olan Adam'n kendisine hediye ettii altn ineyi de sterdi : ok kymetli, pahal bir ey bu.. Nihayet Cumartesi oldu. Saat 13 den bir iki dakika evvel kapda bir otomobil durdu. Hepsi kapya kotu. Adam'n kendi otomobili deildi bu, yine de bir otomobildi ite. lk kan Argyll marka, krmz boyal prl prl bir arabayd. Pirin kapl radyatrnn zerinde de markann sembol olan mavi bir aslan vard. Kaps arkadayd. Kanapeleri yksek, geni bir otomobil. Adam glerek ve rahat bir tavrla eve girdi. Kahverengi, krk yakal bir palto giymiti. afakta yatandan kalkp olu iin hazrlanmaa balam olan Mrs. Lackie ile kucaklat. Babasnn elini kuvvetlice skt. Cierlerine de selm vermekle yetindi. Orta boylu, balk etinde, siyah sal bir adamd. Hafif gbeklenmeye balamt. ok iyi tra olmutu ve soukta seyahat ettii iin yanaklan hafif pembelemiti. Hemen, teklifsizce sofraya oturdu. Annesinin taba70 gna bol bol koyduu pirzolay, patatesleri, karnbahar-lar yemee balad. Bir taraftan da konuuyordu. Argyll Fabrikalarnda alan Kay adndaki arkada iskenderiye'ye gidiyormu, Winon'dan gelirken onu da alm 50 millik yolu iki saatten daha az bir zamanda kat etmiler. Btn ev halk onu seyrediyordu. Onlar etli brekten ibaret le yemeklerini bir saat nce yemilerdi. Adam, eve gelmeden nce kasabada yarm saat kadar kaldn, Mc. Kellar'la sigortaya ait baz ileri grtn anlatt. Kk, ak mavi gzleri vard. Bir ara Robert'le gzgze geldi, ona dosta bakt. Robert memnuniyetinden kpkrmz kesilmiti., Mrs. Lackie, bir ara kimseye farkettirmeden dar km, olunun yakas krkl gzel mantosunu tekrar seyrettikten sonra ieri dnm, oluna hayran hayran yapt hizmete devam etmiti. Sizinle konuacam bir i vard, dedi Adam. htiyarn sigorta poliesi ii... ihtiyar dedii Dandie'ydi. Mr. Lackie, yazmakta olduu eyi bitirmiti. Sallanr koltuunu masaya yaklatrd, Adam'n yaknna geldi, samimiyet ve sempati dolu bir sesle : j i ^1 Evet Adam, syle... dedi. Olu dnceli dnceli konuuyordu : Vadesi geliyor. 7 ubat'ta aolacafc. Evvelce kararlatrld gibi anneme verebilmesi artiyle 450 sterlin... Mr. Lackie iini ekti : yi para, dorusu... Olu daha ileri gitti : yi ne kelime, ok iyi, temiz para.. Hatt daha fazla da olabilirdi. Babasnn hayret dolu bak zerine hafife glerek aklad : Eski polieyi devam ettirebilseydik, 75 yana geldii veya daha evvel ld takdirde 600'e kard, bu. Tabii faizi ile beraber... Mr. Lackie cevap verdi :

71 600 iyi ama, yle yaplsayd paray imdi alamazdk ki.... Adam omuzlarn silkerek umursamaz bir tavr taknd : Oras yle ama, Rock irketi banka gibi salam bir messese.. Karlr frsat deil dorusu. Sen ne dersin anne? Mrs. Lackie teessr iindeydi, bir yandan da eli aya titriyordu : Ben syleyeceklerimi evvelce sylemitim size biliyorsuni" Babamn srtndan para kazanmak isteliyorum. Byle ey sevmem ben. Fakat Adam glmsemeye alarak cevap verdi : Ooo, yapma anne, dedi. Bunun tartmasn daha evvel yapmtk, halletmitik de.. Sen bu paray onun yediine itiine rahata sayabilirsin. Sonra polienin tarihine baksana bir.. Bykbabam senelerce evvel o Castle irketine kendini sigorta ettirdii zaman ayda 5 ilin gibi ok kk bir mebl dyormu. Biliyorsun ki ben Rock irketine girdiim zaman polienin sresi gemiti. Castle irketinin evrak arasna atlm duruyordu Ben ele geirmeseydim hl da yle kalacakt ya. Mc. Kellar, bykbabamn poliesini benim hatrm iin yeniledi, unuttun mu? Mrs. Lackie hafif bir gs geirdi. Bir ey sylemedi. Kocas ise tereddt iinde sordu : Peki, polieyi yenilettiin iin komisyon da m istiyorsun yoksa? Adam, pikin bir tavrla gld-: Elbette, dedi, hani bir lf vardr, dostluk baka, al-veri baka, diye. Ben buna akrabalk baka, i baka diyebilirim. Bu akrabalk, babalk, evltlk derecesinde olsa dahi. Ksa bir sre manidar bir sessizlik oldu. Nihayet Mr. Lackie konutu : Evet.. Evet., dedi. Polieyi yenilemek her halde gereklivdi bana kalrsa.. Dorusu budur.. Olu basn sallavarak tasdik etti ve ayak ucunda duran antadan bir kt kard : Sen yerinde kararlar ve dnceleri olan adarn72 sn, baba.. Benimle ayn gr mdafaa edeceini biliyordum zaten. (Kd gstererek) ite polie burada. Onu sana brakyorum anne, ayn 17 sine kadar yu-kardakine imzalatm ol, e mi? Mrs .Lackie : Olur.. Peki., dedi ama, sesinde hl kskn bir eda vard. Robert'in kk kafas Adam'n durumunda bir ince taraf kefetmiti ama, konuyu anlayamamt. Sylediklerinden de bir mna karamamt. Mr. Lackie evden gittikten sonra Adam oturup Robert'le biraz has-bihal etti. Sonra da eksprese yetimek zere kalkt. Ku ty sapndan yontulmu bir krdanla azn kartryordu. ipil gzlerinde dosta bir bak parlatarak Robert'e : stasyona kadar beni geirirsin sanrm, kk arkada, dedi. Sana kk bir hediye almak isterim. Tanmamzn yadigr olarak beni hatrlaman iin. Haaaa, ne dersin? Sonra da, saat zincirinin ucuna bal para czdann kard, iinden bir yarm altn lira karp gsterdi : Buna para derler, evlt, dedi. Bak, prl prl.. Darphaneden yeni km. Paras olmayanlar onun aleyhinde sylerle ama, inanma. Yeryznde en gzel ey odur. Bu yata parann kymetli olduunu idrak edersen senin iin ok iyi olur. Ama, beni de yanl tanma . Bildiin o pintilerden deilim, olamam da.. Param kullanmasn, ondan istifade etmesini severim, yi giyinir, iyi yer, iyi yaarm, en iyi, en lks otellerde kalrm. Onun iin de herkes peimden gelir. tekilere bak bir de hele.. Mesel deden.. Yukandaki ihtiyar. Metelik harcamaz kendisine. Tavan arasnda oturup, her Allah'n gn peynir - ekmek yemekten baka bir ey yapmaz. Gnlk sigara ihtiyac iin para harcamaa kyamaz. Adam durdu. Saatine bakt. Tatl bir ekilde gld. Robert de glmsedi. Robert, holde onu beklerken hayatn glkleri, parann nemi hakkndaki szlerinin ne kadar yerinde olduunu dnyordu. Byse, ok paral bir insan olsa, paralar cebinde deste deste, kr kr ses verse, lks lokantalara gerine gerine girse, garsonlar onu t kardan grp kosalar, karlasalar, diye

73 hayal ediyordu. Bir taraftan, o altn yarm lirayla amcasnn kendine alaca hediyeyi dnyor, imdiden sevin releri geiriyordu. Mrs. Lackie olunun paltosunu tutarken ona seslendi : antam tayabilir misin, kk? Onun bir iini grmek frsat eline getii iin arzu ile kotu. antay ald. Fakat umduundan ard. inde de ne olduunu bir trl kestiremedim, Ne kitaba, ne kda benziyordu, girintili, kntl acayip bir eyler tklmt iine. Annesi olunu bir daha ve itiyakla ptkten sonra yola dzld. Adam, hzl hzl yryor, Robert de ona yetimeye alyordu. Arlndan yorulan kollarn dinlendirebilmek iin antay mtemediyen bir elinden, teki eline aktarp duruyordu. Nasl bir hediye alaym sana, ha? Mahcup bir tavrla cevap verdi : Siz ne arzu ederseniz. Fakat Adam srar etti : Yoo, dedi, yle ey olmaz. Senin arzu ettiin bir eyi almak isterim. Robert, ne anlayl, ne bonkr bir adam, diye geirdi kafasndan. Hemen hatrlad : ocuklar o gnlerde buz tutmu olan gln zerinde kayp duruyorlar, kendisi de onlara hasretle bakyordu. Ona eriilmez bir mutluluk gibi geliyordu onlar gibi buz Uezirncte Kaymak.. Sylendi : Buzda kaymak iin ift tekerlekli bir ayakkab.. Bilmem nasl? Ya? dedi Adam, Pekiyi, ama bilmem ki, bir sre iine yarar ama, yaz gelince ne yaparsn sonra? ocuk armt. Ama Adam'a da hak vermekten kendini men edememiti. Yazn o ayakkablar bir ie yaramazd ki... Adam devam etti : Bence futbol topu daha iyi.. (Bir an durdu). Yalnz o da mahzurlu.. Arkadalarn ister; vermezsc-n olmaz. Verirsen eskitirler, patlatrlar, kaybederler. O da olmad.. ey.. ak.. akya ne dersin? Robert daha dnecek kadar vakit bulamadan, O, 74 kardan gelen bir ahbabna selm verir vermez konutu : Tehlikeli o.. Elini, melini kesersin. O da olma? Baka bir ey dn bakaym Robert.... Ama Robert tan da dnecek haldeydi. Ar anta onu perian etmiti. antann bulunduu elin tarafna doru eilmi, ha babam arkasndan kan ter iinde koturuyordu. Ben.. Ben mi? Bilmiyorum ki!... .... diye cevap verdi. Adam aklna o anda gelmi bigi konutu : Ne alalm sana, syliyeyim mi? ine yarayacak bir ey verirsem anneannen de holanr hem.. Sahi.. Heyecanla, hzl hzl sylyordu : imdi aklma geldi. Nihayet buldum.. Tamam.. En iyisi bu... Robert, nefes nefese : ok teekkr ederim.. Sa ol, amca., dedi ama, u anta kendisini ldrmeden bir istasyona varsalar diye dua ediyordu iinden. Hediye, mediye dnecek halden kmt zavallck. Fakat Adam kendi lemin-deydi. Saatine bakt : abuk yr olum, dedi. iki dakika var trene. antay da yere srme.. Adam nden frlad, Robert de arkasndan, istasyonun merdivenlerine trmanmaa baladlar. Tren kalkmak zereydi. Adam bir vagona abucak atlad Nihayet antay almak iin uzanmt. Rpbert verdi ve derin bir Ohhh.. ekti. Adam vagona dald, hzl hzl yrmeye balad. antasn bir kompartmana koyduktan sonra elini pencereden uzatt. Robert'in ter iindeki, kpkrmz, kk avucuna kaskat, madeni? bir ey sktrd. Kaba ilemeli, parlak bir takvimdi bu. Haftann gnleri dndrlerek deitiriliyordu. zerinde de itinal bir yaz vard : Rock Sigorta irketi - Semper Fidels Robert'e prlanta bir ta hediye ediyormu gibi bir tavr taknmt Adam. Robert'e : Bak, ne gzel ey. Al bunu.. ocuk elindekine yle bir bakt. armt. Keke-

75 liye kekeliye konutu : Teekkr eerim.. ok gzelmi.. Evet.. Trenin dd tt ve hareket etti. ocuk eve dnerken Adam'a iinden teekkr ediyordu ama, pek de tatmin olmu deildi. Avucunda sk skya tuttuu hediye ve gnn, byle, garip hdiselerle olu ak onu bir hayli artmt. Eve gelince doru dedesinin odasna gitti, ieciyey ona gsterdi, ihtiyar Dandie, onu eline ald, kalarn havaya kaldrarak evirdi, evirdi. Altna benzemiyor, deil mi dedeciim? Dandie tesdik etti : Altn deil, yavrum.. Adam verdiyse mutlaka pirinten mamuldr bu. Sir sre konumadlar. Takvimin zerindeki yazy Robert yksek sesle bir daha okudu ve damdan der gibi dedesine sordu : Dedeciim, bunun senin polieyle bir ilgisi var m? ihtiyar adam birden hiddetlendi, mosmor oldu. Hakaret edilmi gibi deiti surat. fkeli bir sesle cevap verdi : Bana bak, bu dolandrclk hikyesi hakknda bir daha azn aaym deme. Yoksa beynini datrm senin, anladn m' Robert korku ile sustu. htiyar can sklm bir tavrla odann iinde aa, be yukar dolamaa balad. Sonda da btn nefretini, hrsn boaltmak ister gibi haykrd : Alaklk bu. Grlmemi bir rezalet.. Korkun bir ey, korkun.. Bu szleri arka arkaya bir ka defa tekrarlad. Balangta ok hrsl ve ac sylyordu ama, sonra alayl, daha sonra da sakin bir hava iinde syledi bunlar. Nihayet fkesinin manaszlna kanaat getirmi de piman olmu gibi, kede sklm, bzlm duran Ro-bert'e dnd, uzun uzun bakt: Sen buzda kaymak m istiyordun? Kalbi byk bir heyecanla sarslan ocuk aresizlik iinde cevap verdi : 76 Evet ama, dedeciim, ayakkabm yok ki!... Allah!.. Allah!.. der gibi bir iki mrldandktan sonra : Bir dneyim, zlme hemen. Dur bakalm. Bir yolunu buluruz belki. ihtiyar Dandie, yerinden kalkt. Baraber aaya, mutfaa indiler. Kirli tabakalarn arasnda bulunan dolab at ihtiyar. Tahta bir sandk kard. Onu alp tekrar yukar, odalarna geldiler. Sandn iinden bir yn eski, hurda te beri vard. Kilitler, kap tokmaklan, at nallar, paslanm buzda kayma ayakkablar.. Bu evde hi bir eyi atmak allmam ey olduu iin bunlar yllardanberi o kk sandkta birikmiti, ihtiyar, koltuuna oturarak piposunu yakt. Robert'i de karsna, yere oturttu. Dandie, sandkta bulduu pasl buzda kayma ayakkabsn ocuun ayana geirdi, anahtarla vidasn sktrmaa balad. Fakat olmad. Robert'in gzlerinde parlayan mit snmt. Mthi can skld bu neticeye. Fakat ihtiyar krk ambar halindeki kk sand kartrmaa devam etti. mitlerin tamamen sfra inmekte olduu bir ana ihuyar, bir ayakkab cana buldu. ocukken Kate kuBanrm bunu Robert sevinten uacak gibiydi. Mthi sevindi. Ayaklarna takp vidalarn sktrnca tastamam oluvermiti. Balamak iin erit yoktu ama, Dandie'de bir yn knnap daima bulunurdu. Onunla durumu idare ettirdiler. Dandie, denemeyi baardktan sonra vidalar at, kartt ve gnlk ayakkablarn giydirdi Buz ayakkablarn da yanlarna alarak beraberce gle doru hareket ettiler. Robert manzaradan mthi heyecanlanmt 5-6 yz metre boyunda, 2-3 yz metre geniliinde kosko caman bir buz sahas halindeydi gl.. zerinde bir yn gen glgeler kayyorlard. Ok gibi frlyorlar, olduklar yerde dnyorlar veya meliyorlar, karmakark ekiller izerek uar gibi gidiyorlard. Kimisi dyor, kalkyor, birbirlerine arpyorlard. Patenlerin buz zerinde kard czrtl sesler, kayanlarn lklar ile birlikte tatl bir senfoni halinde masmavi gkyzne doru ykseliyordu. Dandie, tekerlekleri Robert'in ayakkablar zerine 77 geirdikten sonra sk sk balad. Buz zerinde dengesini nasl salayabileceine dair ocua uzun uzun tariflerde bulundu. Sonra egzersiz fasl balad, ihtiyar adam, Robert'in yannda mahsustan sendeliye sendeli-ye

hareketler yaparak tatbik dersini de verdi. Robert nce acemi tavrlarla bocalad, fakat ok gemeden kendi kendine kaymasn rendi, ihtiyar artk onu tamamen serbest brakmt. Biraz sonra da pistin kenarna, Mr. Boag'la Dikie'nin yanlarna gitti. Piposunu tttrd ve bir taraftan onlarla gevezelie, bir taraftan da Ro-bert'i seyre balad. Robert, yeni tatt bu harikulade zevkin bysne kaplm gibi buzlarn zerinde kayarak geni helezonlar iziyor, bir o tarafa, bir o tarafa gidip geliyordu. Gzlerindeki ne'e sonsuz ltlar sayordu. Robert'in gzleri bir an kuytu bir keye takld. Usta kayclar orada, yere bir portakala kabuu koymular, dmdz, bembeyaz buz tabakas zerinde belirli bir nokta tekil eden bu portakal kabuunun etrafnda dairev hareketler yapyorlard. Robert bir an Miss Julia Blair'i, ok gemeden de Alison Keith'le annesini orada, grd. Ne de gzel kayyorlard. Bir aralk Alison kayarak Robert' in yanma geldi, iki kolunu apraz bir ekilde ona doru aarak iki elinden tuttu, ekmeye balad. Robert iin unutulmaz mutluluklarla dolu bir gnd o. Alison'un hareketlerini taklit ederek, onun ahenkli eilip kalklarna uyarak daha da maharetli bir patinajc olmu kmt Robert. Alison sonra tekrar onu ald yere getirdi. Robert teekkr etti. Kk kz bu teekkre tatl bir tebessmle mukabelede bulundu, sonra da bir oA. gibi frlayarak buzlarn zerinde kayd, t portakal k& buunun yanndaki annesine kadar gitti. Alison'la ben, ber kaydklar o bir ka dakika iinde bir tek kelime b le konumamlar, sadece baklariyle birbirlerine bi eyler anlatabilmilerdi. Robert, o dakikalarn sarho luu iindeyken dedesinin kendisine seslendii duydu. Tatl ve babacan tebessmyle Robert'e sordu : Nasl, dedi, memnun musun hayatndan Robie. Memnun da ne kelime? Robert uuyordu sevin cinden : ' yle gzel, yle gzel bir ey ki bu dedeciim.. Sana nasl teekkr edeceimi bilemiyorum, benim bi78 ricik dedeciim... Bir sre sonra eve dndler... Robert o gece yatanda hep mutluluklar dnd Zenginlii, kendisine hayran hayran bakan garsonlar istemiyordu artk. Eski buz ayakkablar, dedesinin sicimleri, gldeki kayak ve Alison.. Onun kk mutluluklar bunlard. Ama ne yazk ki Gavin'le karlamamlard orada. Hem artk uslu ocuk olacakt o haminnesi.. Nankrlk etmeyecekti artk, iyi ocuk olacakt. Kendi kendine mrldand : Sz veriyorum, haminneciim.. Hi kimseye kar nankrlm grlemeyecek benim.. Bana en kk mutluluu veren insan bile bamn zerinde greceim. Evet, yle bir ocuk olacam Ama.... Ama imdi uykum var benim haminne.... K abucak geti. Gkyznn maviliinde, aa larn tomurcuklannda, kularn cvltlarnda birdenbire bahar buluverdi Robert.. Evin nndeki kestane aac, mutluluklara, hrriyetlere, dostluklara kara sevdal, kk sevinlerle ba dnen bu kk ocuun masum baklar nnde beyaz tylerini silktiler. Haminne Nisan'n 15 inde, bir ka ay kalmak zere Ayrshire'deki akrabasnn yanna gitti. Haminne yl iki eit paraya blmt. Sonbaharla k Levenford'-da, Olgun mevsimler dedii ilkbaharla yaz da Kil-marnock'ta geirirdi. Hamminneyle Robert, ev iindeki karlkl ar grevlerinde ll ve seviyeli hareket edebilmilerdi Yal kadn, Robert'in nazik durumunu gayet maharetle kollayabilmi, ocuu ar ve kaprisli bir bask altna almaa kalkmamt. Kocas onu yaygn olmayan, fakat inanl bir mezhebe sokmutu. Sk skya balanmt ona ve kocas ldkten sonra da bu ba ayn skl muhafaza edebilmiti. Fakat kadn Robert'i hi bir zaman kendi mezhebine srkleme gayretine dmedi. Hareketlerinde, sabrl ve olgun bir gven tayan bir insann drstlk hudutlarn hi bir zaman amad. Bu konudaki en byk gayreti, Pazar akamlar Robert'i odasna alarak kucana oturttuktan sonra Kitab- Mukaddes'ten yksek sesle paralar okutmak79

tan ibaret kalrd. Robert'in Saul'le Davud Peygamber arasndaki arpmay anlatn ok beenirdi. Onu dinlerken pencerenin nndeki koltuunda ileri geri sallanr, sineklerin vzldadklar camlardan darya bakarak Drumbuck mezarlna llerini ziyarete gidenleri seyrederdi. Aznda da bir eker bulunurdu. Bu, dedenin hi bkmad ekerlemesi deil, dilerinin arasnda mtemadiyen ses veren bir akide idi. Robert, dede ile haminnesi arasndaki yaradl ve telkki farklarm sevdikleri ekerler arasndaki farklarda grr gibi olurdu. Yal kadn, arada bir Robert'in okumasn keser, ona salk bahislerinde vaaz eder gibi nasihatlerde bulunur, bilhassa eytana uymann fenalklar hakknda konuurdu. eytandan blis diye bahsederdi. Kadnn gznde insann ba dman Iblis'ti. Tanr gereklerinin kolunu - budunu kemirirdi hep bu iblis. Robert'in evvelki din bilgileriyle haminnesinin telkinleri birbirine inziman edince, eytan, bu kk ocuk iin de korkulu bir gerek halinde belirmeye balamt. K akamlarnda haminnesi kiliseden geciktii zaman Robert, ii scak su dolu ieyi yatana koymak ve ayet saat 20 olmusa tek bana soyunup yatmak durumunda kalrd. Haminnesi ona byle tembih etmiti. Korkudan kapy ak brakrd ama, merdiven bann gayri kfi aydnl, bitiik odada da dede'nin bulunmay onu rpertili bir bekleyi iinde kvran-drrd. Karanlk odada Robert, kimseyi incitmeden hafif hafif nefes almaa alr, trdayan somyalarn verdii korku, eytann, mutlaka karki dolapta bulunduuna dair inancnn yaratt korkunun yannda hi kalrd. Yatanda biraz kprdayacak olsa eytann, dolabn kapan hemen ap zerine atlacan ve... tesini vahmederdi. Kaskat kesilmi olarak ve deta hi nefes almadan ylece uzun sre yatanda bzlr kalrd. Fakat, tabiatindeki o fec korkakl bazan naslsa yenmeyi baarrd. Birdenbire iinde uyanan cesaretle yataktan frlar, dizleri titreye titreye o dolabn karsna geerdi. Sokak lmbasnn nda kk ve elimsiz bir glge halinde grnen Robert, o kudretlerle dolu olduunu dnd eytann karsna geer, dolabn kapal kapsnn gerisine duyurmak ister gibi birden haykrrd : 80 I Ben senden korkmuyorum pis eytan.. k dar bakalm... iinden de Ya karsa? diye bir panie kaplr, fakat hemen kendini toparlad. Yaklar, eliyle de gsnde defa ha iareti yaparak dolabin kapam aralard. Kalbi duracak gibi olduu bir anda da kapa-ardna ....kadar averdi ve ierde eytan olmazd>Sadece hafif karaltlar halinde haminnesinin elbselerini farkeaer, rahatladn hissederek derin bir nefes alr, dner, yatana girerdi. Robert, bu olaylardan haminnesini hi haberdar etmemiti. Henz tam bir uurdan mahrum krpe benliine usta elleriyle bir ekil verdii iin memnun bulunduunu hissediyordu. Yal kadn, banda yeni bir apka ile Kitmarnock'a gitmek zere evden kt zaman Robert'in avucuna bir yarm ilin sktrd, ilcn muntazaman ieceine dair ondan sz ald. Sebatkrlk ve azim konusunda ayak st nasihat etti. Sonra da kulana eilerek hafif bir sesle : Dndkten sonra senin hakknda dahakiyi eyler dneceim, yavrum., diye fsldad. Robert, yal kadnn arkasndan alamamak iin kendisini g zaptetti. Bir taraftan da, onun evde olmay iine bir ferahlk vermiti. Anneannesi, onu aaya, oturma odasnda, perdeyle ayrlm minder gibi kk bir yataa nakledince daha fazla sevin duydu. Perde ard bu kede mutlu ve tatl bir yalnzlk kokusu duydu. Kendisini, mstakil oda sahibi bir insan gibi gryordu. ihtiyar Dandie de ferahlam grnyordu, ilk ii haminne'nin Robert'e brakt kocaman iedeki ilc pencereden aa boca etmek oldu. ilcn zerine dkld iekler hemen saranp soldular. Murdoch da suratn ast. Dandie'nin pencereden aaya pis eyler dkmeyi et edindiini sanmt. Sylenmee balad. Fakat solan iekler yeniden amaa, kararan topraklar yeermeye ok gemeden balad, ihtiyar Dandie de, st kattaki sakin hava iinde artk rahata kafasn dinleyebiliyordu. Her gn muayyen zamanlarda da evden kyor, geze geze Saddler Boag' yenmeye, ayra gidiyordu.

81 Bykbaba Mr. Lackie, bir Pazar gn temiz pak giyindi. Kasketinin zerine beyaz bir klf geirdi ve Ro-bert'i elinden tutarak Bentler'e gtrd. Torununu ilk defa gezmeye gtryordu. Yeillikler arasnda tatl bir gezinti yaptlar, Sivri ulu, pembe boyal parmaklklarn tesindeki byk su deposunu, mdrn oturduu lojman seyrettiler. Etraf ne kadar da gzeldi. imdi Mdr Mr. Cleghorn'un yaknda grevden ekildikten sonra kendisinin o ie getirileceini ve bu evde oturacan umuyordu. Mrs. Lackeie'nin de o eski, bir nebze de hrn titizlii kalmamt artk. Az para harcamak iin yapt cimrice hesaplan terketmiti. Evde daha sakin, daha ne'eli bir hava esmeye balamt. Murdoch, sabahlar, suratndaki ayva tylerini sakal niyetine kazrken gr sesiyle arklar sylyordu : Bir kz seviyorum, iimde sz, Ama ne de gzel o Yayla Kz. Bir tek Kate'in sinirlilii yine zerindeydi. Aala-nn abuk yeermesini bile tenkid mevzuu yapyor, iftilerin damlara saman p tamalarna, t Snoddie'lerin iftliinden, ok uzaklardan gelen at kinemelerine dahi fkeleniyordu. Bir gn de yle bir hdise geti. le yemei bitmiti. Ak pencerenin nnde, t arka baheden oraya kadar gelen nefis leylk kokularn ilenne sindire sindire oturuyorlard. Hep bir arada idiler. Hi bir gda maddesinin ziyan olmasna tahamml edemeyen Mrs. Lackei komposto tabanda son kalan tane erii taksim kana alm : Kim ister, ocuklar? Bu mevsimde ok faydaldr, kan'dr bu., diye soruyordu. nce Kate'e vermeye niyetlendi. Fakat, bermutat somurtuk oturan kzndan bir cevap alamaynca kompostoyu Murdoch'un tabana koydu. Birden Kate'in kalan atlmt. Alnnda koca koca yumrular peyda olmu, kpkrmz kesilmiti. Birden ayaa frlad ve barmaa balad : Bu evde kimsenin beni insan yerine koyduu yok. Ben de alyor, kazanyorum. Bu evde benim de param giriyor. O pis hayvan gibi ocuklarla okulda niye urayorum zannediyorsunuz. Hi birinizle konumayacam artk... 82 . Szlerini bitirir bitirmez de odadan frlad. Mrs. Lackie de arkasndan kotu. Fakat kadncaz, bir iki dakika sonra, paylanm bir durumda dnd, iini ekerek : ok garip bir kz oldu Kate, dorusu... dedi. Murdosh, kurumlu haliyle kompostoyu Kate'e devretmeye her an hazr olduunu ima ediyordu. Fakat Mrs. Lackie, Kate'in isteyebilecei eyi, her derdine deva olan ilc biliyordu. Bu bir fincan ayd. Onu Kate'e gtrmek iini de Robert'e vermiti. Zira, gen kz sinirlendirmeyecek yegne insan, bu evde, Robert'di. Robert, dkmemek iin byk gayret sarfederek yukar kadar kard ayla odasna girdii zaman, Kate, karyolasna kapanm, hkra hkra gz ya dkyordu. fkesi gemi grnyordu. Gz yalar, kaderine, talihine alayan bir insann gz yalaryd Robert'i grnce birdenbire silkindi, yatanda oturdu. Robert'den medet uman bir hali vard : Kimse beni sevmiyor, herkes benden tiksiniyor, nefret ediyor Robert.. Syle yavrum, sence de o kadar irkin miyim ben? Bir taraftan da alamasna devam ediyordu. Robert, bu soruyu yalanla cevaplandrmak mecburiyetinde olduunun farkndayd : Katiyen Kate, katiyen. Bilkis.... zgn zgn ban sallad Kate : Biliyorum, Robert, annen benden gzeldi, hem de ok gzeldi, dedi. Sonra benim ismim de ok irkin. Hele bir dn yavrum : Kate : Hangi budala erkek Kate adnda bir kz yanma alr da mehtap gezintisine kar? Yahut krfezdeki gazinoya gider? Halbuki, mesel rene ne gzel bir isim deil mi, Robert.. Ne olur yavrum, yanmda yabanc bir erkek varken raslarsan sakn Kate diye arma beni olmaz m? irene, de,.. ocuk armt ama, sz vermiti yine de yle syleyeceine. Aslnda, btn bu krizler hassasiyetinden ileri geliyordu. Gerekten de ok alngan, hassas bir kzd Kate.. retmen okulunda ok msbet intibalar brakm, drst bir retmendi, yi hokey oynar, gzel yn rerdi. 83

Kz enstitsnn idare meclisinde de ye idi. iskolarn zellikleri olan konularda hep en n saftayd. Fakir rencileri pislikten kurtarmak iin didinirdi. Onlarn balarndaki sirkeleri elleriyle ayklar, kendisi ok temiz bir insan olduu iin de bunu yaparken hemen bit kapard. Onun, byle gnlerde eve dner dnmez banyoya girip tepeden trnaa temizlenmesi grlecek .eydi. O esnada surat tiksintiden sapsaryd ama yine de ikyet etmezdi. Tanyanlar ondan hep sitayile bahsederler, ok iyi, kymetli kzdr, derlerdi. Robert, dilerinin salm, salamln Kate'e borluydu. rmeye balad sralarda bir gn onu alm tek kelime sylemeden dii Mr. Strang'a gtrmt. Mtevaz kitaplndan Ivanhoe ve Hedeward the Wake gibi kitaplar da ona vermi, okutmutu. ocuk, o kitaplkta baka trl kitaplarn bulunduundan da haberdard, onlar kaamak kaamak, gayet abuk tarafndan gzden geirebilmiti. Mesel esmer, yakkl bir adam vard onlardan birinde. O gne kadar hi yz vermedii nefis kadnn, sedefler kadar beyaz elbisesi iindeki ahane vcudu nnde dize gelmiti. O gnk konumalar srasnda Kate : te byle, kk Robie.. demi ve iini ekerek ilve etmiti : Bu kahrolas kasabada ryp gideceiz galiba.... Robert aa inince anneannesine Kate'in fkesinin getiini sylemiti. Halbuki devam etmiti ve tam 15 gn, Kate, kzgnlk nnda sarf ettii sze sadk kalm, kimseyle konumamt. Mutlaka bir ey konumas gerektii zamanlarda ise yazl olarak temas ediyordu Kate, bir gn en iyi arkada olan Bessie Ewing'le de iddetli bir kavga etmiti. Zavall, fedakr Bessie, o akam ge vakit onlara gelmi, Mrs. Lackie ile mutfan bir kesinde uzun uzun, heyecanl heyecanl bir eyler konumu, durmutu. T okuldaki hayatlarndan bu yana Kate'in kaprislerine, hrnlklarna tahamml gsteren Bessie, KnoxhiPli, grgl, iyi bir ailenin kzyd. Btn hafta telefon santralinde altktan baka, cumartesi geceleri de krmzl, mavili elbisesini giye84 rek Salvation Army tekiltnda grev alrd. Uf ak-tefek, ksa boylu, sar benizli bir kzd. Fakat ok gzel, yumuak salar, melei andran halleri ve Robert'in bile dikkatini ekmiti mutfakta karlatklar vakit Murdoch'a tuhaf tuhaf baklar vard. Kate'in annesine : Sormayn, ne kadar zlyorum Mrs. Lackie, diyordu Bessie. Robert'in kula kiriteydi. Onlar dinliyordu. Bessie devam etti : Ama buna bir are bulmak lzm.. Bana kalrsa, kendisini devaml surette oyalayacak bir megale bulmak gerek. Mesel, bir mzik leti renmeye heves etse.. Banco mesel.. Mesel mandolin.... Bu nihayet bir temenniden, bir arzudan ibaretti. Ama ne demiler? ocuktan al haberi.. Robert hemen ihtiyar Dandie'ye yetitirdi : Dedeciim, dedeciim. Biliyor musun, Kate banco renecekmi. Fakat Dandie, byklarnn altndan alayl bir glle ona bakt ve mrldand : alg renmesinin ona bir faydas olacan sanmam ben, yavrum.... htiyar Dandie'nin ne dediini, ne demek istediini anlamamt Robert ama, birden iine bir cokunluk doldu, koa koa aa indi ve kendini sokaa dar att. Bir sre civarda hoplad, zplad. Sonra Mrs. Bosom-ley'e bitiikteki dul kadna urad. karken elinde gzel bir sandvi ve arkasnda kadnn tatl bir tebessm vard. Durumunun mehullerle evrili mahyetini, herkes tarafndan bir nebze de olsa lnetlenmiliini, evde pek istenen bir kimse olmadm ve nasl bir istikbale doru yrmekte olduunu bir an unutmutu Mutluydu, i ok sevdii arkada Gavinle doluydu zira. O Gavin'i seviyordu, Gavin de onu. Gavin'le krlara almaa, dalara trmanmaa balamlard. Bir hayli gz peklik, cesaret isteyen bu trmanlarn, bu gezilerin yannda, Robert'in vaktiyle ihtiyar Dandie'yle yapt gezintiler pek ocuka kalyor du. Gavin, ku yumurtalar koleksiyonunun yegne eksii olan yamurkuu yumurtasn aryordu. Winton 85 blgesinde pek nadir grlen bu kuun yumurtasn bulabilmek iin de yorulmadan, bkmadan, usanmadan dere, tepe ayorlar, sarp kayalklara trmanyorlard. Yumurta peinden nispeten dz saylabilecek yamalarda koruluklar tararlarken

Gavin, Robert'e kular, hayatlar, yuvalar ve dier zellikleri hakknda izahlarda bulunuyordu. Akla hayale gelmez yerlerde bir ok ku yuvas bulmakta mahirdi Gavin. Gn oluyor, bir mumulann yeil dallarn aralayarak yavaa ona : Bak, diyordu, bir Ard kuunun yuvas bu.. Beg tane yumurtas var. Robert, saman ve amur karm basit mimarnin eseri olan ve iinde ince kabuklu, mavi benekli scak yumurtalar bulunan bu yuvalara hayretle seyrediyordu. Robert'e yumurta toplama iinin inceliklerini de retmiti, Da adamlarnn kanunlarna gre, bir yuvadan bir taneden fazla yumurta almayacana dair ona yemin de ettirdi. Yuvarardaki btn yumurtalar alp giden, bylece de anne kuun oradan ban alp gitmesine sebep olan haylaz, merhametsiz ocuklardan bahsederken sempatik yz fkeden sapsar oluyordu. Bir ara Drumbuck tepesine kmlard. Robert, mehul bir kt'aya ayak basmlar, yem bir diyar kefetmiler gibi hissetmiti kendini. Yzn bahar sular gibi serin ve tatl bir rzgr okuyordu. Uzaklarda eteklerde, ovann beyaz eritler halinde birbirine yakn ve uzak kvrlp giden yollarnda bir dnya uzanp gidiyordu. Clyde rmann denizle birletii noktada genie bir su havuzu gne altnda panl parl yanyor, zerinde kck gemiler nokta nokta grnyordu. Levenford, ocukluk yllarm gmd kasaba, karda, aalarda, hafif bir sis tabakas altnda kaybolmu gibiydi. Sadece Kale Kaya'nn sivri tepesi sis tabakasnn zerinde kalmt. Drumbuck Kynn oyuncak evler gibi grnen evleri de, aada, ayaklarnn dibinde mell - mahzun uyukluyorlard. Bat da bek bek yeillikler, ovalar ve srtlar zerinde gz alabildiine grnyordu. Fakat Robert, onlarn tesinde grd bir ey zerine hayretle barmaktan kendini alamad. Beyaz bulutlarn zerinde ykselen, masmavi, ok sivri bir tepe grmt. Haykrr gibi konutu : Bak. Gavin, demiti, ne mthi eyy... 86 Gavin, ar bal, ciddi tavriyle ksaca syledi : O Ben dadr. Robert, iinin da byklnde heybetli, kocaman bir mutlulukla dolduunu hissetti. Saatlerce baksa o nefis manzaraya doyamayacan dnyordu. Burada her ey ne kadar da gzeldi., nsan her halde ancak byle bir da banda zntlerden, kederlerden uzak bir hayat yayabilirdi. Fakat, dncelerinde devam edemedi. Gavin onu kolundan tutarak ekti. Beraber yrdler. ayrn vadiye benzer ukurca bir ksmnda beyaz badanal bir iftlik binasnn yanndan getiler. iftliin dier evleri, byk binann etrafnda, bir kare tekil edecek ekilde ina edilmilerdi. Avludan inek brtleri, at kinemeleri ve tezek kokular geliyordu. Byk binann arka kapsnn nnde kk glgeli, sararm bir katrtrna fidan vard. Katrtrnakla-r etrafta boldu ve rengrenk kular havada dne dne uuuyorlar, arlar, gne altnda san renkleriyle gzleri kamatran katrtrnaklan arasnda vzldyorlard. ayrda, glgelere uzanm inekler, balar ayn istikamete dnk ar ar gevi getiriyorlar, bu iki ya-yabanc ocuu iri ve yayvan gzleriyle szyorlard. Gevi getirmekten baka yapabildikleri yegne hareket-konan sinekleri kovmak iin kulaklarn oynatmalarndan ibaretti. Gav'le Robert tarlalar getikten sonra daha yksek tepelere doru trmanmaa baladlar. Tepenin tam stnde bir ayrla vardlar. Buras, yerle deta ilgisi kesilmi, gkyzndeyni gibiydi. Kayalklar arasnda bek bek bataklklar ve ssz, sessiz bir yer.. Bu sessizlik ve hayatszlk oray biraz da korkun bir yer haline getirmiti. Havaya bakmaktan korkar gibi yryorlard. Gzleri fundalarn arasndaki krmz salep ieklerini ve bataklklarda ki sngerler gibi kme kme yetimi mersin aalarn gryorlard. Balarnn zerinden akp giden bulutlar o kadar yakn hissediyorlard ki kendilerine.. Sanki onlar srtlamlar, gtryorlard. Gavin. Robert'in dikkatini eken kayda deer bir eyi iaret ediyor, onun hakknda ksaca bilgi veriyordu, te, ifraz ettii yapkan sv ile bcekleri yakalayan ve yiyen bir bitki., te fevkalde nefis ko87

kulu, beyaz bir orkide... Bir ara, nlerine bycek bir ylan bile kt. Fakat daha Robert'in feryad basmasna vakit kalmadan, Gavin, byle eylere alkn bir da adam tavr ile onu ezip ldrdr le yemeklerini Rzgrl Kaya ad verilen havadar, nefis manzaral bir yerde yediler. Ba dndrc dir ykseklikte, dz bir kayalkt buras. Robert sevincinden uuyordu. Gavin Robert'in yardmn da salad btn gayret ve bilgisini ortaya koyarak tam birbuuk ay bu Ya-murkuu yumurtasn arad ama, nafile, bulamad. Her gn, gittikleri ok uzak bir yerden, ikindiye doru, artk btn mitlerini kaybetmi olarak dnyorlard. Sazl bir batakln yanndan geerlerken Robert bir para geri kalmt. Tuhaft, yksek ye'rlerdeki bu bataklklar ve sularndaki hayat Robert'i de ilgilendirmeye balamt artk. Birden eilip bir ka kk kurbaa yavrusu avulad. Fakat tam o srada gzne, ryada imi gibi, hayal meyal bir ey arpt. Yambamdaki yosunlarn zerinde, geliigzel atlm gibi duran bir saman yn.. zerinde de sarya yakn bir yeil renk zerine pembe benekli, byke yumurta... Robert birden bir feryat koyuverdi. Bunu duyan Gavin'in o kk vcudu kardaki ufkun maviliinde siyah bir karalt halinde duralad. Fakat ok yorgundu. Bakt. Anlamamt. Geri dnmek de istemiyordu. Fakat Robert de kollarn tella sallayarak : Ko Gavin, ko. Bak., diye srarla onu aryordu. Gavin, nihayet dayanamad, yalpalaya yalpalaya dnd, Robert'in yanna geldi. Robert hi bir ey sylemedi, sadece eliyle saman ynn gsterdi ona. Yzn grmyordu ama, birdenbire putlam gibi durmasndan anlamt. Nihayet aradklarn bulmulard, Gavin, kekeliye kekeliye : Eeee, evet, ite bu., dedi ve ayakkablarna filn aldrmadan suya dald. Yumurtalardan birini aldktan sonra geri dnd. Batakln kysna oturdular. Gavin, clk olup olmadn anlamak iin yumurtay iyice muayene etti, sonra da yavaa suya brakp yzdrd. Hayr, clk deildi. Bakmas iin Robert'in avucu-na verdi sonra : Ne gzel, deil mi Robert? Harikulade bir ey., diye cevap verdi ocuk ve ilve etti : Nihayet bulabildik-diye ne kadar seviniyorum Gavin, bilsen. Hem bu kadar yorulduumuz kadar da varm yani.... Hayran hayran seyrettikten sonra yumurta}'! uzatt : Al Gavin.... Fakat Gavin itiraz etti : Yoo, dedi, olmaz. Senin o benim deil.... Bir taraftan yuvadaki dier yumurtalara bakyordu. Fakat Robert de biliyordu ki, lse onlara el srmeyecekti. Robert armt : Ne demek o, Gavin, dedi. Olur mu yle ey? Senin bu yumurta.. Fakat Gavin iddetle kar koyuyordu : Hayr Robert, senin. Madem ki bulan sensin, yumurta senin demektir.. Robert, mtala beyanna da kalkt : Ama, ben de senin iin aryordum, Gavin. ok rica ediyorum, yapma. Gavin bembeyaz kesilmi yziyle hl srar ediyordu : Senin.. Robert, alamakl olmutu. Nerdeyse boanacakt. Karlkl olarak mtemadiyen bir Robert Senin.. diyordu, bir Gavin.. En sonunda Robert, daha fazla dayanamad, iindekileri olduu gibi ortaya dkt : Bak Gavin, dedi, sana bir ey syleyeceim. Bu yumurta hakikaten ok gzel ama, ben istemiyorum onu. Zira benim yle koleksiyonum falan yok. Fakat senin var. Merakls deilim. Beni daha ok, kurbaalar, kurbaa yavrular, kr bcekleri gibi eyler ilgilendiriyor, saryor. Emin ol ki, bu yumurtay almazsan, ey.. Yaparm vallahi, a.tarm onu.. Bu tehdit zerine Gavin ona dnd, yzne dosta, lk ve tatl bir bakla bakt. Prltl gzlerinden sevin tayor, sesi titriyordu. Nihayet raz olmutu : Peki, diye cevap verdi, peki alyorum onu Ro88 89

'i bie. Yalnz bir artm var. Ben de sana karlnda bir ey vereceim. Bende, senin ok arzu ettiin bir ey, biliyorum. Onu vereceim sana ite, bu yumurtaya karlk Tamam m? Onlar bunca zaman uratran yumurtay bir beze sardlar, topladklarn doldurduklar teneke kutuya koydular. Gavin, Robert'e tatl tatl glmsedi. Yar kapal kirpiklerin arasndan szlen bu candan gl Robert'in iini bir anda byk bir sevince bodu. Robert o akam, Gavin'in evinden karken elinde gzel bir ey tayordu. Ne zamandanberi gpta ile bakt ve nasl kullanlacan da Gavin'den rendii bir aletti bu. Bir mikroskop. Pirinten mamul eski bir eydi ama, Robert'i hi bir hediye bu kadar yrekten sarsamazd. Julia'nnm evvelce, Gavin'in ablasnn.. Kzcaz bunu Winton Kolejinde tabii ilimler okurken babasna aldrm. Basit bir mikroskoptu ama objektifi de, bakma yeri de iki taneydi. Smith and Beck marka adeseleri sabitti. Her eyin iyisini almaa merakl baba Blair, ocuuna iyi bir mikroskop almay da ihmal etmemiti. Robert'e mikroskopla birlikte, muayene edilmek zere kk kk dilimlenmi bir iki ey ve bir de yapraklan sararm, kf iinde bir kitap vermilerdi. ki blmden ibaret kitabn birinci ksmnn bal Bir damla suda neler grebilirsiniz?, ikinci ksmnn bal da Bir sinek kanadnn yaps nasldr? idi. Byk bir sevin iinde eve dnen Robert, mikros-kopu hemen dedesinin odasna kard ve masann zerine koyarak, ilk nce, kk dilimleri tetkike balad, ihtiyar Dandie, ucua, onun bu haline hayretle bakyordu. Zaten, Gavin'le arkadal sklatrdndan bu yana Robert'e biraz souk davranmaa balamt, h-tiyar, her hdiseyi kendisine nispet olsun diye yaplm grmek huyundayd ve bunu da Robert renmi artk. Onun iin biraz da aldrmamaa balamt onun bu alnganlklarna, ihtiyar adam, Robert'in krlarda yapt gezintileri iinden memnuniyetle karlyordu ama, kendisi bu gezmelere katlamad iin kskn ve onlar kmser tavrlar taknyordu. imdi de ayn kmser edann iindeydi, fakat merakn da yenememiti. Kstaha bir sesle : Neymi o sama ey yle, Robert, dedi. O, zrva yeni icatlara benziyor, ha?.... ihtiyarn kendisine kar tavrn anlamakta Robert kymetli bir l sahibiydi de ayn zamanda. Filhakika, ihtiyar, ona kar sevgi ile dolu olduu zaman, isminin yumuatlm ekli ile Robie diye hitap ederdi, kzgn olduu zamanlarda da dorudan doruya Robert diye.... O gn de Robert demesinden, ihtiyarn kendisine kar pek de iyi olmadn hissetmiti ocuk. Buna ramen ona sama icat dedii eyin ne olduunu, neye yaradn izah etti. ok gemeden ihtiyar yanna gelmi, gzn kendince garip boruya dayam, bir eyler grmeye almaktayd ama, biraz evvel samalndan bahsettii yeni icad ok iyi anladn da imdi syleyebiliyordu. Mikroskop onu hayli de sarm grnyordu. Robert, yemekten sonra tekrar yukar kt zaman dedesinin hl mikroskopun banda bulunduunu ve zevkten aznn kulaklarna vardn grd. Lm'n zerine kk bir peynir krnts koymu, inceliyordu. Robert'i farkedince hayret dolu bir kahkaha koyuvermekten kendini alamad : Allah, Allah, dedi. Peynirin iindeki u hayvancklara bak yahu.... Bu mikroskopun eve giriiyle ihtiyar Dandie ve kk Robert iin maceralarla dolu yeni bir devir balam oluyordu. Aralarnda 60 senelik bir uurum bulunan iki nesil, ayn zevkler ve ayn heyecanlar peinde, bilinmeyen bir dnyay kefe doru kanat rpmaa balamlard. Bu yzden de ok gemeden Miss Blair'-in emektar aletini btap bir hale getirdiler. Yeni konular, yeni keifler ihtiyac onlar sarmt. Bunun zerine ihtiyar, bir Huxley edasiyle, Umumi Kitapln yolunu tuttu ve daha derin konulara el atarak Brook'un Tabii ilimlere Giri, Steed'in Canl Su Bitkileri ve bunlardan daha zengin olan Grant'n 30 tane renkli tablosu Gl Hayat kitaplarn toparlad, eve getirdi. Gndzleri, Robert okuldayken, Dandie, civarndaki durgun sular taryor, geceleri de Robert ev devlerini bitirdikten sonra, babaa veriyorlar, ellerindeki sihirli adeselerden frlayan acayip yaratklar kitaplardaki resimle-riyle karlatryorlard. Mikroskopta grdkleri bir eklin amip olduunu farkedince, yahut frldak gibi

90 91 bir rotiferle karlatklar zaman iine dtkleri he-yecafl ve hayretle kark hayranlk ok byk oluyordu. Henz 9 yan srmekte olan ve henz arpma cetvelini bile tamamiyle renememi bulunan Robert, kefe balad hayat harikalar karsnda byk bir sarholua srklenmi gibiydi. Artk, mikroskop banda da, mikroskopun uzana da tabiatla kucak kucaa, tabiatn canllar ile i ie yayordu. Ku yuvalar boyunlarn uzatan yavrularla doluydu. ayrlarda kuzular meliyor, tarlada bir merkep yavrusu koup duruyordu. Fakat Robert, kitaplarnda grd, hem de sk grd bir kelimenin mnasn bir trl anlyamyor-du. Bu kelime reme idi. Onun, o kk hayvancklarndan bazlar ortalarndan blnmek suretiyle, bazlar da birbirleriyle birleerek daha Kark ekilde o-alyorlard. Robert, kendini byk bir kefin eiinde hisseder gibi oluyordu. Bu srr ona kim retecekti? Belki de Bertie Jamieson., imdi arkada olduklar, o zalim, haar Bertie-Gavin, 10 gn kadar kalmak zere Luss'a gitmiti. Babasnn srarlar zerine biraz da mecbur kalmt1. da ondan gitmiti. Akamlar Robert, okuldan; Ja-mieson ve arkadalariyle birlikte dnyordu imdi. Ama Jamieson'larn evine geldikleri zaman hepsi onu kapda brakyorlar, amarla gidiyorlard. Kapsn kilitleyip, pencerelerini de sk sk rtyorlard. Robet, darda, kendisini ayrmalarndan mtevellit bir teessr iinde beklerken, karanlk amarhaneden bir takm garip sesler, glmeler ykseliyordu. Nihayet, ekingen bir tavrla dar ktklar bir gn Bertie, Robert'e, byk ltufta bulunan bir eda taknm ve : Yarn akam seni ieri alrz., demiti. Bu vaat zerine sevinten yerinde duramaz olmutu Robert O gece mikroskop banda yanyana otururlarken Robert, meseleyi dedesine am, durumu ksaca anlatmt. Fakat ihtiyar birden yerinden frlam ve : Ne!. diye barm, masaya yumruunu vurduu srada mikroskop bile devrilmiti Bir daha ayan atmayacaksn oraya.. Hele o amarla katiyen girmeyeceksin, anladn m? Bacaklarn krarm senin 92 gidersen. Sakn ha, sakn.... Ertesi akam okuldan karken Robert, ihtiyar kapda buldu. Onu bekliyordu. Elinden tuttu, yrmeye baladlar. Tam o srada Jamieson, koa koa yanlarndan geiyordu, ihtiyar, onu grd Kendinden umulmayacak bir eviklikle ocuun zerine saldrd, kuvvetli bir tokat asketti. Bertie, yere dmemek iin syle bir sendeledi, sonra da ne olduunu anlayamadan tabana kuvvet kamaa balad, ihtiyar fkeli fkeli yrrken dnyordu Robert : ilkbahar., ilkbahar.. Ama ne inanlmaz, ne garip belirtilerle gsteriyor kendini insanlarda.,.. IX insanlar alp salmlard. Damarlarndaki arzularn kvlcm kvlcm klarna boyun emeye mecbur olmann haz veren rpetileri iinde hayatlarna devam ediyorlard. Yani ilkbahar devam ediyordu, ilkbahar... Ak ve heyecan dolu mevsim... Drumbuck yolundan ayrlan bir kmaz sokak vard, iki tarafl kk, fakir evleriyle bir sre ieri doru devam eder, bir yerde tkanr kalrd. Baraka Soka ad verilmiti buraya. Fakat onun hemen yambanda-ki kodamanlar sokann havasn bozuyordu bu sokak. Zira istasyon efinden itfaiye mirine, belediye kontrolr olan Mr. Lackie'ye kadar kasabann hemen en tannm, en sivrilmis kimseleri Baraka Sokann yanndaki o sokakta oturuyorlard. Baraka Sokan halk ise ayak takm iiler, dkmcler, makinistlerdi. Maden fabrikasnda alan bu insanlar uratklar ilerin pislik lerini kk lde de olsa etrafa bulatryorlard. Sabahlar saat 5 de fabrikann dd ile kalkp ilerinin bana kotuklar iin o saatlerde kimse onlar grmyordu ama, le ve akam paydoslarnda gider gelirlerken atlar kabaral ayakkablar temiz caddelerde takrth sesler

kararak hoa gitmeyen grltler yapar, ya lekeleri iindeki tulumlar, simsiyah, korkun elleri, temiz, kyafetli insanlar arasnda srtrd. Mtevekkil insanlard bu iiler, ileri, alma artlar ard. Fakat yine de kendi imknlar iinde elenmenin, hoa vakit geirmenin yollarn buluyorlard. Cumartesi gnleri ak renk, kareli kumatan kasketli insanlarn akn akn dere istikametine gitmekte 93 olduklar grlrd. O gn en temiz elbiselerini giyerler, kendilerine adamakll eki dzen verirler, ekseriya trene binip Winton'a giderek etli brek yerler, akama da Varyete Tiyatrosunu karmazlard. Gneli Pazar akamlar da kk gruplar halinde krlarda dolarlar, az armonikasiyle ustaca havalar alarak ark sylerler, elenirlerdi. Robert, onlar sever, hayatla rn, elencelerini hazla seyrederdi. Lomond View'daki ilk gnler, haminnesinin horultularndan bunald saat lerde onlarn armonikalar, arklar ocuk ruhunu ne'e ile doldurur, kendi kendine mutlu bir glle s-lerdi. Dnyann gzel olduunu ve henz yerinde durduunu krederek dnrd Robert yle gecelerde . Onlarn iinde bir Jamie Nigg vard. 28 - 30 yalarnda, tknaz bir adamd Jamie.. Kazan iisiydi. ri, baygn gzleri, iki yannda sallanp duran kocaman kocaman elleri vard. Bir sredenberi Robert'le ilgilenmeye, onunla ahbaplk etmeye balamt. Robert, ok gemeden onun ciddi bir zntsnn varln sezmiti. gds ile farkettii bu zntnn bacaklarndan ileri geldiini anlamt. Zira, Jamie'nin bacaklar had derecede arpkt. O kadar ki, onlar bititirdii zaman arada, kocaman, oval bir boluk husule geliyor, yrrken de paytak paytak adm atyordu Jamie'nin kafasnn her an bu kusuru ile megul olduu besbelliydi. Yrrken onu hep rtmeye alyordu, ama, olmuyordu ki... Zira, arpklk, en kat yrekli bir insan andracak derecede barizdi ve gizlenmesi tamamen imknszd. Robert, lo yemeklerinden sonra koa koa okula giderken Jamie ekseriya onu durdurur, kocaman gzleriyle onu akn baklarla szerdi. Nasrl, iri eliyle bir taraftan enesini svazlard. Her gn tra olurdu Jamie, ama, sakallar ok gr ve sert olduu iin surat daima koyu bir glge iindeymi gibi grnrd. Hep de havadan sudan, konuacak konu bulamayan kimselerin sknts iinde lf ederdi : Naslsn bakalm, kk? Teekkr ederim Jamie, iyiyim... Evdekiler nasllar, iyiler mi? iyiler Jamie... 94 . Mr. lackie ile anneannen? Onlar da iyi.. Murdoch yaknda imtihana giriyormu, yle mi? yle Jamie, giriyor... Haminnen dana gelmedi galiba, ha? Evet, daha gelmedi, Jamie... Dedeni geen Pazar gn ayrca grmtm. Ya. yle m, Jamie? yi grnyordu, maaallah? yledir... Bugn de hava ok gzel.. Gzel ya... Konuma bylece sona ererdi. Sonra karlkl biraz dururlard. Jamie yava yava elini cebine atar, bir peni kararak hafif bir tebessmle Robert'e uzatr, Le-venford'un beylik esprilerinden birini de yapmadan edemezdi : Sakn, hepsini bir dkknda harcayaym deme, e mi? Robert, paray avucunda smsk tutar, yldrm h-ziyle koarken, Jamie, arpk bacaiyle arkasndan seslenirdi : Evdekilerin hepsine selmlarm syle... Robert, Jamie'nin gsterdii bu sevgiyi, sevk-i tabiisiyle u ekilde izah ediyordu.

Miss Julia Blair gibi, Rahip gibi ve kendisine burada sevgi gsteren dierleri gibi Jamie de her halde annesini tanyor, onun iin Robert'le ilgileniyordu. Gerekten Robert'e syleyen her Anneni tanrdm.. sz, onda tatl bir melodi gibJ kulaklarnda akisler yapar, insanolunun kalbindeki gizli, iyi hislere kar onda byk bir gvenlik ve rahatlk uyandrrd. Fakat Robert, ekseriya, elindeki para ile Miss Minn'sin dkknna koup yeil kavanozlarn iindeki ekerlere sahip olmak iin ylesine bir tel gsterirdi ki, Jamie'nin ilgisinin sebeplerini aratrma aklnn kesinden bile gemezdi. k paltolu amcas Adam'n gsterip de eline vermedii o yarm altn Robert'i ylesine bir hayal sktuna uratmt ki, Jamie'nin verdii 95 o bir peniyi hemen harcamazsa ya birinin farkedip elinden alacam, ya da akam pantolonunu karrken dreceini, dedesinin de onu alp, Robert'in hesabna temiz bir niyetle saklayarak kendisine bir daha vermeyeceini dnrd, yi gdadan mahrum krpe vcudu da eker ihtiyaciyle deta kvranyordu zaten. nemsiz, sanlr, ama, krlardaki, dalardaki yaratklar bile baz gdalarn alamadklar takdirde, iyi grnlerine ramen, abucak takatten derler, lp giderler.. diye tabiat bilgisine dayanarak da hkmler karyordu Robert. ocuk, sonralar, o adaki hayat srasnda sofralardan ekseriya a kalktn, kaznan midesinin kendisini rahatsz ettiini hatrlam ve Miss Minns'-in ekerleri olmasayd belki de imdi yoktum. demiti kendi kendine. Mays'm son Cumartesi gn Jamie'yle karlamalar tesadfi olmamt. arpk bacakl ii onu Baraka Sokann kesinde bekliyordu. Temiz giyinmiti o gn. Srtnda lcivert bir elbise, ayaklarnda krmzya alan koyu kahverengi fotinler ve banda da krmz-si-yah, kareli, ekose bir apka vard. Robert'e mfik bir sesle : Benimle futbol mana gelir misin? demiti Birden kalbinin yerinden frlayacak gibi arpmaa baladn hissetmiti. Gavin, babasiyle gittii Luss'dan hl dnmemi olduu iin, Robert, o Cumartesisi'nin bombo kaldn zlerek grmt.. Sonra ma.. Futbol.. Byklerin oynamakta olduu bu oyunu Robert hep duyard ama, o gne kadar hi seyredememiti Robert'in sevinle kafasn salladn gren Jamie : Hadi gel yleyse, dedi, gidelim... Ve gitmilerdi. Robert, Jamie'yle arkadalarnn yannda ma seyrediyordu. Seyirciler arasndan ikide bir avazeler ykseliyordu. Robert de yeil imlerde, kocaman bir topun peinde kouan, birbirlerine sk sk arparak yerlere den rengrenk fanill genleri o da grtlan paralarcasma bararak teci ediyor, avular kzarncaya kadar alklyordu. Ma Levenford takm ile blgedeki ezel ve ebed rakibi Ardfillan takm arasndayd. Robert de Levenford'lu seyirciler gibi dnmeye balamt ok gemeden. Acaba bu Ardillan'l96 lar gibi ayc, madara futbolcu var myd hi dnyada? Kavanozlar diye alay ederlerdi onlarla. nk Ardfil-lan'llar, para yerine reel kavanozu getiren kk ocuklar ma seyretmeye stada sokarlard. Sonra da bu kavanozlar gtrp eskicilere satarlar, paraya tahvil ederlerdi. Robert, avaz kt kadar bard ama, sonunda hak da yerini buldu : Levenford ma kazanmt. Robert'le Jamie sohbet ede ede dn yoluna koyuldular, ikisi de man heyecann hl zerlerinden atamamlard. Futbolculardan, Ardfillan'llarn kasd fa-vullerinden, buna mukabil Levenford'lularm gsterdikleri centilmence oyundan bahsettiler. Nihayet Baraka Soka'nn kesine gelmilerdi. Ayrlacaklard. Jamie btn gn elinde tad ve kendisini hep tedirgin ettii belli olan bir paketi Robert'e uzatt. Surat pancar gibi kzarmt bunu yaparken. Ciddi bir tavrla : ey, Robert, dedi. Al bunu, sizin Kate'e ver.. Benim tarafmdan, olmaz m, ocuk, byk bir hayretle Jamie'nin gzlerine bakt. Kate, ha . Sizin Kate!... Jamie'yle aralarndaki bu gzel arkadalklar Kate'in ilgisini bir trl kavrayamad Robert.. Paketi akn baklarla ald. Jamie : Hah, yle, dedi. Aferin. Gtrp odasna koyarsn.. Ve o kpkrmz yz ile yrd, gitti. Robert, elinde paketle kalakalmt.

Eve geldii zaman Kate'i gremedi. Yalnz Murdoch ortalardayd. Mutfaktaki masaya kitaplarn sermi, zerlerine abanm, kendi kendine bir eyler sylyor veya okuyordu. Robert, kimseyle karlamaynca Jamie'nin dedii gibi yapt, kda sarl, koca paketi Kate'in yatak odasna kard, masann stne koydu. Robert, Kate'in odasna ancak arld zaman girerdi o gne kadar. Halbuki imdi iinde byk bir tecesss vard ve getirdii hediyeden dolay, oraya girebilmek hususunda kendisini imtiyazl bir durumda sayyordu. Bu rahatlk iinde etrafa gz gezdiriyor, oray buray kartryor, konsolun stndeki kolonya iele97 rini, krem kutusunu muayene ediyordu. Bir yn da kk, el kitaplar gzne iliti. Ald, okudu: Hatlar bozan ameliyatlar yaptrmadan yz gzellii nasl salanr di birinin ad. Bir bakas Madame Belsover metodu ile 12 gnde memeler nasl inkiaf ettirilir? adn tayordu. Sonra da, ona biraz mphem, fakat biraz da i gcklayc gelen bir baka kitap: Neden kenarda kalacakmzsnz, gen kzlar?. Aratrmalarn daha da geniletecekti ama, tam o srada kap ald, Kate grnd, ri iri atlaklarla dolu surat, Robert'i odasnda grnce, hiddetten kpkrmz kesilmiti. Sinirli zamanlarnda Robert'in bir ka defa ahit olduu gibi kalar atld, alnnda iri iri yumrular peydahland. Robert, bu fkenin ona tuzluya patlayabileceini hesaplam, fakat kk zeksiyle hemen bir manevra evirmesi lzumunu idrak etmiti. Pikin ve ne'eli grnmeye a lisan bir sesle bard : Oooo, sen misin Kate, dedi. Bak sana ne gzel bir ey getirdim. Grnce aracaksn. Geldi, karsna dikildi. fkesi devam ediyor, kpkrmz kulaklar ve imeklere gebe gzleri hl hrsla bakyordu. Sert sert : Ne varm? diye sordu. Pikinlii devam ettirmek mecburiyetinde. Srtarak cevap verdi : yle gzel bir ey ki, hediye. Masann zerindeki paketi kza gsterdi. Kate, fazla bir ilgi gstermemek gayreti iindeydi, inanmaz bir tavrla yle bir bakt, sonra da, hediyenin yz suyu hrmetine vazgetii halde, brn kurtarmak isteyen bir hava iinde ocuu hafif yollu paylad : Bana bak, Robert, dedi, sana bir daha ve son defa syleyeyim, bir kadnn, bir gen kzn odasna habersiz katiyen girilmez, anladn m? Bir daha byle ey yaptn grmeyeyim. Sonra masaya doru gitti, paketi ald. Karyolasnn zerine oturduktan sonra abuk abuk iplerini zd, at. Robert de byk bir merakla iinden ne kacak diye onu seyrediyordu. Kt syrlnca altnda, kurde-lya sarl gzel bir kutu grnd. Bycek bir kutuydu, iinde de pahal cinsinden bir buuk, iki kilo kadar ikolata vard. 98 Kate'in hayatnda bu kadar gzel bir hediye alm olabileceine ihtimal verememiti, Robert. Ama bunu sylemedi ona. Kutuya doru eildi ve Kate'e : Jamie yollad bunu sana, dedi. Ne gzel eyler deil mi? Bugn leden sonra beni maa gtrmt. Hatrladn deil mi, onu? Hani u Jamie Nigg, canm. Surat karmakark olmutu kzn. Sevinle sukutu hayal, memnuniyetle honutsuzluk, hepsi birden okunabilirdi bu ehrede. Karmakark bir ruh hale srklenmiti. Fakat ok gemeden kendini toparlad ehresini marur, kibirli bir ifade kaplamt : O mu, dedi, Jamie mi gnderdi bunu? Kabul edemem. Hediye alamam ondan.. Geri yollayacam.. istemem... Robert, avn karmak istemeyen bir taz gibi kulaklarn dikmiti : Ne diyorsun, dedi, geri gnderilir mi bu? Ve yalvarr gibi konumaa balad : Yapma, Kate, ne olur yapma.. Ayp olur vallahi. Sonra Jamie ok zlr buna. Sonra... Anlalyordu bu sonra.. Az sulanmt Robert'in. ikolatalara dayanamamt. Yutkundu, tkrn" yuttu.

Nihayet Kate, bu manzaraya dayanamad, kendim tutamad, glmeye balad. Robert, onun gld zaman ne kadar sevimli olduunu dnd o an.. Hatt byle ksa ve kuru bir glle gld zaman dahi... istiyorsan sen bir tane al, ye, yleyse. Ben dnyada elimi srmem bunlara. Al hadi, ye... Robert hayatndan memnundu. Msaadeyi koparmt. Hemen elini kutuya daldrd. Gzleriyle ksa bir an seme iini yaptktan sonra bir tanesini alp azna att. Portakalh bir ikolatayd bu. Nefis tadnn hemen diline yayldn zevkle hissetti Robert. Robert'in yiyii Kate'in de itahn getirmiti. Gzel mi, bari? Robert, aznn iinde bir eyler gevelemeye alarak lezzetini tarife alt. Kate'in znts baka idi : Keke, dedi, Jamie Nigg deil de, baka biri gnderseydi bunu... 99 ocuk, mdafaa etmek istedi : Nedenmi, dedi ve ilve etti, Jamie gibi bir insan dnyada yoktur. Arkadalariyle birlikte mata bir grseydin onu sen. Sonra Levenford'un santrforunu da tanyor. Ne ktl varm ki? Kate, kekeliyerek cevap vermeye alt : yle, yle Robert ama, mevki sahibi bir insan deil. Kazanc., i pis.. Sonra kafay da ekiyormu. Kafay ekme tbirinin iki imek mnasna geldiini anlamt Robert, Dedesinin bu konudaki mtalasn hatrlad, ciddi bir tavrla : iki ien her adam kt mdr ki Kate? Amma yaptn ha.. Bir zarar yok ki bunun.. Vallahi.. Sonra., diye devam edecekti, bir ey syleyecekti kz. Fakat kzard, mahcup bir hal ald. En nihayet tek kelime ile syleyebildi : Ya bacaklar? Fakat Robert mdafaaya kararlyd : Aldrma sen onun bacaklarna Kate.. Aldrmamak olur mu, Robert? Bacak en nemli eydir.. Hele bir gezmeye giderken.. Dn manzaray... Robert, arm gibi kzn yzne bakt ve damdan der gibi soruverdi : Yoksa, dedi, beendiin baka birisi mi var, senin? inkra kalkt ama, yapamad. Yine kekeliyerek : ey.. Vallahi.. Bilmem ki.. Evet, evet var.... Kate'in gz Neden kenarda kalacakmsnz, gen kzlar? kitabna kayd, romantik bir havaya dald, uzaklara gitmiti kafas. Robert, onun bu dalgnlndan bilistifade bir ikolata daha alp azna att. Neden sonra Kate, kendi kendine konuur gibi anlatmaa balad : Beni isteyen bir ok kimse var tabii. Bir ok deilse de, bir ka kii.. ey kendimi methetmek istemem, daha dorusu bir ka kii deil de, bir iki kii.. Ama benim de, aa yukar, idealim olan bir tip var. yle esmer, kibar, gzel konuan, olgun bir insan tipi.. Rahip Mr. Sproule gibi, mesel.. Deil mi? Robert hayret iinde Kate'in yzne bakt. Bir de 100 Rahip Sproule'u dnd. Sa peremli, tok sesli, orta yal, gbekli bir adamd bu rahip. stelik drt ocuk babasyd da.... Cevab hi de Kate'in houna gidecek cinsten olmad. > Akolsun Kate, vallahi.. Dorusu ben Jamie'yi ona deimem.. Kate, halim selim bir tavrla cevap verdi : Neyse, dedi, brak bunlar imdi.. Bir ikolata daha al, ye.. Al, al Robert. Bana bakma sen. Ben azma srmem. Hem bir ey syleyeyim sana, yavrum. u ak denilen ey ok sinirime dokunuyor benim. Evet, evet, sinirime dokunuyor. Hep kadn ksm zararl kyor bu ak iinden nk. Nasld ikolata; sert miydi, yumuak myd, nasld? Hemen cevap verdi Robert : Sertti Kate, hem yle gzeldi ki, ikolatann by-lesini mrnde yememisindir vallahi, inanmazsan, bafc nah, bundand ite yediim. ok gzeldi.

Kate hemen : Hayr.. Yoooo, dnyada yemem vallahi., diye nlemek istedi. Fakat cam da ekmiti hani. Bir taraftan bunu sylerken, bir taraftan da, ne yaptnn farknda bile deilmi gibi uzand, bir ikolata ald, dnr gibi biraz durakladktan sonra azna att. Robert, hemen konutu : Ne gzel, deil mi, Kate? Kate, cevabna baka taraftan, marur bir mukaddeme ile girdi : u yeryznde hi bir erkek beni para ile satn alamaz Robert. Bunu byle bil. Ama itiraf etmek mecburiyetindeyim ki, ikolata da gerekten pek nefismi. Bunu da sylemeden yapamam dorusu.. Bir tane daha al, Kate. Vallahi, bilmem ki?.. Alsam m acaba?... Midemi de bozacak ama, mademki o kadar srar ediyorsun, alaym bari. Ama, hani ilk nce yediin portakalls vard, ya, ondan bul bana Robert. Yarm saat sonra kutunun st srasn bitirmilerdi. Nihayet Robert Kate'e sordu : Peki, dedi, Jamie'ye ne syleyeceim ben?.... 101 Kate kutuyu kapad, pembe kurdelsm tekrar balad ve ani bir kahkaha ile gld. Bu garip tabiatl, hrn ve durgun kzn byle glmesi anlalabilecek gibi bir hareket deildi. Fakat, kahkahasnn mr pek ksa srd, yine mahzunlam, sessizlemiti : Ne kt insanlarz biz, Robie, deil mi? Her halde sen deilsin ama, ben fenaym; muhakkak. Bir dn hele, zavall adamn kimbilir, nelerinden fedakrlk ederek ald bu ikolatalar yiyoruz, bir taraftan da onu ekitiriyoruz. Kendisine ne syleyeceine gelince: Elbette dorusunu sylersin. ikolatalar ok sevdik, ok houmuza gitti. dersin, bir de teekkl edersin, olur biter. Sonra Robert odadan kt. Merdivenleri ikier, er atlayarak aa indi. Kate'in szlerinin hi deilse ilk ksmlarm Jamie'ye sylemeye karar vermiti. X Kavurucu scaklar balamt. Temmuz gelmiti. Temmuz'la beraber de ne kadar zamandr zledii yas tatili.. Altn rengi baaklar dalga dalga rperten scak rzgrlar esiyordu. Robert, avare gnler yayordu. Drumbuck yollarnda Gavin'le birlikte scak tozlar arasnda, yerleri sulayan belediye arabasnn arkasndan yaln ayak kouyorlar, muziplikler yapyorlar, Garsha-ke tepesinin en yksek noktasna kadar trmanp yaban mersin topluyorlard. Robert'in anneannesi mersin-ler'e ok seviniyordu. Onlar hemen kaynatp reel yapyordu. Her zaman yedikleri Ravent reelinden ok daha gzel oluyordu o. Deirmenin kpkl sularnda ykanyorlard. Robert, Gavin'in yardm ile yzmeyi burada renmiti Suyun derin bir tarafnda kollariyle serin sular yara yara ilerliyor, kk alayann altnda du yapyordu. Sular, azna burnuna giriyor, ok gibi frlayan kk kk balklar bacaklarm gdklyorlard. Bu gdklamalar Robert'e rpertiler veriyor, keskin ve ne'eli kahkahalar attryordu. Sudan bu kadar byk haz duyabileceini o zamana kadar hi aklna getirmemiti, iindeki zntlerin son kalntlarnn bu sularda ykandn, vcudundan, benliinden uzaklap gittiklerini hissediyordu. Sonra kyya kyorlar, hopluyor - zplyorlar, ne'e 102 iinde oyunlar oynuyorlard. Yorgunluktan bitap bir hale gelince de yemeyil otlarn iine srtst uzanyorlar, masmavi ve berrak gkyzn, ilerini kor gibi yakan byk hazlar iinde seyrediyorlard. Hayat.. Ne'e.. ocukluk.. Nefis gne , tertemiz, prl prl hava, aalarn, otlarn zehir yeili ve iinde uyanan, varln hissettirmeye balayan hisler, glmenin, oynamann yrmenin, gezmenin, nefes almann, bir kelime ile hayatn, yaamann verdii byk g, byk sevin.... Robert, vahi tabiatn koynunda ar bir mutlulukla dopdolu gnler yayordu. Ufuklardan kopup gelen, yemyeil ayrlan fren rzgrlar Allah' kafasndan alp gtrmt. Haminnesinin gnderdii hasret ve sevgi dolu kartpostallar yle bir gz attktan sonra bir tarafa atyordu. Artk evin karanlk

kelerinden, dolaplarndan karsna eytan kacak diye korkmuyordu. Eve dner dnmez, aklna ilk gelen duay alelacele mrldanyor, hemen uyuyordu. Fakat Allah'n gznden dtn ve yine felketlere arplmak zere bulunduunu dnebiliyordu. lk nce, geici bir zaman iin dahi olsa, Gavin'siz kalacana dair haberi duydu. Babas, her yaz Portshi-re'de balk tutmaa ve ku avlamaa msait batakl bulunan bir kk tutard. Bu sene de yle olmutu. Tabii, Gavin, btn tatil boyunca orada, ieklerin, mor dalarn ortasnda kalacakt. Robert'i de Gavin'le birlikte gtrmek iin Miss Blair az srar etmedi, az uramad ama, Robert'in gardrobunun hafiflii, tren masraf gibi bir sr souk gerekler bu hareketli itiyakn Robert'in iine hapsetti, istasyonda Gavin'le vedalarlarken, gzleri endie ile parlyor, buna ramen, baparmaklarn birbirlerininkine geirmek suretiyle yapmay det edindikleri salam el sk ile ebed dostluklarn teminat altna aldklarn dnyorlard. Sonra beyaz mendiller salland ve o kadar.... Robert, zehirini iine aktt teessr ile perian bir halde ana yoldan eve dnerken, felketin sahiden gkyznden tepesine iner gibi olduunu farketti. Birdenbire yolu kesilmiti. Korku ile ban kaldrp bakt. Fakat grd manzara korkusunu azaltacak cinsten deildi. Karsnda Rahip Roche duruyordu. 103 Simsiyah cppesi, uzun, heyula gibi boyu ile bir kara eytan gibi duruyordu. Saaklar sallanan emsiyesine yaslanm, simsiyah papaz gzlerini hi krpmadan onun mikroskopta kck bir yarata bakt gibi zerine dikmiti. Kk ocuk, o gne kadar rahiple karlamamak iin elinden geldii kadar gayret sarfetmi, bunda da muvaffak olmutu. Rahip Roche, kasabann en nemli ahsiyetlerinden biriydi. Kendim mesleine vermi, ok gezen, ok dolaan bir adamd. Bu bakmdan bir gn Robert'in onunla karlamas mukadderdi ama, bu i biraz abuk olmu, vakitsiz kapana kslmt Robert Rahip, gen bir adamd. Blgenin en gen papazyd. Ak bir aln, ince bir yz ve gaga gibi, hafif kvrk bir burnu vard. Italya'daki isko Okulunda renci iken kazand baarlarla zeksn ispat etmiti. Kutsal Melike Kilisesinin rahipliine terfian tyin edildii zaman da o gne kadar hi de iyi idare edilememi olan bir kilisenin idaresini zerine alm bulunuyordu. Zira kilisenin cemaati pek karmakark bir manzara arzet-mekteydi. Maden fabrikasnda nispeten yksek yevmiyeli i sahalar, zaman zaman, Lehistanl ve Litvanyal sko ve islv gmenlerini bile oraya ekmiti. Bu kaba, saba, cahil insan srs ile baa kmann bir tek yolu olabileceine derhal kanaat getirmiti papaz. Elindeki tek silh kullanmt. Adeti olmad halde krsden sert tavrlarla, yldrmlar gibi grlemi, onlar, sokakta da rastlasa, kilisenin merdivenlerinde de grse herkesin iinde paylamt. Bylece de, bir sene gibi ksa saylabilecek bir zaman zarfnda btn cemaatini yola getirmiti. Rahip Roche, fabrikann sahipleri Marshall Kardelerle ahbap olmu, ehrin daha liberal dnceli ilen gelenlerinin de saygsn kazanmt. Katoliklere kt gzle bakan, onlar hi sevmeyen, hatt nefret eden bir isko kasabasnda bu gerekten nemli bir baar idi. iin gzel taraf, cemaati, ona kar sadece korku ile deil, hayranlkla da bakmaya balamt. Katolikler onun iin dehetli adam tbirini kullanyorlar, onun Allah'n dnyaya yollad bir dehet olduunu sylyorlard. Robert, onun bu munis grnne aldanmamak gerektiini kendi kendine itiraf ettikten sonra, korkudan tirtir titremesinin normal bir netice olduunu dnd. Birden sesini duydu : __ Robert Shannon, senin adn deil mi? Dp baylacak gibi oldu. Zorla cevap verebildi: Evet, rahip hazretleri.. ite ele vermiti kendini.. Ah bu Rahip hazretleri lf. Hangi mezhepten olduunu aa vurmutu ite.. Papaz devam etti : Katoliksin, tabii? Evet, rahip hazretleri.. emsiyesinin saaklarn eliyle katlamaa, bkmeye balad :,

__ Duplin'deki meslektam Rahip Shanley'den seninle ilgili bir mektup aldm. Seninle ilgilenmemi sylyordu. ocuu, yle bir szd : '- Pazar gnleri kiliseye geliyorsun elbet, deil mi? Syleyemedi ama, o mnada, yani hayr mnasnda ban geriye doru kaldrd. Katolik oluundan dolay ba belya girmiti, alnnda da hl onun izini tayordu. Fakat Levenford'a geldiinden bu yana, tek bana kalmasndan, biraz da mahcup tabiatli olmasndan bir tek defa bile. kiliseye gitmemiti. Papaz hayret etmi grnd : Aaaa, dedi, (bir taraftan da emsiyesiyle meguld) tabii kilisede derslere baladn? Hayr rahip hazretleri.... Hi deilse gnah karttn m? Annesiyle babasnn hastalklar bu nemli din grevin yerine getirilmesinde de onu alkoymutu. Robert, o anda yer yarlsa da iine girsem. diye dnyordu : Hayr rahip hazretleri.... Allah, Allah.. Nasl olmu bu? Byle bir ihmali Shannon ismini tayan bir insana katiyen yaktra-mam ben. Bu hatay dzeltmek lzm Robert. Hem de hi gecikmeden.. imdi, hemen imdi dzeltmek lzm.... Tavr hi de sert deildi. Robert'in korktuu kadar yok muydu, acaba? Glmsyordu. Zavall ocuk Ba105 na niye kzmyor? Niye hiddetlenip barmyor? diye geirdi iinden. Gzleri dolu dolu olmutu. Biraz evvel Gavin'den ayrlmt, arkasndan da bu bel... Yoldan geenler de tecesssle onlara bakyorlard. Vakit le olduu iin geenler de oktu. Papazla grmesi hemen drt bir tarafta duyulacak, okulda tekrar ocuklarn gznden decek, evde de herkesin keyfi kaacakt. Tatsz bir ey olacakt velhasl.. Ama, papaz hi oralarda deildi. Bu ayn banda kiliseye yeni bir snf balayacak. Haftada iki gn.. Sal ve Perembe.. Saat 16 dan sonra. ok uygun.. Hoca da Elizabeth Josephina adnda bir kadn, yi insandr, seversin.. ayet gelirsen... Hkmedici siyah gzlerini zerine dikmiti, devam etti : Gelebilir misin, Robert? Korkudan kurumu, gergin dudaklarnn arasnda duyulur - duyulmaz bir cevap verdi : Gelirim, rahip hazretleri... Aferin, ok iyi bir ocuksun sen... emsiyesi yine karmakarkt, saaklar birbirine girmiti ama, o dzelttiini zannediyor, memnun grnyordu. Robert'e grevleri hakknda ayak st ksa bir konferans ekerken de emsiyesini dndryor, dndryor, onu bir nevi oyuncak gibi kullanyordu. Son olarak da unlar syledi : Sonra bir ey daha var, Robert, dedi. Katolik olmayan kimselerle birlikte oturduun iin pek kolay olmaz ama, mhim bir noktadr bu.. Cuma gnleri et yemeyeceksin. Bizim mezhebin kesin emridir bu.. Cuma gnleri et yok. Anladn m? Sakn unutma bunu.. Gitti. Fakat Robert hl bu kt tesadfn etkisinden kendisini kurtaramamt. akn bir haldeydi. Eli aya titriyordu. Yrmeye balad. Papazn uzaklat tarafn aksi yolda gidiyordu. Gnahlar onu yakalamlar, cezalandrmlar, mahkm etmiler gibi bir ruh hali iindeydi, iki bklm yryordu. Gnn parlakl kaybolmutu. Papazn sylediklerine nem vermemek bir a ndahi hatrndan gememiti. Hayr, hayr, yapamazd onu. yle ey olmazd. Gzlerini hl ze106 rinde hissediyordu. Madd ve mnevi heybeti o derece yaknnda ve o derece dehetli bir ekilde tecessm ediyordu ki, onun szlerine itaat etmemek yapabilecei ey deildi. Haminnesinin, bin bir ihtimamla ruhunda yetitirmeye alt zm ba, rahibin, frtna gibi esen bir nefesiyle bir harabeye dnmt. Hayatna, teden-beri hkim olan talihsizliklerin yeniden hkm srmeye balamakta olmas onu yeni bir straba doru s-rklyordu. Fakat

Robert iin, kaderine boyun emekten, straplarna seve seve katlanmaktan baka yaplacak bir i yoktu. Lomond View'un arkasna geldii srada birdenbire aklna bir ey geldi ve btn vcudundan bir ter saanann boandn hissetti. O gn Cuma idi. Et yememesi lzm gelen gnd. Halbuki burnuna, bayld, ok sevdii, nefis pirzola kokular geliyordu. Kendine, ansna, kaderine lanet ediyordu : Ah, Allah Baba, ah Rahip Roche, ne yapaym ben imdi, ne yapabilirim? Ayaklar birbirine dolaa dolaa mutfaa girdi. Sofradaki yerine oturdu. Murdoch'la Kate de oturmulard. ok gemeden Robert korktuuna urad. Anneannesi getirip nne bir tabak pirzola koymutu. Yemek her zamankinden daha fazlayd ve ok da nefis kokuyordu. Robert, dalgn dalgn tabana, pirzolasna bakt. Sonra hafif bir sesle konutu : Anneanneciim, bugn pirzola yemeyeceim ben... Hepsi birden hayretle gzlerini Robert'e diktiler. Mrs. Lackie, merakla sordu : Neyin var, Robert, hasta msn yoksa? Vallahi, pek bilmiyorum, diye cevap verdi, biraz bam aryor da... yleyse hafif bir ey ye.. Bir para et suyu ile patates vereyim sana. Robert bir daha armt. Et suyu da yasakt. Hafife glmseyerek bam sallad: Bir ey yemesem daha iyi olacak. Canm istemiyor.. Mrs. Lackie dilini hafife aklatt. Bir eye inanmad zamanlar yle yapard. Yemekten sonra evden 107 karken Mrs. Lackie bir kak il iirdi Robert'e. Mutfaktan geerken cebine kaamak bir dilim ekmek soktu. Yolda ktlktan km gibi onu yedi ama, doymad. Akama kadar da midesi kaznd, durdu tabii. Akam sofrada btn aile efrad toplanmt. Mrs. Lackie, torununu himaye ettiine ve iyi bir i yaptna kani ho bir eda ile kocasnn tabandaki svten bir dilim alp Robert'in tabana koydu. Sonra da, bir kabahat ilemi gibi tekilere bakt : Bugn biraz keyfi yoktu Robert'in. Dnya bana yklyor gibi gelmiti Robert'e. nndeki nefis et paralarna bakyor, zerindeki prl pnl parlayan salalarn donup kalm bir halde seyrediyordu. Byk bir pimanlk duyuyordu. Niin gerei sylememiti? Ama, imkn yok, syleyemezdi bunu. Katolik mezhebi ile olan ilgisi bu aile iin ok strap verici, ac ve hazin bir hikye olmutu zaten. Bir ok gayretlerden sonra zeri kllenmiti. Onu canlandrmak, yeniden ortaya karmak Robert iin, bir ba bels olabilirdi. O zaman, dedesinin odasndaki tabloda Samson nasl dnyann altm stne getiriyorsa, onun iin de yle bir eyler olabilirdi. Onu renen byk babasnn, Mr. Lackie'nin halini dnmek bile onu korkutuyordu. Fakat hi ummad bir durumla karlat. Onu Mr. Lackie kurtard. Birdenbire lfa kararak : Rahat brakn ocuu, dedi. Bugn ok yoruldu o. Erkenden yatsn.. Ve nndeki sv ekti, kendi tabana ald. Robert'e zm vermek istedi. Onu almad ve kendi kendisine, zm almamakla vermi olduu cezay Robert tasvip etti. Bylece de a mide ile perdenin arkasndaki yatana gitmek zorunda kald. Pazar sabah Robert erkenden yatandan kalkt. Kimse uyanmadan karanlk talktan sokaa szld. Kilisenin saat 7 de balayan toplantsna yetiti. Kalabaln en arka srasnda durdu, iane kutusu dolat-rld zaman da grnmemeye alt. Gotik stilde ina edilmi bir kiliseydi bu. Pugin adnda bir mimarn eseriydi. Tam da matluba muvafk idi, zevkle ilenmi, rengrenk oyma caml pencereleri ve t geride, dipte, I beyaz yksek bir mimberi vard. Bir dizi yksek kemerler mihraba heybetli bir grn salyordu. Robert o sabah, ksa ksa dualar nefes almadan, birbiri ardnca sralarken bu mihraptan teselli istedi. Rahip Roche krsye kt zaman dizleri titremeye balamt, imandan umulan cesareti hi de gsteremeyen bu aslnda dini yarm adamn kendisinden bahsetmesi ihtimali onu rktmt. Fakat korktuuna uramad. Bahsetmemiti. Ama bir ey

syledi ki, Robert'in ruhundaki nisb skun tam mnasiyle ve bkere daha alt st oldu. Gelecek hafta perhiz'di ve aramba, Cuma, Cumartesi gnleri katiyen et yenmeyecekti. Bu bnlerde et yemek cr'etinde bulunan imansz ruhlara Allah hi merhamet etmezdi. Robert, derinlere dalm bir halde sk sk gzlerini krparak eve dnd. Yolda dalgn dalgn, kendi kendine aramba, Cuma, Cumartesi.. diye tekrarlayp duruyordu. Allah'a kar gelmek fena bir eydi ama, onu korkutan, bu zor ii yapmasn bildirdii iin rahifr" dehetengiz haliydi. aramba gn, bir tesadf sayesinde i tkrnda yrd. amar gn olduu iin Mrs. Lackie tellyd. le yemeine ard zaman, Robert yukarday-d. Kitaplarm dzeltiyorum, sonra yerim ben.. diye cevap vermesine bu tell hali yznden muvafakat etti. Ge vakit indiinde de : imdi yemek stamam. Bir iki dilim ekmek al, .reel sr ye., diye onu serbest brakt. Cuma gn de ayn sistemi uygulamak istedi ama tutturamad. Anneannesinin aksilii zerindeydi : O ne demekmi, o yle? Haydi in aa da scak yemeini ye., diye hmla azarlad Robert'i. Robert daha le yemeinde ilerin atallandn grerek perian olmutu. Bunun bir de akam vard ve en mhimi, bir de yarn vard. Bu vartay nasl atlatacan bilemiyordu. Mrs. Lackie nne bir tabak kyma koydu. Sonra da mutfaktan yle bir hmla kt ki, hani ayet bunu yemezsen bana gelecei sen dn.. der gibi bir hali vard. 108 109 Robert mthi strap ekiyordu. Gz, nndeki kymada, arpac kumrusu gibi dnp duruyordu. Engizisyon mezaliminde zorla domuz eti yedirilen sakall Yahudiler bile bu kadar strap ekmemilerdir, diye iinden geiriyordu. Kasnda oturan Murdoch'a mell - mahzun bakt. Bir yandan azndaki lokmay iniyor, bir yandan da Robert'i szyordu. O gnlerde evde alyordu Murdoch.. Kate de ikmal imtihanlar baladndan okuldayd. Onun iin sofrada Murdoch'la yalnzd. Robert kendini sancl imi gibi skarak : Bu et karnm mthi artyor benim Murdoch., dedi ve taban kapt gibi kymalar Murdoch'un tabana boca etti. Murdoch hayretle ona bakt. Fakat midesine fazlaca dkn olduu iin itiraz etmedi. Yalnz, pheli bir tavrla : Bakyorum, dedi, bugnlerde hi et yemez oldun, sen... Anlam myd, acaba? Farknda bile deildi Robert. Ban nne emi, tirtir titreyerek patatesleri yemeye balamt. Onlarn da et suyuna dememi olanlarn seiyordu tabii. Fakat ertesi gn artk tahamml kalmamt Robert'in. Alktan bitkin bir hale gelmiti. Artk uydurabilecek bahane de kalmamt. Onun iin tek kar yolu, le yemei saatinde evden uzaklamakta buldu. Gitti, limandaki ya ve katran kokularn kpekler gibi koklaya koklaya, beti benzi umu bir halde babo gezdi, durdu. Akam st, ayaklarn byk glklerle srye srye eve dnerken alktan dp baylacak bir halde olduunu hissediyordu. Midesi iddetli bir bir sanc ile sarslrken anneannesine, nereden geldiini sorduu zaman ne cevap vereceini bile dnemez olmutu. Midesi Yemek! Yemek! diye kvranyordu. Bitiikteki Mrs. Bosomley evinin kapsnda idi. Elinde de bir ka mektup zarf vard. Robert'den, bunlar koa koa gtrp posta kutusuna atmasn rica etti. Robert, deil koabilecek, hatt yryebilecek halde dahi deildi ama, bu iyi kalbli kadnn hatrn kra-mazd. Mektuplar ald, Baraka Sokann kesindeki kutuya att. Dnd zaman Bosomley'in kendisini pen110 cereden ardn grd. Her zamanki mtevaz hediyesini veriyordu. Robert'e.. Kocaman, scak bir sandvi. Gzleri falta gibi almt Robert'in. Ona, o anda altn kadar kymetli gelen, altn rengindeki sandvii kapt gibi evin arka kapsn doland, sendeleye sendeleye mutfan yanndaki odaya kendini dar att. Sandviin lezzetli kokusu bile onu nerdeyse bayltacakt. Bir lhza

elindekine bakt ve sular akmakta olan azn aarak sandvii srd. Fakat srmas ile beraber-: Aman Allahm.. diye feryat etmesi bir oldu. Hemen aklna gelmiti. Sandvie konulan ve adna Vovril denilen nesne eften baka ne idi ki? Kardaki demiryolu kprsnde iln bile vard. Her ieye _ kocaman bir kzn girmekte olduunu gsteriyordu. ki dakika ta kesilmi bir halde, kardaki o kz resmine ylece bakakald. Bu resim, imdi ona, ellerinin arasndaki et hlsasnn, yani gnah ilemesine sebep olan eyin sembol gibi gelmekteydi. Fakat birden mthi bir lk att. Sandviin zerine atld, srd, paralat, onu.. Ya Rabbi.. dedi. Gnahlarn yazacak melei de, Rahip Roche'u da, her eyi, herkesi bir anda unutmutu. Gnahkr dudaklariyle bu tuzlu et suyunu emdi, emdi. Parmaklarn yalad. Sandviin son krntsn da temizledikten sonra yle rahat bir nefes ald. Kendini zaferi kazanm hissediyordu. Fakat ok gemeden kendine geldi. Dehet iinde kald. Yapt eyi dnyordu. Gnah iledim.. Hem de mthi, korkun bir gnh., diye sylendi kendi kendine. Bir an t duyulmad. Sonra iini bir pimanlk doldurdu. Alaya alaya, hkrklar iinde odadan kt, dedesinin yanna gitti. XI Robert yanna geldii vakit ihtiyar Dandie mikroskop bandayd. Gzn bir lim edasiyle dayam, bir eyler inceliyordu. ocuk byk bir heyecanla her eyi anlatt. Hikyenin devam boyunca ihtiyar hi istifim bozmam, o vaziyette dinlemiti. Kafasn kalflrp yzne bile bakmamt ve Robert, gzyalarn grmemesinden memnun olmutu. Robert szlerini bitirince ihtiyar yerinden kalkt, patlak terlikleriyle odada aa, be yukar gezinmeye balad. ocuk da gzlerini onun 111 zerinden ayramyor, kendisini dedesinin yannda tam bir emniyet iinde hissediyordu, Robert Keke benim mezhebimi de bu rahip yerine dedem tesbit etseydi. diye dnyordu. Cumalarn ayarlamak, idare etmek kolay, olum. Ben anneannene bir ey sylerim, olur, biter., diye balad Dandie. Bunu sylerken ban da sallyordu. Robert btn sevincinin yok olduunu grd. Dede arada durarak, sakaln svazlyarak devam etti : Ama, bu balang.. Mesele ne zamandanberi iin iin kaynyordu. Sen burada tuhaf bir durumdasn Robie. Bunu saklamak mnsz. Zavall annen acayip bir vasiyetname brakm. Bana kalrsa, en iyisi, sen de onlar gibi ol, bitsin bu mesele. Yani.. Onlarla birlikte Knoxhill'deki kiliseye git sen de, demek istiyorum. Hi ummad bu hal ekli tavsiyesi karsnda Robert'in gzlerinden scak scak yalar boanmt. Olmaz, dedeciim, yapamam. Onlarn kilisesine gidemem ben. Bir insan dnyaya hangi mezhebin insan olarak gelirse yle kalmaldr. Bir ok glklerle kar-lasa dahi... Fakat ihtiyar, Robert'i ikna etmek istiyor gibiydi. Teklifini kabul etmesinin ona salayaca faydalar bir bir aklad : Vallahi, dedi, bu dediimi yaparsan anneannen baylr sana, etrafnda pervane olur, her istediini yerine getirir bundan sonra. Bak, sana yeminle sylyorum bunlar. Kandrmak iin falan deil. Yapamam, yapamam dede, elimde deil yapamam. kisi de bir an sustular, ihtiyar mtebessim bir ehse ile bakt ocua. Sn'i bir gl deildi bu ama iten gelen, kardaki insann iine de lk lk giren, munis bir glt ve ihtiyar Dandie'nin byle gld de pek nadir grlm vakalardand. Sonra Robert'e doru gitti, elini skt, biraz evvelki szleriyle tam tezat tekil eden bir hareketle : Ben zaten senden bunu beklerdim Robie, dedi. Bravo sana, olum.. ocuk, armt. Dedesindeki bu ani deiiklie bir mna verememiti. Dnd. Onun bir hareketini 112 fevkalde, ama hakikaten fevkalde beendii takdirde olum derdi Robert'e. Demek ki, bu hissi, yani Robert'i beenii samimiydi. Bu iltifatnn bir

tezahr olarak, kutusundan ald iki ekerlemeyi de Robert'in avucuna sktrd. Sonra da : Bak, Robert, dedi, ben sana durumu apak nakledeceim imdi., dedi ve kendisi de azna bir eker attktan ve koltuuna cakal bir eda ile yerletikten sonra izaha giriti : Bu szlerimi kafana iyice yerletirmelisin, Robie.. Ben din konusunda insanlarn tam mnasiyle bamsz kalabilmelerine taraftarm. Bana kalrsa, hangi insan neye inanmak istiyorsa inanabilmelidir. Yeter ki, bakasnn, karsndakinin inancna mdahale etmesin. Onu da, kendi inancnda olmad iin knamasn.. imdi sana szm u.. Arzu ettiin mezhebin adam olmalsn. Hareketlerinde, dncelerinde tam mnasiyle serbestsin, olum.. Sana imdi bir noktay daha syleyeceim. Benim ahsmla ilgilidir tamamen bu.. Eer sen, benim tatl vaadlerime kanp da Knoxhill'e gitmeyi kabul etseydin, seni reddedecektim evlt. mrnn sonuna kadar seninle konumayacaktm. Biraz durdu. Bir mtefekkir pozuyla bir iki dakika konumasna ara verdi. Piposunu yakp tttrd. K-mn silkeler gibi pipoyu tablaya hafife vururken de tekrar konumaa balad : insanlarn dinleriyle, mezhepleriyle hi mi hi ilgilenmem. Katoliklere kar her hangi bir husumetim de yok. Yalnz, katoliklerin papalarn sevemedim ben. Zorla deil ya, sizin o muhterem papalarnza kanm Dir trl snamad benim. Aksini benim azmdan duyduun gn bil ki yalan sylemiimdir. Ya Borgia'lar. Onlar da pek matah insanlar olmaktan uzaktrlar bana Kalrsa. Ama, bunlar benim ahsi sempati ve antipati hesaplarna dayanan grlerimden baka bir ey deil. Yoksa sevmeyiimin din, mezhep meseleleriyle hi bir ilgisi yok. Her neyse, ne diye uzun uzun bahsediyoruz bunlardan hep. Hem senin kabahatin nedir ki bugnk durumda? Seni niye kabahatli bulsunlar? Btn dinler yeryznde bir tek Allah' kabul etmi, ona inanm. Yani senin Allah'nla anneannenin Allah' baka baka Allah'lar deil. Yalnz kk bir yol farknz var ane113 annenle.. O diyor ki Allah'a incil'le, Mezamir'le ular, sen de diyorsun ki, daa dorusu senin mezhebindeki-ler de diyorlar ki, Dua kitabiyle ulalr. Aslnda ikisiyle de ulalr veya ikisiyle de ulalmaz, bana kalrsa. Yalnz benim grdm bir ey de var.. Senin anneannen, yani benim kzm olan o kadn, senin o Allah'a bu hurdanla, amdanla dualar yollamana izin vermez. Ama ben izin veririm, olum, istersen hamam tayla dua et, hi farketmez bence. Dedesinin bylesine beer, bylesine heyecanl ve ll konutuunu Robert ilk defa gryordu. Konferans verir gibi konuanlar ktler, onlara palavrac, tra gibi sfatlar bol keseden takard ama, meer kendisi de byle konuabiliyormu, diye dnd Robert. Bir saate yakn, teatral ve atein jestlerle tam bir meydan krss hatibi gibi konutu, insanln erefi, hrriyet, tolerans, liberalizm, hr dnce v.s. gibi edeb ve ilm kelimeler ve tbirlerle bol bol ssledii konumas gerekten gzeldi. Ama Robert yine kark dnceler iindeydi. O okkal, kuvvetli tbirler onu o derece cezbediyordu ki, zaman zaman Bir dedii, tekini tutmuyor galiba.. diye endieye dt oluyordu. Fakat hemen sonra da, kendisinin yanl anlamasnn daha muhtemel bulunduunu dnyordu. Ama arada bir garip eyler de yapmyor deildi ihtiyar.. Hele bir defasnda, akn, yeryzndeki btn insanlara mil faziletlerinden bahsettikten ve ak fevkalde meth sena ettikten sonra birden fkeyle yumruunu kaldrp masaya vurduktan sonra : Biz o cad karnn beynini patlatrz alimallah., demiti. Biz dedii Robert'le kendisi, cad kar dedii de, Robert'in anneannesi, yani kendi z kzyd. Mamafih, ihtiyarn konumasnn Robert'deki etkisi msbet olmu, ferahlamt ocuk. ltimatomu babasndan alm anneannesi, ondan sonraki Cuma'larda torununa gizli gizli s^bze yemei vermi, arada bir, kocas evde yokken de yumurta piirip yedirmiti. l Austos gn Dedesinin tembihlerine uyarak kimseye haber vermeden Robert, o minik Mukaddes Melike Manastrna gitmeye ve ilk kilise merasimi iin hazrlanmaa balad.

114 Eilazbeth Josephine adnda bir rahibenin okuttuu bu snfta pek az ocuk vard, ikide bir burunlarn eken 6-7 kz ocuu ile dondurmac Italyann olu An-gelo Antonelli ve Robert.. Gzel bir ocuktu Angelo.. Koyu kumral yumuak salar ve yalvarr gibi bakan iri, siyah, parlak gzleri vard. Cildi eftaliyi andryordu. Robert bu ocuktan holanmt, kendisinden bir ya kadar kk olduu iin de hemen onun aabeyi durumunu almt. Dersleri bazan, henz kilisenin ii alaca karanlkken yapyorlard. Isa armhm tayor adl tablonun kopyesini tayan renkli bir pencerenin altnda toplanyorlard. Arada bir manastrn ssl salonunda da ders gryorlard ama, en fazla, bahede, imenlerin zerinde yapyorlard. Zira hava ok scak oluyor, ierde oturmak imknsz hale geliyordu. imenli bir srtn zerinde iekleri am bir leylk aac vard. Onun altna oturuyorlard, rahibe de taburesiyle karlarna geiyordu. Kadn, kitabn kucana koyuyor, ellerini de aprazlama geni kolluklarndan ieri sokuyordu. Etraf yksek duvarlarla evrili olan bahe harikulade bir skunet iinde yzerdi. ehirlerin dadasndan binlerce mil uzaktaym gibiydi. Arada srada manastrn dier rahibelerinden biri etrafmzda grlrd. Yznde beyaz tl, elinde tebihi ile dudaklarn oynata oy-nata, geni ve uzun eteklerini arkas sra dalgalandra dalgalandra tarhlarn arasnda dolard. Gvercinler, hi ekinmeden yanlarna kadar gelirler, etraflarnda dolarlard. Leylklara konup kalkan arlarn vzlts devaml bir uultu halinde duirulurdu. Bu efltun rensa. ieklerin nefis rayihas yzk parmaklarna geirdikleri basit bir altn halka ile kendilerini Allah'la evlenmi sayan bu rahibelerin durumlariyle ne kadar da hema-henkti. Aalarn dallar arasndan kilisenin tatan ha gkyzne akl imi gibi grnrd. Bir ara, rahibe, iaret parman dudaklarna gtrerek susmalarn syler, ocuklar gzlerini drt aarak muti bir tavrla ona bakarlard ve rahibe isa'nn ocukluk yllarnn hikyesine balard. Robert, o masum saatleri hi unutamyordu. Ne o gnlerden nce, ne de hayatnn ondan sonraki uzun senelerinde yle bir skun ve mutluluk devresi yaadn hatrlamyordu. 115 'f Rahibe Elizabeth, bir hayli ihtiyar, mteehakkim tavrl, ehresi burumu bir kadnd. Fakat iyi bir din retmeniydi. yle gzel anlatrd ki, isa'nn Filistin'deki o hayat btn ocuklarn gzleri nnde deta canlanrd. Nefes bile almaktan ekinerek dinlerken, o sefil ahr, orada yatan ocuu, Mbarek Ailenin zavall bir eekle Herod'un zulmnden kalarm grr gibi olurlard. Elizabeth, Robert'e tekilerden daha fazla ilgi gsteriyordu. ocuk sebebini bilmiyordu, fakat bunu gemiinin fazla bilinmeyiine hamlediyordu. Bu ilgi Robert'de gurura benzer hisler uyandryordu. Hele suallere derhal cevap verdiinde kendisini aferin le taltif ettii zaman. Rahip Rocre, arasra onlarn durumlarn renmeye yanlarna gelirdi. O zaman Elizabeth'-le sohbet ederler, gzlerini Robert'e dikerek bir eyler konuurlard. Bu ziyaretlerden sonra kadn Robert'e kar daha mfik olurdu. Ona ttsl kuma paralar ve kk kutsal resimler verirdi. Robert onlar koynunda tard. isa'y btn kalbiyle sevmeye balamt. Yannda uslu uslu oturan Angelo'nun ehresinde Robert, isa'nn ehresini gryordu. Rahibenin sylediine gre, Isa bir gn Robert'e kendini klar iinde gsterecek ve mukaddes bir ekmek paras halinde gelip dilinin zerine oturacakt. Robert, o gn sabrszlkla bekliyordu. Elizabeth, ocuklara, usulne uygun yaplmayan merasimlerin gnahndan da bahsetmiti. Bunlardan saknmalar gerektiini sylemi ve bir ok kt misaller vermiti. Mesel, bir kk ocuk mihraba doru giderken cebindeki ekmek krntlarn dnmeden azna atm, bu yzden de orucu bozulmutu. Baka bir ocuk da azn ykarken su yutmu, ayn akibete uramt. Bunlar da ok kt eylerdi ama, bir hikye daha vard ki, ocuklar tir tir titremilerdi onu dinleyince. Bu da bir kz ocuunun bandan gemiti. ocukcaz, merak etmi, cebinden mendilini karp azndaki Mukaddes Ekmek parasn alm. Ama bir de bakm ki mendili kan iinde..

ihtiyar Dandie, Robert'in dersleriyle gerekten ok yakndan ilgileniyordu. nce, Rahibe Elizabeth'in gzel bir kadn olup olmadn sorarak bu ilgisini gsterme116 ye balad. Robert, bunu, dnm, dnm, sonunda da Gzel deil.. diye cevaplandrmak zaruretini hissetmiti. Kanl mendil hikyesine de pek hayret etmiti dedesi. Merakndan da : O merasim grmeye deer bir ey galiba. Bir gn ben de seninle gelsem ona., demiti. Fakat Robert onu derhal nlemiti : Katiyen olmaz, dede, imknsz., diye haykrmt. Gnaha girersin sonra, byk gnaha girersin. Hem, o merasime gitmeden nce gnan karman da gerekir. Yani Rahip Roche'e gidip btn mrnde yapt fenalklar bir bir anlatman lzm gelir. ihtiyar babayani bir eda ile cevaplandrmt bunu : Bu i ok vakit alr be Robert.... Temmuz aynn sonlarnda Rahibe Elizabeth hastaland. Bu yzden leylk aacnn altndaki tabureye krpe yzl gen bir rahibe geldi, oturdu, ismi Cecilia idi. ok nazik, ok tatl bir gen kzd Cecilia hemire. Dersleri rahibe hazretlerinden daha ilgi ekici bir ekilde anlatyordu. Hazret-i isa'dan bahsederken mavi gzleri bzlyor, keskin keskin bakyordu. ocuklar kocakar hikayeleriyle de korkutmuyordu o. Robert mthi sevmiti onu. Hemen koup dedesine anlatt : Yeni bir hoca geldi bize, dede, dedi. Gen bir rahibe. Son derece de gzel. ihtiyar nce cevap vermedi. Adeti vehile bir sre byklariyle oynad. Sonra da ciddi bir tavrla konutu : Bana yle geliyor ki Robert, sana kar vazifelerimi bir hayli ihmal ettim. Bunu tez elden telfi etmem gerek. Onun iin yann seni derse ben gtreceim. u Cecilia hemireyle de tanacam. Robert mteredditti : ey, dede, dedi, galiba erkekleri almyorlar manastra ama.... Byklaryla oynamaa devam ediyordu. Sakin tebessm ve kendine gvenen hali iinde : Grrz., diye cevap verdi. ihtiyar kararndan caymad. Ertesi gn leden sonra manastr ziyaret iin hazrd. Elbiselerini gzelce fralam, ayakkablarm boyam, apkasn itina 117 ile bana yerletirmi, kemik sapl gzel bastonunu da eline alm ve Robert'le birlikte yola kmt. Manastrn hizmetisi gen kz, ihtiyar grnce nce bir tereddt geirmiti ama, sonra onu kabul salonuna buyur etti. Dandie'nin ok kibar davran phesiz ba rol oynamt bu durumda, ihtiyar koltuklardan birine yerleti, apkasn dizine koydu. Put gibi duruyordu. Bir ara Robert'e baiyle buray beendiini ifade eden bir iaret yapt. Sonra da saf ve mtecessis bir bakla, minenin zerinde bir fanus iindeki mavili-beyazl Meryem Ana heykelini kritik etti. ok gemeden Cecilia hemire ieri girdi. htiyar hemen ayaa kalkt ve gayet saygl bir eda ile nnde eildi. Kendisini takdim ettikten sonra Robert'in hmisi olduunu ihsas ettiren bir tavrla konumaa balad : Sizi rahatsz etmek mecburiyetinde kaldm iin affnz rica ederim hanmefendi. Torununun eitimiyle ok yakndan ilgilenmek isteyen bir insann bu halini mazur greceinizi umarm. Cecilia hemire mtereddit tavrla : Buyurun, beyefendi ,sizi dinliyorum. Oturmaz msnz? diye cevap verdi. Geri, manastra erkeklerin girmesi yasak deildi ama, Cecilia hemire, retim kadrosunda olduu iin byle ziyaretilere pek alk delildi. ihtiyar : Teekkr ederim, hanmefendi.... dedikten sonra oturmak iin Cecilia hemireyi bekledi yine. Ancak o oturduktan sonra kendisi oturabildi ve devam etti :

unu ncelikle pein ve aka arzedeyim ki, bendeniz, sizinle ayn mezhebin insan deilim, Torunumun hangi olaanst artlar altnda buraya gelmi olduunu bildiinizi tahmin etmekteyim. Fakat (Robert'i yanma ekerek eliyle bam okad) kendisini buraya benim gnderdiimi de her halde bilmiyorsunuz. ok iyi yapmsnz, beyefendi. Dandie, mtevazi bir tavrla ban nne edi : Takdirlerinize lyk olmaa keke hakkm bulunabilseydi. Fakat, heyhat! Robert'i buraya gndermem iin beni tahrik eden mil, balangta, sadece 118 mantk dncelerdi. Yeryzndeki milyonlarca insann her hangi birisinin dnebilecei mantk eylerdi. Bununla beraber hanmefendi ihtiyar bir an duralad.. Size hemire desem daha iyi olacak zannederim, msaade eder misiniz? diye bir k yapt. Cecilia, hafif sklm gibi ban nne edi. htiyar devam etti : Evet, hemire.. Bizim kk bu manastra gelmeye baladndanberi, bilhassa derslere siz gelmeye baladnzdan bu yana, ben, daha ok memnunum. Dudaklarnzdan dklen ve bana kadar gelen o basit, fakat gzel gerekler beni gitgide daha fazla cazbetmeye balad. Cecilia hemire iltifatlardan duyduu heyecanla hafife kzarmt. htiyar, imdi de mahzun, fakat tatl bir sesle tekrar sze balad : phesiz ben de insanm. phesiz hayatmn her saniyesi mkemmel bir insanda bulunmas gereken vasflar tamyor. Yer yznde dolamadm yer kalmad. Geirdiim, yaadm maceralar.... Robert hayretler iinde kalmt. Az ak, ylece dedesine bakyor. Eyvah, dedem yine Zulu'lar anlatmaa balayacak.. diye heyecanlar geiriyordu. Fakat korktuuna uramad, ihtiyar devam ediyordu : Bu maceralar beni kuvvetli ihtiraslarn penesine srkledi. Hele zavall bir erkein, yeryznde kendisiyle ilgilenecek, kendisine bakacak bir kimsesi olmad zaman bu ihtiraslar ok daha kuvvetleniyor, artyor. Her halde bilmezsiniz, bir erkein hayatnda, iyi bir kadn sevgisinden, ilgisinden uzak yaamak kadar byk bir mahrumiyet tasavvur edilemez (ini ekti). Byle bir durumda.... Her halde takdir edersiniz.. Bir insan kalbinin en derin kelerinden kopup gelen bir heyecanla, samimi bir ihtiyala sulh ve skun aramaa koarsa.. Cecilia hemire arm, heyecanlanmt. Krpe yz kpkrmz olmutu. Tatl bakl gzlerinde Dan-die'nin ruhuna kar ar bir merhamet duyan bir ifade vard. Ellerini outurdu, hafif bir sesle cevap verdi : ok gzel, gerekten fevkalde bir ey bu, dedi. Duyduunuz nedamet hisleri samimi ise, Rahip Roche size memnuniyetle yardm eder sanrm. 119 ihtiyar cebinden mendilini kararak burnunu yavaa sildi. Mahzun tebessm ile ban sallayarak devam etti : Evet, dedi, rahip phesiz iyi bir insan. Fevkalde iyi bir insan.. Ama, ne bileyim ben, biraz souk tavrlar, halleri var. Onun iin onunla istemiyorum. Bence, eer geleceksem, Robert'le birlikte snfa gelsem, bir kenarda oturup dinlesem.. Berrak bir gl zerinden geen hafif bir bulut gibi bir phe dolat Cecilia'nn gzlerinde. Fakat, her eye ramen adamn cesaretini krmamak, onu incitmemek istiyor gibiydi : Bir mahzur var bence. ocuklarn dikkati sizin zerinize evrilebilir, zihinleri megul olabilir. Mamafih bir hal aresi buluruz. Rahibe hazretleriyle grrm ben meseleyi. Dandie, tatl gllerinin en tatlsiyle glmsedi Cecili'ya.. O kocaman burnuna ramen insann dayanamayaca bir tatl gl var.. diye dnmekten kendini alamad Robert, ihtiyar kalkt, Cecilia hemirenin elini skt. Bu bir el sktan farkl bir eydi. Adeta parmaklarn ucundan tutmutu kzn. Sanki bu parmaklarn nnde eilip selm vermek istiyor gibi bir hali vard.

ihtiyar fazla ileri gitmi deildi ama, o gittikten sonra da, uzun mddet Cecilia hemirenin ehresindeki krmzlk gitmedi. Derste rencilerine Mucize ocuk hikyesini anlatrken de canl gzlerinde bir ka damla ya farketti onun, Robert.. Robert, dersten kt zaman dedesini kendisini bekliyor buldu, ihtiyar ok ne'eliydi. Bastonunu sallaya sallaya bir aa bir yukar, manastrn nnde gidip sreliyor, bir taraftan keyifli keyifli trk sylyordu. Tabii hafif sesle.. Yolda Robert's esasl bir nutuk ekti, iyi bir kadmn, bir insan ahlkn nasl ykselteceini anlatt. Arada bir de kendi kendine bir eyler konuuyor, bazan da birdenbire duruyor, yksek sesle : Fevkalde.. Fevkalde... diye mrldanyordu. Robert, dedesinin anlattklarn garip bir endie iinde dinliyordu. Zira son zamanlarda Robert, bu kadn konusunda byk bir glkle karlamt. Bu120 nunla beraber, Cecilia hemirenin ve ssl, temiz manastr odasnn dedesi zerinde iyi bir etki brakm olmasndan memnuniyet duymutu. ihtiyar Dandie zeksn kullanm, manastr ikinci ziyaret iin bir haftann gemesini beklemiti. Kendisine msbet cevap verileceini umuyordu. Ne'eliydi. Sabah havaya bakt ve : Byle bir gnde bahe daha gzel olur., diye mrldand. Daha imdiden kendisini Robert'le birlikte o gzel imenlerin zerinde, leylk kokular arasnda Cecilia hemireyi dinlerken gryordu. Her zamankinden daha ok sslendi. Uzun sre ayna karsnda kendine ekidzen verdi. Bazan Mrs. Bosomley'e giderken yapt gibi sakaln tarad.....Gmleini temiz olmasna zaten itina ederdi, o gn de en temizini seti, giydi. Onu bizzat kendisi kolalam, tlemiti. Yakasna da kk bir mine koncas takt. Koncann diri, parlak mavisi gzleriyle ayn renkteydi. Sonra Robert'i elinden tutarak sokaa kt. Ba havada, gs darda, manastra doru yrmeye baladlar. Ama ne yazk ki, kabul salonuna Cecilia hemire gelmedi. Karsnda Rahibe Elizabeth Josephina'y gren Dandie'nin surat birden asld. Rahibe sarlk hastalndan dolay yatt yatandan yeni kalkm ve her zamankinden daha sert bir tavrla odaya girmiti. Gzel Cacilia yerine karsnda bu abus ehreli kadn gren Dandie sinirinden yerinde kpr kpr kprdanmaa balad. Dudaklarndan hazr bekleyen tebessm donup kalmt. Hrsndan yakasndaki iei skp duruyordu. Rahibe hazretleri, Robert'i hemen odadan karp baheye, derse yollad, ierde neler olup bittiini Robert bu yzden gremedi. Fakat ok gemeden d kapnn hzla kapandn iitti ocuk. Sonra aalarn arasndan bakt Dedesi merdivenleri iniyordu. Mesafe bir hayli uzakt, net olarak farketmesine imkn yoktu ama, ona, dedesi mthi kzm, bozulmu gibi geldi. Rahibe hazretleri asablii yznden ksa kestii dersten ocuklar azat edince Robert hemen kapya kotu : Dedesi beklememiti onu. Nihayet akam zeri evde grd onu.. Yakasndaki mine yoktu. Zavall dedeciim.. diye dnd Robert. Onun nedamet arzusunun byle yarda braklmasna ok zl121 mutu dorusu. Fakat, yaknda, ayn son perembe gn arapl Ekmek Yortusu vard. Robert o gn iple ekiyor, fakat bir taraftan sevinirken, bir taraftan da kederleniyordu. Kiliseye balamann zevkini tatmadan ilk gnah karma merasimine tbi tutulacakt Robert. Rahip Roche, Robert'in de rencisi bulunduu o kk snfa ka defa bundan bahsetmiti. st kapal konumasna ramen, Robert, hi bir eyden haberi olmayan zavall ocuklara tabiatn hazrlad mthi tuzaklar gzlerinin nnde canlandrabilmeye balamt. Kadn - erkek fark zerinde yar karanlk bir fikir edinmi gibiydi. Rahip onlara masumiyetten, yle stnkr, fakat srarla bans ayordu. Sonra Robert, vaktiyle ilemi olduu gnahn sisler arasndan syrlm olduunu ve karsna dikildiini grd. Aman, Allahm . Nasl da ilemiim ben bu gnah.. diye iinden geirdi. Onun en byk, en affedilmez gnah olduuna inanyordu. Onun iin de dnyada, rahibe syleyemeyeceini dnyordu.

Fakat sylemesi de lzmd. Noksan itirafta bulunmann gnah, kiliseye balama merasiminde yaplacak kusurdan ok daha nemliydi, bykt. Suunu itiraf zorunda olduunu dndke fenalklar geiriyordu. Fakat itirafa mecburdu ve bundan kurtulmaa imkn olmadn dnmek ona byk strap veriyordu. Nihayet o gn, o mthi saat geldi, att. sa ar-mahm tayor resminin bulunduu caml pencerenin altndan geti. Ayaklar birbirine dolaarak, utantan ve korkudan terleye terleye, gnah karma hcresine doru yrd. Rahip Roche orada idi, Robert'i bekliyordu. Karanlk hcreye girdi. Diz kt. Fakat yle mthi bir panie kaplmt ki, zaten tutmayan dizleri, tahta demeye hzla arpnca can acd) ve derhal boand. Hkra hkra alyordu. Beni balayn rahip hazretleri, diyordu, affedin beni. yle fena bir ocuum ki ben.. yle byk bir kabahat iledim ki... Kapal yerin arkasndan bir ses duyuldu : Ne var, yavrucuum? Fena bir sz m syledin bir kimseye ? 122 Sesteki tatl ve cesaret verici ton Robert'in zntsn bir kat daha artrmt : Hayr, rahip hazretleri.. Hayr.. Daha fena, ok daha fena bir ey.. Nedir, yavrucuum? Birden kelimeler azndan dklv^rdi : Haminnemle yattm, rahip hazretleri... Karanlk parmakln gerisinden kendini tutamayan bir insann mfik kahkahas duyuldu. Fakat Robert, bunun kahkaha m, yoksa hkrklarnn yanks m olduunu farkedemedi. XII Gkyz kl rengi bulutlarla kaplyd o gn.. O gn, yani arapl Ekmek Yortusu gn.... sa'nn ar-mh'tan indirildii zamanki l vcudunun rengindeydi bulutlar. Robert'in ii de yle, bulutluydu. Perdeli blmedeki yatanda rahatsz bir gece geirmiti. Saman minder her tarafn artmt. Ancak arada bir dalabiliyor, o zaman da ryasnda sa'nn ocukluunu yayordu. Gzel ban onunla ayn yasta koymu, yumuack yanan yanana dayam, yan banda uyuyordu. Srayarak uyand. Bu rya inallah gnah saylmaz.. diye dua etti iinden. Son gnlerde gnah korkusu btn benliini kaplamt. Yatmak e-re soyunurken Bir gnah m iliyorum, acaba diyordu. Ha-Put'a, Meryem Ana heykeline veya baka bir eye, acaba, kt bir ekilde mi bakyordu? Gnah ilemek korkusundan gzleri ve dudaklar mhrl imi gibi, oraya, buraya arpa arpa dolayordu. Kiliseye bir ekilde yapmaa azmetmiti ki, civarnda, Allah tarafndan verilmi gizli ia etler aramaa kadar ii vardryordu. Gkyzne bakarak kendi kendine konuuyordu. Her eyde o gnle ilgili bir talih iareti aryordu. Yusuf aleyhisselmm yzne benzeyen bir bulutu gkyznde grd takdirde kiliseye ok iyi balayacana dair kendi kendine bahislere giriiyordu, Sonra da ban havaya kaldryor, gzlerini krptra krptra bulutlar seyrediyor, havadaki buhar ynlarnn arasnda ihtiyar bir adam yz, hi deilse bir sakal bulmaa urayordu. 123 f Sokaktan , tane akl ta alyordu. Her birini Ekanim-i Selse'den birini temsil ettiini farzediyor u sokak lmbasn bu talardan biriyle vurabildiim takdirde kiliseye ok iyi balayabileceim. diyor, fakat tam tatbikata giriecei srada gnah olur korkusiyle vazgeiyordu. Bununla beraber, o sabah iinde bir huzur da hissediyordu. Dncelerinin ortasnda garip bir sevine havas, bir hayret esintisi varm gibi geliyordu. Btn ev halk kahvalt etmek, su stmak, pabu boyamak gi bi gndelik ilerde urarken, o, kendisini, yalnz kendisini Allah'n olu telkki ediyor, bylece mutlu ve cokunluk dolu bir erefe ulatn dnyordu. Gece yatarken azn adamakll ykamt. Onun iin kahvaltya inmek telndan muaf olduunu kabul etti. Anneannesi, acaba, dede'sinin tembihi zerine mi byle olmutu? Yemek konusunda Robert'e hi zorluk karmyordu artk. Biraz sonra Robert, yukarya, dedesinin yanna kt. O da hazrlanmt ok gemeden.. Robert'le beraber kiliseye gidecekti, zira. En az Robert kadar

kendini heyecanl hissediyordu o da. Bu merasim de bulunmasn, imkn yok olmaz yle ey. Dedesi abuk alnrd ama, krgnl da ok srmezdi. Rahibe Elizabeth Jo-sephina ile olan vak'ay oktan unutmutu her halde. Artk kocaman bir ocuk olduu iin merasimde beyaz elbise giymemesine manastrda karar verildi. Allah raz olsun.. diye dnd Robert. Giymek mecburiyetinde olduu beyaz oraplarla beyaz ayakkaby bile zor bulmulard. Bunlarn temini de ihtiyar Dandie'-ye dmt tabii. Nasl ald, bilmiyordu Robert. Zira paras yoktu. Sorduu zaman omuzlarn silkmi, her hangi bir fedekrlk yapmadn anlatmak isteyen bir tavr taknm. Sonradan eline geirdii bir rehin makbuzundan durumu anlad Robert.. Misafir odasndaki yeil vazonun ban yemiti beyaz iskarpinlerle oraplar.. O sabah byk bir gururla giydii bu beyaz oraplar ve ayakkablar ayaklarnda olduu halde dedesiyle beraber manastra yollanmlard. Mihrap ad verilen yksek yer zambaklarla sslenmiti Bu gzel ve insan124 da byk hisler uyandran manzara Robert' bylemiti. En bataki sraya yavaa oturdu. Angelo da yanndayd, o sevimli italyan ocuu.. zerinde bahriyeli elbisesi vard. Tam karsnda 6 kk kz ocuu bulunuyordu. Birisinin hali Robert'in canm skt. Beyaz duvann zerine yapma ieklerden bir ember konulmu olan kz kendini tutamayarak kkr kkr glyordu. Tabii etrafa belli etmemeye alarak. Arkalarndaki siada bykler vard. O gn kiliseye balayan ocuklarn anneleri, babalar, hsm akrabalaryd bunlar.. Robert'in dedesi de oradayd. Angelo'nun annesiyle babasnn yannda.. Onlarn tesinde de Angelo'nun abla-wi ve amcas vard. Dedesinin kiliseye girdii srada ok fena hareket ettiini hatrlamt Robert.. Meryem Ana heykeli nnde iki bklm olup selm vermemi, parman mukaddes suya batrarak ha bile karmamt. Olur i miydi bu da hani? Ama ok kr imdi me-resimi ilgi ile, ciddiyetle takip ediyordu. yle tenezzl etmiyormu gibi yukardan bakan bir tavr bereket versin yoktu. Fakat ihtiyar her eye ramen hayatndan memnun grnyordu. Robert'e bir eyler yapmak, ona yardm edebilmek iin rpnd daima belli oluyordu. Robert onun bir ara yere eildiini hissetti. Arkasnda olduu iin gremedii bu hareketten nce kukuland. Fakat ok gemeden igds ile anlad ki, dedesi Mrs. Antonelli'nin drd eldiveni iin eilmi ve onu alarak sahibine vermiti. O srada ierdeki an almaa balad. Ayin'in girizghyd bu an sesi. Robert de Kiliseye Balama Hazrl m okuyarak, ciddi bir iman duygusu iinde yine katlyordu ama, asl dnd bakayd. Bu yini, daha nceki ve daha sonraki dakikalardan bambaka ve ulv bir karaktere sokacak olan dakikay iple ekiyordu o. Vakit de bir trl gemek bilmiyordu, iinden kopup gelen bir titreme btn vcudunu kaplyordu. Sonra Domine non sum dignus ilhisinin okunmasna geildi. ok kr.. Nihayet.. diye mrldand Robert.. Sa elini kaldrp gsnde defa ha-put kard ve arkasndan dizleri titreye titreye yerinden kalkt. Bu onun iin ok mhim dakikalard. Angelo ve di125 ger ocuklarla birlikte yrmeye baladlar. Mihrabn nnde bulunan ipe doru gidiyorlard. Koca kilisenin iindeki btn gzlerin kendi zerlerinde olduunu hissediyordu. Srtnda prl prl, gzel elbisesiyle birden Rahip Roche'u grd. Elinde bir tas vard. Onlara doru ar admlarla ve vakur bir tavrla geliyordu. Robert, bu manzaradan tatl bir ba dnmesi hissettiini grd. Hatrlama alyordu. Okuyaca duay hatrlamaa alyordu. Fakat hayr, gelmiyordu aklna, iinden dua ediyordu hatrlamak iin.. N'olur Allahm, hatrlayaym onu da ele gne maskara olmayaym. diyordu iinden. Rahibenin rettii gibi yapmay dnd bir an. Gzlerim kapad, bam yukarya kaldrd, Titreyen dudaklarm bir kere at ve iinden en son duay, tek kelime halindeki o son duay syledi : SA... Sonra takdisin son safhasna gelmilerdi. Dilinin zerinde kocaman, sert bir madde hissetti. Bu Mukaddes Ekmek'ti. Fakat onun tahayyl ettii gibi bir mukaddes ekmek deildi bu.. O slak, yumuak, fevkalde tad olan bir ey zannetmiti mukaddes ekmei. Halbuki... Tutmas lzm geldiini dnd. Fakat

az da o kadar kuru, kupkuru idi ki, onu aznda evirip evirmesi, saa, sola kprdatmas dahi mesele idi. Utancndan, aknlndan kpkrmz kesildi Robert. Yava yava dnd, yerine gelip oturdu. akaklar ate gibi yanyordu. Avularna ald ban, skt, skt.. Yutkundu, yutkundu Oh!.. Nihayet yutabilmiti.. Fakat o ne? ocuk ruhunda birden kendisine ok tesiri yapan bu sukut-u hayal ne? Hi bir ey olmamt.. Bekledii, umduu hi bir ey.. Takdis ediliinin ne ruhunda bir deiiklik yarattn grd, ne de iine yayldn, onu bambaka bir insan yapt.. Bu hislerin tesiri altnda zerine ar, kesif bir bulutun reklendiini hissetti. Acaba bir kusur mu etmiti? Bir kabahat m ilemiti? Dnd, uzun bir sre dnd.. Fakat hayr.. Katiyen hayr.. Fakat, byle dnmek gnah olmaz myd? Gnaha girmemeliydi. Derhal kendisini toparlamas, bu korkun uurumdan ruhunun yuvarlanmasna msaade etmemesi lzmd. Robert, tekrar dua kitabna el att. Sayfalar evirdi. Tamam, diye dnd. Bunu okuyaym, en iyi bu.. Bir kran duasyd. 126 Okudu, bir daha, bir daha okudu abuk abuk. Ferahla-mt. Bir ara ban kaldrd. Yanndaki Angelo ona bakyor, tatl bir tebessmle glyordu. Sonra, arkasndan, dedesinin ksrdn duydu. ine daha bir gven doldu. Baar elde eden insanlarn gurura benzeyen hislerini bugn o da kendi iinde duyuyordu, her eye ramen. Nihayet yin bitti. Dua eden insanlarn yanna gitti Robert. Bir sre sonra kiliseden ktlar. Gnlk, gnelikti dars. Manastrdaki hemirelerle karlat orada. Baktlar bir an. Gldler. Sonra dedesiyle ve Anto-nelli'lerle karlat. Tuttular onu, ptler, tebrik ettiler. htiyar Dandie, talyanlarla hemen ahbap olmutu. Onlar da dedeyi sevmilerdi. Sevmek ne kelime, hayran olmulard ona. Dedesi, Robert'i Mr. ve Mrs. Anto-nelli ile yetikin kzlar Clara'ya, Angelo'nun amcas Vitaliano'ya takdim etti. Angelo'nun amcas 50 yalarnda bir adamd. Esmer, tipik bir talyand. ok sakin bir grn vard. Hepsi de Robert'e glmseyerek bakyorlard. Mrs. Antonelli de siyah gzl, siyah kvrck sal, gl, kuvvetli bir kadnd. Yeil kadife bir elbise giymiti. Kulaklarnda kk altn kpeler vard. Gzlerini Robert'e dikmi, tam bir anne efkati ile, ikide bir Angelo'cuumuzun ne de gzel, ne de iyi bir arkada varm meer.. diyordu. Mr. Antonelli de esmer bir adamd. Boyu karsndan biraz ksayd. Salar dklmeye balamt. Bir ara, sa elini yumruk yaparak sol avucunda aklatt. ri, fldr fldr dnen gzlerini ihtiyar Dandie'ye evirdi. Bu gzler tpk olunun, Angelo'nun gzleriydi. Sadece onda, altlar kr kr olmutu. Mtevaz, fakat samimi bir nezaketle ihtiyar Dandie'ye : Sizden bir ricada bulunmama msaade ediniz, Mr. Gow, dedi, ocuklarmz birbirleriyle ok iyi arkada olmular. ayet tenezzl ederseniz, bu arkadaln erefine yemei beraber yiyelim. Olmaz m? Dandie reddetmedi. Antonelli'ler ok memnun kalmlard. Bylece hep birlikte, Antonelli'lere doru yola ktlar. Robert, Angelo'yla nden yryorlard. teki ler arkada idiler. AntonelFler dkknlarnn stndeki bir dairede kalyorlard. Krmz boyal dkknn zerinden yaldzl 127 harflerle Levenford Nefis Dondurma Salonu Antonio Antonelli ubesi yoktur yazyordu. Scak talya'nn canll bu italyan ailesinin evinde de kendini belli ediyordu. Hallarn renkleri bile hayatiyet doluydu. Perdeler nefis bir filizi yeildi. Duvarlarda rengrenk mukaddes resimler aslmt. Ailenin ok dindar olduu anlalyordu. Ocan saaklarla ssl tablasnn iki tarafnda, biri Capri'den dieri Napoli'den iki manzara vard. Bu resimler mavi renkleriyle ok ahaneydiler. Robert, Aman Allahm.. diye haykrmaktan kendini alamamt. Duvarda lvlar saan Vezv tablosunu grmt. Yaldzl bir rafta pembe beyaza boyanm parlak bir heykel Robert'e doru glmseyerek bakyordu. Bu kadar ekzotih, bu kadar kokulu bir eve o gne kadar hi girmemi olduunu dnd Robert.. Her taraf kokuyordu. Yemek, meyva

kokular, eki, mayho, tatl eitli kokular ve aadan, dkkndan gelen dondurmann tatl vanilya kokusu.. Mrs. Antonelli ile Clara ne'e iinde konuarak, espriler yaparak sofray hazrlyorlard. Bir ara Angelo, Robert'i elinden tutarak aa taln sonuna kadar gtrd. Bir kap nnde durdular. Buras Angelo'nn amcasnn odas idi. Kk italyan, arkadana bir ey gstermeye hazrlanyor gibiydi. Robert, ieriye bir gz atar atmaz bir armonika grm, baylmt. zerinde sedef kakmal Orfeo Organetto yazs vard. Duvara dayamlard. Angelo, hafif bir sesle : Nicolo!.. Nicolo!.. diye seslendi. Robert, arkadann neyi veya kimi ardn dnmeye vakit kalmadan karyoladan kk bir canlnn frladn grd. Bu krmz ceketli bir maymundu. arldn duyar duymaz atlam, zplaya zplaya gelmi, Angelo'nun kucana kmt. Ufack, bumburuuk bir eydi. ok sevimli baklar vard. Endieli bir ifade vard yznde. Minicik yzl, temiz bir may mundu. Yeni domu ocuklardaki gibi bir hal vard zerinde.. arm, sinmi, korkmu ve fakat bunlara ramen de biraz kzgn bir hal.. Robert'i yadrgayp kamak, saklanmak istememiti. Bir maymunu yakndan seyretmek zevkini Robert ilk defa o gn tatt, Angelo, maymununu anlatyordu : 128 Isrmaz o Robie, korkma, sen de sev.. Tabii benim arkadam olduunu biliyor senin. Deil mi Nicolo? Ha? Hem pis hayvan deildir bu. Hi piresi yok. Vita amcam bunu dnyada her eyden ok sever. Bize uur getiriyormu Nicolo. Levenford'a ilk geldiimiz zaman ok fakirmiiz biz Robie. Amcam armonikasn alr, Nicolo ile birlikte sokak sokak dolar, armonika alarm. Onun sayesinde epey para kazanm. Ama imdi zenginiz artk. Zengin saylmazsak da halimiz, vaktimiz ok kr yerinde. Buna ramen amcam yine armonika alarak para kazanmak istiyor ama, annem brakmyor artk. yle durumlara tenezzl edecek insanlar deiliz. diyor. Onun iin Nicolo evde bir ss, bir uur iareti gibi duruyor imdi. Amcam onu eve ilk getirdii zaman iki yandaym. imdi 10 yanda. Maymunlar iin 10 ya hi bir ey deildir. ok yaarlar onlar zira.. Bu srada Mrs. Antonelli onlar armt. Angelo, Nicolo'yu kucandan brakmamt. Robert arkada, o nde yrdler. Byk odaya geldiler. Onlar ieri girer girmez Mrs. Antonelli maymunun getiriliine itiraz etti : Oooo, dedi, Nicolo olmaz. Sonra olunu krmaktan ekinir bir eda ile balad : Bugn olmaz Angelo.. Byle gzel misafirlerimiz varken.. Deil mi? Fakat Angelo dayatt : Niin anneciim? dedi. Ne olursun, krma beni. Bugn kiliseye baladm ya.. Onun hatr iin.. Mrs. Antonelli srar karsnda dayanamamt : Haaa, doru, dedi. Peki yleyse yavrum.. Vita amcaya yle bir apraz bak attktan sonra ihtiyar Dandie'ye dnd. Maymunu iaret etti glerek : Angelo'nun sevgilisi., diye takdim etti. Angelo duay okuyup bitirince sofraya oturuldu. Masann zerine ilemeli, temiz bir rt yaylmt. Tabaklarda Robert'in Lomond View'da hi grmedii eitli yiyecekler vard. Byk byk tabaklarn, sahanlarn iindeki etli pilvlara, domates salal makarnalara, tavuk etlerine, dil svlerine, zeytinlere, sardalya129 lara ve anuvezlere akn bir ekilde bakyordu Robert. Byk bir tabak iinde de meyva vard. Sofrann tam ortasna da zerinde Sevgili Angelo'cuumuzun erefine.. diye yazlm kocaman bir dondurmal pasta konmu, etrafna ie ie araplar dizilmiti. ihtiyar Dandie, Mrs. Antonelli ile Clara'nm aralarna oturmu, keyifli keyifli mideye bir eyler attryordu. Masann bir ucunda oturan Mr. Antonelli de mtemadiyen glmsyor, aile efradm ve misafirlerim tatl baklarla szyordu. Robert'le dedesini misafir ekmekten byk bir kvan ve memnunluk duyduu belliydi. Sonra da Dandie'ye :

Biraz arap Mr. Gow, dedi. zel, nefis bir araptr bu.. Napoli arab.. Harika bir eydir.. smi Frascati.. Bardaklar doldurdu Mr. Antonelli.. Evde pek de itibarl bir mevkii olmad anlalan o sessiz, hep glmseyen Vitaliano amcann bardana da koydular. Daidie, kadehini eline alarak ayaa kalkt : Bu mutlu, bu kutsal gn hep beraber kutlamak iin burada, bu misafirperver Antonelli ailesinin ats altnda toplandk. Yavrularmzn erefine kadehlerimizi kaldralm. Buyurun... Hep beraber kadehleri diktiler. Evet, hep beraber. Zira ereflerine kadeh kaldrlanlar kkler de kendi ereflerini kutlamadan yapamamlard. Onlar da imilerdi. Ama tabii, kadehlerinin diplerine, birer yksk dolusu konmutu onlarn arab.. Robert, arabn azna ok tatl geldiini ve grtlam hafif yaktn hissetmiti. Mr. Antonelli eilerek Dandie'ye sordu : Nasl, dedi, bizim Frascati'miz hounuza gitti mi Mr. Gow?.. ihtiyar ok samimi bir ekilde cevap verdi : Hakikaten gzel, nefis bir arap, dedi. Hem hafif de-Mr. Antonelli, yemeinin beenilmesinden gurur duyan bir ev kadn gibi arabnn beenilmesinden holanmt : Evet, evet, ok hafififtir.. Gzel ve hafif.. Bir bardak daha Mr. Gow? tso ok teekkr ederim Mr. Antonelli. Nicolo, Angelo'nun kucanda somurtuk bir halde oturuyordu. Cam sklm gibiydi. Eee, olup olaca bir maymundu bu. Tabii insanlarn konumalarndan anlamad iin cam sklm olabilirdi. Fakat ya ikram fasl? Ona neden bir ey vermemilerdi? Sanki byle dnmt maymun ve kendisine bir ey ikram etmeyenlere, yahut ikram unutanlara nispet yapmak istemiti. Uzand, meyva tabandan bir muz ald. Robert, arm kalmt hayvann bu hareketine. Fakat maymun, muzu soyup, tpk bir insan gibi, yemeye balaynca, nerdeyse hayretten kk dilini yutacakt. Angelo, maymununun marifetlerinden birini kendiliinden gstermesini iftiharla seyrediyordu. Sonra Yaaa!. der gibilerden Robert'e bakt ve yava bir sesle : Daha ne marifetler var, Nicolo'nun, bir bilsen, dedi. Onlar da sonra gsterecek bize. Dandie, havasn bulmutu. arap da ona yapacan yapmt tabii. Sanda ve solunda oturan Mrs. Antonelli ile Clara'ya : Msaade edin, bardanz bir daha dolduraym Mrs. Antonelli.. Seninkini de yavrum, Clara-Clara da, annesi de kahkahalar iinde Yok, yok, istemeyiz.. diyorlar, elleriyle bardaklarnn azn kapatyorlard ama, ihtiyar Dandie, her defasnda onlara isteklerini kabul ettiriyordu. Dandie, kendi bardan da doldurduktan sonra Clara'y kahkahalarla gldren yan bir bakla bir daha bakt. Arkasndan da muhtelif sosyal almalar hakknda ev sahibesi hanma vermekte olduu malmat nakle devam etti. Mrs. Antonelli'nin bu derece kibar ve faal bir adamla, krk ylda bir de olsa temas etmi bulunmaktan son derece memnuniyet duyduu, hatt bu memnuniyetin onu baygnlklar geirecek derecede olduu muhakkakt. Sonra kahkahalar oald. Miss Clara'nm bir sevgilisi varm. Ondan bahsedildi, ihtiyar Dandie, bu defa onu ele alarak kza taklyor, mtefekkirane bir tavrla : Zamane delikanllar bizim delikanllklarmza hi benzemiyorlar, diyordu. Nihayet Dandie ile Mr. 131 Antonelli karlkl geip : italya'nn erefine... skoya'mn erefine., nakaratlariyle kadehleri doldurup boaltmaa balaynca iki arkadan sofradan kalkmalarna izin verildi. Robert'le Angelo, maymunu alarak Vitaliona amcann odasna daldlar. Armonika'-nn yava yazan dmesine bastktan sonra hafif bir sesle yava yava almaa

baladlar, iki ocuun bildikleri topu topu drt paradan ibaretti. nce skoya'mn aniekleri ni aldlar. Arkasndan Hristiyan Askerleri., ileri yi.... Allahma emanettir kralm.. ve Bugn sana ieklerden ta takyoruz ve Meryem Ana.. paralar da alnnca repertuvar tamam olmutu. Sonra ayn paralar dne dne bir ka defa daha aldlar. Mzik Nicolo'nun da houna gitmiti. Kulaklarn dikip bir dinleyii vard ki, Robert'le Angelo bazan mzii unutup maymunu seyre dalmaktan kendilerini alamyorlard. Maymun, en fazla skoya'mn aniek-leri parasndan holanmt. Kulann aina olduu bu melodiy^eftnlerken ocuklarn karsna geip hoplayp zplamaa, oynamaa balyordu. ocuklarn kendisiyle ilgilendiini grnce daha da evke gelmiti. Yemek esnasnda kendisiyle ilgilenilmemesinin onda znt uyandrd, ne'esini bulamamasna sebep olduu anlalyordu. Bir ara, koridora frlad. Dnd zaman elinde bir apka vard, ihtiyar Dandie'nin apkas. Onu kemali ciddiyetle kafasna geirdi. Sonra da, dedeyi taklit eder gibi, marur bir tavrla odann iinde aa, be yukar dolamaa balad. Arada bir de apkasn karyor, kandilli bir temenna ile ocuklar selmlyordu. ocuklar kahkahalarla gldke o daha beter couyordu. Bu sefer de bir takm acayip sesler karmaa, apkay kuyruu ile tutup kaldrmak, sonra tekrar kafasna koyup altnda kaybolmak gibi numaralara balad. Bunlar yle evik, yle sr'atli hareketlerle yapyordu ki, takip etmekte bile mklt ekiyorlard. Nihayet byk bir hiddete kaplm gibi apkay frlatp odann bir kesine att. Sonra da peinden kotu, futbol topu gibi tekmeleye tekmeleye odann iinde fr dnd. Bir hayli de byle oynad. apkann zerinden taklalar att, sonra bzlp kvrlarak uyuma taklitleri yapt. Angelo ile Robert kahkahadan krlmlard. Glmekten gzleri yalarla dolmu, etraf bulank grmemek iin ikide bir yenleriyle gzlerini silmek zorunda kalmlard. Bu kahkaha tufanlarndan biri daha alamakta iken kap ald, Vita amca ieri girdi. Sakin ve souk ehresinde bariz bir memnuniyetsizlik okunuyordu. Nicoo'yu yerden tutup kaldrd. Susturdu ve kede duran sepetine gtrp koydu. Sonra da Dandie'nin apkasn yerden ald, kolunun tersiyle sildi, temizledi ve Angelo'ya hitaben talyanca bir eyler syledi. Bu szleri Angelo, Robert'e tercme etti : Bu odada o kadar ok grlt yapyorsunuz ki, sar olduum halde ben bile duyuyorum, diyor. Hem byle bir mbarek gnde bu kadar grlt yapmak doru deildi. Para bittikten sonra Vita amca Angelo'ya mte-bessim bir ehre ile bir eyler syledi. Angelo da Robert'e tercme etti : Diyor ki, takdis edilmi olmak ok nemli, ok byk bir eydir, sakn unutmayn, diyor. u dakikada, bizi ldrseler, para para etseler, yahut ta ta kesil-sek hi gam yemeyiz, zira dosdoru gideceimiz yer cennettir, diyor. Biraz sonra Robert'in arldn duydular. Yemek bitmiti. Robert'le dedesi gideceklerdi. ihtiyar Dandie, talkta Mr. ve Mrs. Antonelli'nin ellerini tekrar tekrar skyer, vedalayordu. Kolunu da szde bir pederane efkatle Clara'mn beline dolam,. boyuna glyordu. Bir taraftan da Clara'ya : Ben senin baban saylrm. Hadi bakaym, yavrum... diyordu. Herkes kahkahalarla glyordu : Gle gle... Gle gle.. Bir tek Thaddeus Gerrity'nin surat askt. Geritty, Clara'mn sevgilisi olan delikanlyd ve biraz evvel gelmiti. htiyar Dandie, veda sahnesinde bir punduna getirip Clara'y pmeye de muvaffak olunca ocukcaz fkesinden, sinirinden pancara dnmt. Nihayet Dandie ile kk Robert sokaktalar.. Caddeden aa doru yryorlar. Robert'in kafasnn iinde bu unutulmaz gnn ac, tatl btn olaylar dolanp duruyor, ihtiyar Dandie de az heyecanl grnmyor. 133 132 Hafif de sarho.. Gzleri prl prl yanyor. Arada bir dengesini kaybeder gibi de oluyor. Ama, ok deil, biraz. Robert dnyordu :

Takdis edilmi olmak. Ne gzel ey bu.. Vita amcann syledikleri, kanatlarn am szlen bir ku gibi, bir haberci gvercin gibi zihninde, beyninde iinde yayor. Onu, sisli bir dalgnlk atmosferi iinde birdenbire gklere, sonsuzluklara doru ykselten ey acaba hl karnnda acayip bir yanma yapan Frasati arab m? Eminim.. diye geiriyor iinden.. Kiliseye balama merasimini ok iyi bir ekilde, hatt fevkalde mkemmeliyetle baardna inanyor. Dandie'nin dilinin altnda fena bir szn bir yumru halinde toplandn hisseder gibi oluyor. Fakat bir aralk kendini tutamyor, koup nne geiyor ve byk bir heyecan iinde elinden tutarak konuuyor : Dedeciim, benim sevgili biricik dedeciim.. Bizim Allah' ok seviyorum ama, bil ki seni de ok seviyorum... XIII Levenford yar yarya boald. Austos btn hametiyle bastrnca hali, vakti yerinde ailelerin byk C-ounluu deniz kysna, sayfiyeye indiler. Kasaba ok tenhalat. Sokaklar ssz., nsan bir yabanclk, bir yadrgama hissediyor. Okullarn almasna daha epey var. ocuklar ekin tarlalarnda, tozlu itlerin diplerinde yanyorlar, kararyorlar. Aalar susuzluktan yerlere eilmi. Arada bir esen hafif ve geici bir rzgr bitkin bir i ekii halinde aalara yle bir dokunup geiyor. Kasaba pssz bir da ba gibi.. Robert pazar yerinde akisler yapan ayak seslerini duyabiliyor imdi. Kale mazgallarna doru birbiri zerinde ykselen damlar, bombo kalm ta binalar muhasara altnda kalm insanlar krlm bir ehir havas veriyor. Robert'in gnleri hl Gavin'siz geiyor. Daha dnmedi. Arada bir kart yolluyor arkadana. Ama Robert o kartlar aldka arkadam daha fazla zlediini hissediyor, daha ok grecei geliyor onu. Geri Leven-ford'daki hava gibi, Robert'lerin evinde de hdiseler durgun ama, bu daha ziyade zahir bir durgunluk.. ^ Hani sudan yeni km, l balklar vardr. Daha dorusu 134 l zannedilirler de birdenbire hareket edip suya atla-yverdiler mi, dirilir, hayatlarna devam ederler, ite Robert'lerdeki de bylesine bir durum. Hdiseler l gibi ama, her an canlanabilir, dirilebilirler. Yaz tatili boyunca hazrlamalar iin " hocalarnn verdii bir devi her akam alarak peyderpey hazrlyordu Robert. Bu, skoya Kraliesi Mary hakknda uzun bir yaz olacakt. Robert, her akam, bu almaa balamadan evvel baheye kmay, serinlikte biraz haya almay itiyat haline getirmiti. Robert, Kate'e ikolata yollaya nmaden fabrikas iisi Jamie Nigg'i her akam orada grrd. Arkasn Robert'lerin evine evirmi, onlarn alak duvarlarnn stnde oturur, bir az mzkas ile monoton bir hava alp dururdu. Et-rafiyle hi ilgilenmezdi. Bu hava hep aynyd. Fakat hangi mzik parasndan alnmayd, bilmiyordu. Bunu Jamie'ye de bir defa sormu, fakat ondan da Bilmiyorum. cevabn almt. Onun iin Jamie'nin havas adn vermiti. Keiboynuzu gibi bir havayd. Bir trl bitmek, tkenmek bilmiyordu. Galiba, Jamie'nin mzka ile almasn bildii baka bir ey de yoktu. Robert, hi ses etmeden gider, Jamie'nin yanba-na otururdu. Etraftaki sar otlarn zerine akam stleri iseleyen inci tanecikleri eklindeki kralar, susuzluktan, gne altnda yanp kavrulan tarlalara, bahelere kurtarc bir Hal Ordusu gibi yaylan sis tabakas Robert'! yle sevindirirdi ki.. Saat 7 sularnda Kate evden kard. Cakal bir krtla kapda bir boy gsterir, sonra da arkada Bessie Ewing'e gitmek zere yola derdi. Srtna ekseriya gri yamurluunu giyer, yakasn artistik bir pozla yukar kaldrr, ellerini ceplerine sokard. Kate, bir haftadan fazla bu ekilde, hdisesiz gitti, geldi. Ne Ro-bert'le, ne Jamie'yle hi ilgilenmedi. Yalnz Robert'e, baiyle, belli belirsiz bir iaret yapyordu. Jamie, bu iareti gryordu ama, hi farknda olmuyormu gibi davranyordu. Bu iaret anlarnda bir tek fark, mzkann sesinin biraz daha hafiflemesinden ibaretti. Fakat Kate, yrmeye baladktan sonra, Jamie, mzkasnn sesini perde perde ykseltiyor, Kate uzaklatka daha tiz perdeden melodisine devam ediyordu. Sanki Kate'i ardndan srarla, inatla kovalyor gibi bir mzka alt 135 bu. Karlkl ark sylemeler, romantik bir gece, mehtap, balkon, kitara gibi lzumlu klsik unsurlar mevcut deildi ama, bu Robert'e bir esrenat gibi

geliyordu. Yava, fakat inat, hedefinden vazgemez, sert bir serenat.. Bir isko serenad... Bir akam hi beklenmedik bir hdise oldu. Jamie, bermutat Duvar st serenadndayd. Robert de onun yannda. Kate yine evden km, Bessie'ye gitmek zere yola revan olmutu. Tam onlarn yanndan geerken isteksiz bir tavrla, mecburiyet hissedenlerin isteksiz tavriyle, durdu ve Robert'e kt : Eve gidip devine alsam... Sert sert de suratna bakyordu. Robert daha cevap vermeye vakit bulamamt ki, Jamie, mzkay azndan ald, kradan zerinde birikmi slakl hzl hzl silkeledikten sonra : Yoo, dedi, ocuun hi bir kabahati yok.. Bu sz zerine Kate, Jamie'ye bakmaa mecbur oldu. Fakat baknda gizlemeye lzum dahi grmedii bir hiddet vard. Bu hiddetin bir ka sebebi olabilirdi. Bir kere Jamie'nin her gn oraya oturup mzka alma-sndaki inatlk.. Sonra konutuu zaman Jamie'nin ayaa kalkmak lzumunu hissetmeden cevap vermesi.. Fakat hepsinden fazla kendi fkesine kendisinin kzm olmas muhtemeldi. Kate'in bak zerine Jamie de gzlerini ona dikmiti. Fakat bir ka saniye sren bu baktan ilk nce vaz geen yine Kate oldu. Ksa bir sessizlikten sonra Jamie lf amak istedi : Bu gece hava ok gzel olacak... Kate'in cevab hem sert, hem de biraz tersler gibiydi: Bilkis. Yamur yaacak her halde... Belki yaar.. Zaten, yle gzel, tatl bir yamur da ister artk... Ksa bir sessizlik daha oldu. Sonra Kate konutu : Havadan bahsetmek iin mi beni yolumdan alkoydunuz siz? Biraz kr gibi bir tonla sylemiti bunu ama, gitmek iin de hi bir harekette bulunmad. O irkin yz askt ama, Robert kza biraz daha dikkatli bakmak mecburiyetini hissetmiti. Kate, akamn hafif 136 alacakaranlnda kavgaya hazrlanm bir insan gibi bir ayan cesur bir tavrla ileri atm ylece duruyordu. Yumruk yapt belli ol^n elleri ceplerindeydi. Robert, gen kzn vcudunun ne kadar mtenasip, ne kadar kuvvetli olduuna bir anda dikkat etti. Bacaklar da ne kadar dzgn, ayak bilekleri de ne kadar gzeldi. Bunu ilk defa farkediyordu ocuk. Jamie'nin de ayn mahedede bulunmu olmas ve tabiatiyle iinde bir eylerin uyanm bulunmas muhtemeldi. Delikanl bu hislerin tesiri altnda, ne yapacan bilmeyen bir ruh hali iinde mzkasn azna gtrp dalgn dalgn bir eyler ald, sonra da azndan hzla ekerek silkti. Byle bir hava iinde bir k yapmasnn mmkn olduunu dnd ve : Ben de bu akam tam gezilecek hava, diyordum, kendi kendime., dedi. Buzlar zlyor gibiydi. Kate ilk defa terslemeden, hatt tamamen tersine bir cmle, syledi : Gerekten de yle ama, dedi, nereye gidilebilir ki, deil mi? Jamie, frsat karmak niyetinde grnmyordu : Ooo, dedi, insan bir kere istemeyegrsn. Nereye olsa gidebiliriz. Yer mi yok?... Kate, ban olmaz gibilerden sallad : ok naziksiniz, teklifinize teekkr ederim. Fakat ben arkadam Miss Ewing'e gitmeye mecburum. Sonra gidiyormu gibi bir adm att. Fakat Jamie duvardan, indi, stnn tozunu silkelerken de mazereti bir noktaya kadar hkmsz brakacak emri vakisini yapt : Ben de o tarafa gidecektim zaten, dedi. Sizi arkadanzn evine kadar brakaym. Kate, iine girdii kmazda armt. Emri vaki o kadar ani olmutu ki itiraz dahi edemedi. ehresi askt yine, halinde de kzgn insan hali yine vard, fakat tuhaftr, yolda yan yana, fakat biraz mesafeli giderlerken de Robert, Kate'in tavrnda biraz da memnuniyet ifadesi hissetti. Gittike koyulaan alacakaranln Jamie'nin bacaklarndaki arpkl gizleyebildiin! de farketti ocuk. 137

imdi tek bana kalmt. Akamn karanlnda daha kuvvetle hissettii yalnzl iinde, o nemli, toprak kokulu havay biraz daha iine ekti. Sonra da, sanki birisi onu kovalyormuasna son sr'atle komaa balad, odasna dald. Eskimi, yamal antasna e) att. Biraz sonra kitaplar/ defterleri nndeydi. Murdoch derslere daha evvel sarlmt, anlalan. Kitaplarnn zerine kapanm, sayfalarn evirip duruyordu ama, bir yandan da kamakta olduu kafasndan yamur gibi kepekler dklyordu. Robert kendi kendine hep Murdoch acaba gerekten ders alyor mu? diye sorar, buna, grdklerinden edindii kanaata gre pek de msbet cevap veremezdi. Zira, Murdoch'un retmen olmaa niyet ettiini ortaya koyan bir tek hareketini dahi o gne kadar grmemiti. Buna mukabil, kitaplarnn arasnda bir tohum katalogu saklad bir iki kere gzne ilimiti. Bu da phesiz, onun, iekilie olan ar merakn gsteren cidd bir delildi. Garip de tabiatleri vard Murdoch'un.. Her Allann gn, o hi ayrlamad kitaplarnn bandan gnde bir ka defa olmak zere kalkar, yksek sesle geirir-di. Mbarek delikanl her yediini deirmen gibi tr ama, ad safras hasta ya kmt bir kere. Onun iin her ayp hareketi gibi bu da mubaht onun iin. Ama hepsi bu kadar deildi ki.. Ayna vazgemedii sevgililerinden biriydi. Sk sk karsna geer, kh mah ceml ini temasa eder, kh bu mah cemlini yok etmeye alan sivilcelerle oynayp durur, onlar koparrd. Vakitli vakitsiz baheye kp Araf'taki ruhlar gibi dolap durduu da ok olurdu. Zihninden geenleri farkna varmadan aklayverdii de ekseriya olagelen ilerdendi. Mesel bir defasnda : Ah, dnyada ne harika yerler varm meerse, demiti. Biliyor musun, Hollanda'da kilometrelerce kare genilikte tarlalarda srf lle yetitiriliyormu ? Dnn hele bir kere: Kilometrelerce lle.. Ne gzel ey... Robert, devine almaa balad srada, Mr. Lackie, olu Murdoch'un arkasna isabet eden kede koltuuna oturmu, sessiz sedasz duruyordu. Elinde kams ve dizginleri, arada bir atlara deh diyen bir arabacy andryordu. Gelecek ay posta mdrlnde memuriyet imtihan olduu iin zavall delikanlsnn 138 yularlarn babas biraz skmaa alyordu. Hatt, arada bir, kamnn aklamakta olduunu gsteren emareler bile vard. Gerekte, Murdoch'un bu imtihanlar kazanmas, yalnz kendi istikbali bakmndan deil, Belediye mfettii (!). Mr. Lackie'nin prestiji bakmndan da elzem grnyordu. Kendisini hemen hemen kimse sevmedii, kendi haline terkedilmi bir insan olduu iin Mr. Lackie, baz kimselere Kk olum memur du.. diyebilmek istiyor, bu bir cmlenin saltanat iinde kendinin nemli bir ahsiyet olduunu ispat etmek istiyordu. Mr. Lackie, bu sz bilhassa, rahip efen-Jamie, Mr. Me Kellar'a, iin iin kskanageldii salk dairesi miri Dr. Laird'e sylemek istiyordu. Robert, masaya, Murdoc'un tam karsna oturmutu. Onu fazla rahatsz etmemi olmak iin de kendi kitaplarn, kendi tarafna usulca koyuvermiti. Dede, sinin kl gibi yonutulmu ince kalemiyle imzalanm olan bu kitaplar, anneannesi de temiz kalsn, bozulmasn diye krmz kaplama ktlaryla kaplamt. Bu evde hi bir eyin ziyan olmasna asla msaade edilmez prensibi bu konuda tatbik sahas bulmutu. Okuldaki son 3 ay bir st snfta geirmiti. Evde hi kimseye de, bir bbrlenme vesilesi yapt demesinler diye sylememiti. Robert bunu. Yeni hocas Mr. Singer'di. Kabak kafal, ar hareketli, nizam intizam seven bir adam.. Robert'e kar hem mfik davranyor, hem de derslerine iyi almasn tevik ediyordu. Mr. Dalgleish'in sert ve hain muamelesinden kurtulmutu Robert. Artk kimseden ekinmiyor, korkmuyordu. Korkudan zihninin karp devlerini alt st ettii gnler bitmiti artk. Hocann suratna d patlaya patlaya, karsnda put gibi durup bakmyordu imdi. Gerekten de almt Robert. Fevkalde de alkan bir renciydi. Tarih kitabn kartrmaa balad. Okul karnesinin bulunduu sayfa almt. Grd karnesini. Robert, onu, arada srada gizli gizli bakp keyiflenmek iin oraya saklamt. Fakat birden nasl olduysa karne kitabn gizlilik yznden de kzarverdi. Bykbabas Mr. Lackie de grmt kzardn. Tabii karnenin dtn de.. phelendi. Robert'in kabahatli olduu iin kzardn zannetmiti. Karneyi alp kendisine getirmesini

139 r iaret etti ocua. Yerden ald, gtrp verdi. Bykbaba Lackie karneyi dikkatle gzden geirmeye balad. Bu inceleme boyunca derin bir sessizlik oldu. 3 aylk ders durumunu bizzat Mr. Singer eliyle yazmt karneye ve durum u idi : Matematik 10, Tarih 10, Corafya 10, ingilizce 10, Franszca 10, Resim 9. Notlarn altnda bir de Snfta-ki durumu: Snf birincisi diye bir yaz vard. Mr. Lackie hayretler iinde yle kalakalmt. Notlar gzlerinin falta gibi almasna sebep olmutu. Bir daha, bir daha bakt. st tarafn tekrar okudu. Hayr Robert's aitti bu karne. R. Shannon yazyordu. Altndaki imza da Geo. Singer, M. A. idi. Karneyi incelemeye balad sradaki baklarnda Bu karnenin sahte olduunu anladm ben.. demek isteyen bir ifade vard ama, resm bal, retmenin imzasn grnce i deimiti. Robert, bykbabasnn dncelerini okuyor gibiydi. Mutlaka iinden Sahte deil.. Her halde doru.. diyordu. Bununla beraber hi de memnun grnmyordu. Hani karnenin kt notlarla dolu olmasn, bu yzden de Robert'i esasl bir tekdir etmeyi tercih ederdi her halde. steksiz bir tavrla ve deta kk dm gibi bir hava iinde karneyi iade etti. Bir tek takdir kelimesi bile sarfetme-miti. Robert, yerinden kalkp karneyi aldktan sonra yine bir su ilemi gibi dnd, kitaplarna eildi. Her akam yataa girer girmez uyumuyordu Robert, Bazan gzlerini karanlk tavana dikiyor, dncelere dalyordu. Murdoch yukar kt zaman o ekseriya yeni dalmak zere bulunuyordu. Ekseriya bu durumlarda anneannesiyle kocasnn baz konumalarm istemeye istemeye de olsa iitmek mecburiyetinde kalyordu Kar koca hemen hemen her akam, yatmadan nce alak sesle, uzun uzun konuuyorlard. Perdeli kesinde bu konumalarn baz kelimeleri Robert'in kulana geliyordu : Ardfillan Salk Kurumu, konferans vermesi iin Mr. Lackie'yi davet etmi. -O gnk pirzola ka paraya alnm? -Aman, ne de pahal.. -Bu sene yazla, bir deniz kysna gitmek yok.. - O paray yap irketine ya140 trrlarsa ok daha iyi olur.. - Mrs. Lackie'nn hemen arkasndan bir mtalas.. Belki de nmzdeki seneye Adam'n ileri daha iyileir.. Yahut da Mr. Lackie sular idaresine mdr olur.. Ama o zamana kadar da durumu iyi idare etmek lzm, idare etmek., idare... Fakat Robert artk hi bir eye hayret etmiyor bu evde. Bykbabasnn hasisliine adamakll almt. Fakat bu iddetli para hrsnn her geen gn biraz daha onun benliine nfuz ettiini gryordu. Masraflar daha fazla ksmak, her eyi daima daha az parayla halletmek hususunda kafas yeni yeni keifler peinde kouyor, yeni yeni tasarruf ilhamlar, onu en basit ihtiyalardan bile ebediyen vazgemek durumuna dryordu. Karsn, yalnz mutfak konusunda deil, evin btn ihtiyalarnda tasarrufa, ksntlara, daha dorusu mahrumiyetlere srklenmeye mecbur ediyordu. Anneannesi, mesel, Bruce'lar, Donald'lar gibi byk maazalardan al veri etmek istiyor, fakat yapamyordu. Bu maazalarn vitrinlerine bakp bakp geiyordu kadncaz. Halbuki iyi malzeme kullanabildii zaman yemek piirmekte emsali yoktu , kadnn. Hele rekleri fevkalde nefis oluyordu. Fakat, onu da pek seyrek, evde fazla yumurta olduu zaman yapard. Kadncaz, oluk ocua, elceiziyle gzel eyler piirmek, yedirmek istiyordu ama, hep cebinde duran o siyah para kesesine yle bir baknca kendini frenlemek, avdar ekmeine katlanmak zorunda olduunu anlyor, Robert'i, Vennel'e, Durgan'n dkknna 25 kuruluk kemik almak iin gnderiyordu. Robert giderken de : Syle ona benim tarafmdan, zerinde, yle hafif tarafndan biraz et braksn., diyordu. Sonra da o fakir mahallesindeki Logan'n dkknna koturuyordu Robert'i. Beer kuruluk havula algam aldrmaa.. Robert, kadncazn bu rpnmalarn grdke ona acyor, mthi zlyordu. Geen Pazar gn Mrs. Lackie, sofadaki havagaz lmbasna yeni cam takyordu. Bir hayli zor olan bu ii yaparken cam krm, teessrnden gzleri dolu dolu olmutu. Alamamak iin kendini zor tutmutu.

Fakat, Mr. ve Mrs. Lackie'lerin o konumalar olurken Robert kendini adamakll yorgun hissediyordu. Uyumak istiyordu. Hem de bir an evvel uyumak. Dal141 mak zere iken Belki yarn dedemle Antonelli'lere gideriz.. diye dnd. Gavin'den ayr kald haftalar, Robert, hep o kk Angelo ile arkadalk etmiti. Bu 'insan scaktan bunaltan, skan yaz gnlerinde insann yapacak bir eyler bulmas ne kadar da gzeldi. Angelo da Robert'le oynad, gzel gzel vakit geirebildii iin memnundu. Halinde ok tatl bir canllk vard. Baygn gzleri hep etrafta bir eyler aryormu gibi dolayordu. Bu haliyle de ipirin, tatl bir kz ocuuna benziyordu. Evlerinin avlusunda kotuklar zaman Robert'in elini tutard. Akam olup ayrlmalar vakti gelince de alamaa balard. Epeyce martlm bir ocuk olduu muhakkakt. Clara ile aralarnda 12 ya fark mevcuttu. O sempatik, iman, yumuak huylu ve olunu ok seven babasn hep istekleriyle yorar, fakat her istediini de aldrrd. eker, ikolata, meyva, oyuncak; her ey.. Evin her taraf ona serbestti. Misafir odasna bile gayet byk bir pervaszlkla girerdi. ikolatal biskvi kutusunu, komposto tenekesini yle byk bir rahatlkla boaltr, yle serbest ve rahat bir tavrla istediini, istedii miktarda yerdi ki.. Robert, evinde bir bardak suyu bile bu kadar rahatlkla alp iemediini gayri ihtiyar dnrd. Gnn her dakikasndaki evin iinde nazlanmalar, istemeleri duyulurdu : Anneciim, kavun istiyorum ben... Babacm, bana limonata versene... Bir gn Robert'e mtebessim bir ehre ile memnun memnun anlatmt. Bir gece yars uyanm. Cam sucuklu yumurta istemi. Hi ekinmeden annesini uyandrm, sucuklu yumurtay piirtip yemi, ondan sonra yatm. Bununla beraber tabanda yemeini hi bir zaman bitirmeyen bir ocuk olarak tanrd onu Robert. Sonra, nedense, sk sk da hasta olur, yataa derdi. Bazan Angelo ile Gavin'i mukayese ederdi. Robert.. Gavin'in sert ve souk, fakat yerinde candan olabilen halini dnrd. Ciddi bir tavrla, konumadan durular, cimriliklere, manaszlklara kar nefreti var142 di. Bunlar hatrladka iinin burkulduunu, bir yerinin onun yokluundan dolay acdn hissederdi. Fakat Angelo'da da hareketsizliine, yavalna ramen tatl bir taraf buluyordu. Sonra.. Sonra maymun da vard.. O da, onlar iin ok kymetli ve byk bir elence idi. Mtemadiyen maymunla oynuyorlard. ki ocuun iyi anlatn, birbirlerini sevdiklerini grd iin Angelo'nun annesi Robert'i daima evlerine davet ediyor, ikisinin babaa elenmelerinden zevk duyuyordu. Kocas imdi paral bir insan olduu iin Mrs. An-tonelli artk grt kimselere nem veriyor, seiyordu. lk nceleri kasabada herkes onlara kk gren bir gzle bakyormu. Halbuki imdi.. Mesel kzlar Clara, o her .zaman k kyafetiyle, bir nakliyat irketi mdrnn olu olan Thaddeus Gerity'nin yanna pekl yakyordu. Mrs. Antonelli'nin, her gn leden sonra evlerine gelen Roberte' yakn ilgi gstermesinin ayn mahiyette bir sebebi vard. Kadnn, sempatik kk bir okul rencisi olduu halde yine de Ratolik olan Robert'e tatllkla muamele etmesi, dedesini araplarla, pastalarla arlamas, kibarlar semti olan Drumbuck yolunu ve kasabann yerlilerince nemli telkki edilen memur snfm temsil etmelerinden ileri gelmekteydi. Yalnz Robert, dedesinin Frascati araplarn gvdeye indirdikten sonra hallerinden baya endie ederdi. Alkoln tesiriyle dedesinin Clara'ya ve Mrs. Anto-nelli'ye biraz fazlaca yaknlk gstermesi Robert'i eni konu zer, tedirginleir, iin iin kendini yerdi. Byle anlarda Clara, gzlerini ihtiyar Dandie'ye diker, korkulu korkulu bakar, Mrs. Antonelli de kalarn atar, somurturdu. Mrs. Antonelli o derece esmer bir kadnd ki, Robert, gayri ihtiyar, kadnlna ramen bu kadn her halde her gn tra oluyordur, diye dnrd. Dedesinin hareketlerinden mtevellit tedirginliinden Robert'in kurtulmas pek g olmazd ama. Zira, ihtiyar Dandie'nin o yaknl bir anlk bir rzgr esintisi gibi geldii gibi gidiverirdi. O munis bir yelkenli gibi hayatnn

gnlk ak iinde, bir anlk bir eni deiikliini tadar, sonra da o hayat, normal mecras iin akp gitmeye devam ederdi. Bunun zerine ii adamakll rahatlard Robert'in. Bir rahatlk iinde de olanlar unutur, Angelo'yla soka143 a karlard. Ya gider, ayrdaki bandonun ald marlar dinlerler, yahut da glde sandal kiralayp krek ekerlerdi. Bazan da Vita amcayla beraber yrye yrye Mukaddes Melike Kilisesindeki yine giderlerdi. Vita amca garip tabiatli bir adamd. ok sessiz, iine kapank bir hali vard. Biraz da bnce, aptalca idi. Evde hi kimse onunla megul olmaz, ilgilenmezdi. O da gnnn yarsn kilisede dua ile geirir, dier yarsnda da evde maymunu ile oynard. Austos'un sonlarnda idi. Bir akam evde, oturuyorlard. Talktaki lmbann fitili biraz fazla almt. Mrs. Lackie, Robert'e Git, unu biraz ks.. demiti. O tam lmbann banda iken Kate yanna geldi. O akam eve biraz ge dnmt. Kapdan girince de onu grmt. Sen misin Robie? dedi. Henz talkta n yanmakta olduunu grnce bir an bocalam, ne yapacan arm gibi olmutu. Ama, sesinde yine dosta ve scak bir ifade vard. Benim, Kate., diye cevap verdi Robert. Robert, tavanda asl duran lmbaya yetiebilmek iin ektii bir iskemlenin zerine kmt, ini bitirdikten sonra inerken Kate, koltuk altlarndan tutarak onu abucak yere indirdi. Sonra da : Biraz benimle gelir misin, yavrum? diye mrldand. Robert, bu davetten garip bir zevk duymutu. Son zamanlarda Kate'n kendisine kar ok iyi davranmakta olduunu gryor ve bundan holanyordu. Bana bak, Robie. Bir ey syleyeceim sana., diye szlerine balad. Fakat birden durdu. Glmesi tutmutu. ey., diye devam etti. ok tuhaf bir vaziyet oldu da.. Jamie Nigg, beni Ardfillan panayrna gtrmek istiyormu. Bugn syledi. Bir daha gld Kate. Ama dndm. Benim onunla yalnz bama oraya gitmem doru olmayacak. Grenler ne der, deil mi? Mahzuru ona belirttim. Tabii kabul etti. Onun iin.. Dedi ki.. ey.. Yani ikimiz dedik ki.. Robert'i de alalm yanmza.. O ia gelsin.. Ha?.. Ne dersin, Robie?. Gelmek ister misin bizimle Ardfillan'a panayra? Elenirsin hem... 144 Robie Ardfillan'a, panayra gelir miydi? Byle soru da olur muydu yani?.. Panayrdaki o fevkalde elencelerin methini az m iitmi, onlar yaamay az m hayal etmiti ocuk?.. Civar kasabalar ve kyler halk her sene orada bir defa toplanrlar, sergiler aarlar, hem al veri yaparlar, hem elenirlermi. Robert bunlar kafasndan geirirken cevabn da vermiti : O Kate.. Elbette gelirim. Niin gelmeyecek misim? Kate memnun olmutu : Pekl Robie, dedi. Mesele kalmad o halde.. Sonra Robert'i kolundan tuttu. Skt. Bu bir okama, memnuniyet ifadesiydi. Sonra merdivenlerden yukarya, odasna kmaa balad. Fakat bir ka basamak sonra durdu. Aklna bir ey gelmiti. Hemen geri dnd : Robie, dedi, Gavin'i grdm istasyonda. Arkadasn Gavin'i.. Gelmiler... Gelmiti ha?.Nihayet gelmiti Gavin, yle mi? Halbuki Robert onu drt gn sonra bekliyordu. Ne iyi etmiti de gelmiti. Mthi sevindi Robert.. Demek onu, o sevgili, can, cieri olan arkadam yarn grebilecekti artk. Arrlfillan panayr haberiyle birlikte bu haber ilk duyduu sevinci katmerlendirmiti. Byk bir heyecan iinde solumaa balad Robert, ii iine smyordu. Sokak kapsna doru yrd. Aralad, eie kt. Ban gkyzne kaldrd. Bir tek yldz grnmyordu semada.. Gkyz silinmi, kaybolmu, yerine usuz bucaksz bir siyahlk gelmiti sanki. Fakat lk lk esen rzgr iini evkle, umutla doldurdu yine. Yaamak gzel eydi. Gerekten gzel eydi dorusu. Yalnzlklara, kimsesizliklere, kszlklere ramen gzel eydi. XIV Yatanda heyecanl, tell saatler geirdi. Bir an evvel uyumak, sabah bir an evvel bulmak, Gavin'ine bir an evvel kavumak istiyordu. Bu arzusunun iddeti

onun bir an evvel dalmasna, uyumasna da mni oluyordu aslnda.. Bu mcadelenin ne kadar srdn hatrlamyordu. Nihayet sabah olmutu. Gzlerini aar amaz sokaa frlad. Elinde bir yn dergi vard. Angelo'dan 145 okumak iin almt onlar,. O gn de gtreceini yaat etmiti. Onlar Angelo'lara brakacak ve doru Gavin'e koacakt. Fakat tam mezarlk yolundan aa doru hzl hzl iniyordu ki karda Gavin'i grd. O da onlara geliyordu. Birden haykrd : Gavin... Mutluluktan, arkadana kavumann verdii haz-dan Gavin'in de gzlerinin ii glyordu. Hi bir ey sylemedi. Sadece o candan, o iten kopup gelen samimiyetle Robert'in elini yakalad. Skt. Gzlerinde parlayan mutluluk tebessmn darya vurmamak iin byk zorluk ekiyordu. Zira glmsemeyi bir zaaf iareti telkki ederdi. Boyunda, bounda bir deiiklik olmamt ama, adamakll kararmt, teni gneten iyice yanmt. Bu grn ile eskisinden daha ciddi, daha ar bal bir hali vard. Robert, onu karsnda grnce artk hi bir mutluluk aramadn hissetmiti. Baklar karlat zaman Gavin'in gzlerinden iine ar ar bir dostluk scakl yayld. Onm uzun bir sredenberi zlemim ektiini bu baklar, bu dostluk, bu ilgiydi ite. Robert byk bir heyecanla iindekileri ona dkmek ihtiyac ile kvranyordu. Mesel onu ne kadar byk bir itiyakla zlediini, her gn onun yokluunu benliinin en derin kelerinde bile hissettiini sylemek istiyordu. Fakat tuttu kendini. Zira yasakt byle tezahrler, aralarnda. Ciddi ve sakin olmak, kuvvetli olmak, lzumsuz lkrdlardan uzak durmak gerekti. Gavin : Seni almaa geliyordum., dedikten sonra, byle erken gelmekte olmasnn sebebini izaha balad. Gzlerini karlara dikmi, bizim Winton tepelerine doru bakyordu : Rzgrl Kaya'ya gideriz, diye dndm. Kartal varm. Oradaki hanc sylemi babama. Gne ykselmeden kayalara kar, kartal ararz. Yemeimizi de aldm yanma.. Robert bakt. antas arkasndayd. Gayri ihtiyar yine mutluluunu dnd. Gavin... Kartal... Ve dalarda geecek olan btn bir gn.. Kalbi yerinden frlayacakm gibi oluyordu bu mutluluktan, heyecandan... Fevkalde.. Fevkalde.. u dergileri Angeloya brakp hemen gidelim. 146 Gavin anlamam gibi : Angelo kim? diye sordu. Robert, hemen izah etti: Angelo Antonelli, hani u kk italyan ocuu var ya o ite.... Sen tatilde iken onunla bir hayli arkadalk ettik. Bize nazaran ok kk bir ocuk tabii ama. Gavin'in gzleri bulutlanmt. Robert'in sylediklerinden endieye kapld, kalbinin incidii hissediliyordu. Robert bunu anlaynca birden sustu. Gavin biraz hainlenmiti: Benim bildiim Levenford'da bir tek italyan ailesi var. u dondurmaclar.. O aileden biri eskiden sokak sokak dolap, armonika alar, maymun oynatr, dilenci gibi para toplarm. Robert'in kulaklar yanmaa balad. ok sevdii bu insanlarn aleyhinde, hem de Gavin gibi birinin konumas onu eni konu zmt. Vita amca, Nicolo.. Teessrnden alamakl oldu. Fakat Gavin, sevgili arkadann bu halinin hi farknda deilmi gibi szlerine devam ediyordu : Yoksa onlarn pis yumurcaklarndan biriyle arkada m oldun sen? Fakat Robert'in sesi, iradesi dnda bir tuhaf, hatt biraz sert kmt : Ben, o irin Angelo'dan hi bir fenalk grdm hatrlamyorum Gavin... Gavin, Angelo isminin byle mfik bir sfatla Robert'in azndan ktn grnce derin bir yerinden yaralanm gibi oldu. Bunu meydana vurmamak iin de alayl bir sesle konutu : Angelo, irin Angelo ha?... Sen imdi bo ver Angelo'ya filn da, hadi gel, kayalara kalm. Orada ayr kaldmz sre zarfnda neler yaptmz birbiri. mize tatl tatl anlatrz, olmaz m?

Bugn gtreceime dair sz verdim. Szm yerine getirmezsem ok ayp olur. Graphic, Sphere, Illustrated ve London New dergileri.. Robert dudaklarnn kuruduunu hissediyordu. Dergileri methederek Antonelli'leri savunmaa alyordu. Devam etti : 147 Bu haftaki dergilerden birinde kelebein, t trtl halinden balayarak en mtekmil haline gelinceye kadar geirdii safhalar gsteren nefis fotoraflar var. Mrs. Antonelli, bu dergileri her cumartesi talya'daki ak> rabalarma gnderiyor. Onun iin postay aksatmamam artiyle bana da veriyor, okuyorum. ayet imdi gtrmezsem postaya yetimez. Hem ok ayp olur, hem de bir daha bana vermezler.. Gavin'in surat balmumu gibi sapsar olmutu. Sesinde bir sinirlilik ve bariz bir kskanlk hissedilmekteydi. Birdenbire hiddetlendi : Nihayet senin bilecein bir i bu.. O mendebur ahbaplarn bana tercih ediyorsan o zaman baka, istediin gibi hareket edebilirsin. Ben imdi dosdoru Uzun Kayalara gidiyorum, ster benimle gelirsin, ister sevgili Angelo'na gidersin. Keyfin bilir.. Bir an durdu. Gzleri Robert'ten baka tarafa bakyordu. Onunla gzgze gelmek istemiyor gibi bir hali vard. Budaklan asab ihtillarla titriyordu. Marur ve vakur olmaa alan bir tavrla kalarn atm, ylece duruyordu. Robert, iki arada bir derece kalmt. Haykrmak, Gavin'e haksz olduunu, durumu bu ekilde deerlendirmesinin sakat bulunduunu sylemek, Ne olur, beni anla.. Mkl durumda brakma beni.. diye yalvarmak istiyordu. Fakat, Gavin, haksz olduunu dnmenin, farketmenin yaratt haleti ruhiye iinde daha fazla sinirlenmi, daha inat olmutu. Bir kere ok yaydan kmt, basit ve nispeten elenceli bir kapris halinde ortaya kan konu, ciddi bir tartma halini alm, iki sevgili arkadan arasnn almasna kadar varabilecek bir durum yaratmt. Gavin'in mnsz inatl karsnda Robert de sustu. Hi bir ey sylemedi. Gavin dnd, Uzun Kayalara doru yrmeye balad. Robert, hi beklemedii, aklndan, hayalinden bile geirmedii bu havgann verdii aknlkla, ne olduunu, neye uradklarn anlayamadan orta yerde dona-kalmt. Nihayet yava yava yrmeye balad. Kendinin bile farknda deil gibiydi. Ayaklar onu uuralt bir evkle Antonelli'lere doru srklyordu. Dergileri brakp dnerim, diye dnyordu. 148 Fakat Levenford dondurma salonuna gelince An-gelo'yu kendisinden daha zgn bir durumda buldu. Kk ocuk, arkadana gzyalar iinde : Nicolo hasta.. Hem de ok hasta., diye zntsnn sebebini anlatt. Kabahat Clara'da, o kt kalbli, dncesiz Clara'-daym. Vita amca akamlar Mukaddes Melike Kilisesine gittii zaman Nicolo'yu dar karr, brakrm. Hayvancaz bu boucu gecelerde hava alsn, bunalma--sn diye. Vita amca da bir ka saat kalrm kilisede. Yalnz, her ihtimale kar hava bozarsa hayvancaz ieri girebilsin diye de penceresini ak brakrm. Zira Nicolo, byle hallerde su oluuna trmana trmana rahata kar, ak pencereden ieri girermi. Fakat iki gece evvel kan mthi frtna pencereleri kapam. Kafasz Clara da akl edip hayvancaz bir aramak zahmetine katlanmam. Tabii Vita amca kilisede olduu iin hayvancaz iddetli sanam altnda kalm. Ancak gece onbuukta Vita amca kiliseden dnd zaman hayvancaz bulmu. liklerine kadar slanm tabii zavall Nicolo.. Avlunun bir kesinde bzlm kalmm. Robert, Angelo ile beraber yukar kt. Evin ii darmadankt. Her ey birbirine karmt. Mrs. Antonelli mutfaa kapanm, amar ykyordu. Ocakta bir kazanda su kaynyordu. Clara, sokaa bakan odasnda divann zerine yzkoyun uzanmt. Mr. Antonelli Vita amcann odasndayd. ri gzlerinde mustarip bir ifade vard. Vita amca da Nicolo'yla meguld. Kollarn svamt. Maymun, her zamanki yuvas olan sepetinde deildi. Yataktayd. Vita amcann geni yatanda. Tam ortaya oturtulmu, arkasna yastklar konulmutu. En gzel yn hrkas srtna geirilmiti. Banda da tepesi yn pskll, yumuak bir Napoli takkesi vard. Ufack surat hastalktan sonra daha da ufalm, o koca yataa girince de hemen hemen kaybolmutu. ok endieli grnyordu. Arada bir dileri birbirine vuruyor, vcudu tirtir titriyordu. Etrafndakilerin baklarndaki znt onun da gzlerinde vard.

Vita amca elindeki tastan parmaklarnn ulariyle ald bir ya maymunun gsne srp duruyor, ou-turuyordu. Bir yandan da mtemadiyen konuuyordu. 149 Kh kendi kendine syleniyor, kh maymuna, kh da Mr. Antonelli'ye hitap ediyordu. Kardeine syledikleri sitemli, tariz dolu lflard. Robert'in gzleri bir ara Angelo'ya takld. Artk alamyordu. O da durumdaki merakl havaya kendini kaptrm, teessr iinde hayvan seyrediyordu. Amcasnn szlerini fslt halinde bir sesle Robert'e tercme etti : Allah' unuttuk da onun cezasn ekiyoruz, diyor Vita amcam. Babamn iten, para kazanmaktan, Clara'nn da erkek dnmekten baka bir ileri yokmu da bu bellar onun iin bamza geliyormu. Bugnk varlkl halimizin, zenginliimizin temelinin kendisi ile Nicolo olduunu sylyor. Yiyecek ekmek bile bulamadmz gnlerde Nicolo'yla ben altk da be on para kazandk, diyor. Ya Nicolo'cuk lrse, diyor.. Hani demin alamt ya, o zaman sylemiti.. Nicolo'cuk lrse bizim de bahtmz kapanr, talihimiz uar gider onunla beraber., demiti. Bu srada Mrs. Antonelli odaya girdi. Kaynar suya batrlm, buharlar tten bir bezi bir tasa koymu, getirmiti. Karyolann yanna dikildi, bir emir bekler gibi durdu. Vita amca scak bezi alarak hayvann gsne bastrmaa balad. Clara bir hortlak grm gibi korkuyla kapya doru frlad. Oradan, alamaktan kzarm gzlerle, korku iinde bu tedavi sahnesini seyretti. Fakat bu tedavi usullerinin Nicolo'ya bir iyilik salamad da grlmekteydi. Nihayet Vita amca parlad. O sessiz sedasz, halim selim adamn bu kzgnl grlecek manzarayd gerekten. Elindeki bezi kzgn bir tavrla birdenbire frlatp atm, barp armaa balamt. Robert, Vita amcann sylediklerim, yine An-gelo'nun kulana fsldayarak yapt tercmeden rendi : Nicolo'yu mutlaka bir doktora gstermek lzm, diyor.. Hem de kasabann en iyi doktoruna.. O kaltak Clara hemen gitsin; koa koa gidip doktor bulsun getirsin, o fena kalbli Clara, diyor.. Clara hakknda sarfedilen sfatlara itiraz etmeyi dnmemiti ama, bu doktor lfna itiraz etmiti, italyanca olarak syledii szleri yine Angelo nakletti. Robert'e : 150 Clara da diyor ki, maymun muayene etmek iin hi bir doktor gelmez, veteriner aralm, diyor... O anda Vita amcann yznde beliren kzgn havadan veterineri kabul etmek istemediim tahmin etmitim. Angelo ban sallayarak : Evet, dedi, Vita amca veteriner istemiyor. Mutlaka doktor olacak, diye dayatyor. Elimizde avucu\muzda ne varsa hepsini verelim. Btn altnlarmz ve-\relim. Kasabann en iyi doktorunu getirelim. diyor. Clara boynunu bkt. Alaya alaya apkasn ge-irdi bana. Babasnn verdii avu dolusu paray k-antasna koyduktan sonra odadan kt, doktor amaa gitti. \ imdi doktor bekleniyordu. Ev halk, Robert dahil, maymunun yatt yatan etrafna dizilmi olan sandal-ykere oturarak maymunu seyretmeye ve doktoru beklmeye baladlar. Yalnz Vita amca, eline bir tebih am, yatan yanna diz km, bir taraftan tebihini ekiyor, bir taraftan da dualar mrldanyordu. l Yarm saat sonra Clara grnd. Fakat yannda doktor falan yoktu. Gittii gibi tek bana dnp gelmiti. Onu yalnz gren Vita amca hemen yerinden frlad. Clara'n zerine yrd, italyanca, barltl grltl bir sorgu sual fasl balamt. Durum ok gemeden anlald. Vita amca, hiddet iinde barp ardktan sonra apkasn kapt gibi sokaa frlad. Ben de anlamtm ama, Angelo durumu aklad : Drt doktora gitmi Clara. Hi biri gelmemi. Vita amcam kendisi gitti imdi de. inallah bana bir i gelmeden doktor getirir. Hasta maymunun baucunda bu seferki bekleyi tam birbuuk saat srd. Sonra sokak kapsnn aldn duydular. Hep birden frladlar yerlerinden. Nihayet Vita amca gelmiti. Yannda bir doktorun bulunduu birisiyle konumakta olmasndan anlalyordu. Derin bir nefes aldlar hepsi de....

ok gemeden doktorla Vita amca ieri girdiler. Doktor, ihtiyar, zayflktan srf kemikten ibaret grnte bir adamd. Ad Galbraith'di. Kasabada kymetli bir doktor olarak bilinirdi ama, aksi tabiatli bir adam olduu iin halk kendisini pek sevmezdi. Vita amcann, 151 o cahil, sar haliyle bu aksi herifi nasl kandrp bir maymunu muayeneye getirebildiine herkes am kalmt, iin garibi, doktor para iin de kabul etmi deildi bu ii. Aksi tavrl doktor, bir an, odadakilere Dar kn hepiniz.. diyecekmi gibi bakt ama, sylemedi. Sonradan vazgemi olacakt. Gzlerini yatan ortasna kurulmu olan maymuna evirdi ve yava yava yay nna yaklat. nce hayvann ateine bakt, sonra nab/ sn sayd, orasn burasn yoklad, boazn, dilini muayene etti. Sonra da antasndan kard bir dinlence aletini hayvann gsne, srtna, muhtelif yerlerine dayayarak dinledi. Maymun, okusluydu. Adamn doktor olduunu, kendisini iyiletirmek iin geldiini anlami-t sanki. Korkudan, koca koca alm gzleriyle diktenin ehresine bakyordu. Baklarnda tam bir itirjat ifadesi farkediliyordu. Doktora gven duyduunu ihsas etmek istiyor gibiydi. Dr. Galbraith, dnceli bir tavrla elini kei sakalna gtrd, svazlad. Hastaya scak bir ilgi ve anlayla bakyordu. Doktor, odadakileri tamamen unutmu gibiydi. Halbuki, btn ev halk da, Robert de, onun en kk bir hareketiyle dahi ilgileniyorlar, bir bakndan dahi mnalar karmaa alyorlard. Doktorun drstlne, hasta hayvana kar gsterdii yakn ve gerek ilgiye hayran kalmlard. Azndan kacak szleri byk bir merak ve sabrszlkla bekliyorlard. Angelo, bir ara Robert'in kulana eilmi : Vita amcamn sylediine gre, ok iyi bir dok-tormu bu adam. Hem baksana nasl dikkatle muayene ediyor Nicolo'yu.... Nihayet doktor Nicolo'nun yanndan ayrld, geri geri bir iki adm att. Dudaklarnda kuru bir tebessmden baka bir ey yoktu o anda. antasndan matbu balkl bir defter, cebinden de bir dolmakalem kard. Mr. Nick Antonelli adna iki reete kaleme ald. Sonra da o kk, siyah antasn toplad ve nihayet konutu : ltan drt saatte bir vereceksiniz. Yatakta scak tutacaksnz. Ve akam sabah, gnde iki defa keten tohumu lapas yapacaksnz. Sadece sulu eyler yiye152 ek. Baka yok. Kuzey Afrika'nn Rhesus Macaque cinsi gzel maymunlardan biri bu ama, ne yazk ki, bu cinsin cierleri zayftr. Sizinki de iki tarafl zatrrie olmu. Dikkatli baklrsa geer. imdilik Allahasmarladk ve kt, gitti. Vita amca caddenin t sonuna kadar arkasndan kotura kotura gitti ama, adama be para bile muayene creti olarak kabul ettiremedi. O zaman, hepsi anladlar ki, doktorun gsterdii sadece ilm bir ilgiden ibaretti. Robert'e mikroskobun banda geirdii saatlerde byk heyecanlar veren, sonradan da hayatnn en zevkli anlarn kendisine yaatan o gzel, o ferahlk verici, maddeden, menfaatten tamamen uzak ilgi.... O anda, bu az konuan, skuti sko doktoru ile arasnda, Robert, rk ve bilhassa fikr bir birlik hissederek iinden gururland. Hemen heyecanlanabilen bu ateli Akdeniz ocuu italyan zerinde doktor bir ka dakika iinde mkemmel bir tesir uyandrm, onlar kendisine hayran etmiti. Doktor gittikten sonra evin iinde rahat bir hava esmeye balad. Btn millet seferber edildi. Herkesin yapaca iler ayr ayr kendisine bildirildi. Robert'e de illar eczaneden alp getirmek grevi dmt. Clara ile annesi, yak olarak kullanlmas gereken keten tohumu lapasn hazrlamaa baladlar. Vita amca da suyundan orba yapp Nicolo'ya iirmek zere tavuk ha-lamaa koyulmutu. Maymun sessiz sessiz yatan ortasnda oturuyor, mell mahzun duruuyla hznl bir hava yaratyordu. Hi bir belirti gstermeden stn iti. ilcn aldktan sonra da kendinden geti, uykuya dalar gibi oldu. Odadakiler durumu farkedince onu rahatsz etmemek iin ayaklarnn ucuna basa basa birer birer odadan ktlar.

Robert, daha o yata, cier hastalklarnn ok tehlikeli olduunu renmi bulunuyordu. Onun iin ifte zatrrenin ne gibi ihtiltlara yol aabileceini aralarnda bir tek Robert biliyordu. Nitekim ertesi sabah Nicolo, bir gn evveline nazaran daha fenalam durumdayd. Kocaman yataa samaz olmutu. Bir o yana bir bu yana dnyor, ateler iinde rpnarak ac ac feryat ediyordu. Manzara gerekten yrekler ayd. Vita amca, gzleri yalar iinde, yatan yanna diz 153 km, hayvann bandan ayrlamyordu. Fakat Ni-colo, o gn akama kadar hemen hemen hi bir ey yememiti. Vita amcann o canla bala hazrlad tavuk suyu orbasndan da pek az bir ey iebildi. Akam zeri de nefesleri sklat ve hrltl bir ekil ald. O hafta, Nicolo, her geen gn biraz daha fenala-arak geirdi. Evin iine dalgn bir sessizlik, bir yarm matem havas mt. Arada srada Mrs. Antonelli ile Clara'mn hkrk sesleri ve Vita amcann ykselen feryatlar bu sessizlii yrtyordu. Gavin, Robert'! terketmi gibiydi artk. Tatil de henz devam ediyordu. Onun iin de Robert, hemen hemen btn gnn Antonelli'lerde geiriyordu. Hasta maymunun hizmetisi gibi bir ey olmutu. Hi bandan ayrlmyor, hayvann her hangi bir ihtiyacna seve seve kouyordu. Dedesi de her gn leden sonra saat sularnda gayet ciddi ve kibar bir tavrla hastay ziyarete geliyordu. Sokak zerindeki btn odada oturuyordu. Bu gelilerinde baz eyler beklediini tahmin ediyordu Robert.. Mesel Clara'mn gelmesini ve kendisiyle biraz akalamasn, yahut da Mrs. Antonelli'nin bir bardak Frascati ikram etmesini.... Hafif yollu da olsa kafay eker, keyfim yerine gelir, e'emi bulurum diye dnr olmalyd. Fakat bunlarn hi biri olmuyordu. Sadece Mr. Antonelli bu ziyareti kabul ediyor, Dandie'ye arap, marap da ikram etmiyor, sadece bir ka kelime konuuyordu. Durum gerekten kt idi ve gitgide de daha ktye gidiyordu. Zavall hasta hayvan artk zorlukla nefes alabilmeye de balamt. Vcudu erimi, bir deri bir kemik kalmt. Doktor bir kere daha geldi ve artk hayvann kurtulmas iin mit kalmadn ak ak sylemekten ekinmedi. Mr. Antonelli zntsnden, hayvanla uramaktan aada alamyor, bu yzden de dkkn kapatmaktan bile bahsediyordu. Cumartesi gnyd. Vita amca, Mr. Antonelli'nin suratna sert sert bakarak bir eyler syledi, italyanca konutuklar iin Robert yine anlamamt ama, Angelo'nun yardmiyle rendi : Nicolo'yu yalnz Allah kurtarabilir, diyor. Onun iin dua edelim, durmadan dualar edip bir mucize bekleyelim, diyor. Babama da, sen de git, Rahip Roche'a 154 syle, kilisede Nicolo iin dua okusun, yin yaptrsn Manastrn hemirelerinden bir kan da eve yollasn, evde dua okusunlar, diyor. Zavall Vita amcacm.. Ah, zavall adam.. Ama zntsnden, kzgnlndan babama da yle fena syler sylyor ki Robert.... Mr. Antonelli, kardei tarafndan, kendisine byle mkl bir grev verildii iin hi de memnun deildi ve bu yzden oflayp pufluyordu. ikide bir, ama, o gnlerde evin havasna tamamiyle Vita amca hkim bulunduu iin sesini de karamyordu. Maymun da deta bir sinir, bir tlsm halini almt ev halknn nazarnda. Ailenin hayat memat meselesi telkki ediliyordu hayvan. Antonelli'lerin servetlerinin mahvolmas veya mahvolmaktan kurtulmas Nicolo'nun lmesine veya yaamasna bal grlyordu. Angelo'nun babas, kardeinin verdii grevi yerine getirmek zere apkasn alp evden kt. Meseleyi papaza at. Ertesi gn Pazar'd. Sabahleyin, Rahip Roche, kilisede krsye kar kmaz, Mr. Vitaliano Antonelli'nin arzusu zerine bir dua okuyacan cemaate syledi. Rahip, Nicolo'nun adn zikretmedii iin Robert, biraz zlmt ama, leden sonra da Rahibe Elizabeth Josephine ile bir hemire de eve gelince Robert mteselli oldu. Antonelli'ler kilisenin gelirine byk lde faydal oluyorlar, bol bol teberrularda bulunuyorlard. Onun iin eve gelen iki rahibe de onlar memnun etmek iin ellerinden geleni yapmaktan geri kalmadlar. Hepsi byk odada toplanp diz ktler. 30 gn duasiyle, Memorare ilhisini bir azdan

sylediler. Fakat, bu dualara ramen de Nicolo'nun durumunda bir iyileme, bir dzelme grlemedi. Ertesi gn, pis kasvetli bir hava vard. Yamur da yayordu. Uzunca bir sredenberi btn imknlarn seferber edilmesiyle kurtarlmaa allm olan zavall maymun da son nefesini vermek zere bulunuyordu. Nicolo, tam on gndenberi yatandan dar kamam, lmle penelemi durmutu. Vita amca, hayvann odasna kimsenin girmesine msaade etmiyor, sadece kendisi onunla ilgileniyor, onu lmn eiinden geri evirebilmek iin ne mmknse yapyordu. 155 O sabah Robert de evden erken km, Antonelli-lere gelmiti. Vita amca hari, hepsi, o byk odada toplanm oturuyorlard. Suratlar bir kart. Den bin para olurdu. Birden bir grlt duydular. armlar, ne olduunu anlayamamlard. Fakat bir iki dakika sonra Vita amca top gibi odann ortasnda gr-leyince durum ortaya kt. Korkun bir hiddet iinde yine italyanca bir eyler sylyor, elleriyle, kollariyle hareketler yapyor ve Clara'y1 iaret ediyordu. Angelo'-nun, bilhare, tercme etmesiyle durumu Robert de anlamt. Vita amca yle barmt : Madem ki bu sebep, oldu, bu Allann bels Clara, gitsin 365 basama o trmansn. Hemen imdi gitmeli hem. Baka midimiz kalmad. Bir tek bu.. Bir tek bu hemen gitsin.... Vita amcann Clara'ya trmandrmak istedii 365 basamak Kale Kayas ad verilen tarih hisarn merdivenleri idi. Bu ok dindar, bu garip talyan, Vita amca bu kasabada kendine mahsus bir ibdet tarz icat etmiti. Ana caddenin byk kalabal ortasnda, insanlarn, atlarn, arabalarn arasnda dnyaya metelik vermeyen bir tavrla icabnda dimdik durarak, kulaklarna kadar inik siyah apkasnn altnda gkyzndeki azizleri, melekleri seyreden bu iyi kalbli, saf italyan'n ibdeti, bu kaleye trmanmak, trmanrken de her basamakta bir Ave ilhisi okuma sresince oturmakt. Nehrin aznda bulunan bu kaleyi, vaktiyle Bruce ve Wallace adnda iki cengver mdafaa etmilerdi. imdi tamamen terkedilmemiti. Eski, ie yaramaz toplar ile bo bir mabet gibiydi imdi bu kale. Darda helezon bir merdiveni vard ve bu merdiven aadaki asma kapdan, kalenin harap burlarna kadar dimdik kyordu. Halkn tecesssn tahrik eden bir nokta da, merdiven saysnn tam 365 tane olmas idi. Bir yln gnlerinin says kadar. Ne bir eksik, ne bir fazla.... Vita amca, o 365 basamak merdiveni kmann uuruna inanyordu ve bu grevi, Nicolo'nun hastalna sebebiyet verdiini iddia ettii Clara'ya tevdi ediyordu. Ve Clara, hl alyordu. On dakika sonra Clara'yla Robert Kale Kayasna 156 doru yola ktlar. Yamur mthi yoyordu. Ksa bir zamanda srlsklam olmulard. O marur, o burnu havalarda Clara, bu ar ceza, bu hareketler karsnda baygnlklar geirmi, kanl gzyalar dkmt ama, Vita amcaya itaat etmekten, onun emirlerini harfiyen yerine getirmekten baka kar yolu da kalmamt. Fakat bu gzel gen kz oraya yalnz da gnderemezlerdi. lk akla gelen Angelo oldu. Fakat yamur ok yad iin onun girmesi mahzurlu bulundu. Ondan sonra da, bu hayrl ibadet iin Clara yannda gzc ve muhafz olarak bulunmak grevini Robert'e verdiler. Zira, ibadetin bir de zellii vard. Hi kimse onlarn byle bir gaye iin oraya gittiini bilmemeli, anlamamalyd. Robert, oralarda dolaan bir merakl kafilesi, turist veya bir rehber falan grecek olursa hemen durumu Clara'ya haber verecek, o da ayaa kalkarak etraf seyrediyormu gibi tavurlar taknacakt. Fakat kalede in cin top oynuyordu. Bu pis yamurda kim gelebilirdi ki, zaten?.... Bir tek kimse dahi g-rnmyodu. Bu durumda, ibadete Robert'in katlmas kararlatrld. Bir kii yerine, iki kii yaparsa, her halde, bir para daha tesirli olabilirdi. Baladlar.. Basamaklar teker teker onlar kabul ediyordu. Yamur altnda kular merakla tepelerinde uuuyorlard. Fakat Clara akll kzd. inde bulunduu byk zntye ramen, akl edebilmi, yanna bir yastkla, bir semsiye almt. Fakat Robert, esasen gzc niyetiyle gittii iin byle- bir tedbire lzum bile

grmemiti. Onun iin de Robert sucuk gibi sland, plak diz kapaklar para para oldu. Bylece, tepede uuan ku-larn, onlar slatan bulutlarn, vaktiyle Bruce'le Walla-ce'a siper olan burlarn ve nihayet her eye kadir Tanr'nn baklar altnda, strapla, ihtirasla kyor, kyorlard. Nihayet basamaklar bitti. Kalenin tepesine ulatlar. kisi de mthi yorulmular, bitmilerdi. Hele zavall Robert!.. yle perian olmutu ki.. Ayakta duracak hali bile kalmamt. Sol gzn de aamyordu. Son basamakta, Clara, kazaen emsiyesini gzne sokmutu. Neyse ki bir ey olmam, sadece biraz acm-t. Artk btn straplar, yorgunluklar unutmulard. 157 II Zira baarmlard. Tam 365 basama kmlard ve byk bir i grm olmann gururu iindeydiler. Bu haleti ruhiye iinde eve dnmek zere kaleden indiler. Clara, her ihtimale kar kendine acndrmak isteyen tavrlar taknmaa alyordu. Zira evdekilerden umabildii sadece yi yaptn.. dan ibaret bir takdirin tesinde deildi. Fazla bir ey beklemiyordu. Fakat eve dndkleri zaman hi umulmadk bir ey oldu. Clara kapda grnr grnmez hepsi birden sevinle, hayranlkla kzn zerine atldlar. pen pene, kucaklayan kucaklayana. (Robert, o anda dedesinin de orada bulunmay ne kadar arzu edebileceini imek gibi bir an iinde aklndan geirdi.) Ev halknda mt-hi bir sevin vard. Sanki bir ka saat nceki o matemzede durumdaki insanlar deildi onlar. Nihayet rendiler. Nicolo kefeni yrtnt. Ksa bir mddet evvel kriz geitirilmi, Nicolo kurtulmutu. Robert, ieri girdii zaman, zatrrieden kurtulanlarda grlen o ayan hayret deiiklikle karlat ve ard. Mthi, akl sr ermez bir deiiklikti bu. Vita amcann gzleri l sld artk, imannn, Allah'nn, sevgili Nicolo'sunu kurtardna inanyordu : ok kr iyileti Nicolo.. Nihayet iyileti.. Allah'n sayesinde iyi oldu Nicolo'm.... Vita amcann matematii de kuvvetli idi. Nicolo saat tam ll'i 20 dakika gee dzelmiti. Bir hesabn yapt. O saat, Clara ile Robert'in hisarn tam 365 inci basamana geldikleri dakikayd. 5Tani tam, ibadetin bittii anda Nicolo, krizi atlatm, rahat rahat, normal nefes almaa balamt. Fakat Robert'in yapt hesaba gre, bu ann, Clara'nn emsiyesini gzne soktuu an olmas daha kuvvetle muhtemeldi. O dakikada hayvandan birdenbire bir ter boanm, sahibine bakp hafife glmsemi, sonra da sakin sakin nefes aln ve derin bir uykuya dalmt. Maymunun iyilemesi abuk oldu ve bir gn Vita amca, az kulaklarnda mjdeyi verdi : lk defa bugn muz yedi. Nicolo.... Vita amca, yine o eski sessiz haline dnmt. B158 tn ev de eski dengesini bulmaa balamt. Bu arada Clara yine ahanelemiti. Yeni yeni frapan renkli kumalardan elbiseler yaptrm, alm, tafras yerine gelmiti. Evde dua eden hemirelere haklarn fazlasiyle vermiler, Rahip Roche'un yardm kasasna da hatr saylr yeni bir teberruda bulunmulard. Doktora da, bir sabah, en iyilerinden sandk kays hediye gnderilmiti. Doktorun hizmetlerine bakan kadn, Mr. Galbraith'i kaysy ok sevdiini sylemi, Baka bir ey olsayd mutlaka geri gnderirdi. demiti. Btn bu hava iinde Robert'in durumu gariple-miti. Ayaklar arasnda dolarken hi nem verilmeyen, fakat daima onlarn ilerine canla bala komu olan bu ocua kar garip ve anlalmaz bir soukluk, hatt, hatt, ok bariz bir ilgisizlik ve umursamazlk balamt. Robert, bu hareketlerden ok fazla alnmaa balamt. Halbuki o plak dizleriyle yerlere kerek mucizenin hi deilse yarsn salamam myd? Maymunun, nekahet devresini yaarken en fazla holand o taze, yeil bcek trtllarn Drumbuck korularn bir batan bir baa tarayarak o getirmemi miydi? Btn bunlara, bu kendini paralarcasma yapt yardmlara ramen, ona ne bir szle, ne de kk bir hediyeyle teekkr etmek lzumunu hissetmemilerdi. Bilkis, artk tuhaf tuhaf bakyorlar, onu

istemez bir tavr taknyorlard. Mesel, Clara ile sevgilisi ve annesi arasnda Robert'in lf edilirken, o Angelo'yla beraber dkkndan yukar kyordu. Onu grr grmez lf deitiriyorlard. Anlalan rzgr yine ve daha souk esmeye balamt Robert'in ve kk ocuk, henz o yata, hayatn ac gereklerinden birini daha renmek zere olduunu ok gemeden anlayacakt. Bir ka gn sonrayd. Artk hemen hemen tamamen iyilemi bulunan Nicolo'yu Angelo'yla birlikte almlar, dolamaa kyorlard. Birden neye uradn anlamad Robert. yle mthi bir ekilde itilmiti ki, hzl hzl gidip duvara arpmt ve bu itilile birlikte grleyen bir ses duymutu : Maymunun yanndan ekil sen.... Onu iten de, tersleyen de Clara'nn sevgilisiydi. 159 1 Onunla ak yalnz kaldThaddeus'du. Ve sonra daha ac bir ekilde haykrmt Robert'in yzne : Senin gibileri biz burada istemiyoruz.. ekil git... Def ol... Korkudan ve hayretten donup kalmt Robert.... O zamana kadar kendisine en ufak bir tarizde bulunmay dahi dnmemi olan bu delikanlnn kendisine neden byle birdenbire dman kesildiini anlayamamt. aknlndan cevap bile verememiti. Fakat inat etmiti. Gitmedi. Gitmeyecekti de.. T ki, bu meselenin krdmn znceye kadar. Avluya gne vuruyordu. Duvara arpt zaman stnn kirlenmi olan ksmn koluyla silip temizledi. Angelo'nun yalnz kalmasn bekliyordu, ak durumu konuacakt. Nihayet oldu, lar. Sakin bir heyecanla konutu Robert : - Anlamyorum, Angelo, dedi. Ne var acaba? Ortada bir eyler dnyor sanyorum. Ne yaptm ben acaba? Syle Angelo.... Robert'in yzne bakmyordu ocuk. Bir mddet ylece kald. Sonra birdenbire bam kaldrarak Ro-bert'e bakt. O psmbe yz sapsar kesilmiti. Kazlarn ayaklarndaki zar gibi sapsar olmutu bu yz.. Ve yznde, gzlerinde, ellerinin hareketlerinde, her eyinde bir hiddet ifadesi vard. Keskin, sert ve vurucu bir sesle, barr gibi konutu : Biz seni sevmiyoruz artk.... Robert'in o anda dnya bana yklmt sanki.. Angelo, o ok sevdii kk, irin Angelo'su mu sylyordu bunu ona ve neden? Fakat dnmesine vakit kalmadan ocuk devam etti : Anneni bana, onunla artk sakn oynama, arkadalk etme, hi konuma, diyor.Senin deden sarhoun biriymi, arap delisiymi. Cebinde paras yokmu. Bir 10 kuruu bile yokmu hatt.... Btn o bahsettii konaklar, evler hepsi, hepsi yalanm. Dnyada yle binalarn yzn bile grmemi. Yani senin o deden dnyann en byk yalancsym, anladn m? Son kelimeyi Robert'in suratna bir tokat indirir gibi sert sylemiti. Hayretle yzne bakyodu Robert.. Hayretle, hem de mthi bir hayretle bakyordu. Kili160 eye ilk balad gn yanyan oturduu ocuk muydu bu? Sevdii, hatt krlmasn, incinmesin diye o sevgili vefakr, iyi kalbli Gavin'le arasndaki sk ve candan arkadal urunda feda ettii ocuk bu muydu? Zavall Robert, bir ta gibi donmu kalmt. Bir tek kelime bile syleyememiti. Fakat Angelo'nun syleyecekleri bitmemiti. O lk gibi keskin sesiyle tekrar bard : Evet, dedi, Thad renmi bunlarn hepsini. Senin o deden dolandrcnn, dilencinin, serserinin, aptaln biriymi. Bu vasflariyle onu Levenford'da tanmayan yokmu. Hele kadnlarn peinde komas.. Bu yanda.. Ancak ahlkszlara yakr bir hareketmi. Hepsi bir tarafa, Thad'n asl tepesini attran Clara ablacm boynuna kolunu dolamas. Pis, ahlksz herif.... Robert, daha fazla tahamml edemeyeceini anlamt. Kafasnn ii uulduyor, ba dnyor ve o, Angelo'yla arasndaki her eyin artk tamamen bittiini anlyordu. Bir tek kelime bile sylemememiti. Hem sylese de ne olacakt? Bu istenmedii evden ayrlmak zere yrd. Fakat bir anda kafasnda bir imek akt. Geriye dnd. Angelo'nun o ok sevdii melek burnuna doru elini kaldrd ve tam stne btn kuvvetiyle bir yumruk oturttu. Onun din ve Allah telkkisi,

byle bir ocua yumruk atmay men ediyordu, belki de bu hareketi byk bir gnaht ama, Angelo'nun can acsiyle kvrana kvrana annesine doru koarak nasl uluduunu hatrladka, ondan sonraki ac gnlerde iinde bir nebze olsun, ferahlk ve sevin duyacakt. Bu arkadalktan ona tek teselli bu olacakt. XV Ders niyetine en byk sempatisini bahecilik, iekilik kitaplarna, tohum kataloglarna veren Murdoch talkta, en yeni ayakkablarn giymi, duruyordu. Annecii de etrafnda pervane.. Zira imtihana gidiyor bu gn. imtihan haftas balad onun. Mrs. Lackie, srtndaki bayramlk elbiselerini itina ile fralyor, siliyor. Pantolonunun paasnda hafif bir leke gzne iliti bir ara- Hemen diz kt. Ev ilerinden yorulmu vcudu, kpkrmz olmu sratiyle olunun iini grmenin mutluluu var onda. Elindeki fra dzenli hareketlerle bir gidiyor, bir geliyor. Yor161 gun yznde bir ey dnen, marur bir mna okunuyor. Robert dnyordu. Anneannesi onlar iin gece demiyor, gndz demiyor, daima alyordu Onlarn uruna san sprge yapmt. En gzel, en iyi yemekleri piiriyordu onlara. Sonra.. Yrtklarn yamyor, skklerini dikiyor, amarlarn ykyor. Ortaln silip sprlmesi, temizlenmesi dahi onun, yalanmlna ramen, zerine ald ykler arasnda.. Be paray bile harcarken hesabn yapmak, enine boyuna dnmek mecburiyetinde o.. Sabahlar, herkes rahat ve sakin uykusunda iken o uyanyor. Btn ev halknn ie gidi saatlerine gre ilerini ayarlyor, kahvalty ayarlyor, kendi ilerini ayarlyor. Bir tek ayarlamad, ayarlayam'd, hatt dnemedii kendisi.. Sal, yarm.. Yegne kaytszl o konu ile ilgili. Akamlar en son yatan da o.. Ve btn bunlar hi bir ey beklemeden, bir karlk istemeden ve ummadan yapyordu. Mr. Lackie, evin tahsisatn kstka, ksmasna ramen Mrs. Lackie, insan gcn aan bir tahammlle onlarn ihtiyalarn dnyor, temin ediyordu. Yukardaki ihtiyar Dandie iin de, kollarnn arasna braklveren bir ocuk iin de kalbinde yer bulabiliyor, barna basabiliyordu.. te Murdoch'un haftasyd bu hafta. Lklkiyet-le geirilecek zaman deil. Hep almas ve baarmas lzmd. Murdoch, ansn kendinin tyin edecei gnlerde yaad iin nefsinden emin ve kendisinden memnun bir hali vard. Bir gece evvel babas ile gayet ciddi bir grme yapmt. Fakat bu grmeden hi bir ey olmam gibi kmt. Herkese de Bundan fazlasn yapamam. demiti. Evet.. Evet.. O bitip tkenmek bilmez ba kagmalariyle etrafta tonlarca kepeini datt kafatasnn iine her halde bir hayli bilgi toplam ti. imtihana giderken, her eyi cebindeydi. le yemei iin gereken para, biri krld takdirde tekini kullanr diye iki gzlk, kitap, defter, kalem, kt, silgi gnye.... Hlsa her ey.... Nihayet saltanatl saltanatl evden kyor Murdoch. Robert'e anneannesi kapya kp uurluyorlar onu. Biraz sonra 9.20 trenine binmi olacak ve Winton'a ha162 reket edecektir. Nene-torun, arkasndan el sallyorlar Murdoch'un. Ve ilerinden, iinin rast gitmesi iin dua ediyorlar, Allah'a yalvaryorlar. Murdoch, her akam Winton'dan 4 treniyle dnyordu. Akama kadar dairede olunun ne yaptn dnmekten doru drst i bile gremeyen babas da erkenden, normal saatinden evvel eve dnp onu merakla bekliyordu. Murdoch kapdan girer girmez de soruyu yaptryordu : Nasl gitti? Murdoch, edal, cakal bir pozla elini havada yle bir yarm daire izdiriyor ve cevap veriyordu : Mthi baba.. Mthi. yle fevkalde gitti ki sorma.... Gerekten fevkalde.... Her geen gn Murdoch'un nefsine itimad oalyordu. Ev halk, hepsi, azndan kacak kelimeleri tehalkle beklerken, o gzlerini kocaman kocaman aarak byk bir fincan iindeki ayn iiyor, o gnn nasl gittiini sakin bir eda ile, ar ar anlatyordu :

Hele bugnk imtihana ben bile atm, diyordu. Sualler bana o kadar kolay geldi, o kadar kolay geldi ki.. Sayfalar dolusu yazdm, durdum. Hatt bendeki ktlar bitti de baka kt istedim. Bir oklar bir tek kd bile tamamiyle dolduramadlar hatt.... Babasnn az kulaklarna varyordu. Gzleri ldyordu. Biraz zoraki de olsa, azndan pek ender kan bir ka aferini sevgili oluna bol keseden sunuyordu. Mrs. Lackie, kocasna olduu gibi Murdoch'a da her akam s ba veriyor, hi usanmadan getirip tabana kadar koyuyordu. Robert de biliyordu, tekiler de biliyordu. Murdoch imtihanlar verecek ve mutlaka kazanacakt. Robert, bir yandan buna seviniyor, bir yandan da zlyordu. Bu durumla kendisi karlaacak olsa kim-bilir ne zavall bir hale deceini dnmeden yapamyordu. Ama zntsnn, kederlerinin baka sebepleri de vard. 163 Sahte, gsterili arkadaln ve nankrln bariz bi timsali olan Antonell'ler olay aklndan bir trl kmyor, dndke de onda moral namna hi bir ey brakmyordu. Fakat iin en fenas Gavin'i aa yukar bir aydr grmemi olmasayd. Sadece, bir defasnda, ana caddede birden kar karya gelmiler, ikisi de dudaklarna kadar kt gibi bembeyaz kesilmiler ve birbirlerinin yzne bile bakmadan geip gitmilerdi. Kendisine kar vefaszlk gsterdiini zannettii Gavin'i, Robert'in, yle grecei gelmi, onu btn kalbiyle o kadar zlemiti ki, anlatlamazd. Bu zntl gnlerden Robert'in kurtulabileceine dair ufukta bir tek mit vard. Kate ve Jamie'yle birlikte yapaca Ardfillan gezisi.. Panayr aramba gn alyordu. C gn onlar orada olacaklard. ok deil bir ka gn kalmt. Dedesi de vaktiyle bu oyunlar hi karmazm. Ne kadar elendiklerini Robert'e anlata anlata bir trl bitiremezdi. Son anlatnda, Robert, ne dnecek acaba diye : Belki ben de giderim, dede., demi, o da heyecanla cevap vermiti : Gideriz, evldm, tabii gideriz.. O gn saat 2 de arabayla gelip onlar alacam sylemiti Jamie. Tam syledii saatte geldi, onlarn umduu gibi atl bir arabayla deil. Kate'le Robert byk odann penceresinden dary seyrediyorlar, Jamie'yi bekliyorlard. Birden sar bir otomobil grnd, iinden Jamie knca adamakll armlard. Ama Jamie'-nin de cakasna diyecek yoktu dorusu. Glerek : Adam aabeyin otomobille gelir de ben gelemem mi yani? diyordu. Banda ekose kumatan yeni bir kasket vard. Eski gnlere nazaran daha konukan bir halde idi. Durumu anlatt. Argyll fabrikasmdaki makinistlerden Sam Lighbody ok iyi arkadasym. Sam o gn iin fabrikann otomobillerinden birini alm. Onlar Ardfillan'a kadar gtrecekmi. Jamie, Kate'le Robert'i am'a takdim etti. El sktlar. Sam otomobilin ofr mahallinde oturuyordu. Kalkmad. Bam glkle evirerek a a bir bakmakla yetindi. Eliyle sk sk bir manivelay tutuyordu. 164 Motoru kendi kaniyle iletiyormu gibi, ylece, manivelaya aslm, hi kprdamadan duruyordu. Serte bir rzgr vard. am'n hatrlatmas zerine Kate bir kou ieri girdi. Otomobilde apkas rzgrdan umasn diye bir tl ald, geldi. apkasn balad. Kate'le Robert henz hayran hayran otomobilin etrafnda dolar, seyrederlerken kardan ihtiyar Dandie skn etti. tekiler otomobile binmek zereydiler. Dandie, elbiselerini tertemiz silmi, fralam, klk kyafetine eki dzen vermi grnyordu. Bastonlarnn en gzel de elindeydi. Otomobile bakarak : Maallah.. Maallah., dedi, sonra da mahsus sert bir tavr taknr grnerek ilve etti : Ooo, delikanl, yama yok yle.. Torunumu (Kate'i kastediyordu) seninle birlikte Ardfillan'a tek bana gndereceimi zannediyorsan aldanyorsun. Saatlerce, yannda yalnz u kk ocuk olduu halde yalnz brakmam ben onu. Dandie de Ardfillan'a gitmek iin bu ekilde konuuyordu. Kate anlam ve haykrmt :

Aaaa, bykbaba... Ama sen davetli deilsin ki.. Olur mu hi? Fakat Jamie bir kahkaha att. ihtiyar tanrd, stelik arkadalk da etmilerdi bir hayli. Robert onlar ka defa Drumbuck Otelinin altndaki lokantadan ellerinin tersiyle azlarn sile sile birlikte ktklarn grmt. Jamie, pikin bir tavrla : Gelsin.. O da gelsin, dedi ve ilve etti : Ne kadar kalabalk olursak o kadar iyidir. Atla ieri sen de.. Dandie de atlad. Otomobil, bulunduu yerde bir mddet zangr zangr sallandktan sonra yava yava hareket etti. Biraz sonra da hzland ve Drumbuck yolundan aa ya gibi kaymaa balad. Kate'le Jamie, ofr mahallinde am'n yannda idiler, ihtiyar Dandie ile Robert de arkada.... Kasla kasla gidiyorlard. Daha henz yola kmlard ki bir el arkaya, Dan-die'yle Robert'in oturduklar ksma doru uzand. Bu Jamie'nin eliydi ve Robert'in dedesine bir puro veriyordu, ihtiyar puroyu alp yaktktan sonra zevkle derin bir nefes ekti. Sonra da bir ayan altna ald, geni kol165 tua daha fazla yayld. Elindeki puroyu bir taraftan evirip evirirken, bir taraftan da : Hmmm, diyordu. Gzel bir puro bu Robert. -Sonra, otomobilde yan gelip oturmu olduunu bir an aklna getirdi ve konutu : Eh, dedi, oldu olacak, bari, kasabann iinden gese de millet de bizi grse.... Zaten otomobil onun istedii istikamette gidiyordu. Demiryolu kprsnn altndan ana caddeye doru ilerliyorlard. Birdenbire bir haykr duydular. Sesten en fazla rken kk Robert olmutu. Yerinden dorulup sesin geldii tarafa bakt. Murdoch'tu. istasyonun nnde durmu, bir taraftan kollariyle iaretler yapyor, bir taraftan da durun., durun.. diye baryordu. Fakat, onun sesini arabadakiler iitinceye kadar ok gerilerde kalmt Murdoch.. Otomobile yetimek iin de apkasn bandan kapt gibi delicesine komaa balad. Hl da bir taraftan kolunu sallayarak durmalar iin iaret ediyordu. Sam frene basp ve otomobil duruncaya kadar Murdoch en az bir 200 metre gerilerde kalmt ama, yetimeye azimli grnyordu. Nihayet otomobil de durdu. Durdu ama, iindekiler de mthi bir zelzeleye uram gibi sarsldlar iinde. Fakat olduu yerde de yle bir titreyip duruyordu ki mbarek otomobil, hepsi, tavaya konmu msr tanecikleri gibi zplamaa devam ettiler. Direksiyonu kullanan Sam yzn ekiterek yle bir geriye dnp bakt. Otomobilin byle birdenbire sarsntlar iinde durdurulmasnn hi de normal bir durum olmad bu baktan belliydi. Nihayet Murdoch, belki de 200 metre dnya sr'at rekorunu krd bu kou sonunda otomobile yetimiti. Tabii, klstr lokomotifler gibi oflayp pufluyor, doru drst nefes alabilmeye alyordu. Kekeleye kekeleye, kesik kesik de olsa, konuabilecek duruma geldii zaman, teklifsiz tekellfsz otomobile atlad ve : imdi tamamz, dedi. Ben de sizinle geliyorum. Nereye gittiklerini, otomobilin kime ait olduunu, binip binemeyecein sormak lzumunu bile hissetmemiti. Hi kimse tek kelime sylemedi. Davetsiz misafirlerin sonu gelmeyecek gibi grnmyordu. Fakat 166 Murdoch'un yani 2 numaral davetsiz misafirin bu teklifsizliine de en fazla l numaral davetsiz misafir olan ihtiyar Dandie ierlemiti. Can sklma benziyordu. Ama, bereket versin, Sam, yine onlar hoplata zplata otomobili yrtmeye balad da dedenin sesi kmad, mesele de unutulmu oldu. Otomobil, paldr kldr kasabaya doru yol alyordu. Kulaklarna, gzlerine tatl tatl bir rzgr doluyordu hepsinin. lerinde en mutlu olan Robert'di phesiz. Yeni bir dnyay kefe gidiyormu gibi heyecanlyd. Kendi banda da benzeri bulunduu iin olacak Murdoch'un imtihann hatrlad birden. Rzgrda sesini duyurabilmek iin yksek sesle : Hey Murdoch, dedi, nasl gitti bugnk? Murdoch, diline pelesenk etmi grnd klsik

cevabn tekrarlad : yle fevkalde gitti ki, sorma. Gerekten fevkalde.... Komakta mtevellit yorgunluu henz gememiti. Hl nefes nefese idi. Ceketinin yakas, her zamankinden daha fazla yelkenlemi grnen kulaklarna kadar km olarak keye bzlm, otomobil sa-fasnn hayranlndan az ak ayran delisi halinde aval aval etraf seyrederek oturuyordu. Yz de hl kt gibi bembeyazd. Hi lzumu olmad halde, elindeki apkasiyle yelpazeleniyordu. Arada bir de sanki bir ey syleyecekmi gibi azn daha fazla ayor, sonra da vazgemi gib kapyor, tekrar eski haline getiriyordu. Robert, bu mthi rzgr yapan otomobilin iinde, bu grltler arasnda daha fazla konumann, rahat konumann imknszln dnerek sustu. Murdoch'un imtihan durumunun ayrntlarn sonra renmeye karar verdi. Bu hengme srasnda kasabadan kmlar, Lea Brae nehrinin kysna takiben yoku aa gidiyorlard. nlerindeki nehrin son kvrmlar gne altnda prl prl yanarak t denize kadar uzanyordu. Zmrt gibi yemyeil ayrlklar, baheler, yeillik sahalar ortasndan, nehrin kys boyunca kvrla kvrla beyaz bir erit uzanyordu. Bu iinde bulunduklar otomobilin takip edecei yoldu ve batda, mor sisler stnde, daha mor bir glge., Prl prl, nefis bir manzara. 167 Fakat Robert, karsndaki gzelliklere, yolculuun gzelliine ramen iinde derin bir znt hissediyordu. Gzel bir ey karsnda, daima derinden derine, iten ie, kuvvetli aclar duyan zavall bir ocuk! Bu kendisiydi, Robert'di. iini ekti ve kendisini bu sr'atli gidiin keder dolu, fakat ayn zamanda da hazlar verebilen atmosferin terketti. Otomobil gayet gzel yol alyordu. Kumluk yerlerde saatte 30 kilometreye kadar sr'at yapabiliyorlard. Kylerden geerlerken halk, evlerinin kaplarna, pencerelerine frlyor, onlar seyrediyordu. Tarlalarda alan kyller otomobili grnce ellerindeki letleri brakyorlar, derin bir : Oooooooo!... sedasiyle hayretlerini ifade ediyorlard.. Yalnz, yol boyunda karlatklar hayvanlar onlara ve otomobile fke ile bakyorlard. Yol ortasnda dikilip kalm olan inat bir inei ezmeden gemek iin am'n gerekten nemli bir maharet gstermesi icap etti. Asl hiddetli mahlklar kpeklerdi. Korkun bir hiddet iinde otomobilin sanda solunda sr'atle kouyorlar, insan yiyecekmi gibi dilerini gsteriyorlar, dilleri bir kar darda havlayp duruyorlard. Ya tavuklar? Ne yaptklarnn farknda olmayan bu hayvancazlar ac ac feryatlar kopararak otomobilin tekerleleri arasna dalveriyorlard. Bir defasnda Robert, tekerlekler arasnda kaan bir tavukla birlikte havada bir ty ynnn utuunu grd. Hemen geriye bakt. Fakat otomobilin arkasndan kaldrd toz bulutu cinayet vak'asnn mevcut olup olmad hakknda kesin bir ey renmesine engel oldu. Her ey gayret iyi gidiyorken, birden pek arlarna giden bir ey cereyan etti. Otomobilin demir kalbi bir yokuta birdenbire stop ediverdi. O srada yanlarndan panayra gitmekte olan kyller geiyordu. Kahkahalarla gldler : Haydi bakalm, beyefendiler, imdi inin de siz onu itin., diyerek alay ettiler. Baka yapabilecekleri bir ey yoktu zaten, itmeye baladlar. T Ardfillan'a gelinceye kadar. Kan ter iinde kalmlar, helak olmulard. Panayr yerine geldikleri zaman saat 4 olmutu. Oyunlarn balamasna daha bir saat vard. Elenceleri i ha168 yatna gre ayarlamlar, saat 17 de balatmay uygun grmlerdi. Biraz sonra herkes kendi merebine gre bir ie koyuldu. Kate, bu gzel ky kasabasndan annesine baz hediyeler gtrebilmek iin bir tuhafiyeci dkknna dald. Sam, otomobildeki arzay aratrmaa ve tedavi arelerini aramaa koyuldu. tekiler de biraz ilerde, kydaki yeil sahaya sralanm renkli parlak tenteleri, atl karncalar seyretmeye Baladlar, ilerde uzanan kumsaldan dalgalarn aprtlar geliyordu. Fakat birdenbire ok garip bir ey oldu. Bir ses : ldreceim.. Kendimi ldreceim., diye grledi. Otomobilin iindekiler hayretle bu szleri syleyene dndler. Murdoch'tu. Halbuki Robert onu bir ka dakika evvel ok sakin bir durumda grmt. Otomobilin bir kesine bzlm, sessiz sessiz oturuyordu. Geri beti benzi

solgundu ama, bunu, otomobile yetimek iin komas ile izah etmiti kendi kendine Robert. Murdoch'a birdenbire ne olduunu, neden byle kendini ldrmekten bahsettiini kimse anlayamamt. Delikanl, feryadn takiben boanmt. Hkra hkra alyordu. Otomobili bile sarsan bir hkrkt bu.. Gzleri yuvalarndan frlam gibiydi. Yumruklariyle otomobilin kanepesini dvyor ve hkrklar arasnda devam ediyordu : Bakn.. Bakn.. Sylyorum size ite. Kendimi ldreceim. Memur olmak istemiyordum zaten. Bunlar babamn srar yznden bama geldi. Evet, kendimi ldrdm zaman grecek o.. Gnah onun boynuna olacak tabii. Kaatil olacak. Hem de evlt kaatili... Fakat ihtiyar Dandie, torununun bu haline fena halde kzmt : Hey, bana baksana, ne oluyor sana byle Allah-akna?. Ne var, ne oluyorsun? Syle de, anlayalm biz de.. Allah! Allah!... Murdoch hafife kafasn kaldrd. Miyop, ipil gzleriyle nce ihtiyar dedesine, sonra da Jamie'yle Ro-bert'e bakt. Sonra da ban nne eerek kollar arasna ald ve hkra hkra alamaa balad tekrar. 169 i Her ey mahvoldu, diyordu. Mahvoldum artk ben. mtihanlardan kardlar beni.. Bu sabah bir kenara ektiler. Buradan git.. Bir daha gelme.. dediler. Evet, evet Bir daha gelme! dediler bana.. Am....a mutlaka bir yanllk olacak bunda. nk.. nk.. Ve o her imtihan dnnde kendisine sorulan soruya cevaben syledii cmleyi zaman ekini deitirerek tekrarlad : yle fevkalde gitmiti ki.. Gerekten fevkalde.... Kazanamamt.. Murdoch imtihan kazanamamt. Herkes hayretten dona kalm durumdayd. Kimse bir ey syleyebilecek durumda hissetmiyordu kendini. Bitmeyen ve gitgide iddetini artran hkrklar oto-mobildikleri yerlerinden sarsyordu. Etraftan grenler de toplanmaa, merakla birbirlerine ne olduunu sormaa balamlard. htiyar Dandie her eye ramen ilerinde en cerbezeli adam olarak grnyordu. Murdoch'u yakasndan yakalad gibi yle bir silkeledi : Hey., dedi. Kendine gel bakaym, budala herif... Sam, makiniste bir espri savurdu : Sinir civatalar laka olmu. Torpito gznden ngiliz anahtarn alp sktrmak lzm beybaba... Dandie tamamlad : Hakkn var vallaha arkadam, dedi. Bunu adam etmek iin bir eyler lzm... Jamie'yle ihtiyar Dandie, koltuk atlarna yaptklar gibi Murdoch'u otomobilden kardlar. Karda bulunan bir gazinoya karga-tulumba soktular. Jamie, iki tarafa sallanan kapy tutarak Dandie ile Murdoch'un ieri girmesini salam, sonra da dnp arkalarndan bakp duran kk Robert'e : Sen buralarda biraz dola, aslanm. Biz imdi geleceiz, demiti. Robert, bir sre olduu yerde aklm gibi kald. Zavall Murdoch!. diye dnyordu. Sonra yolun br tarafna geerek mahzun mahzun gezmeye balad, iki elini sallaya sallaya, sa solu seyrediyordu. ok gemeden panayr yeri kalabalklamt. Etraftaki ky170 lerden ve kasabalardan halk akn akn geliyordu. Le-fenford'klardan da bir ka kiiye rastlanmt Robert. Bunlar sadece gz ainas olduu kimselerdi. Fakat birdenbire olduu yerde duruverdi. Grd ey onu bir anda aknda evirmiti. Gneten yanm, izgileri sert. kk bir yzd bu.. Gavin'di. Ne yapacan, nasl hareket etmesi lzm geldiini bir anda kararlatramad Robert. Gavin yalnzd. Kk bir kalabaln bir iki adm dnda o kalabala karyd. Karsndaki akn bir kylye bir altn saat satmaa alan bir iportacnn dil dokusunu, o kendine has, azametli, marur tavryla seyrediyordu. Onlarn ekimelerinin uzamasndan bkm olacak ki, bir an dnd ve dner dnmez de kalabalk arasndan gzleri birbirini buldu. Gavin, nce kpkrmz kesildi, sonra sapsar oldu ve hemen gzlerini baka tarafa evirdi. Kendine dnme vakti arad belliydi. Zira gzlerini uzaklatrmasna ramen

yerinden kprdanmamt ve deta arkasndaki bir ift gzle Robert'! kritik ediyor, onun ne yaptn kolluyor gibiydi. Bir iki saniye sren bu halinden sonra Robert'in bulunduu yere doru bir iki adm att ve kalabaln arasndan syrld. Geldi, geldi, Robert'in ok yaknnda, bir duvarda bulunan bir iln okumaya balad. Bu iln kendisini ektii iin deil, fakat Gavin'ne yakn olmak iin Robert de gitti, o ilnn karsnda durdu. ki-, sini de uuralt bir istek tahrik ediyor, hareketlerine istikamet veriyor gibiydi, iln ok i renklerle baslmt ve muhtevasn Robert kelimesi kelimesine biliyordu ama, yine de bakmaa balamt. Tam da Ga-vinin* yambanda idi. Rengi sapsar kesilmi, yanaklar gerilmiti. Heyecanland, asab, bozulduu zamanlar Robert byle olurdu, ikisi de gzlerini, silik bir hayal gibi ancak farkedebildikleri resme dikmi, duruyorlar, heyecandan kesik kesik soluyorlard. lk nce Gayin olmak zere, dmelerine baslm gibi ikisi birden ayn, eyleri birbirlerine sylediler : Kabahat bende... Hayr, bende... Gavin Robert'e dnd ve devam etti : Hayr, Robie.. ne dersen de, ok iyi biliyorum, 171 l kabahat bende. Baka bir arkada buldum diye kskan-mtm da ondan yle hareket etmitim. Yeryznde benden baka arkadan olmasn istiyorum. Robert duygulanmt : nan Gavin, benim tek arkadam sensin.. Daima da sen kalacaksn. Bunun aksini yahut bunu baka trlsn dnmek imknsz benim iin. Bunu sana yeminle, btn mukkaddesatm zerine, yeminle temin edebilirim. Fakat o hdiseye gelince; hi itiraz etme, aksini savunma, kabahat tamamen benimdi onda. . Hayr, hayr bendeydi kabahat, Robert., nan ki bendeydi. Bendeydi.. Son sz Robert'e brakmt Gavin. Bu gsterilmi bir fedakrlk, bir feragatti. Robert'in maddeten ve manen kendisinden zayf olduunu bildii iin teden-beri, eitli hdiselerde byle davranmt. Ve artk, birbirlerini sevdiklerini ispat sadedindeki bu tartmay orada kesmilerdi. Gerek olan, gzel olan, bir anlamazlk yznden kesitinye urayan arkadalklarna yeniden, hem de en iyi ekilde kavumu olmalaryd. Duvardaki kocaman iln nemini oktan kaybetmiti artk. Birbirlerinden uzak kaldklar, greme-dikleri sre iinde ikisinin de birbirlerinden aa kalmayacak derecede mteessir bulunduklar gzlerinden okunuyordu. Byk bir arzu iinde bekledikleri, zledikleri o barma annda ekingenliin btn engelleri birden yklm, yok olmutu. Evvelce el skmaktan teye gemeyen byk heyecan ve dostluk belirtileri, bu defa, daha yaknlk, daha scaklk ifade eden bir belirtiye kavumutu. Robert, sevgili arkadann koluna girmiti. Birbirlerine deta kenetlenmi gibiydiler. Birbirlerine hitap edecek, sevinlerini, mutluluklarn ifade edecek kelimeleri bulamayacak kadar byk bir heyecan iinde, kolkola, yanyana yrmeye baladlar, kalabala kartlar. Panayr tam panayrlm bulmutu artk. Her tarafta tam bir elence havas, tam bir curcuna alm gidiyordu. Sevgililer birbirlerinin kollarna yaslanm dolayorlar, kadn - erkek, oluk - ocuk, ge - ihtiyar, herkes bir elencenin peinde gnn gn ediyordu. At172 lkarncalarn mzkalar alyor, oyun yerlerinde borular, trampetler tyordu. Bir yerde ziller alyor, herkesi Yeryznn en iman kadn Cleo yu grmeye davet ediyordu. Kolal yakal, papyonlu bir takm adamlar bir sra adrn nlerinde dizilmiler, ellerindeki k-, sa bastonlarla havada daireler, baka ekiller ize izc haykryorlard : Bayanlar, baylar. . Buyrun Buraya buyrun.. Pars adam Leo'yu grn... Peru cceleri burada bayanlar, baylar... Dnyann yegne konuan at.. Burada.. Robert'le Gavin tam bir sermest iindeydiler. Bir

tarafta tekrar birbirlerine kavumu olmann sevinci, bir tarafta panayrn canl, hareketli, elence havas onlar tepeden trnaa sarmt. Bu elencelerin kendileri iin tertip edilmi olduunu hissediyorlar, panayr bylece benimsiyorlard. Mutluluklarna, sevinlerine hudut yoktu. Kalabalk arasndan kendilerine yol aa aa ilerliyorlar, etraf seyrediyorlard. Robert cebindeki bir florini sk sk tutuyordu. Onu Jamie ona cep harl olarak vermiti. Gavin'in de bir miktar, daha bir hayli paras vard. Gavin, Levenford'dan trenle gelmiti ama, trenle dnmesine lzum yoktu artk. imdi Robert'le birlikte, otomobille dnebilirdi. Robert byle istiyordu. yle ya, neden ayr ayr dneceklerdi? Bu dnce ikisinin de sevinlerini artrd. Hindistancevizi nian oyununa katldlar. Bir ans denemek istemilerdi. er tane hindistan cevizi kazanmlard. Gavin, cebinden aksn karp bir tanesini kesti, tatl suyunu itiler. Sonra dier oyun yerlerini gezdiler, atlar yaptlar, ans denemelerine devam ettiler. Bunlarn sonunda bir yn dme, toka, ine gibi \ eylerle cepleri dolu dolu olmutu. i Bu mutlu gezintilerine devam ederlerken akam karanlnn bastrdn grdler. Etrafta lmbalar vanmaa balamt. Kalabalk da gitgide oalyordu. Mzik sesleri btn panayr kaplamt. Bir aralk Kate'le Jamie'yi grd Robert. Bir oyun yerinde, yanyana, kahkahalarla glyorlard. Bir ara da Dandie'yi, am' ve Murdoch'u atl kanncalara binmi grd Robert. Tahta atlarn zerinde, bando mzkalarn grlt173 leri ve panayrn klar ortasnda ba dndrc bir hzla dnyorlard. Ne'eli kahkahalar patlatyorlard. Yalnz Murdoch'un gzlerindeki parlt biraz cill idi. apkasn yana devirmi, dilerinin arasna sktrd puroyu boyuna inemekle meguld. Tahta at zerinde taknlklar yapyor, ikide bir yukarya, atlar tutan iplere uzanyor, lgnca naralar savuruyordu. Sonra vaktin epey ilerlemi olduunu farkettiler. Gece bir hayli ilerlemiti. Yorgun fakat mutlu birer haleti ruhiye iinde otomobilin bulunduu yere doru yrdler. ok* gemeden hepsi bir araya gelmiti. Hepsinin iyi bir gn geirmekten ileri gelen ne'eli ehreleri prl prld. Hele Kate.. Kate o kadar mutlu grnyordu ki.. Gzlerinde kvlcmlar akyordu sanki. Sk sk Jamie'ye bakyordu. Murdoch kocaman kocaman at gzleriyle Ga-vin'in elini skarken bir eyler mrldanyordu. Panayrdaki elenceleri gstererek : Benim iin hi nemli deil bunlar, diyordu. Anlyor musun, hi nemi yok bunlarn. Benim gibi bir adam bu eylerle hi ilgilenmez. Sam otomobili altrmaa urayor. Muhakkak ki varlna en fazla muhta bulunduklar insan imdi Sam.. Murdoch'la Dandie, dede - torun, motor alma arefesinin tak - tuklar ile arada bir sarslrken Gene-vieve, Gen., e., eve.. diye ark sylyorlard. Nihayet otomobil harekete hazrlanmt. Hep birden iine doldular ve yola koyuldular. ok gemeden Murdoch yerinden frlayp pencereden dar sarkmak lzumunu hissetti. Robert, karanlkta uzun uzun rtler duyunca suratn iren bir tavrla ekitti. Panayr, elenceler, o gz kamatran klar geride kald artk. Gece serin. Rzgr esiyor. Onlar dn yolundalar, ihtiyar Dandie, yorgunluktan turusu km bir halde, arka tarafta, uyuyor. Murdoch'un solgun ve bitkin ba? omuzunda.. O da uyku ile uyankln tam ortasndaki yerde.. Yanlarnda Jamie'yle Kate.. Kzn boynuna kolunu atm Jamie. Beraber mehtab seyrediyorlar. Robert, Gavin'le birlikte nde oturuyor bu defa. Kalbleri heyecanla arpyor. Arkadalklar yeniden kuruldu. Ne gzel!.. Bir daha ayrlmayacaklar. Hi ay174 rlmayacaklar. yle dnyorlar.. Fakat, bu ayrlmama kararlarnn ancak ve yalnz bir sre iin gerekleebileceini bilmiyorlar. Mutlulukla dolu ileri. Hi bir eyden pheleri yok. Otomobilin monoton grltsnden baka hi bir ses yok etrafta.. Bir de asetilen lmbalarnn fsltl sesi.. Sam bir kapal kutu sanki.. Direksiyon banda, dnya ile ilgisini tamamen kesmi gibi oturuyor. Gzleri sadece yolda. Kafas.. Ya kafas? Krabilir nerelerde o?

Robert'le Gavin eirilmez, tutulmaz yldzlarla kapl gkyz altnda, mehuller lemini, karanlk sonsuzluklar fethe gitmekte olduklarn hissediyorlar. Gavin mrldanyor : te ben byle istiyordum, Robert.. Ben byle seviyorum. Arkadann ne demek istediini anlyor Robert. Birbirlerine biraz daha sokuluyorlar. XVI htiyar Dandie'nin bir sz vard : ok glme, son rr\ alarsn.. derdi. Fena hdiselerin mahsul bir grt bu her halde. Robert, ar derecede neeli olduu zamanlar ona da ihtarm yapard : imdi glyorsun ama, yarn alayacaksn, olum.. Mutlu panayr gezisinin ertesi gn Robert iin de, Dandie iin de kt bir gn oldu. Belki, panayrda ok glmlerdi de ondan.... Robert, o sabah, her zamankinden ge kalkmt. Evin iinde esrarengiz bir sessizlik hissetti. Murdoch uyanmamt. Mr. Lackie belediyesine gitmiti. Mrs. Lackie mutfakta, ileriyle hemhaldi. htiyar Dandie, burnu adamakll kzarm olarak sinirli sinirli piposunu iiyordu, Robert'i bile yanma istemez grnen bir hali vard. Robert tam aaya inmiti ki kap ald. Haminnesi ieri girdi. ocuk armt. Onlar panayrda iken gelmiti ihtiyar kadn ama Robert'in henz haberi olmamt. Sabah erkenden de kalkm, boncuklu apkasn bana geirmi, fabrikaya ayln almaa gitmiti. Oradan dnyordu. Robert byk bir sevin iinde : 175 O haminne, diye haykrd. Sen geldin, demek ha? Hi haberim yoktu... Fakat o ne? Haminnenin surat adamakll askt. ocuun, kendisini byle sevin ve heyecan duyarak karlamas onda buz gibi bir soukluk yaratmt. Hi cevap vermemiti. Kzgn olduu belli bir tavrla, ar ar ocua doru yrd. Tam karsna gelince de durdu ve anormallii sesinden belli olan bir hava iinde konutu : Robert.. Sen bunu mu yapacaktn bana Robert? Hi mit etmezdim, hi beklemezdim senden bunu dorusu... ocuk korku iinde kalmt. Geri geri giderek srtn duvara verdi. Anlamt. Yine mezhep meselesi... . Din terbiyesi hakknda o kadar gayretler sarf ettii, emekler verdii halde Robert'in tekrar katoliklie dnm olmasn, daha dorusu katolikliine devam etmesini hazmedememi, buna kzmt. Kadncaz Levenford'a geleli henz 24 saat bile olmamt ama, durumu bu kadar sr'atle nereden renmiti? Robert bir an bunu dnd ve kararm verdi. Mutlaka o Mrs. Minns'den renmitir, diye dnd. ihtiyar kadnn ehresinde mustarip, zgn bir ifade vard. Baklarndaki karanlk hava, dudaklarndaki gerginlik ocuu akna evirmiti birden. Korkuyordu da. Gnn birinde bana geleceksin yine sen... Ve o kadar.. Baka hi bir ey sylemedi. Robert'i korkular, endieleri ile babaa orackta brakt ve yrd. Haminnesi merdivenleri karken Robert, aknlktan az ak, arkasndan bakakald. Ne yapacan armt. Haminnesinin o kzgn hal iinde ihtiyar Dandie'nin kapsn vurup ieri girdiini grd. Bu hayra almet deildi. Robert doru oturma odasna kotu. Doutan bal bulunduu bu mezhep, haminnesini niin bu derece korkun, bu derece iddetli bir nefrete srkleyebili-yordt. Anlalmas g bir nokta idi bu. Zira. haminnesini Robert pekla sevebiliyordu. Onun baka mezhebin insan olduunu bilmesine ramen seviyordu. Herkese rnek olacak derecede inanlarna, dinine bal olan bu kadm nasl bu kadar mutaassp, nasl bu kadar dar g176 rl oluyor, olabiliyordu7 Robert, gayri ihtiyari, onun mezhep konusundaki kr taassubunu dnd. Baka mezhepten olan ya iki, ya da kiiyle ancak konumutu bu kadn btn hayatnda. Cehaleti ve taassubu o derece ileri gitmiti ki, bu gibi insanlarla konumay hem zelil, hem de gln bir hareket

olarak kabul ediyordu. Fakat bu halinden hi de ikyeti deildi o. Onun iin de bu havadan kmak kurtulmak gibi bir meselesi yoktu. Anlalan, ihtiyar Dandie'nin Robert'in kiliseye balamasna izin vermi olmasn da yle pek kolay tarafndan affetmeyecekti. ok gemeden Robert use kattan sesler iitti. Ha-minnesiyie dedesi kapmlard. Robert korku iindeydi. Dizleri titriyordu. Biraz sonra talkta dedesinin hzl ayak seslerini duydu. Kapdan ban uzatp bakt , Robert. Dedesi hrsla apkasn bana geiriyordu. Robert'i grnce sert bir tavrla onu ard : Gel benimle olum, dedi. Biz bu evde kalamayz artk. Ailahm bellar.... Beraber ktlar. htiyar Dandie ok zgnd.' Haminnenin, Robert'in katolik kilisisesine gitmeye balamasnda ki kabahati dedede bulduu muhakkakt. Fakat Dandie'yi teessre sevkeden baka eyler de mevcuttu. Bir gece evvel Ardfillan'dan dndkleri vakit haminne yatak odasnn penceresinde oturuyormu. Mur-doch'un durumunu olduu gibi grm ve bunu sabahleyin kahvaltda, oluna, yani Murdoch'un babasna sylemi. Onun iin ihtiyar Dandie imdi bir de Mr. Lackie ile karlamamaa alyordu. Zira damadnn bu yzden kendisine dman kesildiini tahmin etmiti. Yalnz bir kere garip bir karlamalar olduunu hatrlyordu Robert, eskiden olmutu bu.. Mrs. Lackie'nin bir gn gayet ustaca evirdii bir manevra neticesinde Mr. Lackie, Robert'le Dandie'yi yanma alarak Levenford'un yeni su bentlerini gezdirmeye gtrmt. Fakat bu da sonu iyi bitmeyen hdiselerden biri olmutu. Mr. Lackie, onlara marur bir tavrla br ok filtreleri gstermi ve bir salk uzman sfatiyle, suyun ilk ekli ne olursa, olsun, sonunda temiz bir ime suyu haline geldiini byk bir heyecan duyarak anlatmt. Sonunda bir barda doldurup Robert'e uzatmt : 177 i de bak, Robert.. Robert, suyu beenmemiti. Bulank bir eydi. Tereddt ediyordu. Nihayet bir bahane buldu : Susamadm, byk baba.. Mr. Lackie, bu defa barda ihtiyar Dandiey'e uzatt. Dandie, Robert'in ilk defa ahidi olduu bir tebessmle damadna bakt. Yumuak bir sesle mrldand : Bilirsin, iilecek cinsler meyanmda suyla bam pek ho deildir. Hele bu s*uyu canm hi imek istemiyor. Mr. Lackie hiddetlenmiti : Yoksa, dedi, bana inanmyor musun sen? Dandie gld. Mstehzi bir tavrla : Sana nasl inanmam ben, dedi. nanrm, inanrm tabii ama bir artla.. nce sen i bakaym. Mr. Lackie barda yere dkp yrmt. Zaten, umumiyetle birbirlerini pek grmezlerdi bile. Gittikleri yerler de daima ayr istikametlerdeydi nk. Tabiatiyle yollar da ayryd. ayet, krk ylda bir ihtiyar Dandie, muteber salk mfettiine alay olsun diye onu bu sfatla anard arda, pazarda bir rastlyacak olsa, mahirane bir manevra ile yolunu deitirip, msademeyi nlerdi. Karlamalar bir nevi msademe mahiyetinde olurdu daima. Onun iin, o da, teki de arzu etmezlerdi bunu. Fakat bu defa msademe muhakkak grnyordu. Btn mesele, yle uzaktan da olsa birbirlerini ancak farkedebilmelerindey-di. Kzlca kyamet kopabilirdi o anda. Panayrn ne'eli, kahkahalar ykl atmosferinde pek mahzurlu grlmemiti ama, sabahn serin havas iinde yrtlen bir muhakeme, Murdoch'un kaamak panayr gezisini de, orada, gazinoda hep beraber kafay ekmelerini de nemli bir durum olarak ortaya koymutu. Mr. Lackie, azna ikinin zerresini bile koymay korkun hatalardan sayan bir insand. Onun nazarnda iki imek en byk gnah ilemekti. Sonra ne mnas vard bu zkkm ziftlenmenin. Paray sokaa atmak, o binbir glkle deerlendirilen emei heba etmek deil de neydi bu. Mr. Lackie'nin ekonomik, daha dorusu cimri kafas ile hi badaamayacak bir iti bu.. Murdoch'un, o her gn fevkalde, fevkalde na178 karatlarma ramen imtihanda baar gsterememi olmas da adam t can evinden vurmutu. Ele gne kar rezil olduuna m yansn, bu apkn ihtiyarn olunu

masum ve tertemiz evldn batan karna m yansn, armt adamcaz. Dandie'yi bir eline geirse yapacan biliyordu o.. Bir ka adm attktan sonra Dandie biraz yavalad. Perian haleti ruhiyesi iinde tutunacak bir dal, snacak bir melce aryor gibiydi. Birden marur, azametli bir tavrla Robert'e dnd : Allaha kr ki, evden gayri gidecek bir yerimiz var, Robie, dedi. Sktmz, mkl bir duruma dtmz anda bize bir lokma ekmek verecek ahbaplarmzn mevcudiyeti ne iftihar verici, ne gzel bir ey.. Mesel, hemen Antonelli'lere gidebiliriz. Robert, Antonelli'leri duyunca birden aalamt. Znk diye olduu yerde durdu. Bunun imknszln ona nasl anlatmalyd. Sadece bir : ey.. Hayr, dedeciim. Gidemeyiz onlara., diyebildi. Fakat ihtiyar kzmt : Niye gidemeyecekmiiz ? Bize o kadar candan ilgi gsteren italyanlara gidemezsek nereye gidebiliriz ki Robert? Sebep ne buna? Hl aknd Robert : nk.. ey olmaz, dedeciim.. nk., dedi. Daha fazlasn bir trl syleyemiyor, yutkunuyor, kekeliyordu. Yzlerine kapanan kapnn nankr sahiplerini anmak bile istemiyordu. Bu strab dedesinin duymasna gnl bir trl raz olmuyordu. Kendini yeter derecede kahrolmutu. Onun da kahrolmasn istemiyordu. Fakat, anlatmas da lzmd. Bu iyi kalbli ihtiyar, bu durumu baka trl kabullenemezdi. Bir bir nakletti Robert.. Angelo'nun suratna indirdii hametli yumrua kadar hepsini tek tek anlatt. htiyar korkun bir sessizlik iinde, hi renk vermeden bandan sonuna kadar dinledi. Fakat hi bir ey sylemedi. Ne lehte, ne aleyhte bir tek kelime bile sarfetme-rli. Hdisenin onda mthi bir ok tesiri yapm olduunu Robert biliyor, daha dorusu baka trl bir tesir yanmasnn imknsz bulunduunu tahmin ediyordu. Fakat Dandie'nin ok nemli bir hasleti vard. Istrab179 m katiyen belli etmezdi. Bu, senelerin onda nice tecrbeler pahasna kendi kendine yaratt bir hasletti. Fakat biraz sonra yz pene pene kzard. Dndke daha fazla tesir ediyor olmalyd. Onun iin mthi bir amar olmutu bu. akna dnmt. Geri dneceklerini zannetti Robert. Geri dneceklerini ve Drumbuck'a, Saddler'le Peter Dikie'yle bulumaa gideceklerini zannetti. Fakat dnmedi ihtiyar. Ana caddeden Knoxhilie'e doru yoluna devam etti. Robert, kasabnn gneyine doru, hi bilmedii bir yere doru gitmekte olduklarn farketti. ocuk dayanamad, sordu : Nereye gidiyoruz, dedeciim? ihtiyar dimdik ve metin admlarla yrrken ksaca cevap verdi : Ac sularda ykanmaa gidiyoruz, olum... Gerekten, dorudan doruya kelimelerdeki mnay m kasdetmiti Dandie, anlayamad. Yoksa, Ardfil-lan tarafndan esen, denizin kekremsi, tuzlu kokusunu tayan rzgr, onda denize kar bir zlem mi uyandrmt? Belki de ruhuna strap veren hdiselerden, insanlardan bir an evvel uzaklamak arzusunu mu ifade etmek istemiti? Robert, bunlar dne dne yrr ken, bindenbire Knoxhill aynn kaybolverdiini, kendilerini limann alt tarafnda, ayn denize dkld noktada bulduklarn grd. Fakat manzara hi de i ac deildi.. Denizin olduu yerde airanelii bulmaa alm kimseleri tam sktu hayale uratacak bir yerdi buras, insann her admda sendelemesine sebep olabilecek, inili, kl srlm, keseklerle kapl bir tarlay andran toprak zemin yer yer de kalaslar, aalarla doluydu. Ky kirli, yeil yosunlar, deniz otlar, yass talar ve sedef kabuklarla kaplyd. Deniz ekilmi, kenardaki sular bulank bir amur rengi almt. Fabrikann bacalarndan kan ve kurum yadran siyah dumanlar, tersaneden oralara kadar gelebilen eki grltleri, civardaki bir amarhanenin burada denize alan pis su yolu, hepsi hepsi burada temerkz ediyordu. Manzarann verdii byk hzn, bu kasvetli atmosferle daha byyor, daha kuvvetleniyordu. Bir tek ey insana hafif de olsa teselli verebiliyordu. Denizden doru gelen hafif rzgr.. Tuz ve iyot ko-

kulu bu rzgra yzlerini evirdiler, ilerine ektiler, ihtiyar Dandie'nin kollarna kotuu sknet derhal etraflarn sarmt. Gzlerini uzaklara dikti. Denizin arkasn, teleri grmek, oralarda bir eyler bulmak istiyor gibiydi. Ve sular hafif hafif kprdanyor, dalgalar kk kk sesler karyorlard, iki yalnz insan, aralarnda nesiller boyu fark olan iki yalnz insan huzura, mutlulua, ama, ebedi olan huzura ve mutlulua koabilmek iin rpnyorlard. Fakat ayaklar topraa basyordu. Koparamyorlard topraktan. Koparamazlard da, koparamayacaklard da. Ya mutluluklar ne olacakt? htiyar adam yere oturdu. Ayaklarn ileri doru uzatt. Papularn, oraplarn kard. Pantolonunun paalarn dizkapaklarna kadar svad. Ceketini karp, gmleinin kollarm da svadktan sonra slak kumsalda ap ap sesler kararak yrd, s sulara girdi Kl rengi dalgacklar bacaklarn okuyordu. Robert bir sre dedesini seyretti. Sonra o da dedesi gibi soyundu, onun kumlar zerindeki slak ayak izlerinden yr-ye yrye suya girdi, yanna gitti. Bir sre etraf, suyun iini, delmeye alan baklarla taradktan sonra apkasn kard, eline ald. ok enteresan ve hikyeleri olan bir apkayd bu. Robert, ne zaman dedesini hatrlasa bu apka hemen aklna gelirdi, iki yannda etraf teneke parasiyle evrili iki hava delii bulunan bir apkayd bu. ok eskiydi ve eskilii yznden kaskat kesilmiti. Rengi atmt. Yamyass, kocaman bir apkayd bu.. Robert dnd, iine neler girmemiti bu apkann. Dedesinin ba bata idi tabii. Bahelerden ardklar armutlara, elmalara, ileklere kadar pek ok ey.. Gerekten ok ie yaramt, ihtiyar adam, imdi de suya eilmi, toplad bcek kabuklarn, midyeleri onun iine dolduruyordu. Bcek kabuklar bembeyazd ve zerlerinde oyuklar vard. Suyun dibinde, kumlar arasnda gm para gibi gze arpyorlard. Midyeler, kayalarn yarkla-rmdaki yosunlarn arasnda sedef gibi parlyorlard. Renkleri mosmordu. Toplama iine Robert de yardm etti. apkay tamamen doldurunca ihtiyar yle bir doruldu. Gzlerini, denizin biraz ilerideki bir ksmna dikerek Robert'e hitap etti : 180 181 Olum, dedi, belki fena bir adamm ben. Ama pek o kadar da fena bir insan deilim. Ne dnmt, aklna ne gelmiti de byle konumutu ihtiyar, Robert anlayamad. Hemen de susmutu. Sudan ktlar. Kyda ate yakacak kuru bir yer aradlar. Sonra da atei yakacaklar al rpy toplamaa baladlar. yice kurumu bir ka bez paras ellerine geti. Bir gemiden atlm olmas muhtemel bulunan bir iltenin kuru otlarn aldlar. Sepet krklar ve denizin getirdii tahta paralarn da getirerek atei yaktlar. Dandie, bir taraftan midyeleri kzartrken, bir taraftan da teki kabuklu bceklerin nasl yeneceini Robert'e gsteriyordu. Onlar, atete tutuyor, kabuu scan tesiriyle ald zaman da azna gtrp iin-dekini hop diye yutuveriyordu. yle lezzetli bir ey ki bu., istiridyeden bile daha lezzetli., diyordu. Birbiri arkasndan yiyordu onlar. Istrab, zntleri iinde, hncn alr gibi, byle tuzlu, az-burun burucu eyler yemekten bir nevi haz duyuyor gibiydi. Robert, tekilerden pek holanmamt ama, midyeleri sevmiti. Kabuklan rahata alyor, sedef tabaklar iinden et gibi sert, ceviz gibi tatl, kzarm paralar ortaya kyordu, itahla yiyordu. Hepsini bitirdiler. Dandie'nin suratnda ac bir tebessm vard : Tabak, anak ykamak klfeti de yok. Ne pratik deil mi? Sonra piposunu yakt. Yan st uzand. Dirseine dayanarak, hlyalar iinde denizi seyretmeye balad. Yalnz biraz sonra susamt. Kendi kendine konuur gibi : Biraz su olsayd ne iyi olurdu... diye mrldand. Fakat o anda yaplabilecek bir ey yoktu. Robert, bir an dedesine bakt. Gzleri dolu dolu oldu. Bu adam, gerekten iyi bir insand. yle, baz kimselerin, aleyhinde konutuklar gibi kt adam deildi. Ona ait bildikleri yle bir sinema eridi gibi, ana hatlariyle kafasn-dr. canland.

182 Dandie'nin ikiye kar meyli ve zaaf olduu muhakkakt. Bu inkr edilemezdi. Baz geceler, merdivenlerden, onu yalpa vura vura, sarsak admlarla yukar ktn duyar, Bizim ihtiyar ekmi yine kafay.. diye dnrd. Kulana, karanlkta arpt eyleri umursamayan sarho bir adamn alayl sylenmeleri gelirdi. Fakat, hi bir zaman bir ayya deildi dedesi. Torunu Adam'm onun iin en kibar tbir olarak kulland bu ayya tbiri hi de yerinde deildi, byk hakszlkt. lgnca elencelere katlm, bir ok iki lemleri yapmt phesiz ama, uzun sre iki imeden durduu da pek ok grlmt. Ve mesel, Levenford'da Cumartesi geceleri kafalar ekip ekip sokaklara dklen insanlara, onlarn sarho kafilelerine katld da grlm, iitilmi deildi. Btn hayat boyunca nemli, byk iler yapmak, baarmak arzusunu iinde yaatmt. Ve bunlar yle kuvvetli bir akla yapmay dnmt ki, son senelerde, artk, onlar gerekten yapm olduuna inanmt. Baz kimselerin ok yalanc adam olarak tandklar Dandie'nin, yalanc dedikleri taraf bu idi ite. O yalan sylemiyordu hakikatte, yapmad halde yaptn zannettii hayat anlatyordu. Aslnda hayat tatsz, yavan gnler ve senelerden ibaretti. Dedeleri ok nemli insanlarm. Babas ile amcas Clen Nevis'teki o byk tasfiyehaneyi ortak olarak iletiyorlarm. Evdeki albmlerden birinde, bir gn, Robert'in eline bir fotoraf gemiti. Sararm, eski bir fotoraft bu. Elinde tfek tutan bir delikanlnn fotoraf, iki yannda iki kpek vard ve byk bir maliknenin merdivenlerinde ayakta duruyordu. Mrs. Lackie, fotoraftaki delikanlnn dedesi olduunu syleyince ne kadar da armt Robert.. Meer ihtiyar Dandie'nin ocukluk yllarna ait bir fotorafm bu. Anneannesi Robert o an hi unutamazd dudakla-, rnda znt ifade eden ac bir tebessmle iini ekerek ona : Ya., evldm, demiti. Grow'lar o devrin en nemli, en ileri gelen ahsiyetleriymiler. Ama... Ailenin, o bitip tkenmez zannedilen servetini bi-ra'ya konan bir vergi mahvetmiti. Robert'in rendiine gre, Dandie de, bu felketten sonra, ok gen yata, bir makinist yanna rak olarak girmek zorunda kal183 mt. Fakat bir trl i i kavrayamamt. Sonra da bir gn delikanl gzleri kararm, acele bir izdiva yapmt. Basit bir kzla evlenmi ama, hi bir zaman da evlendiinden pimanlk izhar etmemigti. Karsnn anas, babas ona Allah gibi taparlarm. Evlendikten sonra bir sre hrdavatlk yapm. Bunda da tutunamam, fakat ylmamt. Renberlik, marangozluk, demecilik bile yapmt. Fakat olmamt, bir trl olmamt. Cleyde vapurlarnda biletilik yaptktan sonra da tekele girmiti. Onu zaman zaman ikiye eken kuvvet emellerini gerekletirememi olmas, baarszla uramas idi. Sukutu hayaller btn mrnce peini brakmamt. Herkesle abucak ahbap oluvermek adeti yznden ikiyle har, neir yaayan bir ok kimseyle de tanm, bylece ikiye almt. Fakat iki arzusu hi bir zaman daim olmamt. Gelip geici idi. Gnlerce durur, birden aklna gelir ve balard imeye. Esasen bir tezatlar lemiydi kendi. Bunu ka defa. Robert de grmt. Bir bakard, hi kabahati olmadn savunarak Robert'in yannda aslan kesilirdi, bir de bakard ki... Bu defa kendini ikiye veriinde kederinin byk rol olmutu. Haminneye kar kzgnlndan imiti. Murdoch'un durumunu Mr. Lackie'ye haminnenin haber vermi olmas tepesini attrmt. Dandie, Robert'in bu dncelerinin farknda bile deildi tabii. Fakat bu dncelerle, kendi szleri o kadar birbirinin arkasndan gelmiti ki, bu tesadfn yegne farknda olan insan Robert, arp kalmt. Filhakika, ihtiyar yerinden yava yava kprdanm ve konumaa balamt : Biri var, demiti, biri var ki, bizim evin iine adm att gndenberi yakam brakmad benim. Ama, bana yaptklarn yanna kr brakmayacam elbet. Hhhh. Pis kar.. Murdoch'u batan karyormuum ben de?.. Yedii naneye bak u ihtiyarn..... Birdenbire durdu Dandie. Piposunun slak, az ksmn ileri doru uzatt, Robert'e, keyifli keyifli, karda grnen bir vapuru gsterdi :

Bak, Robert, dedi. Bu Lord of the Isles.. Kyles adalanna yapt seferden dnyor.. Esasl vapurdur ha... 184 Nehirden aa doru nazl bir gelin gibi salna salna gidiyordu. ok kalabalkt. Dede torun onu zevkle seyretmeye baladlar. arklar gnete prl prl yanyordu. Direklerinde bayraklar uuuyordu. Bacalar krmz renkteydi. Ty gibi ince birer duman kyordu bu bacalardan. Vapurdan elenceli bir hava olduu belliydi. Mzik sesleri geliyordu. Kyya arpan dalgalarn hafif grltleri iinde bu mzik onlar da evke getiriyor, ilerinde yepyeni arzular uyandryordu. u gzel vapurun iinde olabilmek iin neler feda etmek istemezlerdi ki u anda.. Halbuki onlar, evlerinden kap dar edilmi, meteliksiz iki zavall insand. Sprnt-ler arasnda yiyecek arayan iki zavall insan.. Heyhat!.. Dandie, bir iki saniye sonra hlyalarndan syrlp geree dnd. Haminneden at bahse devam etti : Lemond View'a geldiim zaman, balangta bana ok iyi davrand. oraplarm yamyor, terliklerimi ayak ucumda daima hazr bulunduruyordu. Sonra, bir gn bana sigaray brakmam syledi. Bak hele karya.. kokusu houna gitmiyormu da... Tabi brakmadm. te o yizden klahlar deitik. O gn bugndr hep benim aleyhime alt durdu. Evdeki durumumuzu sen de grdn olum.. Onun sz benden ok geiyor. Karan, greni yok, istedii gibi hareket ediyor. Sofralarnda ba keyi ona veriyorlar. Ben aa bile inemiyorum yemee. Scak suyu Cumartesi akamndan hazrlanyor. Sabahlar banyoya en nce o giriyor. Ama, bende buna daha fazla tahamml edemem evldm.. Edemem... Sonra daha baka vapurlar geti nlerinden.. Eya ykl atanalar, teknesi pas iinde bir Kk posta, limanla Sandbank arasnda zincirden bir kabloya bal olarak ileyen, iki yaka arasnda yolcu tayan nehir vapurlar, sonra o bembeyaz bacal nefis Kralie Alek-sandra... Bir ara da kocaman bir baka vapur geti. Marshall Kardelerin ilebi imi o. Maden fabrikasnn Arjantin'le yapt al verilerin mallarm bu ilep getirir, gtrm. Yava yava gidiyor, fakat ok ses karyordu. Geminin st tarafnda bir yerde bir adam duruyordu. Kaptanm adamn, durduu o yere de kaptan kprs denirmi. Dedesi sylemiti Robert'e. ocuk, gzleri gne nlarndan sulana sulana geminin 185 arkasndan uzun uzun bakt. T, nehrin azndan telerde siyah bir nokta halinde kayboluncaya kadar. Gne, tam o geminin kaybolduu noktada efltun sisler ve dumanlar iinde denize doru alalyordu. Dandie kendi kendine konuur gibi anlatyordu. Marshall ileplerinin stne vapur yoktu. Clyd dnyann en gzel nehriydi. Robert Burns de dnyann en byk airi. Bir skoyal ngilize bedeldi. Bir eli arkasna bal bile olsa yine de yle rahat rahat baa kabilirdi. Ama.. Ama kadn milliyetiyle baa kmak zordu.. Uzun bir skt oldu. Dandie, kadn milletinden bahsedince birden dnceye dalmt. Neler geiriyordu kafasndan, neler dnyordu, Robert biliyordu. Fakat birdenbire yerinden frlad, ihtiyar adam. Fena bir eye karar verdii zamanlarda olduu gibi elini kalasna vurdu. Surat da hiddetli bir hal almt : Hi yolu yok, dedi, yapacam. Vallahi de, billahi de yapacam. Robert armt. Halbuki kafasnn ii ne gzel hayallerle doluydu. Seyahatlerin, yolculuklarn tatl, mestedici hlyasiyle ne gzel de dalp gitmiti. Fakat Dandie'nin haykriyle birden silkindi. Dedesine bakt. Yanlmt. Onun da kendisi gibi tatl hayallere daldn zannetmiti, ama, hayr, o bambaka bir dnyada yaanmt meer. Onda artk, o dnceli, dalgn vaziyet yoktu. Karar vermi insanlarn gven dolu havas gelmiti zerine. Her halde mthi bir karar vermiti. Burun delikleri sr'atle bir alp bir kapanyor, derin derin soluyordu. Nefes yerine hiddet fkryordu o deliklerden sanki. Bir ka admlk bir saha iinde gidip gelmeye balad. Nihayet : Gel olum, gel, dedi, gidelim. Vallahi yle bir intikam alacam ki.. Robert'i kasabann iinde acele acele srkler gibi gtrrken birden durdu. Kilisenin kulesindeki saate bir bakt. Tekrar yrd. Robert hl aknd. Dedesinin intikamn dnyordu. Neyin intikam, nasl bir intikamd bu, acaba?

ihtiyar Dandie'nin kulland bu intikam alma tbiri, o blge halknn dilinde, daha ziyade nev'i ahs186 na mnhasr, orijinal bir alma mnasn tard. eytan bir zekya dayanan, keyifli bir intikam alma ekli.. Fakat keyifli denilince, aka falan gibi basit bir ey deildi bu. Geri bu ite intikam alan keyiflenir, zevk duyar, muhatab da arp kalrd ama, bundan tesinin yle akaya gelir bir taraf olmazd. Kinden doan, an'anev ve korkun bir eydi bu. Tpk Korsikallarn intikam almalar cinsinden.. Yalnz Korsika'da hemen tabancaya, tfee davramlrd. Burada, Levenford'da ise, nce intikam dnlr, tasarlanr, sonra da tatbik safhasna intikl ettirilirdi. Robert sordu : Nereye gidiyoruz byle, dede? ihtiyar byk bir soukkanllkla konutu : Evvel, dedi, u bizim kibar dostlarmz, makarnaclara, Antonelli'lere urayacam. Robert'in aknln grnce de ilve etti : Yok canm, yle deil.. Merak etme; arka kapdan.... Robert korkudan yolun banda durmutu. Orada beklemeye karar verdi dedesini, ihtiyar, Antonelli'lerin arka taraftaki avlularna doru gitti, keyi dnd. Fakat bir dakika sonra da ayn kseden grnd. Geliyordu. Bir hdise uman Robert, dedesini grnce eni konu sevindi. Grnne baklrsa, hi bir hdise yoktu. Hatt ihtiyar Dandie, dudaklarnda alayc bir glmseme bile tayordu. Gitgide bastran akam karanlnda tekrar yola koyuldular. htiyar daima tenha olan o Baya yol a sapt. ikide bir yan yan bakyordu Robert dedesine. Balarna st ste sepetler koyup tayanlarn hem hareket eden, hem de kmldamayan o garip yrylerinin temposunda, gayet temkinli admlar atarak gidiyordu. Bir aralk, ihtiyarn bandaki apkann hafife kmldadn grd ocuk. apka, i ksmnda bir manivela varm gibi hafife yukar kalkt, yle bir hafif dn kaydetti ve tekrar baa oturdu. Fakat buna hi bir man veremedi Robert. Her halde yanl grdm. diye dnd. Hele o hi aklna gelmemiti. Fakat, bir ara, apka yine kmldanp, altndan incecik bir kuyruk knca her eyi anlad. Nico'nun kuyruu, ihtiyar Dan-187 die'nin peremlerinin arasnda bir kkl gibi kmt. talyanlarn sevgili maymunlar Dandie'nin apkasnn iindeydi. Robert yle armt ki, dili tutulmutu deta. Bir ey soramyordu. Fakat dedesi, onun, maymunun farkna vardn anlamt. Yan yan bakarak : apkama baylyor, kerata, dedi. Onun iin apkann iine onu hapsetmek kadar kolay bir ey yok. Eve geldikleri zaman hava iyiden iyiye kararmt. Saat 20 sularndayd, ihtiyarn eve dn saatini iyi ayarlam olduunu o zaman anlad Robert. Mr. Lackie, Perembe gnleri saat 19.30 da inaat irketindeki toplantya giderdi. Dede torun, kimseye grnmeden yukarya ktklar, Dandie'nin odasna girdiler. Nicolo, maallah; sapsalamd. apka iindeki seyahat ona hi dokunmamt. Dandie'yle Robert'e de alkt. Robert, Allahtan ki alk, diye dnd, yoksa yabanclarla hi durmazd mbarek hayvan, lk defa gelmi olmasna ramen ihtiyarn odas da houna gitmie benziyordu. Odann iinde bir o yana, bir bu yana gidip geliyor, keyifli keyifli hoplayp zplyordu. Karnn da yeni doyurmu olmalyd. Zira Dandie'nin verdii ekerlemeyi bile yemedi. Keyifli oyununa kendi kendine devam etti durdu. Dandie, maymunu seyrederken pek heyecansz, gayet soukkanl grnyordu. Hayvanlarn karsnda sknetini, daha dorusu ciddiyetini kaybetmemek onun huyuydu. Hi srtmaz, alp okamazd. Hayvanlarla senli benli olmay sevmezdi, (insanlarla olmutu da eline ne gemiti?) Hatt Mrs. Bosomley'in yannda kedisi Mikado'ya byk bir sevgi gsterdii halde, bu kediye bir gece sokakta hatr saylr bir tekme savurduunu Robert gzleriyle grmt. Saat 21 olmutu. Merdiven banda bir tkrd oldu. Haminnenin banyoya gittiini anlamlard, ihtiyar Dandie, zaten kula kirite bekliyordu. Tkrtnn arkasndan banyo kapsnn kapandn duyar duymaz derhal yerinden frlad.

Nicolo'yu kapt ve o yataki bir insandan beklenmeyecek bir eviklikle dar kotu. be saniye sonra geri dnd zaman maymun kucanda yoktu. 188 Robert'in eli aya buz kesilmiti. Dedesinin intikam alma metodundaki nemi kavramt. Tir tir titriyordu ocuk Acaba ne olacak? diye korku iinde bekliyordu. Dandie de trnaklarn sinirden kemire kemir e koltuunda oturuyordu. O da bekliyordu. Kulaklarn aarak dinlemeye, beklemeye baladlar. Nihayet, ihtiyar kadnn merdiven bandan geip odasna girdiini duydular. Kadn yava yava soyunmu ve yatana girince de karyola gcrdarmt. Ondan sonra sessizlik, tarn, mutlak bir sessizlik.. Fakat ok gemeden beklenen oldu. Hava bir anda yrtld sanki.. Bir lk, bir lk daha.. Ve bir daha.. erde neler olmutu? Bunu tahmin edebilen iki kii, bilen de bir kii vard. Tahmin edebilenler Dandie'yle Robert, bilen de yal haminneydi ve onlar phesiz, en iyi ekilde, o yayk isko aziyle haminne anlatabilirdi. Nitekim hamminne, bu hdiseyi, o gece bandan geenleri senelerce ahbaplarna, bilhassa iyi ahbab olan Mrs. Minns'e anlatt durdu. Anlatrken de o son derece ciddi havasn hi bir zaman terketmezdi. Robert'in daima Hamminnenin eytanla karlamas diye hatrlad bu olay haminne, Mrs. Tibbie Minns'e yle anlatrd : Ya.. Tibbie karde.. O mthi ey bama geldii akam keyfim zaten biraz yoktu. stm bam karp gzelce katlam, sandalyenin zerine muntazam bir ekilde koymutum. Geceliimle takkemi de kafama geirmitim. Sonra da dini btn her insann yapt gibi duam okudum, takma dilerimi azmdan kardm ve amdan yaktm. Bilirsin, yatarken detimdir, ba ucuma bir amdan alrm daima. Sonra hafife bam yasta koydum. Her zaman yaptm gibi kendimi Allah'a emanet, edip tam gzlerimi kaparken o ey gsme srad. Hemen gzlerimi atm. Mumun titrek altnda eytan karmda deil mi? Havr, hayr Tibbie'ciim, rya falan grdm zannetme. Rya deildi bu. Uyuyamyordum nk. Sonra ben yle uyank rya gren bir insan da deilimdir, hani.. nan ki, eytann t kendisiydi o. Kuyruuyla falan tam eytan.. Dilerini gstererek karmda srtyor, beni br dnyava, cehenneme aryordu. Belki sen de bilirsin, ben yle kolay kolay korkmam Tibbie, fakat 189 o hnzr eytan grnce iimde, kemiklerimin erir gibi olduunu hissettim. Deil dua okumak, bir feryat koparacak takatim bile kalmamt. Btn gcm, kuvvetim benliimden ekilip gitmi gibiydi. l gibi kaskat kesilmitim. Gzlerimi ona dikmi, yle bakyordum. O da bana yle bakyordu. Sonra birdenbire bir srad, geldi gsmn zerine, bir aa bir yukar dolamaa balad. Vallahi karde, zaten heyecandan, korkudan nefesim tkanmt, o gsmn zerinde yle dolamaa balaynca daha beter tkandm. Cierlerimi peneleri arasna alm skyor, bir yandan da kafam didikleyip duruyordu. Bir sre zerimde gezdi, tepindi, srad; srad, tepindi. Ama ben de artk tamamen nefes alamayacak hale gelmitim. Birer ate paras gibi parlayan gzlerinden de etrafa kvlcmlar salyordu. yle korkun, yle mthi bir ekilde sarslmtm ki, her tarafm srlsklam olmutu. Ayp deil ya, her tarafm.... Ve eytan durmadan beni mncklyor, didik didik ediyordu. Sam bam darmadan ettii bir yana, ayptr sylemesi, entarimi de srtmn tam orta yerine kadar at. O anda eytan duasn bir okuyabilseydim.. Ah, bir okuyabilseydim mesele kalmayacakt ama, aklm, zihnim o derece perian olmutu ki okuyamadm tabii. Btn yapabildiim fslt halinde Git eytan, git.. demekten fazlaya geemedi. Sesim zayf kyordu ama, buna ramen, bu szler eytann daha fazla ileri gitmesine mni oldu, her halde. Her ne hal ise, pis eytan nihayet benimle didimeyi brakt, gitti, ba ucumdaki takma dilerimi ald. Ben Ulu Tanr'y iimden, sessiz, sessiz imdada arrken o da karma geti, dilerimi azna sokup sokup karmaa balad. Sana bir ey syleyeyim mi Tibbie'ciim, galiba beni kurtaran da bu oldu. Baktm ki, eytan ii aztyor durmak bilmiyor, kanm beynime srad. Yerimden doruldum, yatan iine oturdum ve o ey'e bir yum- ' nk indirerek : Seni eytan seni.... Seni Allah'n cennetten kap dar ettii pis mahlk.. dedim.

yi ki demiim., karde.. Vallahi Cenb- Hakkn adn anar anmaz beyninden vurulmua dnd pis ey190 tan. Her halde ylnz benim yumruum onu sersemletmedi ya, insan kuvveti, hele kadn kuvveti nedir ki, deil mi? yle bir haykr haykrd ki, duysan, korkudan donar, ta kesilirdin vallahi. Hemen yataktan frlad, hoplayp zplyarak gitmeye balad. Bereket versin ki kapy aralk brakmtm. Hava scakt o gece. Biraz nefes alaym diye adamakll kapamamtm. Pis eytan, o aralk kapdan cehennem ateinden bir alev paras gibi syrld, gitti Ben de bu beldan kurtulduum iin Hak Taalya hamdederek kvrldm, yattm. Bir mddet kprdamaktan ekinerek yle kaldm. Sonra yava yava yataktan ktm, lmbay yaktm, canm kurtard iin Cenb- Hakka duaya baladm. Fakat tam o srada bir de ne greyim. Aman Allahm, ne yapm pis eytan biliyor musun? Dilerimi alm gtrm, diyeceksin, deil mi? Yo, hayr, hayr karde, alp gtrmemi. Onlar krmam da. Fenalk olsun, intikam olsun diye yatamn ayak ucundaki pis lzmln iine atm.... XVII .Ertesi haftaki Sal gn okula balad Robert. Tatil bitmiti artk. Kate de ilkokuldaki retmenliine dnd. O gn Robert gayet net ekilde hatrlyordu. Dedesini her tarafndan bir bulut gibi sarm olan keder o gn son haddini bulmutu. Ondaki bu daim zntl hal Robert'e de gemi ve btn hayat boyunca onu brakmamt. O hal zerine geldii zamanlarda hayat yaamaa demez, kapkaranlk bir ey olarak grrd. Evdeki hava gerginliini, sinirliliini muhafaza edi-vordu. Bu istikamette bir gelime, bir deime yoktu. Haminne odasmda.n dar kmamt. Murdoch da srrnrlerde voktu. ocuk vuvasnda Mr. Dahymple'in yannda almaa balamt ama, evdekilerin bundan henz haberleri olmamt. Dandip. aHk arkadaslariyle bulumay da istemez grnyordu. Kopya ii de olmaynca kendisine megale kalmyor, bylece de scaa ve damadnn fkeli suratna tahamml etmekten baka grev'i! kalmyordu. Zavall ihtiyar, her dakika ikence ierisinde idi. Ezilip bzlyor, oturduu yenle oflayp pufluyor, cle191 vaml bir kvran hali yayordu. Artk pipo da imiyordu. Bunun sebebini kk yataki Robert bile anlamt. Fakat o, gerek sebebi bildirmemek isteyen bir tavrla elini bo pipoya parma ile vurmu, hznl bir tavrla : Bunun faydas m var ki insana olum? Ne faydas var ki? demiti. Ertesi sabah Robert perdenin arkasnda giyinirken Mr. Lackie, kahvalt masasnda yine Dandie aleyhinde atp tutuyordu. Bu srada Mrs. Lackie aaya indi. Hem akn, hem de mteessir bir hali vard. Endie ile : Babam yukarda yok, diye bard. Nereye gitti acaba ? Ksa bir sessizlik oldu. Mr. Lackie'nin hayreti de bu sessizlik sonunda hiddetle yer deitirdi. Adeta kk-redi : . Kll aybndan gayri bir de koybolmas eksikti moruun, dedi. Akama kadar gelmezse sebebini anladm demektir. Robert'in iine bir keder dolmutu ama, pek tela kaplmamt. Gavin'le birlikte okuluna gitti. Orada rendi ki, yalnz ayn ube'ye dmekle kalmamlard, oturduklar yerler de yanyana idi. Yeni kitaplarn ve Gavin'le yanyana dmenin verdii sevin iinde akam etti. Eve dnerken de kitaplarn eve getirdi. Anneannesine rica ederek, kitaplarn kaplatacakt ona. Fakat evdeki durum normal deildi. Sofraya oturduklar zaman anlad. Anneannesinin gzleri kan anana dnmt. Alaya alaya bir hal olmutu her halde, kadncaz. Mr. Lackie de durgundu. nemli bir eyler olduunu anlad. Dedemden bir haber var m anneanne?.. Mrs. Lackie, mteessir bir tavrla ban hayr. dercesine sallad. Mr. Lackie, elindeki ekmei dileriyle koparrken, sanki, o hi sevmedii ihtiyar Dandie'nin kafasn koparyor gibiydi. fkesi burnundan akyordu, belliydi. Bir taraftanda da parmaklaryla sofra rtsnn zerine vuruyor, trampet alar gibi yapyordu. Her halde bu da

192 sinirdendi. Bir sre kimse bir ey sylemedi, lk azm aan, o srada yeni gelmi bulunan Murdoch oldu : Sakn, adamcazn bana bir i gelmi olmasn.... Mr. Lackie hemen kafasn kaldrd. Olnu tersledi : Sen sus, bakalm, aptal, dedi. O muhteem zekn burada deil, baka yerde gsterseydin. Murdoch iskemlesinde sindi, t karamad. Ortaya daha skntl, daha kasvetli bir sessizlik kmt simdi. Nihayet, hava yle gergin bir hal almt ki Mr. Lackie konumak lzumnu hissetti : Bu durumdaki biri lalettayin biri olsayd, mesele yoktu. Ama, ihtiyarn gayubeti behemehal kafa ekme iiyle ilgili olduuna gre.... Fakat sz aznda kald. Mrs. Lackie yerinde hiddetle kprdand ve kocasna kt : Onu nereden biliyormusunuz? Syleyin de, biz de renelim bari.... Mr. Lackie bozulmutu. Kaymbabasma mteveccih btn tarizlerine ses karamayan karsnn bu mdahalesi sinirlendirmiti onu. Fakat cevap verebilecek durumda da deildi. Zaten Mrs. Lackie henz lfn bitirmemiti. Zavall babacm, dedi, cebinde be kuruu bile yok.. Zaten herkesin lanetlemesi oldu. Herkes aleyhinde konuuyor, kimse adam yerine koymuyor zavally. Hakaret ediyorsunuz ona, ayya, diyorsunuz. Son zamanlarda dozunu ok artran bu hareketlerden kendini ikiye verdiyse bile amam da, ayplamam da ben. Alamaa balamt. Murdoch, annesinin bu k ile, biraz evvel babasnn kendisini paylamasnn hakszln etrafa kabul ettirmi gibi bir tavr taknmt. Fakat her ihtimale kar, kafas yine nndeydi. Bir daha azarlanmaa niyeti yoktu. Kate de annesini teselli lzumunu hissetti ve babasna da vazifesini hatrlatrm gibi serte bir sesle hitap etti : 193 Siz de yle bir kp adamcaz arasanz fena olmaz, baba, dedi. Cebinde paras da bulunmadna gre, zaten fazla uzaklara gidememitir her halde.. Mr. Lackie, dnyada en fazla nefret ettii bir adam aramaa kalkacak tynette bir insan deildi. Onun iin kznn bu talebinden surat asld : Yapamam, dedi, aramayamam onu. Sanki bu kadar yetmiyormu gibi, bir de onun kaybolduunu dnya leme iln m edeceiz? Peetesi ile dudaklarn kurulayarak sofradan kalkt : Benim memurlara syledim, grrlerse haber verecekler. Daha fazlasn yapamam ben. Mr. Lackie'nin memurlarm dedii iki zavall adamcazdan ibaretti. Biri, ilerde, yerine geeceini umduu iin etrafnda pervane gibi dnen igzar muaviniydi, Archibald Jupp adnda sska, kafasz bir adam; teki de f gibi bir oland. Btn hareketlerinde o kadar yavat ki, maden iileriyle kasabann dier alayc genleri bu iko delikanlya Sr*at Postas adn takmlard. Robert sonradan haksz kmt ama, bu iki kiinin gerekten bir ey becerebileceklerine o anda ihtimal verememiti. Dedesinin son gnlerdeki hallerinden haberi olmad iin de mthi merak etmeye balamt. Ertesi sabah da durum aynyd. Ne Dandie, ne de haberi.... Evin iindeki gergin ve durgun hava da devam ediyordu tabii. le oldu, yine bir ey yok.... Sofrada nihayet Mr. Lackie elinin iiyle masaya vurdu. Adam'a bir telgraf ekelim.... Evet,, evet.. En iyisi buydu. Evde bu ile esasl ekilde megul olacak bir erkek yoktu. En iyisi Adam'n gelmesiydi. Fakat telgraf.. Telgraf imdiye kadar bu evin iinde hemen hemen hi iitilmemi, hi lzum grlmemi bir eydi. Bir lm habercisi, bir kara haberci gibi bir tesir brakyordu ev halk zerinde. Fakat Mr. Lackie bu fikri benimsemiti. Adam bu ii halleder. diyordu. Nihayet kadn kalkt, alelacele giyindi. Murdoch'un be-

194 raber gelme teklifini de reddederek Adam'a telgraf ekmek zere tek bana Durumbuck postahanesine yolland. Mrs. Lackie eve dndkten ksa bir mddet sonra, yani onun telgraf ekmek zere evden kmasndan l saat sonra eve telgrafn cevab geldi. Telgraf aynen yle idi : Yarn leden sonra saat te oradaym - Adam. Adam'n, deta bir ticaret iine karlk verir gibi, telgraf sr'atle cevaplandrmas hepsinin iine bir mit, bir iyimser hava getirdi. Mrs. Lackie, bu telgraf, Adam'-dan gelmi dier telgraflarn en stne, dolaptaki yerine itina ile yerletirdi. Onun btn mektuplar, telgraflar, okul karneleri ve hatt hatt kurdele ile balanm bir tutam ocuk sa bile bu dolapta dururdu. Annesi telgraf yerine koyarken : O bakadr, o.. Bir taneciktir benim Adam'm.. diyordu. Fakat, daha Adam Levenford'a gelmeden, ertesi sabah mthi bir ey oldu. Kuluk vaktiydi. Robert evde avare avare dolayordu. Birden kap ald bykbabas kapda grnd. Yannda muavini Archi Jupp da vard. Archie talkta durdu, Mr. Lackie karsna doru geldi. Ksa bir tereddt n yaadktan sonra da cidd ve hatt bir para da mfik bir tavrla konutu : Karcm, dedi, sana bir ey syleyeceim ama, ltfen kendine hkim ol. Gln zerinde ihtiyarn.... apkasn bulmular.. Robert'in gzleri dehet iinde almt. Jupp, zavall Dandie'nin apkasn uzatp gstermiti. Bu ezilmi, slak apkay o bulmutu, izahat verdi : Gln t br kysnda, sularn stnde yzyordu Mrs. Lackie.. Kaykhanenin tam nnde.. Sesine bir teselli tonu vermek ister gibi devam etti : ime domu gibi oraya bir bakaym demitim.. Robert, zerinden henz sular szmakta olan bu sahipsiz apkaya endie ve dehetle bakyordu. Bu apkann, byle sahipsiz bir ekilde bu eve gelmesindeki mnay Mrs. Lackie derhal kavramt. Gzlerinden yalar akmaa balad. Archie Jupp onu teskine alyordu : 195 Alamayn Mrs. Lackie, dedi. ok rica ederim alamayn. Belkide bir ey yoktur. Hi bir ey yoktur belki de. apkas suda bulunan bir insann mutlaka o suda lm olmasna hkmedilemez ki.... Mr. Lackie mutfaa gitmi karsna ay hazrlamt. Getirdi, kederli bir tavrla verdi, iip bitirinceye kadar da banda durdu, bekledi, karsn teselliye alt. Sonra da muaviniyle birlikte kt gitti. leden sonra Adam geldi. Srtnda siyah bir ceket, ayanda da ubuklu bir pantolon vard. Gri bir kravat takm, zerine de inci bir ine ilitirmiti. Gelir gelmez de meseleye el att. Ciddi bir tavrla masann bana geip oturduktan sonra, bir sorgu hkimi gibi herkesi teker teker sorguya ekti. Hatt Robert bile, dedesinin o dnceli halini ve en son syledii szleri nakletti. Adam kararm aklad : Polise haber verelim.... Bu polis kelimesi herkesi yle bir rktt, lk reaksiyon Mr. Lackie'dendi. Fakat Adam, dedi, benim itimai mevkiim?! Adam, soukkanl bir eda ile grn aklad : Eer, bu ihtiyar adam, aklna estiyse, heyheylere boyun eip kendini gle attysa, sen ne kadar saklarsan sakla yine gnn birinde duyulur, ortaya kar. Bununla beraber, yine sizin bileceiniz bir ey bu, netice itibariyle.. Ben karmam. Haber verirsek gl ararlar demek istemitim de.... Mrs. Lackie olduu yerde zangr zangr titriyordu : Adam, yani sen.. ey.. ey mi demek istiyorsun? Adam yani o.. Adam omuzlarm silkti : Yani anneciim dedi, bu ihtiyar her halde bizimle alay etmek iin bu apkay suya atmad ya!.. Kadm, byk zntsn, bir insann lmn bu kadar kmseyen bir ifade karsnda hayretini gizleyemedi : Aaa, ne biim sz yle o Adam?., dedi. Fakat olu aklamaa kalkt : Dndklerimi olduu gibi sylediim iin kusura bakma, anne. Ne kadar zgn olduunu elbette bi-

196 liyorum. Ama, sen benden iyi biliyorsun onu, yaayp da ne olacakt yani? Haydi, ben gideyim de bakomiseri grp durumu anlataym. Muir iyi ahbabmdr benim. Durumu aydnlatmak iin elinden gelen gayreti esirgemez. Bu szleri syledikten sonra cebinden timsah derisi bir tabaka kard, iinden bir puro ald. Robert de byk bir znt iinde baklarn ona dikmiti. Sonr, da, arada bir babasna da bakarak konutu : Vallahi ok iyi oldu anie, dedi. Polieyi uzattmz ok iyi oldu. Ben o kadar srarla zerinde dur-masam sizin de yapacanz yoktu ya bu ii.... Ha, bir durun bakaym, faiziyle ne ediyor, hesaplayvereyim sise urackta.. Sonra sa elini i cebine sokup prl prl parlayan gm bir dolmakalem kard. Robert'in getirdii bir kd masann zerine koyduktan sonra hesap etmeye girigti : Be sene ten.. Sonra.. Sonra yirmi be daha.. te bak, anne, tam 116 lira fark ediyor.... Fakat Mrs. Lackie hngr hngr alyordu. Ben para falan istemiyorum.... Mr Lackie de bouk bir sesle : Ben imdi gelirim., diye kp gitti. Nihayet Adam da kalemini cebine koydu. Kalkt. Anne, dedi, ben gidip inaat irketinde McKel-lar'larla bir konuaym. Paray hemen vermemek iin glk karrlarsa o halleder. Onu alr beraber buraya gelirim sanyorum. Sen de bize gzel bir yemek hazrlarsn, anne, olmaz m? Kymal yumurta falan gibi iyi bireyler olsun ama.. McKellar'n houna gider. Sonra kp, gitti. Mrs. Lackie, olunun isteklerini yerine getirmek iin, o gider gitmez mutfakta yemek odas arasnda mekik dokumaa balamt. Kafasn babas ile ilgili kt dncelerden kurtarmak iin kendini byk bir gayretle iine vermek istiyor gibiydi. Fazla masraf olacak diye heyecanlar geiren Mr. Lackie, imdi gelmi, alt tane yumurtaya kyarak kurabiye yapmasn da sylyordu. Frnda zaten bir yn ey piirmiti kadm197 caz ama, Mr. Lackie'nin de ne hikmetse bonsrl zerindeydi bugn. Evin iini o zamana kadar grlmemi nefis bir yemek kokusu istil etmiti. Masaya en gzel, temiz sofra rts yayld, zerine de oturma odasndaki bfede duran yemek takmnn tabaklar sra sra konuldu. Akam zeri saat 5 de Adam eve dnd. Ellerini outura outura gnlk hesab verdi : Pazartesinden itibaren ilk i olarak gl taramaa balayacaklar, dedi. Bir hafta iinde karsa ne l.. Arama - taramann masrafn da Hayr Yapanlar Cemiyeti verecek. Muir'in sylediine gre, gl ok berbat durumdaym. On sene iinde kii boulmu orada, bir de buz kazas olmu. McKeller'la da konutum. Saat 7 den evvel gelemezmi beyefendi., inatnn biridir zaten o. Yemeemizi biz yiyelim anne.. Sofraya oturdular. O evde, o gne kadar byle nefis, byle eidi bol bir sofrann kurulduunu hi grmemiti Robert.. Et, yumurta, brek, kurabiye ve scak koyu ay... Mr. Lackie, cmert bir eda ile masaya yle bir gz gezdirdi. Hayatndan memnun grnyordu. Cimrilik babnda eytann bacan krmasnn bir gerekesini yapt : Byle gnlerde masrafa acmam ben. Ama her ey yerli yerinde gerek.. Murdoch, maraz haleti ruhiyesi iinde bir sual att ortaya : Adam, dedi, acaba suyun yzne kar m dersin, ha? Adam, bilgilik taslayan bir eda ile cevap verdi : Vallahi, bu konuda muhtelif grler var, dedi. Muir'in sylediine gre, bazlar 48 saat iinde suyun yzne karm. Tabii, davul gibi imi olarak. (Mrs. Lackie, bunu duyunca titreyerek gzlerini kapad.) .Suyun zerinde yzkoyun, hafif hafif yzermi. Amma da tuhaf deil mi bu? Sonra, efendim, bazlar da inat olurlarm. Bir trl yukar kmazlarm, suyun dibinde kalrlarm. Otlarn arasnda, kumlarn iinde taklp kalrm. Gln dibi ot dolu tabii. Bu durumda198

kiler karnna gaz dolup ise bile yukar kamazm. O zaman suyun yznde, ii cval bir alet yzdrp, bulunduu yeri tesbit ederler, sonra kancalarla falan karrlarm. Robert, Adam'in bu anlattklar karsnda rper-mekten kendini alamamt. Sevgili dedeciini, yle, suyun dibinde, yosunlarn, otlarn arasnda davul gibi imi bir durumda gznn nne getiriyordu. Manzara tahamml edilir gibi deildi dorusu.. Hayali bile feciydi . Fakat tam bu srada kap alnd. Herkes yerinden yle bir kprdad. Kapya Kate gitti. Biraz sonra dnd zaman yannda Archi Jupp vard. Archie, ev halknn sofrada olduunu grnde mahcup olmu bir tavrla bir an duralad : Kusura bakmayn, dedi ok affedersiniz, rahatsz ettim sizleri. Fakat haber vermeden yapamadm. Yeni bir eyler daha bulundu da.... Haberi bir an evvel ulatrmak iin Archie koa koa gelmiti. Alnndaki boncuk boncuk terleri mendiliyle kurulad. Heyecanlyd ve ehresinde samimi bir zntye dellet eden emaraler vard. Devam etti : Glde kaylk yapan Mr. Parkn hatrladn sylemi. aramba akam, ge vakit, kaykhanesinin yan taraflarnda bir cismin suya dtn gayet net ekilde iitmi. Bugn kancasn alp oraya gitmi. Biraz aratrma yapm. Sudan bir elbise, bir erkek ceketi karm. Gtrp karakola teslim etmi. Biraz evvel ben de grdm. Mr. Gow'un ceketiydi. Robert'in kpkrmz olmu gzlerinden tekrar yalar boanmaa balad. Bir tarafta da Mrs. Lackie alyordu. Sessiz sessiz iini, eke eke.... Mr. Lackie, cmertliinin bir yeni nianesini daha gsterdi. Misafiri yemee davet etmek nezaketini gsterdi : yle buyur Archie, dedi. Sen de biraz bir eyler ye, bizimle. Archie, saygl bir davranla iskemlelerden birine oturdu. Mrs. Lackie'nin uzatt ay alrken de, Mr. 199 Lackie'nin kulana eildi, bakasnn duymamasn istedii hafif bir sesle : yi etti de kendini ldrd, deil mi? dedi. Fakat Mr. Lackie kalarm att. Hi umulmayacak bir reaksiyon gsterdi : Yoo, dedi, byle konumana msaade edemem Jup.. insanca bir sz deil senin sylediin. Aslnda, bu hdisede teker teker hepimiz kabahatliyiz, suluyuz, ihtiyar Dandie, hi de fena bir insan deildi dorusu. Sonra kendine gre bir havas da vard. Bastonunu sallaya sallaya sokakta yle bir yry yrrd ki, deme insan o tavn kendisine yaktramazd.... Sonra eilip Robert'in omuzuna dokundu. Alamamas iin deildi ama, bu ilgisi. Bilkis alamas yerinde bir hareket kabul ediyordu. Munis bir sesle : Zavall yavrum, dedi, sen de onu ok severdin.... Kap tekrar alnmt. Artk kara haberin sonucunu renmekten baka bir ey kalmadna kani grnyordu herkes.. Bu alnan kap alnca ihtiyar Dandie'nin cesedinin bulunduu renilecek ve her ey tamamlanm olacakt her halde. Herkes yerinden frlad. Hayretle doruldular. Mthi, manal, kuvvetli bir sessizlik oldu. Bir eyin kesinletiini renmekten ileri gelen derin bir skut. Sonra yine Kate yerinden kalkt. Kapy amaa gitti. Dnp geldii zaman suratnn kt gibi bembeyaz hali korkuntu. Herkes : Tamam, Kate haberi rendi her halde, diye geiriyordu iinden. Ksk bir sesle konutu : Ooo, baba, dedi, polis gelmi. Seni grmek istiyor. Adam kapnn aralnda, Kate'in arkasnda grnyordu. Krmz yzl, iri csseli bir adamd bu. Miferini bandan karm, elinde evirip eviriyor, aceleci bir bakla Mr. Lackie'yi bekliyordu. Mr. Lackie de sapsar kesilmiti. Bet beniz kalmamt onda da. Fakat ciddi halini kaybetmemiti. Hemen yerinden kalkt. Adam'a da Benimle gel.. mnasna bir iaret yapt. Baba - oul tala ktlar. Arkalarndan da kapy kapattlar. Sanki ierdekilerin nlerine bir engel koyarak felket haberini veya felketin kendisini onlardan uzak tutmak istiyorlard. erdekiler> 200

korkun bir sessizlik iinde, tek kelime konumadan, kara haberi alnca ylece donup kalm gibi otururlarken, dierlerinin darda fslt halinde seslerle konutuklarn ancak iitebiliyorlard. Onlara saatler kadar uzun gelen bir sre sonra Mr. Lackie ieri girdi. Tekrar bir sessizlik oldu. Sonra, ilerinde en cesur olduu anlalan Kate, bu korkun sktu yrtt ve sordu : Bulmular m, baba? Mr. Lackie, ancak duyulabilen bir sesle mrldand : Bulmular.... Yz eskisinden daha fazla sararmt. Devam etmek lzumunu hissetmiti : Nihayet ele geirmiler.... Murdoch ksk bir sesle teferruata inmek isteyen sualini sordu : Morgda mym? Mr. Lackie'nin cevab ksa fakat kesin oldu : Hayr.. Ardfillan cezaevinde.... Talam baklariyle odadakileri teker teker szd. Bitkinlikten tutuna tutuna iskemlesine kadar geldi. ker gibi oturduktan sonra devam etti : Evet, bizim ihtiyar u anda Ardfillan cezaevinde.... Bana baz iler gelmi. O gece Skeoch korulu-undaki serserilerle kafay ekmi. Zilzurna sarho olmu. Sonra da kaykhanede kavga ederek apkasn, ceketini gle drm. Ondan sonraki iki gn de kim-bilir daha ne haltlar kartrd ki, sonunda Ardfillan cezaevini boylam. Suu hem sarholuk, hemde de kanunlara ve nizamlara aykr hareket., ierde yatyormu imdi. Adam gitti. Onu kefaletle hapisten karttracak.... Adamla ihtiyar Dandie yolun ucunda grndkleri zaman karanlk basmak zereydi, ihtiyar apkaszd. Kaybettii ceketinin yerine de srtna bir polis gmlei giymiti. Fakat nn iliklememi olduu iin gs bar tamamen ak bir durumdayd. Yaptklar ile iftihar ediyormu gibi bir hali de yok deildi ama, muti, boynu bkk tavr daha galip geliyordu. Gzleri o derece ldyordu ki, zerine geirmeye alt umursamazlk ve kabadaylk zrhna ramen bu parlt bir 201 atlak tekil ediyor, aslnda onun korkmakta olduunu, yaptklarndan piman bulunduunu aklyordu. Robert, pencerenin dibine bzlm, tek bana, endielerle dolu bir halde ylece duruyordu. Gizli bir gz iareti ona yetti. Hemen yukar frlad. Daha kendisi gelmeden dedesinin odasna frlad. Orada, safi kulak kesilmi, etraf dinlerken sokak kapsnn kapandm duydu, arkasndan da mthi bir grlt koptu. Adam, yksek sesle birini paylar, azarlar gibi konuuyordu. Mrs. Lackie alyp szlyor, kocas da mtemadiyen bir eyler sylyordu ama, ihtiyar Dandie'nin sesi hi duyulmuyordu. Nihayet yukar kt. Ar admlarla odasna girdi. Yz son derece renksizlemi, sar-beyaz karm bir manzara alm, sa, sakal da birbirine karmt. zerinde insan rahatsz eden garip bir koku vard. Robert'e yle bir bakt. Sonra da odann iinde aa, be yukar gezinmeye balad. Olan bitenleri umursamaz bir tavr taknmak istiyordu ama, yapamyordu. Keyifli keyifli bir trk tutturmak istedi, bece- omedi. Sonra, srlsklam olmu, yrtlm, buru buru apkasn ald. Kz, onu byk bir sayg ve sevgi hissiyle getirip yatann zerine koymutu Elinde bir sre apkasn seyretti. Bakt, bakt ve sonra soukanl bir tavrla Robert'e : Kalplanrsa gzel olur yine, dedi. yi apkadr bu.... IK1NC KISIM I Kestane aalar yine o nefis yeillerine brnmlerdi. imdi kollar etrafa daha fazla uzanm, rzgr altnda hafif hafif sallanyorlard. Ben dalarnn gerisinde batmakta olan gneten hafif bir buu ykseliyor gibiydi. Robert, 1910 ylnn nefis bir Nisan akamn yayordu. Heyecan dolu, gurur dolu nefse itimat dolu bir akam, ilk defa o gn kendisinin, bizzat kendisinin bu kadar sevdiini, bu kadar beendiini ve kendi kendisiyle bu kadar iftihar ettiini dnyordu. Eve dnyordu. Yrrken arada bir duraklyor, bazan kendi kendisini tanmyor, Acaba bu gerekten ben mi-

202 yim? diye soruyordu. Ama, her halde oydu, o, kendisi, Robert Shannon. Karsnda adamakll boylanm, sarn ehreli, zayf bnyeli, 15 yanda gsteren bir ocuk vard. ncecik kollar, st dallar gibi sallanan bacaklariyle hafif ne doru eilmiti. Yz ona biraz yabanc gibi geliyordu. Dalgn, hlyal baklar vard. ocuksu yznde, yal bal adamlarnkini andran bir burun tayordu. Hayretten kendisini alamamt. Ruhunda ac ile karan hisler duymutu. Bir trl inanamyordu. Bugn Paskalya arefesiydi ve o Mr. Reid'le konu.3a-l daha henz 10 dakika olmamt. Yason Robert'i en sona brakm, tekiler gittikten sonra da parmaiy-le iaret ederek krsnn yanna armt. Reid, Ro-bertlerin snf retmeniydi. 32 yanda, gen bir adamd. Hafife yanlara doru yaylm ehresinde skp kalm, fakat fkrmak isteyen bir canllk kendini belli ediyordu. Dudann zerinde kse bir yara izi, iki tarafnda da karlkl, kk kk, beyaz tomurcuk gibi benekler vard. Bir operasyondan kalma olduu intiban veren bu yara, burnunu biraz aaya dryor, yassltyordu. Ve her halde bu yzden burun delikleri geni, burnu kemiksizmi gibi grnyordu. Yumuak, sar salarnn altndaki mavi gzleri iri ve ok belirliydi. Cildi daima nemli grnrd ve bembeyazd. Hi sakall dolamazd. Her gn ehresi sinek kayd bi-tran canll ile dolu grnrd. Biraz irkin grnen o yarasn bykla kapamaa bile lzum grmezdi. Bu yara ile ilgili olarak, baz kimselerin kendisine alayl alayl bakmalarna bile tahamml gsteriyor, hi nem vermiyor gibi davranyordu Fakat bu kusur konuurken kendini bariz ekilde ortaya koyuyordu. S harflerini, dilini damana yaptrdktan sonra sylyormu gibi bir pelteklikle konuuyordu. rencilerin Mr. Reid'e yaktrdklar takma isim de bu pelteklikten ileri gelmiti. Bir derste Yunan airi Pindar'n nc kasidesindeki argonaftileri anlatrken, Yason'dan heyecanla bahsetmi, o anda ok abuk konutuu iin de Yason un s si dier gnlerdeki durumundan ok farkl bir bariz pelteklikle kulaklara dolmutu. 203 l Bugnk konumalar srasnda Robert retmenini hayran hayran seyrederken, o, krsnn zerine parmaklariyle, trampet alar gibi vurarak : Shannon, demiti, sen bizim bu srnn (o snftan bahsederken hep byle derdi) arasna karacak bir ocuk deilsin. Bambaka bir halin, bambaka bir kafan, bambaka heveslerin var. Ben senin iin bir ey dndm. Seni Marshal msabakasna sokacam. Kazanacana gvenim var. Bu fevkalde bir eydi. Konumalar bu kadarla kalmt, ama Robert, eve geldii zaman hl sarho gibiydi, ii sonsuz mutluluklarla dolu idi. Mthi seviniyordu. Yalnz kalmak, srrn btn kulaklardan saklamak istiyordu ama, dedesi yukarda, ak pencerenin nnde onu bekliyordu. Dama tahtasn hazrlamt bile. Robert'i bekliyordu. Meraklanm, sabrszlanm gibi bir hali vard : Bir ey mi oldu? Nerelerde kaldn byle? diye sordu. Robert'in cevab ksa ve kesindi : Hi.... Ona bir ey sylememeye karar vermiti. Dedesi, onun iin artk o eski, melek gibi insan deildi. Srrn sylerse yazk ederdi. Halbuki, gerekte, dedesi de Robert gibi deimemiti. Hareketlerinde yine o eski canllk vard. Sadece sakalndaki krmz teller biraz daha azalm, yalln sebep olduu dikkatsizlikle yeleinin yakasna yapan lekeler biraz daha oalmt. Sonralar, baz ar hareketleri olmutu ama, o gnlerde henz o hale gelmi deildi. ocukluk senelerindenberi arkada olan Peter Dickie Glenwoodie'deki Dknler Evine yatmt. Kendisini, artk kimsenin, yzne baklmaz bir ihtiyar telkki etmesine zlerek bunu yapmt. Dandie, Dickie'nin gidiinden sonra daha sakin, daha ar bal, ciddi tavrlar taknmaa balamt. Antipati ekmemek iin daha dikkatli olmaa balamt. Bir trl de yal olduunu kabul etmiyordu. Eskidenberi yleydi zaten.. Ve yannda, lm kelimesi getii zaman kendisine hakaret ediliyor sayard. Mamafih yine

ne'esini bulmutu. Senelik bayramn yapyordu. Haminne yine Kilmarnock'a gitmiti. 204 Bununla beraber, biraz fkeli grnyordu. Robert'in, dama oyununa engel olacan sanmt. Kzgnln dkt : Otursana be, ne yle put gibi dikilmi karmda duruyorsun ? Robert, boynunu bkp karsna oturdu, ihtiyar, kalarn atp zihnini bir noktaya toplamaa alyor-muasna dama tahtasna eildi, oynayaca ta uzun uzun hesaplad. Robert'e farkettirmeden esasl bir komplo hazrlyordu, ama, o da grmyor deildi. Hi bir kast yokmu gibi, tan sakin sakin sryor, geliigzel oynuyormu gibi bir poz taknyordu. Bir yandan da piposunun ucunu szyor, kendi kendine mrldanyordu. Delikanlnn akl oyunda deildi. retmenin, istikbal iin kendisine mitler veren vaadi zihnini mtemadiyen kurcalyordu. Okulu bitirmek zere olan herkes gibi, o da, ne olacan uzun uzun dnmt. Gz ok ykseklerdeydi, ne olmak istediini de pekl biliyordu ama, iinde bulunduu hayat artlar, onun bu arzusunun gerekletirecek nitelikte grnmyordu. Okulda daima snfnn birincisi olmaa almt. Bir ok retmen deitirmiti. Hepsi de gayet tarafsz olarak, ona, iyi bir istikbale yrdn sylemilerdi. Mesel, bir Mr. Irvin vard. Uzun boylu, zayf bir adamd. Hareketlerinin byk ksm yapmackt, ikide bir de nezle olurdu. Robert'e Ingilizcesinin mkemmel olduunu syler, denizlerin ruhu, mabar selleri gibi atafatl terkiplerle ssl kompozisyon devlerini btn snfa yksek sesle okurdu. Sonra Mr. Calwel gelmiti. ocuklar ona Koltuk Denei adn takmlard. Bir aya tutmad, ksa bir koltuk denei ile dolat iin byle demilerdi. Bir hayli yal, zayf, kibar bir adamd. Kk bir sakal vard. Rahipler gibi kl rengi bir cppe giyer, klsikleri severdi. Ara sra Robert'i bir kenara ekerek Sen iyi bir Ltince uzman olabilirsin.. derdi. teki retmenler de yle, onu tevik edici szler sylerlerdi. Fakat Reid'e gelinceye kadar Robert, iindeki ilgi ve sempatinin tek bir istikamete yneldiini grmemiti. Tabiat bilgisine kar duyduu yaknl Reid ciddi205 ye almt. Onu tatl bir htra olarak daima iinde yaatmt. Scak bir yaz gnyd. Snfn pencereleri ak olarak ders yapyorlard. Birden ieri iki kelebek ua ua girmilerdi. Btn renciler dersi brakp onlar seyre balamlard. retmen Reid birden sormutu : Niin iki tane? Bu suali hem kendine, hem de btn snfa sormu gibiydi. Ksa bir sessizlikten sonra Robert'in mtevazi sesi duyulmutu : Seviiyorlar da ondan, efendim.... Hoca kzar gibi olmutu : Yani kelebekler arasnda da m ak var, demek istiyorsun; sersem.... Robert kendinden emin, cevabm vermiti : Aaa.. Elbette efendim. Onlar, elerini kokulan., dan tanyarak t bir gnlk yoldan bulurlar. Bu koku, onlarn derileri altndaki guddelerden kar. Mine ieinin kokusu gibi bir kokudur bu. Daha neler., diye kr gibi konutu hoca. Hl Robert'in sylediklerine inanmyordu. Peki.. Bu kokuyu onlar nasl duyarlar? Onu da syler misin, ltfen? Boynuzlarnn ucunda koku almaa yarayan birer kk tomurcuk vardr. Robert, konu hakknda bilgi verebilecek durumda olduu iin biraz da marurdu. Glmseyerek devam etti : Bu bir ey deil efendim, hele bir Kzl Amiral vardr ki, bir eyin tadn ayaklariyle alr. Btn ocuklar kahkaha ile gldler. Fakat Reid onlara kzd : Susun sersemler, dedi. Bunun bildii bir eyler var. Brak onlar, devam et sen Shannon. Yani, bizim u iki ahbap kelebekler, koku olmazsa birbirlerini gremezler mi yani? Robert kzarmaa balamt :

Vallahi efendim, dedi, kelebein gz ok tuhaftr. bin kadar ayr ayr paradan mteekkildir ve bunlarn her birinin, tpk tam bir gz gibi, btn taba206 kalan, adesesi, her eyi vardr. Fakat, renklere kar hassas olduklar halde son derece miyopturlar, bir metreden ilerisini pek gremezler. Robert sustu. retmen de anlat diye srar etmedi ama, dersin sonunda snftan karlarken ona hafife glmsedi. retmenlik, rencilik mnasebetlerinde Robert'e ilk glmseyiiydi bu. Sonra da hafif bir sesle kendisine : Tuhaf, demiti, sende bir eyler var, Shannon. Ondan sonra Reid, bir yandan onun tabiat bilgisine kar olan ilgisini tevik etmeye, bir yandan da fizikten, teki ocuklarn okuduklarndan daha ileri dersleri okutmaa balad, iki ay kadar sonra da bir gn Robert'i lboratuvara gtrd. Kolloidlerin effafl zerinde yaplan deneylerde hazr bulundurdu. Bu ilgi zerine Robert hocasna byk lde balanmt. Derste onu hayranlkla dinliyordu artk. Kimesizlii-nin ruh problemleri iinde ona byk bir sadakatle balanmas normaldi. Bir sene kadar evvel Gavin'i babas Academiy'den alm, Larcfield Kolejine vermiti. Robert iin beklenmedik, iddetli bir darbe olmutu bu. Larchfield Koleji, Ardfillan civarnda pahal bir hususi okuldu, yatlyd. Alelade aile ocuklarnn getirmelerine imkn olmayacak derece pahal cretli bir yerdi. Mdr, Balliold'da okumu, Lords'da mehur bir Kriket Kulbnn reisliini yapm bir adamd. Gavin, bu okulda da kendisini herkese sevdirmiti ama, Robert'e kar durumu, ilgisi hi deimemiti. Baz yaz gnlerinde, Mr. Reid'in bisikletini alarak Gavin'e gidiyordu. 20 kilometrelik mesafeyi atktan sonra, onun, okulu adna girdii msabakalar seyre gittii zaman Gavin'le mutlaka grrd. Bu vefakr arkada, pavyonda, etrafn saran alklarn arasndan syrlp, oyun sahasnn t bir ucundan kalkar, Robert'in garip bir yabanc haliyle bzlp oturduu yere kadar gelirdi. zerinde krmz - beyaz formas ile yannda oturur, dereden tepeden konuurlard. Gavin ona : Evde ne var, ne yok9 diye sorard. Robert de anlatrd. Arkadalklar daha byk bir hararetle devam et207 tii ve Gavin'i gelilerinde eskisi gibi yine bir ok zamanlar beraber olduklar halde, uzun sre birbirlerini gremedikleri de oluyordu. Robert de, byle Gavin'siz zamanlarnda ikinci derecede bir arkadala olmaktansa kendi iine dnmeyi tercih ediyor, kendisim yalnzla kar olan iddetli temaylne tamamen terkedi-yordu. Tek bana saatlerce krlarda dolayordu. Winton tepelerinde ne kadar yuva, kaya, patika varsa hepsini teker teker biliyordu. Gllerde, nehrin azndaki amurlu su birikintilerinde balk avlyordu. Bilhassa kumbal, merlando bal. .. Rzgrtepe'nin arkasndaki, otlar ve allklarla kapl vahi batakln haritasn karmt. Btn orman bekileri tanmlard. Bu yzden artk istedii her ke bucaa girebiliyor, bir nevi imtiyazl muamele gryordu. Koleksiyonlar her geen gn biraz daha zenginleiyordu. Elde ettii numunelerin bazlar son derece nadir bulunan eylerdendi. Mesel, ok abuk reyen bir su kurdunun yumurtalarndan hazrlanm tertipler, henz tasnifi yaplmam bir ok tatl su hayvanlar elde etmiti. Bir tane de Pantala Flavescens denilen cinsten ok gzel bir yosuncuk yakalamt ki, Kuzey Britanya'da o zamana kadar kimse bundan ele geirememiti. Btn ocuklar, tatillerini deniz kysnda geirme't iin can atyorlard. Fakat Robert bu gezintilerden yle byk zevkler duyuyordu ki, deniz kys falan aradn hatrlamyordu. Onun muhayyilesi ehlilemi tabiattan holanmyordu. Gezdii bataklklar, muhayyilesinde, Gney Amerikann Pampa denilen geni otlaklar veya Tata-ristan ovalar gibi canlanyor ve o ufukta, bazan lama'-lar, bazan da tehlikeye dm misyonerler arayarak ihtiyatla, yava yava yryordu. Evet, ac bir gerekti ki, Robert, o zamanlar ok ateli bir dindard. Belki, yalnzlklar iinde, tek bana yaad saatler, onda bir snma ve bir mnevi varla inanma ihtiyacn kuvvetlendiriyor, iindeki bu dindarlk ateim daha fazla krklyordu.

iki gnde bir Rahip Roche'un dualarnda grev alyordu. Bu da, tabiatiyle. dier almalarna darbe vuruyordu. Hemirelerle ok iyi ahbap olmutu. Manastrn dehlizlerinde, mumlarn titrek klar altnda 208 yaplan ar yry merasimlerinde buhurdan sallamak grevini ona vermilerdi. Byk perhizlerde nefs'-ten fedakrlk metotlarn uygulard. Hak dinine bal olduu iin Cenb- Allah'a krediyordu. Yanl bir dine bal olarak dnyaya gelen ve ahrette azap ekecekleri muhakkak olan teki zavall ocuklara btn kalbiyle acyordu. Ya dnyaya pdesbiteryen veya ms-lman olarak gelseymiim diye dndke tyleri diken diken oluyordu. Allah bana acm da yle yaratmam, sonra br dnya iin hi midim olmazd. diyordu. Din konusundaki skntlar el'an da gemi deildi. Takvimlerde yle gnler vardr ki, hatrladka, zerine byk bir dehet gelirdi. Maddesinin yorulmasndan deil, ruhuna yapaca tazyiki dnerek korkard. Gerei gryordu, sko kasabalarnn pek ou gibi Levenford da taassupla kaynayan bir Vezv gibiydi. Protestanlar katolikleri sevmezler, katolikler protes-tanlardan holanmazlard. Hele yahudiler?.... Onlar ne Protestanlar severdi, ne de katolikler.... (Ekserisi Lehli olan yahudiler, kasabasnn Vennel blgesinde, zararsz, kk bir aznlktlar.) Saint Patrick yortusunda ha-put'larla ilenmi bayraklar meydan okur gibi alr, eski rlanda mezhebi mensuplar da sancaklarn alp yeil kemerli gaydaclar arkasnda, ana caddeden aa inmeye baladlar m, ayr ayr mezheplerin rengi olan maviyle yeil arasndaki dmanlk, anlatlmas ayp kaacak derecede fena hareketlere, bir yn kavgalara meydan verecek ekilde alevlenirdi. 12 Temmuz gn bu husumet daha dp, kzskn bir hal alrd. Altn kalbli byk Kral Wil-h.elm'in loncalarna mensup olanlardan mteekkil bir alay da gaydal bayrakl resmi geidini yapard. Balarnda bulursan beyaz ata binmi, srmal pskl turuncu bir elbise giymi sivri apkal barrd : Papalktan, esirlikten, alaklktan kurtulduk..,. Ve arkasndan halk hep bir azdan ark sylerdi : Kpekler - de kpekler, mukaddes kpekler, Kpekler - de kpekler, mukaddes su. Kara! - da William papa'nra. papa,nn gruhunu, Boyne - de Walter harbinde srd sprd. 209 Mukaddes Melike Kilisesinin nnden geerken kasketini karp selm vermesine bile herkes glyor, yahut da kzyordu. Fakat o kavga gnlerinde ve bilhassa 12 Temmuz'da, eer dve karmamaa muvaffak olursa kendini bahtiyar addederdi. Bununla beraber, Robert, btn gnlerim din kav-galariyle, veya vecd' istirak iinde kelebek ve melek kovalamakla geiriyor deildi. Bykbabas Mr. Lackie, okul dndaki bo vakitlerini deerlendirmesine, faydal ilerde hasretmesine bilhassa ilgi gsteriyordu. alabilecek aa geldiindenberi de onu bir ka defa ie yerletirmiti. imdi de ekmekilik yapyordu. Her sabah saat 6 da kalkyor, frnc Baxter'in tekerlekli ara-basiyle kap kap dolaarak evlere yemek veriyordu. Bu saatlerde kasabann uyann grmek, uykusundan yeni uyanm insanlara bir hizmette bulunabilmenin hazzn duymak houna gidiyordu. alt yerlerde daima kendisine az gndelik veriyorlard. Bunun nedeni zerinde durmamt Robert.. Kazand paray da bykbabas, kendi alyordu. Onun gdas, st ba vesair ihtiyalar iin yapt masrafa karlk olarak.... Fakat Mr. Lackie'nin yine de gz doymuyordu. Yine her Allah'n gn karsna fazla para harcamamas, tutumlu olmas iin nasihatlerde bulunmaktan kendini men edemiyordu. Hatt son zamanlarda evin ihtiyalarm kendi karlamaa balamt. Onun iin de faturalarda indirmeler isteyerek, yahut da al veri srasnda sk sk pazarlklara kalkarak satclarn asaplarn bozuyordu. Kendi kafasnca faydal olduunu zannettii bir ey grd m, hele biraz da ucuz gibi geldi mi hemen satn almaa kalkard. Fakat hemen hemen de daima en sonunda almaktan cayar, eve eli bo dnerdi. Fakat yine de tesellisini bulurdu. Param cebimde kald ya, diye ovunurdu. Robert, bir dama oyunu srasnda dald bu hlyalardan ancak rakibinin zafer sarholuu iindeki bir haykr ile silkindi. htiyar Dandie, Robert'in son kalan iki tan da sprm, galip gelmiti. Alay dolu bir sesle konutu :

T banda biliyordum zaten seni yeneceimi.. Phhhh.... Bir de sana bizim kasabann en zeki ocuu diyorlar ha.. Turp skaym akllarna.... 210 Ve bir kahkaha koyuverdi. Robert oyunun bitmesini sevinle karlamt, ama, bu sevin kvlcmlarn dedesi gzlerinde grr de, sakat bir mna vermeye kalkr diye dnd. Hemen kalkt. I O gn de ii iine smyordu. Koa koa aa indi. Kalbi hzl hzl arpyordu. Akama, hatt saat 8 lere kadar serbestti. Yalnz o satte bir hususi i iin bir yere gidecekti. Bir an kafasndan geirdi, Gidip bi-yoskop seyredeyim. dedi. Asabn teskin iin.. Ama cebimde metelik yok. diye dnd. Sonra da evirdi Murdoch'un cebinde.. diye. Zira artk onun eskilerini giyiyordu. oktan tavan arasna atlm, gveler yemeden kalabilsin diye kfuru iinde muhafaza edilmi eskilerini.. Artk bymt. Mutfaa gitti. Anneannesi amarlar hafife slatyor, t tahtasnn zerine yayyordu. Gzlerindeki fer bir hayli zayflamt artk. Sann rengi de iyice solmutu. Yz daha bir szlm, buruuklar daha derinlemi, yol yol izgiler hasl olmutu. Fakat kibarlndan, sabrl halinden kaybettii hi bir ey yoktu, Robert, gzlerinde sadece iyi niyetler dolu bir mna ile ve nefesini tutarak anneannesini yle bir szd. ylece, ona bir sre bakt ve ok tatl bir sesle mrldand : Biraz daha bekleyeceksin, anneanneciim, dedi. ok deil, bir para daha bekleyeceksin. Yalln merdivenlerini trmanmaa balam olan kadncaz kalarm atp tuhaf bir bakla bakt ocua. Tebessm etti. Sonra t aklna geldi, yi kzp kzmadn anlamak iin yanana hafif srd : Neyi bekleyecek misim? Robert kekeleye kekeleye : Vallahi.... diye balad ama hemen de durdu. Heyecanm kaybetmemiti. ok seviniyorum, anneanneciim, dedi, yaknda sana faydam dokunacak, diye. Hem de byk, ok byk bir faydam dokunacak, biliyor musun? Anneannesi : Yakndaki byk faydan yerine, imdi bana k211 k bir faydan olsun, ister misin? Kate'e bir eyler yazdm. Gtrr msn? Robert, istekle atld : . Aaa ne demek anneanneciim.. Elbette gtrrm.. Mrs. Lackie'nin, kasaba dahilinde birisine, mesel Kate'e, mesel Murdoch'a yazd mektuplar varsa, posta parasndan tasarruf olsun diye onlar Robert tard, (Kate, Jamie'yle evlenmi, baka eve kmt Murdoch ocuk yuvasnda alyordu. Durumu iyi idi ve evden kurtulduu iin memnundu.) Bu mektuplar, sempatik kadnn birer aynas gibiydi, iinde ona ait her eyler vard. Espri, bilgi, haber, nasihat.. Hatt hatt ricalar., ve btn bunlar, onun ailenin fertlerini birbirine bal tutmak iin gsterdii azim ve sabrn, devaml gayretlerin bir fasln tekil ediyordu. t souncaya kadar bekledi. Sonra Mrs. Lackie oturma odasna kadar gitti. Bira?, sonra elinde balmumu ile mhrlenmi bir zarf olduu halde dnd. Al bunu.. Sonra byk bir teneke kutunun kapam at. pheli bir bakla iine eildikten sonra tekrar Ro-bert'e dnd : Biraz kurabiye de yapp yollamak isterdim ama, un kalmam. Selm syle.. Robert sokaa kt. Drumbck yolundan aa indi. ayr geti. Tersane havuzlarnn o heyula gibi ykselen, kapkara havuzlarnn dibinden yryerek sola sapt. Ertesi gn tatil olduu iin havuzda iler o gnden biraz durmutu ama, heybeti ile hl onu korkutuyordu. Kate, imdi kasabann batsndaki d mahallelerden birinde oturuyordu. Eski Toll kaps civarndaki yuvarlak, yeil bir tepe stnde, yeni yaplm kk evlerden birinde... Robert, tepeyi trmanmaa balamt ki, sadaki yoldan Kate'in gelmekte olduunu grd. nndeki ocuk arabasn hafif hafif itiyordu. Kate, iine ocuunu koyup onunla dolamasn ok seviyordu. Robert, kendi

kendine Eminim ki, diye dnd, bu arabayla kasabada ve Knoxhill parknda bir haftada dolat yollar kilometreleri bulur. Dolarken de iki212 de bir eilir, marur bir eda ile gzlerini ocua diker, sonra da kesinde N markas ilenmi rty dzeltirdi. Robert onu grnce durdu. Glmsedi. Fakat Kate onu grmemiti. Ar ar geliyordu. Eski ince hali kalmamt Kate'in.. Biraz toplanm, hafife imanlam-t. Arabann iindeki ocuuna bakyor, dilini aklatarak onu gldrmeye alyordu. Ayn dalgnlk iinde yanndan geerken Robert dayanamad : Bu ne dalgnlk byle hanmefendi.. Merhaba.... Kafasn kaldrd. Robert'i grnce ok sevindii belliydi : Ooo, Robie, dedi, sen misin? Hey Allahm, burnunun dibinden geiyorum da grmyorum seni.. Sonra hemen ocuundan bahsetti : Baksana benim ke., inanmazsn belki ama, vallahi ikinci diini de karyor. Fakat gk' bile yok. yle uslu ocuk ki.. Kendi methiyesinden kendi merhamete gelmiti. Arabaya doru eildi : Benim bir tanem, yavrum.... Anasnn kuzusu.... Robert iinden geirdi : Hey dnya, hey.. Sevgili Kate, bak ne kadar mutlu imdi.. Yavrucuuyla.. Halbuki vaktiyle onun dzelmesi iin alg almasn bile tavsiye edenler vard.. Beraber yrdler. Kate'i evi tertemizdi. Apaydnlkt. Scak suyuna varncaya kadar btn modern ihtiyalar salanmt. Burnu dolduran sabun, boya ve cila kokusu onun ne mkemmel bir ev kadn olduunu belli ediyordu. Babasnn tahminleri hi de doru kmamt. Kate gerekten mutluydu. Kzn kazand para evden eksilecek endiesiyle Mr. Lke, Kate'in evlenmesine itiraz etmi, o ok bilmi edasiyle de hkmn vermiti : Ban atee atyor budala kz.. Mesleinden de olacak.... Kate, ocuu beiine naklettikten sonra mutfaa girdi. Havagazn yakt. Biraz sonra nefis bir et ve soan kokusu yayld. Tavaya koyduu eti dikkatle evi213 ill1 rirken gzne ya sramasn diye bam yana, Robert'e doru dndrd : Bizimle kal, Robie, dedi. Beraber bir eyler yeriz, olmaz m? O eski, hain, kaba - saba kz ne kadar kibarlam, efendilemiti. Robert'e srar ediyordu : Mutlaka kal, Robie, e mi? Jamie yukarda, ykanyor. Biraz ge geldi bugn. Erken gelseydi seni maa da gtrrd. imdi nerdeyse iner aa.. Senin karnn da her halde ok ackmtr, deil mi? Szlerini bitirince Robert'e yle bir bakt, fakat hemen abucak ban br tarafa evirdi. Biraz sonra merdivenlerden Jamie'nin ayak sesleri duyuldu. Ykanm, taranm, temiz pak olmutu. Salarm slak slak smsk taram, elbiselerini giymi, boynuna pti-kare, frapan bir krmz kravat takmt. Robert'i grr grmez : Vay, sen misin kk?.... diye bir hayret nidas koparmaktan kendini alamad. Bu cmleden ve ban hafife sallamasndan Robert ok haz duymutu. Onun hassas kalbi iin bu kk iki hareket dnyann en aaal vaadlerinden daha samimi, daha ateliydi. Jamie, Robert'in varlndan duyduu memnuniyeti bundan daha kuvvetle ifade edemezdi. Yemee oturdular. Kate, Robert'in tabana byk bir para et koydu. Yumuak, sulu ve fevkalde lezzetli idi. iine scak scak yayld. Jamie de, bir yandan Ro-bert'in tabana kzarm soan dolduruyordu. Yeni kzarm, zerlerine tereya srlm ekmek dilimleriyle-le, kaynar, scak ay da vard. Robert, evde son zamanlarda ne kadar yavan yiyecekler yediklerini Jamie'yle Kate'in bilmekte olduklarn zannetti. Zira Jamie, Robert'e mtemadiyen yemesi iin srar ediyordu. Nihayet tka basa doyduunu, yiyemeyecek hale geldiini grnce de :

Peki, sen bilirsin artk olum., dedi. Robert Lomond View'daki btn ocukluunun mthi bir kanunun basks altnda gemi olduunu ac ac dnmekten kendini alamad. Para biriktirmek.. Her ne pahasna olursa olsun 214 para biriktirmek. En lzumlu, en hayat, en mbrem ihtiyalardan bile fedakrlk ederek para biriktirmek. Ah, u kuzeyliler, diye iinden geirdi Robert.. Karnlarn gzelce doyuracak yerde bankaya para koymay tercih eden pintilikleri olmasayd, ne de iyi olacaklard. Cmertlik yerine bol bol nezaket gstermesini gayet iyi bilirlerdi. Bu yzden Mr. Lackie'nin evini korkun bir miskinliin kapladn gryordu Robert.. Bu pintilik meselesi onda, o her zamanki hayretle dolu garip hisleri uyandrdn zaman Jamie Nigg'i dnrd. Jamie, hi de mkemmel kazanan, vasatn stnde bir hayat yaama imknlar olan bir insan deildi. Fakat, mmkn olduu kadar kendisinin ve ailesi efradnn gdasna, ihtiyalarna dikkat ediyor, mesel sofrasnda sk sk et yemei bulundurmay unutmuyordu. Sonra.. Sonra bir zavall ocuu da alp maa gtryor, gnln alyordu. Yani alnnn teriyle kazand paray bu yoldan daha deerlendirmi oluyor ve ona alnnn akiyle hak kazandn ispat ediyordu. Yemek bitmiti. aylarn imeye baladlar. Jamie, Robert'in hep yle mahzun ve mahcup durmasn sevmiyordu. Onda bu yzden uyanan merhamet hislerine hiddet de karyordu. Zira, istiyordu ki, Robert de rahat, pervasz, dier ocuklar gibi korkmadan, ekinmeden yaasn, glen oynayan bir insan olsun. Onun daima altnda yaamak mecburiyetinde kald basklar hazmedemiyor, ocuu onlardan kurtarmak istiyordu. ocuun, o anda, gizlemeye alt heyecann farkndayd. Robert'e taklmak ihtiyacn hissetti. Ka-te'e dnerek : Delikanl profesrmz yine kafasnda bir eyler kuruyordu galiba.. Ne karsa byle sessiz, skuti insanlardan kar. Onlardan korkmal. Bunlar sylerken de glyordu. Kate, ban sallad. Robert'in bu ak akaya ramen alnmas ihtimali-lini dnerek aka ediyor der gibilerden bir gz krpt. Fakat Jamie de peini brakacaa benzemiyordu : ok iten pazarlkldrlar onlar. Kafalarndan ne getiini, neler yapmak istediklerini kimse anlayamaz. Binbir eytanlk dnrler. Hele atlamada da birinci olurlarsa.... 215 J'l V' Jamie, espriyi gzel oturtmutu. Geenlerde okulda bir yksek atlama msabakas yaplm, Robert birinci gelmiti. Jamie, ondan kinaye byle demiti. Robert'in iinden ani bir heyecan dalgas gemiti. Ban yine utanm gibi ne emiti ama, baarsndan gurur duymakta olduu da belliydi. Rekoru da hatr saylmaz cinsten deildi hani. Eski rekoru santim aarak yeni okul rekorunu krmt. Fakat, bu heyecan bir ey deildi. Biraz sonra iinde daha yakc bir atein uyandn1, hissedecekti. Kate'in kocas manal bir bakla ilve etmiti : Sebebim de syleyeyim mi sana Kate? Tabii, delikanlmz artk k da ondan elbet. rlplak, koyu bir gerekti bu. Robert onun, iindekilerin bu karakterini bir kere daha t can evinde duydu. Bu gerekte, son derece saf, berrak bir gururun yakcl vard. Sonra, derin, gizli ve kuvvetli, insann btn benliini saran arzular vard ve Robert'in gzleri hl nndeydi. Mahcubiyetten, utantan yine kpkrmz kesilmiti. Kalbini epevre saran scak mutluluk dalgasn haz iinde hissediyordu. Fakat Kate, konuyu deitirmek, Robert'i mkl durumdan kurtarmak istiyordu. Birdenbire Jamie'nin szn kesti : Brakn bunlar Jamie, dedi, baka konu mu yok? ocukcaz utandrp durma sen de.. Sonra da Robert'e dnd : Sen aldrma Jamie aabeyine, dedi, bo ver ona sen de, evde ne var, ne yok? Ne lemde bizim tayfa? Ondan haber ver.. Robert birden cebindeki mektubu hatrlad. Sohbetin tatllndan unutuvermiti. Halbuki onun iin gelmiti buraya. Hemen cebine davrand. kard mektubu :

Affedersin, Kate, dedi. Unuttum. Anneannem yollamt bunu sana. Kate mektubu ald, at, okudu. Sonra bir daha okudu. Robert armt. Zira Kate'in yz deimiti. Baya bir keder havas kmt. Aln da yine yumru yumru imiti bir anda. Halbuki Robert, Kate'in o 216 yumrularnn rahatla, mutlulua eritikten sonra tamamen kaybolup gittiini sanmt. Hi bir ey sylemeden mektubu Jamie'ye uzatt. Kate, mektubu okuduktan sonraki kederli halinden kamyordu. Jamie'nin mektubu bitirmesini bekledikten sonra zgn konutu : Gerekten de ok fena bu i artk, dedi. Babamn bu hali de bir trl dzelmedi. Dzelmek bir yana, gitgide hastalk halini alyor. ok fena bir dnceyi kafasndan uzaklatrmak ister gibi bir hareket yapt. Jamie de, tuhaf bir bakla Robert'i szyordu. ocuk durumu farketti. Bir ho olmayan durum vard ama, neydi? Anlayamamt. Skc bir sessizlik kmt ortaya. Tam o srada kk uyand. Alyordu. Kate hemen yerinden frlad. ocuunun uyanmasna sevinmiti. Kucana ald. Azna emziini verdi. Kk susmu, aprdata aprdata emziini emiyordu imdi. Kate ocuu Robert'e uzatt. Bu iki dakika ocuu yakndan seyretti o da.. ocuu, bu ok sevdikleri, onlar iin paha biilmez deer tayan ocua ona da verilerini, Robert, ok iyimser bir dnce ile, kendisine kar besledikleri sevginin bir nianesi eklinde yorumlad. Kate, Robert'e, bir de onun kucandaki kendi ocuuna bakt : Seni pek severdi. Robert dedi. Ama, hi tasalanma, gnn birinde senin de olur.. Robert mahcup bir tavrla tebessm etti. Bir gen kz seviyordu; bu gerekti. Fakat tezatlar iinde gryordu kendini.. ocuk babas olmayacaan tahmin ediyordu. Zira baz gece denemelerinin kendisine bu neticeyi verdiini zannediyordu. Onun iin kafasnda baz istifhamlar vard. ocuu tekrar beiine brakt. Sonra da kalkarak : Ge oldu, Kate, dedi. Eve dneyim artk. Kate onu kapya kadar geirdi. imdi ikisi kar karya idiler. Kate'in gzleri Robert'deydi. Onu seven bir insann baklariyle uzun uzun szd. Sonra da : Anneannen sana mektupta neler yazdn sylemedi mi? dedi. O da Kate'e bakp gld : 217 Hayr, Kate, dedi. Hi bir ey sylemedi. Sade mektubu verdi. Ben de sormak lzumunu hissetmedim. Hem, benim de kendi kafam igal eden nemli bir meselem var. Kate kafasn hafif yana doru eerek : yi bir eymi Robie, yoksa fena m? diye sordu. Robert hemen kafasn sallad : Hayr, dedi, iyi bir ey bu Kate.. Hem de ok iyi.. Bak, anlataym da. Fakat anlatamad. Yine kpkrmz kesilmiti. Gzlerini bir an kapad. Karsnda bir karanlk vard, iinde, etrafna imekler gibi klar saan prl prl noktalar grd. Kendini o karanlkta zannetti. O karanln iinden, uzaktan uzaa bir tren sesi duyar gibi oldu. Hemen arkasndan da, bu tren ddnn yanksym gibi sr'atle rmak vapurundan birinin sis ddn iitti. Bir gz ap kapama sresine san bu hayalinden Kate'in. : Peki Robie, peki., diyen sesiyle syrld. Kate zoraki bir tebessmle glmeye alyordu : imdi msait deiliz galiba, Robert, dedi. Sen de syleme, ben de sylemeyeyeyim. El sktlar. Robert evden kar kmaz yoku aa btn hziyle komaa balad. Kate'i ok seviyor ve onun iin de, haberi, ilk nce ona duyurmay istemiyordu. Uzak ufuklara doru demir alm giden vapurun ddn bir daha, karanlklar tesinden iitir gibi oldu. Byk tatl bir hazla iliklerine kadar rperdi. m

Hzl kousuna Drumbuck yoluna kadar devam etti. Her admda yrei hopluyordu. Biraz durdu, nefes ald. Sonra da yrye yrye Sinclair yoluna sapt. Artk komuyordu, fakat kalbinin hzl sesini yine duyuyordu. Yolun iki tarafnda hlamur aalan gayet muntazam bir ekilde dizilmiti. Kaldrmlar sapsar bir hal gibiydi. Bklm bklm, sapsar hlamur iekleri de her taraf kaplamt. ocukluk yllarnda onun iin hi bir zellik tamam bulunan bu ara sokan hi de yabancs olmadn dnd. Seneler ncesi haline 218 nazaran her hangi bir deiiklie de uramamt. Yol boyunca sralanm olan seyrek, eski evlerde, iyi gnler grm olmann endiesiz atmosferi vard. Fakat imdi.. imdi bu sokak onun iin nemliydi, ok nemliydi. Sokan isminde imdi esrarl bir hava, bir harikuladelik bulunuyordu. O isim kalbinin stne yazlm, hayr yazlm da deil, kazlm gibiydi. Bu sevgili, bu aziz soka kaplayan hlamur ieklerine basa basa ilerlerken gzleri t dipteki son eve dikilmiti. Saat 8'e geliyordu ve ortalk adamakll kararmt. Evin sokaa bakan penceresinin pancurlan arasndan k szdn grnce kalbi daha hzl arpmaa balad. Biraz daha yaklat zaman bir ark duydu. Onun sesiydi bu.. Onun, biricik sevgilisinin, Ali-son'un sesiydi. Biliyordu, bu saatlerde o hep ark alrd. Fevkalde bir sesi vard. Btn kasaba onun bu konudaki olaanst kabiliyetinden bahsediyordu. O da bu kabiliyetini iyi bir mecrada inkiaf ettirmek iin alyordu. Iskala ve egzersizlerini biraz evvel bitirmi olmalyd. Bu sadece, mnferit notalar zerinde yaplan bir almayd. Notalar, birer melodi halinde birbirlerine balanm deildi ama, yine de ku t gibi, insan teshir ediyordu. imdi annesi piyanoya gemiti. Ara namelerini o yapyordu. Alison da Flodden'e Mersi-- ye isimli paray o nefis sesiyle sylyordu. Basit bir sko havasyd bu, fakat Robert, onlar Alison'un sesinden dinledii zaman, dnyada, onlarn zerine mzik paras yokmu gibi gelirdi : Gn domadan ark sylemeye balard kzlar, Koyunlar otlatrken dinlerdim onlar Geceleri ne gzeldi gkte yldzlar ok uzaklarda imdi yurdumun bahan Gecenin kimine hzn, kimine ne'e datan sessizlii iinde billur bir ses nlad. Tatl, prl prl berrak, kulaklardan kalblere akan bir sesti bu. Robert'in heyecandan nefesi kesilecek gibi olmutu. Gzlerini kapad. ark syleyen o kz karsndayd imdi.. Ama, pek ok zamanlar oyun oynad kz ocuu deildi bu.. Gzlerinin nnde boyu serpilmi, bym, gelimi bir gen kz vard. Artk salla parti, gelii g219 zel, ayaklarn sryerek yrmyordu o.. Genliini, gen kzlm biliyordu. Benliinde olgunlamaa balayan deerleri kymetlendiriyor, tomurcuklanan, muhitte ilgi ve takdirle bahsedilen varln kendi de beeniyor, onun br hazine olduunu anlyor, ciddi, sakin, vakur bir tavrla yryordu. Robert, bir ka ay nceki o unutulmaz, emsalsiz gn hatrlad birden ve Alison'u o gnk haliyle gzlerinin nnde buluverdi. Alison, okulun beden eitimi salonundan km, kz arkadalariyle beraber koridorda yryordu. Askl, lcivert keten etekliini giymiti. Ksa etekliinin asklar beyaz bluzunun zerinden geiyordu. Uzun ve mtenasip, adaleli bacaklarnda siyah oraplar, ayaklarnda da siyah jimnastik ayakkablar vard. Onunla bu ekilde bir ka defa karlamt ama, her defasnda hafife selmlamaktan teye gememilerdi. Fakat o gn, her zamankinden farkl olmutu. Robert, kzlara yol vermek iin terbiyeli bir tavrla kenara ekilmi, deta duvara yapmt. Alison, tam Robert'in yanndan geerken elini zafir bir hareketle bana gtrm, salarn dzeltmiti. Elin yukar kalkmasiyle birlikte krpe gsleri, bluzunu yrtacakm gibi dar frlamt. Biraz nceki beden hareketleriyle kzm olan vcudunun hareketini, Robert, kendisine hafife srtnen gslerin ularnda hissetmi ve bir anda elektrik lenmiti ve Alison, o koyu kestane rengindeki gzleriyle Robert'in iine ileyen bir tebessm sunmutu. Robert, o dokunma nnda kendinden tamamen gemiti. Alison'un, bir gen kz, stelik ok gzel ve cazibeli bir ren kz haline geldiini o zaman farkedebilmiti. O nefis varl bu kadar yalandan grd anda kendisinde hasl olan deiiklii tahlil edebilecek bir adayd. Fakat

birden arplm gibiydi ve kendi kendine Bana ne oldu? diye sormutu. Alison, oktan geip gittii halde, o hl duvara dayanm durumda yle duruyor ve irinde yakan, sarho bir atein alev alev yanmakta olduunu hissediyordu. Ihlamur aalarndan birinin koyu glgesine adam-n kll gizlenmiti. Etraftan bir geen olsa, kendisim imkn vok gremezlerdi. Karanlkta, onun dudaklarndan ykselen arky dinlerken birden gs geirdi : 220 __. Ah, Alison, diye inledi. Kestane gzl, nefis bakl, saf, tertemiz, kuu boyunlu gzel Alison... Hep dinledi Robert. Son nameler de titrek notalar halinde gecenin zifiri semalarna ykselinceye kadar onu dinledi. ark bitince sakland glgelikten kt. stne eki dzen verdi ve Alison'iann 20 - 30 metre ilerdeki evlerine doru yrmeye balad. Demir kapy iterek baheye girdi. Byk bir baheydi buras. Etrafta yksek duvarlar, iinde sk yaprakl byk kk aalar vard. Baheyi tam ortasndan ikiye ayran, akl ta deli yolun sanda solunda imenler vard ve tek tuk, iri zakkum aalar bulunuyordu. Alison'un babas, ld zaman nemli bir servet brakmamt. Ancak vasat bir hayat yrtebilecek kadar varlklydlar. Evleri de, Drumbuck yolundaki zengin evlerine hi benzemiyordu. Robert, iki basamak merdiveni ktktan sonra kapnn silini ald. Janet kapy at. Evin ihtiyar hiz-metisiydi Janet. On senedenberi Mrs. Keith'in yannda alyordu. Ev halkna bal hizmetilerin eve gelen yabanclara kar takndklar pheli tavr ve baklar, Robert'e kar da Janet'te vard. Bu evdekiler senin dengin deil Onlara bir dmanlk yapabilirsin sen.. mnasndaki bu baklarla Janet yalnz kendisine bakyor zannetmiti, Robert, Byk bir odaya alnd Robert. Ana kz ierdeydiler. Alison kitaplarn masann zerine yaymt. Mrs. Keith de minenin banda alak bir kanepeye oturmu, kucanda mavi bir keten i torbas, rg ryordu. insann iini aan tertemiz, aydnlk bir odayd. Robert, hele darnn karanlndan sonra gzlerinin burada kamatn hissetmiti. Duvarlar ok ak bir maviye boyanmt. Mrs. Keith'in eserleri olan sulu bo-va resimler erevelenerek duvarlara aslmt. Pancur-lar kapal pencerelerde temiz, beyaz muslin perdeler gze arpyordu. Bir smbl kokusu her taraf kaplamt. Biras sonra grd Robert,. Mavi smbller, minenin zerinde, mavi bir vazonun iindeydi. Piyanonun kapa akt. zerinde psklleri sarkan ipek bir sal vard. Koltuklar keten rtlerle kaplanmt. minenin alevleriyle dalga dalga parlayan pirin bir masa221 da da Kaptan Keithe'in vaktiyle Hindistan'dan getirmi olduu, ou fildii, bir takm antikalar gze arpyordu. minenin tablasnda ok sayda kk filler boy sras dizilmilerdi, Robert gzlerini nne emi, ayakta duruyordu. Mrs. Keith onu mahcup durumdan kurtarabilmek iin konutu : Aferin Robert, dedi. Bu akam tam saatinde geldin. Darda hava nasl? Robert, fslt halinde konuabildi : ok gzel bir hava, Mrs. Keith.. Hafif bir sis var ama, yldzlar yine de l l.... ocuk bir sandalye alarak masann bana, Alison'-un yanna oturdu : Yldzlar daima grrsn zaten sen Robert. Sis de olsa, perde de olsa, grrsn onlar. Gzn hep yldzlardadr zaten senin. Tatl tatl glmsedi Mrs. Keith.. Sonra da onlar kendi hallerine brakmak iin rgsne eildi. O gzel tebessm renksiz, fakat ne'eli yznde yava yava dald. Fakat Robert, artk onda tabiat halinde yerlemi olan mahcubiyeti iinde Alison'la ders almaa balad zaman Mrs. Keith'in, kendisini, belli etmemeye alarak szmekte olduunu farketti. 35 yanda, uzun boylu, biraz zayf bir kadnd Mrs, Keith. Kyafetlerini sade, fakat kibar ve zevkli eylerden seerdi. Memlekette, tannm, muteber bir ailedendi ama, kocas ldkten sonra halk arasna pek karmam, evine kapanarak kendini kzna vakfetmi, onun en iyi ekilde yetimesi iin btn imknlar seferber etmiti. Btn elencesi musiki ile uramaktan ve bir iki

yakn ahbaplariyle grmekten ileri gemiyordu. . Bunlar Julia Blair, Mrs. Marshall ve retmen Reid-den ibaretti. Mrs. Keith'in dnyadan elini eteini ekmesinde rol oynayan millerden biri de shhi durumunun bozukluuydu. Robert'e ekseriya, kadncaz devaml bir ba arsndan strap ekiyor gibi gelirdi. Bununla beraber, muhtemeldi ki, biricik kz zlmesin diye hastaln saklyor, yahut da umursamyordu. Kzna mthi 222 balyd. Onun istidadiyle iftihar ediyor, bu istidadn en mkemmel ekilde gelimesi iin btn gayretiyle alyordu. Fakat, her eyi gerek cepheleriyle grebilen akll bir kadn olduu iin de kzn sadece kendi hkimiyeti altnda bulundurmann mahzurlarn idrak ediyordu. Alison'un, kendi yat, drst insanlarla arkadalk etmesini istiyordu. Robert'i, bir ok taraflariy-le iyice incelemi, bu incelemelerin sonunda, rahatlam bir ruh hali iinde, onunla kznn arkadaln normal grm ve hatt Robert'i bu arkadalk iin tevik edecek davranlarda bulunmutu. Daha eski senelerde de, Alison daha kk bir kzken beraber oynarlard. Robert, mahcup hali ve ekingen havas iinde o oyunlarn ok skc ve ciddi oyunlar olduunu sonralar dnmt. Alison'larn ak pencerelerinden tatl bir piyano sesi gelirken veya Mrs. Marshal!.'! Alison'un annesiyle ay imeye getiren araba yokutan, yukar karken, onlar scak gnee ramen imenlere otururlar, bebeklere ziyafetler hazrlarlar, krm balklara yiyecek atarlard. Bazan aniden yamur bastrrsa ieri kaarlard. O zaman Janet, yine o pheci baklariyle, onlara, zerlerine kakao ekirdei serpilmi tereyal ekmek verirdi. Yamur camlar dverken onlar bi rmasa bana geerler, aylarn da yudumlarken soru - cevap oyunu oynarlard. Acayip bir oyundu bu.. Yuvarlak yuvarlak kesilmi kk kt paracklar olurdu. Bunlarn zerlerinde, mesel, domino nasl bir oyundur?* gibi sualler ve mesel noktal talarla oynanr gibi mnsz sual ve cevaplar yazl olurdu. Bazan bu oyuna Mrs. Marshall'n kz Louisa (ocukluk sevgilisiydi Robert'in) da katlr ve hep kazanrd. Robert'in o zaman fkeden beti benzi atard. Biraz daha bydkten sonra Alison'la ders de almaa baladlar. Daha fazla elle tutulur, ie yarar cinsten eylerden anlad iin Alison'un matematii zayft. Halbuki Robert'in muhayyilesi ok kuvvetli olduu iin matematii de iyiydi. Mrs. Keith, kznn Winton'daki Mzik Akademisine girebilmesi iin mutlaka diploma almas gerektiini biliyor ve bunun salanmasn istiyordu. Onun iin, son zamanlarda Robert'e, kendilerine muntazaman gelmesini ve Alison'a yardm etmesini istemiti. Mrs. Keith gzlerini rgsnden kaldrmadan mfik ve akac bir sesle Robert'e sordu : Benim bu kaln kafal, haylaz kzma bu gece ne ders veriyorsun bakaym, Robert?... klit teoremini alacaz bu gece Mrs. Keith.. Hani u, dik al bir genin kenarlar... Mrs. Keith, izahat yarm braktrd : Ben bilmem, yle eyleri Robert, dedi. Fakat senin bildiin muhakkak.... Bu defa glmemiti. Robert'in o byk mahcubiyetini yok edebilmek iin sakin bir ekilde konuuyordu. Saten Robert'e, belli etmemeye alarak, bir ok konularda yardm ederdi. Mesel, urada burada yanl hareketlerde bulunmama.k iin umumi kitaplktan bilhassa ald Grg kitabnda bile renemedii eyleri ondan renmiti. Alison nemsemez bir tavrla : Bunu reneceim de elime ne geecek anne? dedi.. O kadar sama bir ey ki.. Robert hemen mdahale etti : Aaa, hi de deil, Alison, dedi. stelik ok mantk bir ey., iki nokta arasnda en ksa yol bir dz hattr diye bir kere rendin mi, klit kanunlarnn 13' de kendiliinden anlalr. Mrs. Keith gld : Galiba 14 nc kanunu da bir gn sen icat edeceksin Robert.. Yahut da daha mthi bir ey mesel... Yusufuklarn Hayat'n yazacaksn..

Alison, Robert'in bir kabahatim sylyormu gibi : Yazar, vallahi yazar bu, anne. Biliyor musun. p-ecen hafta, snfta, matematik kitabndaki cevaplardan birinin yanl olduunu ispat etti.. Ana kz piilmsererken Robert de hem memnun, hem mahcup bam nne emi, duruyordu. Bu hdiseyi annesine aklad iin Alison'a biraz da teekkrle bakyordu. Hafif bir sesle dersine devam etti sonra. Birbirleriyle o kadar yanyana oturmulard ki, Robert, masann altnda kzn dizinin dizine dediini hissediyordu. iine tatl bir eyler yaylyor, baylacak ei-bi oluyordu. Kitabn zerinde bazan tesadfen eli elne deince btn mevcudiyetiyle rperiyordu. Alison, omuzlarna dklen salann arada bir sinirli bir tavrla arkaya doru silkeliyordu. Salar pek iyi taranma-mt ama, Robert'e harikulade ve kutsal bir ey tesiri yapyordu. Arada, kaamak baklarla kzn krpe yanaklarna bakyor, kaleminin ucunu azna koyup dalgn dalgn bakyor, bakt zaman Robert de onun taze ve nefis dudaklarn seyrediyordu. Herey, hepsi o mnay tayordu, ama, Robert bir trl aklna ak kelimesini getirmiyor, getiremiyordu. Alison'un kendisinden holandn dnyor, kendisini bir ryann iinde yayor, konuuyor, dnyor hissediyordu. Bir saat ne kadar da abuk gemiti. Dokuz olmutu. Mrs. Keith geni geni esneyerek saate bakm, bylece, bize de vaktin tamam olduunu hatrlatmt. Aklndan geenleri sylemek, hatt fsldamak cesareti bile yoktu Robert'in. Halbuki bunlar Alison'un da bilmesini ne kadar da arzu ediyordu. Kendi kendine cesaret vermeye alyordu. Hadi, hadi Robert, bir kere balamak yeter her halde.. diyordu. Nihayet bu balamay yaz ile yapmak kararn verdi ve hemen de tatbike geti. Elleri titreye titreye kk bir kt paras ald. zerine de unlar yazd : Seninle ayrca konumak istiyorum Alison. Alison hemen kendini toparlad. Annesi hissetmesin diye o da kda ufack harflerle : Ne iin? ibaresini yazd. Robert'in eli aya hl titriyordu. Glkle unlar yazabildi : Sana.bir ey syleyeceim. Alison bir an durdu. Bir eyler hissetmi olmalyd. Robert'in yzne bakt. O iten ve prl prl tebes-smyle ehresi aydnland. Sonra da kalemi kt zerinde kuvvetle yrterek cevabm yazd : Peki. Robert, btn varlnn Mf sevin rperii geirdiini hissetti. Mrs. Keith grmesin diye hemen kd kapt, adamakll buruturdu, avucunun iinde skt, skt ve azna atarak hemen yuttu. Alison, Robert'in bu hareketini grm ve glmemek iin kendini g 224 zaptetmiti. Bu srada st ve galeta bulunan bir tepsiyle Janet ieri girdi. Geometri dersinin bittiini belirten kesin iaretti bu.. Robert 10 dakika sonra msaade isteyerek kalkt. Mrs. Keith'e veda etti. Alison vaadini tutmutu. Onunla beraber kapya kadar geldi. Endiesiz, rahat bir bakla gzlerini karanla dikti. Etrafa yamt : Hava gerekten de gzel bu gece, dedi. Bari bahe kapsna kadar geleyim. Ortadaki akl ta deli yoldan yryorlard. Robert, Alison'un yannda iken duyduu hazz ve heyecan biraz daha uzatabilmek gayesiyle yava yrmeye dikkat ediyordu. Alison dimdikti ve tam karsna bakyordu. Yol kenarndaki bir aatan el yordamiyle bir yaprak kopard, parmaklan arasnda ezdi. Yeni alm bir frenkzm yaprayd bu. Ezilince koku yayld. Robert, ne ekilde hareket edeceini, neler syleyeceini dnemiyordu. Etrafndaki her ey dnyor gibi geliyordu. Nefes allar sklamt. Byk, ama ok byk bir gayretle nihayet nefsine hkim olabildi, ilk km yapt. Bu gece ben gelirken ark sylyordun. Duydum. ok gzel sylyordun. Fakat hi ilgisi olmayan, mnsz bir lf kver-miti ite azndan. Bu szlerdeki manaszln, o saf, o her tarafn ateler iinde yakan sevgisini ne kadar gln hale getirmi olabileceine bir anda intikal etti. Sevgisinden

bahseder etmez nce kendisi korkacakt zaten ama, yine de istemiti sylemeyi. Alison, iltifatna alma durumundan bahsederek cevap verdi : Evet, Robert, ciddi ekilde ders almaa baladm artk. Miss Cramb bana Shubert'in arklarn da retiyor. yle gzel eyler ki.... Shubert'in arklar!.... Robert'in gzlerinin nnde Ren nehri, sahillerindeki atolar canlanyordu ve rn"Va.wiifis dimdik a.vakta: Ason'la ikisi kk bir nehir vapurunda gidiyorlar. Kprlerin altndan geiyorlar. Eski bir hana iniyorlar. Kk kk masalar dizilmi bir bahede oturuyorlar. Ama bunlar sadece havalinde yaad Robert, ona syleyemedi. Sadece kesik bir sesle : 226 Her geen gn daha gzel ark sylyorsun Alison.,., diyebildi. Alison, ac ac gld. ok sert, g beenir bir kadn olan Miss Cramb' bir trl memnun edemediinden bahsetti. Ona beendirmek o kadar zor ki.... Sustular. Bahe kapsna da gelmilerdi artk. Robert'in burada ayrlmas gerekiyordu. Alison'un kendisine kaamak bir eyler sorar gibi baktn grd. zerinde byk bir aresizlik kmt. Kalbinin yine o atele yanmakta olduunu hissediyordu. Nefesi titredi. Derin derin gs geirdi. Konuya bir baka yoldan, saklad srrnn yolundan girmeyi dnd. O an, insann en gzel srlarn bile rahatlkla aabilecei and .Onun da zerine o ann cesareti gelmiti : Seni ilgilendireceini zannetmiyorum ama, bugn benim iin nemli bir ey oldu. Mr. Reid benimle konutu.. Dedi ki.... ey.. Beni Marshall mkfat msabakasna sokacaklarm. Ya!.. Alison sevinle haykrvermiti : Robie.... Kzn bu sevinci ve onu Robert'e aka gstermesi, Robert'i mthi heyecanlandrmt. Yumruklarn skm yle duruyor, yanaklarnn alev alev yandn hissediyordu. Marshall Mkfatn kazanmann mthi bir ey olduunu Robert iyi biliyordu. Dnya lsnde nemi olan, kksenemeyecek bir eydi. Bu, Winton Kolejine parasz yatl renci olarak girmek demekti. Bu koleji yzyl nce Sir John Marshall amt. Winton Kontluunun btn ocuklarna akt ama, fevkalde pahal bir okuldu. Tahsil sresi 5 yld ve her yl iin 100 ingiliz liras deniyordu. Marshall Mkfat, Isko-yallarn ilerlemeye ve kltre gsterdikleri byk ilgiyi, azim ve sebat, alka.n ve zeki fakir ocuklara yetime imkn salamak arzularn belirten bir delil saylyordu. Byk adamlar dehlarm evvel bu mkfat kazanmak suretiyle ispat etmilerdi. Vaktiyle mehur olan bir devlet adamndan bahsedilirdi. Winton'lu olan bu adamn ismi, t denizar beldelerde, dnvann her tarafnda sayg ile anlrm. ld zaman okul arkadalarndan birinin Aaa, ben onun Marshall Mk227 f atn kazand gn bilirim. demesi, bu adam hakknda sylenen en gzel szlerden biri olarak kalm, denilirdi. Robert haiff bir sesle devam etti : Kazanacam hi zannetmiyorum ama, ansm bir deneyeceim, Alison. Bunu da herkesten nce sana sylemek istedim ben. Alison, emin bir tavrla konutu : Senin ok fazla bir ansn olduunu ben zannediyorum, dedi. Yalnz, bunu kazanrsan senin iin ok iyi olacak m? Elbette. Bir kazansam fevkalde olacak.. Dalgn dalgn Alison'a bakmaa devam ediyordu. Dilinin ucunda bir sr airane kelimeler vard ama, syleyemiyordu ki.. Her saniye niyetleniyor, fakat her saniye arp susuyordu. aknlndan, arln bir ayandan br ayana, mtemadiyen aktaryordu. Nihayet konutu tekrar ama, yine ilgisiz bir szd : Msabakay inallah tatilden sonra yaparlar. inallah... Pazartesi gn Gavin'le gle gideceiz. yle mi? Heyecan dolu bir sessizlik daha oldu ve :

Haydi, Allahasmarladk Alison., dedi Robert. Kzn cevab da o kadarckt : Gle gle Robie.. Byle pek ani ve pek souk bir ekilde ayrldlar. Robert kendi kendine kzyordu. Yine her eyi berbat ettim. diyordu. Fakat ok gemeden yaptn ve yapamadn unuttu. Dnyay, elan, harikulade eyler vaadeden harikulade bir yer olarak gryordu. IV Onun, bu her eye ramen gzel geen gn bu ayrl sahnesini takiben sona ermeliydi ama, maalesef mmkn deildi. Bir de onun yataa girme merasimi vard, garip ve ikenceli merasim. stelik Aslanl Kpr Gecesi programnda repertuvara dahildi. Byk heyecanlar, mitler ve tatl hayallerle dolu olmasna ra228 men Lomond View'a gelince eve uramad. Bunu irad bir hareketle yapmt. Karanlk kr yolunda yrmeye balad. kilometre tedeki Aslanl Kprye doru gidiyordu. Nasl, haminnenin gece yataa giriindeki halleri psikolojik enteresanlklarla dolu idiyse, Robert'in ruh dnyasnda, buna benzer olmasa bile, dikkate ayan taraflar bulunmas mmknd. Esasen onu, yani bu mahrumiyetler, zntler, kederler iinde bir ocukluk devresi yaam olan Robert'i olduu gibi tanmak gerekirdi. Bu bakmdan, o Rana temporaria adn verdikleri kurbaay merhametsizce ve kemali ciddiyetle nasl bak altma yatrp para para edebiliyorsa, bizim de burada, imdi, Robert'i btn arzular, hayalleri, ihtiraslar ile ortaya koyarken hi bir eksik ynn brakmamamz normal olacakt. Binaenaleyh onu, bilhassa bu geceki hayatnda ok yakndan takip etmek zarureti ortadayd. Gece bir hayli ilerlemi, hava serinlemiti. ok gemeden Robert, Aslanl Kprye yaklamt. Gkyznde yldzlar ve prl prl bir mehtap vard. Robert, ban yukar kaldrd anda mehtab hafif bir bulut perdesinin gerisine kaarken grd. Aalarn kralarn slakl ile daha da taze bir grn alm olan yapraklar sert rzgrn nefesiyle hzl hzl sesler karyordu. Robert, srtndaki eski ceketin, yani Murdoch'tan kendisine intikal etmi olan ceketin dmelerini iliklemi, nn rzgra kapam, yryordu. Aslanl kpr ok eski senelerdenberi mevcuttu. Altndan, kasabaya ismini veren Leven nehri akyordu. Yarm daire eklinde gz ve nehrin tam orta yerinde ykselen dar bir kemeri vard. Kemerin iki tarafmda aslan ba biiminde, tatan yontulmu iki knt mevcuttu. Senelerin srkledii sular aslanlar belirli bir ekil olmaktan karm, fakat aslan olduklarn ispata yarayacak btn teferruat silip gtrememiti. Etraf psszd. Robert, izah g bir hareket iin buraya gelmi grnyordu. Nitekim hi umulmadk bir ey yapt. evik olmaa alan hareketlerle nce kemere trmand, hzl bir nefes aldktan sonra da kprnn ok dar yan duvarnn stne karak yrmeye balad. Bir cambaz gibiydi. Aadan hrn akan sularn sesi geliyordu. Altnda, 229 karanlk, derin bir uurum varm gibi geldi. Kpr, stunlar hepsi etrafnda dnyor gibiydi. Robert, yksek bir yere kt zaman mthi bann dndn hissederdi. Burada, imdi aklnn alabilecei en mthi ikenceyi kendine yapyor, bu yerde yrmeye alyordu. Fakat muvaffak olmutu. Kprnn ucuna kadar yava yava gitti. Sonra da ayn ekilde geri dnd. Fakat yere ayan basar basmaz mthi bir halsizliin benliini sardn hissetmi, gzlerini kapamt Kendisiyle alay eder gibi duran ikinci aslarn zerine perian bir zavalllk iinde kapand. Ormanlarn kralnn, kendi garip haline gldn dnyordu. Aslnda hakikaten delilikti bu yapt. Ama bunun da kendince salam bir gerekesi vard. Robert, bu hareketiyle, kendisinin korkak olmadn bizzat kendisine kar ispat etmek zaruretini benimsemi ve bunun icabn yerine getirmi oluyordu. Zira, kendi kendine ou zaman dnmt. Hi kimse tarafndan sevilmiyor, sokakta yanndan geenler ona bakp kahkaha atnca titremeler geirip kzaryor, beyni, kulaklar sklyor gibi sinir buhranlar geiriyordu.

Ve btn bunlar onda kendisinin korkak, gerekten korkak ve ciz bir insan olduu phesini yaratyordu. Kpr hikyesinden sonra ii sknet bulmu ve nefsine itimad biraz daha artm bir halde eve dnd, iersi zindan gibiydi. Bykbabasnn pintilii yznden, geceleri talkta yanan kk idare lmbas da artk kaldrlmt. Ayak parmaklarnn ularna basa basa merdivenleri kt. Banyoya girdi, kapy yavaa kapad. Souk duun altna att kendini. Hi grlt yapmamaa alyordu. Zira Mr. Lackie, bir damla suyun bile boa aktlmamasn isterdi. Su buz gibiydi, elini bile dondurmutu. Fakat yine de dilerini ska ska altnda durdu. Bir sre sonra vcudu uyumu kaskat kesilmiti. ivi kesmek dedikleri bu durum olsa gerekti, insann kendi deerini, kendine kar gstermek arzusu ile bir ilgisi yoktu bu hareketinin. Sadece bir tedbirdi bu. Geceleri insann bana gelebilecek kt bir durumun nne gemek iin bavurabilecek cinsten bir tedbirdi. Bir bakma dua etmekle birdi. Biraz sonra banyodan kt. 230 Murdoch'un odas onun olmutu imdi. ocuk yu-vasndaki grevinden izinli olarak bir iki hafta iin eve geldii zaman da, evvelce Kate'in olan, geni, gzel odada kalyordu.. Mthi mt. Eli aya, her taraf buz gibi olmutu. ini amdann iindeki mumu yakt. Kendi karalts ile birlikte okulda kazand mkfatlarn karalts etrafta boy gsterdi. Bunlar cicili bicili ciltler iinde bir yn kymetsiz kitaplard. Robert'in isko'un Mehur Adamlar cildinden en az tane mevcuttu. Kymetli mikroskobu ile koleksiyonlar da onlarn arasndayd. Onlar, kendi yapt mukavva kutularda muhafaza ediyordu. Yaz takm ve ktlarla umumi ktphaneden ald Mahcubiyeti Yok Etme Usulleri adl kitap masasnn zerindeydi. At. Rast-gele bir sayfadan bir paragraf okudu : Soukkanl bir tavrla bir ayna karsna geiniz. Kollarnz gsnzn zerinde apraz vaziyette kavuturup aynada kendinizi uzun bir sre seyrediniz. Sonra aynada dimdik durup kendinizi korkusuzca sz nz. Bu durumda kendinizin kuvvetli, soukkanl ve sakin olduunuzu grrsnz. Sonra derin bir nefes aln, kuvvetle verin, tok bir sesle defa u szleri tekrarlaynz: Julius Caesar, Napolyon!.... Yapacam, yapacam, yapacam.... Kitabn dediklerini harfiyen tatbik etti. Gzlerinin sulanmasna ve aynada grd yeil gzlerinin cesaretini krmasna ramen yapt. Bu srada ok soukkanl olduu da muhakkakt. Sonra msvedde defterinin arasndan yrtt bir tabaka kda byk harflerle YAPACAIM diye yazd. Her sabah uyand vakit gzne arpacak bir yere, duvara ineledi. Sonra yatann nne diz kt, dualara balad. Dualar uzundu ve ok karkt Robert'in. Dua ederken kendini tamamen ona verir, baka hi bir eyle zihnini megul etmezdi. Yalnz dualarnn istikameti de deimiti. Suratn bir trl net hayalleyemedii Sakall Allah Baba'ya deil, byk kurtarcya isa'ya dua ediyordu. Bazan papaz ve kilisedeki merasim hatrna geliyor, kendisini kabahatli hissederek bu gnahlarn affettirmek iin ona yalvaryordu. Isa, imam dolu kalbini koruyordu ve annesini, Meryem Ana'y dnd 231 zamanlarda, Meryem Ana'nn yz Alison'un yz olarak karsna dikiliyordu. Dualarnda azizleri de unutmuyordu ve hi birinin gnln krmamak iin hepsi iin yapmaa giritii dualar uzatmak zorunda kalyordu. Gittike kabaran azizler listesinde Aya Andon da yer almt. Aya Andon, genlerin hamiiydi. Ve imdi son perde balyordu. Hani baz piyesler vardr. Muharriri, derin bir teessr uyandrmak yahut bir gerei ortaya atmak mak-sadiyle esere farknda olmadan yama gibi bir eyler ilve eder ve bunlar, hi umulmadk bir anda seyircilerin kahkahalariyle karlanr, ite bu da byle bir perdeydi. Maziye bakan gzler korkudan tir tir titreyen bir ocuk gryordu. Kprdeki nefse ikence hareketinden ve banyodaki souk su tedbir inden sonra ruhunu temizlenmi sayan bu budala ocuk dolabn arkasna eildi. Oradaki gizli bir yerden garip bir eyler kard. Bir ipin ucuna, bir hurda deposundan toparlanm gibi bir yn demir paras taklmt. Koca koca anahtarlar, kap tokmaklar, bir ift buzda kayma ayakkabs.. Onu el alkanl ile abucak

beline balad. Actc demir paralar "tam karnnn zerine gelmiti. Uykusunda yzkoyun geldii ve kafasna eytanca hayaller girdii taktirde bu demirler derhal batacak ve onu ktlkten koruyacakt. Robert, nihayet bu tantanal yatma merasimi ni artk bitirmiti. Yamal yorgarnm bana ekti ve yan st yatt. Mumu da fledi. Yata, yorgan, yat, her taraf muskalarla doluydu. Biri, bizzat isa'nn takdis ettii 4 tane hakiki mucize yadigr renk renk muskalar.... Yalnz pembesi, al yoktu. Onlardan da olsa muhakkak takard. Boynunda da iri bir tebih aslyd. Bylece, Allah'a yakn olabilmek ve dinden uzaklamamak iin mmkn olan her eyi yapm bulunuyordu. Bu dnce ile uyku denen kk lm de arma safhasna geerken son ve en yeni duasn yapyordu : Marshall Mkfatn bana kazandr Ya Rabbim, ne olur? V Ne de gzeldi sabah.. Gn daha yeni aarmt. Fakat gkyznn parlt aydnlklar ^aha yeryzne 232 boanmamt. Pazartesiydi. Erkenden kalkm, kimseye duyurmadan evden kmt. Okul rencileri tatil, gnlerinde sabahlarn daha erken olduunu, etrafta ne'enin daha bol olduunu bilirler. Robert de renciydi, Robert de biliyordu, bunlar. Drtyol aznda Tom Drin'i bekliyordu. Arabasiyle sabah erkenden gl kenarndaki evlere siparileri gtrrd. Tora. Oraya giderken Robert'i de Luss'a brakacakt. Gelmesine geldi Tom ama, hem ge kalmt, hem de surat adamakll askt. Devaml almaktan ikyetiydi. Bugn de allr m? diyordu. Haklyd. Robert'e bile frndan izin vermilerdi o gn. Fakat Blair'lerin maazasndakiler ok insafszmlar. Tentesiz at arabasnn stne, erzak torbalarnn ortasna kuruldu, Robert, nal sesleri arasnda yola ktlar. Bo sokaklarda sabahn katksz tazelii vard. Bir kadn kapya km st alyordu. Gmlekli bir adam, yukar katlardan birinde bir pancur ayordu. Ve uyku sersemi bir gen kz, geceliinin nnden diri gslerini gstere gstere yar ak bir kapdan ot minder sil-kiyordu Sabahn hareketleri balamt, insann ii bir evk, bir canllk doluyordu. Robert, Gavin'le bala kyordu o gn ve bu son elencesiydi. Artk kapanacak, Marshall Mkfat iin almaa balayacakt. Sonra gne dodu. Fakat bulutlarn arasndan syrlamamt. Sakin, gm rengi bir sabaht. Hava scakt. Etraf parltl, munis bir aydnlk iindeydi. Sesler bouk bouk duyuluyordu ama, ok uzaklardan bile geliyordu. Ve bu byk sessizliin iinde yeil yapraklarda yryen usarelerin hrts bile duyulur gibi oluyordu. Arabann oklar arasndaki atm srt, hafif dalgada sallanan vapur gibi, hafif hafif inip kalkyordu. Etrafndaki manzara yanlarndan kayp kayp gidiyordu. Aalarn arasndan bir grnp, bir kaybolan ayrlar, sisli korular, uzun bacan kl rengi byk malikneler, buular tten aalar arasndaki taraalar, limonluklar.. Tom'a yardm ediyordu. Byk kr evlerinin kaplarndaki her duruta o da iniyor, torbalar, paketleri arabann stnden beraber alyorlard. San sakal birbirine karm Tom'un kyafeti de dklyordu. Is233 marlad eyleri eksik getirdi diye fkelenen khyalarla bir ka kere kavga etti. Bir defasnda da ar bir kutuyu kaldrnca manzaray grdler, iindeki byk un uval patlam, iindekiler arabaya dklmt. Tom kfr sallad. Sonra da durumu rtmek isteyen bir tavrla Bo ver, dedi, sokaa dklmedi ya.... Sallana sallana Lus'a geldikleri zaman vakit de leyi gemiti. Gavin, kasabann giri yolunun bandaki kilometre tana oturmu, hl bekliyordu. Sabrnn tkenmi olduu besbelliydi. Arkasnda kolejin niformas olan gri fanile pantolonla gmlek, banda da ayn renkte yumuak kriket kasketi vard. Larcfield formasnn renkleri olan mavi-beyaz ince bir erit kasketin zeriydeydi. Kendisi gibi gelimemi, hl krpeliini muhafaza eden bu varln, Gavin'in, yank ehresinde gizli duran mtevaz gururunun mnasn kavramak hakikaten mkld.

Fakat birbirlerinin ellerini kuvvetle ve samimiyetle sktklar zamandaki sevin ifadesini Robert kendi kendine dnmeden yapamad. Araba, onlar babaa brakarak uzaklat, lk nce Gavin konutu : Akama kadar hi balk tutamayacaz galiba.. . Rzgr yok, hava da inadna o kadar aydnlk ki bugn.. . Gln o sakin koyuna daldlar. Sal sollu bek bek oturtulmu bir ka kulbenin arasndan getiler. Saz daml, duvarlar badanal barakacklard bunlar. Yeil tepenin eteinden balyorlar, gln gm kysna kadar devam ediyorlard. Damlardaki sazlarn, samanlarn arasnda yabani gller, kpe iekleri bitmiti. Beyaz badanal duvarlarn zerine kpkrmz bir saak halinde sarkyorlard. Yolun tozlarna boylu boyunca uzanm kahverengi bir kpek rya gryordu. Robert, tatl bir ar uultusu duydu. Gl kysndaki kk tahta iskele ve beyazlam iplerle sahile bal kayklar sisler arasnda grnyordu. Manzara mthi gzeldi, kisi de bu gzellik karsnda dillerini yutmular gibi, sadece, birbirlerine bakyorlard. Gavin'in babasnn balk kulbesine doru yrdler. Gne hep hafif bulutlarn gerisindeydi. Ters evrilmi bir sandaln zerine oturdular, gne ufka ininceye kadar balk yemleri hazrlamakla megul oldular. 234 Arada bir konuuyorlar, ekseri zamanlarnda olduu gibi de daha ziyade susuyorlard. Kulbede alan Mrs. Glen adnda bir kadn vard. Akam saat 7 sularnda onlara frndan henz km rek, halanm taze yumurta, ay ve kaymakl st ikram etti. Ortalk hafif hafif kararmaktayd. Gln yzndeki neft parltlar akam mjdeliyordu. Kreklere Robert asld. Durgun sularn serinliklerine doru aldlar. Bir sre sonra krekleri brakt. Yksek tepelerle evrili bu sakin atmosferde sandal sularn sallantsna brakt. Hava karardka sularn nefti rengi koyulat, koyulat, ehreler glgeleti ve gittike gzden silinmeye balayan kydan gaydalarn tatl nameleri duyuldu. Mnevi varlnn hududunun dndaki her eyi kaybetmi bir insann haykrlarna benziyordu bu sesler. Gavin'in, gizli bir rperile kaskat kesildiini hissetti Robert. Bu nn, bu sesin etkisinden hi bir ey, hatt onlar bile, bu sakin hallerine ramen kendilerini kurta-ramyorlard. Neftlikleri siyaha tam mnasiyle dnmek zere olduu anlardan birinde Gavin yava bir sesle konutu : Marshall Msabakasna girecekmisin, yle mi Robert? armt Robert. Evet., evet ama, nerden biliyorsun sen bunu... Ablama Mrs. Keith bahsetmi.. Ne zaman? Bir an durdu. Ar bir tavrla devam etti : Ben de giriyorum. Robert, arkadann yzne hayretle bakt. Dalar, tepeler, karanlklar bile onun bu aknlna katlyor gibiydiler. Ama, Gavin, dedi, senin parasz yatl okumaa ihtiyacn yok ki.. Gavin'in kalarn att karanlkta bile hissediliyordu. Yava yava, arada bir duraklayarak ve skla skla konuuyordu : Bir ey syleyeceim, sana, belki aracaksn ama, doru olduuna inan Robert.. Babamn ileri son zamanlarda bir hayli bozuldu, insan zahire tccar 235 olursa, buday, arpa, yulaf alp satarsa bazan byk zararlar da gze almas gerekiyor. Durum, herkesin zannettii gibi deil.. Babama haset edenleri, gsteri yapyor diye ayplyanlar kastediyorum ben. Aslnda babam da gsterii sevmez ama Robie, rahip olduu iin itibarn korumas da lzm. Benim iin ok byk fedakrlklar olmutur. imdi skntda olduuna gre, benim de ona elimden geldii kadar yardm etmem, zntlerini, meelerini bir nebze de olsa hafifletmem gerekiyor. Robert, bir ey syleyemedi. Gavin'in babasn ok sevdiini eskidenberi bilirdi. Babasnn ilerinin son zamanlarda pek iyi gitmediine dair baz eyler de iit-miti. Buna ramen, btn mitlerini balad bu mkfat iin birbirlerinin rakibi durumuna gireceklerini renmek Robert iin byk bir darbe olmutu. Gavin, onun konumasna frsat vermeden devam etti :

Esasen bizim Kontluun en zeki ocuklan bu msabakaya girecek. Fazla olarak bir de ben girmiim, ne fark eder? Sonra bizim kasabann erefi de bahis konusu.. Marshall Mkfatn 12 senedenberi Levenford'-dan bir kimse bile kazanamam. Kesin karar vermi olduunu gsteren bir tavrla derin bir nefes ald : Bu mkfat ikimizden biri mutlaka kazanmal Robert... Robert,, Gavin'in kuvvetli bir renci olduunu biliyordu. Gergin bir sesle konutu : Sen kazanrsn bunu, Gavin.. Kkken yaptklar gibi, birbirlerine Hayr, sen kazanrsn.. diye kavga etmediler. Gavin dnceli bir tavrla mtalasn belirtti : Babama bir faydam dokunmas iin phesiz kazanmak isterim ama, bence, senin kazanma ihtimalin daha ok.. Bu gerei kabul etmek benim iin g. nk, bilirsin, bir hayli gururlu insammdr. Galiba yayla ocuu olduum iin biraz da. Sonra babamn yle fevkalde bir insan olmas da bu havaya sokmutur beni belki. Sonra duraklad. Bakasnn iitmesi ihtimalinden endie ediyormu gibi sesini hafifleterek konutu : 236 Kazanrsan doktor mu olursun, yoksa papaz m? mtihana iki rakip olarak girecekleri haberinin henz tesirinden kurtulamamt Robert. Fakat bu soruyu yine de ciddiyetle karlad. Fakat iini ona dkmek ihtiyacn da duyuyordu. Zaten, bu ekilde konuabilecei yegne insan olarak Gavin'i biliyordu : Aslnda, kendimi papaz olmaa lyk grmyorum ben, dedi. Sonra, niin yalan syleyeyim btn arzum tbb konularda aratrmalar yapan bir biyoloji limi olmak.. Gerek bu. Ama, bunu da saklayamam, mesel Rahip Damien'i, Ar Rahibini, dndm zamanlar, yinler srasnda kendimi bu anlattmdan ok baka hissediyorum. O zaman, dnyev olan her eyden elimi ayam ekmek, hatt ok sevdiim, gzel, iyi bir kz sevmekten bile vazgemek istiyorum. te.. te o zaman, Gavin'ciim, bam alp uzaklara, ok uzaklara gitmek, gerekten byk bir aziz olmak istiyorum. Yalnz kfl patates yiyerek yaamak, paraya mstekreh bir ey nazariyle bakmak istiyorum. Bilhassa bu, bu para.. Ne harikulade bir ey, onun tesirinden uzak kalmak.. Sonra.. Sonra btn mrm kaba bir elbise iinde, mihraplar nnde vecd- istirak iinde geirmek.. Ayinlerde dua. ederken duyduklarm ka,bil olsa da sana anlatabilseydim Gavin. Gavin deta utanr gibi cevap verdi : Bana kalrsa.. Muhakkak ki.. Byle dnmesen tahamml edemezsin. Yani demek istedim ki, yalnz ekmek paras iin tahamml edilmez.... Robert, Gavin'in fikrini kabul etti : Evet, dedi, phesiz yalnz ekmek paras iin olsa tahamml edilmesi gerekten mmkn deil. Ama, dua esnasnda insan hereyi unutuyor. Gerekten harikulade bir ey dua, Gavin.. Dualarn sayesinde neler elde ettim, nelere ulatm, bilemezsin. En az 30 - 40 misal verebilirim sana bu hususta.. Mrs. Bourke'u tanrsn deil mi? Hard u st kadn.. Onu bykbabam ste su kartryor diye cezalandracakt. O srada bir gn kadn kilisede grdm. Durmadan dua ediyordu. Sonra ne oldu, biliyor musun, Gavin? Bykbabamn tahlil iin ald stn iesi patlayverdi. Hem de tam tahlil srasnda oldu bu. Bykbabam, imdiye kadar hi byle bir eyin vukubulmadm sylemiti. Tabii, 237 kadn, dualar kurtard. Yalnz, tabii olmayacak eyler iin dualar bo yere harcamamak lzm. Madame Pom-padour'un zmrt yeili gzlerinin ok gzel olduunu sylerler, ama, ben beenmem mesel., te bu gzlerin renginin deimesi iin dua etmek doru deildir. Olmayacak bir itir de ondan.. Gavin, renmeyi muhakkak arzu ettiini belirten bir tavrla sordu : Mesel, dedi, sen, Marshall Mkfatn kazanmak iin dua edecek misin? Robert tereddtszce cevap verdi : Evet.. Maalesef edeceim galiba, Gavin. Sonra, iinden tap gelen bir heyecanla ilve etti :

Fakat beni sokmadklar takdirde senin iin dua edeceim, Gavin, dedi. Zira sen o kadar drst, o kadar insan bir ocuksun ki.. Tandm btn insanlar arasnda, hatt bizim evdekiler arasnda dahi senin gibisine rastlamadm. Biliyorsun, muhitte katolikleri nasl ayplyorlar, katoliklere kt gzle bakyorlar. Halbuki ne kadar mnsz bir ey deil mi bu dnce.. Vallahi, geen gn Rahip Canon, bir Almanaktan gstermiti bana, btn dnyada 32 tane katolik duka varm.. Bir . dn. 32 tane.. Sonra.. Levenford'da mtemadiyen de eyden bahsederler.. eyden.... Birden vazgemi gibi durdu. Sesine nutuk verir gibi bir hava gelmiti : Brakalm bunu bir yana, dedi. Ama, ite ben de mkfat bilhassa bunun iin kazanmak istiyorum. Onlara gstermek istiyorum. Onlarn aa grd, hakir grd bir kimsenin, pekl, byk, ok byk bir ilim adam, hatt, hatt, insanln bir halaskar olabileceini ispat etmek istiyorum. Bu kimse, belki, dinle ilim arasn da bulur.. Ve belki dinlerin arasn da bulur, diye dnyorum. Robert, bu parlak, ideal fikirlerine kendi de amt. Gavin, ar bir tavrla konutu : Evet, dedi, msabaka imtihannda birbirimizin karsna kmamz ok zc bir durum ama, bunun, birbirimize kar beslediimiz, kkl, kuvvetli sevgiyle hi bir ilgisi olamaz. Bizim arkadalmz h bir ey 238 bozamaz. Yalnz hislerimize kaplmamay bilmemiz lzm.. Tabii, benim de bildiim bir ka dua var, Robie.. Ortala tatl bir karanlk kmt imdi. ok gemeden prl prl bir mehtap Ben dalarnn ardndan ykseldi. Sonra bir k alayan halinde gln sularna dkld, kaypak siyahlklar yakamozlarla yaldzlamaa balad, iinde bulunduklar sandal, kprdanmaa balayan dalgalarn tesiriyle kyya srklenmiti. Karanlkta aalara gzleri takld Robert'in. Onlarn varlnda uhrev bir eyler buldu. Cenaze merasimlerinde grlen sorgulara benziyordu aalar. Sonra birden realistletiini hissetti, nsbet taraf galip geldi Robert'in. Yok canm, dedi kendi kendine. Ne sorgu, ne bir ey.. Basbaya aa ite bunlar.. Harikulade gzel, temiz bir toprakta yetimi, boy vermi aalard bunlar ve imdi, tabiat kaplayan tatl karanla brnmler, hafif hafif sallanyorlard. Mrekkep gibi koyulam olan siyah, s sularda birden bir hareket oldu. Bir balk sramt. Birden hayata, gereklere dndklerini daha kuvvetle hissettiler. Karanlkta arkadan hayal meyal grebiliyordu Robert. Gavin, oltay ekti : ok kr, nihayet bir tane yakalabildik.. Robert, krekleri yavaa sulara brakt, kay yava yava kyya yanatrd. Gavin, oltay tekrar suya att. Sandaln arka tarafnda oturmu, hareketsiz duruyordu. Sadece sa elini, bileinden aa ksmn, ahenkli hareketlerle yava yava oynatyordu. Robert de, balklar karrm endiesiyle, nefes bile almaktan korkarak gzlerini dikmi oltann suya deen noktasna bakyordu. Gavin, oltaya arada bir yer deitiriyordu. Kamn parlts, karanlkta gm bir kavis izerek daha ilerde bir yerde hafife suya dalyor, oradan bir lt gzlerine kadar gelebiliyordu. ok gemeden bir prt daha duydular. Birincisinden de kuvvetliydi bu.... Robert heyecanla yerinden doruldu. Gavin'in oltas havada geni bir kavis daha izmiti. Oltay kavrayan elleri fazla sklmaktan mtevellit iten ie titremiti. Oltann makarasnn boald zamanlarda kard ses duyuldu. Gavin dileri arasndan mrldand : Sandal biraz aa al, Robie. Altna kamasn.... 239 Sularn kaypak karanlnda bir balk rpmyordu. Deliler gibi sryordu. Suyun yzne arpt zamanlar inci gibi su tanecikleri havaya frlyor, prl prl parlyordu. Robert, oltann bulunduu noktadan geri geri gitmeye alarak, baln omurgann altndan kamasna imkn vermemek istiyordu. Artk sessiz durmaa mecbur deillerdi. Krekler de, sular balk gibi hzl hzl dvyordu. Baln her sramasnda krekleri hzla suya vuruyordu Robert.

Gavin heyecanla konutu : Aferin, dedi. Bir som bal yakaladk, Hem de en iyi cinsinden.. Krekleri al yukar, diye mrldand. Gavin'in kollar mcadeleden yorulmutu. Kopacak gibi olduunu hissediyordu kollarnn. Bal yakalayan ipin incecik olduunu bildii halde mcadeleden vaz gemiyor1, inad ediyordu. Yava yava byk bir titizlikle oltann makarasn sarmaa balad. Gerilmi vcudunu, azimli ehresini ay aydnlatyordu. Robert, gzlerini heyecanla ona dikmi, balkla ilgili verecei yeni emre hazr bir vaziyette duruyordu. Balk, artk eskisi gibi arpnamyordu. Gavin, makaray sara sara onu daha yakna getirmiti. Ksk bir sesle mrldand : Grnd, Robert, dedi. Kocaman bir balk. Zpkn al oradan. urada, oturduum yerin tam altnda. Robert eildi, beceriksiz bir hareketle eilip zpkna uzanrken, aya slak tahtalarn zerinde kayd, oturulacak yerin stne boylu boyunca kapakland. Kayk z daha devrilecekti. Baca syrlmt. Gavin, hi sesini karmad. Robert nihayet dorulup kalknca : Bulabildin mi? dedi. Evet, Gavin. Buldum. Ksa bir sessizlik oldu. Gavin gittike artan sabrszln gstermemek isteyen bir tavrla konutu : Pek iyi yakalanmam oltaya, dedi. Olta aznn kenarnda grnyordu. Kancay tut. Ben bal sudan karacam. Zpkn sakn saplama ama. Ucunu galsa-malarnm altna sokacaksn, dikkat et. Robert, bir beceriksizlik yapmak endiesi iinde kancay ald, sandaln su dolu i ksmna meldi. Ba240 l o da gryordu imdi.. Suyun iinde derinliine ve geniliine byke bir yer kaplamt. Parlyordu. Bykl Robert'i mthi artmt. Hayatnda bu kadar byk bir bala zpkn saplamamt Robert. Sonra zpkn saplamak da nankrce bir iti, msbet sonu elde edebilmek iin ok dikkatli olmak gerekti. Gavin'in anlattna gre, babas bal tutar, o zpkn saplar-m. Fakat, ou zaman zpkn saplayamamak yznden bal karrlarm. Robert'in gzleri kararyor, eli aya titriyordu. Kulaklarnda da mthi bir yanma balamt. Balk yaklat, nihayet elle uzanabilecek kadar yakna geldi. inde byk bir korku dolmutu Robert'in. Kocaman, kaygan bir mahluktu karsndaki. Zpknla onu vuramamak korkusu Robert'i bir daha kaplad, l gibi sapsar kesilmiti. Her taraf spazmoza yakalanm gibi titriyordu. Fakat, kendini toparlad ve bekledi. Baarmt nihayet. Zpkn enesinin altna soktu ve ekip sandala ald bal. Gavin hemen oltay brakp Robert'in yanma meldi. Gecenin derin karanlnda ykseklere km olan mehtap, etrafa klarn dkyordu. Gavin'le Robert de bu k huzmelerinin karsndaydlar. Yan yana durmular, sandaln dibinde parltlar iinde yatan bala bakyorlard. Balk malp olmutu. Robert birdenbire kalbinin derin bir znt ile burkulduunu f arketti : Ya Gavin, ya ben, diye dnd, ikimizden biri de malup olacak.. VI Ertesi sabah ge uyandlar. Kulbedeki iki sedire karlkl yatmlar ve deliksiz, rahat bir uyku uyumulard. Mrs. Glen'in getirdii kahvalty yedikten sonra dar ktlar. Gavin, babasnn av bam almt. Etraf aydnlkt. Prl prl gneli bir gnd. Gavin bal ortasndan ikiye bld. Orta ksm daha da koyucayd ve kemii sedef bir dmeyi andryordu. Gavin : Yaztura atalm, dedi. En dorusu bu. Yalnz kuyruk taraf daha iyidir bana kalrsa. Paralardan her biri 6 libreden daha hafif deil, sanrm. 241 Paray Robert kazand. Gavin, samimi bir glle gld : Unutma, sakn, dedi. Yirmi dakikadan fazla halanmayacak. Daha lezzetli oluyor yle.

Paylarna den paralan yeil sazlara sardlar ve Gavin'in bisikletinin port bagaj'na koydular. Sonra, Mrs. Glen'e veda ederek ikisi birden bisiklete bindiler. Gavin direksiyona, Robert arkaya gemiti. Yolda sra ile yer deitirdiler. Bal paylatklar gibi, bisikleti kullanma yorgunluunu da paylayorlard. Robert, Lomond View'a geldii zaman vakit leyi bulmutu. Yemek odasna girdikleri zaman Mrs. ve Mr. Lackie'yi sofrada buldu. Haylazlk ettii iin ona kzmlard. Fakat sus pay olarak kocaman bir som balnn yarsn getirdiinin de farkndaydlar. Bu yarm balk anneannesinin tabiriyle, onlara, en azndan bir ka gn giderdi. Durumu ok iyi bilmesine ramen bykbaba kmadan yapamad : Neredeydin? Koltuuna gmlm, souk ve ciddi bir tavrla, sert bir sesle sormutu bunu Mr. Lackie.. Bir sreden-beri bu ekilde konumay adet edinmiti. Bir ka ay kadar evvel de byle acayip bir hali olmutu, hatrlyordu Robert. Kahvaltda, sabah kahvaltsnda idiler. nne halanm yumurta konmutu. Tuhaf bir tavrla yumurtay eliyle itmi ve sylenmiti : Ka defa syledim size. Biz ok ve ar eyler yiyoruz. Doktorlar ar eyler yemek iyi deildir, diyorlar. Size dinletemiyorum, Robert, bykbabasnn kna cevap vermeden Mrs. Lackie atld : Sana sylemitim ya, dedi. Gl'e gitmiti. Dn gece gelemeyeceini de haber vermiti. Robert havay yumuatmak iin hemen elindeki bal masann stne koydu : Bakn, ne getirdim size, dedi. Gavin tuttu ama, zpkn da ben sapladm. Mrs. Lackie hemen baln sarl olduu sazlar at. Hem sevin, hem de hayretle : Aferin Robert, aferin sana., diye sylenmekten 242 kendini alamad. Bu aferin'e Robert hi mukabele etmemiti. Asl bykbabasnn ne syleyeceini merak ediyordu. Fakat Mr. Lackie, gzlerini bala dikmi, sakin, sadece bir merak saikiyle onu szyordu. Nasl olduysa oldu, yzne hafif bir parlt, bir tebessm parlts gelmiti. Halbuki hi glmeyen, daima ask ehreyle oturan, hele kahkaha denilen nesneden nasibi olmayan bir adamd. Dayanamad : Gzel bir balk., dedi. Fakat birden kafasnda bir imek akm gibi oldu : Ama, sombal bize yaramaz. ok ardr. Midemizi bozar. Ve ilve etti : leden sonra bunu alp Donaldson'a gtrn. Mrs. Lackie'nin aln burumu, gzleri endie ile dolmutu : Aaa, olmaz, dedi. Kocasna bakt. Sonra da korka korka : Hi olmazsa, dedi, bir iki dilimini alkoyalm. Fakat, Mr. Lackie kararlyd. Kaytsz bir tavrla cevap verdi : Hayr, dedi, hepsini gtreceksiniz. Nadir bulunan bir balktr bu. Libresi buuk ilinden satlr. Bu paray veren deliler de var demek. Donaldson, bunu bizden en aa yarn krondan almal. Robert arp kalmt. Bu gzel bal piirmek, her zamanki fakir sofralarn zenginletirmek, afiyetle yemek varken, demek onu gtrp balk Donaldsona, satacaklard.... Bir an aka m ediyor acaba bykbabam? diye suratna bakacak oldu ama, Lackie hi oralarda deildi. Syleyeceklerini sylemi, emrini vermi insanlarn rahatl iinde yemeine eilmiti tekrar. Anneannesi, dudaklar sinirden gerilmi bir halde, tencerenin dibinde kalm bir ka patatesi Robert'in tabana koymaa alyordu. Elleri titriyordu sinirden ama, ne yapabilirdi, baka ne diyebilirdi ki kadncaz? Bu senin, kuluktan kalan payn yavrum., dedi Robert'e ve ilve etti : Karnn ackmtr. Hadi, otur ye... 243 Robert, leden sonra ii gide gide bal ald. Do-naldson'un ana caddedeki dkknna gtrd. Tekrar, sazlara sarm olduklar bal znt ile mahzun mahzun Donaldson'a u/att. Balk, krnuz suratl, iri yar bir adamd.

Srtna beyaz bir ceket, onun zerine de mavi izgili bir nlk giymiti. Banda da siyah bir hasr apka vard. Robert, bir ey satmay, pazarlk etmeyi hi beceremezdi ama, anlalan bykbabas iyerine giderken balky bir grm tu. Donaldson, hi bir ey sylemeden bal ald, beyaz, ini teraziye koyarak tartt. Tam 6 libre gelmiti. Gavin'in tahmini tamd. Sonra byn burdu. Robert'e tuhaf tuhaf bir bakt ve : Glde mi yakaladnz? Baiyle tasdik etti Robert. Sizi ok uratrd m? Robert, gln o geceki halini, Gavin'le arkadaln, balkla yaptklar mcadeleyi hatrlamt. Ksaca bir : Evet!.... dedikten sonra ban nne edi. Balk, dkknn dip tarafndaki caml bir blmeye girdi. Kasadan alacan alp dnd zaman Robert'e : Libresi bir kurondan 6 libre, tam 15 ilin yapar. Al sana tam 15 tane gm; evldm. Gtr, Mr. Lackie'ye ver bunu. Benden de selmlar syle.... Robert dkkndan karken balk durmu, arkasndan bakyordu. Para akama kadar cebinde byk bir alk tekil etmiti Robert'in. Mr. Lackie eve gelir gelmez ona aktard. Ban sallayarak almt paralar Mr. Lackie. Avcunun da bir iki sallayp krdattktan sonra mein czdanna koydu. Paralar, cinslerine gre, keseye koymakta yektayd bykbabas. Yemekte pek keyifliydi Lackie. Karsna, eve dnerken Mr. Cleghorn'a rastladm anlatt. Bentler mdr ok bozulmu artk. Gerekten pek bitkin bir hal-deymi. Bbreklerinde ta var, diyorlarm doktorlar. Bu hastalk onu yolcu etmese bile, bir iki aya kalmaz, mutlaka grevinden ekilmek zorunda kalrm. Mr. Clesrhorn'un istifas ihtimalinden bahsederken Mr. Lac-kie'nin zerinde, o gne kadar hi de alk olmadk244 lar ne'eli, memnun bir hal vard. Sofradan kalkarken Robert'e bir iaret yapt : ieri gel, dedi. Seninle biraz konumam lzm Ev halknn hemen hemen hi oturmadklar misafir odasna getiler. Tl perdelerin nne oturdular. Yanlarnda bir vazoda kuru sazlar gzne iliti Robert'in. Bal saran sazlar hatrlad. Darda kestane aalarnn yapraklar hrdyordu. Mr. Lackie'nin soluk dudaklar sarkmt. Parmaklarnn ularn birbirler-ne dedirerek, dnceli ve efkatli olmaya alan bir tavrla ocuu szdkten sonra konutu : Sen artk bydn, Robert, dedi, maallah kocaman bir ocuk oldun. Okuldaki durumun da ok iyi. Aferin.. ok houma gidiyorsun. Robert, kpkrmz kesilmiti. Bykbabasnn onu methetmesi hi dedi deildi. Acaba? Fakat fazla dnmesine vakit kalmad : Biz ailece, senin iin elimizden gelen btn fedakrlklar yaptk. Her halde sen de bunu takdir ediyorsun. ocuk safiyetle cevap verdi : Elbette bykbaba. Bilmiyor muyum? Btn yaptklarnz iin size minnettarm tabii.... Mr. Reid, hocan, bizim daireye gelmiti bugn. Bir kt imzalatacakm da onun iin. Senin istikbalin hakknda uzun uzun konutuk onunla. Durdu. ksrd. Senin dndn birey var m? Robert, gsnn tkanr gibi olduunu hissetmiti : retmenim size bahsetmitir her halde, bykbaba., dedi. Benim.... Benim en byk idealim Winton niversitesinde Tp tahsili yapmak. Mr. Lackie, biraz geri ekilir gibi oldu. Daha dorusu bu sz karsnda ufalm gibiydi. Koltuuna yerleir gibi miydi, yoksa, cevap pek houna gitmemi miydi onun. Robert birden intikal edemedi: Ama, dedi Lackie, biliyorsun ki, biz de yle paral insanlar deiliz. Robert irkilmiti : Ama, bykbaba, dedi. Mr. Reid, size Marshall mkfatndan bahsetmedi mi? 245 Etti, etti, bahsetti ama....

Lackie'nin yanana biraz renk geldi. Onu, sukut-u hayallere kar tam bir baba efkatiyle savunmu gibi bir tavr taknd: Kendisine syledim. Bir ocuun aklna, byle delice eyler koyup mitlendirmenin doru bir ey olmayacan syledim. Bana kalrsa, Mr. Reid, elinde olmayan, gereklemesine imkn bulunmayan eyleri va-ad ediyor bol keseden. Sonra, yle, kat'i bir eda ile konumasn da hi beenmedim, imtihan bu, deil mi, belli mi olur ki? te, nmzde bir misal de var. Mur-doch'un durumu. Hele Marshall imtihan.. Parasz yatl imtihan bu, pek yle kolay bir ey deildir ki.. Darlma bana Robert ama, daha akasn syleyeyim, ben senin bu imtihan baar ile geebileceine hi ihtimal veremiyorum. Robert perian olmutu. Yalvarr gibi : Ama, bir defa denememe msaade edersiniz, deil mi bykbabacm.. Bu cmleyi sylerken, iindeki endielerin, korkularn saikiyle, szlerin yansn da azndan yuvarlam-t Robert. Fakat bykbabasnn o zayf ehresindeki o skntl hal daha da fazlalat. Kesin bir dille konutu : Msaade edemem Robert, senin menfaatin iin msaade edemem. Eer edecek olursam sana fenalk etmi olurum, senin bir takm yanl dncelerle saplanmana sebebiyet vermi olurum.. Hem, binde bir ihtimalle, senin bu imtihan kazanm olduunu farzetsek bile, senin daha be sene, be para kazanmadan tahsil yapmana benim mli takatimin tahamml yok.. Senelerce, binbir mahrumiyet ve skntlara katlanarak bir kenara koyduumuz parann nemli bir ksmn da senin iin harcadk zaten. Artk senin, bu harcadmz paralar demenin zaman geldi.. Manen, maddeten yklm, kmt Robert.. Dudaklarndan clz bir : Ama.... Bykbaba.... Kelimeleri dklebildi. Feci bir durumdayd. Mahvoluyordu. Her eye ramen kendini savunmaya alyordu ama, perianlndan devam edemedi. Krpe suratnn bembeyaz kesildiini, btn vcdunun zelzeleye uram gibi titre-246 mekte olduunu hissediyordu. Bir defack ansn denemeye izin verirse, kendisi iin harcad paralar, bir misli fazlasiyle deyeceini sylemek istiyordu. Fakat dili tutulmu, kolu kanad krlm bir haldeydi. Orada, ylece, akn akn bakakalmt. Geri bilmiyor deildi. Bykbabas mnakaa edilebilir bir insan deildi. Dedii dedikti. Btn zayf yaradll, btn cahil insanlar gibi o da fikirlerinde srar etmeyi, bir meselenin karsna inatla dikilmeyi prensip edinmiti. Halinde, tavrnda Robert'e kar her hangi bir kzgnlk almeti grnmyordu, ona hi bir zaman fena muamele etmemiti, hatt mrnde ona el bile kaldrmamt. Fakat iindeki bir takm tuhaf hislerin tesiriyle Robert'e kar elinden geleni yaptn dnyor, bu kanaatle kendim tatmin ediyordu. Robert'i teselli etmek iin gayet gsteriyormu gibi bir tavrla devam etti : Esasen, ben geen hafta senin iin ustabayla konutum. Fabrikaya bu yaz baladn takdirde 21 yana girinceye kadar ii adamakll renirmisin.. O sre zarfnda da iyi para alrsn, evin masrafna yardmn dokunur. Bu durumda yapacan en makul, en iyi ey de bu deil mi zaten? ocuun azndan mrlt halinde bir ses ykseldi. Makinist olmak istemiyordu. Dkmhanede senelerce rakla tahamml edeceini hi zannetmiyordu. Lac-kie, hakl bile olsa, Robert'in kalbini para para eden strab dnyann hi bir mant nleyemezdi. Mr. Jackie, konumann bittiini im edercesine kalkt, ini ekti, omuzunu okayarak : Biliyorum, senin iin byk bir sukut-u hayal oldu bu. Fakat daha byk sukutu hayallere uraman da bu durum nleyecekti buna emin ol. Kaderine raz olman gerek. Ne yaparsn, evld? dedi ve odadan kt. Robert, ba nne eik vaziyette olduu yerde ka-lakalmt. Bykbabas, fabrika ile hereyi konumu, neticeye bile balamt demek. O zaman kafasna dank etti. Geen gn anneannesinin Kate'e yollad mektupta yazlan bu idi demek.. Btn mitlerinin ykldn gryordu. Alison'la, Gavin'le konutuklar, lgnca hayallerden baka bir ey deilmi meer. Hepsinin bir 247 anda suya dtn gryor, bouluyor gibi oluyordu. Alad, alad..

O Julius Caeser gibi, Napolyon gibi bir adam olmak istiyordu ama olamyordu ite.. Kendi kendine dnd. Neysem, yine o'yum ite ben.... VII Takvimin yapraklar birbiri ardndan kopuyordu. Ve Robert, bu byk mitlerin, byk hayallerin ve idealin ocuu Robert, periand. Paskalya tatilinin bitmesine az kalmt. Bir perembe gnyd. Mrs. Bosomley'in arka bahesindeki otlar biiyordu. Mr. Lackie, kadnla anlamt. Ayda, bir i-lin'e bahenin bakm ile megul oluyordu. Kazand bu kk mebl bykbaba almaya tenezzl etmiyordu. Fakat 3 ay sonunda Mrs. Bosomley'e kira derken hesaplyor, eki yazarken bu paray dyordu. Oturduklan ev Mrs. Bosomley'indi. Bu ev de, kadnn kendi oturduu ev de kocasndan kalmt ona. O gn iini bitirmi, makineyi yerine koyuyordu. Mrs. Bosomley, pencerede grnd. Robert'i ieri ard. nne bir dilim elmal ekmekle, bir fincan ay koydu. Kendisi de fincanna koyu bir ay koymutu ama, ekersiz iiyordu. Bir yandan ayn yudumluyor, bir yandan da, houna gitmeyen bir ey grm gibi Robert'-in yzne bakyordu. Kadn, son zamanlarda biraz daha imanlamt. zerine daha mtebakim bir tavr gelmi, surat da eski boksrlerinki gibi yamru yumru bir hal almt. Fakat gzleri parlyor, dudaklar alayl bir tebessmle aydnlanyordu. Canlln tamamen muhafaza ettiini her haliyle gsteriyordu. Nihayet konutu : Robert, dedi, danlma, gcenme ama, sen gitgide ata benziyordun. ocuk armt. Hayret iinde : Allah, Allah, yle mi Mrs. Bosomley? Kadn bam sallad : : Ykn demek istiyorum, tabii. Gitgide uzuyor yukar doru. Sonra, sende niin hep byle mahzun bir tavr var, anlayamyorum.. Yaradltan olsa gerek. 248 Byle mahzun halinle kendini mutlu hissedebiliyor musun, Robert? Elindeki dilimden srd lokmay glkle yuttu. Halbuki iinde elma reeli olduu iin ok da yumuakt. Hayr, diye cevap verdi. Kendimi yle pek de mutlu falan hissettiim yok. Fakat bazan, ayni zamanda hem mutlu, hem de mahzun olduum vki. imdi de hem mutlu, hem mahzun, Robert? galiba.. Mrs. Bosomley ban sallayarak bir sigara yakt. ok sigara itii iin parmaklan nikotinden sapsaryd. Mrs. Bosomley, Drumbuck yolunda oturan ar bal kimselerden farklyd. Hakknda bir ok eyler sylenirdi ama, o, hi birine aldr etmezdi. Bambaka tabi-atli, iyi kalbli bir kadnd. Murdoch'tan duymutu. Salnda kocasiyle ok kavga eder, tabakanak, eline ne geerse suratna frlatrm. Bir dakika sonra da beraber baheye karmlar, kocasnn boynuna kolunu dolar canm, cierim.. gibilerden lflar edermi. Birdenbire elini uzatt : u fincann ver bana. Falna bakaym senin. Bakalm iyi eyler kacak m? Duman gzlerine kamasn diye, sigarasn dudann en kenarna yerletirdi, kafasn da mmkn olduu kadar dik tutmaa alarak, bo fincann ald, evirip, evirmee, dibindeki ay yapraklarn incelemeye balad. Kahve telvesiyle, ay tortusuyle fala bakmakta, rya tefsirinde, eldeki izgileri okumakta mahirdi, iskambil falna da iyi bakard. Ve sylemee balad : Oooooo, dedi, durum nemli.. Hem de ok nemli.... stikbline yeil renk hkim.... Tatl bir yeil.. Krlk, aalk yerlerde baarya ulaacaksn. Fakat, biraz daha yanban aldktan sonra oralarda geceleri kalmamaa bak. Kadnlara kar ok atelisin.... Hem de kskan davranyorsun. Aaaa, dur, dur, o ne yle?.... Evet.. Evet.. 21 yanda geldiin zaman nefis vcdlu, harikulade bir esmerle karlaacaksn. Cidden ahane bir kadn.. Ban kaldrp Robert'e yle bakt : 249 Hi korkutmad m seni bu? Robert, samimiyetle cevap verdi : Korkutmad zannediyorum, Mrs. Bosomley.. Ve devam etti :

Aka, sevmee son derece istidad olan bir kadn bu., ispanyol tipinde bir ey.. Krmz sallara baylan biri.. Robert, pancar gibi kzarmt yine. Mrs. Bosomley fincan brakt. Bir kahkaha att. Aaaa, ocuk, dedi, vallahi sen beni meraktan ldreceksin.. Derdin ne senin kuzum? Robert mahzun bir tavrla cevap verdi : nemli bir ey yok, Mrs. Bosomley.... Anlald, anlald, dedi. Ne yapsam syletmeyeceim ben seni.. Fincanlar tepsiye koyarak yerinden kalkt : Niye dedene amyorsun? Sesinde belli belirsiz bir mahcubiyet ifadesi belirmiti. Zaten ihtiyar'a kar daima sevgi, sayg duyan bir hali vard : Ne derlerse desinler, senin deden nemli bir insandr, Robert.... Fakat, maalesef Robert bu kanaatte deildi artk. Dedesini yine seviyordu ama, ba skt, meselesi olduu zamanlarda hemen koup derdini at bir kimse olmaktan kmt o.. Ve Robert bir istiridye hayat yaamay tercih ediyordu artk. Derdini iine atmak ve zerine kapanp straplariyle tek bana, har neir yaamak.. Anneannesine bile hi bir derdini aamaz olmutu. Kadncazn, Robert'le ilgili baz endieleri bulunduu ve strap ektii belliydi. Belki, meseleyi aarsa, durum daha da berbat bir hal alr, diye dnyordu, onun korkusundan aamyordu. Mamafih. Mrs. Bosomley'in dede ile konutuu ok gemeden anlald. Zira ertesi gn ihtiyar Dandie, Ro-bert'i yanma oturtmu, duruma el koymutu. Robert'in sylediklerini dinlerken ehresinin ald ekil, gzlerinin o mustarip ve dnceli hali kolay kolay unutulacak gibi deildi. Bir ok kusurlar, takn250 lklar, hatt lgnlklar olan bir adamd ama, hi bi zaman baya, dk hareketleri olmamt. Byle hareketleri akl, havsalas almazd. Yava yava yerinden kalkt, bastonuna ve apkasna davrand. Yznde bir asalet havas vard : Haydi olum, dedi, gidip senin u Mr. Reid'inle grelim imdi : Robert, sokaklarda onunla grnmeyi hi istemezdi. Herkesten zaten utanan bir insand, bir de dedesinin yolda yrrken yapt baz garip hareketler onu bsbtn utandrrd. Fakat, o anda o derece perian durumdayd ki, gitmem diyemedi, ihtiyarn mdahalesinden bir netice kacana dair en kk bir midi bulunmad halde, farkna bile varmadan, kendisini sokakta buldu. O saatlerde bsbtn tenhalam olan sokaklardan geerek Reid'in evine doru yrmeye baladlar. Acadeymy'in retmenlerinden pek ou Knoxhill ve Drumbuck yolu gibi iyi semtlerdeki gzel kklerde oturuyorlard. Sadece Reid istisna tekil ediyordu. O gitmi, kasabann hi de iyi saylmayan bir semtinde, daha ziyade Lehlilerin, rhtm amelelerinin ve dier fakir insanlarn yaad eski Vennel civarnda yksek, karanlk bir ev tutmutu. Arka odas pis bir avluya bakyordu. n cephe, Levenford Yardmlama Derneine nazrd. Dernein nndeki pirinten topuz ve Liman birahanesinden her akam kan insanlar buradan rahata grlebilirdi, n odann pencereleri tozdan adeta buzlu camlara dnmt. Reid, bu evi, kenarda kede olduu ve karangreni bulunmad iin seviyordu. Mr. Reid, Academy'ye iki sene evvel gelmiti. Mr. Douglas, Ardfillan okuluna Mdr olunca yerine Mr. Reid tayin edilmiti, lk geldii zamanlar okulda ksa bir sre kalacan sylemiti. Bir yerde uzun zaman kalmay sevmem. demiti. Sonra Mdr de ondan pek holanmamt. Klnakyafetine dikkat etmeyii, derslerde herkesten baka metodlar takip edii Mdr kzdrmt. Buna ramen ksa bir sre sonra gitmedi; kald. Bir takm zelliklere sahip, kymetli bir retmendi. Ksa bir zaman sonra Mdr de bu niteliklerini kabul etmek zorunda kalmt. Fen derslerinden gayri, yksek snflara da Edebiyata gidiyordu. Bunda da ehliyet sahi251 biydi. Trinity College'in hem Edebiyat, hem Fen kolundan yksek derece ile mezun olmutu. Levenford gibi snk bir yerde neden bu kadar uzun sre kald

kendisine seneler sonra eski bir rencisi tarafndan sorulduu zaman verdii cevap ok enteresand : Veresiye yaamak mmkndr de ondan. Baz hayat artlarnn srkledii mkil durumlar onu derbeder yapmt. Kuzey irlanda'da, bir Rahibin olu imi. Babas onu papaz yapmak istiyormu. Fakat papaz okulunda inceledii Huxley'in tesirinde kalarak Dnyann Yaradl adl dini kitab inkr etmi. Ailesiyle bu yzden bozumu olacakt. Zira kendisi bundan hi bahsetmemiti ama, ders verirken bile yznde grlen o kaytsz maskesi ve manev deerlere kar izhar etmeden yapmad nefret Robert'i bu kanaate sevketmiti. Bu duygular, olsa olsa, bir isyann sonunda insanda uyanrd. Robert'lere ilk Edebiyat dersine geldii zaman, renciler, Mr. Douglas'n rettii bir metodu uyguluyorlard. Sra ile tahtaya kalkyorlar, muayyen bir konu zerinde konuuyorlar, bylece, hitaben, kompozisyon, dzgn cmle yapma hasletlerini gelitiriyorlard. O gnk konu Pazar gn ne yapacam? idi. Reid, iskemlesine yaslanarak ayan krsnn zerine koymutu. Bu oturu tarz grlmemi bir eydi ocuklar iin. (Fakat o derslerim hep o durumda oturarak vermiti.) ocuklar teker teker kalktlar, pazar gn ne yapacaklarn anlattlar. Tabii bunlar hep drst, iyi ve ahlki eylerdi. Onlar bitirdikten sonra Mr. Reid kendin kendine konuur gibi pazar gn ne mi yapacam? diye mrldand ve : Vallahi, dedi, yatamda ayaklarm uzatp bira ieceim. Hep byle ne'eli, kaygusuz, rahat grnmek isterdi ama, aslnda kimsesiz, bedbaht bir insand, teki retmenlerin arasna girmezdi. Onlarla hi bir mterek taraf yoktu nk. Arasra Fabian Derneinin toplantlarna katlyordu ama, nl Felsefe Kulb de dahil olmak zere, Levenford'daki btn kulplere iret yuvas drlar diye hi uramazd. Kadnlarla da pek ilgili grnmezdi. Robert, o zamanlara kadar bir tek defa 252 bile bir kadnla grtn, ne de dolatn grmemi, duymamt. Yalnz musikiyi ok sevdii iin Mrs. Keith'le ve onun bir iki arkadaiyle ahbap olmutu. Sinclair yolundaki evden baka bir eve gitmedii muhakkakt. Robert, onun baz hallerini, kendine kar tavrlarn dnrd : Belki bende ilme kar istidad grd ama, benimle ilgilenmesinin sebebi, galip bir ihtimalle, ikimizde de yaradldan bir acayiplik bulunmasayd. derdi. Robert'i, ekseri pazar sabahlar kahvaltya arr, bol bol kzarm sucuk yedirirdi. Az konuurdu. Hislerini hi belli etmezdi. Tersine, heyecanlarn bir maske altnda gizlerdi. Edebiyat zevki ok hain, kuru ve realistti. Robert'i ssl cmlelerden uzak tutabilmek iin gayret sarfederdi. Edison'nu, Lock'u, Hazlitt'i ve Montaig-ne,i severdi. Sahillere hayrand. Dar kafal Levenford'-da herkesten uzak yaadndan bahis ald zaman Shiler'in bir cmlesini sylerdi : insann halkla temas edip de piman olmad bir tek durum vardr: Harp. Gzlerinde bazan da dmanca olmayan, sevgi tayan baklar dolar, Robert hayret ederdi. Dedetorun, Reid'in evinin o karanlk, dar ve pis merdivenlerinden karlarken Reid'in odasndan gelen bir mzik sesi, duydular, ihtiyar Dandie, kapya bastoniyle bir iki defa vurdu, ierden buyrun diye bir ses geldi. Girdiler. Reid, pencerenin nndeki bir hasr koltukta oturuyordu. Yorgun bir hali vard ve oturuu daha ziyade yatmla benziyordu. Ceketsizdi. Gmlekle oturuyordu. Pantolonun paalarn da oraplarnn iine sokmutu. Bisiklete binerken giydii siyah potinleri ayandayd ve ayaklar koltuun karsndaki bir masann zerindeydi. Masada, henz kp umam bir bardak bira ve borusu, kahkaha ieini andran bir gramofon vard. Kapda duyduklar plk hl alyordu. Dandie, o resm pozlariyle kendini takdime balaynca Reid, bir el hareketiyle onu durdurdu, ikisine de oturmalar iin iaret etti. Biraz sonra plk bitti ama, Reid hemen arkasn kovdu, tekrar hasr koltuuna geti. Arada bir de masadaki bardaa uzanyor, birasndan iiyordu. 253 Yine yorucu bir bisiklet gezisinden dndn anlamt Robert.. Garip halleri vard. Birdenbire spor yapmak arzusunu duyar, bisikletine atlad gibi, ba

nnde, ayaklan pedallar delicesine evire evire dolard. Alnndan terler aka, aka, dere, tepe demez, tozu dumana katarak, lgnca bir sratle dolar dururdu. Sonra da, kazaszbelsz evine gelip kapanr, yiyip ierek, Londra Filarmoni Orkestrasnn ald Bethoven'in senfonilerni plklarndan dinleyerek yorgunluunu karrd. Kendisi piyano da alard ama, krk ylda bir.... Zira istidadn yeter grmezdi. Byk mzik akn dinlemekle kifayet eder, mzisyenlik konusunda bir heveskr olmaktan ileri geemeyeceine inanrd. Nihayet plk bitti. Bu o senfoniydi. Plklar kaldrd. Sonra da nazik bir tavrla Dandie'ye dnd : Buyrun efendim, dedi, bir emriniz mi vard? Dandie, ieri girdikleri zaman ayaa kalkp karlamam olmasna ve pln dinlemeye devam ediine kzmt. Tariz tayan bir sesle sordu : Artk bizimle konuabilir misiniz? iiniz bitti mi efendim? Reid, hi oral deildi Ksaca : Bitti.... cevabn verdi. Pek l, yleyse.. Sizinle Robert ve Marshall Mkfat hakknda grmek istiyordum. Red, gzlerini Dandie'den evirdi. Robert'e bakt. Sonra yerinden kalkt. Sra sra kitap raflarnn altndaki bir dolab at. Bir ie bira getirdi. Bardan doldururken Dandie'ye hitap etti : Bana bir emir verilmi bulunuyor. Ve bilirsiniz, benim gibi zavall bir retmen de verilen emirleri yerine getirmekle mkelleftir, te, ben de yerine getirmekle mkellef olduum emre gre, bu gen dostumuzu mmkn olduu kadar bu msabaka imtihanna yak-latrmamaya alacam. htiyar Dandie, o kzgn tebessmyle retmene yle bir bakt. Bastonunun sapna dayanarak ne doru eildi. Ackl ve sabrsz bir bakla Reid'i szerken kendim yle bir toparlad. Robert, onun yine bir konferansa balayacan tahmin etmiti ama, bunun netice-li bir konferans olup olmayaca hususunda bir tahmin 254 yapabilecek durumda deildi. Dandie, azizim, efendim.. diye balad ve gerekten parlak bir nutuk ekti. Diyordu ki : Bu hususta size emir verilmi olabilir. Ben de buraya o emri iptal etmek iin geldim. Ve bunu, sadece, niz sahsm adna deil, ahlk, btn hrriyetler ve adalet adna yapacam. Bana kalrsa, bu cehalet asrnda bile, en hakir grlen insann bile haklaryla ilgili bir takm temel hrriyetler mevcuttur. Vicdan hrriyeti, sz hrriyeti, Rabbl Alemn'in insanoluna verdii melekti gelitirme hrriyeti v.s... Binaenaleyh, bu hrriyetleri ineyecek kadar aalklaa-bilen, alaklaanbilen bir insan varsa, ben onunla beraber olmam, onun dvasna hizmet edemem. ihtiyarn sesi mthi ve kelimelere, tbirlere uygun tonlarla alalp ykseliyor, Reid de onu zevkle dinliyor gryordu. Dandie Rabb-l Alemin dedii zaman retmen hafife glmsedi yalnz. Sonra da hayranlk dolu baklarla : Yaa baba, dedi. Bravo.. Al unu i bakalm.. Hadi, hadi, i, susamsmdr. Bardaa doldurduu biray Robert'in dedesine uzatrken de ilve etti : imdi edebiyat bir tarafa brakp dnelim. Bir kar yol bulmaya alalm. Fakat ben size pein pein kanaatimi syleyeyim. Bu i iin hi bir hal aresi gremiyorum. ihtiyar yudumlad biradan byklarna bulaan kpkleri nefesiyle azna ekerek cevab ve hal aresini yaptrd : Halbuki gayet basit, dedi. Robert'in ismini imtihana gireceklerin listesine gizlice koyarsanz. Kimseye de hi bir ey sylemeyiz, olur, biter. Reid, hayr mnsna ban sallad : imkn yok, dedi, olmaz. Zaten okulda durumum iyi deil. Herkes di biliyor bana. Bsbtn bam belya girer sonra. Hem listeyi rencinin velisinin imzalamas da art. Dandie onun da aresini buldu. Ben imzalarm. 255

Reid, birden yerinden kalkt, odann iinde gidip gelmeye balad. Aln krm, dudaklarndan tebessm kaybolmutu. Robert, dikkatle ona bakyordu, gzleriyle btn hareketlerini, mimiklerinin en ince teferruatna kadar dikkatle takip ediyordu. Reid, Dandie'nin ne srd hal arelerini kafasnn iinde tartyor olmalyd. Gitgide artan heyecan belirtilerinden bu mn kyordu. Robert, gayri ihtiyari iinde mit tomurcuklarnn yeermekte olduunu farketti. Reid, birdenbire olduu yerde durdu. Misafirlere dnmeden gzlerini tam karsna rastlayan noktaya dikti ve birden haykrd : Niye olmasn? Olur.. Hem vallahi de mkemmel olur.. Kendi kendisiyle konumaa devam etti : Becerebilirsek, sznt vermezsek iyi olur. Kimsenin ruhu bile duymadan, gizliden gizliye her eyi ko-tarr, hazrlarz. Hele.. Hele bir de baarya ularsak, seyreyle sen o Lackie denilen herifin de hlini, bizim Mdrn de, ha? Sonra Robert'e dnd : . Bana bak, dedi, nasl olsa kazanrsan Koleje gitmene engel olamazlar. Amma da parlak i olur, deil mi? Hani, at yarlarnda hi umulmadk bir atn birinci gelmesi gibi bir ey.. Adet kazanp kazanmayacan renmek iin Robert'e tartyormu gibi dikkatli dikkatli bakyordu. Robert, retmeninin baklarnn mnasn hissetmi gibi onlarn arl altnda ezilmi, kpkrmz kesilmiti. Titreyen parmaklarnn arasnda kasketi ile oynayp duruyordu. Geri Mrs. Bosomley onu ata benzetmiti ama, kendisinde hi de yar kazanacak bir at hli bulamyordu. Ksa ve garip bir tarzda kesilmi olan salarnn arasndan derisi grnyordu. Berbere para vermemek iin (Mr. Lackie'nin tasarruf politikas) salarn evde anneannesi kesmiti bu defa da ve kafas o g-rnsiyle hi de zeki bir ocuun kafas manzarasnda deildi. Reid, onu eskiden de severdi. Fakat imdi, bu durumun yaratt veni bir canllk havas iinde irlandal damarlar ayaklanmt. Onu, bu ocua canla bala yardma sevketmiti. Yanaklar heyecandan kzarmt onun da. Yumruklarn havada sallayarak konutu : 256 yle de, yandk byle de.. Atn lm arpa'dan olsun demi diyenler. Bir kere deneyeceiz. Sana zaten eskiden de hep sylerdim, bir kere ansn denomeli insan diye, deil mi Robert? Bu arada ben de talihimi denemi olacam. Hem de hayatmn en byk rizikosunu gze alarak.. Prensibimizi koyduk ortaya.. Kimseye bir ey sylemeyeceiz, imtihana birdenbire gireceiz ve kazanacaz. Robert, hayatnda hi bir nnn o kadar nemli olmayacan dnyordu. Urad hayal sktunun tahamml hudutlarn aan strab hafiflemiti, iinde, parltlar grnen, hi deilse hissedilen bir istikbal tekrar alyordu. Reid'in kendisine itimad ettiini gryordu. Btn bu unsurlar iine inirah, ferahlk dolduruyor, kalbi, bu yzden cokun bir sevin iinde arpyordu. ihtiyar Dandie, meseleyi halletmiliinin verdii rahatlk iinde elini Reid'e uzatt. Gerekten unutulmaz bir and bu. Fakat iin hissi tarafn kesip atmakta kendisinden beklenen olgunluu gsterdi : Gln mevkie dmeyelim. Bu senin iin ok zor bir itir Shannon., dedi ve bir iskemle alarak daha yaknlarna oturdu, devam etti : Henz 15 yandasn.. Bu msabakay kendinden iki, hatt ya byk ocuklarla gireceksin. Sonra, itiraf etmeliyiz ki, baz noksanlarn var, Robert. Biliyorsun, acelecisindir. istirahat yapmadan, dorudan doruya neticelere atlarsn baz durumlarda. Btn bu noksanlarn gidermen, kusurlarn bertaraf etmen lzm.. Robert, az ak, gzleri l l, hocasna bakyordu. Konumaa cesaret edemiyordu ama, sktu ile de pek ok eyi, hatt her eyi aklam oluyordu. Reid, srda bir tavrla konumasna devam etti. Sesindeki samimiyet Robert'in btn varlm iliklerine kadar titretti : Hedeflerinin ne olduunu iyi biliyorum ben, dedi. Bana kalrsa bu seneki plnlar u.. Say itibariyle her zamankinden ok daha az, fakat vasflar itibariyle de, tersine, ok yksek seviyede renci almak.. Benim imtihanlara

girecekler arasnda korktuum, bilhassa ocuk var. Biri Larchfield'den Gavin Blair, ikincisi Ard257 fillan ortaokulundan Allardyce, ncs de zel retmenler elinde yetitirilmi Me Ewan.... Gavin Blair'i bilirsin.. Her derste iyi, bata gelen rencilerden biri,. Allardyce 18 yanda bir gen.. Yksek snflarda okumu. En nemli stnl ba noktadan geliyor. Fakat, bana kalrsa asl byk tehlike Me Ewan.. O, geri o da kk, aa yukar seninle yat. Babas Undershaw okulunda antik diller retmeni.. Senelerdenberi olunu kendisi okutuyor. ocuk daha 12 yanda iken su gibi Ltince konuurmu. u anda tam 6 tane yabanc dil mkfat onun iin antada keklik diyorlar. Reid'in sesinde hafif bir istihza, bir hiciv edas vard ama, sabahlan kahvaltda annesindenbabasndan kzarm ekmei, muhtemelen Sanskrite konuarak isteyen bu mthi ocuktan gerekten korktuunu gizlemiyordu. Robert, hi sesini karmadan dilerini gcrdatp duruyordu. Bu, o ana kadar hi yzn dahi grmedii Me Ewan'a yle kzyordu ki Robert. Reid, daha yumuak ve candan bir tavrla konumasna devam etti : Sylemek istediklerimi anladn her halde, deil mi Shannon? ok iyi almamz lzm. Tabii, seni ldrecek deilim, merak etme. Fakat sk ve ok almak lzm. Her gn bir saat beraber alrz. Sinirlerinin teskin olmas iin arada benim bisikleti alr, krlarda gezinti yaparsn. Yalnz, dikkat et, bir tarafn bozma. Bende bir sr kitap var, onlar da veririm sana. Yatak odasnda saklarsn. Hem orada okursan daha iyi olur, kimse grmez. Yalnz yznn dnk olduu yerin plak duvar olmasna dikkat et. Daha iyi alabilirsin o takdirde. Plnlarmz, aynen kararlatrdmz gibi tatbik ederiz. Son on senenin btn imtihan sualleri bende var. Hepsine teker teker cevap veririz. Ve yarn almalarmza balyoruz. Konuacamz baka bir nokta kalmad zannederim. Sizin bir diyeceiniz var m? Robert'in btn vcdu heyecandan titriyordu. retmenine nasl teekkr edeceini bilemiyordu. Onu mahcup etmemek iin, onu bir takm tehlikeleri stne kacan nasl syleyebilirdi? Hatt bu uurda le-bileceini.... Nihayet gayet ksa konuabildi : Hi bir ey syleyecek durumda deilim retmenim. Size nasl teekkr edeceimi bilemiyorum., Size 258 sz veriyorum ki.... Fakat arkasn getiremedi. mkn yok, iindekileri dkemiyordu. Hocas anlamt. Yzndeki memnuniyet dolu ifade bunu gsteriyordu. evik bir hareketle yerinden kalkt. Robert iin, kitaplndan, bir ka kitap ayrmaya balad. Kitaplarn yarsn Robert, yarsn da dedesi yklendiler. Eve getirdiler. Mthi sevinliydi. Sanki ayaklar yerden kesilmi, havalarda uuyor gibiydi. VIII Bu konumadan bir ka gn sonra, Haziran balaryd bir hdise oldu. Aslnda pek nemli bir ey deildi ama, Robert'in o kadar iine yarad ki.. Bunu, kaderin kendisine gzel bir yardm, Tanr katna her gn yadrd dilekelere bir cevap olarak karlad. Robert, bir sabah ekmek tevzii iinden dnp eve geldii zaman Adam'la karlat. Temiz kyafeti, temiz, tral ehresiyle kahvalt masasna oturmu, annesi ve babas ile konuuyordu. Ekspresle, birinci mevki yataklda seyahat etmiti. alt messese hesabna yapt yolculuklarda daima lkse kaard. Winton'daki baz iler dolaysiyle arada srada kuzeye geldii oluyordu ama, imdi Londra'dayd. Caledonie sigorta irketinin Gney Blgesi Temsilcisi olmutu. Bu deiiklik dolaysiyle maanda bir artma olmamt ama, kendisi, yeni durumunun mesleindeki tecrbe bakmndan faydasn, daha yksek mevkilere balang saylmas gerektiini belirtiyordu. O devrede, Ealingt'te. Hanger Hill'de tuttuu, bir pansiyonda kalyordu. Robert ieri gidii zaman konumasn kesmi ve elini skmt. Robert, et suyunu ve stn ierek kahvaltsn yaparken o tekrar sohbetine devam etti. Ya, anneciim, dedi. Evi her halde bir grmek istersin, sen de.. Anneannem, anlamam gibiydi. : Hangi evi, ocuum?

Yeni evi anne.. Benim yeni satn aldm evi. Ne? Ev mi aldn sen adam? Adam glmsedi : . 259 Bunu Mr. Lackie hayret ifadesi tayan bir sesle sylemiti. Soruda, Levenford inaat irketinin bir yesi olmas da rol oynuyordu tabii. Zira, btn biriktirdii paray Mr. Lackie, oraya yatrmt. Hemen ilve etti : Nerede? Adam vnme ifade eden bir sesle cevap verdi : Bayswater yolunda.... Tam parkn karsnda.. Fevkalde manzaras var. ok da gzel bir ev.. Krem rengi mermerleri, maun merdivenleri, mermer, prl prl tal.. Tam bir asilzade evi yani sizin anlayacanz. Vergiden de muaf hem. Ama bakyorum, siz benim bu evimden pek holanmadnz gibi.. Mrs. Lackie gs geirerek konutu : < Nasl holanmayz, evldm. Bizim iin bundan daha sevin verici bir haber dnlebilir mi? Adam, boalan fincann uzatt, bir ay daha istiyordu. Gurur dolu bir glle glerek devam etti : Bu evde bir hayli zamandr gzm kalmt, e gittiim zaman getiim yolun zerindeydi. zerindeki Satlk tabels altyedi ay durdu. Nihayet bir gn baktm : Haftaya mzayedeye karlyor diye yazyordu. Kendi kendime Hah, dedim, gzel bu.. Zaten Gneye gittiimden beri kendime salam bir gelir kayna aryordum. Mzayede pazartesi gnyd. Gittim. Bir takm silindir apkal adamlar, bir takm caml blmeler arasnda bir gidip, bir geliyorlard. Mzayede memuru da onlar gibi giyinmi bir adamd. Evin muhammen bedelinin 6 bin lira olduunu iln ettikten sonra gzlerini bana dikti. Artrmaya 3 binden balad. Boyuna ar-tryorlard. O silindir apkal adamlar birbirlerine kaptrmamak iin rpnyorlard. Ben gayet sakindim. Fiyat ykseldi ve nihayet 5500 e kt. Artrma iin bir mddet daha beklediler. Fakat baka talip kmad iin bu fiyata silindir apkal en parlak olan adamn zerinde kald. Ben, mzayedenin bandan sonuna kadar bir kenarda durmu, hi bir eye karmamtm. Zira tahkikatm salam yapmtm. Evin 2 bin liraya ipotekli olduunu, vdesinin de gelmi bulunduunu renmitim. Evi satn alan parlak silindir apkal adamdan ertesi sun bir mektup aldm. Evi bana 4 bin liraya devret-meve hazr olduunu bildiriyordu. Hi umursamadm. Mektubu yrtp kt sepetine attm, Sonra da.... 260 Adam, hikyesine uzunca bir sre daha devam etti. Bir takm aprak ilerden, yollardan nasl geerek bu evi kelepir denebilecek bir fiyata nasl ele geirdiini anlatt. zet olarak uydu : Pein para, topu topu 1900 lirack sayarak bu eve malik olmutu. Lackie, olunun becerdii iten kendine de bir gurur pay kararak iini ekti ve bir : Aman Ya Rabbi.... Koyuverdi. Hem hayran, hem de biraz ekingen bir hli vard. Geri, Mrs. Lackie'ye gre de, byk bir kelepirdi i ama, yatrlan para da kadnn llerinin ok zerinde, ok byk bir mebld. Aslnda da yle saylmak gerekirdi. Zira adam, son 15 sene zarfnda bir kenara koyduu parann hemen hemen tamamn bu eve yatrm olmaktayd. Kadn devam etti : Bu ii kvrmakla hepsinden daha kafal olduunu gsterdin demek, olum. Hatt Londrallardan da stn olduunu gsterdin. Var olasn benim aslan olum.. Peki imdi ne yapmak fikrindesin Adam? Evde keidin mi oturacaksn? Adam, bu suale de gayet ciddi cevap verdi : Hayr, anne, dedi. Ben oturmayacam. Esasen evin u andaki hli oturulmaa msait deil. Daha dorusu ie de yarar bir durumu yok. Ben onu adamakll deitirip yeni bir ekle sokmak istiyorum. Her katn mstakil bir hle getirip sekiz daireli bir apartman yapmak kararndaym. Her dairesi 70 lira ile 150 lira arasnda kira getirir. Vergileri, tamir ve bakm cretleri knca her ay aa yukar 600 lira safi kr brakr. Asl ilerimin dnda giritiim bu ilk gelir denemem hi de parlak olmayan bir durum arzetmiyor deil mi, anne? Yzde 20 kr. Haa? Mr. Lackie de olunu dikkatle dinlemiti. Dudaklarn srd :

Ooo, dedi, yzde 20 kr, mkemmel dorusu, inaat irketi bana ancak yzde 3 veriyor. Olu kaytsz bir eda ile glmsedi: Babacm, dedi, ahs teebbsler daima fazla para getirir de ondan byle oluyor. Sonra ben, evde ya261 pacarn tdiller iin de bir para harcamak durumundaym. Aa yukar bin lira civarnda bir ey.. Mesele, imdi de bu paray bulmaa kalyor. Vallahi, ben byle bir ie varmyoumu hi ekinmeden koyabilirim. Mr. Lackie'nin aln hafife kzarmt. Adam' takdir ederdi, ama, bu takdir hissine her zaman bir itimatszlk da karrd. Bunun sebebi, para ilerinde, elle tutulabilir gereklere kymet veren bir insan olmasyd. Cimrilii de zaten bundan ileri geliyordu. Ve imdi ortada, insan Paalar gibi yaatabilecek bir gelir salayan, prl prl, mkemmel bir ev vard. Mthi heyecanlanmt. Glkle konuabiliyordu : Ben de paray daima emlke yatrmaa taraftarm, Adam. Fakat evi grmediime de zlyorum hani.. Greceksin, baba.. Niye gremeyecekmisin.. Bir an dndkten sonra devam etti : Hatt bu yaz annemle birlikte gelir, bir iki hafta kalrsnz, isterseniz bir ay kaln. Nasl hounuza giderse. stelik hem ziyaret, hem ticaret olur. Sizi Ealing'e gtrrm. Biraz da kafanz dinlemi olursunuz. Mrs. Lackie, ne zamandr bekledii davete kavuunca sevindi : Ne iyi olur, Adam., diye ellerini outurmaa balad. Bunda da Mr. Lackie'nin baz mtalalar duyuldu. Hi bir konuda hemen karar verildii grlm deildi. Ama, nihayet Adam giderken mesele de halledilmiti. Davete icabet edilecekti. Fakat bundan asl memnun olan Robert'di. Bu gezi tam imtihanlarnn arefesine rastlyordu. Onlarn gitmesiyle evde rahat kalacak, ders alrken ke bucak gizlenmek mecburiyetinde olmayacakt. Tesadflerin bu garip cilvesine iinden dualar ediyordu. Robert bir gn odasnda alrken tuhaf bir ses duydu. Kulak verdi. Anneannesi ark sylyordu. Nota ile, musiki ile ilgisi olmayan hafif bir syleyiti bu ama, yine de ark sylyordu anneannesi.. Sevinten. Zira yolculuk balyordu. Gnler abuk gemi, hazrlklar son safhasna intikal etmiti : ki bavul eya dolu idi cillanmt. Parl parl parlyordu. Mr. Lackie'nin elbiseleri tlenip, duvara 262 aslmt. Mrs. Lackie, Miss Dobbi'nin manifatura maazasndan koyu kahverengi bir vual alabilmi, kendisi dikerek bir yazlk elbise yapabilmiti. Fakat onun asl sevdii 25 senelik krkyd. Omuza alnan cinstendi. Lime lime olmutu ama, Mrs. Lackie onu her sene naftalinleyip sanda koyar, bahar gelince de karp hava-landrrd. Hangi hayvann krk olduunu bilmiyordu. Robert ama, daha ziyade bir kedi krkne benzetiyordu. yle, sylemesi ayp bir vaziyette dururken Samuel Lackie'nin sevin altnda ezilii gibi yamyass ezilmi bir kedi. Mrs. Lackie, elbise yapt kuman eninden artrld bir para ile krkne yeni bir astar yapm, modaya uygun bir biime sokmutu. Sonra da, arka bahedeki amar ipine asm, eliyle silkiyor, seyrek tylerini kabartmaa alyordu. Sevinmekte hakk vard kadnn. Be senedenberi ilk defa olarak yazla gidiyordu. Hazrlanlar da bir lem olmutu. Kadn, gtrlecek eyay biraz fazlalatrsa Mr. Lackie hemen karsna dikiliyordu : Kimbilir trende buna ne kadar para alrlar? Frenlemeyecek olsa kadnn kendisini masrafa boup mahvedeceini dnyordu. Yolda bir aksilik kmamas iin inceden inceye hesaplar yapyordu. Maallah ya bir lokantada yemek veya bir gece otelde kalmak mecburiyetine derlerse halleri nice olurdu. Fenalklar geiriyordu. Tedbirlerini ald. Yemei yemek iin bir mukavva kutuya, kendilerine yetecek kadar, bir eyler koyacaklar ve Londra'ya kadar btn geceyi nc mevkide, yatmadan seyahat edeceklerdi. Mr. Lackie, kk bir defter alm, zerine de Adam' ziyaret masraflar diye yazm, cebine koymutu. Belki de, bu masraflar sonradan Adam kendisine verir

diye dnmt. Defterin ilk sayfasnn ilk satrnda iki bilet. L. 796 yazmt. Kendisini iflsa srkleyecek derecede byk bir masraf yapm edsiyle ikide bir defteri ap bunu okuyor, ac ac ban sallyordu. Fakat Robert'in sonradan Murdoch'tan rendiine gre, Mr. Lackie, bu masraftan kendini kurtarmann yolunu aram, aram ve nihayet bulmutu. Bykbabas resm yetkililerden, baz araclarn yard263 I miyle, parasz seyahatim salayacak tren permisi elde etmiti. T, v _i Hareketlerinden bir gn evvel Mrs. Lacke Robert in odasna geldi. Yatann kenarna oturup onu uzun uzun szdkten sonra konutu : Bugnlerde fazlasiyle megul bulunduunu gryorum, yavrum.. Sanrm, ben Londra'da iken de bu durumun devam eder. Robert armt. Anneannemin haberi var m yoksa?.. Sakn dedem sylemi olmasn.. diye dnd. Ban nne edi, cevap vermedi. Kadn konuyu deitirerek devam etti : Potinlerin adamakll gitmi senin. Nerdeyse hi giyilmez hle gelecek. ayet biz dnmeden skrsan merdiven altnda Kate'in salam, bir ift kahverengi pabucu var. Haberin olsun.... Peki, anneanne,. Ayandaki potinler bir felketti. Evvelce Kate'in hokey oynarken giydii bu sar pabularn konlan bacann yarsna kadar kyordu. Kadn ayakkabs olduu o kadar belliydi ki, dnmek bile Robert'in tylerini diken diken ediyordu. Anneannesi onu kandrmaa alarak : Geen gn baktm, dedi. ekli hi bozulmam. Merak etme, anneanne.. Bir kolayn bulurum ben. Ksa bir sessizlikten sonra kadn cevap verdi : Zaten, hereyin kolayn buluyorsun sen, deil mi Robert?... Kadn, bunu sylerken hafife glmsemiti. Kalkt, elleriyle salarm yoklad. Kapya kadar yrdkten sonra geri dnd. Robert'i bir sre daha szdkten sonra mrldand : Allah zihin akl versin sana.. Yavrum benim.... Kadnn gzleri dolu doluydu. Nihayet gittiler. Onlar gider gitmez de ihtiyar Dan-die, Robert'in masasiyle btn kitaplarn aaya, misafir odasna nakletti. Bu odada oturulduunu hi grmemiti Robert. Her halde kibarlk olsun diye bulunduruluyordu oras., ieriye girince bir daha baklariyle tarad Robert oday.. Yarm daire eklinde bir minesi vard. minesinin tablasnn zerinde erevesi yaldzl bir ayna, kurun kaplama kenarln iinde de yapraklar uzun bir ss iei duruyordu, ileme bir tl rtl diki masas duvara dayandrlmt. zerinde bir Japon yelpazesi, tane sedef kabuk ve cam bir kt basks vard. Kt baskda Ardfillan Hatras yazlyd. Odann ortasnda da, krmz uha rtl bycek bir masa vard. Masada bir saks iinde saza benzer bir yaprak, saksya dayanm olarak da yaldzl ciltli bir Pilgrim's Progress grlyordu. Bir kenarda konsol eklinde bir piyano ve dner iskemlesi duruyordu. Mr. ve Mrs. Lac-kie'nin evlendikleri gn ektirdikleri bir fotoraf piya-nonun zerindeydi. Ve duvarda Ovalarn Kral le-jandl yal boya bir tablo aslyd. Penceredeki geni knt Robert iin ok gzel bir alma yeri idi. Yalnzken de, Reid geldii zamanlarda da hep orada alyordu. Evde kimse olmad iin artk retmeni de rahata eve gidip gelebiliyordu. Evin ii bir mabet gibi sessizdi, ihtiyar Dandie'nin evin iinde varl ile yokluu birdi. Hi grlt yapmamaya alyor, ayaklarnn ucuna basa basa yryordu. Mrs. Lackie, giderken Mrs. Bosomley'le konumu, ara sra eve gelerek ortala eki dzen vermesini salamt. Fakat ona hi ihtiya kalmamt, ihtiyar Dandie ev ilerini ok mkemmel biliyor ve ok mkemmel yrtyordu. Tek bana yaad devirlerde rendii orbalar piiriyor, yiyorlard. Evde kimsenin bulunmayndan o da ok memnundu. Karan, greni yoktu. Kafas dinti. Evin iinde istedii gibi cirid atabiliyordu. Yalnz, baz lzumlu eya el altndan kaldrlmt. Tabak, atal ve baklarn ou kaldrlm, kilit altna

alnm, yemek iin lzumlu kapkaak da ortadan yok edilmiti. Mrs. Lackie, Dandie'nin tencereleri yakmasndan korkmutu. Neler yiyeceklerini de gitmeden tesbit etmiti. Pazartesi gnleri bakkal onlara ufak tefek bir eyler getiriyordu. Biraz da evde erzak vard. Mamafih, ihtiyar Dandie, btn zorluklar alt etmesini biliyordu. Mesel arada bir ocuk yuvas'na gidiyordu. Murdoch'un bu ziyaretlerden holand iddia edilemezdi ama, Dandie, her seferinde elinde bir karnbaharla veya bir tencere dolusu patatesle dnyordu. Mrs. Lackie'nin brak264 265 t-listede bu yemekler phesiz yoktu. Patatesler Ro-bert'in ok houna gidiyordu. Dandie, bir iki kere de akam karanl kerken Snoddie iftliine doru gzden kaybolmu, ertesi gn de Allah baba sofralarna nefis bir tavuk s yollamt. Belli etmek istemiyordu ama, Dandie'nin, Robert'-in almasna kar byk bir sevgi, sayg duymakta olduu anlalyordu. Okumaa, kitaplara kar sempatisi vard. Kendisinin topu, topu kitab vard. Biri Bobert Burns'n iirleriydi. ounu ezber bilirdi, ikincisi, hatrlayp hatrlayp makaralar koyverdii eski bir kitapt. Hac babann Maceralar.. ncs de Pears Shilling Encyclopedia.. Krmz ciltli bir kitapt bu ve zerinde eri br bir yaz ile Muhterem efendim, on sene evvel sizin sabununuzdan kullandm, ondan sonra da baka sabun kullanmadm. yazlyd. Robert'in almaa balad ilk gnlerde, Dandie'nin Bakalm Peras bu konuda ne diyor? diyerek bu Ansikle-pedi'yi eline almas Robert'in hi gznn nnden gitmiyordu. Dandie, almalarnda da Robert'e yardm ediyordu. rendii eyleri ona anlatyordu ocuk, ihtiyar, sonralar pek bilgilik taslamaa kalkmt ama, yine de ocuk baz zor konular anlatrken, marur tavrlar takmyor, hele cebir denklemlerini veya ezberledii Latince iirleri dinlenmesini istedii zaman mthi bir memnuniyet duyuyordu. Lackie'lerin gidiinden bir hafta sonra Robert'e ekmek datma iini braktrd. Zira, i, Robert'in zihninin en ak olduu sabah saatlerini alyor, derslerine almasna gerekten de set ekiyordu. Bu imtihana girmek iin ilenen kabahatler gerekten bykt. Ve ancak baarabilirse kendilerini mazur gsterebilirdi. Onun iin de almak, hep almak gerekti. Ekmek iini brakt gn, daha sabah karanlnda kitaplarnn bana oturdu, kendisini yine o bitmez, tkenmez gibi grnen hararetli almaya verdi. Bu her; gn byleydi. Gecelere kadar, byk odada, o kk masann zerine kapanarak ac ve kkl bir yalnzlk iinde alyordu. Vakit gittike azalyordu. Rakipleri durmadan ve phesiz ondan ok daha iyi artlar altnda, ok daha fazla alabiliyorlard. stelik ancak bir kii 266 kazanacakt. Gzlerini, nndeki sayfalardan bir an dahi kaldrmadan almas, ok, ok almas lzmd. Aksi takdirde kazanacana dair en kk mit dahi bes-lememeliydi. Reid, her akam saat 6 da geliyordu. Bu sk mesaiye dayanabiliyor mu diye onu uzun uzun szyor, sonra da sandalyeyi ekip yanna oturuyordu. Tam drt saat beraber alyorlard. Saat 10 da ihtiyar Dandie, onlara kakao getiriyordu. almann hareketinden kakaonun ktlar arasnda buz gibi olduu da ou zaman v-kiydi. Reid'in tavrlarndaki canllk Robert'in iine sknet alyordu. Onu ok sevdiini hissediyordu. Ttn, ter, ve tebeir kokan shhatli vcudu, her zaman yeni ykanm gibi temiz duran alk sar salarn ellerile ikide bir arkaya doru, parmaklarn aarak, tarar gibi at, nefesin deki insan scakl ona kuvvet veriyordu. Reid giderken ona da hemen yat derdi ama, yatmayacan kendisi de bilirdi. O gittikten sonra Robert'in mthi ekilde bastran uyku ve yorgunluk mcadelesi balard. Bazan, iki dakika iin banyoya koar, yzne sular serperdi. Su da aksi gibi lkt. Depo damn tam altnda olduu iin yazn su daima snyordu. Yzn ykadktan sonra bitkin bir halde gelir, tekrar masann bana kerdi. Devam etmesini, kuvvetinin son damlasna kadar almasn isteyen gizli bir kuvvetin kendisini tesir altnda bulundurduunu grrd. inden dualar okurdu.

Uykusunu karmak iin bacana sivri kalem ular batrr, artk ambale olmu kafasn, okuduklarn kabul etsin diye yumruklard. Saatlerin yelkovanlar gecenin derinlii iinde sessiz sessiz dnyor ve o hl, ceketini bir kenara atm, kollar sval, plak dirseklerini masaya dayam, yorgunluktan dnen ban elleri arasna alm olarak lmbann nnde hareketstz duruyordu. Geceyarsmdan sonra saat 2 de yerinden kalkyor, sendeleye sendeleye odasna gidiyordu. Kendisini yataa atar atmaz, l, gibi, hemen uyuyordu. Fakat bazan da iyi hazrlanamadm, cevap veremeyecei bir soruyla karlatn grerek kbuslar geiriyordu. Bazan, daha da feci oluyordu. Bir trl uyku tutmuyordu. Beyni mthi bir aklk iinde ilemeye devam ediyor, ikin2&1 I ci derecedeki cebir denklemlerinin en zorlarn, yahut sayfalarca hesaba ihtiya gsteren yksek trigonometri problemlerinin en karklarn zmee urayordu. Bunlarn hepsi, hakikatte, onun iin birer ocuk oyuncandan ibaretti. Fakat hep urayordu. Vcdu, sabah olsa da pancurlarm aralklarndan gnn ilk klar ieri dolsa diye byk bir zlem iinde bekliyor, bir an evvel ders almak ihtirasnn icaplarna derinliklerinde bir denizalt mermisi hziyle kayp gidiyordu. Sadece, leden sonralar kendisine kk bir istirahat tannmt. Dedesi, saat 5 e doru hava almas iin onu zorla ve mutlaka sokaa gnderirdi. Gavin'in Larchfield'den eve geldii aksamlar, bu istirahat saatinde onu Dalreoch'da karlamaa gidiyordu. Bu istasyon, Levenford istasyonundan daha ok iine geliyordu. Gavin trenden inip karya geinceye kadar byk bir kapda onu bekliyor, admn admlarna uydurmak zere kendisini hazrlyor, sonra da yanyana yryp almalarndaki gelimeler hakknda birbirleriyle konuuyorlard. Dier gnlerde ise okulunun bahesinde Reid'le hendbol oynayarak dinleniyordu. Reid, bu oyunda bir hayli baarl idi ve sylenildiine gre de, Oueen Kulbndeki okullararas ampiyonalara katlmt. Yalnz, onlarn oynad tam nizami oyun deildi. Zira saha kkt, fakat ne de olsa koup zplyorlard ve Robert, kendini bu oyundan daima daha canlanm hissediyordu. Daha baka eyler de vard. Bilhassa ans yaver gittii gnler Alison'u da gryordu. Onunla ekseriya Drumbuc Yolunun sonunda karlayorlard. O saatlerde Alison musik dersinden eve dnerdi. Bklm mein antas koltuunun altnda, ba ak, yrrd. Scak gnlerde ince bir elbise giyer, hafif bir rzgr eteklerini havalandnrd. Gzel bacaklarn grnce Robert bir ho olurdu. Balan ne eik olarak dereden tepeden konuuyorlard. O Ro-bert'e okulda olup bitenleri, retmeninin neler sylediini anlatrd. Mr. Reid'in hayranyd Alison. Umumiyetle sakin grnrd Alison, fakat bzan gzleri irileip baklar tatllr, dudaklar daha koyulard. Sinclair yoluna gelince ayrlrlard. Robert koa koa, arada 268 bir eilip yerden ald bir ta uzaklara frlata frlata eve dnerdi. Komaktan kpkrmz kesilen yanaklar yana yana yine odasna, kitaplarna kapanrd. Hayatndan ok memnundu. Ayana kadar ayn getiren dedesi de yeryznden gelmi, gemi insanlarn en iyi kalblisi, en kibaryd. Ama hayr.. Hayr, yanlmt. Zira bir hafta sonra yle dnmt Robert : O, o canavar beni aldatt. X imtihana drt gn kalmt nihayet. Ama Robert de bitmiti. Scak, durgun bir gnd. Havada frtna almetleri vard. Banyoya geti. Kafasn suyun altna tuttu. Sonra bir havlu ald, kurulanmaa balad. Birden kulaklarna dedesinin kahkahalar alnd. Banyodan kp, merdivenin alt tarafna gidip, seslendi. Banyo-yoktu Acaba, bana m yle geldi? diye bir tereddt an geirdi. Fakat, gaipten sesler duyacak kadar sinirlerinin perianlatn dnmezdi. Yavaa yukar kt. Girdi ieri. Kimseler yoktu. Fakat tam o srada tekrar dedesinin kahkahasn duydu. Arkasndan da Mrs. Bosomley'in sesini....

nce ard. Fakat hemen anlamt. Hava durgun olduu iin duvarn tesinde konuulanlar olduu gibi iitiliyordu. Bitiik evdeydi kahkahalar.... Birden intikal etti. Dedesi o gn le yemeinden sonra aynann karsna gemi, sakallarn taramt. Odadan kmak zereydi ki, duyduu bir grlt zerine birdenbire olduu eyrde kalakald. Hayret ve dehet iindeydi. Gzlerini, zerinde gl resimleri bulunan, karsndaki plak duvara dikmi bakyordu. Birden : Aman Allahm, dedi. Bu duvarn tam arkas Mrs. Bosomley'in yatak odas. Demek dedesiyle Mrs. Bosomley bir yatak odasnda babaaydlar imdi.. Robert'in havsalas almamt bu ii. Mthi bir dehet iinde kalmt. Oradan kamak istedi. Fakst iradesi yenildi; durdu, kulak kabartt Aman Allahm; Nasl olur? diyordu kendi kendine. Fakat yanlmasna da imkn yoktu. Gz kararm bir halde nce odadan, sonra da evden frlad. Hi bir eyi gz grmyordu. Yoku yuka269 r koarken vcudu tepeden trnaa titriyordu. Dnyann, almann abalamann, didinmenin ne mns vard ki? ite, insan, hayatnn son demlerinde bile olsa kendini eytann kucana atabiliyordu. imdi onlarn o yatak odasndaki halleri gzlerinin nne gelir gibi oluyor, fakat hemen bu hayali kafasndan silkip atyordu. Gayr ihtiyar tepeye giden yolu tutmu olduunu, kendisine birisi seslenip de bam kaldrnca farketti. ocuk Yuvas'nn nnden geiyordu ve ona seslenen de Murdoch'tu. Farkna varmadan t oralara kadar gelmiti demek. Murdoch bahenin giri ksmndaki bir ka fidan budamakla meguld. Durdu. Robert de onu grnce bir duraklad, mteredditti. Murdoch, iri, siyah eliyle alnndaki teri silerek sordu : Ne var, Robie, dedi. Yangndan kaar gibi niye kouyorsun yle? Konuacak halde bile deildi. Murdoch'un szde esprisi cevapsz kald. Bir ey mi oldu? diye ekledi Murdoch. Robert, boynunu bkt, ban sallad. Murdoch yine konuuyordu : Ha.. Anladm, dedi. Bizim byk moruk yine evden tyd galiba. (Cevabn yznden okumaa alarak) Deil mi Robie? Peki.. Baka bir yaramazlk m yapt yleyse? Yaramazlk ha?.. Ne hafif, ne zayf bir kelimeydi bu.. Vcdunu yeniden bir titreme ald. Nerdeyse hngr hngr alayacakt. Nihayet titrek bir sesle konuabildi : Ne rezalet evirdiini bilsen, baka kelime bulurdun Murdoch.. Offf, Ya Rabbim.. u insanlar niin namuslar dairesinde hayatlarn yrtmee bakmazlar?. Hem de o yata? Murdoch anlamt durumu. htiyar biliyordu da ondan anlamt. Bu tehisinin verdii rahatlk ve memnuniyetle cebinden bir keiboynuzu kard. Aaaaa, yle mi? diye bir haykrdktan sonra ge-irdi. Keiboynuzunu itahl itahl inemee balad. Robert'in yz bembeyaz kesilmiti. Bam br tarafa, yola doru evirdi. Bir araba geiyordu. Uzun uzun ona bakt. Bu yaz sems altnda, tek bana, sallana saliana giden bu araba, ona hayatn monotonluunun, 270 skclmm bir sembol imi gibi geldi. Murdoch biraz durduktan sonra tekrar konutu. Robert, sen ok toy bir ocuksun, dedi. ok zekisin ama, ok da toysun. Senin zeknn yannda, bilirsin, ben bahecilikten baka bir ey anlamam, ama, senin yanda iken bu kadar saf da deildim, dorusu. imdiye kadar alman da lzmd halbuki. Bizim ihtiyarn eski huyudur bu.. Btn hayat apknlkla gemitir. Kars saken bile.. Buna ramen kars da onu severdi stelik. Robert olduka bozguna uram ve susup kalmt. Murdoch : Ne yapalm ki, onun iin adet tabiat haline gelmi bu, diye devam etti. Yan ban adamakll alm olduu halde yine de vazgemedi. Zira, biraz da onun bile elinde olmayan bir ey. Dedim ya, tabiat.... Hi zlmene, zerinde durmana demez bence.

Robert, bitkin bir sesle konutu : ok, ok fena bir ey.... Murdoch, Robert'in haline glmemek iin kendini g zaptediyor gibiydi. Buna ramen ciddiyetini bozmamaa alarak cevap verdi : Bizim elimizden bir ey gelmez ki Robert.. Hem apknlk yapt diye kyamet kopmaz ya canm.. Biraz daha bydkten sonra sen de ho greceksin onu, eminim. Sonra konuyu deitirdi : Gel, bak, Robert, dedi. Yeni yetitirdiim karanfilleri gstereyim sana.. yle koncalar verdi ki.... Budama makasn koltuuna sktrd, kapy at. Robert ksa bir tereddtten sonra ieri girdi. Beraber limonlua gittiler. Be alt tane saksnn iinde, st gibi, ak yeil renkte krpe saplar konca vermee balam-d. Murdoch eseriyle iftihar eden bir san'atkr tavrlaryla ay nasl yapt hakknda aklamalarda bulundu. Toprak sakslar dzeltti. aks ile zararl bir otu keserken, ieklerin saplarm sazlarla balarken kocaman ellerinin sakin ve usta hareketlerinde insana rahatlk veren bir hava vard. Baar elde edersem buna Murdoch Lackie karanfili adm vereceim. Ne gzel olur, deil mi Robert?. 271 Bunun zerinde kafa patlatmaa deer bak.. eyi.. D-nmektense. Ha? Robert'in arkasn svazlayarak ne demek istediini anlatm oldu. Murdoch'un szleri ilk kzgnln yok etmiti ama, ne de olsa kendisini yine hakarete uram sayyordu. Onun iin, eve, kitaplarna dnemedi. Yann zelliklerinden biri olan sesindeki boukluk gibi, bu hali de her eye ramen bir hayli glnt. Ayaklar onu Kiliseye srkledi. Serin ve sakindi kilisenin ii. Rahibe Elizabeth Joesphine yan taraftaki mihrabn nnde, ieklerin yannda duruyordu. Robert, elbiselerin bulunduu ksma doru ilerlerken grd, onun geliine memnun olmu bir tavrla glmsedi. Kendisine daima teselli sunmu olan pencerenin dibinde ve srtnda kendisi gibi yk tayan, kendisi gibi mustarip heykelin dibinde diz kt. Tts ve mum kokusu ile dolu ruhan havay teneffs etti. O anda, dedesine, en gerek fazileti pervaszca ineyen bu adama kar iinin derin ve hakl bir esefle dolu olduunu farketti. Sonra Alison'u hatrlad Gen, kz, ekseriya giydii o beyaz elbisesiyle gzlerinin nnde canland, ilk aknn, ocukluk aknn ilheletirdii, ok ykseklere, melek mertebesine kard Alison'u bir nevi vecd iinde and. Dedesi bu ekilde hareketlerde bulunabilen bir ocuk hakknda kimbilir neler dnr diye aklndan geirdi, iini hiddet dalgas istil etmiti. Zayf iradeli kimseleri isa'nn kilisesinden kovmu olduunu hatrlayarak, kesin kararn vermi bir insan durumundayd artk.. Dedesiyle btn mnasebetlerini kknden kesecekti. Kalkt. Eve geldii zaman dedesi onu talkta karlad. Onu grnce memnun olduu her halinden belliydi, ierden de gzel bir yemek kokusu geliyordu. Uzunca bir yry yaptn galiba, dedi. Aferin, ok iyi etmisin. imdi daha iyi alrsn artk. Robert, souk bir tavrla ve kzgn kzgn bakt. Azap iinde kvranan eytana meleklerin bakt gibi.. Sonra da o sodu : Sen ne yaptn bugn? Kaytszca glmsedi ve cevap verdi: 272 Mezarlkta marley oynadk arkadalarla. Her zamanki gibi .... Robert kzmt. Yalanda sylyor ha?. Hem gnahkr, hem de yalanc.... diye geirdi iinden. Bir eyler sylemek istiyordu ona ama, vakit kalmad, ihtiyar hemen yemek odasna dald. Buraya gel, dedi. yle nefis bir orba yaptm ki sana. Bir i, kafann daha bir sknete eritiini greceksin. ok rahat konuuyordu. Ne kalbini, ne de kafasn ezen bir ktlk olmam gibi davranyordu. Robert aknd. Bir robot gibi yemek odasna girdi. O mutfakta megulken kendisi sofraya oturdu. zntlerine ramen karnnn ok ackm olduunu hissetti.

ihtiyar biraz sonra yemek odasna girdi. Elinde koca bir kse, dumanlar tten bir orba vard. Et suyundan yapmt Dandie. Hem Robert'i gldrmek hem de al gerek bir hviyet iinde karsna telkin edebilmek iin Mrs. Lackie'nin i nlklerinden birini takm, basmada havludan bir a klah oturtmutu. Robert her eyi mahveden bu ihtiyarn bir soytar, ayni zamanda zavall bir soytar olduuna da hkmetti. orba gerekten gzeldi. inde tavuk eti, havu, nohut ve daha bir yn ey vard, ilk ka azna gtrd zaman dedesi mfik bir tavrla gzlerine bakm : Nasl, beendin mi? demiti. Son damlasna kadar iti orbasn. Sonra da karsnda, ona byk bir sevgi ile bakan ihtiyara gzlerini dikti. Onu, o dakikada, o kadar iren, o kadar mnsz buluyordu ki.... Onu, ocuk ruhunun kutsal inanlarn sarsm, hiddet ve nefrete lyk bir insan olarak gryordu. Onu, bir gnahkr ve gnah yaratc bir insan grp ondan kamak istiyordu. Ak konumann zaman geldi, artk diye dnd. Fakat, zebun bir tavrla : Biraz daha, dedi, biraz daha koyar msn dede? dedi. XI imtihan gn gelmi atmt. Robert sabah gz-lerm at zaman yamur yamakta olduunu grd. 273 Perembe gn, yani bir gn evvel Reid, btn kitaplarm toplam, gtrmt : Zayf renciler son dakikaya kadar alrlar, demiti, imtihan odasma girinceye kadar kitaplarndan, notlarndan balarm kaldrmazlar. Sonra da kaybederler. Btn rendikleri benliine ilemiti Robert'in artk ve bunlara yeni bir eyler ilve etmenin imkn yoktu. Kafasnn iinde bir boluk hissediyordu, rendikleri iyi ilemiti. Ne pahasna olursa olsun diye verdii imtihana girme karar iini ate gibi yakyordu. Fakat ehres de sapsaryd. Bununla beraber zerinde sakin bir hal yok deildi. Murdoch'un eski elbiselerinden en iyisini seti, giydi. Lcivert bir elbiseydi bu. Pek fena da saylmazd ama, dirsekleriyle pantolonun arkas biraz parlamt. Ayakkablarn da gzelce fralad, cilalad. Prl prl olmutu. Bunlar, anneannesinin i kalmadn syledii ayakkablard. Etrafnda drt dnen dedesi, ona cesaret vermek iin bir de iek getirip yakasna takt. Dedesinin yakaya iek takma merakm ok iyi bilirdi. O gn yakasna takt zerinde boncuk boncuk kra tanecikleri bulunan krmz bir gonca gld. Sonra, kibar bir tavrla cebinden dikdrtgen eklinde bir zarf kard. Bunu sana biri getirdi, Robie.. Kim? Sanki Ben efendi bir adamm, olum. Senin zel ilerine karmam. der gibi Robert'e gz ucu ile bakyordu. Robert, parmaklar titreye titreye zarf yrtt, ihtiyar, ona memnun memnun bakp glmee balamt bile. Mektup Alison'dand. Ona, bir ka satrla baar diliyordu. Robert, kalbinin bir scaklkla dolduunu hissetti. Kpkrmz kesildi. Sonra mektubu cebine koydu. Dandie de ne'eli bir slk tutturmu, kendi kendine glerek kahvalt sofrasn hazrlyordu. imtihann ilk gn olduu iin Reid de onunla birlikte gidecekti. Byk ehrin tuzaklarndan birine dmesinden ekindii iin bu ekilde hareket edeceini sylemiti. Yapt iin nemsiz olduu havasn vermek istemesine ramen Reid'in Robert'e gsterdii ilgi hi de kmsenecek ey deildi. Pek ok iyi274 likleri, pek ok cmertlikleri olmutu Robert'e kar. Hi bir karlk beklemeden, seve seve, isteye isteye, ona tam ay ders vermi olmas kk bir isko kasabasnda bile kmsenebilecek olaylardan olamazd. Hi-myekr tavrlar, dostluklar ve bilhassa Robert'in durumunun gln tam mnsiyle takdir edii cidden gz yaartc bir eydi ve bu hal, insanln mutlu gelecei hakknda, insana, btn fikir cereyanlarndan daha ok mit veriyordu.

istasyonda Gavin'le bulutular. Onun da Robet gibi, rengi solmutu. Ama Robert'e nazaran daha sakin, daha heyecansz grnyordu. Hatt glyordu. O da ok almt. En az 10 gndenberi grmemilerdi. Fakat imdi aralarnda hi bir rekabet duygusu yoktu. nemli bir teebbse birlikte girimi iki i arkada gibiydiler. El skrlarken Robert iinde ona kar ok scak arkadalk sevgisini bir kerre daha duydu. Reid'in iitmemesi iin de kulana eilerek yavaa : Gavin, dedi, aklndan karma, ikimizden biri mutlaka kazanmal.... Mutlaka.. Kazanmas gereken insann o anda, kendisi olmas gerektiini biliyordu ama, ya olmazsa?.... Aman Allah'm, korkun bir ey bu.. diye dnd ve O takdirde Gavin kazansn.. dedi kendi kendine. Nihayet iki arkada kader yolculuuna karacak olan tren grnd. Grlt ile istasyona girdi. Bir kon-partmana yerletiler, ierisi tnellerden geerken dolmu islerin ve iilen sigaralarn kokusu ile doluydu. Yerler kibrit p iindeydi. Bu hat zerinde gidip gelen ok saydaki ii ocuklar, tahta blmelere, kurun kalemleriyle, kaba zeklarn gsteren resimler, yazlar karalamlard. Konuarak zihn kuvvetlerini bo yere harcamasnlar diye Reid onlara birer magazin almt. Gavin de, Robert de dergileri byk bir ilgiyle okuyorlarm gibi birer keye ekilmilerdi. Robert'in elindeki dergi dudak-larmdaki bitmez tkenmez kprdanmalar gizliyebilmek-teydi. Zira mtemadiyen dua okuyor, bu son safhada kendisini yalnz brakmamas iin Ulu Tanrya yalvarp yakanyordu. 275 Reid, rencisinin yanna oturmutu. Geriye doru sr'atle kaybolan gemi tezghlarn, havagaz kazanlarm, fabrika bacalarn yamur altnda sr'atle ilerleyen trenin penceresinden seyrediyor, yumuak omuzlarnn samimi temasiyle Robert'e daha fazla cesaret veriyordu. Tren, salland zaman birbirlerine daha yaklayorlar, fakat bir daha ayrlmyorlard. Reid, son bir hediye olarak Robert'e, kendi ruhunu, zeksn ve cmle kuvvetlerini de vermek istiyor gibiydi. Robert'i arada bir havaiyatla megul edebilmek iin teebbste bulunmak istiyordu ama, kendisinin de heyecanl olduu gzden kamyordu. Hatt sinirleri adamakll gerilmiti. Belli etmek istemiyor, gizlemek iin yapmack tavrla taknyordu fakat Robert farkndayd. Mutlaka Robert'-in kazanmasn istiyordu. Bunu, canl, kuvvetli varlnn btn heyecan, btn samimiyeityle arzu ediyordu. Kolejin binalar, yamurdan sland iin olacak, eski devirlerden kalma yaplara benziyordu. Damlan, sivri sivri gklere ykseliyordu. ehrin bat tarafndaki korulua tamamiyle hakim bir tepenin zeriydeydiler. Gri renkteydiler. Byle eyleri sadece ryalarnda grebilmi olan Robert gibi 15 yanda bir ocuun zerinde, tabiatiyle byk bir tesir yapyordular. Binalar grr grmez Robert'in eski hastal nksetmiti. iradesi za-yflayvermiti. Onlar, istasyondan, Gilmore tepesinin eteine kadar getiren san tramvaydan indii zaman Ro-" bert, kendini rkek ve korkak hissediyordu, ki tarafnda retmenlerin evleri bulunan tenh yoldan yukar kp gzel bir avluya girdikleri srada da ocuk bir an duralad. Binalarn, yollarn ve etrafn temizlii, gzellii, zengin grn karsnda kendini pek biare, pek yabanc bulmutu: Benim gibi st ba dklen, zavall bir ocuun buraya girmee nasl hakk olabilir? dive kendi kendine dnd. Bu dnce ayplanacak bir ey de deildi aslnda. Zira yakasndaki iee ve cebindeki mektuba (Alison'un mektubuna) ramen cesaretinin krlmaa baladn farkediyordu. Zira sol ayandaki potin endie vermeye balamt. Dz-tabanlar gibi kaykla kaykla yryn Reid farket-miti. Sordu : Ayana bir ey mi oldu, Robert? Kpkrmz kesilmiti. Rastgele bir yalan att: 276 Galiba dizim uyutu, Mr. Reid.... Mesele yok.... Fakat, artk harp meydanna gelmiti ite. imtihana girecek ocuklarn hepsi kapnn nnde birikmilerdi. Reid, Gavin'le Robert'i bir kenara ekti : Hi biri metelik etmez, korkmayn, dedi. Bunu, elinden geldii kadar inanmaa alarak, hatt inanarak sylemiti ama, Robert yine de onunla ayni

kanaatte deildi. Hepsi de canllk ve hayat fkran bir yn ocuktu bunlar, ilerinden McEwan'i seer gibi oldu. Gzlkl, ksa boylu, ufaktefek bir ocuktu. Elleri cebinde, stunlardan birine dayanm glyordu. ocuun bu pervasz, rahat hali artmt Robert'i. Nasl da korkusuz, nasl da dnyaya meydan okuyan bir hli vard. Nihayet derinden bir uultu duyuldu. Robert, nce kendi kalbinin sesi zannettii bunu. Fakat ok gemeden kaln, mee aalarndan mamul kaplar ald, ocuklar ieri dolmaa baladlar. Robert, yerinden kprdanr kprdanmaz Reid'in, koluna yapm olduunu grd. Eilmi, nefesinin scakln yanaiyle duyacak kadar ona yaklamt : Benim saatimi al Shannon, dedi. Onlarn eski saatlerine gvenme. Sakn heyecana da kaplma.... Nefesi birden sklat. Yuvalarndan dar urayan gzleri korkun bir hal ald ve Robert'in gzlerine dikildi : Hi teredddm yok.. Kazanacana eminim. ok byk bir kap.. Kilisedekilere benzeyen, renkli camlarla ssl pencereler.. Balkonda org borular parlyor. Duvarlar, boydan boya yrtkprtk bayraklarla donatlm. Daha yukarda, direklerden, yeni, parlak renkli baka bayraklar sallanyor. Bu sabah ilk tandk manzarayla karlayor Robert. Karda, dipde, yeni cilalanm, prl prl sar sralar. .. Hepsi 100 tane. Tam 100 tane. zerlerine l den 100 e kadar numaralar yazlm. Mmeyyizin oturaca ykseke yerin karsna dizilmi. Robert'in numaras 9. Yeri, ilk srann tam ortasnda. Bir sr mein kapl defter, mrekkep kalemi, kurun kalemler, mrekkep, kurutma kd, hepsi nnde sralanm, hazr duruyor. Robert, onlarn arasna Reid'in gm saatini de ilve ediyor. Ve saati tam 10 a 3 dakika var. 277 Nihayet sessizlik. Duyulan btn trdlar, _ hrtlar kesildi imdi. Mmeyyiz iri yar bir adam. Ar, fakat atik, hareketli. Rengi solmu bir cbbe var arkasnda, ilk kd datyor : Trigonometri. Robert gzlerini kapyor ve bir dua daha mrldanyor. Gzlerini at zaman gryor.. nnde, kk, ince harflerle yazlm bir kt var. Alp okuyor ve sevincinden yerinden zplayacakm gibi oluyor, lk sual, Reid'in mthi bir isabetle, imtihanda sorulacan iyi tahmin ettii bir problem. Cevabm hemen hemen ezbere biliyor Robert. Dudaklar kupkuru, elleri titreye titreye mrekkep kalemine uzanyor. Sayfalan lekesiz, bembeyaz duran ilk defteri nne ekiyor. Ve ondan sonra artk, dnya ile hi bir ilgisi yoktur Robert'in. Derin bir vecd iinde ne doru eilmi, vcdunun, kdn zerine kelimeler, rakamlar, iaretler halinde akan sel var yalnz ortada. O gn akama doru Levenford'a dnerken yine Ga-vin'le beraberdi. Fakat tren o kadar kalabalkt ki, cevaplarn birbirlerininkiyle karlatrmaa pek frsat bulamadlar. Yalnz Cebir ve geometri sorularnn bir hayli zor olduunda mttefik olduklarn tesbit edebildiler. Robert, ya bir ey unuttumsa.. diye endieli ve mahzun duruyor, adeta dn hissediyordu. Hele ayaklar?.. Ayaklan gerekten yordu. Sebebi vard ama.. Delikti altlar.. Potinleri adamakll eskimekle kalmam, sol ayann altnda da parman kolaylkla geebilecei kocaman bir delik almt. Buna ramen, onurundan, Kate'in o sivri burunlu, salam, fakat konlar ta bacann yansna kadar uzun potinlerini giymemiti. Buna mukabil kafasn iletmemizlik de etmemiti. Anneannesinin yatann altnda eski bir apka kutusu alm, ondan keserek, ayakkabnn o ksmna mukavvadan bir taban astar yapmt. Fakat bir yandan yamur, bir taraftan da kaldrmlarn talan bu tedbirinin pek en-ti T>ften olduuu abucak ortaya karmt. 15 - 20 dakikada iinde mukavva da, oraplar da yrtlm ve Robert, ondan sonra yere hep plak ayakla basmt. Delik byyebilirdi de.. ii buhar dolu kompartmanda mein ceketlerinden sular akan iilerin arasna oti"*up bzld za278 man vcdunun titrediini, dn hissetmesi ok normaldi.

Reid onlan Levenford istasyonunda karlad. Ro-bert'i brakmad, alp evine gtrd. Yemee oturttu. Robert, scak scak kymal patatesleri attrrken, Reid, mitli fakat hereye ramen endieli, tuhaf bir sesle ona imtihandaki sorular sordu. Masann geip oturdu, logaritmalar ve bir takm cetveller kartrarak, her sorunun ayr ayr cevaplarn hazrlad. Sonra yanna geldi, hi bir ey sylemeden onlar nne koydu. Robert, bu cevaplan, zihninden, kendi cevaplann hatrlamaa alarak karlatrd. Sonra da ban kaldrp Reid'e bakt : Evet.... dedi. Hepsi de doru mu? Mahcup bir tavrla, fakat retmeninin heyecanla nefes aldn grerek tekrar : Evet.... diye cevap verdi. Ertesi gn cumartesiydi. Franszca, ingilizce ve Kimya imtihan vard. Pazar gn istirahat edilecek, pazartesi gn de son imtihan Fizik'ten olacakt. Robert, cumartesi gn ayakkabsnn iine iki kat mukavva koydu. Her ihtimle kar diye de, grnen ksmn mrekkeple boyad. Artk imtihandan falan korkmuyordu. En byk endieyi, btn rencilerin gzleri nnde aya rlplak ortaya kverirse diye duyuyordu. Tramvaydan inice mthi bir sanaa tutuldular. Gavin, onu da yamurluunun altna ald. Fakat ayakkablarnn da iine alamazd ki.... Ama ne zarar vard? imtihan salonuna girer girmez bu straplarn unutuverdi. Kendini balad heyecann girdab iinde kayboldu, gitti. Ayaklarnn slakln tekrar ancak trende hissetti. Birdenbire mthi bir ba arsna da yakalanmt. Eliyle akaklann bastryor, tirtir titriyordu. Yalnzd. Gavin, Winton'da kalmt. Ablasna gidecekti. Levenford'a gelene kadar ok fena idi. Bir faydas olur diye, ban, pencereden dar uzatp rzgra tuttu. istasyonda Reid'in vefakr ehresi gzlerinin nnde, biraz bulutsu, grnd. Kendisinin pek de yzn kara karmadn anlatmak ister gibi glmsedi. 279 Aceleden ziyade, yine koruyuculuk gayesiyle Robert'! kolundan yakalad ve merdivenleri abuk abuk indirerek, arabalarn bulunduu tarafa doru gtrd. ok yoruldum, efendim. Ama ziyan yok. Yarn akama kadar istirahat edeceim nasl olsa.... Robert'i evine arabayla gtrd. Dandie de onlara gzel bir yemek hazrlad. Robert, sofrann eref misafiri gibi bir ey olmutu. Her zamanki sktiliinin aksine o akam yemekte ok ok konutu. Reid de durmadan soruyordu. Franszca sorular nakletti. Ingiliz-ceden yazd tahriri, aa yukar, kelimesi kelimesine ezberinden okuyabildi. Reid, mtemadiyen heyecanlanyor, durmadan ellerini sinirli sinirli oynatarak : Mkemmel Robie, mkemmel, diyordu. O muadeleleri yazdn iyi olmu.... Onu sylediine de ok iyi etmisin.... retmenin dudaklarnda, heyecandan beyaz bir kpk hasl olmutu. ihtiyar Dandie de ayn derecede heyecanlyd Onun bu kadar heyecanlandn Robert grmemiti. Hi bir ey yiyemiyor, sadece azn am tbir caizse aval aval torununu dinliyordu. Sadece onun vasisi, hmisi olduu iin deildi bu.. Her halde Robert'in ahsnda kendim gryor, kendi ocukluunu, kendi genliini yayor olmalyd, imtihana giren, basanlar elde eden kendisi gibiydi. Gzleri l l parltlar iinde torununu szyordu. Reid, son olarak konuyu balad : Fazla byk konuup da sonradan mahcup ot* mak istemem, Shannon, dedi. Fakat kimseyi kendine gldrmediin de muhakkak. Hele Pazartesi gnk imtihan senin en kuvvetli olduun dersten. O zamana kadar sevincinden ldrmazsan, 100 zerinden en aa, en aa 95 numara alrsn. Ama sakn sevinten ldrmaya falan kalkma. Bunu muhtemel gryorum. stelik kendim iin de.. Anladn m? Haydi imdi git yat. Gzel bir uyku uyu bakalm.... Robert yava yava merdivenleri karken hocasnn Dandie'ye sylediklerini duymutu : 280 Mthi bir ey.. Bir tek yanllk bile yapmam. Mkemmel. Umduumdan daha da mkemmel....

Robert, derin ve mutlu bir heyecan, bir sevin iinde gzlerini kapad. Duyduu gurur kendisinin bayltacak gibiydi. Merdivenin trabzanlarna tutundu. Ertesi gn, Pazard. Sabah 7,5 de uyand 8 de kilisede olmas lzmd. Hemen kalkt, giyindi. O kadar sr'atli, deta makine gibi hareket etmiti ki, kendisinde bir tuhaflk hissettii zaman Drumbuck yolunun yarsna ulamt. Ba hl mthi zonkluyor, grtla yanyordu. Gnn ilk klar havann scak olacan haber vermekle beraber o tirtir titremekten kendini alamyordu. Halbuki o sabah kiliseye mutlaka gitmesi lzmd. Yalnz Allah'n ona kar gsterdii ltuflara kranlarn bildirmek iin deildi bu istek. mtihanda kazanmak iin evvelce yaplm bir ada iinde de.. Kiliseye gitti. Dnd zaman kahvaltda bir lokma bile grtlandan gemiyordu. Eskisinden daha mthi bir me nbetine yakalanmt. Dede, dedi, ok yorum ben. Belki garip gelecek sana ama, ate yaksan ok iyi olacak gibime geliyor. Baka trl snanayacam. Dandie, kalarn kaldrarak Robert'i uzun uzun szd. Hayret etmi olmasna ramen itirazda bulunmad. Ar ar konutu : Atei hak ettin herhalde, dedi. Hem de evin en gzel odasnda yakacam sana.... Misafir odasna getiler. mineye odun att. Yan-bandaki bir koltua oturdu Robert. Kendini daha scak, daha rahat hissediyordu. O kadar ki, biraz sonra btn vcudu yanmaa balamt. Yemek ne istersin? Dandie, leye kadar mtemadiyen odaya girmi km, minenin snmemesine dikkat etmiti. Bir ey istemem, dede. Karnm hi a deil imdi. Nasl istersen, yavrum.... Bir ey syleyecekti. Bir tereddt an geirdi. Vazgeti. Tekrar odaya geldii zaman banda apkas vard. Alelacele giyindii belliydi. 281 __ Ben syle bir dolamaa gidiyorum. Biraz sonra gelirim. Yarm saat kadar sonra dnd zaman yannda Reid de vard. Onlar odaya girince Robert, koltuuna adamakll gmlm olarak, gzlerini hafife yukar kaldrd, bakt. Reid, hem kzgn, hem endieli grnyordu. Yabanc bir sesle konutu : Merhaba, delikanl, nedir bu hal yahu? Bana bak, hastaym diye bizi kandrmaa alyorsan nafile yavrum.. Yzdn yzdn kuyruuna geldin. Yolundan dnersen hata edersin. Bir sre daha bard, sylendi. Sonra Robert'in koltuunun yanma bir iskemle ekti. Samalklara artk tahamml kalmam bir adam tavriyle Robert'in elini yakalad : Evet, bir para atein var gibi ama, dereceye bakmaa deecek kadar bile deil. Zaten bakacak derecemiz de yok ya... Sana bo yere kuruntu vermek istemem. Biraz souk almsn. Hepsi o ite.... Robert, zorla iki kelimeyi bir araya getirebildi : Evet, retmenim, dedi, yarna kadar dzelirim. Tabii, tabii, inallah iyileirsin canm.. Yalnz yle kederli gibi de durma bakaym. Sinirlerin tama-miyle bozulur sonra. Kendini yle biraz topla. Bir eyler yemeye al. Sonra dedeye dnd : u dn akamki kaymakl meyveden getirsenize bir para.... ihtiyar dar knca da tekrar balad : Bu kadar emek sarfettikten sonra geri dnlmez. Ben seni ne yapar, yapar, yine de imtihan salonuna sokarm. Ban nasl? iyice misin? ok iyi efendim.. Yalnz bir para dnyor.... Dandie, zeri kaymakl halanm elma ile ieri girdi. Doruldu Robert. Zorla yemee karar vermiti. Fakat bir iki kak aldktan sonra mell mahzun retmenine doru bakt : Grtlam aryor, efendim. Yiyemiyorum. Grtlan m? Ha,.. Biraz durduktan sonra devam etti : Bir bakaym hele. Yakla yle. A azn....

Kolundan tutarak pencere nne gtrd. Bam biraz serte iterek aznn iine k gelecek ekilde tuttu. Robert, kendini zorlayarak azn am, ylece duruyordu. Bir sre baktktan sonra Reid birden deimiti. Robert, kendisini tutan ellerin gevemesinden vahim bir durum olduunu hissetmiti. Korku ile sordu : Ne var, efendim? Hii.. Pek anlayamadm. Ban br tarafa evirdi. Sesi kslm, son derece bitkin bir hal almt : Bir doktor getirelim bakalm.... Reid gitti. Robert tekrar koltuuna oturmutu, iyice hasta olduunu anlamt artk. En fenas, zonkla-yan ban kurcalayan korkuydu. Yarna kadar iyi olamayp da imtihana girememek korkusu.. Dedesi, karsnda ayakta durmu, dimdik, ona bakyordu. Reid, yanm saat sonra, yannda Dr. Galbraith olduu halde geldi. Doktor, boazna bakar bakmaz Reid'e dnd. Ban sallad ve emrini verdi : Yatana yatrn onu.... XII Haftalarca sren mthi bir almadan sonra byle srt st uzanp (yatmak houna bile gitmiti Robert'in. Bylesine bir istirahat! krk yl kalsa hayalinden bile geiremezdi zira. Ellerini yorgann zerine ylece brakvermi, srt st tam bir hareketsizlik iinde yatyordu. Gzleri ile her saat baka baka yerlerden odaya szan gne klarn takip etmekten baka hi bir i yapmyordu. Bilenler bilir : Boazdaki fazla, ok fazla ikinlik inip de deri soyulmaa balad m, difterinin ne hkm, ne de acs kymet tar artk, ilk gnlerdeki ateli halden sonra gelen bu durum derin bir dalgnl da beraberinde getirir. Nabz at yavalar, asap tatl bir geveklie kavuur. Baz hallerde bu ok ileriye gider, kalb bile almak istemez gibi olur. O zaman da doktor deri altna rnga yapmaa kalkar. Fakat Robert'in bu cinsten deildi. Hastalk iddet ve tehlike hamulesinden ok kr mahrumdu. Zaten doktor da 10 - 15 gn iinde kalkabileceini sylemiti. 282 283 Buna ramen sukutu hayaller ve mitsizliklerin tesinde feci bir mnevi duruma srklenmiti Robert. mit ve imanla desteklenen bir ruh tasavvur edin. Geri, onda hl salam inanlar, duygular mevcuttu, ilh unsurlarla olan sk ilgisini muhafaza edebilmiti. Her eye ramen Tanr rahimdir, mfiktir, kendisini seven, gece gndz huzurunda dik kerek ona dualar okuyan bir ocuun istikbalini mahvetmez, diyebiliyordu. Fakat istedii ey de o kadar kkt ki.. Mucize deil, sadece kk bir adalet, ok kk bir adalet bekliyordu. knts bekledii bu adaletin gerekleemeyeceinden korkmasndand. Mr. ve Mrs. Lackie henz oullarnn yanndan dnmemilerdi. Mrs. Lackie'nin babasna gnderdii kartlardan Londra seyahatinden ok memnun bulunduu anlalyordu. Kadn, byk bir iftiharla kocasnn Adam'n evine para yatrdn da yazmt. Bu meselenin cimri Lackie'yi adamakll sarm olduu grlyordu. Mrs. Lackie'nin yazdna gre, seyahat ksa bir sre daha uzayacakt. Dnte haminnenin Kil-marnack'dak arkabalarnda da bir hafta kadar kalacaklar ve haminneyi de alarak Levenford'a geleceklerdi. Robert'le dedesi takvime bakarak hesabn yaptlar. Onlar dnnceye kadar Robert iyileip yataktan kabilecekti. Sevindiler. ihtiyar Dandie, hastabakacl da mkemmelen yapyordu. O balang gnlerindeki humma nbetleri srasnda, gecenin her dakikasnda bile yannda olmutu. Odada terlikeriyle gidip geldiini, illarn vermek, grtlan temizlemek zere ba ucunda bulunduunu bir sis perdesi gerisinden hatrlayabiliyordu. Mrs. Bo-somley'in sesini de hatrlyordu Robert. Ona, hastann yiyebilecei cinsten eyler yapp getiriyordu. Bir tabak peluze, elma suyu v.s. Robert, onu artk bir dman gibi grmyordu. O da insand. Ve iyi insand.. Kinatla hi bir ilgisi yokmu gibi yatyordu ama, ziyaretileri de eksik deildi. Dr. Galbraith her gn oradayd. Az konuan, souk, hatt biraz da hain grnmesine ramen Robert'e kar ok mfik tavrlar taknyordu.

Antonelli'lerde, o maymun muayenesi ile ilgili garip sahneden Robert'i hatrlayp hatrlamadn hi belli etmemiti. 284 Bir ka defa da Kate geldi. Eve, ocuuna mikrop gtrmemek iin bahe kapsndan ieri girmemiti hi. Murdoch da bir hayli sk geldi, gitti. Onun ziyaretleri Robert'in gururunu okuyor, haz duyuyordu. Ayakkablarn srye srye yrmelerini, yapmackl szlerini, artk ezberlemi olduu kaba arklarn, yeni cins karanfillerinin gelimeleri hakkndaki resm tebli lerini sevmiti onun. Gavin de, hastal duyar duymaz koup gelmiti ama, Dandie onu almamt ieri. Tabii, hastaln ona da gemesini nlemek iin. Fakat buna biraz kalbi krlmt Robert'in. Mamafih, abuk iyilemekte olduunu dnerek tesellisini buldu; nasl olsa ok yaknda grrlerdi. Artk, geri gitmesi imkn olmayan bir gne yaklamakta olduunu hissediyordu Robert. 20 Temmuz'a doru gidiyorlard. Unutulmaz bir tarih o.. Esasen o gne ka,dar pek anlatlacak bir eyleri yoktu Robert'in.. Ama o gn.. O 20 Temmuz.. O gn Robert ok seneler htrasnda yaatm ve o gn her zaman iin bahsedilmee deer bulmutu.. O muhteem 20 Temmuz'u.... arambaya rastlamt. leye kadar hi bir hdise olmamt. Yalnz, Robert bir ara giyinip odasndan km, bahede hafif bir yry yapmt. Hava da ok gzeldi. le yemeinden sonra ihtiyar Dandie, arka baheye bir iskemle koydu. Ayann altnda bir tahta, dizlerinin zerine de bir battaniye getirmiti, ine scak scak yaylan gne altnda dinleniyordu. Bu nekahet devresinin tatl gnele kucak kucaa istirahat! ne de gzeldi.. Kalbi yerinden frlayacakm gibi arpyordu Robert'in. Yamuru takiben bulutlarn dalmasndan sonra duyulan ku sesleri gibi mutlu, ne'e yaratc sesler duyuyordu iinde.. Dandie ierdeydi. Eve eki dzen vermekle meguld. Robert, Mr. Lackie'nin hastalm duyunca yznn alaca ekli dnd. Ortaln karkl onu biraz kzdrrd herhalde ama, doktorun cretini Mr. Reid'in verdiini duyunca herhalde kzmazd artk. Robert bu dnceler iindeyken caklta denmi yoldan ayak sesleri iitti. Reid'in ayak sesleriydi bu, tand. Hocas, vefakr ve ileli yakn Mr. Reid, keyi dndkten sonra yanna geldi, glerek imlerin stne oturdu, 285 Ne haber delikanl, dedi, daha iyicesin ya? ok teekkr ederim, hocam. Sa olun.. Hemen hemen tamamiyle iyiletim artk. ok gzel.. Fevkalde.... imlerin arasndan kopard bir otu bir iki saniye elinde tuttuktan sonra teye frlatt. Ksa bir sessizlik oldu. Mr. Reid, bir tedirginlik iinde etrafna bakmp duruyor, kafasndan bir dnceyi atamyor gibiydi. Bravo Shannon, dedi. ok iyi dayandn. Yendin., nan ki, senin gsterdiin soukkanll ben bile gsteremedim. Ne yalan syleyeyim? Hastalandn gn alayacak gibi olmutum. Fakat sonra dndm ki, sukutu hayalleri de yenmek gerekir. Ha, sahi Robert, Candide'i okumu muydun sen? Okumamtm efendim. Sana getireyim de oku onu. Greceksin, insan kaderin yardmiyle her konuda nasl iyi sonular elde edebiliyor.. ok gzel bir kitap.. Robert, hocasnn yzne bakt. Bu sylediklerinden hi bir ey anlamamt. Bir mukaddeme mi yapyordu Reid yoksa? Kaderin yardmndan bahsedii onu biraz canlandrm, heyecanlandrmt. Bir ey mi vard acaba? Birdenbire konuya girdi : Marshall msabakasnn sonular bir hafta sonra iln ediliyor, dedi. Bir yutkundu. Daha sakin olmaa alan bir tavrla devam etti : .... Ama ben Prof. Grant' grdm. Numaralar ve neticeyi rendim. Ald illara ramen kalbi yerinden frlayacakm gibi olmutu Robert'in.... Yumruklarnn skld-n, ileriye doru atlr gibi btn vcudunun kasldn ve grtlann kuruyup tkanr gibi olduunu hissetti. Reid de, heyecannn farkna varmt. Gzlerini merhametli bir bakla Robert'in gzlerine dikti. Onun da iinin kan alamakta olduu besbelliydi. Dudaklarndan bir isim dkld :

Me Ewan.... 286 Dnya bana yklr gibi olmutu Robert'in.. Demek msabakay bu dhi ocuk kazanmt. Msabakalar hep dhi ocuklar kazanrlard ama, bazlar da ve en fazla kazanmas gerekenler, birden hasta olurlar, difteriye yakalanrlar ve kazanamazlard. Bu kaderin bir cilvesiydi ite. Reid ban nne emi, imlerin arasndan ot koparmakla meguld. Bunu sinirinden yapmakta olduu her halinden belliydi. Bin zerinden topu topu 920 numara alabilmi.... Bunu kmseyen bir tavrla sylemiti. Bu srada Robert, dedesini hayal meyal farketti. Mutfak kapsndan kp arka baheye gelmiti o da.. Durumdan haberi bulunduu anlalyordu. Reid, geldii zaman nce onunla konumu, durumu anlatm, sonra da Robert'in yanna gelmiti, iinde, btn dnyay kapkara gsteren acs ile Robert hocasna bakt. Ba gayri ihtiyari nne dmt. Soluk dudaklar hafife araland : ikinci kim? Ksa bir sessizlik daha oldu. Reid, dudaklar ac ile bzlerek konutu : Sen, dedi. Kim olacak? Sen.... Hem de sadece ve sadece 25 numara eksiiyle. Yani bir dersten imtihana giremediin halde sadece 25 numara noksaniyle.. O kadar rpndm ki Robert.. Senin numaralarnn girdiin derslere gre ortalamas alnsn diye o kadar uratm ki, tasavvur edemezsin. Ayaklarna kapanarak yalvardm deta.. Okulda aldn numaralar gstermek istedim onlara. Fizik imtihanna girseydi 25 deil, 95 numara alrd.. dedim. Fakat hepsi beyhude oldu. Kaideyi bozamayacaklarn sylediler. Belki de box-mak istemediler, Robie... Tekrar derin bir sessizlik oldu. Robert, mruz kald felketin kesin karakterini hl kavrayamam gibiydi. Kendisi iin bir kazanma imknnn daha var olduunu kabul etmek istiyordu. Reid, Robert'in iindeki o ldrc, kahredici atei flemek istermi gibi ilve etti : / Gavin nc.... dedi. Senden bir numara noksaniyle.. Kafas ok gerilere gitti. Prl prl mehtan altnda bir gl.. Bir sandalda iki ocuk.. Ve bir ses : ikimizden 287 biri. kimizden biri muhakkak kazanmal. Bir an kendi akn, perian halini unutuverdi Robert. Sevgili Gavin'ini znt iinde dnmt : Kendisi biliyor mu? Hayr, daha haberi yok.... O zaman ihtiyar Dandie birden sze kart. Titrek bir sesle : Gavin'in babas mthi bir felkete urad, dedi. Dedikodu yapmak isteyen bir adam edas ile deil, o felketi kendisi de tatm bir insan tavryla sylemiti bunu. Er ge sylenecek olan bir eyi, bir an evvel sylemek isteyen bir sesti bu Belki de Robert'e dorudan doruya acmay onuruna yediremedii iin, o anda, kendi kederini unutturup, dikkatini baka bir istikamete ekmek maksadiyle sylemiti bunu. Hayret iinde, Robert dedesinin yzne bakt kald : Ne oldu dede? Top att, yavrum.. Nihayet ifls etti adamcaz.... Yeni bir dehete srklenmiti Robert. Beyninde imekler akyor, zerine yldrmlar yayor gibi geldi ona. Olduu yere ylverdi. Gavin'in, o sevgili Ga-vin'inin babas ifls etmiti ha? Mahvolmu, manen, maddeten yklm, btn itibarn, servetini kaybetmiti ha? Olacak ey miydi bu Tanrm, olacak ey miydi bu?.... ocuun Marshall imtihann kaybetmi olmas bu felketin yannda hi bir ey deildi. Babasn yer yznden her eyden ok, taparcasna seven, onu Olim-pus da Tanrlarndan biri mesabesinde gren bu sevgili arkadan, karsnda, gururu lime lime olmu, ehresi bembeyaz kesilmi bir halde gryor gibiydi. Hemen gitmeli, onu grmeliydi. Fakat nasl? Dedesi ile Mr. Reid, bu niyetini duy-salar imkn yok yollamazlard. O halde? O halde onlara hi haber vermemeliydi. Bekledi. Biraz sonra ikisi de ieri girmilerdi. Robert, yava yava yerinden kalkt.

Grnmeden yan sokaa karak yrmeye balad. Bacaklarnn titrediini, glkle yrmekte olduunu farketmiyordu bile....... Gavin'i bulmak istiyordu.. Fakat evde yoktu. Zaten Blair'lerin evinde kimse yok gibiydi. Ne ev halkndan biri, ne bahvan, ne hizmeti.. O resmiyet ifade eden iaretli lmba direklerinin 288 arasndaki kapnn gerisinde bir felketin habercisini i gds ile hissetti. Kapy vurdu. Bir daha, bir daha vurdu. Nihayet ncsnde Miss Julia'y karsnda bulabildi. Julia, sanki yeni bir felket haberiyle karlamaktan korkuyormu gibi kapy aralk tuttu, arasndan ban yle bir uzatt. Titrek, kederler ykl bir sesle konutu. Gavin Mr ka gndenberi Ardfillan'-da, arkadalarnn yanna gitti. Ama, telefon etmiti bugn.. Saat 4 teki trenle gelecekti. Robert biliyordu. Gavin trenden daima Dalreoch'ta inerdi. Hava son derece scakt. Sokaklarda millet ceketlerini kollarna alm, gmleklerini svam olarak dolayordu. Ellerindeki apkalariyle de yzlerini yelpazeliyorlard. Yola kt. Halsiz bacaklarn srye srye gidiyordu. Ardfillan treni tam istasyona girerken yetimiti. Yine her zamanki yerinde durdu. Gzlerini raylarn parltsna ve etraftan ykselen tozlara dikmiti. Tam bu srada Gavin'i grd. ite.. Tren durur durmaz basamaktan atlam ve kar tarafa doru yrmeye balamt. Robert'i grmemiti. Yz, bembeyaz gkyznden daha beyaz, deta kire gibiydi. Ban nne emi, yryordu. Haberi olmutu demek, zavall ocuk.... O srada istasyon memuru ddn ttrd. Elindeki parlak, yeil bayra sallad. Bir yk treni yava yava gidiyor, peine takt bir ka vagonu makasa sokuyordu. stasyon memuru yeil bayran sallayarak ona yol veriyordu. Orada duran bir baka vagondan da bir arabaya patates aktarlyordu. Yolcu treni tekrar kalkt. Gavin henz raylarn zerinde idi ve vagonlar makasa sokmaa alan lokomotifin hareketlerinin farknda deildi. Ba nne eikti hl. Kaldrp karsna baksa lokomotifi grecekti. stelik lokomotifin zerine gidiyordu. Birden Robert yerinden frlad. lgn gibi haykrd. Gavin arkadann feryadn duymu, kafasn kaldrnca onu grmt. Bir anda lokomotifi de farketmiti. Fakat k-prdayamyordu. Bir aya bir demire taklm yahut skm gibiydi. Yere eilmi, btn gayretiyle rpmyor, ayan kurtarmaa alyordu. Ve lokomotif devs haliyle zerine yryordu. 289 Robert birden frlad, komaa balad. Bir taraftan da banyordu. Renksiz ehresinde daha da siyahlam gzleri raylarn tesinden uzand. Robert'inkilerle karlat. Tam anda lokomotif zerine geldi. Robert'in ikinci ferya-dia vakit kalmadan Gavin'in l btn istasyonda n n nlad. Robert'in zerine kapkara bir sis bulutu kmt. Kendine geldii zaman etraf kalabalkt. Sesler, grltler, gidip, gelmeler oluyordu. Makinist kaza iin elini kolunu sallyor, kendisinin bir kabahati olmadn sylemeye alyordu. Etraftan baz konumalar duyuluyordu : ok ac.. ok ac.... Birisi de : Babas.... diye balad. Gavin'in intihar ettiini sylemek istiyordu. Bitkin ayaklarn srye srye eve dnd. Duvara yapt. Kendisini lm derecesinde hasta hissetmesine ramen hi ses karmadan, karanln basmasn bekledi. Karanlk bast ama, o yine uyuyamamt. zerine reklenen keder bulutlarnn basks altndayd, iini bir nedamet kemirmeye balamt. Ne budalaca, ne ahmaka hareket etmiti.. Kafasna, btn benliine azap veren dnceler henz berraklamamlard. Buna ramen, birdenbire, vcudunu tepeden trnaa rperten bir hissin tesirinde kaldn farketti. Hayatnn en buhranl bir anna geldiini grr gibi olmutu. Seyahattakiler ertesi gn dndler. Mr. ve Mrs. Lackie ile haminne. Robert yatak odasnda tek banayd. Kapy da arkadan kilitlemiti. Dar ile bir irtibat yoktu. Geldiklerini de seslerinden anlamt. Bir aralR haminnesinin kendisine seslendiini duydu. Cevap bile vermedi. Sonra hi kimseye grnmeden sokaa kt. Aa doru yava yava yrd. Yolun kenarndaki kestane abacnn havaya dsen siluetini yle hayal meyal farkettikten sonra Gavin'lerin evini grd. Dnyann her seve, en bvk lmlere

ramen bile mevcut olan gzelliklerini grmemek ister gibi kapanm pancurlar ona hzn, hzn ne kelime, dnyann en byk strabn vermiti. 290 Eve yaklamt. Elleri cebindeydi. Gzleri yuvalarndan frlam gibiydi ve bitapt. Parmaklan cebindeki kk bir madalyaya dokundu. Bu Mucize Madalyasn ona manastrda, o leylk aacnn altnda oturduu srada vermilerdi. O zamanlar peri masallarna inanan, dnyay gllk glistanlk gren bir ocuktu. inden bir eylerin kabardn, gelip gelip boazna dayandn hissetti. Bu hereyden bir nefretti, insanlardan, hayattan, Tanrlardan, her eyden nefret.. O kutsal yadigr parmaklar arasnda evirdi, evirdi ve elini pantolonunun cebinden kararak onu byk bir dehet hissiyle uzaklara, t uzaklara frlatp att. ocuklar ldren, mahveden, kalblerini para para eden bu Allah olmaz olsun.. diye sylendi. Gzleri dolu dolu ol- . mutu. Ne Allah vard bu yer yznde, ne adalet.... Btn mit namevcuttu artk. Ortada, sadece, insanlara meydan okur gibi duran, bo, derin bir gkyz vard. Gerisi lf. gzaft. Gavin, o zavall, o prl prl, altn yrekli Gavin odasndayd. Yatanda yatyordu. Derin bir uyku uyuyordu. Ebed uykusunu.... Uzun bir ryaya dalm gibiydi yz.. O temiz, o saf, o gzel yz.. Ve Allah vard gkyznde ve adalet vard yeryznde, yle mi? Gzleri kapalyd. Yz sakin, lekesizdi ve hl va.kur ve hl azim vard ehresinde.... Julia Blair'in gzleri kan anana dnmt. Hl da alyordu. Katla katla, hkra hkra alyordu. O kahrolas demirler arasna skan ayakkabsn gsterdi Robert'e. Bakt : Ayam kurtarmak iin rpnr-ken topuk hemen hemen kopacak dereceye gelmiti.. Evet.. Teslim olmamt o.. Karsndaki Allah bile olsa teslim olmamt ona. Dald derin uykusunda, hl, malp edilemiyenlerin, o boyun emeyenlerin cesaretiyle doluydu. NC KISIM I Gz bir ocua iliti : Luke'd bu, Kate'in olu.. Banda Acedemy'nin yeni mavi kasketi vard. Kapda, okula yeni balam bir ocuun marur tavriyle durmu, babasn bekliyordu. Seneler ne de abuk eecivor-du.. _Yldrmla vurulmu gibi hissetti kendini. Ya Rab-bi.. ihtiyarlyor muydu yoksa.... 17 yana gelmiti. 291 ubatt. Bir akam fabrikann o byk kapsndan kyordu. Yer, kabaral potinlerinin altnda takr takr tyordu. Sokak lmbalarnn etraf donuk k daireleriyle evrilmiti.... Bana bir penny ver Robie.... Grbz, krmz yanakl, gzel bir ocuk olmutu Luke.. Koa koa yanna gelmiti. Gzleri l l parlyordu. Robert, yal kirli tulumunun ceplerini kartrd. Bulduu paray uzatt : Ama ltfen demen lzm.,.. Ltfen.. Senin yandayken bana kim para verirdi byle, biliyor musun? Para veren insanlarn mtehakkim edas vard Ro-bert'de ama, Luke, hi oral deildi. Gzn paraya dikmi, ilgilenmiyordu bile onunla.. Ama ne zarar vard.. Ona para vermek, onu alp cumartesi gnleri maa gtrmek, hayatnn en byk tesellilerinden biriydi. Senelerin yk altnda imdiden arlaan, strapla dolu ve artk bitmi, tkenmi sayd hayatnn.... Sonralar, bazan malarda, onu da keder dolu arballn bir tarafa atarak lgnca alklad, Luke'e beraber oyunlar teci ettii yine de olmutu ama.... Yanndan ayrlrken ban evirip : Be dakikaya kadar baban kar, dedi. Beni biraz erken brakt bu akam... Arkasndan : Konsere mi gideceksin? diye seslenmiti Luke. Robert ban sallamt ama, grmemiti ocuk. Dnceler iindeydi yine. Buz tutmu ayrda yryordu. Dalgnl yznden daha rahat adm atabiliyordu bu ayrda. Bu akam dndke, kendisini mahveden, o bitmez tkenmez yorgunluk bile zerinden kalkyordu. Yemei yer yemez sofrada uyuyup kalmayacakt bu gece.

Dalgnl devam ediyordu. Karanln iinde kapkara bir hevula gibi ykselen Mukaddes Melkike Kilisesinin nnden geerken, her zamanki kfr ykl hareketini, yumruunu skp kiliseye sallamay bile unutmutu. Sonra, hatrlad; hem manastn, hem de Rahip Rorch'u : 292 Gavin'in lmnden sonrayd. Academy'yi brakmak zereydi. Bir gn Rahip Roche onu evine ard. Dosta bir tavrla onu ieri ald, elleri cbbesinin ceplerinde, bir aa, bir yukar, oday bir sre arlandk-tan sonra Robert'e dnd : Azizim Shannon, dedi. Btn bunlarla belki de Allah seni deniyordur, sana, takip edecein yolu gste-riyordur... Siyah gzleri Robert'e kar merhametle ldyor-mu gibiydi. Robert nne bakt, cevap vermedi. Bu susu manalyd ve Rahip bunu anlamt : Fabrikada m alacaksn? yle.. Baka kar yol gremediim iin tabii... Buras kk bir kasaba., insan burada baka iler iin pek imkn ve frsat bulamaz. Haklsn galiba ama... Biraz durdu Ksa bir dnce n yaad : Rahip olmay hi dndn myd Shannon? Evet... Rahiplik ok iyidir. Fevkalde bir hayattr yavrum.. Tann'nn sevgili kullarndan biri olarak Tann'ya hizmet etmek kadar gzel, zevkli ve erefli hi bir i yoktur. Atelenen gzlerini Robert'in zerine dikmiti : Seni kandrmak, oyalamak istediimi zannetme. Bo vidlerle bulunmam ben. Fakat durum u : Fakir ve kabiliyetli ocuklarn rahip olarak yetitirilebilme-lerine, bu tahsili almalarna sarfedilmek zere ayrlm bir para var. ok bir ey olmad iin, seilen adaylar da az tabii. Fakat seni normal adaylardan ayryorum ben. Zaten senin iin piskoposlua da yazdm. Eer kabul edersen seni derhal alnz. Hemen gelecek hafta iinde de Rahip Okuluna balarsn. Robert bir sre cevap vermedi. Utanyordu. Zira biliyordu ki, Rahip Roche, bu teklif zerine onun derhal atlp boynuna sarlmasn bekliyordu. Filhakika 6 ay nce olsayd, bu olurdu. Fakat bu 6 ay iinde her ey o kadar deimi ve bu her eyle birlikte Robert'in i dnyas da o kadar deimiti ki.... Eskiden iinden fkran o atein yerini imdi bir bozkr kurakl, koyu bir aclk almt. 293 Rahip glmsyordu : Eee.. Ne dersin bu ie bakalm Shannon?.... Maalesef efendim.... Kelimeler dudaklarndan zorla dklyordu. Tekrar etti : Maalesef kabul edemeyeceim.... Rahibin ehresi hayretten takalls etmiti. armt. abuk abuk konuarak : Peki rahip olmak istemiyor muydun sen? Evet, dedi Robert, istiyordum, istiyordum ama, eskidendi o. imdi istemiyorum. Ortaya derin bir sessizlik kt. inde yaad haleti ruhiyeyi ilk defa anlyor gibiydi. Fakat kurnazd, belli etmiyordu. Sukutu hayale uradn gstermemek iin bir hayli gayret sarf etti ve ona, ikna edici, ar bir tonla, Allah uruna hasredilen hayatn insana verecei saadetleri, mnevi hazlar anlatmaa koyuldu. Robert'-in gzleri nne geni ufuklar amaa alyordu. Meryem Ana Kilisenin hi bir karlk beklemeden, parasz olarak ilim ve irfan datmakta olduunu ileri srd. Tatl hlyalara dalm gibi yaparak Valladoild'de, isko Kolejinde yaad rencilik yllarn ballandra ballandra anlatt : isterse, arzu ederse, tabii oraya gidebilirdi Robert. O Papaz Okulunun binalarn, ispanya manzaralarn airane bir slpla tasvir etti. Bir asmadan bahsetti. Gneli gnlerde altnda yatp le uykusu eker, bir yandan da deta aznn iine den leziz, nefis zmlerden yiyerek hararetini giderirmi. Rahip, bundan bahsederken ciddiyetini naslsa bozmu, biraz g-lmsemiti.

Bu tatl hikyeler karsnda Robert, havasnn deiir gibi olmaa baladn hissetmiti. Rahip Roche'a kar da daima sevgi ve hayranlk duymutu. Hele yaadklar o heyecanl hava iinde, onun, insan gnln fethetmesini bilen iyi kalblilii karsnda mukavemet etmesine pek de imkn yoktu. Fakat iinden gelen bir his ona iradesini kullanmasn, btn cazibesine ramen bu tekliflere boyun ememesini emrediyordu. Dudaklar solmu, kupkuru olmutu. Son bir gayret sarfederek : 294 imknsz, efendim, dedi. istemiyorum. Daha uzun, daha manidar bir sessizlik oldu. Rahip Roche, bu defa, deiik bir tonla, biraz sertlik tayan bir ifade ile konumaa balad : phesiz kendisine ait bir ite karar sen vermelisin. Sana tesir etmeyi aklmn kenarndan geirmem. Fakat u noktay tebarz ettirmeden de geemeyeceim : Hem mnevi, hem de madd deeri byk olan byle frsatlar insann eline krk ylda, hatt belki de mrnde bir defa ancak geer. Sonra, unutmamalsn ki, elimizdeki bu yeri ilelebet bo tutmamza da imkn yok. Cenab- Hakka dua et. Sana en iyi yolu gstersin. Cumartesi gn de gel, bana nihai kararn bildir. Cumartesi oldu ama, Robert papazn evine gitmedi. Rahip Roche'a meydan okumak suretiyle bu cesareti gsterebilmesine kendi de ayordu. Fakat iindeki isyan tohumlar sr'atle yeeriyorlardr Madem ki Allah onun lim olmasna msaade etmiyordu, nnde diz kerek papaz olsundu? Artk papazlktan nefret ediyordu. Papaz olmayaym da ne olursam olaym.. diyordu. Bu artlar altnda fabrikaya girmek dncesi ona ok cazip gelmeye balamt. Yenilgi hissi ve ac straplar iindeydi. Kafasnda yeni ve korkun fikirler uyanyor, kendisini, kaderin reva grebilecei en byk felketlere ve bir an evvel atmak istiyordu. Btn istei, dnyada, madd ve mnevi hi bir eye kymet ve nem vermediini gstermekten ibaretti. imdi bu hdisenin zerinden tam birbuuk sene gemiti. Bu dncelerinin ou hareretini kaybetmiti. Durumunu yine parlak grmyor, tersine fec buluyordu ama, yava yava kuvvetten dtn, cesaretinin de azalmakta olduunu farkediyordu. O kadar can- gnlden istedii, buna mukabil de daima kendisinden kaar grnd zengin ve parlak yarnlar asla fethedemeyecek miydi? Yolda bunlar dnyordu ve devam etmek, bir neticeye ulamak istiyordu. Fakat tam Drumbuck yoluna saparken, ke bann karanl iinden kan bir adan ona doru geldi. Selm verdikten sonra da yannda, onunla birlikte yrmeye balad. Glgesiyle de ona aina gelen bu insan ihtiyar Dandie'den bakas 295 deildi. Zavall anneannesinden miras kalan, boynunun borcu dedesi.... , Bu gece hava biraz souk, Robert.... Cevap olarak aznn iinde bir eyler geveledi. Kendi kendine bu saatte burada ne ii var acaba? diye dnd. Bir hafta kadar evvel de iiler Meyhanesinin kapsnda, bir sr ii ocuu karsna alm, onlara kadnlarn seme ve seilme haklarna dair bir konuma yaparken grmt. Acaba bana biraz bor para verebilir misin, olum? ok bir para da deil, 6 peni.. Postaya mektup atacam da.. Talebinden holanmadn gstermek iin sesini karmadan yoluna devam etti. imdi de bir msabakalara katlma ii karmt Dandie. Gnnn yarsn bu ie veriyordu. Ve her halde onun Yeni Devir dedii eye dahildi bu., mrnn son demlerini teminat altna almak iin zengin olmak istiyor anlalan. Onun gibi birisi iin hi de zor i deil bu.. Muntazaman umumi ktphaneye devam ediyor, okuma odasndaki gazetelerden, ne kadar para ve servet vaad eden ilnlar varsa, onlar, o tkrldm ktphane me-muresi hanmn gzleri nnde, ok masum tavrlarla gizlice kesiyordu. Bunlar, konu bakmndan birbirlerinden o derece farkl ilnlard ki, insan, grmeden mmkn deil inanamazd. Sonra, eve gelince, bu kes-tiklerindeki bo kelimelerin yerlerini dolduruyor, manzumelere son msralarn buluyor, kafiyelere kafiyeler uyduruyor, derginin verdii alt harften koca bir lgat listesi karyor ve yazd bir yn mektupla birlikte bunlar postalyor, gnderiyordu. Ne zaman torununa merdivenlerde rastlasa hemen yanar, cebinden kard kd gstererek :

unu bir kere ltfen dinler misin, Robie? dedikten sonra da ksrkle genzini temizleyerek balard : Lonlra'l gzel kadn Neden skar pabularn Gelince bir kaldrma Dururdun bir iki dakika Arkasndan kendi yazd msra kasla kasla okurdu : 296 Onlar karrdn.... Fakat gnderdii mektuplar, posta kutusuna girer girmez atee den kar tanecikleri gibi erir, kaybolurdu. Kendisine bir ey kmadm grnce de, bu iir bilmecelerinin dnyann en byk sahtekrl olduu n, yapanlarn dolandrc olduklarn sylerdi. Fakat yine de vaz gemezdi. Bu sefer de baka eitlerine merak sarard. Zira en kuvvetli gerekesi, Ardfillan'da bir marangozun bu bilmecelerden bin lira kazanm olmas idi. imdi de karanlkta giderlerken kazanmak midinin verdii kuvvetle konuuyordu : nan ki msabakada kazannca vereceim Robie.. Postane yedide kapanacak, yarn da son gn. Gnde-remezsem.... Robert birden lfn azna tkad : Metelik bile vermem sana.. Sonra sana bir ey daha.. imdi eve gidince doru odana kp yatacaksn, anladn m? Krk yln banda, bu gece bir sokaa kacam. Bir samalk yapp iimi alt st edersen kafan krarm vallahi.... ihtiyar tek kelime sylemedi. Boyun een, itaat eden, daha dorusu buna mecbur olan bir insan susuuydu bu.. Dandie'nn bu yeni devir inde edindii en kt huy ceza korkusuydu. Kk bir ocuk gibi cezadan korkuyordu. Eve girdiler, ihtiyar adama biraz da sert kt iin Robert zlmt ama, iyi ki daha krc bir eyler sylemedim, diye geirdi iinden. Arkasndan bakt. Tp tp merdivenleri kt ihtiyar. Fakat artk nefes darl vard. Bir merdiven karken nefes nefese kalyordu. Robert, kapsn kapatncaya kadar bekledi. Sonra da ieri, odasna girdi. Mr. Lackie sofraya oturmu, margarinli ekmeini yiyordu. Sakallar ya iinde kalmt. Ban sallayarak Robert'e belli belirsiz bir selm verdi. Robert, elindeki ve yzndeki kirleri yle bir muslukta temizledikten sonra geldi, yerine oturdu. Yemei saklanm ti. Haminnesi alp getirdi. Bir yldanberi Robert'e bakmak sorumluluunu yklenmi olan haminne bu sayede, daha bir canlanm, " uvvetlenmiti. Dinlemi gibiydi. 207 Zavall anneannesi bir yl evvel lmt. Evin btn ruhu, kalbi, kafas olan anneannesi. Bir k gecesiydi. Mr. Lackie, Adam'dan gelen, para ile ilgili bir mektup yznden kavga karmt. Kadncaz o gece birdenbire gzlerini hayata yumdu. Hastayd, ama, bunu btn gzlerden saklamt. Kendinden baka kimse bilmiyordu. Robert, biraz kendine de kabahat buluyordu. Bazan, anneannesi heyecanlanr, bir ary dindirmek istiyormu, yahut da dmek zere olan kalbini tutuyormu gibi eliyle gsnn sol tarafn bastrd. Bu hareketi son zamanlarnda bir hayli de sklamt. O akam, kavgadan sonra Robert, onu misafir odasnda bulduu zaman yine yle kalbini bastrp duruyordu. Yz mosmor kesilmiti. Glkle nefes alyordu. Sen fenasn, anneanneciim, doktor getireyim.. Nefes alamad iin zorla konuabildi: __ stemez yavrum, dedi. Bykbabam bouna tellandrmayalm.. Fakat durumu ciddi grmt Robert : Hayr, dedi, hi de iyi grmyorum halini. Getireceim. Koa koa Dr. Galbraith'e gitmi, alp getirmiti. Geldikleri zaman kadncaz komaya girmi, kendinden gemiti. mitsiz.... Doktor bu fec tehisi koyduu zaman parmaklarnn arasndaki nabz artk pek zayflam bulunuyordu. Mr. Lackie, akn bir haldeydi. Fakat yine de, para gidecek diye d patlyordu. Doktora endie dolu, titrek bir sesle sordu : ey.. Yarn da gelmeniz gerekecek mi, Doktor bey? Dr. Galbraith, sinirli sinirli : Hayr, dedi ve arkasn dndkten sonra da ilve etti, zira yarna kmayacak. Fakat meraklanmayn, morga kaldrlmasna lzum gstermem..

Zavall anneannesinin vcudunu, morgun souk, buz gibi masalarndan birinde yle rlplak, l durumda tahayyl eden Robert'in tyleri diken diken olmutu. 298 Fakat Mr. Lackie, haftalarca sonra bile, cenazeye gelmi elenklerin okluunu hatrlyor, gurur duyuyordu. Yalnz, Mrs, Lackie'nin onu brakp gitmi olmasn da bir trl akl almyor, bu gerei kabullenmek istemiyordu. zgn bir tavrla, ou zaman : Her zaman Ben lrm de sen yine yaarsn, derdi, diyordu. Robert, bir eye pek hayret etmiti. Mr. lakie karsnn eyalarn Batmamt, Her pazar gn, leden sonra, yatak odasna giriyor, zaten bir iki taneden fazla olmayan bu elbiseleri dolaptan karyor, tertemiz fralayp tekrar yerli yerine asyordu. Karsn aramaa balad besbelliydi. Robert de ayn durumdayd. Etrafnda pervaneler gibi dnen anneannesinin kymetini salnda takdir edememi olmann verdii znt ile kahroluyordu. Robert'in bir kulu klesi olmad kalmt zaten Aile iinde birlii muhafaza iin nasl da rpnrd. Kocasn idare etmek, o korkun, hastalk derecesindeki cimriliinin hafifletmek iin ne kadar didinirdi. Zavall uuk ehreli, mert, kendini evine, ailesine esir etmi kadncaz.. Anneannesi elbette kusursuz bir insan deildi. Paraya kar olan ar dknl ona sert ve aksi bir hal veriyordu. Bunda, kocasnn cimriliinin de rol pek oktu herhalde ama, ne de olsa, yleydi. Robert, okula gittii senelerde, cret olarak denmesi gereken bir ka ilini bile vaktinde vermez, nihayet mdr snfa gelip gzlerini ona diker, Bu snfta cretini demeyen biri var.. derdi. Robert, o anlarsa yerin dibine geerdi. Sonra, mesel, sigorta memuru, Dandie'nin sigorta tak-sidini tahsil iin geldii veyahut ta kendisi, dalgnlkla yemei yakp ziyan ettii zamanlar zntsnden lecek gibi olurdu. Hi enmez, yorgunluuna, shhatinin bozulduuna aldrmaz, bir kee parasn, hafif sabunlu bir suya yle daldrp kardktan sonra koca evi bodrum katndan tavan arasna kadar silerdi. Btn bu cimriliklerine ramen, Robert, onun ok iyi, ok insan, ok mbarek bir kadn olduunu dnrd. Fakat, onu o ekilde dnerek kederlenmek de istemiyordu artk. Zaten yeter derecede znts vard. Onun iin anneannemi, hep, yazlar, yolculuk arefesin298 de, krkn gnete silkeleyip kendi kendine tebessm eder hali ile gzlerinin nne getirmeye alrd. inanlr gibi deil vallahi, rezalet.... Bunu bykbabas sylemiti. Robert, dalgnlndan bu sesle silkindi. Mr. Lackie, margarinili ekmeinden iri bir paray dileriyle koparrken, tatl bir glle Robert'e bakarak bunu sylemiti. Eve, hatr saylr bir para getirmeye balayalberi Robert'e aka sevgi gsteriyor, baz akam yemeklerinde onunla dertlee-cek kadar iyi davranyordu. Devam etti : Ne olacak, bu dnyann hali bilmem? u tereyann bu kadar pahallaaca kimin aklndan geerdi ki.. Libresi onbir buuk penny. Olacak ey mi yani?.. Bereket versin u margarine.. Pekl tereyann yerini de tutuyor yani. Tad ayn, stelik daha da besleyici.... Haminne nne aym alm, ban kaldrmadan rgsn ryordu. Ebed bir istikrar sembol gibiydi. Hi deimemiti. Zindeliinden hi bir ey kaybetmemiti. Bir ii bulma brosunun aracliyle bulunan ve sadece gndzleri gelen bir hizmeti kzla evin btn ilerini hallediyordu. Tabii, bu hizmeti i^i bir hayli g olmutu Mr. Lackie, cimrilii yznden annesinin bu teklifine kar koymak istemiti, fakat kadn adamakll dayatnca susmu, durmutu. Adam'dan bir haber kmad hl.... Byle olmaz.. Kate'le Murdoch'a da syledim, pazar'a gelecekler, bu ii konuacaz. Sen de bulunursan iyi olur Robert.... Robert olur der gibilerden ban sallad, yemeine eildi. atalyla iaret ederek haminnesinden biraz daha lahana istedi. Yemein ya biraz azd ama, bol olmas iyiydi. Zaten, haminnesi de ona daha yemek vermeye niyetli grnmt. Robert'le haminnesi arasnda bir sredenberi gizli bir anlama var gibiydi. Bu da phesiz, Robert'in ev iindeki mevki ve itibarnn ykseldiini gsteriyordu. Nasrl elleri, krk trnaklar, o bitmez tkenmez yorgunluu ve

artk phelenmeye balad ksr gibi, bu durum da, ona, iinde kederlerin gizli bulunduu bir memnuniyet veriyordu. Yemekten sonra yukar kt. Sophie Gait, Dandie'-nin yemeini odasna gtrm, evine dnmeden evvel 300 Robert'in yatan dzeltiyordu. Sophie, Vennel'de oturan kalabalk bir ailenin kzyd. Robert'le yatt. Geni, ablak ehreli, ksa boylu bir kzd. Bodur bacaklarm rten saten entariyi haminne ona yapmt. Biraz da ayd, insana hep gznn ucu ile bakyor gibi gelirdi. Bir gn odaya ani olarak girdii zaman karlat manzara Robert'i adamakll armt. alna zldn kz, banda Mrs. Lackie'nin bir apkas olduu halde ayna karsnda krtrken bulmutu, Ii-ne dokunmutu. Bu gece konsere gidiyor musun, Sophie? Hayr, dedi. Bizim gibiler nereden bulacak yle yerlere bileti.. Yast hafif bir vurula dzelttikten sonra devam etti : Babam kulpten bir tane uydurmu. Belki onu da grrsn orada.. Yatak ii bitmiti. Gzleriyle oday yle bir tarad. Sonra da Robert'e bakarak : Baka yapacak bir ey yok galiba, deil mi? Hayr, Sophie, yok.... Bir adm att, yorgann zerine son bir defa daha vurdu, ksrd, gs geirdi ve nihayet odadan kt. Robert'in konser hazrl yle uzun srmeyecekti. Eskiden kendisine, klk kyafetine ok dikkat ettii halde, son iki sene, bu ilgiyi, bilhassa ilgisizlik haline getirmiti. Gmleini kard. Upuzun boyu, iindeki kaburga kemikleri grnen srt meydana kt. Temiz bir gmlek giydi. Ayna karsna geti. Esmer bileklerini, parlak sar salarn ve renksiz ehresini yle bir szd, inat bir ruh haliyle kravat takmamaa karar verdi. Birok iilerin yapt gibi boazna bir atk atp sk dm yapt. O da iiydi, hatt Fabian'd. Utanlacak bir ey yoktu ki bunda.... Artk hazrd. Konsere gidebilir hale gelmiti. Dedesinin odasna geti. Kenarlar yaldzl, mein kapl kaim bir kitap okuyordu. Bir elinde de, tepsiden ald bir para peynirle ekmek vard. Koltuuna gmlmt. Gzn kitaptan ayrmadan, elindeki peynir ekmekten bir lokma srd : 301 Allah, Allah, dedi, amma da garip eyler oluyor. Bak yahu Robert, insann iinde on metre barsak varm meer.. Daha uzaktan insann iine rperme veren bu kitap pahal bir eydi. Kardaki duvara dayal duran, hepsi ayn tipte, sra sra kitaplardan biriydi ve bir ay kadar evvel Dandie'nin adaa Ocakba Tp Ansiklopedisi irketinin mmessil ve sat memuru titr'iyle gnderilmiti. Kitaplarn iinde bulunduu paketten bir tomar da el iln, pankartlar kmt : Sevdiklerinize kar grevinizdir. Binden fazla kesit ve fotoraf.. 44 eit zehire kar illar. Herkesin konutuu diller. Heyecanl, ak bir eser. Kendi gznzle grn, bize hi para yollamayn, mmessilimizin haftada bir size urayacaktr. Dede, bir yandan ehrin kuytu kelerinde ev ev iolayor. Bir yandan byk bir merakla tbb bilgisini artrmaa urayor, Robert de bu arada bir eyin farkna varyordu. Dandie, para gndermekten ziyade hesap makbuzu doldurmakta maharetli idi. Bu srada Robert'in gzne, masann zerinde, ktlar arasnda bir mektup iliti : Muhterem efendim, Taleb-i linizi is'af hususunda istical gstererek size derhal, Leveiford nam kasaba-i kadm-i hmyunun Umur-u Shhiye Mdriyeti gibi mes'ul bir mevkii igal eden damadmn ismini veriyorum. Beni ondan sorabilirsiniz. Sonra bir mektup daha.. Bunun ba tarafnda sadece Hanmefendi kelimesi var ama, daha tehlikeli bir eyi iaret ediyor o. Dedenin salar artk tamamen beyaz oldu gibi bir ey. Hani salarda normal renk olarak hi bir ey kalmaz da insanlar, merhamet saikiyle gm sa diye bahsederler ya, yle oldu ite Vaktiyle hi bir kuvvetin bkemeyecei o heybetli vcut da yle bir kt ki, ceketi, pantolonu her tarafndan uval gibi

dklyor. Fakat mavi gzleri ihtiyarlndan beklenmeyecek derecede parlak, yz de ikide bir renk deitiriyor. Erkekliinin garip bir sembol olan burnu bile eski rengim ve iriliini kaybetti, yumuack bir ey oldu. Robert, dedesinin, hayatndaki hznl bir viraj aldn biliyor artk. nsan hayatndaki bu a tp ansiklopedilerinde merakl vs bol resimlerle anlatlr, Mrs. Bosomley de onun iin sadece uzaktan uzaa selmlalan bir ahbap haline geldi. Kadnlar arasnda bulunmaktan ok haz duyan Dandie'nin bu merak, imdi kk okul kzlarna, ilkokul andaki sbyanlara akt. Onlar mezarlk yolunda durdurup, holarna gidecek szlerle gldryor, onlarn cvl cvl kahkahalariyle mest oluyor. Btn bunlara ramen ihtiyarln kabul etmiyor o.. Tersine, eskisinden daha gl kuvvetlilik taslyor.. Kheylanlar gibi kendini iirip bir bak var ki. kide bir marur bir tavrla gsne yumrukla vuruyor, Bak Robert, bak.. Halis isko meesidir bu.. diyor.. ehir meclisine adaylm koysam.. Kahkahalarla glyor. Bereket versin glyor. Demek kendisi de olmayacak bir iten bahsettiinin farknda.. Ve ilve ediyor : Bir sene sonra idare meclisi bakan yaparlar beni, vallahi.. Dede.... Buyur, evldm.... Robert bekliyor. Ona bakmasn bekliyor. Nihayet ban kitaptan kaldryor Dandie. Akamki kzgn szlerine piman oluyor Robert o anda ve bu sefer azarlamyor. Bilkis, son zamanlarda daha da glnleen gururunu okayarak ondan bir vaad almaa karar veriyor : Ben konsere gidiyorum. Sen bunu suistimal etmeye tenezzl etmeyecek kadar drst ve olgun bir adamsn. Ben gelene kadar buradan hi bir yere kprdanmayacana sz veriyor musun bana? Kitapta kald yere parmam koyarak, gzlklerinin altndan memnun olmam bir eda ile Robert'e bakyor : Tabii, evldm tabii. Noblesse oblige.. (Asilliin sanaldandr.) Artk merak etmemesi lzm Robert'in, hi merak etmemesi lzm. Veda ediyor dedesine, kapsn kapyor ye onu Kalnbarsak hastalklar konusundaki etd ile babaa brakyor.... 302 303 II Levenford Orkestra Derneinin her Perembe akam verdii alelade konserlerden deildi bu.. Yeni yaplacak bir hasta haneye para temini maksadiyle yksek himaye de dzenlenmi, olaanst bir konserdi. Ana caddede, Academy Okulunun bitiiindeki ehir konanda veriliyordu. Robert gittii zaman bir sr insann, birbirlerini omuzlaya omuzlaya kapdan ieri girmekte olduklarn grd. O da kalabala kart. Salona girerek, balkonun altndaki en son sralardan birine azametle kuruldu. Havagaz ile aydnlatlm olan salon imdiden nefesle snmt ve konumalardan mtevellit byk bir uultu vard. Reid, istedii kadar en n srada, kendi yannda ona yer ayrm olsun, onun yeri burasyd. yle dnm, yle karar vermiti. Ne olursa olsun, tek bana oturmak istiyordu. Bu akam duyaca heyecan kimsenin bilmemesi, anlamamas, hatt hissetmemesi lzmd. Byk adam olamayan ve hi olmazsa imdilik bir hi olarak kalmay tercih eden bir insann kaytsz tav-riyle etraf szyordu. Salon o kadar dolmutu ki, krem rengi boyal ilemeli duvarlarn nne, palmiyelerin arasna iskemleler koymak gerekti. Salonu dolduran byk kalabaln arasnda Kate'le Jamie'yi de gryordu. Salonun ortalarnda bir yerde, yanyana oturuyorlard. Mr. McKellar da oradayd ve gze arpmak iin azametli bir tavr taknmt. Bertie Jamieson'u da grd. Parlak salar, yksek yakal ile dikkati ekiyordu. Yannda gayet k giyimli iki de gen kadn vard. Sir Thomas ve Lady Marshall'la bir sr kellifel ehir meclisi yesi en n sray igal etmilerdi. Reid'le btn yaknlar da oradaydlar. Alison'un annesi, musiki hocas Miss Cramb dahil.. Sonra, uzun kafal, sivri aka sakall birini daha grd Robert, s piyesinin nl rejisr ve Winton Orfeus Korosunun efi Dr. Thomas olmalyd.

Reid, ikide bir arkasna dnyor, birini aryormu gibi bakmyordu. Ba denizinin zerinden hocasnn yzn gayet sarih ekilde gryordu. Arada bir sabrszlkla elini sar byna gtryordu (Son zamanlarda brakt bu byk ona gsterili bir hal vermiti). Yznde, Robert'i srarla ve istekle arayan eday grnce 304 Robert, btn varliyle rperdi ve hemen ban nne edi. Onun bu ilgisi ok haz veriyordu ama, grnmemeye, herkesten uzak bir kede, gururuyla babaa kalmaa mutlak surette kararlyd. Yine de grp selm veren oldu. Sophie'nin babasyd bu. Kulp biletiyle girmiti ve yer bulup oturacan hi zannetmeyen bir tavrla etrafna baknp duruyordu. Sar benizli, mat ehreli bir insand Galtx. ipil gzleri tatl bakard. Fabrikada Robert'le birlikte, Ja-mie'nin atelyesinde alyordu. Pek iyi bir ii deildi ama, kasabadaki ii birliinin idare heyetine girmeye muvaffak olmutu. Onunla sk sk kazan deposunda karlarlard ve kz onlarn evinde alt iin, sanki arada gizli bir ba varm gibi, Robert'e kar zel bir ilgi gsterirdi. Bereket, yannda bo yer yoktu. Robert, ban evirdi, hemen arkasndan da salonun klar ksmen snd. Perde, birka krk dkk alk arasnda ald. Robert, gzlerini sahneye dikti. lk paralar Robert'in heyecann bsbtn artrmt. Zira bunlar, tarada sk sk alnan paralardan farkl eylerdi. Orkestra Pinafore den ok iyi seilmi birka para ile balad. Arkasndan Tosca'dan Duetto geldi. Bunu, o gnlerde Winton'da bulunan Cari Rosan'n nl iki san'ats sylediler. Bundan sonra da ehir kilisesinin orgucu Brahm'sn bir konertosunu ald. Salonu yksek, derin bir musiki ile doldurdu. Robert, sabrszlkla Alison'u bekliyordu. Herkesin umduu kadar baar gsteremeyecek diye de korkmaa balamt. Zira daha pek kkt ve hayatnda ilk defa olarak byle, byk bir kalabaln karsna kacakt. Hem de byle nl san'atlarla birlikte. Dinleyicilerin durumunda da bir zellik vard. Aylardanberi bunun dedikodusunu yapmakta olduklar iin ilgileri daha bykt. Hele Robert.. Bunu ok byk bir hdise olarak bekledii iin, gitgite mthi bir sabrszlk iine dyordu. Bylece bir saat kadar geti. Nihayet salonda fsltlar balad. Sahnede byk piyanodan ve piyano ile ara namelerim yapacak insandan baka kimse yoktu. Her ey onu gsteriyordu. Sra Alison'undu. 305 Nihayet ve ar ar grnd. Sahnenin sol tarafndan kt, sakin bir tavrla, ar admlarla yrd. O kadar krpe, o kadar zavall bir hali vard ki, ister istemez ortaya derin bir sessizlik kt. Sahnenin n tarafna doru ilerledi. Daha balangta halkla arasnda bir yaknlk salamak istiyormu gibi geldi, tam sahne klarnn gerisinde durdu. Geometri kitabnn zerine kapanp dizlerini birbirlerine dedirdikleri gnlere nazaran ok bymt. Arkasnda, ak mavi renkte bir muslin elbise vard. Etekleri uzundu. Mtenasip, shhatli vcudunu smsk saran bu elbise onu daha da boylu gsteriyordu. Salarn ilk defa yukar toplam ve elbisesinin renginde bir kurdel balamt. Onu orada, sahnede, herkesin takdir ve hayranlk nazarlar altnda durduunu grdke Robert izah edemedii bir gurur duyuyordu. Fakat kskanlktan da gsnn tkanr gibi olduunu hissediyordu. Notay eldvienli elleriyle nnde tuttu, ciddi bir tavrla yzn kalabala evirdi. Robert daha heyecanlyd. Ve heyecanndan Alison'u, titrek bir ekil, sis arkasndan bir insan grr gibi gryordu. Fakat sakin olduunu farketmiti. Kalabalk, kendisini btn dik-katiyle dinlemeye hazr oluncaya kadar bekledi, sonra piyanodaki adama bakt, piyanonun tular ar sktu yrtt. Ve Alison elini kaldrarak arksn sylemeye balad. Shubert'in Sylvia'syd bu. Robert, Cinclair yolundaki hlamur aacnn altnda ka gece durup bu arky Alison sylerken dinlemiti. imdi bu sessiz salonda, ayn zevki, bir yn insanla mtereken duyuyordu. Bu paylama zaruretine ramen yine de haz iindeydi ve artk titremesi, korkusu gemiti. Gzlerim kapad. Kendini bu berrak, tatl sese verdi. Bu sesin yalnz, kendisi gibi grnmeyen bir dinleyiciyi deil, herkesi teshir edeceinden emindi.

ark biter bitmez bir alk sana boand. Alison gayet sakindi. Kendisine bahedilmi bir eyi tekrar vermeye hazrm gibi, gurursuz kibirsiz bir tavrla, durmu, beklemekteydi. Alklar bitince tekrar balad. nce Shumann'n Wanderlied ini, arkasndan da Dinle bak, ayr kuu tyor u syledi. Alklarn arkas kesilmeden de Tosti'nin Sabah arks na geti. 306 Melba'mn mehur ettii bu paray sylemek gerekten zordu. ok ustalk isteyen ksmlar, seslerin birdenbire ykselip alalaca yerleri vard. Bu zor paray bile Alison, gayet rahatlkla ve mkemmel bir ekilde syledi. Daha evvel sylediklerini de fevkalde beenmi olan dinleyiciler, memnuniyetten, Alison'un ayaklarna kapanacak raddelere gelmilerdi. Musikiden hi anlamayan bir kimse bile bu krpe kzn harikulade sesini takdir edebilirdi. Alklar kesilmek bilmiyor, tersine fazlalayordu. Dier san'atkrlar da ierde, kuliste alklara katlyorlard. Alison, birka defa sahneye kmak, dinleyicilerin cokun tezahratna mukabele etmek zorunda kald. Robert'in gzleri dolu dolu olmutu. En sonunda da piyanist bir daha kz elinden tutarak sahneye kard.. Robert o zaman gz yalarn tutamad. Annesi, bu konserde kznn ancak 4 ark sylemesi artn ne srmt. Sonra menfaat e tertiplenen konserlerde tekrar istenmezdi. Fakat bunlarn hepsi unutulmutu. Alison heyecandan konuamayacak haldeydi. Piyanist konutu. Dinleyicilere gen kzn, fevkalden bir ark daha syleyeceini bildirdi. Alklar iddetlendi. Ve dinleyiciler, bir zafer kazanm gibi yerlerine oturup son arky dinlemeye hazrlandlar. Piyano balad. Giri parasn st ste iki kere ald, durdu. Kzn arkya balamasn bekliyordu. Alison bembeyaz olmutu. Tereddt ediyor gibi bir hali vard. Fakat bu tereddd sadece bir an srd. Kendisini btn balardan tecrit ediyormu gibi ellerini birbirine kenetledi. Elindeki kd da brakmt. Derin derin nefes ald. O daha balamadan Robert tahmin etmiti. Bir sko arks syleyecekti. Bunlarn iinden, Robert'in ok sevdii de vard : Doon kylar. nallah, onu syler demesine vakit kalmadadan kz balamt ve Robert'in sevdii arkyd syledii..... Bu nefis ark Robert'i yeniden hayaller lemine srkledi. Bulutlarn zerindeki bu dnyada bir gn el ele verip dolaacaklard. Son hece yava yava snp kaybolunca salonu derin bir sessizlik kaplamt. nsan donduran bir byye arplm gibi herkes korkun br hareketsizlie gmlmt. Sonra birdenbire frtna koptu. Dinleyiciler 307 adamakll comulard. lgnlar gibi alklyorlard. Alison gerekten byk bir zafer kazanmt. Robert de ayaa frlam, ldrm gibi alklyordu. Gzlerinde hl yalar vard. Konser bitince, herkesle birlikte srklene srklene salondan kt. Herkes Alison'dan, onun kazand parlak baardan bahsediyordu. Talkta, tam dar kmak zereyken bir el uzanp onu yakalad : Nerdeydin? Reid'di bu., ikisinin de yzleri kzard. Robert'inki yakalanmlndan, Reid'inki sevinten.. Sesinde zgn bir ifade de vard. Hep seni aradk.... Yzn ondan kararak cevap verdi : Yalnz bama oturmay tercih ettim. Kzmaya balyorum sana Shannon. Niin bir yakalk takp yle efendi gibi bir adam olmuyorsun? Byle formalist eylere nem vermemekle vnen bir adam olduunu dnd Reid'in. Dudaklarnda bir glmseme ile cevap verdi : Efendi bir adam olmak iin art mdr yakalk takmak ? Vallahi senin bu hallerin ok canm skmaa balad artk. Niin benimle bu kadar ilgileniyorsunuz, Mr. Reid? Bu kadar nemli bir insan mym ben? Aptal gibi konuma Robert.. Bilhassa bu gece.. Alison'un ark syleyiini Thomas ok beendi. Haydi, kabul salonuna gidelim. Seni de tantrmak istiyorum.

Kamasn nlemek ister gibi Robert'i kolundan tutarak srkledi. ok heyecanlyd. Musikiye kar olan byk sevgi yznden Mrs. Keith'le tanmt. Alison'un istidadiyle yakndan ilgilenmi, nihayet Orpheus orkestrasnn efiyle konuarak Alison'un bu konserde halkn karsnda bir imtihan vermesini salamt. Kabul salonuna kan koridorun sonuna yaklamlard. Robert'e bakt. Affediyormu gibi glmsedi. Fevkalde muvaffak oldu yani, dedi.. ey.. Geldik ite. Allahn seversen brak u ask surat Shannon. teki kaps sahneye alan kabul salonuna girdiler. Btn san'atlar, ahbaplar, yaknlar ve ehrin ileri 308 gelenleri oturmu, konuuyorlard. Hastahane Yaptrma Komitesinin hanmlar da bir taraftan ay ikram ediyorlard. Alison bir sr insann ortasnda kalmt. Sakin tavr zerindeydi. Hediye edilen kk bir demet beyaz karanfili elinde sk sk tutuyor, etrafndakiler mtemadiyen konuuyor, o sadece dinliyordu. Gzlerini etrafta gezdiriyor, sanki sknetini muhafaza edebilmek iin aleldeliklerle megul olmaa alyordu. Robert'le gz gze geldikleri zaman dudaklarnda gzel bir tebessm ieklendi ve Robert'e dosta bakt. Robert sklmt. Ne yapacan arm gibi saa sola bakmyordu. Tam o srada Reid onu Dr. Thomas'a takdim etti. Thomas, glmseyerek tokalat, bir taraftan da Miss Cromb'a vermekte olduu konferansa devam etti. Robert, Miss Cramb' ilk defa o gn, limon yemi gibi suratn ekitmemi grebilmiti. Biraz sonra Mrs. Keith onu grd ay getirdi. Fakat almad Robert. Elleri titriyordu heyecandan. Fincan drebileceini dnmt. Bir kenara ekildi. Konuulanlar dinlemeye balad. Gz ikide bir Alison'a kayyordu. Zaten herkesin de gz Alison'dayd ya.. Nihayet kalabalk arasnda kaya kaya kzn yanna geldi. Kz sahnedeyken zaman zaman onun kendisine ok uzak olduunu hissetmiti. Byle yanyana gelince de heyecan ok artt. znt ve korkularla dolu bir heyecand bu. Sanki boazndan bir ey kopmu, nefes borusunu tkamt. Konuamyordu. Kendini zorlad. Nihayet kekeleye kekeleye kza tebrik sadedinde birka kelime syleyebildi. Alison'un methedilmekten holanmad, hele sesini tebrik konusunda konuulmasn hi arzu etmediini hatrlad. Alison, bu tebriklerden ok skldn anlatmak ister gibi Robert'e ban sallad. Sonra, sanki kafasndan geen bu eyleri sylemi de gerisini getiriyormu gibi devam etti : Mamafih Orfeus Korosunda sylememe dair de bir teklif aldm. Koro iinde mi? Hayr, canm, solist olarak.... Robert ok sevinmiti. Ooo, dedi, mthi bir ey bu Alison; fevkalde.... 309 Yine ban sallad ama, yuvarlak enesi byk bir azim ve irade ile takallus etmiti : Balang iin bir adm bu.... Bir sre sustular. Kalabalk birer ikier paltolarn, pardslerini alp gitmeye balamt. Cesareti henz zerindeyken atld : Alison, eve kadar seni gtrebilir miyim? Kz ok tabii bir tavrla ve etrafna bakndktan sonra : Elbette, dedi. Hem herkes gidiyor. Anneme haber vereyim de biz de kalm. Mrs. Keith, uzun, gm parlaklnda bir kuma tan, zarif bir elbise giymiti. Boynundaki antika gerdanlkla ok zarif bir kadn olmutu. O srada, ayakta Reid'-le konuuyordu. Alison, elindeki iekleri annesine verdi. Kaln, ynl kumatan paltosunu giydi. Kenarlar saakl beyaz earpn da salarna dolad. Mrs. Keith'in kendisine hafif istihza kokan bir glle baktn grd. Bu gln, pek eskisi kadar tatl olmadn da farketti. Kpkrmz kesildi Robert, hemen dnp kapya doru yrd. Alison'un herkesle ayr ayr vedalamas biraz uzun srd. Sonra sokaa ktlar ve yanya-na yrmeye baladlar. Alison konumaa balad. Biraz dnceli grnyordu.

Kendi kendime o kadar kzdm ki, sorma, dedi. Bu kadar heyecanlanmann ne mnas var yani? Dndke utanyorum. Az daha alayacaktm. Bereket versin kendimi tutabildim de.. Senin ilk konserin ama, bu Alison. Biraz ala-san da bir ey olmazd.... Niye alayacakmm? ok sama.. Sama eyleri de sevmemem ben. Robert, meseleyi kurcalamaa kalkt yine bir mnakaa kaps alabilirdi. Vazgeti. Grlerinin baz noktalarda birbirlerininkinden ok ayr olduunu anlamaa balamt. Alison, temkinli bir kzd. Soukkanl ve becerikliydi. Yani, bir bakma Robert'inkilerin aksi tutumlar.. Belki fazla zek deildi, belki espri kabiliyeti pek azd ama, kafasnn ar ilemesine ramen, 310 pratik meselelerin hallinde ok maharetliydi. htiraslar da vard. Fakat ihtiraslar ok makui ve mantk ller iindeydi. Mhim bir istidad vard ve bundan istifade etmek istiyordu. Robert gibi gklerde, hayaller iinde yzmyordu, iyi, sevilen bir ses san'atkr olmak iin okuma, ahma ve feragat lzm olduunu biliyordu. Bunlar baarmaa da kesin kararl grnyordu. Hi nefes almadan sesini uzatabilmesine, yirmi saniye sren bir cmleyi bir solukta syleyebilmesine yarayan jimnastik hareketleri onun vcuduna da bir sknet getirmiti. Fakat, bu skneti iinde mthi bir irade kuvvetinin var olduunu da Robert biliyordu. Gel, tepeye kalm, Alison.. Hafif bir rperile biraz daha sokuldu kza. Her adamn onlar eve yaklatrdn bildii iin bu beraberlii uzatacak areler aryordu. Bu gece hava ok gzel, diye ilve etti. Sesinin, kandrmaa alan tonu onu gldrd. Hangi gzel havadan bahsediyorsun Robert? dedi. Hem rutubetli, hem de souk stelik.. Galiba yamur havas.. Sonra annemi de evde bekletmemek lzm. Baz ahbaplariyle beraber gelecekti. Grtlana bir ey tkanm gibi oldu. Robert byk bir heyecan iinde, onun iin lmeye bile amade dururken, o araya, annesinin ahbaplarn sokabiliyordu. Robert kekeledi : zlyorum, Alison, dedi. Beni hi anlamyorsun galiba.. Btn k seni hemen hemen hi gremeyeceim. Dnmyorsun bunu.... Mrs. Keith, masrafnn ok olduundan bahisle, kznn tahsilini rahata yaptrabilmek iin Ardfillan'a g-rmcesinin yanna nakletmeye karar vermiti. Robert bunu kastediyordu. Fakat Alison bunun bir engel tekil etmeyecei kansndayd. Ardfillan dnyann br ucunda bir yermi gibi konuuyorsun, dedi. Herkes gibi sen de beni oraya gelip gremez misin sanki? Orada elenceler, danslar olacak. Bilhassa Louisan'm okul toplantsnda.. Robert : Fakat ben dans filan bilmem ki., dedi. 311 Alison fkelenmi gibiydi : renseydin ya.. Kabahat benim mi? Ac bir ifadeyle yz gerildi Tasa etme, meraklanma, dedi. Sen bir yn gzel delikanllar bulursun. Louisan'mkiler, seninkiler.... __ Herhalde bulurum sanrm. Bu ikazna da teekkr ederim. Ve zannederim, benim tandm bir delikanldan daha iyi bana vakit geirtmesini bilirler.... Robert, yine perian olmutu. Artk fkesi gemi, onun yerine zavalll gelmiti. Ne olur, yine kavga etmeyelim, Alison., dedi. Bilirsin, seni ne kadar severim. Alison, biraz sustu. Sonra endieli, fakat samimiyet dolu bir ifade ile : Sen de bilirsin ki, ben de seni severim, diye m rldand. Sonra da mehul bir kuvvetle mcadele eder gibi, fakat ok yava bir sesle ilve etti : Hem de.... oook.. O halde benimle niin biraz daha kalmak istemiyorsun? Kalamyorum, nk karnm a.. Saat 4 denbe-i hi bir ey yemedim. Evin nne gelmilerdi. Kendi kendine gld :

Gel ieri, dedi. tekiler de nerdeyse gelirler. Biraz bir ey ier, konuur, syleiriz. Karanlkta Robert dudaklarnn kuruduunu, gerildiini hissetti. Gzlerinin nne klar, kalabalk insanlar ve bir yn mnsz konumalar geldi. O byle insanlarn arasna karamayacak kadar ekingen ve kibirli bir ocuktu. Ne'elenemiyordu yle yerlerde. Sklyor grnmemek iin kendini glmek mecburiyetinde hissettii zamanlarda da kahkahalar kendi kulaklarnda kof akisler yapyordu. Somurttu : Nasl gelebilirim? dedi. Annen beni davet etmedi ki.... Peki, ne istiyorsun o halde? Yoldaki frenk zm aacnn yannda idiler. Alison, cevap bekler gibi Robert'in yzne bakyordu. Beraber olmak, seninle beraber olmak istiyorum, dedi. Yalnz ikimiz. Tek bamza.. Btn istedi312 im.. Yanbamda olman.. Hep yle kalmamz.. Elini tutmak ve hi brakmamak.. mrmn sonuna kadar.... Gerisini getiremedi. Hislerinin karkl, heyecannn iddeti iindekileri olduu gibi dkmesine mni oluyordu. Buna ramen, sylediklerinden mtehassis olmu gibiydi. Mtereddit bir tavrla gld. Elimi ok tutarsan yorulursun.. Robert, Alison'un bu realiste cevabn yine romantik bir szle mukabele etti : nan ki yorulmam, Alison.... mrmn sonuna kadar yorulmam.. spat iin de elini uzatt, parmaklarn yakalad. O anda kalbi de lgnca arpmaa balamt. Ah.... Alison., imdekileri bir busen.... Kz kamad.. Yanaklar bir anda birbirlerine yaklat. Bu hafif temas Robert'i yerinden sratabilirdi. Karanlkta bakarak sakin bir tavrla gld. Haydi bakalm, gle gle imdi. Allah rahatlk versin. yi geceler.... Earpnm ularn bann altna kstrarak kapya doru kotu. Robert, bir taraftan sevin, bir taraftan da byk bir znt iinde bir sre karanlkta durdu. Bekler gibiydi. Bekledi de.. Belki tekrar gelir midindeydi. Her halde kapya kp arr, diyordu. Piman olmutu. ard zaman niin gitmemiti yani? Ah, bir ksa, bir arsa.... Fakat kmad da, armad da.. Robert, iindeki atein yava yava kllendiini grr gibi oldu. Paltosunun yakalar j m kaldrd. Yava yava yryor, ikide bir, geri dnp evlerinin penceresine bakyordu. Keyi dnd. Yzne sert bir rzgr arpmt. Alison'un hakk varm.. diye mrldand. Gece, rutubetli ve souktu. indeki atee ramen.... III Robert, kol kuvvetiyle almak iin yaratlm insanlardan deildi. Bunu, fabrikadaki almalar srasnda ok iyi anlamt. ok zor geliyordu. yle ro-manlardaki gibi ar deildi ii ama, olmuyordu, yapa313 myordu ve iinden gelerek alamyordu. En ok gemi kazan imal ediyorlard ve bunlar alarak tersanede yaplan gemilere monte ediyorlard. Pompa, tulumba ve emsali eyler de imal ediyorlard. Bunlar, tahta sandklara konularak darya gnderiliyordu. Ar ve pis iti. Jamie gzn hi Robert'ten ayrmyordu. Pek ok bakmlardan ona kar ok iyi davranyordu ama, akrabalklar, onu aka korumasna phesiz engel tekil ediyordu- En kk bir msamaha gsterse btn atelye ayaa kalkard. Robert'in tezgh, demirin eritilip kum kalplara dkld kapal yerin yannda bulunuyordu. Bazan frn gibi yanyordu oras.... Scaktan bunalyordu. Rzgrl havalarda da kumlar etrafa savruluyor, genzine kayordu. ksryordu. Demir paralar burada kalplara dklyor, birok arklardan geiriliyor dzeltiliyor, cilalanyordu. Kurma atel-yesinin yanbamdayd yeri. malt tamamlana nbtn paralar orada birbirine eklenir, taklrd. ekilerin, makinelerin grltsnden kafas kazan gibi olurdu. raklarn hali bir lemdi. Gamsz, ne'eli bir topluluktu onlar. Daima glyorlard. Birbirlerine at yarlarndan, futbol malarndan bahsediyorlar, mnakaalarm yapyorlar, apknlk hikyeleri anlatyorlard. Bir ksm 4 sene srecek raklklarndan sonra gemilerde ark olacaklard. Bir ksm, Robert

gibi, fabrikada kalacaklard. Kk bir grup da muayyen konularda tecrbe sahibi olmak iin alyorlard. Bir de Piyaml bir gen vard. Asil bir aileden olduu belliydi. Tertemiz tulumuyla her sabah i ba yapar, arkadalarna glmserdi. Burada rendiklerini, yaknda, memleketine batnn nimetleri cmlesinden olarak gtrecekti. Robert'in yanndaki tezghta da Wales'li, Lewis adnda bir ocuk alyordu. Zengin ocuuydu, iin dalgasndayd ve hep dalga geerdi. Cardiff'te babasnn gemi tezghlar varm. Marshall fabrikalarnn byk hretini bilen babas, onu iin pratiini rensin diye buraya gndermi. Bir sre sonra kendi yanna alacakm. Rahat, endiesiz, kaygusuz bir delikanlyd. ok sallapati bir oland, yi kalbli, cmert bir ocuktu. Tezghnn zerinde koca bir kutu sigara bulundururdu. Can isteyen, istedii zaman gider, o kutudan sigara alr, ierdi. Mecburen Levenford'da kalmasndan ikyetiy314 di ve bo vakitlerinde hep Winton'a giderdi. Orada, ekseriya Bodega Grill'de yemek yerken veya Elhamra Mzikholnn localarnda safa srerken grrlerdi. Don Juanla hevesli idi ve Winton'daki ak maceralarn ballandra ballandra arkadalarna anlatrd. Robert, i arkadalar arasnda kendisine iyi bir arkada bulmak istiyordu ama, olmuyordu. Sktu hayaller de onu korkutuyordu. Kaba ve basit ocuklard zira. Mecburen onlarla bir yere gittii zaman konularn bayalndan rkyordu. Ya kpeklerin birbirlerine stn taraflarndan, ya da Midilli atlar arasndaki yarlardan bahsederlerdi. Robert, kitaplar, musik konular zerinde konuabilecei, nispeten kltrl bir arkada ihtiyacn duyuyordu. Ne zaman byle bir konuyu aacak olsa, gsteri heveslisi bir duruma dtn vehmediyor, hemen vazgeiyordu. Aralarnda daha ziyade Lewis'le, o zengin tezgh sahibinin oluyla konuuyordu. Bir iki defa evine aya da gitmiti. Fakat, ocuk, o bitip tkenmez ve ounun yalan olduu aikr ak hikyelerine balaynca skntdan af akanlar boacak gibi oluyordu. Gerek Jamie'yle akrabal ve gerekse az konumas dolaysiyle onu hemen herkes sayard. Az konuma, o kuzey taraflarnda daima bir meziyet olarak kabul edilirdi. ini de mmkn olduu kadar iyi yapmaa alrd. Fakat bu atmosfer iinde asl zledii hayattan ok uzakta bulunduunu hissediyor, istikbali dndke yrei burkuluyordu. Konseri takibeden Cumartesi gn saat 14 vurduu zaman evde, hep bir arada idiler. Mr. Lackie, haminne, Kate, Murdoch ve Robert.. Sofra henz toplanmt. Yemek masasnn etrafmdaydlar. Sophie mutfakta sahanlar ykyordu ve odada herkes sus pus oturuyordu. Mr. Lackie, bermutat bezgin ve zgn halindeydi. Son zamanlarda hep byleydi. Daha da zayflamt. ok mihnet ekmi insanlarn yz gibi rengi solmu, yanaklar km, gerilen dudaklar dilerine yapmt. Mhlet biteli 15 gnden fazla oldu. Adam'dan hl hi bir haber yok.. Kate teselli etmek istedi. Daha vakit var ama, baba.. 315 Babas itiraz etti : Sen de hep yle syler durursun.. Biliyorsun, binada deiiklik yaplmasndan vazgeildii takdirde benden ald bin" liray yzde be faizle deyecekti. Alt ay oldu. On para bile vermedi. Robert, Adam', daima istikbalin zengin bir ahsiyeti olarak dnmt. Tabii ocukluunda.. Kolay baarya ulaacak bir tip telkki etmiti. Halbuki imdi tamamen deimiti. Onun azam haddeki kendine gveniin altnda ok snrl bir kabiliyete sahip olduunu anlamt. skoyallarn hemen hepsinde bulunan bu kendini ok nemli adam saymak temayl Adam' m da hastalyd. O da bakalarn deersiz grr, karsnda hi bir insann direnemeyeceini sanrd. Onun nefse itimadndaki arlk da galiba ve sadece bundan geliyordu. Fakat herkesi kandrabileceini dnmesinin sadece bir vehimden ibaret olduu anlalmt. Babas ile birlikte, sevin iinde giritii bu ite bir noktay aklna getirememiti. Satn ald evin civarnda zengin, nfuzlu baz ahsiyetlerin de evleri vard. Bu ev kat kat kiraya verildii takdirde semtin itibarnn deceini hesaba katarak Adam'n teebbsne iddetle kar koymular, avukatlar marifetiyle

sarfettikleri gayretler sonunda evin vergiden muafiyetini de iptal ettirmilerdi. Bylece Adam, elindeki avucundakini bu ie yatrm olarak, mahkeme celpnamesi ile kendisini sfra mncer edecek, mahvedecek bir dva ile kar karya kalmt. Ev hl onundu ama, bir zamanlar zrt diye alay ettii insanlarn haline gelmiti. Ve stn ktn iddia ettii silindir apkallarn bu oyunda onu yenmi olduklar da ayan beyan anlalmt. Hani bir okul vard, binay satn almak istiyordu. O i ne oldu acaba? O da olmad, maalesef.. Bu evi dnyada bandan atamayacak o, anlalan. O kadar zlmee demez baba.. Nasl olsa paran verir Adam, durumu iyi.. Hem ihtiya iinde de deilsin sen.. Maan iyi, babaannemin maa da var. Ro-bie de her hafta az ok bir para getiriyor eve. Daha ne olsun ? 316 M1. Lackie hl sapsaryd. Hiddetinden glkle konuabiliyordu. Bana bak Kate, sen parann ne olduunu bilmiyorsun anlalan., nsan binbir mahrumiyete katlanarak biriktirdii parasnn uup gittiini grr de sesini karmaz m? Bir insan ihtiyarlk yllarnda dilenmeye raz olabilir mi zannediyorsun? Kate, babasn yattrmak isteyen, fakat kesin ekilde onun mtalasna ^atlmadn belirten bir eda ile : Amma da yaptn baba, dedi. ok mnsz konuuyorsun bazan.. Dilenmek kim, senin durumundaki adam kim? ihtiyarlnda da emekli maan tkr tkr alacaksn. Hem yine de para biriktiriyorsun.Evinizde imdi hizmetiniz bile var. Zavall anneciim zamannda hizmeti mi kullanmtk ? Gzleri parlamt kzgnlktan. Sesi hafifledi, glkle nefes alyordu. Sylediklerin de lf m yni Kate? Annen sa olsayd da iitseydi bu lflarn.. Hizmeti diyorsun.. yi bir ey mi yaptk yni? Ald paradan baka bir de grtlan dnsene onun. yle bir yiyor ki.. Hem yalnz o mu? Geldiinden bu yana en gzel tabaklarmzdan iki tanesini krd. Rezalet yani, rezalet. Kate'i brakp Murdoch'a dnd : Sen de konusana, bir ey sylesene Murdoch.. Acaba McKellar'a gidip Adam hakknda dva asam m, ne dersin? Murdoch, hayallere dalm gibi bo gzlerle bakyordu. Suali duyunca silkindi, bahecilikte almaktan adamakll genilemi omuzlarm yle bir umursamaz tavrla kprdatarak : Vallahi baba, dedi, ben kendi hesabma yakam avukatlara kaptrmaktan ekinirim. Sen bilirsin yine ama.... Mr. Lackie'nin kalar atld bariz bir irkilme ile yerinde yayland, sonra da pheci fakat aresizlik ifade eden bir sesle konutu : Offf, dedi, peki ne yapaym yleyse ha, ne dersiniz? 317 Az konuan, hele bir iki aydr hemen hemen hi konumaz bir insan haline gelen Murdoch nihayet iini boaltmak imknn bulmu gibi balad : Sana aka dndm syleyeceim beybaba.. Bak, bu evde imdiye kadar kimse bana itibar etmedi, nemsiz bir insan gibi kenarda kede kaldm hep. Buna ramen, kendi bam kurtarmann yolunu buldum. Dalrmp'le birlikte alyorum. Bu bahe iin-clcn de ok memnunum. Epeyce kazanyorum. Baharda alacak olan iek sergisine de o yeni karanfilimle katlmak istiyorum. Allah nasip ederse, serginin birinci mkfat olan alt n madalyay da kazanacam. ok kr kimseye kar boynum eik deil. Adam'a kar da.. stelik Adam benimle hep alay ederdi, leap etse, sevmemem, aleyhinde dnmem icabeder. Ama byle dnemem. Ne de olsa ayn kandanz, aabeyimdir. Severim. Syleyecek baka bir eyim yok benim. Ne yaparsan yap, artk. ster mahkemeye ver. ister bann tac yap, oturt.... Fakat babas hl diken stndeydi ve paradan baka bir eyi gz grmyordu. Ne lflar ediyorsun sen yle.. Ben faiziyle birlikte param istiyorum, o kadar.... Sophie, elinde bir teneke kmrle ieri girdi. Sobaya atacakt. Lackie onu grnce sustu. Fakat kz kar kmaz da hiddetle yerinden kalkt. Sobann

kapan at. En stteki kmrleri krekle alp tekrar tenekeye doldurdu. Hiddetten birdenbire ioi ate alm gibi bara bara sylenmeye balad : Benim ne zntler, ne skntlar iinde olduumu kimse dnmyor ki.. Neler ektiimi kimse bilmiyor ki.. Biri bitmeden biri geliyor belnn.. Bir tarafta sahtekr bir evlt; Adam.... Bir tarafta hakiki yeri Dknler Evi olmas gereken yukardaki herif. Bir de hizmeti kz bama kardnz.. Ne halt kartraym ben, bilemiyorum ki?.... Birden Murdoch'un mfik ve tatl sesi soukkanl bir kelime ile ortaya salverdi : Sev, beybaba, sev.... Herkes armt. Mr. Lackie haykrd : Neeee?..... 318 Sev, diyorum beybaba, sev diyorum.. Bunda anlalmayacak bir ey yok ki. Sen de benim gibi sevmenin tadn bir tadabilsen.. Murdoch sandalyesinde doruldu. Marur bir tavr taknd. Robert, derhal anlamt. Fiyakal, byk lflarndan birini daha edecekti. Denizin derinliklerinde uyuklarken birdenbire, kvrla kvrla suyun yzne frlayan deniz ylanlarnn hareketi gibi bir ey olacakt yine. Ardfillan'da Kendimi ldreceim.. diye barmas da bu cmledendi. Sonra, bir de iek sergisi kapandktan sonra Evleniyorum... u vard.. Bu ikisinin arasnda da o gn sylemiti. Bir duay odadakile-rin yzne lifler gibi sylemiti o gn. Artk kurtuldum ben.... Ulu Tanr'nn hizmetine girmi bir neferim imdi ben.... Hepsi o kadar.. apkasna davranm ve dudakla-rmdaki baygn, mutlu tebessmle sokaa frlamt. Babas hayretler iindeydi. Olduu yerde donakal-mt. Kate'le Robert de akn haldeydiler. Arkasndan kotular ve szlerinin mnasn kavrayabildiler. Sokakta Bessie Ewig, aa, be yukar dolap duruyordu. Murdoch'u bekliyordu. Dudaklarnda marur ve mtehakkim bir tebessm vard. Murdoch'un koluna girdi. Babaa yrdler. Evden kendilerine bakldn grmemilerdi. Murdoch, imdiden Kurtulu Ordusu Bandosu'nun davulunu boynuna geirmi, gibi, gsn iirmi, gidiyordu. Uzun sre Kate de, Robert de bir ey konumadlar. Nihayet Kate sessizlii bozdu : Hepsi bu kadar ite, dedi. Bizim ailede dinin ok eitli belirtileri oluyor. ok garip insanlarmz biz meer.... Sen bu evde niin kalyorsun artk, anlamyorum Robie?. Robert cevap vermedi. Mtereddit halini grnce hafife gld. Sonra kolunu boynuna dolad, kuru, atlak yanan yanana dayad : Ah, yavrum, dedi. Hayat ne korkun ey.... Kate, odaya dnd. Robert yukar kt. zerindeki tulumu karmadan yatana uzand. Soyunacak kuvveti kendinde bulamamt. Kate, babas ile babaannesi319 ni kandrmt. O gn ay imeye Barloan'a gideceklerdi. Bir aralk kapnn kapandn iitti. Gitmilerdi. Evde yalnz ihtiyar Dandie ile Robert kalmt. Sakin bir le sonuydu. Elleri bann altnda yatyordu. Hayallere dalmak istiyordu. Kendi kendisinden kamak, o gnden, o saatten ve o yerden bambaka zamanlarda ve yerlerde olmak istiyordu. Reid'in ona Hayal Avcs diye isim takmasnn hakl olduunu dnd. Fakat, btn didinmelerine ramen ayaklarn topraktan kesemiyordu. Biraz evvelki sahne bir trl kafasndan gitmiyordu. Kafas dnyor, dolayor, mtemadiyen ona taklyordu. Bir kpein kuru bir kemik parasn brakmay gibi.. zerinde et namna hi bir ey kalmam olmasna ramen.. nat.... Fakat her eye ramen yine de inand baz eyler vard. Bu hdise deta onlar yok etmek iin tertiplenmi bir suikastt. Murdoch'un kendini dine verii gznn nne geldi. Bu, Robert'in vaktiyle geirdii hararetli dindarln glnln ortaya koyuyordu sadece.... Mr. Lackie'nin paraya kar byk zaaf, artk ayp bir hastalk halini almt. ay, st ekersiz iiyordu, gaz yanmasn diye karanlkta oturuyor, karanlkta giyiniyordu. Nohut yemekle mrn

geiriyordu. Sabunu, mumu son damlasna kadar kullanyordu. Evde bir ey krlacak olsa hemen paalar svayp kendi tamir ediyordu. Bir gn de, elinde bir para deri, birka ivi ile ayakkabsna pene yaparken grmt Robert.. Hey Yarabbim.. diye geirdi iinden. Paradan yle nefret ediyordu ki.. Aklna para geldike isyan edecek gibi oluyordu. Bununla beraber, btn gn Ah, param olsa da niversiteye gitsem, sevdiim konularla urasam.. diye dnyordu. Kate'in suali de kafasn allak bullak etmiti, yle ya, niin bu evde kalmakta srar ediyordu? iradesinin zayf olusundan, bilmedii bir leme atlmaktan korkusundan m? Belki, fakat baka nemli bir sebep daha vard. Tini kemiren sorumluluun korkusundan burada kalmt. Bu korkunun kendisine haminnesi vastasiyle getiini zannediyordu. Dedesinden ayrlmamas gerekiyordu. Gittii takdirde onun hareketlerini gz altnda tutacak kimse kalmayacakt. Bu da ihtiyar adamn felketine sebep 320 olacakt. Fakat, gereke ne olursa olsun, kendisinin bu kk kasabada snp gitmeye mahkm olduunu gryordu. Birden Alison hatrna geldi. O sakin tavriyle fakat ona kar gsterdii hain tutumu ile gzlerinin karsnda canland. Onu grmek iin can atyordu. Zaman zaman Lewis'in anlattklarna da kafas taklyordu. Bunlar pek de g olmayan neticelerdi ama, imdiye kadar bu tip maceralar yaamam olmasn zavalllnn, beceriksizliinin bir delili olarak gryordu. Okuduu romanlarda karlamt. Robert'in andaki ocuklar, olgunlua srkleyenler, hep, dul kadnlard. yle fevkalde gzel kadnlar deildi bunlar ama, hep iyi kalbli, sevimli kimselerdi. Ne'e dolu, parlak gzleri, byk, ehvetli dudaklar, insann kann kaynatan derin baklar, mevzun ve muhteris vcutlar vard. O da bir harekete gese fena olmazd galiba.. Peki ama Levenford'da byle bir kadn var myd acaba? Sualle birlikte, sualin garabeti onu gldrd. Fabrikann boya ilerinde alan kzlarn durumlar ok msaitti. Fakat onlarn ablak suratlar, bartleri ve tahta ayakkablar ile giderlerken birbirlerine kar sarfet-tikleri kaba kelimeler, deil Robert'in ekingen kalbi, Lewis'in hrsl havas bile snerdi, ini ekti, kalkt, srtndaki tulumu karmaa balad. Tam o srada kap alnd. Hafife alnmt ama, Robert birden irkildi. Sokak kapsn aabilecek durumda deildi, yar plakt. Tekrar giyindi. Aaya indi. Bir kadnd bu.. Orta yal, kendi halinde bir kadn.. Dikkatle bakt. Hi tanmyordu. Koyu gri bir elbise giymiti. Ellerinde gri keten eldivenler, banda siyah apka vard. antas da siyaht. Hizmeti tipli bir kadna benziyordu. Bir evin ortalk ilerine bakyordu belki de.. Fakat asil bir hali de vard ve iin garibi Robert'den daha sinirleri bozuk grnyordu. Lomond View'in kapsn alabilmek iin, akamn, insana cesaret telkin eden bir saatini beklemi gibi bir hali vard. Mr. Gow'un evi mi buras efendim? Kadnn mahcup tavr Robert'e cesaret vermi gibiydi. Evet efendim, buras.... 321 Kadn ksa bir sre sustu. Konuamyor gibiydi. Yz de hafif pembelemiti. Sze nasl balayacan dnyor olmalyd. Robert') uzun uzun szdkten sonra konutu. Sen olu musun onun? Hayr, olu deilim. Bir akrabasym. Lf kap eiinde fazla uzatmamaa alyordu, in iinde nazik, yle ele gne duyrulmamas gereken bir durum olduunu bir igd ile hissetmiti Robert.. Buyurmaz msnz? diye ieri davet etti kadn. Kadn ok nazik bir tavrla cevap vermiti. Teekkr ederim, evldm.. Robert nde, o arkada misafir odasna girdiler. Oda karanlkt. Lmbay yakt. Kadn hemen bir sandalyeye oturup oday gzden geirmeye balad. Etrafa pek de beenmemi gibi tavrlarla bakyordu. Hafife bam sallad : Gzelmi., iyi bir eviniz varm. u resim de gzel....

Robert dili tutulmu gibi duruyordu. Bu mehul misafire bir trl akl sr erdirememiti. Kadn, gzlerini, biraz da mahcup bir tavrla, Ovalar Kral tablosunu yle bir szdkten sonra gzlerini Robert'e evirdi. Hafif bir sesle gldkten sonra da : Sen onun olusun gibi geliyor bana.. Ama belki de sana, bunu sylememen iin tenbihatta bulunmutur. Zarar yok, neyse.. Haklsn. Kendisi evde mi bari? Niin aradnz renebilir miyim acaba? ok affedersiniz ama.... Vallahi, sana sylememde de bir mahzur yok pek. Yalnz, hemen belirteyim ki, ben, namuslu, drst bir dulum. Aklna ters bir eyler gelmesin. Sonra ar bir hareketle antasn at. ki ktf ald. Birisini derhal tanmt. htiyar Dandie'nin el ya> zsyd bu., teki de zdiva Postas adl gazeteden kesilmi bir kuprd. Bir evlenme ilnyd ve aynen yle diyordu : Ya 44. Esmer, balk etinde, hassas ve artist yara dll, mtevazi gelirli, drst bir dul kadn, kendisine uygun bir e aramaktadr. Tercihan dindar, iyi bir ev 322 ve iyi niyet sahibi bir erkek olmasn istemektedir. Vasat bir aileden olabilir. Posta kutusu 314, M.T. adresine mektupla mracaat edilmesi. Robert arp kalmt bu ie.. Dandie'nin mektubunu okumasna artk lzum kalmamt. Durum anlalmt. Fakat kadn bahsetti. Alt tane cevap geldi. Fakat babann.... ey, Mr. Gow'un cevab o kadar gzeldi ki nce onu grmek istedim. Robert alayacak halde olmasayd mutlaka kahkahalarla glerdi bu ie. Kzgn bir sesle konutu : O halde hemen kendisini grn. Yukar kn.. Dosdoru.. Sadaki ilk kapdr.... Kadn ktlar Robert'in elinden aldktan sonra katlad, antasna koydu. Mahcup bir kz hali gelmiti zerine.. Hani u grcye kan kzlarn heyecanl, mahcup kali.. Yalnz bir ey syler misiniz bana? dedi. Sarn mdr, esmer mi? Kocam esmerdi.. Hani dedim, bir deiiklik olursa.... Robert sinirli bir tavrla szn kesti. Eliyle merdivenlere doru iaret ederek : Evet, dedi, ansndr. Hemen yukar kn da kendi gzlerinizle grn. ok daha iyi olur byle.. Kadn merdivenlere yneldi. Robert yerinde kalakald. Kadnn her an hayretinden, aknlndan barmasn bekliyordu. Ha imdi baracak, ha imdi baracak derken dakikalar gemiti ve hayret! Hi bir ses yoktu. Kadn yarm saat kadar sonra aa indii zaman ehresinde akn bir ifade vard ama, hi de kzm grnmyordu- Tersine ne'eli bir hali vard. Biraz sklgan, fakat dosta bir tavrla konutu. ok ho bir adamm dorusu.. Yalnz umduum kadar gen deilmi.... Kadn gider gitmez Robert yukar frlad. Dandie, masann bana gemi, elinde kalem, o sevgili bilmeceleri ile har neirdi. Robert'i grnce kafasn kaldrmadan mrldand : Bu bilmecede mutlaka kazanacam, Robert, dedi. Dinle de gr.... 323 Robert, hemen lfn azna tkad : Demin gelen kadn neyin nesiydi dede? Azametli bir tavrla omuzlarn silkti: Haa, o mu? ey, canm.... Brak Allahm seversen.. yle canm skt ki.. Patlyacaktm nerdeyse.. Hem pek matah bir para da deildi.. Ben baka trl ummutum.... Robert kendini tutamad. Ban br tarafa evirip kahkahalarla glmeye balad. Yars da sinirdendi., ihtiyar Dandie, gzlklerinin zerinden ylece bakp duruyordu ama, istifini de hi bozmam, mcessem bir sayg sembol gibi duruyordu. Robert aa indi. Pardssn giydi. Kasketini de bana sk sk geirdi. Karanlk iyiden iyice bastrmt. Gzlerinin nnde kasabann klan, cumartesi akamlarnn kalabal canlanyordu, iine ani ve garip bir canllk,

hareket arzusu gelmiti. Reid'in evinde musiki faslnn olmas ve orada Alison'la annesinin de bulunmas ihtimali kafasndan geti. Reid'le gidip barmaa karar verdi. Fakat.. Daha evvel Uan Yaylal vard. Uan Yaylal Prot-Doran-Londra Ekspresine verilmi bir isimdi. Her cumartesi akam saat 5 de Le-venford'dan geerdi, istasyonda iki dakika durur, bat yolcularn aldktan sonra kalkard. Krmz boyal, yaldzl, fevkalde manzaral bir trendi bu.. Yatak ve restoran vagonlar vard. Yemek vagonunun bembeyaz rtleri ve l l parlayan gm yemek taknlan pencereden grnrd. Bu l l, kendince mutluluklar ykl trenin istasyondan hareket ettikten sonra batya doru yava yava kayp gidiini seyretmek bile Robert'-in kann kamlamaa, iindeki o lgn ve bo, fakat yine de bir trl snmeyen mit klarn canlandrmaa yetiyordu. Bir gn, kendisinin de, bu trenin yumuak, kadife koltuklarna kurulup gideceini, uzaklara, hayallerinin yaantsna doru gideceini dnyordu. IV Levenford Felsefe Kulb, faaliyetini hzlandrmaa karar vermiti. Son zamanlarda pek tavsam, faaliyet namna hi bir ey yapamaz hale gelmi olan kulp, Reid'in alaylarna bile konu olmutu. Ama artk bu k o miskinlikten kulp syrumal, canl, hareketli bir 324 ocak haline gelmeliydi. Edinburg Dnce Derneine benzetilerek kurulmu olan bu dernek, balangta, gayeleri ve almalar itibariyle ok iyi idi. Kulbn bu yeni hamlesi ilgi uyandrmt. Mr. McKellar bakan olmu, kulbn hretini salayan konferanslara yeniden balanlmas derhal kararlatrlmt. Robert'in bykbabas Mr. Lackie artk kulpte ye deildi. Bakanlk iin adayln koymaktan fazla istical gstermi, bu yzden birok yenin husumetini celbetmiti. Sonra da o, kaydn yenilemek iin para vermeyi fuzuli bir masraf kaps addetmiti. Robert'in konferanslardan hi haberi yoktu. Kasm sonlarna doru bir gn yolda giderken Mr. McKellar eline bir davetiye sktrmt. Durmaa, hatt bir kelime bile sylemeye lzum grmeden de uzaklap, gitmiti. Bu, onda, yadrganacak bir hareket deildi. Davetiyede yle yazlyordu : Felsefe Kulbnde, Prof. Mark Fleming tarafndan, Stmann Hikyesi konulu, bir konferans verilecektir l kiiliktir. Baka yaz yoktu. Konferans akam kulbe Robert de gitti. Gitti ama, henz tam mnasiyle iyilememi olan yaralarnn tekrar deilmesi ihtimalinin de mevcut olduunu bir an hatrlamt. i gbekli, krmz suratl kodamanlar, srtlarnda iyi kumalardan dikilmi elbiseleriyle, azametli bir tavrla yerlerine kurulmulard. Robert, aralarna skla skla oturdu, kesine bzld. Mc Kellar'n gzleri zerine evrildii zaman kpkrmz kesilmiti ama, o grmemiti bile. Fakat Prof. Fleming' in konferansnda dinledii eylerden ve ahsiyetinden dolay iinde hayranlk hisleri uyanmt. Mark Fleming, Winton niversitesinde zooloji profesryd. 40 yanda gsteriyordu. Sert izgili yz, keskin bakl, parlak gzleri vard. Zayf ve esmer bir adamd. Amazon nehrinin yukar taraflarnda, insan aya basmam yerlerde, birok tehlikeleri gze alarak tetkikler yapm, ilim dilinde Lepidosiren ad verilen bir balk zerinde nemli bir keifte bulunmutu. Konferansnda, halka hitap ettii iin, konuyu sadeletire-rek anlatyordu ama, szlerinde, yine de Robert'i heyecanlandracak ilm noktalar mevcuttu. 325 nce hastaln kaynan anlatt, zararlarn sralad ve sebebi hakknda eski, sakat grlerin mnakaasn yapt. Sonra da bu hastalk zerinde yaplm ilk gerek ilim almalarndan sz at. Ronald Ross'un ylmadan sarfettii byk gayretler ve bunun sonunda, nihayet, byk bir keifte bulunulduunu belirtti. Salonun dip tarafna beyaz bir perde gerilmiti. Mikroskopla alnm renkli fotoraflar oraya aksettirerek, mikrobun geirdii safhalar gsterdi. Birok memleketlerde bu feti kknden kurutmak iin alnm olan tedbirleri nakletti ve Panama Kanalnn bile bu sayede alm olduunu syledi. Profesr konumasn bitirince Robert bir k yapmak iin hazrland. Profesre sormak istedii birok eyler vard ve bunlar, onun bu konuya ne kadar

ilgi gsterdiini profesre anlatacakt. Fakat profesrn etraf kalabalkt. Bir yn nemli ahsiyet mnsz ve nemsiz sorulariyle adam megul ediyorlard. Bu durum, Robert'in profesre yaklaabilmesine engel oluyordu. Nihayet profesr saatine bakt ve trene yetieceini syleyerek etrafndakilerin ellerini skt, ayrld. Bu konferans Robert'deki ilim akn yeniden canlandrmt. Fakat bu tesir ancak birka gn devam etti. Arkasndan da bunun tabi bir reaksiyonu olarak iine derin bir mitsizlik reklendi. Bir hafta, kaybedilmi bir dvann strab iinde bunald, rpnd, durdu. Sonra bindenbire kafasna parlak bir fikir dodu. Aklna gelen bu kabil parlak dncelerin mrleri umumiyetle bir gecelik olurdu, onlar ertesi sabah btn cazibelerini, kaybederler, bizzat Robert'in karlarna kard zalim bir manta boyun eerlerdi. Ama, bu defa yle olmad. Fikri, sabahn alaca karanln delip geen gne nlar gibi gitgide geniledi. Ve Robert, plnn byk bir dikkatle hazrlamaa balad. Cumartesi gn iten dndkten sonra abucak elbiselerini deitirdi, masasnn gznden baz eyler alarak paket yapt, haftalndan be ilin ayrdktan sonra da aaya, yemee indi. Glerek : abuk ol, haminneciim, dedi. ok mhim bir iim var. Birbuuk trenine yetimem 326Haminnesiyle odada yalnzdlar. Kadn ona bir tabak et suyu getirdi. Fakat Robert, tebessmne kadnn mukabele etmeyiini tuhaf karlad. Bu durum, aralarnda son zamanlarda teesss eden ahbaplkla taban tabana zt bir hareketti. Haminne eline rgsn alp olunu beklemeye balad. Zira bykbaba cumartesi gnleri daima ge gelirdi. Kadn Robert'le hi konumuyordu. Nihayet ona bir kart uzatt. Ald, okur okumaz da kalar atld. Bu insanlar hl ondan ne istiyorlard? imdi bir de bu kmt bana.. zerinde, matbu, Mukaddes Melike Kilisesi* ibaresi bulunan kartta Rahip Roche'un imzas vard ve Robert'e Pazar gn leden sonra saat 4 de bana gelir misiniz? diyordu. Hl can skknd ama, kendim biraz toparlamt. Kart buruturup mineye att. Haminne rgsne dalmt. Birka saniye yle geti. Sonra haminne ban kaldrmadan konutu. Demek gitmeyeceksin ha? Robert'e bakt. Robert, hayr gibilerden ban sallad. Kadn ihtiyatl bir sesle sordu : Ya sen gitmeyince kalkp kendisi gelirse?.... Ne diyeyim o zaman?.... Evde olmadm ltfen sylersin, haminne.... Ban kaldrp Robert'i yle bir szd. Yznde hafif bir tebessm belirdi. Ayaa kalkt zaman adamakll ne'elenmiti : Sana biraz daha et suyu getireyim, evldm.. Haminnesinin, fikrine katlmas Robert'i sevindirmiti. Onun mnevi destei ile kendine tamamiyle gelmiti. Ahretten gelen bu davet dindarlk gnlerine Robert bu ismi vermiti onu gerekten ve birdenbire sarsmt. Rahip Roche'u sevdii iin ona kar biraz da ^yakksz hareket ettiini dnmt. Dine kar marur bir kaytszlk duymas bile .ara sra hafif pimanlk hissetmesine engel olamyordu.. Fakat maneviyat boyun emeyecek kadar kuvvetliydi. Meseleyi zihninden tamamen sildi, att. Biraz sonra paketi koltuunun altnda, sevin iinde Winton trenine kouyordu. Kafas, mtemadiyen pln ile meguld. 327 Saat 3 de Winton'daydi. Gilmore tepesine giden yeil bir tramvaya bindi. ok gemeden, hlyalarnn o heybetli, kl rengi binasnn nndeydi. Artk bymt, o eski sklganl bir hayli gemiti ama, niversiteye girip de Zooloji Fakltesine yaklat zaman kalbi hzl hzl arpmaa balamt. Yolu pek iyi biliyordu. Gavin'le birlikte Marshall msabakasna girmek zere buraya geldii zaman fakltenin etrafn byk bir itiyakla, bir mabedi tavaf eder gibi dolamt. Bo konferans salonuna bir gz attktan sonra, zerinde lbora,tuvar yazl olan bir caml kapya vurdu. Yine cevap alamaynca itti, girdi. Upuzun giden, yksek tavanl, yksek pencereli, zeminin yars tula denmi bir yerdi buras.. Alak masalarn zerinde mikroskoplar dizilmiti. Mteharrik zl

adeseleri prl prl parlayan, harikulade Zeiss marka mikroskoplard bunlar. Masalarn zerindeki ift rafl gzlerde ecza ieleri vard. Garibaldi boyas ile Metilen mavisi, saf alkol ile pelesenk ruhu.. Her ey mevcuttu. Byk bir vantilatr homurdanarak dnyordu. zerinde porselen kaplar bulunan bir srann yannda da imdiye kadar hi grmedii byk bir makine grlt ile iliyordu. Odann br ucunda, bir Hint domuzu kafesinin nnde uzun boylu, gmlekli bir adam gzne iliti. Koltuunun altndaki paketi sk sk tutarak o tarafa yrd. Formalin ve keskin eter kokusuyla kark pelesenk kokusu onu sarho gibi yapmt. Bu cennet yerde gne klar da oynayordu. Biraz daha yaklanca nlkl adam sordu : Ne var? Prof. Flemen'le grmek istiyorum efendim. Sar ehreli, karmakark bykl, 50 civanda gsteren bir adamd. kk yanaklarnda derin krklklar vard. Burnu uzuncayd. Tekrar kafese dnd. Mahir bir hareketle domuzlardan birini yakalad, iki parmann arasna bir rnga yapt ve zerini parmaiy-le bastrd. Sonra da hayvann canm actmamaa alarak vcuduna da bulank, mavi bir rnga yapt. Profesr burada deil. Can sklmt Robert'in.. Neredeler acaba? Cumartesi gnleri pek gelmez. Hafta tatilini geirmeye Drymen'e gider. Domuzlardan birini daha alp bir rnga daha yapt. Pazartesiye gelin.. rngasn bitirmiti. Aleti asitfenik mahll iine brakarak,ciddi bir tavrla Robert'e bakt. Ben cumaertesinden bagka gelemem ki,... Sesinde bir zgnlk, bir perianlk vard. Adam ilgilenmek lzumunu hissetti: Benimle grseniz olmazmiydi acaba? smim Smith .... Profesrn baasistanym ben. Robert ksa bir tereddt an geirdikten sonra: istiyordum.... Srrm aa vurunca kalbi hzl hzl atmaa balamt. Fakat cesaretini kaybetmeden devam etti: Burada, bu laboratuvarda Prafesr Flemeng'in yannda almak istiyorum. Kendisini geen hafta Le-venfor'da grmtm. Bende oralym zaten. Ne i olursa olsun. Yalnz u Hint domuzlarna yiyeeek vermek iiyle megul olmaa bile razym. Asistan souk bir tavrla gld. Yzndeki o sabit, ciddi eda bir nebze kaybolmutu. Bunlara yiyecek vermiyoruz ki biz. Ne i yapyordunuz siz imdiye kadar? Syledi ve arkasndan da ilve etti: Ama, bu iimi hi sevmiyorum ben. Ben ilmi seviyorum. Bilhassa zoolojiyi. EsMdenberi severim. Okulda, evde senelerce hep hayvanlarla megul oldum. Burada ie bir balasam, kendi kendime alrm sonra. Her ii yapmaa hazrm- Yatacak yerim temin edilebilirse haftada 5 ilin bana yeter de artar bile. Paketini at. Bmlar Profesr Fleming'e gstermeye gelmitim. Bakar msnz ltfen? Yalan sylemediimi, samimi olduumu anlardnz. Baasistan ocuu geri evirmek zereydi. Uzun yz tekrar aksileir gibi olmutu. Fakat saatine baknca fikrini deitirdi: Benimle gel yleyse, dedi. On dakika vaktim var. Sonra sterilizatr iletmem lzm.... 328 329 nne dgt. Masaya doru yrdler. Adam bir iskemleye oturup gzlerini Robert'e dikti. O elleri tit-reye titreye paketin sicimini zd, kahverengi kdn yrtt, kolleksiyonlarn ap gsterdi. Bir taraftan, beenmezse diye d kopuyordu, ama, bir taraftan da gstermek hevesiyle, belki beenir midi ile yanyordu. Karsndakine phe ile bakan bu aksi suratl adama hakiki

deerini gsterip ikna edeileceine dair bir his vard iinde. Btn bcek numunelerini, imdiye kadar toplad ne varsa hepsini gstermiti, fakat alelade olanlarn pek gstermek istemiyordu. lerinde hangileri nadir eylerse nce onlar kard, daha tasnif edilmemi olan Bryozoa'y eine pek rastlanmayan Stentor'larm gsterdi. Robert, heyecanla onlar hakknda izahat veriyor, adam da kaln gz kapaklarnn altndan hepsini dikkatle inceliyordu. Bir iki kere beenmi gibi iaretler yapt, bir ok defalar da, aksini ifade eden, kafa salla-ylarna ahit oldu. Mikroskopla baklacak paralarn bulunduu kutuyu da elinden alarak birer birer a tutarak bakt-Sonra nne bir mikroskop ekerek, byk bir san'atkrn kemann enesinin altna sktr gibi, ban edi, incelemeye balad. Robert, heyecanndan nefes bile alamayacak hallere giriyordu. Adamn elleri kir iindeydi. Gmleinin eskimi, ucuz takma kollarndan kemikli kollar frlak frlak grnyordu. Fakat uzun parmaklar son derece hassast. Adeseleri fazla bir dikkat sarfetmeden, fevkalde bir isabetle ayar edebiliyordu. Robert'e gre kymetleri ok fazla olan bu paralar alacak bir sr'atle ksa bir zamanda inceledi. Paralardan n ikier defa gzden geirdi- Sonra doruldu, byklarn burarak yzne bakt. Hepsi bu kadar m delikanl? Robert heyecanl bir sesle cevap verdi: Evet, efendim, bu kadar.... Cebinden kard tabakadan bir sigara sarp, masann zerindeki havagaznda yakt. Senin yanda iken benim de byle bir kolleksi-yonum vard.... Robert, byk bir hayret iinde adamn yzne ba-kakalmt. Bunu syleyeceini hi mi hi aklna getirmemiti. Devam etti adam: Kolleksiyonumun mikroskopla baklacak paralar belki bu kadar zengin deidi ama, spirogya bakmndan daha iyiydi sanrm. Londra'da Politekni Okulunda, Paxton'un gece derslerini takip etmitim. Hafta tatillerimi de Surrey gllerinde, kan ter iinde geirmitim, ikinci bir Cuivier olacam sanmtm. Tabii 30 sene evveldi bu sylediklerim. Bir o hayalime, bir de u andaki durumuma bak. Bu iin iinde mrm tkettim gittim. Haftada 50 ilin alyorum burada- Evde de hasta bir karm var (Alayl alayl iini ekti). Arka kapdan girdim nk. Fakat benim girebileceim baka kap da yoktu. Nafile bu ilere heves etme olum. Alayda albay olmak istiyorsan orduya nefer olarak girmemeye bak. Ben btn hayatmca asistan kalmaa mahkmum, mesela.... Robert, iinin burkulduunu hissetmiti. Fakat kolleksiyonum biraz mit veriyor deil mi? Mikroskopluk paralar her halde beenmi olacaksnz. Omuzlarn silkti: Onlara diyecek yok dorusu.... Eski bir oyuk Frass bayla kesmisin nk.... Gryorsun ya biliyorum ben. Ben de ayn ekilde yapardm da ondan. Ama imdi elektrik baklar var El mahareti para etmiyor artk. Robert endieden titriyordu. Ama, hi deilse bana laboratuvarda bir i vermelerine yarar, deil mi? Sizin ikazlarnza teekkr ederim. Ama, her eye ramen ben yine byle bir i istiyorum. Hatt, hatt ortalk ileri yapmaya bile razym. Yeter ki burada olaym. Adam gld, fakat ehresinde ac bir ifade vard: Roux mahll yapmasn bilir misin? Yzelli tane cama yarm saatte ileyebilir misin? Blastomerle-ri ayrmay becerebiliyor musun? Bunlar iyice renebilmek iin tam be sene lzm. Benim yanmda bu ilere bakan adam 60 yasnda, haberin varn? Bugn

330 331 romatizmas tuttu da izin verdim, gitti. Eer beni dinlersen delikanl, gel bu iten vazge sen. istidadn yok demiyorum, var, muhakkak ki var. Fakat insann cebinde paras elinde niversite diplomas olmazsa btn, kaplar suratna kapanr. Onun iin, sen makinenin bana dn yine. Bunlar unut. Gemilerde

arklk hi de fena bir i deil. Okyanuslar aan eski bir tekne ile denizlerde dolap dnyay grmek iin her eyimi fedaya hazrm ben. Bir sre ikisi de konumadlar. Robert, mekanik bir hareketle kolleksiyonunu toplad. Numuneleri kutularna yerletirerek tekrar kda sarp balad. Robert, bunlar bitirdii zaman adam elini uzatt: Hadi, delikanl dedi, uurlar olsun sana. Sakn kusura bakma. Bunlar senin iyiliin iin syledim Gle gle git.... Robert lboratuvardan kt zaman yklm gibiydi. Tepeden aa doru yrmeye balad. Etraf psszd. Gne, yusyuvarlak olmu, batyor, gmi gkyzne pambelikler serpiyordu. Tramvaya binmedi, parktan geerek yrmesine devam etti. ieklerin arasnda yollarda kuru yapraklar, sert rzgr nnde uuuyorlard- Grubun gzelliini farkedemedi. gremedi bile. yle byk bir sukutu hayale uramt ki, iini byk bir kzgnlk kasp kavuruyordu. Smith'in sylediklerine inanmak istemiyordu. Hepsi yaland. Ertesi hafta gidip profesrn kendisiyle grmeye iinden karar verdi. Emeline ulamak iin hi bir engel onu ydramayacakt. inden, asistann hakl olduunu da teslim etmiyor deildi. Geri aksi, suratsz adamn biriydi ama, szlerinde ok samimiydi. Faklteye dorudan doruya pratik ilerde almak iin girmesinin imknsz olduunu dndke daha iyi anlyordu. Bunu kendisine mmknm gibi gsteren ey arzusundaki hareketten baka bir ey deildi her halde. Faklteye girmenin tek yolu herkes gibi para deyerek renci olarak yazlmakt ki, buda onun iin tamamiyle imkanszd. Fakat en arna giden, Smith'in, kolleksiyonunu kaytsz bir ta vrla incelemi olmasyd. Geri beendiini sylemiti ama, Robert, heyecan iinde daha takdirkr ifadelerle 332 dolu bir methiye beklemiti. Heyecansz ifade Robert'in ykseklerdeki mitlerini yerlere vurmutu. indeki alevi sndren ac bir rzgr olmutu bu. Hisleri bir hayli tuhaft. Mteessir olmamt da iinde bir yara am, bir hiddet uyandrmt hdise. ehrin merkezine geldii srada elindeki paket artk btn mnasn kaybetmiti. inde ani olarak zalim bir istek kprdand- Bir kere daha baarszla uramt. Demek k olduu ilme hizmet etmek bir trl mmkn olamayacakt O halde? O halde koltuundakilere ne lzum vard? Buchanan caddesinden aa doru yrd. Argyll pasajna girdi. ki tarafl dkkanlarn sraland ve Argyll caddesine kan kk bir geitti buras. Arad dkkn, model olarak yaplm kk makinalar satan bir dkknn yannda bulmutu. Vitrinde yeil camdan yaplm bir akvaryu.n iinde balklar yzyordu. Ayrca kpeklere verilen zel biskviler, karnca yumurtalar, fare kapanlar, cibinlik, lstik eyler, pul albmleri karma kark olarak konulmutu. Vitrinde kocaman harflerle Biyolojistler Pazar yazyordu. eriye girdi. Etraf kf kokuyordu. Ksa bir sre bekledikten sonra, dkknn dip tarafndaki bir perde kalkt, ksa boylu bir adam grnd. Srtnda eskilikten paralanrn bir siyah elbise vard. Dert ve zntden km bir insana benziyordu. Bir kolleksiyonum var, satmak istiyorum. Koltuunun altndaki paketi son defa zyordu. Fakat parmaklar imdi hiddetle alyordu. Kutular tezghn stne koydu. ok kymetli eyler. u kelebeklere bakn, mesel.... Maal gzln burnunun stne yerletirdikten sonra hrltl bir sesle konutu: Bugnlerde pek bir ey almyoruz. Bilhassa bu gibi eylerin isteklisi hi yok imdi.... Bir taraftan da inceliyordu ama. Bitirdikten sonra mteessirmi gibi bir tavrla: Ehh, dedi isterseniz 17,5 ilin vereyim bunlara. Robert'in yz hiddetle gerilmiti: 333 II l V \

Neee, dedi, ne diyorsunuz siz? Yalnz u sar aeschna l sterlin eder. Londra'daki maazalarda kataloglarnda grmtm. Adam gayet soukkanl cevap verdi: Buras Londra deil, Argyll pasaj, dedi. Fazla veremem; isterseniz. Robert hayatnda bu kadar kzdn hatrlamyordu. Almakla satmak arasnda bu kadar nisbetsiz bir fark olabileceini aklna hi getirmemiti. Btn tehlikelere glklere gs gererek Longorag'lara trmanarak sabahlara kadar alarak 5 senede vcuda getirdii esere topu topu 17,5 ilin veriyorlard Olur i deildi. Hakaretin bu derecesine de tahamml edilemezdi. Edilemezdi ama. ne yapabilirdiki? Aznda buz gibi bir: Pekl, dkld. Dkkandan karken yk hafiflemiti ama, ba alev alev yanyordu. Adamn verdii paralarla ve kendisinin olanlarla imdi cebinde bir sterlinden fazla bir paras vard. Saat 6 olmutu. Hava kararm, her tarafta klar yanmt. Ani bir elenme karar verdi. Queen Caddesinin kesinde kk bir lokanta grnd. Bohemvar bir havas var grnyordu. Vitrininde, koca koca iki enginarn ortasna konmu balklar, kpkrmz etler insann itahn ayordu- Kapy itip girdi, yumuak hallarn zerinde yrd ve kadife yastkl bir blmeye oturdu. irin, sempatik bir yerdi- Eski stil, hallar konmutu. Uan yaylal treninin restorannda grp de bayld pembe abajurlu lmbalarla sslenmiti. Burma bykl, nlkleri neredeyse ayaklarna deecek kadar uzun bir garson yanna sokuldu. Herif sinirine dokunmutu ama, et orbas, mantarl dana eti ve Napoli ii bir dondurma smarlad. Garson bunlar getirdikten sonra nne bir arap listeside uzatmt. Rengi utu, fakat kararn deitirmedi Sesi hafife titreyerek bir ie Chianti arab getirtti. ine sindire sindire bir yemek yedi. Ne zaman-danberi byle gzel, lezzetli bir yemek yediini hatrlamyordu. arap nce dilini ve yanaklarnn iini buruk334 latrmt ama imeye devam etti. Nihayet bu buruk lezzet de, her yudumda iine yaplan tatl scaklk da ona zevk vermiti. Fazla kalabalk yoktu. Blmelerde babaa vermi, bir iki ift grd. Tam karsndaki masada da esmer, yakkl bir adam, banda garip ve kck bir apka bulunan bir kzla akalayordu. Alak sesle, burun buruna konuup glmelerini imrenerek seyrediyordu. Yemek 9 ilin tutmutu. Byk bir parayd ona gre bu ama, artk aldr edecek halde deildi- arabn da bitirdikten sonra hesab dedi, garsona da bir ilin bahi brakt. Garsonun nnrde hrmetle eilii gururunu okamt. kt. Nefis bir geceydi. Her taraf l l yanyordu. Kalabalk caddeden heyecan ve hareket tayor, yaya kaldrmlarndan ne'eli insanlar akn akn gidiyorlard. Nihayet yaamaya balam olduunu hissetti. Zihninden btn kt dnceleri silkip att; rahatlamt. Bir gazeteciden Evening Times ald. Sokak lambalarndan birinin nda elence yerleri stununu inceledi, ki yerde operet temsili vard: Biri Edwards'daki, dieri de Martin Harvey'in Tek kar yol adl opereti. Tek kar yol un son temsili olduunu gazete bilhassa belirtmiti. kisini de beenmedi. Tam o srada listenin sonunda bir ey dikkatini ekti. Sevindi Theatre Ro-ya'da Mr. Tangueray'n ikinci kars oyunu vard. Doru oraya gitti. Parterden bir koltuk bileti ald. GirdiDublin'deyken annesinin onu alp kuklaya gtrdn ok hatrlyordu ama tiyatroya ilk defa gidiyordu. Perde ald zaman heyecanla titrediini hissetti. Biraz sonra da kendinden gemiti. Bu, tedenberi hayalinde yaatt dnyayd onun. Yalnz zek insanlarn konutuu kahraman insanlarn mrlerini imn ateinde yanarak tkettikleri bir dnya. Her an tesir altnda kalmaya amade ruhiyle o her kelimeye deta yutar gibi kulak vermiti. Tiyatrodan sarho gibi kt. O da hayat insanlar topyekn kucaklamak imdiye kadar nasibi olmam zevkleri tatmak istiyordu. Zihninde gz kamatrc, ehvev bir takm hayaller canlanmaya balamt. 335

Saat henz onbuuktu. Sokaklar biraz tenhalam-t. Hatt baz sokaklarda in cin top oynuyordu. James Meydanna doru yrd. ehrin orta yerinde kk bir meydand buras. Bir tarafta byk postahane, bir tarafta da vitrinindeki klar sabaha kadar yanan byk bir maaza vard. Lewis, ou zaman, manl manl glerek bu meydan hakknda ok enteresan hikyeler anlatmt. Geni yaya kaldrmlarda bir aa, bir yukar heyecan iinde dolamaya balamt. Onun gibi dolaan bir ok kadn da vard- Arada bir duruyorlar, bir tat bek-lermi gibi hareketler yapyorlard. Biri ok iman yamru yumru acaip bir eydi. Banda tyl bir apka, iri bacaklarnda potinler vard. Robert tam yanma geldii srada hafif bir sesle, efkatli bir tavrla konutu: Merhaba, delikanlm.... Bir bakas gzne iliti Robert'in. Uzun boylu, zayf, nahif bir kadnd bu. Siyahlar giyinmiti. Yzne de siyah bir tl rterek kendine esrarengiz bir hava vermiti. Hafif ne doru eilmi olarak, ar admlarla yryordu. Arada bir ksryordu. Fakat kibar bir tavrla da tam ksrrken mendilini azna gtryordu. Ro-bert'e baygn bir glmsemeyle bakt. Tyleri diken diken oluvermiti. Robert'in. Dehet iinde kalmt. Kafasnda heyecan iinde canlanan hayallere yaklaan biri bile mevcut deildi. Meydann orta ksmlarnda belki daha gzel birini bulurum midiyle yolunu deitirdi. Karya geti. Heykellerle dolu baheye girdi. i gayet muntazamd- Daha romantik, daha intim bir havas vard. Bir hayli karanlkt. Dolaan kadnlar da da ha oktu. Glgelerden ve karanlktan ald cesaretle ortadaki yoldan ilerlemeye balad. Kardan bir kadn geliyordu. Karanlkta gen ve gzelmi gibi grnyordu. Kadn yanndan getikten sonra Robert dnp arkaya, ona bakt. O da bakyordu. Robert'in ilgilendiini anlaynca bayla bir iaret verdi ve tekrar yrmeye devam etti. Robert armt. Acaba, gitse miydim peinden diye dnd. Sonra baheyi dolap yanna gelmesini beklemenin mnasip olup olmayacam hesaplad. Bakit T ka yol yoktu. Her halde dnp dolaacak, mutlaka yine onun nnden geecekti. Beklemee karar verdi. Yolun kenarnda bir yer grd. Heyecandan titreye titreye gitti, oturdu. Ancak o zaman orada birinin daha oturmakta olduunu farketti. Sigaran var m, arkadam?.... Elini cebine attPaketi kard. Karanlkta adamn eklini, emalini grmeye alt. Farkedebildii kadar, adamn sefil kyafetli bir ihtiyar olduu merke-zindeydi. Sigaray ald adam: Sa olasn, dedi. Kibritin yok mu? Robert bir daha cebine davrand. Kibriti yakp adamn sigarasna uzatt. Avucunun iinde tuttuu kibritin yanp snme zaman iinde adamn yzn yle bir grebildi. Bankn zerinde, heykel gibi bir sre daha oturdu. Ne gelen vard, ne giden. Kadn yok olmutu. Belki ilerde bir mteriye rastlam, onunla gitmiti. Cebindeki sigaralarn hepsini, kibritiyle beraber adama braktktan sonra kalkt. Bezgin bir tavrla yr-ye yrye istasyona kadar geldi. Bacaklar tutmuyor, ayakta zor durabiliyordu. Son trene ancak yetiebildi. Kompartmanda kimse yoktu. Tek bana oturdu. Gzlerini kardaki blmeye dikmiti. Dnyordu: Hayatnda hemen hemen mahvol madik hi bir ey kalmamt. Kolleksiyonlarm, o btn varl ile bal olduu eyleri bile satm, elden karmt- Eline geen de sadece bir hiten ibaretti, bu deerli eylerin karlnda.... Blmenin zerinde kk bir delik gzne iliti. Muzip bir yolcunun marifetiydi her halde bu. Delikten bakmak iin, mthi bir arzu duyuyordu. Bir ey, bir deiik ey grmek istiyordu. Uam bir sre cesaret edemeyerek yle kald. Nihayet merak galip geldi. Yavaa yerinden kalkt. Blmeye yaklat ve.... ve gzn uydurup delikten bakt. Fakat o kompartman da bombotu. Hi kimse yoktu. XXX Robert, artk btn mitlerini sellere verdii ve fabrikada daim olarak almaya karar verdii iin ma337

kineye kar samimi bir ilgi duymaya alyordu. imdi arklardan birinde i gryordu. Fakat akl sk sk baka taraflara kayd iin sk sk hat yapyor, yaknlklarna ramen Jamie'yi kzdryordu. K devam ediyordu. Yal, rutubetli hava insann iine yadrd kasveti her geen gn daha da arttn-yordu. Hele Robert'in iine.... Aralk ortalarnda bir gnd. Jamie kzgn bir tavrla Robert'in yanna geldi. Kalar atlmt ve elinde demir bir ubuk tutuyordu. Ac bir sesle: Beendin mi bu yaptn Robie, dedi. Bak bir una-. Daha dikkatli olamaz msn? Utancndan pancar gibi olmutu Robert, hayatnda ilk defa Jamie ona bu tarzda hitap ediyordu: Ne olmu? Elindeki demir ubuu uzatt: Daha ne olsun? dedi. Bir emei mahvettin Heder olan malzemede cabas. Ben bunu sana 2 x numara ile del demitim, sen tutmu 4 numarayla delmisin. Olur i mi bu yni? Kabahatli olduu meydandayd. Dikkatsizlik etmiti, iinde bir hiddet hissetti ve adeta kr gibi: ok mu nemli bir ey olmu yani, dedi. Muhterem Marshall Fabrikalar ifls etmedi ya.... Jamie cevaba kzmt : Ne biim konuma bu Robie, dedi. Artk dalgay brak ta kafan nndeki ie ver biraz. Anladn m? Biraz nasihat etti. Giderken hiddeti gemi gibiydi. Robert'e: Cumaertesiye bize gel. Yemei beraber yiyelim, dedi. Fakat Robert'in rengi deimi, dudaklar gerilmiti: Teekkr ederim, diye mrldand. Pek istemiyorsanz gelmem. Hi bir ey sylemedi Jamie. Bir an yzne bakt, yrd, gittiJamie'ye kzmt ama. daha ok da kendine kzyordu. Aslnda Jamie haklyd. Can sklm bir vazi-.Jette ylece dururken Galt yanma vaklast: . ,7V Eee, dedi, bu da ok ileri gitmeye balad artk. Paylama srasn sana kadar getirdiGalt, ona en kk bir tarizde bulunan mir karsnda bile hemen kprmeye ha^r bir iiydi. Jamie'nin durumunu tenkide kalkan bu hareketinde Robert, tembel ve beceriksiz bir iinin ayti durumdaki arkadana kar gsterdii yaknl bulmu ve Galt'a da ierle-miti. Suratna bakt: En az iki gnden beri tra olmad belliydi. Yz - gz kir iindeydi. Kendini tutamad, paylad: Sen sus, dedi. Sana dme? bizim iimiz.. Galt umduunu bulamamt: Kzma yahu, dedi. Sana yardm edelim dedik. Kabahat mi oldu? Bana ne? Ne halin varsa gr.... Bir daha da; tvbo olsun.. Robert, Jamie'nin paylamasndan sonraki gnler iine daha dikkatle eilmeye balamt ama, yine de olmuyordu- Aletleri eline alnda bile bir isteksizlik, bir honutsuzluk vard. Hatt bir defasnda elindeki keski ile ba parman adamakll kesmiti, iyi baklmad iin de yara iltihap yapm, cerahat toplam ve ikide bir irin akar bir hal almt. Haminnesi lapa yapmt. Jamie, bu yaradan zlmt. Bir gn Robert'e : Parman baya fena oldu senin, dedi. Pek iyi olacaa da benzemiyor. Robert soukkanl bir tavrla cevap vermiti: Yooo, dedi, nemli bir ey deil. Geer.... Nasl olsa geecekti. rinleri akan yarann verdii ac houna bile gidiyordu. Ruhunu kn kasvetinden daha derin bir karanlk sarmt. Alison da Ardfillan'dayd. Nihayet gelmilerdi. Robert'in pek sk gnderdii ateli mektuplara muntazaman cevap veriyordu ama, ok ksa ve kuru yazyordu. Kzn mektuplar geldii zaman kalbi tkanacak gibi oluyordu. Mektubu alr almaz odasna kapanyor, kapyda

kilitliyor, sonra yatan zerine oturarak elleri titreye titreye zarf ayordu. Harfleri kocaman kocaman ve yuvarlakt, Alison'un Bir satrna ancak - drt kelime syordu- Heyecanla alan gzleri da339 r ima iki sayfadan fazla olmayan mektubu abucak okuyor, adeta yutuyordu. Bir mektubunda iki yeni arkya altn yazmt. Shubert'in Standchen'i ile Schu-mann'un Wvidmung'una... Annesi ve Lousa ile birlikte buzda kaymak iin ArdifHan'daki havuza gitmilerdi, iki kere Mr. Reid, bir kere de Dr. Thomas onlar ziyarete gelmilerdi. imdi herkes byk k balosuna hazrlanyormu. Acaba Robert de gelemezmiymi ? Fakat. Robert'in istedii baloya davet falan deildi. Oturdu, ateli bir sitem mektubu yazd. Noel'den bir hafta kadar nceydi. Bir le paydosunda Lewis yanna gelmi ve : Gelecek Cumaertesi gn Ardifillan'da balo var Robert, demiti. Beraber gidelim istersen... Robert, le yemei niyetine yedii peynir - ekmek ten bir lokma srdktan sonra mrldand : Dans etmesini bilmem ki ben.... Lewis glerek cevap verdi: Ne ziyan var? Ben de bilmem. Oturur seyrederiz beraber. Evden brakmazlar zannederim-. Lewis srarla gitmesini istiyordu: Bir dn hele, Robert, dedi. ok mhim bir balo bu.... Kibarlarn balosu.... Bebek gibi kadnlar, kzlar, mkemmel bir bfe. Bana iki davetiye yollamlar. Hi anlamam mutlaka gideceiz. iindekileri belli etmemek istemesine ramen heyecanlanmt. Dans bilmeyii bir yana, baloya gidebilecek kyafeti bile yoktu. Gitmesi imknszd. Arkadann gsterdii samimi ve ar srar ve her eyi olduu gibi dans da kmsemesi sinirine dokunmutu. Kestirip att: istemiyorum, dedi. Beni rahat brak ltfen Lewis, hayretle yzne bakt. Sonra da omuzlarn silkerek uzaklat. Robert hareketinden utanmt. Akama kadar zgn bir durumda ban makineden kaldrmadan alt, durdu. Fakat cumaertesi akam 5 treni ile Ardfilan'a gitti. Baloya katlm?1' iin deil tabii. Panayrn kurulduu 340 ayrda iki saat bombo dolat durdu. Souk k rzgrlar oradaki her eyi silip sprm gibiydi. Paltosunun yakasn kaldrd. Bando kknn arkasndaki bir kuytu yerde durdu- Srtn bir aaca vererek Gabin' le yaad gnleri tatl hatralar and. Birbirlerinden asla ayrlmamaya burada sz vermilerdi. O vaad gn imdi ok uzak bir mazide de deildi ama, ona zerinden asrlar gemi gibi geliyordu. Gavin hi yoktu artk. Vaktiyle, dnyay fethedecek bir hava iinde biribirleri-ne mit ve cesaretle sz verdikleri bu yerde Robert tek banayd imdi ve titriyordu. Yava yava yrmeye balad. Balonun yaplaca Kasaba Konana doru gidiyordu. Gece olmutu. Saat 8 e yaklayordu. Kapnn nnde byke bir kalabalk vard. Baz merakl kimseler toplanmlar, baloya gelen kibarlar seyrediyorlard. Robert de aralarna kart, beklemeye balad. Hafif bir yamur yayordu. ok gemeden birbiri ardndan otomobiller skn etmeye balad. Kahkahalar iinde, gle - oynaya baloya gelen mutulu insanlard onlar. Kadnlar uzun ve bol etekli tuvaletlerini giymilerdi. Erkeklerde frak ve smokin vard. Le-wis'i grd, iki dirhem bir ekirdek giyinmi, salarn briyantinlemiti. Yalnzd. ok gemeden tknaz vc du ile Reid'in merdivenleri trmanmakta olduunu grd hemen bir iki dakika sonra da Alison'la annesini.... Kalabalk bir gurup idiler. Louisa ile Mrs. Marshall da aralarndayd. Alison'u farkeder etmez kalbinin dura-cakm gibi olduunu hissetti. Beyaz, prl prl bir elbise giymiti. Hallar zerinde yryerek merdivenleri karken Louisa ile akalayor, glyordu. Gzleri l sld. Her halde mutluydu. Gzden kayboluncaya kadar arkasndan bakt.

Sonra biraz orkestrann nameleri darlara kadar aksetti. Kalbini, gsnn iine bzlm kalm gibi hissediyordu. Paltosunun ceplerindeki yumruklarn skt ve acele admlarla oradan kat. Trene daha bir saat vard, istasyon civarndaki pis sokaklardan birinde bir a dkkan buldu. leden beri azna bir lokma koymamt- Bu karanlk, kk lokantadaki masalardan birinin zerinde, nne konan yal patatese bol sirke dkerek elleriyle yedi. Can alkol de istiyordu. Ken341 dini en aa seviyelere drmek iin zapdedilrnez bir istekle doluydu. Pazartesi sabah fabrikada Lewis'e rastlad. Makine atlyesine girerken karlamlard. Hayat renmi bir insann sakin baklaryla glmsedi ona, zr diler gibi deil.. __ Naslsn Lewis, dedi. Sana kaba davrandm, zr dilerim. Nasl, gzel oldumu balo, elenebildin mi? Baklarndan phe okunuyordu: Eh, fena deildi. Robert, gitmeyiine bir mazeret bulmutu: __ Mesele, ey.... dedi, Bir randevum vard da ondan gelemedim ben. Whiton'da tanmtm. Gen bir dul.... Onunla bulumama mani olacaksn diye kzmtm sana.... Yava yava rahatlad, tebessm etti: __ Budala ocuk dedi. Niin o zaman sylemedin bana.. Robert, ban manal manal sallyarak bir kahkaha koy verdi. Lewis ona hasretle, gpta ile bakyordu: Tebrik ederim, Robert, dediArdfillan'da yle eyler yoktu. Lzmudan fazla ciddi, ar bal bir baloydu. Bize gre hi deildi- Hani gelmemekle de ok iyi yaptn dorusu.... Bu kadar gzel yalan bu kadar kolay kvnverme-sine kendi de amt. Ne'esi yerine geldi ama, ok gemeden de kendisinden tiksindi. Eskisinden daha fazla kabuuna ekildi, herkesten kamaya, tek bana olmaya alt. Hi bir yere gitmiyordu. Kate evine ard zamanlar ekseriya bir bahane buluyor, atlatyordu. Pek seyrek grd Reid de, bir gn karlatklar zaman ona: inan Shannon, senin iin elimden geleni esirgemiyorum. Robert armt: Nasl yani, ne gibi? diye soracak oldu. Cevap ksa ve manidard: Daima kendi haline brakyorum seni.. 342 Yrd, gitti, syleyecek bir ey bulamamt. Her eyden yle usanm, yle bkknlk getirmiti ki ....Fakat, bakalarndan bucak bucak kaarken, biri var ki, hep ona, onun yanna gidiyor ve bundan bir teselli buluyordu. Bu haminnesiydi. Onun salam, metin, iradeli hali houna gidiyor ve kendisini cezbediyor olmalyd. Mr- Lackie, kknden kopmu, rzgrlarla savrulan bir ot gibiydi. Ya haminne?.... Kyl idi ve herhalde bunun derin kklerinden, beii olan topraktan hayat ve kuvvet alyor gibi idi. Haminneyle beraber ge vakitlere kadar yemek masasnn banda oturuyorlard. Sohbet ederlerdi. Babasnn Ayrshire iftliinde geen genlik yllarnn htralarn anlatrd. Peynir yaptn, tarlalarda mahsul bienlere frndan yeni km, scak yulaf ekmekleri gtrdn, patates soymak iin ambarda toplananlarn geceleri keman alp oynadklar oyunlar seyrettiini v.s..... Robert, kadnn kyl taraflarn da yava yava kavramaa balmt. Mesel, orbann iinden nohut tanelerini ayklayp daire eklinde taban kenarna dizer, zerine tuzla biber dkerek yerdi. Pancar yersen karnn arr. veya Mays kmadan fanila karma gibi ataszlerini ok kullanr, sebzeleri kartrarak piirirdi. Hafzas ok kuvvetliydi. Bilhassa aileyle ilgili konularda.. Tla gzel ve ilemesi g dantelalar rerdi. apkasna veya yakalarna diktii bu dantelalar onu daha gen gsterirdi- Ailesinde her kesin ok yaadn sylerdi. Annesinin 96 yana kadar, btn uzuvlan sapasalam yaadn ikide bir tekrarlad. Bu rekoru kracandan ok emindi. Gelini Mrs. Lackie ile arkada Mrs. Minns iin de Yazk yaayamadlar.. derdi.

Noel ok yaklamt. Kasabada her taraf kt bayraklarla donatlmt. Fakat Noel, Lomond View'a pek bir deiiklik getirecee benzemiyordu. Haminne kilisedeki trene katlacak belki Kate zml pasta gnderecek ve ihtiyar Dandie de, engel olunmad taktirde, mutlaka kafay ekecekti. Buna ramen Noel gnne doru Robert'i bir endie ve heyecan sanvordu. Bunu yenmek iin de umumi ktphaneden ald kitaplara kapanyordu. Fakat geceleri o kadar yorgun olu* 343 l yordu ki, oturup biraz bir eyler okumak istedii zamanlar, ekseriya, uyuyup kalyordu. amdanda biten mumun duman burnuna dolunca ancak uyanyordu. Kn kederli, kasvetli yry devam ediyordu. Pazar gnleri leye kadar yatandan kmyor, Gorki, Dostoyevski ve ehov'un eserlerini okuyordu Eski romantizmi yok olmu, artk realist eserlerden zevk almaa balamt. Felsefeyle de uramaya balamt. Descartes' Hume'u Schopenhauer'i Bergson'u anlamaa alyordu. Henz fazla derinlere eriememiti ama, arada bir, k gnleri gibi soluk bir k kafasna hcum ediyor, bu gayretlerin mkfat olarak iini aydnlatr gibi oluyor ve o bu aydnlkta, dinden kendisini tamamiyle ekmesinin, dini kk grerek gereklere gnl vermesinin yerinde olacam dnyordu. Okuduklar onu ok msbet bir istikamete yneltmiti. Bu bilgilerle mcehhez olarak dudaklarndan alayc tebessmler beliriyordu. Dinin dnyann oluunu izah tarz artk btn gl ile ortaya kyor ve bin-netice karsnda yklyordu. Dnyann bir gece iinde yaratldn, erkein amurdan, kadnn bir kaburga kemiinden yaratldn kabul etmenin, msbet ilimlerle megul bir insan iin imknsz olduunu artk gryordu. Robert'e gre, artk, Havva anamzn Cennet bahesinde memnu meyvay yiyii ve ylann alayl alayl gl ancak ocuklar kandrabilecek birer masaldan baka bir ey deildi. Msbet ilim, deliller, hayatn menei hakknda dinden ok farkl, ok daha kuvvetli fikirle1 veriyordu. Dnyann ilk zamanlarda denizlerdeki ve yava yava soumaa balayan bataklklardaki kolloid m-rekkebatnn kpkleri, milyonlarca sene ekil deitire deitire gelimi, protoplazmadan ibaret olan bu nveler, zamanla, hem suda, hem de karada yaayan hayvanlar, srngenler ekline inklp etmiti. Bu gelime, sonra da kulara, memelilere kadar erimiti. Ve neticede, yle tuhaf bir halka meydana gelmiti ki dnmek bile Robert'in tylerini rpertiyordu o, Anto-nelli'lerin maymunu ile karde oluyordu. .Hayallerinin ykldm grdke Robert gzel eylerle teselli bulmaa alyordu. Ktphaneden byk ressamlara dair kitaplar bulup okuyor, eserlerinin rp344 rodksiyonlarm zevkle inceliyordu. Sonra sonra empresyonist ressamlar ok sevmeye balamt. Onlarn gerek form ve gerekse renk konusundaki orijinal grlerini beeniyordu. Akamlar fabrikadan dnerken, kestane aalarnn efltun glgelerini, Ben dann gerisinde, gne batarken husule gelen limon sars izgileri uzun uzun seyrediyordu. Maraz, lgn bir ruh hali yayordu. Genliin o yeil hastal na tutulmutu. Onun iin daa mthi mnalar veriyordu kendi' kendine.... Bu da onun iin hayatn eriilmez nimetlerini, ideallerini, hayallerini temsil ediyordu. Zirvesine vara-myordu ama, hiddetler fkran bir durula eteklerinde durmu ona bakyordu. Fethe, zirveyi fethe hazrlanan bi1 bakla.... Zaman zaman kendini yldrmlara bile kafa tutacak durumlarda buluyordu ama, Noel gn ok perian olduunu hissetmiti O gece Barloan'a gitmi, Kate'in oluna kk bir hediye gtrmt. oraba hediye koymak adetine uyarak, o da, bir eyler koymak istiyordu ve kendisini yemee alkoymalarn temenni ediyordu. Fakat evde bulamad. Hediyesini kapnn halka-kasn alp sokaa kt. Bir iki tebrik kart almt- Biri de manastrdaki hemirelerdendi. Ald, okudu ve gld. Alayl bir gl deildi bu ama, bir zamanlarn nasl ok gerilerd kalm olduunu dnen sakin bir glt bu.... Fakat, hissettii bu stnlk hi onun mutlu olmasn salaya-myordu. Saat bire geliyordu. Aaya inip o hznl sofraya oturmak cesaretini kendisinde bulamad, apkasn alp sakaa kt.

Avare avare dolamaya balad. Gri renkli gkyz gibi solgun sokaklar bombotu. Levenford'da insann yle adamakll yemek yiyebilecei bir lokanta yoktu. En nihayet iiler meyhanesine gitmeye karar verdi. Bir masaya oturdu. Bir bira ile biraz peynir ekmek istedi. Bunlar yedikten sonra keder dolu eve dnmek dncesinden tamamen vaz gemiti. Odasnda ate bile yoktu.... Umumi ktphane saat 2 ile 3 arasnda akt. O gn herkes iin bayram deildi. Gitti. Scakt. Bir saa345 tini orada geirdi. Sonra da yeni bir kitap alarak eve dnmek zere yola kt. Etraf kaln bir sis tabakas altndayd- Karanlk basmak zereydi. Kilise caddesinden geerken sisler arasndan kendisine gelen uzun boylu karalty farkede-medi. Yan banda bir emsiyenin kaldrm talarna tok seslerle vurulduunu duyunca yarm bir ba evirisiyle ona bakt ve derhal anlad. Birden irkilmiti. Zira Rahip Roche'du bu. Hemen ve ahbapa bir tonla konumaa balad: Oooo, sen miydin Shannon? Ne zamandr grn-medin hi? Acaba k geirmek iin yerinaltma m girdin diye kendi kendime dnp duruyordum. Robert cevap vermedi. Fakat bu adamdan neden ekiniyor, hatt korkuyordu? Nihayet o da bir insand, elinde tabiat st bir kuvvet, stelik kendisine kar bir dmanl yoktu ya.... Devam etti rahip: Drumbuck'ta bir hastaya armlar oraya gidiyordum. Sen de o tarafa gidiyorsun galiba? Beraber yryelim mi? Evet.... Evet gidiyordum... Bir sre ikisi de bir ey sylemediler. Geen hafta sana bir kart gndermitim. Eline gemedi her halde.... Bu posta ilerimiz de pek berbat bizim.... Hele kartlara hi nem vermiyorlar. Gney Amerika'dan, Brezilya'dan bir meslekdam gelmiti. Bende kalyordu. Senin biyolojiye sempatin olduunu bildiim iin kendisiyle grmek istersin diye dnmtm Biyoloji artk beni ilgilendirmiyor. Yaaaa! O hevesin de mi gitti senin? Syle bakaym, hi bir heves kalmad m artk sende? Robert cevap vermedi ba nnde yrmesine devam etti. Rahip, Robert'in koltuundaki kitab grmt. Kolunun altndan mvik bir tavrla ekti, ald. Bu ne? Haaaa.. Karamazof kardelermi. Fena bir kitap deildi. Bir Alyoa var orada, ona dikkat et daha ziyade. ok iyi kalbli bir delikanldr o.. Kitab iade etti. Konumadan bir iki dakika daha yrdler. Nihayet rahip tekrar sordu: 346 Neyin var, yavrum, ne oldu sana byle? Robert arvermiti. Sesindeki eski tevr yoktu rahibin. O, rahibin kendisini Allann gznden dtn.... yahut da Paskalyadaki grevlerini yerine getirmedin gibi beylik szleriyle azarlayacan sanmt. Sesindeki tatllk gzlerini yaartmt. Bereket hava kararmt ve rahip, ocuun bu halini grmyordu Bir ey olmad.... Niye geliniyorsun yleyse bize? Hepimizin grecei geldi seni.... Benim, hemirelerin, hepimizinRobert, korkmu, ne syleyeceini arm grnmek istemiyordu. Kafasndaki, btn benliindeki deiiklii renmesini arzu ediyordu. Allaha inanmyorum artk da ondan. Maneviyatla ilgili eylerin hepsini terkettim... Hayret!.. Rahip bu szleri sktla karlamt. Hi cevap vermeden o kadar yrmlerdi ki, nihayet Robert, ne olduunu anlamak ister gibi rahibin yzne kaamak bir bak frlatt. Rahibin zayf ehresi solgun ve bezgin grnyordu. O zamana kadar hi dnmedii bir ey aklna geldi Robert'in, tuhaflat. Rahipte bir insand, onun da kendine gre zntleri, meseleleri olmas normal deil miydi? Bunu aklna getirince adamn zntleri-il, doru karsna bakyor ve sanki kendi kendine konuur gibi mrldanyordu.

Bir mantk zaferine ulamsn yani, Allah'a inanmyorsun. Bundan kendine bir iftihar ve gurur pay da karyorsundur her halde.... Fakat Allah hakknda ne biliyorsundur. ki zaten. Hatt, hatt ben ne biliyorum ki? Bu suale koskoca bir hi in tesinde cevap verecek durumda olduumuzu zannetmiyorum. Zira Allah, namtenahi bilinmez, namtenahi anlalamaz bir eydir. Hizlerimizin, mantmzn, dnme ve idrak kabiliyetimizin ok ama ok telerindedir. Kendisini gzlerimizin nnde canlandrmamz da mmkn deildir, onun bizi nasl grdn bizce malm mefhumlarla izah edebilmemiz de.... nan bana Shannon, Allah renmeye, kavramaa almak delilikten baka bir ey deilsir. tine girilmeyen bir de347 rinlii lmek mmkn olabilir mi hi? Bu da yle.... Bizim en byk hatamz Allahm varlm kr krne kabul edecemiz yerde mtemadiyen onun mnakaasn yapmamzdr. Ksa bir sktu mteakip devam etti : Hatrlayacaksn her halde.. Bir gn, baz yaratklardan bahsetmitik seninle. Engin denizlerin kilometrelerce derinliklerinde yaayan, gzleri bulunmad halde, karanlklar iinde, sadece hafif bir fosfor prlts gibi yanp snen ezel gecelerde, hisleriyle yollarn bulan yaratklardan bahsetmitik. Bu yaratklar, alp su stne karn, gne ile kar karya getirin, dayanamazlar, lrler. Allah'n karsnda bizler de bu durumdayz ite.. Bilinmesi gerekir ki, en byk gnah zihnen ilenendir. Senin zihninden geenleri gayet iyi biliyorum ben. Sen her eyi klttn, klttn, bir hcreye kadar klttn. Protoplazmann kimyev terkibini sorsam hemen sylerdin. Gayet basit maddelerden ibaret bu. Evet, yle, yle ama, o maddeleri bir araya getirip canl bir varlk yaratabilir misin? Bunu yapamadn srece de, Shannon, baka kar yolun yoktur, boynunu bkecek ve Tanr'ya iman edeceksin. Rahip birdenbire konumaa balad. Robert'e de Bir sre daha konumadan yrdler- Robert hi cevap vermemiti. Nihayet Drutnbuck yolunun kesine gelmek zereydiler. Rahip, Robert'in yanndan ayrld, Toll istikametine saparken de Robert'e bir bak frlatt ve : Belki sen, dedi, Allah' aramyorsun ama, bil ki o seni aryor ve bir gn de aradm mutlaka bulacaktr.... Aradn, yani. seni.... Robert heyecandan tkanmt. Yava yava eve doru yrd. Dndklerini aka syleyebildii, stelik bir rahibe syledii iin iftihar duymas gerektiini dnyordu, nsamn, inanlarndan rahatlkla bahsedebilmesi bir cesaret iiydi. Fakat her eye ramen de, kendini sarslm, bir para korkmu ve bir para da kalbinin derinliklerinde utanm olarak hissetti. Rahip Roche, meslek kurnazlklarna ba vurmaa kalksayd, eytan tuzaklar ve emsali beylik tehditlerini kullansayd kendini her halde daha hakl hisse348 derdi Robert. Ve rahip dvay kknden kaybederdi. Aldaki ocuk gibi hikyelerle ts'y anlatmaa kalksayd belki kendisini tutamaz alard bile ama, asla rahibi de affedemezdi. Fakat, o , Robert'e gayet asilne, gayet sakin davranm, pein hkmlerde yanlmann pekl mmkn olabileceini sylemiti. Ya gerekten Allah varsa? Kck bir diyatom, zayf bir rotifer olan Robert'in Allah'a meydan okuyuu gln bir ey olmaz myd o zaman? Ceza olarak da kimbilir ne dehetler, ne azaplar iine yuvarlamrd o zaman? O anda, yere diz kmek ve tekrar Allah'n sinesine snmak ihtiyacn duyar gibi oldu. Fakat kendini tuttu ve tir tir titreyerek, fakat inadn da terketmeyerek, sadece admlarn biraz daha hzlandrp evinin yolunu tuttu. Lomobd View kardan bir karalt halinde grnd zaman kalbine byk bir hzn kmt.. Of f f f.... Allah'm.... dedi ve eer varsa diye tekrar iinden geirdikten sonra tamamlad : Ne biim bir Noel gn yaattn, bana?.... VI Baharn ilk habercilerini oktan farketmiti ama, Mays'ta, ktan kalma eni komi souk bir gn yaad. Etraf adamakll buz tutmutu. Buzlar zlnce de her taraf vck vck amura buland. Bahar tatilinden iki hafta evvel, erimi

karlarn iinde yalpalaya yalpalaya fabrikadan dnerken allarn tomurcuklandn grmt. Yaklaan baharn, kollarna, ayaklarna, btn vcuduna ve kafasna yrmeye baladn hissetmiti. Alison da Ardfillan'dan dnmt artk. Artk ok yaklam olan tatilde beraberce Ardencaple'a gitmeye karar vermilerdi. Bu gezintiyi iple ekiyordu Robert. Eve gelip de yemek odasna girince bir fevkaldelik olduunu anlad. Haminnesi sofrada boynu bkk oturuyor, bykbaba kolunu boynuna dolam, onu teselliye urayordu. Yemeini kendin alacaksn, Robert., dedi ve Robert'e kederli bir ehre ile bakarak izah etti : Sophie gitti.... Robert'e hi de nemli grnmedi bu haber. Sefer-tasn kenara brakt. Muslukta elini yzn ykadktan sonra dnd. Yemeini ocan zerinden alrken haminnesi konutu. Mr. Lackie'nin verdii haberin ne349 mini belirtmek istiyor gibiydi.. __ O kadar iyiliklerimi grsn de, sonra byle, bizi yz st brakp, stelik haber bile vermeden ekip gitsin. Grlm ey deil vallahi.... Olu tatl bir sesle onu teselli ediyordu : zlme anne, bakasn buluruz yaknda. Zaten msrifin biriydi.. Ama haminne baya zgnd.. Btn ilerin altndan kalkamam ki ama ben.... __ Merak etme, Robie'yle bende sana yardm ederiz. Yatam kendim yaparm mesel ben- Houma gider benim.. Hizmeti masrafndan kurtulduu iin sevinmekte olduu belliydi. Yeni hizmeti tutulmas iini de elinden geldii kadar savsaklayaca anlalyordu. Yemekten sonra Robert, dedesinin peynir ekmeiyle, kakaosunu gtrd. Haminnesine yardm olsun diye yapmt bu ii.. Zaten odasna kacakt. Dandie'-nin kapsn anca ihtiyar paltosunu srtna alm, minedeki kk atein nnde otururken buldu. Tatl ve sakin bir sesle konutu. Sa olasn Robert, dedi. Eksik olma.. Yalnz.. ey.. Sophie yok mu? Tepsiyi nne koyarken konutu Robert.. Gitmi, dede Hem de kimseye haber brakmadan.... ihtiyar ban kaldrm hayretle, biraz da gizli bir yerinden yaralanm gibi Robert'e bakyordu. Allah, Allah, dedi. Hayret dorusu!.. u insanlara da hi gven olmuyor vesselam.... Doru bir hareket deil tabii.. Elbette deil, Robie.. Yalnz, dorusunu istersen kz severdim ben.. ok hatr sayard.. Sonra.. Genti de.... Robert ihtiyar sakin bulduuna memnun olmu, sevinmiti. Eski gnlerdeki dalgn ve kendinden gekin hali ara sra zerine byle geliyordu. Fakat bu gece onu biraz da solgun bulmutu. Rzgrda sallanan bir yapraa benziyordu. Bir sre durdu Robert. Dandie, ekmeini kakaosuna batrd, yava yava inemeye ba-ladv Bacan nasl oldu, dede? 350 Bir ey yok canm, iyi.. Kk bir tutukluktan ibaret. Baka bir ey deil. Bakma sen, benim topram salamdr olum.... Ertesi sabah fabrikada Galt, Robert'i garip bir gz hapsine almt. Yeni bir motor zerinde alyordu. Fakat adam mtemadiyen etrafnda dnp duruyordu. Geliyor, gidiyor, kskac, yahut ee'yi alyor, gtryor, bahaneyle tekrar getiriyordu. Nihayet Jamie atelyenin br ucunda, iken, frsatn ktna hkmetmi olacak ki, yanat ve : Paydostan sonra buluabm. Seninle biraz konumam lzm.... dedi. Hi bir ey anlamamt. Galt'n renksiz, sakallan uzam suratna tiksinti ile bakt. Ne grecekmisin benimle, bakalm? Sonra sylerim., iiler meyhanesinde bulualm. Robert'in reddetmesine kalmad Jamie yaklat. Onu gren Gali; da abuk abuk uzaklat, iine hem bir merak, hem de endie dolmutu. Kendi kendine gitmeyeceim dedi ama, saat 6 yi 5 dakika gee de iindeki merak yenemeyerek

meyhaneye gitti. Zaten fabrikann tam karsndayd. Galt daha nce gelmi, kedeki kk bir masaya yerlemiti- Zemini tala serpilmi uzun salonda o saatte hemen hemen kimsecikler yoktu. Lmbalar henz yaklmamt. Galt, Robert'i kaba ve biraz da kstah bir tebessmle karlamt : Otur bakalm, dedi. Ne iersin? Robert, hain bir tavrla ban sallad : Benim vaktim yok.. Ne konuacaksan bir an evvel konu. Gideceim.. Dur yleyse.. nce bir yarmlk ieyim, ikisini syledi. Gelince de bir yudum ald ve : ey.... dedi. Bizim Sophie hakknda konuacaktm. Hiddetten kpkrmz kesilmiti Robert. Benimle bir ilgisi yok.... Belki yle.... Gzlerini dndre dndre viskisini ar ar yudumlarken devam etti : yle ama duyulursa da rezalet kopar, biliyor musun? 351 Sanki bandan aa bir kova su boaltmlard Robert'in. Srtndan aa doru souk souk terlerin akmakta olduunu hissetti. Hayret ve aknlk iinde tepeden trnaa rpermiti. Baiyle, masadaki iskemlelerden birini iaret etti : yle yanma otur, dedi. Tepeden azametli azametli bakma yle.- Ben bir yarmlk daha iinceye kadar bekleyeceksin. Durdu, o kk, ipil gzlerini dikerek amaza girdin mi der gibilerden bakt ve : Olmaz m, kk bey? dedi, Robert kekeleye kekeleye cevap verdi : stersen btn i.. kinci kadehi de erefe! diye parlattktan sonra mesele aydnland. Robert, yarm saat kadar sonra Drumbuck yolundan ilerlerken rengi solmu, hrstan, hiddetten kaskat kesilmiti. Ate pskryordu deta.... Dallarna su yryen kestane aalarnn yapraklarnn gzelliini bile farkedecek halde deildi. Eve gelir gelmez, doru yukar frlad, dedesinin odasna hmla girdi. Kapy kapadktan sonra da karsna dikildi. Fakat ihtiyar, Ro-bert'i grr grmez elindeki mektupla ayaa kalkmt. Memnun ve heyecanl bir tavrla : Bak, Robie, dedi. Son msabakada teselli mkfat kazandm. Bir kutu boya kalemiyle, ciltli bir El leri Kitab.... Robert kkredi : Bktm senin bu msabakalarndan da.... Kzgnlndan ne yaptn bilmiyordu. htiyar hrsla arkaya doru itti. Kitaplarn, ktlarn darmadan etti. Adamcaz korkmu, sinmi, ufalm gibiydi. Hayretle Robert'in suratna bakyordu.. Ne oluyorsun, neyin var Robie?.... fkeden ziyade, utancn, rezil olma korkusunun verdii perian bir hal sesine hkim olmutu. Daha ne olsun?-. Sanki bilmiyormu gibi, bir de.... Dnyorum dnyorum da aklm almyor.. Bir de bana sz vermitin rahat duracana dair, ha? Benim derdim bana yetmiyormu gibi.... Bu kadarna dayanlmaz artk.... 352 Vallahi bir ey anlamyorum Robie, ne oldu, ne var yahu? Allah, Allah der gibilerden kafasn saa sola sallamaa balamt. Nihayet omuzlarndan yakalad Robert onu, yle bir silkeledi : Bir dnsene hele, dedi, Sophie niye gitti, ha? Niye gitti? Bakyor, fakat grmyor gibiydi. Birka kere kendi kendine, mrldanr gibi, Sophie niye gitti? Sophie niye gitti? diye tekrarlad. Sonra da kafasnda bir imek akm gibi oldu. Biraz evvel balayan titremesi de durmutu. imdi hayret deil, korku tayan gzlerle bakyordu. Musa'nn tatan su akmasn emrettii sahnedeki gibi sa kolunu kaldrd : Vallahi bir ey yoktu aramzda.. Sadece iyi ahbaptk kzla.. Sana yeminle temin ederim ki byle Robie.... fkeden zangr zangr titriyordu Robert.

Bir de bir ey yokmu diyor, una bak.....Kandracan m zannediyorsun beni? Seni bilmez miyim ben? Kendini ok mkl bir duruma soktun, haberin olsun ve ben karmyorum artk.. Ne halin varsa gr.... htiyar minenin nndeki halnn zerinde ylece kalakalmt. Robert arkasn dnd, kapy hzla arparak kt. Yemeini yerken meselenin eitli ynleri kafasn kurcalyordu. Bazan ok nemsiz, basit bir hdise gibi grnyor, bazan da bir felketml gibi geliyordu Ro-bert'e.... zgn zgn, Acaba Galt'n gnln almaa almakla yanl bir i mi yaptm? diyordu. tiklerinin parasn da Robert demiti, herifi okam olmak iin.- Bunu yapmakla, bir nevi, kabahati de kabullenmi duruma dmemi miydi? Keke sert davransaydm, diye dnd. Fakat o zaman da adamn ii nereye vardraca bilinemezdi.. Aman Yarabbi.. Ne feci ey.. O, ak scak ve aydnlk bir yaknlk telkki ediyordu, fakat karsna kan bunun en ayp ve en irkin ekilleriydi. Onunla alay ediyor gibiydi.... Bir saat kadar sonra odasna kyordu. htiyar, onu merdiven banda bekler buldu. Elinde bir kt tutuyordu. Bunu muzaffer bir tavrla Robert'e uzatt. -Onu yumuatmak iin hafif hafif glmeye alyordu. 353 rll! Meseleyi hallettim, Robie, dedi. Hem de kknden.. Kasaba halkna hitaben bir ak mektup yazdm. Oku da gr.... Levenford Herald gazetesinin Yaz leri Mdrlne gnderilmek zere hazrlanm olan mektubu Robert yle bir gzden geirdi. Yer yer baz tbirleri f arketti : Tamamiyle aslsz bir iftira.... Sayn hemehrilerim de bilirler ki.... Hayatm bir zambak kadar beyaz.- Yzm kzartacak bir tek hdisem bile olmamtr.... Hele kadnla ve kadnlara kar daima sayg.... Robert'in bir anlk duraklamasndan istifade ederek de mrldand : Tam da gnnde gidecek. Gelecek haftaki sayya rahat rahat yetiir.. Robert, dedesinin yzne bakt : Haaa, peki.. Bn yollarjm.. Titreyen eliyle omuzuna vurdu Robert'in : Kusura bakma Robie, dedi. Seni zeceimi hi tahmin etmemitim vallahi., inan ki aklma bile gelmemiti. Sa olasn, sen., iyi dost, kt gnde belli olur zaten. Sa ol.- Sa ol.... Zorla gld Robert.. Bu durumun hazinliini belirten bir glt ama, ihtiyar rahatlamt bu gl grnce. Ferahlam bir halde elini skt. Ayaklarn srye srye odasna girerken, aklna bir ey gelmi gibi tam kapnn nnde durdu. Geriye dnd. Yz ok cidd bir hal almt. Zavall karm, dedi. Harikulade bir kadnd o Robert.... On senedenberi ilk defa karsndan bahsettiini duyuyordu Robert.... Odasna girdi, dedesinin hemehrilerine yazd ak mektubu kk kk yrtt, paralad. Ertesi gn paydosta Galt tekrar Robert'e yanat. Robert, bunu daha evvel tahmin etmi, sert bir tavr taknd takdirde mukabeleye karar vermiti. Fakat hayret.. Galt ok yumuak bir tavrla konumaa balamt. 354 Bu akam iin yoktur her halde.. Meyhaneye gelir misin benimle? ayet tenezzl edersen tabi, nce tereddt etti. Sonra da bir anlama olursa znts geer diye dnd. Beraber gittilerGalt, mtemadiyen pek sevdii bir konudan bahsetti durdu, insan haklar zerine esasl bir nutuk ekti. Uzun konumakta yektayd zaten. Arada bir, azametli pozlarla yksek yksek lflar ederdi. Birlik toplantlarnda onun enesi kuvvetli bir insan olduunu herkes teslim etmiti. Birden konuyu deitirdi : Bana kalrsa bu ii temizlemek zorundayz., dedi. zlyormu, esef ediyormu gibi bir tavrla ban salladktan sonra da devam etti : Bu konuda dmanlarmn bile bana hak vereceklerine eminim. Hakkm sonuna kada savunacam. Sophie'ye mutlaka tazminat verilmesi lzm.... Robert iinin titrediini hissetti. Aslnda hdise hi de nemli deildi. Zira ihtiyar Sophie'ye hi bir ey yapmam, sadece beline sarlmakla yetinmiti.

Ama, Robert bunu ok sonralar ve bir tesadfle renmiti. imdiki durumda iin iinde kt bir durumun mevcudiyetinden korkuyordu. Ne kadar da kolay kandrlmt. Donup kalm bir halde gzlerini Galt'a dikmiti. ylece bakyordu. Aferin Robert, dedi. itiraz etmiyorsun bakyorum, bravo.... Ses karmay houna gitmi. cesaretlenmiti-Devam etti : Senin iyi kalbli bir insan olduunu gsterir bu. imdi ii kesip atmann zaman geldi. Be sterlin istiyorum tazminat olarak. Bu paray verirsin, meseleyi keser atarz. Unutulur gider. Benim teklifim bu ve bundan daha merte de davranamam msaadenizle.... Dehet iinde Galt'n yzne ba.kmt Robert. Asmaa gtrseler bu kadar paray bulup veremem. Galt, itham eder bir tavr taknmt : 355 Oooo, dedi, sizin evde para ok.. Sen vermezsen ben de gider Lackie'den isterim. Cimrilii mehurdur ama, hdise duyulacak, kasabadaki btn itibar mahvolacak diye dnr, karr verir. Robert, ne yapabileceini dnyordu. Herkesin iinde en mukavemetsiz kimse olarak onu bulmutu Galt ve ykleniyordu. stedii paray almazsa meseleyi Mr. Lackie'ye aacakt. Bu muhakkakt. Halbuki Lackie, son gnlerde ihtiyara adamakll kzp duruyor, Glen-woodie'deki Dknler Evine gnderelim diye tutturuyordu. Bu i tuz biber ekecekti. Robie, nihayet : Bana biraz mhlet ver., dediGalt azametli bir tavrla, galibiyetinin verdii almla konutu : Tabi, tabi, dedi. Mhlet veririm. Bir hafta mesel.. Tamam m? Robert kalkt. Giderken akac bir tavrla Galt kolunu skt : Sen ok iyi bir ocuksun, Robert.... ok iyi bir ocuktu ama, imdi bir yandan fke, bir yandan da utan iinde bunalyordu. Ba, dnmeler iinde, eve doru gidiyordu. Kendisine istikamet verecek bir yol ararken insanlarn yardmlamas gibi parlak bir fikre de balanmt. Toplantlara katlyor, felsefe kitaplarn dikkatle okuyor, Bioloji ve insan zerinde uzun uzun etdler yapyor, dnyordu. Mteakip gnlerde Robert, paray nereden bulacan kt kt dnmekten baka bir ey yapamad. Bavurabilecei bir tek insan olduunu gryordu. O hafta atelyede Galt mtemadiyen onu kontrol ederken, o da Jamie'yi kolluyordu. Jamie'yle aralar son gnlerde iyice dzelmiti, ine drt elle sarldna kanaat getirmi grnyordu. Birka defa tam aacakken cesareti krld, syleyemedi. Fakat cumartesi gn Galt'n gitgide hiddetli bir hal aldn grnce ustasnn yanna gitti : Jamie.... diye balad, fakat nefesi tkanmt, glkle konuuyordu. Bana biraz bor verebilir misin? 356 Azndaki izmariti att. Elini cebine sokarken de konuuyordu : Zaten ben senin kafann iinde ne zamandr bir eyler dndn anlamtm. Ne kadar istiyorsun, syle ? Elini cebinden karmt- Avucunda bir yn bozuk para vard. Robert yutkundu : Onlardan deil, dedi. Hem tahmin edebileceinden de ok fazla.. Fakat msterih ol, hepsini santimi santimine deyeceim. Ne kadar istiyorsun? Onu syle., dedi. Yine glyordu ama, bu sefer ehresinde bir phe belirmiti. Be sterlin.... Dudaklarndak tebessm birdenbire kaybolmutu. akn akn Robert'i szmeye balad. Hay Allah mstahakkn versin olan e mi? Peki delirdin mi sen? Ne yapacaksn bu kadar paray? Ben de bir iki ilin falan bir ey zannetmitim. Sz veriyorum, haftadan haftaya derim. Ne olacakm bu para? Emin ol sylemem Jamie.. Fakat inan ki ok nemli,...

Tuhaf tuhaf yzne bakyordu. Avucundaki paralar tekrar cebine boaltt. ehresi zgn ve souk bir hal almt. Kzmt da.. Kafasn sallad : Ben de seni artk, aklm bana devirdi, adam oldu zannediyordum. Meerse.. . Hadi olum, hadi. s-koya Bankas deilim ben. Kendimi zor geindiriyorum zaten. Robert ters yz geri dnd, yerine gitti. Bu sert ret cevab karsnda kendisini byk bir hakarete uram hissediyordu. Her eye tahamml etmiti ama, kendisini kk drecek bir hakarete asla boyun eemiyordu- O gn paydosa kadar ban nnden kaldramad. Galt'n zerinden hi ayrlmayan baklariyle karlamaktan korkuyordu. Paydos olunca ona grnmeden kat, kapdan sr'atle frlad, yolun yansn da kotu. Pazar evde geirdi, hi kmad ama, pazartesinden itibaren de Galt onu gzleriyle her dakika yedi durdu. Balangtaki tereddd de gemiti. Artk borcu 357 I benimsemiti. Onu demeyi bir vazife sayyordu. Bir desem diye ii iini yiyordu, ihmalkrlk hi deti deildi. Bir eyi lm pahasna da olsa yapmak onun ta-biatinde yer etmiti artk. Bu hdisede de ayn ekilde dnyordu. Vaad ettii paray verip Galt' bandan def etmek istiyordu. Artk bu paray gerekten kendisi vermeye mecburmu gibi geliyordu ona. Galt bu dnceyi krklyordu. Polise ba vuracan ihsas ediyor, bu ie imdi kendisinin de karm bulunduunu imaya kadar antajn ileri gtryordu. Sophie, kendi odasn dzelttii zamanlar iinde zaman zaman kprdanan arzular dndke kendisini de sulu gryordu- O da, ihtiyar dedesi kadar kt kalbli deil miydi? Cumartesi gn paydos dd tt zaman ne yapacan bilemeyecek bir haldeydi. Bir defa daha Galt'a grnmeden kamak istemiti ama, bu defa tertibatn almt herif. Kapya zebani gibi dikilmiti. ltimatomunu sallad. Cidd sylediini belli eden ok kesin bir ifade ile notere bavurduunu belirtti ve : Para bu geceye kadar gelmeyecek olursa meseleyi duymayan kalmayacak., dedi. Yolda strabnn gitgide fazlalatn hissediyordu, iinde bir yara kanyor gibiydi. Bakalarnn ykn omuzlarna alarak ban belya soktuunu dnyor, kendi kendine daha ok kzyordu. Hi bir ey yapamyordu. Meselesini bir tek kimseye aamyordu. Eve geldii zaman haminnesi merdivenden iniyordu. Yznde sakin bir memnuniyet okunuyordu. Ki-tab- Mukaddes i elindeydi. Baiyle st kat iaret etti : Seni sordu, dedi, zerinde tuhaf bir hal var bugn.. Oturdum, biraz okudum ona.. Haminne, son zamanlarda Dandie'nin ba ucunda oturup ona incil'den paralar okumay adet edinmiti. htiyarn artk adamakll kt iyice anlald gn-denberi haminnenin ona kar duyduu eski dmanlk kalmam, yerini, mfik, koruyucu hisler almtRobert, bir sre, talkta, mtereddit bir halde durdu.^ Sonra kendini zorlayarak yukar kt. Kapnn tokman yavaa evirdi, ihtiyar, elbiseleri zerinde old halde yatana uzanm, son derece bitap ve bitkin bir halde yatyordu. Robert, bir ey sylemesi gerektiini hissetti : Neyin var, dede? dedi. ihtiyar glmsedi : Son zamanlarda biraz fazlaca ar kitaplar okudum. Her halde ondandr. Biraz da u bizim Hac Babann Maceralar m okuyaym bari. Dnceli bir tavrla yzne bakarak devam etti : Maa gidiyor musun bugn0 Ma yok bugn, dede.... htiyar baka bir ey sylemedi. Bir sz bekledii de yoktu zaten. Fakat Robert, kendisinin yannda bulunmasn istemesine kzmt. Yemee inerken de bu kzgnl gemi deildi. Artk onunla ilgilenmeyeceini sylemiti ve bu sznde durmak istiyordu. Yemekten sonra yamur balad. Elleri cebinde pencereden dary seyrederken bir sre odada sinirli sinirli gezindi, durdu. Sonra da ask bir yzle yukar kt, ihtiyarn minesini yakt. Odunlar adamakll alev alncaya kadar

fledi, urat. Sonra dedeyi karsna ald, parti dama oynadlar. O bitince de Napolyon ad verilen iskambil oyununa giritiler. Onlar para yerine kibrit p koyuyorlard ve ihtiyar Dandie bu oyunu ok seviyorduHemen hemen hi konumamlard. Oyundan sonra ihtiyar koltuuna gmld, Robert de ona Hac Baba'nn maceralarndan Sultann Sarayndaki hikyesini okudu, ihtiyar bu kitab ne zaman okursa gevrek gevrek glerdi. Saat 4 de ay piirdi, ekmek kzartt, zerine de ya srd. Dandie kahvaltsn ettikten sonra piposunu tttrd, arkasna dayanp gzlerini hafife kapad. Aynen.. Aynen eskisi gibi Robie.... diye mrldand. Robert, kendini tutamayp kaba bir ey syleyecekti az daha. yle sakin ve rahat bir uzanla kendinden getii zamanlar, mrn boydan boya kaplayan kabahatler o kadar mnsz grnyorlard ki.. Ona kar iinde mthi bir fke vard. Bununla beraber, o yle arkasna dayanm uyur gibi dururken, ocukluunda kendisine yapt iyilikleri hatrlad, Tabii, yaptklarnn hepsinin iyilik dncesinden ileri gelmediini de hesaba katyordu Robert. Bunlarn iinde yaradl icab 359 yaptklar da vard. Zaten, eskidenberi iyilik yapmay, gsterii seven, aktr yaradll bir insand. Ve iyilik yapan adam rol onun karakterine en uygun deni idi. Btn bunlar bildii halde onu son dakikada nasl tek bana kalmaa terkedebilirdi ? Glenwoodie'de, Dknler Yurdundaki hayata katiyen tahamml edemezdi. Beraberce Peter Dikie'yi ziyarete gittikleri zaman orann ne feci bir yer olduuna gzleriyle grmtler. Hele Dandie gibi bir adam iin oraya gitmek lm demekti. Robert, derin bir gs geirerek yerinden doruldu- Odadan karken, ihtiyarn koltuuna gmlm, derin derin uyuduunu grnce iini yine bir hiddet dalgas kaplamt. Odasna girdi, mikroskopu ald, evden kt. Gavin'in hediyesiydi bu ve elinde kymetli bir tek bu kalmt. Ona mukaddes bir eya gz ile de bakyordu Robert.. Dnyada dilenecek hale gelse onu satmamaa karar vermiti. Fakat.... arya gidip rehine koydu onu., yi de bir para vermilerdi. Be sterlin, on ilin.. ihtiyacndan biraz fazla yani.... Doru Vennel'e, Galt'n evine gitti. zerine kire srlm, ta duvarl binaya doru yrd. Galt, srtnda gmlek, kapya yaslanm duruyordu. Robert'i bekliyor gibiydi. Getirdim.... Kt paralan elinden kapar gibi ald. Sonra yzne bakarak aptal aptal gld imdi durum halloldu, dedi. Biraz ieri gel, otur.... Karmakark, pis bir odayd. Leke iindeki duvar ktlarnn zerine karmakark tablolar asm, bir yn futbolcu ve boksr resimleri yaptrmt. yle bir kapdan grd kadar idi bu. Hayr-, girmem.. der gibilerden kafasn salladktan sonra yrd. Kafa-enn ii zonkluyordu. ayrn ortasna geldii zaman birden hatrlad. O heyecan ve fke iinde Galt'a fazla para vermiti. Mikroskoptan ald paralardan, ona vermesi gerekmeyen on ilini ayrmamst. Fakat adam sendeee.. gibilerden bam sallad. Ne nemi vard. Onu bandan def etmi, bir beldan kurtulmutu ya.. Artk ocukluktan km olduunu dnmese sraya sraya, koa koa gidecekti. ayrn sonuna geldii zaman, oradaki dkknlardan birine gidip cebindeki para ile kendine byke bir para brek ald, yava yava, yiye yiye Drumbuck yoluna doru yrd. Hava henux tam mnasiyle karar-mamt. Brei ufack krntlarna kadar zevkle yedi. Parmaklarn bile yalad. Hava ok gzeldi. Akamlar karanln artk birdenbire bastrmamas ne iyi diye dnd. Berrak ve tatl bir aydnlk vard havada. Bir ardkuu kestane dallar arasndan tyordu- Aaca yaklat srada, bu kendi halinde tp duran kua birdenbire kzdn hissetti, Dur, dedi, ben sana gsteririm.... VII Robert'in kasabaya ilk geldii gn anneannesinin syledii gibi, Levenford bask tavanl evleri hatrlatan eski, khne bir kasabayd ama, etrafndaki dalar, gller, ormanlklar ok gzeldi. Fotoraflk, daclk gibi

kulpler de kasabada kurulmutu ve bunlara ikibu-uk ilin gibi ok cz'i bir cretle kaydolmak mmknd. Fakat Kate yahut Jamie, bu kulplerden birine yazlmasn srarla syledikleri zaman, veyahut ta haminnesi, hafife kalarn kaldrarak, arada srada dalarda yry yapmann onun iin ok iyi olacan syledii zaman o sadece reddediyor ve odasna ekilip kitap okuyordu. Evvelce dalarn rzgrl, yksek tepelerinden hi inmedii halde, imdi aylardanberi kr yz grmemi olarak yaayabiliyordu. Fakat Yaz Bayram gn o eski yry ve kr havas ak iinde yeeri-verdi. skoya'da insann karsna daima kan bir dman gibiydi hava.... O szde yaz gnnde de giyinirken pencereden bakmt- Hava kapalyd ve bermutat yamur ihtimali vard. Bazan dinmek bilmeyen bir yamur balar, tatil gn olduu iin insan bsbtn gam kasavet basard. Acaba yine mi yle olacak diye irkildi. inden hrsla sylene sylene evden kt, istasyona doru hzl hzl yrmeye balad. 361 Daa gitmek zere hazrlanm bir yn insan toplanmt, istasyonun slak zemininde bekleiyorlard. Onlara doru giderken birdenbire kalbi hzl hzl arpmaa balamt. Alison, ondan evvel gelmi, Reid'le konuuyordu. zerinde kaln bir yamurluk vard. Gm-rah salarn da lcivert bir bere ile rtmt, istasyon ve etraf bir a.nda Robert'in gzlerinde prl prl aydnlanmt. Robert'i gren Reid baiyle selm verdi. Merak etme, Robie, dedi, ben yokum. GelmiyorumAlison burnunun zerindeki yamur damlacklarn silkti, zoraki bir tebessmle glmsedi. ans dediin de bu kadar olur hani.. u havann hali de.... Gitmesek mi, vaz m gesek acaba Robie? Fakat Robert, mutlaka gitmek istiyordu. Alison'la bsraber olduu iin gitmek istiyordu tabii. Hani yamur deil, gkler delinse, dolular yasa, kar frtnalar balasa yine de gitmeye kararlyd. Alison'un szleri gzlerine bir glge drr gibi olmutu. Fakat Reid'in szlerini duyunca ferahlad : Canm ne varm ki, diyordu hocas. eker deilsiniz ki eriyesiniz. Yalnz size bir tavsiye: Rzgrda umayn. Zira sabah barometreye baktm, scak ve kuru nn zeriydeydi. ibre. Mutlaka bir tayfun kopacak.. Son iki senedir Reid'in o maraz halleri yok olmutu. Aksilikler karsnda gevememek hususunda gsterdii bu irad kuvvet Robert'in en fazla muhta olduu ve en gpta ettii eydi. Robert, bundan o kadar yoksundu ki.... Reid, Mrs. Keith'in bir ii iin Winton'a gidecekmi. Onlarla biraz konutuktan sonra kendi trenine binmek zere br tarafa geti. Fakat giderlerken, Alison'la aralarnda manal bir bakma olduunu farketti Robert. Bu gizli bir ey yapm, biraz da sulu psikolojisi altndaki insanlarn bakna benziyordu. Fakat pek de emin deildi Robert- Zira, o her zamanki akn haliyle, gieye, bilet almak iin kouyordu tam o srada.. 362 Az sonra Alison'la birlikte Ardfillan trenindeydiler. Ksa bir yolculuktan sonra indiler. Denizden esen rzgr yamuru yzlerine arptryordu. Yrdler. Flarn ve halat kangallarnn arasndan geerek iskeleye indiler. Yandan arkl Lucy Ash ton adl vapura bindiler. nce vapurun iini yle bir dolatlar. Sonra da kaptan kknn yannda rzgra kar korunabilecekleri bir ke buldular. ok gemeden ziller almaa, halatlar, palamarlarndan zlmeye balad. Vapur yava yava iskeleden ayrld- Ardencaple'a gidiyorlard. iddetli rzgr sular onlara kadar getiriyordu. Robert eildi ve sordu : Aa inelim istersen.. Islanyorsun galiba.. Alison'un yanaklar rzgr ve yamurdan kpkrmz olmutu- Bana sk sk geirdii beresinin zerinde su damlalar billur tanecikler halinde prldyordu. Yzn Robert'e doru evirerek glmsedi. Rzgrda sesini duyurabilmek iin yksek sesle konutu : Yooo, dedi, bilkis houma gidiyor. Sonra buradan gkyzn seyretmek de gzel.. Doruydu. Parma ile iaret ettii tarafta, syrlan bulutlarn arasndan prl prl bir mavilik grnmt. Bir iki dakika sonra, baka istikametten bir

mavilik daha grnd. Nefes almaktan korkar gibi gzlerini bu iki mavilie dikmilerdi. Byk bir heyecanla, aradaki bulutlarn telere umasn, bu iki mavinin birlemesini, sonra da btn gkyznn masmavi olmasn seyrediyorlard. Gne, scak gne tamamiyle ortaya kmt artk. Iklarn, scakln yaymaya balamt. Gk tamamiyle almt imdi.. Sem berraklamt. Biraz evvel kuvvetli yamurlarla slanan gverteden imdi, gnein tesiriyle, buharlar ykseliyordu. Kuzey ikliminde daima grlen alacak deiiklik vuku bulmutu. Hava o gn mutlaka gzel olacakt. Hocasnn istasyondaki szleri aklna geldi : Yason'un barometresi doru kt, dedi. Ve kahkaha ile gld. Alison da glyorduAma Reid'den, Yason diye bahsedilmesinden holanmamt : Ne olur Robie, dedi, ona Yason deme.. Annem 363 l-' ok kzyor byle sylediimiz zaman. Hem asl ad o kadar gzel ki.... Krmz bacal, kk bir vapurdu bu. Yrye y-rye vapurun ba tarafna gittiler. Vapur, imdi, beyaz alevler iinde yanan gkkubbenin altnda ve sakin sularda, yksek tepelerin andan kayar gibi gidiyordu. Bazan, bir ky iskeles ne urayp yeni mahsul patates yk alyor, yahut pazara koyunlarn gtren kyller biniyordu. Alison'la beraber bulunmak, onun yannda olmak Robert iin ok harikulade bir eydi. Vapurun kpetesine dayanm duruyorlard ve k'.z arada bir kprdandka vcdunun tatl temasn teninde hissediyordu. Sevinler ve mitler; i bayltc hisler halinde btn ruhunu kaplyordu. Ardencaple'a saat birde vardlar. Bu nefis yerde Alison'la birlikte saat hahaa yaayacan dndke baylr gibi oluyordu. ok kibar davranmaa karar vermiti. Hemen Alison'u gzel bir lokantaya doru gtrd. Buras Byk Bat Yayla Otelinin lokanta-syd. Kyn beyaz badanal, bir ka kk kulbesi yannda bu otel azametli, marur haliyle gze arpyordu. Bir eyler yiyelim, urada Alison. Karnmz da epey ackt, deil mi? Salonda hafif bir esinti vard. Tavanda asl geyik boynuzlar, kocaman kocamand ve insan gayri ihtiyar korkutuyordu- Karlarna, tertemiz, kolal nl iinde iri yar bir kadn kt. Garsondu. Yemek yiyeceklerini syledi Robie. Onlar ald, salonun dip taraflarnda, oda gibi, kk, zarif bir yere oturttu. Babaa idiler. Duvarlarda hayvan kafalar, boynuzlar ve hatt ilca batrlp kurutulmu balklar aslyd. Cill, tahta kaplamalarn zerinden yle bakyorlard. Yemeklerin tehir edildii vitrin pek fakirdi: Sinirleri grnen bir koyun paras, balmumu gibi sararm patatesler, peluze gibi acayip bir tatl, bir para kurumu peynir ve bir ka bayat biskvi.... Vitrinin gerisinde de am yarmas gibi iri yar bir adam duruyordu. Uzun boyu, beyaz sakallar ve damal yelei vard. Kadn da, o da yaylalyd. Aralarnda Kelte konuarak onlar pek beenmediklerini birbirlerine sylediler. Bundan sonra da kadnn surat asld. Yanlarna geldii zaman : 364 Otel de, lokantamz da daha almad, onun iin size souk bir eyler vereceim. Adam bana da ikibuuk ilin., dedi. Robert, akn bir vaziyete dt iin bu tehdide boyun emek zereydi. Fakat Alison, Robert'e eildi, hafif bir sesle : Gerekten houna gitti mi buras Robie? diye sordu. Robert, irkildi, kzard, verecek cevap bulamaynca kafasn rastgele sallamakla yetindi. Alison, Robert'ten cevap alm gibi konutu : Beni de sarmad, dediVe sakin bir tavrla kalkt. Robert de arkasndan.. Alison kadna dnerek mrldand : Vaz getik, dedi. Bir ey istemiyoruz.

Kadn, hem arm, hem de kzmt, iri yar herif de telalanm, onlar alkoymaya alyordu. Fakat Alison bunun farknda olmayarak veya farknda deilmi gibi davranarak kapya doru yrd. Dar ktklar zaman Alison yolun kar tarafna ^eti ve kyn yegne bakkal dkknna girdi. Dkkndaki yiyecekleri dikkatli bir gzle bir sre inceledikten sonra bakkala 6 tane sandvi yapmasn syledi. Adam sandvileri yaparken o da dkkn dolaarak olmularndan bir ka muz, iki elma, bir tane stl ikolata, iki ie de Bar Biras ad verilen ve ocukluunda Robert'i bir hayli beslemi olan gazozlu sudan ald. Hepsi ikibuuk ilini bulmamt bile. Kolayca tayabilmeleri iin bakkal bunlarn hepsini byk bir kesekdmm iine koydu. Sonra bir patikadan tepeye doru trmanmaya baladlar. Yolun kenarndaki srtta, dallarn ucunda krmz krmz tomurcuklar am karaamlar vard. Arfleneveple deresi boyunca yryerek yabani am fi-rtanlar, sk allklar arasndan yrdler. Nihayet tepeye vardlar. Erelti otlarna boulmu, rzgra kar kaim tas sedlerle evrilmi terkedilmi bir tarla halindeydi buras. ayrlk ksmn ortasndan geen sular tertemiz kayalarn zerinden akyor, yer yer beyaz kumlarla evrili, kehribar gibi, berrak, kk bir gle dklyordu. Gln kysnda ufak ufak kaynaklar meydana gelmiti- Sularn arasnda iekler sallanyor, renkli yap365 raklan kk kayklar gibi suya kaplp gidiyordu. Scak, romantik, samimi bir hava vard. Kk gln biraz ilerisinde, krpe erelti otlarnn tatl bir yeillik fkran yapraklar arasnda oturdular. Arkalarn duvara vermilerdi. Geride dalar ykseliyor, gl ayaklarnn dibinde bir ayna gibi yaylyordu. Onlar getiren vapur, aada, uzaklarda, bir oyuncak vapur kadar ufalm, demirlemi, duruyordu. Gne, klar bir alayandan dklen sular gibi onlar avucuna almt. Heyecan iinde Robert ieleri suya daldrd. Alison da yamurluunu karp yere serdi, kr sofrasn kurdu. Bakkal, sandvileri taze ekmekten, aralarna ky sucuu ve tereya koyarak yapmt. Fevkalde nefis olmutu. Bar Biras Robert'in grtlandan serin serin indi. Alison, muzlarn hemen hepsim ona yedirmiti. Pek konumuyorlard. Yemek bittii zaman tatl tebes-smiyle Robert'e glmsedi : O khne otelde yemek yemekten daha iyi olmad m bylesi? Gerekten de yleydi. Ba ile tasdik etti Robert. Alison'a teekkr etti. O sakin ve kararl haliyle kalk-masayd hl u anda orada, o skntl yerde olacaklard. Alison da hayatndan memnun grnyordu. Mutlu bir insan tavriyle beresini kard, gzlerini yumdu ve arkasndaki duvara yasland. Ne harikulade, dedi- Burada byle yatp uyumak isterdim, dorusu.... Krpe, salk ve hayat fkran vcudunu rahat bir ekilde geriye doru vermiti. Daima biraz dank duran ve iinde parltlar dolaan salarna gz iliti Robert'in.. Nefis dalgalarla omuzlara alayanlar gibi dklyordu. Uzun kirpikleri ehresine tatl bir ifade veriyor, elmack kemiinin zerindeki kk siyah ben, bu ifadeyi bir ka kat kuvvetlendiriyordu. Mavi gmleinin gs hafif almt. Boynu grnyordu. Dudaklarnn stnde kk ter damlacklar belirmiti. Hi yabancs olmad bir sevin ve onunla kark korku hlet-i nahiyesine srklenmiti Robert. Byle hi rahat deilsin, Alison., dedi. Boaz kurumutu. Glkle yutkunabildi. Kza biraz yaklat ve zerine dayansn diye kolunu uzatt. 366 Hi itiraz etmedi Gzleri Lala kapalyd. Dudakla-rndaki tebessm duruyordu. Biraz sonra hafif bir sesle mrldand : Kalbin ok hzl arpyor, Robie, dedi. Yattm yerden duyuyorum sesini.. . Bu, hislerini sylemek iin gzel bir frsatt Robert iin. Fakat sylemedi. Sonralar bu nn pimanln ok duydu. Ah, neden sylemedim? Onu kollarmn arasna niin almadm? diye hayfland, durdu. Had derecede bir heyecan iindeydi de ondan yapamamt. Aptal ve beceriksiz bir hali vard, iine srklendii mutluluk havas onu kprdamasna imkn vermeyecek derecede

kskvrak sarmt. Dili de tutulmu gibiydi. Kzn bann altndaki kolundan vcuduna mthi bir elektriklenme yaylyor, titriyor, titriyordu. Yanaklar nerdeyse birbirine deecekti. Kzn kesik kesik nefes allarm duyuyor, gsnn inip kalkmasn ok yakndan gryordu. Gs inip kalktka belindeki ince mein kemerden hafif sesler duyuluyordu. Gne, btn ne'esi ve stcl ile zerlerindeydi. Etekliinin snmasndan hafif bir yn kokusu yaylyordu, civardaki nane kokularna karyordu. Hava tatlyd, durgundu. Aalardaki koruluktan bir guguk kuunun t geliyordu. Dakikalar sren bu sevin ve baygnlk dolu havada nihayet bir eyler sylemek imknn bulabildi : te, gece sana sylemek istediim byle bir geydi, Alison, dedi. Seninle hep byle beraber kalmak. T ebediyetlere kadar byle kalabilmek.. Yamur yaarsa ama?.... Ne kymeti var yamurun.- Yeter ki.... Robert szlerini tamamlayamadan durdu. Alison gzlerini, am biraz mstehzi bir eda ile ona bakyordu. Sonra bir eye karar vermi gibi yerinde doruldu : Seninle biraz ciddi konumak istiyorum. Robie, dedi. Senin durumundan endieliyim ben. Keza Mr. Reid de yle dnyor. O sabah istasyonda duyduu phe hissinde yanlmam olduunu anlad. Kz, kolundan kalkt iin zlmt ama, onun fkesini celbetmi olmas houna da gitmiti Robert'in. Kalarn yukar kaldrarak devan etti : 367 Her eyden nce senin, iilii benimsemeni, fabrikaya kapanp kalman doru bulmuyoruz. Tabii ilimler sahasndaki bilgilerini heder etmeni yerinde grmyoruz. Bilir misin ki, Caruso'yu makinist yapmak istemiler de reddetmi. Robert, samimi olmayan bir kaytszlk ifdesi ile omuzlarn silkti : Ben hayatmdan ok memnunum, iim de mkemmel, Alison'cuum. Gen kz gzlerini, karda bir noktaya dikmi, hi bir ey sylemeden duruyordu. Halinden memnun grnrken fazla m ileri gitmiti acaba? Kza kaamak bir bak frlattktan sonra devam etti : Geri ok yoruluyorum, bunu itiraf etmek mecburiyetindeyim. Bazan elimi kestiim bile oluyor, sonra.. Sonra ksryorum da.Kz Robert'e dnd. Yzndeki ifade Robert'! armt : Sen korkun bir ocuksun, Robie.. Korkun yavrum.... O ne sylemiti de, kz bu cevab vermiti, birden intikal edemedi, ini birdenbire bir hzn kaplamt. Onu, byle hem azarlayan, hem okayan bir tavr taknmasnn sebebi ne olabilirdi? Etraftaki scak hava derenin ak ile biraz serinler gibi olmutu. lgnca arpan kalbi, imdi donmu gibiydi. Robert konumak mecburiyetini hissetti : Seni darltacak bir ey mi syledim, Alison? Kendi kendisiyle mcadele ediyormu gibi bir haa iindeydi kz: Hayr, hayr, yanl anlama, dedi. Sadece senin sylediklerinle benim szlerim arasndaki fark dnyorum. Birbirimizden ne kadar ayr yaradlta olduumuzu gryorum. Ben daima gerekleri gz nnde bulundurarak hareket ediyorum ve belki bunda biraz da ileri gidiyorum. Halbuki sen hayallerden ayrlmyorsun.. Bu gidile ayrlmayacaksn da.. Peki, Reid, Le-venford'dan gidince ne yapacaksn? Bunu dndn m hi? Hayretle bakt Robert : ey.. Reid.... Gidiyor mu buradan? '368 Kz gzlerini nne dikmiti- Elindeki bir iein sapyla oynuyordu : Galiba ingiltere'de bir i istemi. Sussex'te, Horsham'da bir okulda. Levenford'da ok uzun zaman kald kanaatinde. Oras kk bir yermi ama, modern metodlara in imi. Yadrgamyorlarm tekmlleri.. Bu yzden orada ilerleyebileceini dnyor. Reid'in tayini km m oraya yani? Etmiler gibi bir ey.. Her ey tamamm galiba.. Kendisi de sana bu akam syleyecekmi durumu.

Robert, bu gerek karsnda tepeden trnaa titredi. Reid'in insan bazan hayrette brakan hareketleri olurdu ama, hi birisinde de bu kadar ani bir darbe vurmamt Robert'e.. Hem bu meseleyi niin Robert'e hi sezdirmeden kararlatrm ve halletmiti? Robert'i zmek istemedii iin mi acaba? Fakat bu sefer de Robert, kendisini ondan uzaklatrmak istediini dnerek teessr duymutu. Robert, bunlardan Alison'a bahsetmeye vakit bulmadan, Alison tekrar konutu. Yz renkten renge giriyor, Robert'in gzlerinden gzlerini kamyordu : Farkmdaydm.. Mr. Reid'in gideceine ok zlyorsun-. Bu normal., insann ahbaplarndan ayrlabilmesi elbette kolay deildir. Ama, bana kalrsa, mesafelerin uzaklna ramen ahbaplarla ilgiyi kesmemek de daima mmkndr. Garip bir sessizlik oldu. i yaralayc, zc bir sessizlik.. Ve nihayet Alison baklann byn de azndan kard: Sana iin iyzn aka syleyeyim Robert.. Yalnz Mr. Reid deil, biz de gidiyoruz Levenford'dan; annemle ben de.... Robert'in kafasndan aa kaynar sular boanmt sanki. yle peiran olmutu. Rengi umu, hi bir melekesi ilemez hale gelmiti. Glkle kekeleyebildi : Niin gidiyorsunuz? Gen kz Robert'e doru hafife eildi ve heyecanla anlatmaya balad : Her eyden nce benim musiki tahsilim meselesi var.. Annemin bu konuya ne kadar nem verdiini, benim, ilerlememi ne kadar isf^diini bilirsin. Miss 369 Cramb artk bana ders verebilecek durumda deil. Onun rettiklerinin stne kmak lzm. Winton'da ondan daha stn dersleri verebilecek bir kimse de yok.. Onun iin tahsilime Londra Konservetuarnda devam etmeme karar verdi. Londra'ya m gidiyorsunuz yani?-. Londra, Robert'in kafasnda dnyann bir ucu gibi bir yer demekti. Sonra Sussex'e de ok yaknd. Alison artk, ehresinin ifdelerine hkim olamaz hle gelmiti. ok zld, skld, hatt strap ektii aka belli oluyordu. Sen zeki bir ocuksundur ama, olup bitenlerden nasl haberdar olamadn, hayret dorusu.. Mr. Reid'le annem evleniyorlar da.... Robert, donmu, kalmt. Bir tek kelime syleyebilecek halde deildi. Gerekten Mrs. Keith, henz cazibesini, zindeliini muhafaza eden bir kadnd, sonra Mr. Reid'le zevklerinde ok mterek noktalar vard; fakat Robert bu haberden biraz da korkar gibi olmutu; sevinmesi gerektii halde.. Uzun sre konuacak bir ey bulamadlar. Robert'e gre hdiseler o kadar karm, kendisi bu karklk iinde o kadar perian olmutu ki.. Nihayet perian hlet-i ruhiyesini bir cmle ile belirtti : Siz de gidince o kadar yapayalnz kalacam ki burada, Alison.... Ebediyen gitmiyorum ya.. Biliyorsun, derslerimi hi ihmal etmemem gerek. Gittiim yer dnyann da bir ucu deil nihayet- Hemen mteessir olma Robie.. Hayatta hi bir zaman mit kesmemek gerektiini de hi aklndan karma.... Gen kzn sesinde mfik, tatl bir ifade vard. Fakat Robert'in mahzun hli, teessr gememiti. Gzlerini karya dikmi, yle kalmt. Gne yava yava dalarn ardna iniyordu, iskeledeki vapur defa ac ac ddk ttrd. Alison, abucak yerinden kalkt : Haydi Robie, dedi. Vapurun saati geliyor.... Robert'e, mtebessim fakat yalvarr bir tavrla bakt. Elini uzatp, onun da kalkmasna yardm etti. Va370 pr karmamak iin beraberce aa doru inmeye baladlar. Tam bu srada bir noktay tesbit etti. Halindeki btn sknete ramen Alison da bu ayrlktan onun kadar sarslmt. Vapur uzun bir ddk ald. Fabrikann paydos ddn hatrlad Robert. Gn, bu mutlu balayan, fakat mutlu gitmeyen gn, bitmiti. Zaten Robert'in hangi mutluluu sonuna kadar srebilmiti ki?.... O anda kendini yapayalnz kalm, kaybolmu hissetti. ine derin bir hzn yayld. stikblin ufku daha da kararm ve nnde yksek bir duvar peyda oluvermiti.

VIII Temmuzun son haftas idi- Cumartesi.. Bir yn meseleler ortasnda, iek Sergisi'nin bugn alacan unutmu gitmiti Robert.. leyin, paydostan sonra fabrikadan dnerken hatrlad. Lomond View'a gelince, sergiye gitmek iin en kk bir istei dahi bulunmadn grd ama, ayp olurdu, Murdoch'a sz vermiti. Saat ikide odasna karak hazrlanmaya balad. Yukardan gelen mtereddit, hafif ayak seslerini bir iki dinledikten sonra kt. htiyar Dandie, ykanp temizlenmi, salarn, sakallarn taram, ayna karsna gemiti. Kravatn balamaya alyordu. Eski gnlerdeki gibi elbisesini de tertemiz fralam, ayakkablarn gzelce boyam, prl prl cillamt. Smsk beyaz yakal, kolal bir gmlek de giymiti Sen misin Robert? Elleri titriyordu ama, sesi gr kmt. Aynaya bakmaya devam ederek sylemiti bunu. Robert, bir an, hi konumadan ylece durdu. Havann ar scaklna ramen onun byle kapal hazrlandn grnce armt. Nereye gidiyorsun, Dede? Kravatnn dmn tamamlam, onu sktrrken de boynunu dar doru kaydrmt : Nereye mi? Sorulur mu bu da yani?.. iek sergisine gidiyorum elbet. OJmaz, Dede, gidemezsin sen.. Hastasn.-Gld : 371 Hasta mym?.. Hayatmda kendimi hi bu ka dar salam ve zinde hissetmedim Robert.. Hava ok scak.. Yorulursun.. Yatp istirahat etsen daha iyi deil mi? Sen hep evde oturmama insan ne kadar yorduunu bilmiyorsun.. Bir haftadr yatyorum zaten. Isti-rahatse, en lsndan istirahat ettim demektir. Daha ne olacak? Peki ya bacan?.... Yryecek halde deilsin ki.. O sakin tebessmyle glerek cevabm verdi : ikimizin arasnda bir tek fark var yavrucuum.. Sen her eyden abucak vaz geebiliyorsun, ben hi bir eyden vaz gemem. Sana ka kere de syledim, kolay malup olma, diye-. Murdoch iin ok nemli bir gnde, ben, yani bu ailenin reisi evde durabilir miyim hi? Olur mu byle bir ey? Hem sonra unutma ki, benim hayatmda daima ok sevmi olduum iki ey vardr. Biri iekler, dieri de gzel kadnlar, anladn m? Robert, kendisiyle ilgili szlerden dolay kpkrmz kesilmiti, ihtiyar doru sylyordu. Fakat, biraz da kzm gibiydi Robert, ihtiyarn hareketlerim hayretle seyrediyordu. Ceketini giydi, kolal, sert kolluklarn, ceketinin kolundan zarif hareketlerle kard. Bir ka haftadr vcdunda hissettii arlara ve szlara ramen, pervasz, sokaa kmaya hazrlanyordu imdi. Robert'in nutku tutulmutu. Ne biim adamd bu? Aklna koyduu bir ii yapmasna engel olabilmenin imkn yoktu. Son bir defa daha aynaya bakt. Her eyinin tamam olduuna tamamiyle kanaat getirdikten sonra bastonunu ald ve Robert'e : Kk beyefendi hazretleri, dedi. Bana refakat etmek ltfunda bulunacak msnz, yoksa yalnz bama gitmemi mi tensip buyuruyorsunuz? Elbette onunla birlikte gidecekti Robert.. Byle bir gnde, kalabalk bir yere onu tek bana nasl brakabilirdi? Odadan ktlar, ihtiyar, merdivenin trabzanlar-na sk sk tutunarak inmeye balad. Bast yerlerden pek emin deilmi gibi temkinli admlar atyordu. Nihayet aa indi. Robert de peinden.372 Sokakta pek ok insan vard ince elbiseli kadnlar, hasr apkal erkekler serginin alaca Overton House bahesine giden yola dklmlerdi. Bu ar, ar yryen kalabala kartlar. Robert iinden dua ediyordu, inallah orada dedenin pek iyi kimseler olarak hret yapmam ahbaplarna rastamazlard. Ihti yar halinden biraz ferahlamt ama, hafif sarsak yryn grnce koluna girmeyi teklif etti. Fakat Dandie, bu teklife mthi kzmt. Birden fkelenerek sylenmeye balad :

Beni ne zannediyorsun sen, a ocuk? skelet miyim ben? Mumya mym? Benimle beraber gelmem is-tedimse yardmna ihtiyacm olduu iin mi yaptm bunu zannediyorsun? Ayann g kalktm, yere srndn belli etmemek iin byk bir gayret sarfederek doruldu. Gsn yine eskiden olduu gibi iirmeye alt : Merak etme, dedi. Senin yardmn olmadan daha en az be sene byle gezebilirim ben.. ok kr, gcm kuvvetim daha yerinde benim.. Ona, kuvvetinin azalmakta olduuna dair en kk bir imada bulunmak dahi mthi bir hata oluyordu. Gitgide kmekte olduunu aklna bile getirmek istemiyor, ebediyen yaamasna imkn olmadm, gnn birinde mutlaka leceini hatrlatan gereklere gzlerini kapyor, srt eviriyordu. Fakat, bir bakma, zindeliini muhafazaya muvaffak olabiliyordu da.... apkasnn altndan perem perem sarkan beyaz salar, ona, yakkl olgun bir erkek hli bile veriyordu. Yrrken btn gzlerin kendisine evrilmekte olduunu grdke gururdan koltuklan kabaryordu. Azametli, marur bir tavrla Robert'e dnyor, o memnun ve mutlu haliyle Robert'in kulana eilip : Bak, bak.- diye fsldyordu, u tarafta nefis iki kadn var. Gayet de k giyinmiler. stelik bugn hava da fevkalde gzel.. Hani kyamet kopsayd byle bir gn karmazdm. Serginin giri kapsna o gne mahsus olmak zere turnikeler konulmutu Yaklatlar. ihtiyar, cebinden azametle iki tane davetiye kard. Onlarn sergiye parasz girmelerini salayacak olan bu davetiyeleri Mur-doch'tan almt. 373 ierisi fevkalde gzeldi. Bahe, Kontluun en gzel, en byk bahelerinden biriydi. Ve imdi, sergi do-laysiyle, bir bayram yeri halini almt. Sergiye gelecekleri iin 67 tane, krmz ve beyaz izgili tentelerin altnda glgelik yerler hazrlanmt. Tehir edilen tohumlar, bahe lat ve levazmat gibi eylerin zerine de' tenteler ekilmiti. Bir de ak hava gazinosu vard. Gazinoda, emenin etrafna dizilmi olan Bandocular gzel bir vals alyorlard. Taze imenler, glgeli aa altlar, kadn elbiselerinin prltl dalgalanlar, bandocularn sarl, krmzl niformalar, bandonun ve emenin ahenkli sesleri ve nihayet kalabaln kibar konumalarndan mtevellit, kafa iirmeyen bir uultu.. Bu gzel eyler ihtiyar Dandie'nin daha almasna, ne'-elenmesine yardm ettiAyaklarn kadife gibi imenlerin arasna gmmt. Burun delikleri alm, her eyi, bu gzellikleri koklar gibi bir tavr taknmt : Oldum olas kibar muhitleri seven adammdr ben.. Ne yapaym, yaradlm byle Robie.. Pek ok kimseye eilerek, baiyle selmlar verdi ama, onlar grmezlikten geldiler, mukabele etmediler, ihtiyar, hi bozulmu grnmyordu. Kalkt, ayan srye srye, slk ala ala, etrafta dolamaa balad. Aman ne gzel.. Fevkalde.... diyordu. Heyecan bana vurur gibi olmutu sanki.. O kibar ve biraz da ekingen halini kaybetmemiti ama, buradaki btn elencelerin kendi erefine tertip edildiini kabullenmi gibi bir havaya girmiti. Birden durdu : Bak, Robert, dedi. Mrs. Bosomley deil mi u? Hayr, deil.... Herkesi birbirine kartryor, olmadk kimseleri, hi benzemeyen kimselere benzetiyordu. Eskiden bbrlenerek vnd keskin gz iddias artk tarihe karmt. Hem de bir daha dnmemek zere.. Ha, o deil mi? Zarar yok-. Bu da gzel bir kadn ama.. Biraz sonra gider kendisiyle de konuuruz. Biraz durakladktan sonra devam etti : imdi sen beni Murdoch'un karanfillerine gtr bakaym, hadi.... Ben karanfilleri eskiden beri ok se374 . verim. Bakalm, birincilii kazand m bizim delikanl?

Robert sevine sevine Dedesini karanfillere doru gtrmeye balad. Zira kardan Alison'la annesini grmt. Onlardan mmkn mertebe kamak istiyordu. Tentelerin altna girdiler.. iekler, limonlularda yetitirilmi meyveler ve nadide sebzeler vard, iskolarn meraklarnn hakiki bir sembol gibiydi buras.... Tentelerden birinde renkler ve kokular harikulade gller grdler. Baka birinde, etrafa renkli yapraklar kadar ince bir koku yayan bek bek nbet iekleri vard Sepetlere doldurulmu sar sar tyl nefis eftalileri, mavi kordelalarla balanm kukonmazlar, prl prl misket zmlerini ve koskocaman bir helvac kaban hayran hayran seyrettiler ihtiyar, bu nefis eylere, anlayan bir insan edsiyle ve gitgide artan bir zevkle bakyordu. Fakat tente'nin altndaki boucu scaktan y? adamakll kzarmt. Robert, onu byle grdke iin iin seviniyordu. Bir bakma, onun buraya gelerek baz naho durumlara sebebiyet verebileceini tahmin ettiinden dolay da kendinden utanmt. Onun, gelmekte srar etmesinin, bylece de bu zevklerden mahrum kalmam olmasnn iyi olduunu dnyordu. Memnundu. Sonra karanfillerin bulunduu ksma getiler. Kate ile Jaime'yi de orada buldular. ocuklar Luke de yanlarndayd. Serginin n ksmna konmu bir demet iei merak ve ilgi ile seyreden kalabaln arasnday-dlar- Biraz sonra da Murdoch, yannda Miss Ewing olduu halde, bir tentenin altndan karak yanlarna geldi. Ailenin ferdleriyle byle bir anda buluuvermi olmas Dandie'yi ok mtehassis etmiti. Hepsinin ellerini ayr ayn skt, hatt Kate'in olunun da elini skarak mfik bir tavrla sevdi. Yalnz ona Robert diye hi-tab etmiti ki, buna o srada kimse nem vermemiti, bir sr lisan oldu diye dnmlerdi. Sonra etraftaki seyircileri bir szd. Onlara bir sr vermek ltfun-da bulunuyormu gibi bir pozla Murdoch'a, herkesin duyabilecei ekilde, hitap etti : Ne haber evld, dedi, madalyay kazandn m? 375 Murdoch mahcup bir tavrla nlerindeki tezgh gsterdi : Baksana.... Tam ortadaki karanfil demetinin zerinde etraf yaldzl bir kart vard Karanfillerin ular koyu yeil, dier ksmlar tatl bir sar renkteydi, ok nadir bulunan, gayet gzel bir karanfil eidiydi bu. Yaldzla kartn zerinde de : En Gzel iek in GM BOWERS MADALYASI Drumbuck'ta Dlarymple ve Lackie Fidanlndan Mr. MURDOCH LACK'ye verilmitir. Miss Ewing hemen atld : ok nemli bu dedi. Alexandre Mkfat derecesinde kymetli bir madalya bu.... Murdoch, sahasnda, hatr saylr bir baar elde etmiti ama, tam mnsiyle tatmin edilmi deildi. Yalnz ok memnun olan biri daha vard, ihtiyar Dandie. Gm madalya - altn madalya fark onun umurunda deildi. Murdoch gibi dnmyordu o. Madalya olsun da, hangisi olursa olsundu. Yz hl kpkrmzyd. Bravo, Murdoch, dedi. Seninle iftihar ediyorum. Bana byk bir eref kazandrdn. Senin yetitirdiin bu nadide, gzel ieklerden birini ilk defa yakasna takmak erefini de bana vermekten ekinmezsin, her halde, deil mi? Ve uzand- Demetteki karanfillerden birini parmak-lariyle tuttu. Sapn krd ve gayet rahat bir tavrla yakasna ilitirdi. Tam ihtiyardan beklenebilecek bir hareketti bu.. Murdochun can biraz sklma benziyordu ama, ihtiyar memnundu. Yakasna karanfili de yerletirince tamam olmutu. Mtebessim bir ehre ile hepsine ayr ayr bakt. Sonra da olduu yerde hafif bir sendeledi. Mkfaatlarm verilecei yere gtrn beni.... Ha.. Yorulmadm.. Yorulmadm. Hadi gidelim oraya. Oturup madalyalar verilinceye kadar bekleyeceim. Murdoch'un madalya aldn g/lerimle greceim. 376

Byk bir akasya aacnn glgesinde, imenler zerine konulmu bir iskemleye oturdu. Bandoya da yaknd bulunduu yer. Kate ile Jaime'nin de orada bulunduunu gren Robert, Dedenin sorumluluunu onlara sessizce devredilebileceini dnd ve bir ara yanlarndan uzaklat. Hi deilse yarm saat kadar ihtiyarn ona hi ihtiyac olmazd- imdiden Kate'nin olunu kucana alm, dudaklarnda hafif bir tebessmle konuuyordu. Onu ocukluk devrelerini yaayan Robert zannetmekte berdevama? : Hatrlyor musun, Robert seninle bir gn gle, buz kaymaa gitmitik, deil mi? diyordu. Yanlarndan uzaklat srada, kn, incecik sesiyle u cevab verdiini iitti Robert : Sen ona bo ver de bana Zulu'lar, anlat, dede.... Robert, maksatsz, avare bir ekilde oradan oraya dolap duruyordu. Gz ucu ile de etraf tetkik ediyor, Alison'larla karlamaya alyordu. Reid, bir hafta sonra Gney'e gidecekti. Alison'la annesi de ondan iki gn sonra hareket edeceklerdi. Nikh da ,ayn sonunda Londra'da sessiz, sedasz kylverecekti. zntsn oaltan bir hdiseyi daha Robert o anda hatrlamaktan kendisini men edemedi. Geenlerde, vapurlu gezilerinden ksa bir sre sonra Alison, St. Andrew's Hall'de bir konser daha vermiti. Bu da baarl bir konser olmutu ama, Robert bulunmamt. Zira t can evinden yaralyd o ve kendisini yapayalnz hissediyordu. Onun iin karlamay arzu etmiyordu. Fakat, ne olursa olsun, onlar grmesi, hi deilse ayak , st gle gle demesi lzmd. Bu dnce iinde iken birden irkildi : Bu ne hal Robie, niye byle zgn duruyordun? Murdoch mkfat kazand. Senin byle somurtup dolaman olur mu? Mrs. Keith'di bu.. Alison'un annesi. Banda yumuak hasrdan bir apka vard. zerinde beyaz ssleri olan bu geni kenarl apkasnn altndan glnsyor-duReid'le beraber bandonun yamndaydlar. Robert'e yan yan bakyordu. Fakat tebessmnden o eski alayl hal yoktu. Robert, hayret etmi gibi : 377 Kederli mi grnyorum, hayret dorusu.. Hem Murdoch altn madalyay kazanmad ki.... Reid cevap verdi : Elbette kazanamaz ya.... Ben aylardanberi cam arkasnda gizliden gizliye helvackaba yetitirirsem o nasl kazanrm altn madalyay? Mrs. Keith'in siyah gzlerinin ii glyordu : Yok, yavrum, hi bir eyin yok ama, biraz daha ne'eli olabilsen daha iyi olacak gibi geliyor bana da.... Robert kendini savunmaya alrken o nemli ayrla da telmihte bulunmadan yapamad : Sevdiklerinden uzak kalmak zere bulunan bir insann yz gler mi, Mrs. Keith? Hi olur mu byle ey? Reid ban sallad : Hayatta ac eyler ok olur, Robie, dedi. Aldrma.. Sonra da konuyu deitirdi : Gazinoya gidip bizimle ilekli kaymak yer misin? Yarm saat sonra Alison'la buluacaz orada.... Mrs. Keith de ilve etti : Yaa, dedi, gel Robert.. Saat tam 4 de orada olacaz biz. Bekleriz. Olur.... Ayrldlar. Robert, baka bir tentenin altna gitti. yi yetitirildii belli bir demet yaban havucunun karsnda uzun sre durdu, seyretti. Bu havular hi sevmezdi Robert. Seyrederken de kafas havularla hi megul deildi zaten. Reid, tavrlarn dnd. Gerek dostluk emarelerine karan o hafif alayc hava, birdenbire kendisini, bakalarnn gz ile grebilmesine imkn verdi. Aman Yarabb, dedi, ne budala insanmsm ben meer... Hayat hi bilmediini, insanlar ve yaama gc hakknda hi bir fikri o gne kadar yoktu demek ki.. Bir hayal dnyasnda, kendi kendine yaayp gidiyordu Robert. Bylece de kendi hayallerinin zavall bir kurban olmu kmt. Halinden utand. Allah vere de, durumunu, kimseye belli etmese, bir de elleme maskara olmasayd bari.. 378

Saat 4 e be vard. Yava yava gazinoya doru yrmeye balad. Tam kalabaln arasndan geerken, uzaktan, el sallayan Kate'i grd. Onu aryordu. Biraz evvel onlar brakt yerdeydi. Israrla arldm grnce dayanamad, iinde birdenbire beliren byk bir znt iinde o tarafa komaya balad. Yanlarna geldii zaman Kate nefes nefes konumaya balad : ihtiyar birden fenalat. Jamie'yi doktora koturdum ama, imdi daha kt durumu. Arlat. abuk kapya ko da telefon edip araba ar. Hemen gtrmemiz lzm.... Bir ka kii ihtiyarn etrafn almlar, megul oluyorlard- Zavall dedesi, daha bir saat kadar evvel zerlerinde salna salna gezdii ayrlara uzanm, bitap bir halde yatyordu. Yan tarafna doru bzlmt. Bir kolu, tutulmu gibi, ieriye doru kvrlmt. Gzleri akt ve sabit bir noktaya dikilmi, yle duruyordu. Aznn bir kenarnda hzl hzl nefes ald duyuluyor, br taraf tamamen hareketsiz grnyordu. Bembeyaz salar darmadan olmutu. Frtnal bir gecede tahtndan yuvarlanm Kral Lear'e benziyordu bu haliyle.. Pek anlayamamt ama, galiba Dede'ye fel gelmiti. Robert kapya doru frlad zaman mkfatlarn datm da balamt. Bando programn bitirmiti, son paray alyordu. Kulaklarna, bir son'un iln gibi gelen mar doldu : Allah'ma emanettir Kralm.... DC Ertesi gn.. Pazar.. Vakit geceyarsma yaklayordu. Bu defa Lamcimi yok artk. Durum kesin grnyor., ihtiyar yolcu.- Bu gerek her eyde okunuyor. Banda oturup bekledii odasna, pssz ve sessiz eve, hatt btn karanlklara bu gerek doluyor. Akama kadar herkeste bir bekleyi, saygya benzer bir takm haller vard. Murdoch'la Jamie aada. Mr. Lackie ile fslt halinde konuuyorlard. Kate arka bahede, dnyadan habersiz, sevin iinde oynayan ocuunun lklarn susturmaya alyordu. Haminne mutfakta rek piirirken ayaklarnn ucuna basa 379 basa yryor. Buna son'u bekleyi diyorlard. Arka arkaya tatbik edilen tedavilerden sonra doktor Galb-raith'in verdii ok yaamaz hkmne ramen, ihtiyarn hl ayak direyiine aarak, biraz da canlar sklm gibi odalarna ekildiler, sonra. Robert, oturup bekleyeceim syledii zaman hi kimse itiraz etmemiti, ihtiyar Dandie'yi lm yatanda beklemeye Ro-bert'in hakk olduunu dnyorlar.. Dnyorlar ama, bunun aksini istemedikleri de belli. Rahat uykularn ihtiyar iin feda etmeye hi de niyetleri yok tabii. Gece korkun ve sessizdi. Robert pancuru kaldrd. Cam da at ama, scak ve yldzsz geceden odaya dolan hava hi de ferahlk verici deil. Dandie, srt st yatm yatanda- Artk horlamyor da.. Yznn btn hatlar gerilmi. Hafife alan azndan belli belirsiz nefes ald hissediliyor. Haminne, yatmadan evvel, ihtiyarn yzn slak bir sngerle silmi, beyaz salarn da ihtimamla taramt. iek Sergisindeki o muhteem yz tekrar meydana kar gibi olmutu. ihtiyarlk Dandie'nin vcdunu kertmiti ama, tamamiyle mah-vedememi gibiydi. Robert, gzlerini dedesine dikmi, dalgn dalgn bakyordu. G bir konuyu kolayca hallettii iin memnundu da., istememesine ramen baz dnceler kafasnda raksediyordu.. insan, yaamann, mutluluun mnsn her halde bu anda anlyordu. Bu anda; herkesin boyun emeye mecbur bulunduu bu hayata veda nnda.. Ne lgnlklar yapmam, ne gnahlar ilememiti ki o.. Onun, yaradlndaki zaaf noktalarn, inatlklarm, kaprislerini onun kadar kim bilebilirdi ki?.. nk bu her zaman zgn, her zaman mukadder, deli, dolu ocukta, kendisinde, ayni huylar, ayni karakteristik belirtileri gryordu Robert.. Bu huylar Dandie'den miras kalmt ona.- Fakat yine de onlar, o bir ahsiyetin derinliklerinde yuva yapm karakter tortularn savunuyordu. O halde imdiden, Dandie gibi insanlarn uymaya mecbur olduklar kanunlar phelerle karlamaya balamt. Fenalk yapamamak, insanlarn hepsine iyi davranmak, hoa gitmeye gayret gstermek gibi, insana asalet salad sylenen meziyetler, muhtemeldi ki, insanlara azap veren binlerce gnahtan daha lzumsuz, daha bo eylerdi.

Bir ara yatan banda dalmt Robert, ihtiyarn bir eyler sylemeye altn duyarak uyand. Eildi, kulak verdi. Bir kelime iitebilmiti : Ruh....Ruh.. Ruh.... Ruh., diyordu ihtiyar. Fakat, insann lm yatanda nedamet getirdiini belirten bir kelime olarak kullanmamt bunu. Mukaddes Ruh'tan filan bahsetmiyordu. Onun ruh diye seslendii ey, senelerce kendisini verdii, imdi de ihtiyacn hissederek ac ac zlemini ektii ruhtu : ispirto ruhu'ydu. Shhati iin zararl olur, diye bir an aklndan geirdi Robert ama, artk shhat, mhhat kalm myd ortada? Zaten dkn olduu eylerin hepsi aslnda shhate zararlyd ve her halde bu an, bunlarn muzrln dnecei an deildi. Doktor da, baz eyler iin verilsinverilmesin diye artlar koymamt ortaya. Kalkt Robert.. El yordamiyle odann iinde yrd. Dolaba kadar gitti- Hazr duran ieyi hemen buldu. Bunu, lm haberini duyunca eve gelecek ve mesel Mr. Mckellar gibi, ailenin kederine katlacak kimseler iin nar alm olduklar pek belliydi. ieyi ald, bir kadehe, bir miktar doldurdu. Su kartrmay dnyada sevmediini dnd. Bir yandan da dnyordu. Ne garip ey.. Cenaze merasiminde iilecek eyden kendisi de iiyor.. iirdi. ok memnun kald belliydi. Fakat glkle yutabiimiti Sonra aznn iinde bir eyler geveledi : Et ve iki.... Bunlar son szleri oldu. Baka hi bir ey konumad. Ve Robert, gelii gzel sylenmi olan bu szlerde tuhaf bir mna, onun hayat felsefesinin veciz bir ifadesini bulmutu. Nihayet saat 3 ald. Robert, zerine ken uyuukluktan silkinerek doruldu. Yataktakine bakt, ihtiyar artk daha sr'atle gyor, son yaklayorBirdenbire kap ald. Haminneydi gelen. Elinde amdan, srtnda uzun, beyaz gecelii vard. Onu buraya gnderen bir hissi kablelvuku idi her halde.. Kyllerin, lm, kendilerine dehetle fakat hi amadan haber veren hisleri.. Ama Kitab-u Mukaddes indan bir 380 381 paray yksek sekle okumaya girimedi bu defa.. Bir yatakta, son nefesini vermek zere olan adama, bir Ro-bert'e bakt ve Robert'in kendisine brakt iskemleye oturdu. Robert, pencereye doru yrd. afak skmek zereydi. Bir takm grnmez kpr-danlar, bir kuun tell uuu ve tam kardaki ksa kestane aacnn belli belirsiz aarlar.... Haminnenin hareketini ok anlalmaz buldu. Robert. imdi onlarla beraber odada bulunan grnmez, kara lm hayaletinden, kendisinin de fni olduunu hatrlatan mehul varlktan korkuyor gibiydi. Fakat iindeki nefreti de silkip atyordu. nn bir arada olduu u dnyaya, ok evvelleri hkim bulunan ciddiyetler, dmanlklar imdi o kadar uzaklarda idi ki.. Ne de ocuka eylerdi onlar hem? u son aylarda Dandie ktke, haminne dzelmiti. Merhamet ettii iin deil, daha ok kendi fniliini hatrlatan ac gerei kavrad iin olacak, ihtiyara kar baya sevgi bile duymaya balamt. Ve ite tamam.. Artk her ey bitti. Bir yldz kayar gibi, ihtiyar Dandie, br dnyaya g etti artk. Sapsalam, dipdiri bir insann lm gerekten ac ve feci bir ey.. nsann kalbini burkan hazin bir ayrl bu.. Fakat bu ihtiyar artk yorulmutu. Gerek bu. Sandal, denize, hi ses karmadan, grltszce denize kayar. Haminne ban kaldrp Robert'e bakt. Tamam.. der gibi bir iaret yapt, Bitkin bir tavrla verinden kalkt. Sarkan eneyi balad. Sabitleen ehreye bir daha bakt Robert.. Byk, onulmaz bir keder iindeydi. Bir cihan gp gitmiti ite.. Ama nereye gitmiti acaba? Nasl bir yerdi oras7 Aydnlk myd, karanlk myd? Bilemiyordu, ama lgnlklarna orada paydos demek zorunda kalacan biliyordu. Kendisine eziyet edenlerin, kendisim kovalayanlarn hepsinden kurtulmutu, artk....

Haminnesinin fsldar gibi konuarak yapt bir hatrlatma zerine pancuru indirdi. Sabah oluyordu. Kestane aacnn ekilleri ak ak beliriyor, tarlalar birbirlerinden farkediliyor, douda bir leke peyda oluyordu. Mumu sndrd. Tam bu srada tepedeki iftlikten bir horozun uzun uzun t duyuldu. Snen mum aleviyle, snen hayatn bir iyle e-leniyormu gibi.... X Cenaze sal gn kaldrld. Merasimden dndkten sonra misafir odasnda oturmular, sucuk ve yumurta yiyorlar, ay iiyorlard. Merasim pek mkellef olmamt ama, Mr. Lackie'nin arzusuyla, kasabann ikinci snf, iyi cenaze levazmat satan maazas tarafndan pekl iyi bir ekilde kaldrlmt. Cenazeden sonra da Mr. McKellar' ellerini outurarak, kibar bir ekilde eve davet etmiti. Sofrada, haminne, avukat McKellar'n sanda, Kate solunda oturuyordu. Mur-doch'la Jamie de masann ucunda, Robert'in iki tara-fndaydlar. Adam, sofrann bana, babas ile yanyana gemiti. Her ey mkemmel oldu.... Bunu. Robert'in bykbabas, Mr. Lackie sylemiti. Herkesin ve bilhassa McKellar'n tasdik etmesi iin de onlara bakyordu. McKellar'a hitaben devam etti : Yumurtadan bir tane daha aln, ltfen.. (Lf cenazeye getirerek.) Kimsenin dedikodu yapmamasn, lzumsuz eyler sylememesini istedim. Her eyin usul dairesinde olmasn isterim muhakkak.. Sonra, zavall ihtiyarn, bir bakma hakkyd da.. Bilmem anlatabiliyor muyum ? Avukattan bir cevap bekledii belliydi. Mr. McKel-lar, Kate'in uzatt ay alrken yasak varm gibi kuru bir tonla konutu. Bence de merasim duruma uygun ekilde oldu, dorusu.. Mr. Lackie'nin can biraz sklm gibiydi. McKellar'a kendisini hi bir zaman sevdirememi olduu iin hep kzard. Fakat Adam'n lfa karp : Byle bir cenaze merasimi, aslm ararsanz, her kula nasip olmaz.... demesi Lackie'nin houna gitti. Ama Mckellar gayet realistti. Omuzlarm silkerek : nsan ldkten sonra da bunun mkellefi de bir, basiti de.... l 382 383 Baba oul, Mr. Lackie'yle Adam, birbirlerini anladklarn, bu kstah adama kar birletiklerini ima eden bir hava iinde birbirleriyle baktlar. Adam, henz bu sabah gelmiti ama, Mr. Lackie'yi teskini baarm, ev hakknda ona teminat vermiti. Daha olmazsa, evi, oradaki ana okuluna satma imkn da vard. Fakat Adam, imknlarn en iyisini kullanmak iin biraz bekliyordu. Hatt babasna, bir ek bile uzatmt ama, Lackie, o derece ikna olmutu ki, almamt onu. Adam da hemen orackta yrtp atmt eki. Sonra da, Mr. Lackie'nin yeni sermayesinden, yani sigortadan nihayet onun eline geecek olan paradan bahsetmeye balamlard. Bununla yapabilecekleri ileri konuuyorlard. Haminne avukata : u benim kurabiyelerimden de tadn ltfen Mr. McKellar, dedi. Hay, hay, efendim, alrm. Avukat rahat rahat kahvaltsn yapyordu. Mr. Lackie ve Adam'la pek konumad halde, Kate'le ve haminne ile o kendine has vakur ve kibar tavriyle, glmseyerek konuuyordu. McKellar, skoya'ya i ilerinde bamszlk verilmesinin hararetli bir savunucusuydu ve bu konuda haminne ile hemfikirdiler, nndeki tabaa eilmi, bir yandan yiyor, bir yandan da karsnda oturan Adam'la babasn kzdracak bir ekilde, onlar kaale almayarak baklarn masann br tarafnda oturanlara eviriyor, onlarla konuuyordu. Dorusu Robert bile bu sert baklarla karlamaktan ekiniyor ve kanyordu. Kafas hep ihtiyar Dandie'yle meguld ve gayri ihtiyar merasimin son safhasn bir daha hatrlamt. Otlar arasnda lalettayin bir ukurdan ibaret olan mezarn basndaydlar. Tabutun iplerinden birini de Robert'in tutmasna ltfen msaade edilmiti. Kendini ok gln bir durumda hissediyordu Robert. Hep birlikte tabutu ukura

indirirlerken btn vcudu titremeye ve gzlerinden yalar boanmaa balamt. Kendi kendine Bu yata bir ocuk iin alamak ayp deil miydi? diye iinden geirdi. imdi sofra banda da o n hatrladka kendi kendine utanvor, bam sa.vri ihtiyar nne eiyordu. 384 Adam'n sesiyle irkildi Robert : Polielerin tutar yannzda m Mr. McKellar? Avukat ciddi bir tavrla cevap verdi : Evet.- Yanmda.... Birbirlerini hi sevmezlerdi. Biri, byk bir ehirde kark iler eviren bir sigortac, teki kk bir kasabann hem avukat, hem noteriydi. Senelerdenberi Robert'i sokakta her grnde ona selm veren bu McKellar garip tabiatl bir insan olarak grnyordu. Yava hareketli, vakur, ar bal ve kaya gibi salam bir insand. lrd de hesabndan metelik, feda etmezdi. Drst bir adam olduunu sylemek az bile olurdu. Drstln gnll bir bekisiydi sanki. Kanun bir hak olan yzde 3 ten faiz alnd zaman kafasn sallar ve klsik szn tekrarlard : Aman.. Aman., Fena bir i bu.. ok fena bir i.... Adam'a hi kymet vermedii, onu kmsedii meydandayd. Onu, tedenberi, menfaat dkn bir insan olarak biliyordu. Yazhanesinden hi habersiz ayrlp gidi veren, hep bakalarn vasta yaparak ykselmeye alan bir insan olarak tanyordu. Adam, konuyu kurcalamak istiyordu. Yekn olarak ne tutuyor acaba ? Avukat sakin bir tavrla cevap verdi : 789 sterlin, 7 ilin, 3 penny. Tam yeknu bu.... Adam ban nne emiti. Mr- Lackie de bu parann gz kamatrc miktar karsnda sapsar kesilmiti. Robert dnmekten kendini men edemiyordu. htiyar Dandie, bu sigorta polielerine o kadar hiddetlenirdi ki, Robert'in bundan onun yannda bahsetmesini bile yasak etmiti. Adamcaz, iyi ki lmt de, bu konumalar, hele u szleri duymamt : Paray ne zaman verebileceksiniz? imdi.... Elindeki ekmek ban ve ataln McKellar yavaa masann zerine koydu. Taban da biraz ileriye doru itti. Biraz daha bir eyler yeseydiniz, Mr. McKellar? 385 I ten.... ok tegekkr ederim, istemem. Fazla yedim za O halde bir ey iin.. Mr. Lackie, azna bir damlasn koymad ikiyi bakalarna ikram etmeyi nedense pek severdi. Pekl.. Madem ki srar ediyorsunuz, ieyim bari.... Dopdolu bir kadeh avukatn nne konuldu. Tam bu srada Robert, yavaa sandalyesinden kalkt. Kimseye grnmeden kmak, bu havadan kurtulmak istiyordu. Fakat McKellar'n o sakin ve keskin projektr gzleri zerine dikilmiti.. Nereye gidiyorsun olum? Mr. Lackie, Robert'in yardmna yetiti : Yorgunluu daha gemedi ocuun-. Cenaze merasiminde belki siz de farketmisinizdir, u birka gn ok yoruldu. Pekl, Robert, git sen. Kusura bakmayz biz.. Fakat McKellar'n sesi top gibi grledi: Otur yerine bakaym, evldm.... Kadehinden uzunca bir yudum aldktan sonra da ilve etti:

Toplantnn tam ortasnda ekilip gitmek rahmetlinin ruhuna kar ilenmi byk bir saygszlk olur-. Eer, ona kar bir hrmetin varsa ki hrmeti olduunu iddia eden yegne insan da sensin, szlerimin sonuna kadar urackta oturup beklemesini bilmen lzm.. Adam, hemen atld: O halde hemen konuup bitirelim bu ii.. McKellar, geriye doru vcudunu atarak : Pekl.... dedi ve cebinden bir takm ktlar kard : te, bu polie.. Numaras 57430. Dandie Gow adna hayat sigortas. u grdnz de vasiyetname.. Dinleyin, okuyorum.... Avukatn azametli bir tavrla gsterdii yavalk karsnda Adam'n sinirleri bozulmutu.. 386 Ne lzum var, beyefendi? dedi. Nedir bu merasim, anlayamadm? Siz o vasiyetnameyi yazdnz zaman ben de yazhanenizde, yamnzdaydm. ahit olarak bulundum, hatt ezbere biliyorum onu-. McKellar biraz kzm gibi bir tavr taknd : Merak etmeyin, dedi, usun srmez. Okursam adet yerini bulmu olur.... Mr. Lackie araya girmek, ortal yattrmak lzumunu hissetti.. Tabi, tabi canm.. Uzun srmez.. McKellar gzln takt, tok, fakat yava bir sesle, kelimeleri tane tane syleyerek vasiyetnameyi okudu. ok ksa ve sade yazlmt. ihtiyar Dandie, her eyini Mrs. Lackie'ye brakyordu. O ld takdirde de onun vrisi olan kocasna, yani Mr. Lackie'ye kalyordu. Mr. Lackie, memnun memnun, rahat bir nefes ald: Tamam, dedi. Zaten byle olmas gerekirdi. Artk mesele kalmad demektir. Fakat birden : Durun.... diye bir ses iitildi. Mr. McKellar bunu deta bararak sylemiti ve sylerken de kocaman yumruunu masann ortasna indirmitiHerkes dut yemi blbl gibi susmutu. Fakat McKellar oral deildi. Bu sessizlik iinde, nndeki kdn stne abanarak, herkesi ayn ayr bir kere szd. Dudaklarnda yine o alayc tebessm vard. Kaln kalarn atarak, dudaklarn srarak bu tebessm o ana kadar saklam, dikkatle saklamt. zerinde, harikulade bir srr nihayet ortaya atabildii aklayabildii iin rahatlayan ve bundan son derece haz duyan bir insan hali vard. Gzleri bir daha Robert'e evrildi. Mfik bir bakla Robert'in gzlerinin t iine bakarak mrldand: Bu vabiyetnameye bir de ek var. 20 Temmuz 1910 tarihinde, bizzat kendi el yazs ile yazd bir ek.... Mr. Lackie'nin azndan belli belirsiz bir ses kt. Robert noterin syledii tarihi hatrlamt. Marshal] mkfatn kaybettii ve Gavin'in ld o me'um gnd. 387 .McKellar, deta Mr. Lackie'yi inelemekten zevk alyormu gibi, kelimelerinin zerine basa basa anlatmaa balad : O gn, yni 20 Temmuz'da Dandie Gow yazhaneme geldi. Ona ben de Dandie derdim. Btn kusurlarna ve talihsizliine ramen, hl arkadamd demekle iftihar duyduum Alexandre Gow'a, yani sizin ailenizin reisine ben de Dandie diye, isminin ksaltlm ekliyle hitap ederdim. Geldi yazhaneme ve bana Sigortann hkmlerini deitirebilir miyim? diye sordu. Konu zerinde uzun uzun konutuk. Ve neticede, parasn, son meteliine kadar, anlyor musunuz, tahsilini tamamlayabilmesi iin Robert Shannon'a, yani u karnzdaki oturan ocua braktMcKellar'n bu szleri zerine odada bir lm sessizlii olmutu. Robert bembeyaz kesilmiti. Boaz, kalbi tkanm gibiydi. nanamyor. Bir trl inanam-yordu. Felketlere, daima felein sillelerini yemeye o kadar almt ki, kr talihinin bu glnde onu tekrar ve bu sefer daha byk iddetle yere vurmak iin bir emarenin mevcut olup olmadn dnmt. Mr. Lackie homurdanmaa balamt : Beni her halde kandrmaa alyorsunuz Mr. McKellar, dedi. Byle bir ey yapmasna imkn yoktu onun.. Hakk da yoktu tabii..

Avukatn gzlerindeki alayc tebessm derinleti.. Bilkis tamamen hakk vard. Polie, kendini hayatta olduu srece bakasna krdrlamaz, hi kimseye ciro edilemezdi ama, lmnden sonra istediine brakmak, vasiyet etmek de kanuni hakkyd. Mr. Lackie, perian olmutu- Alamakl bir halle Adam'a bakt. Ondan medet umuyor gibiydi. yle midir, Adam? Doru mu? Anneme kalmas lzm.... Bunu Adam sylemi ve Mt;Kellar'a bakarak ilve etmiti : nk akl banda deildi. Mc Kellar tersledi: Bu vasiyetnameyi yazd zaman akl pekla bandayd. En az sizin, benim kadar normal bir insand. 388 Ben itiraz edeceim bu vasiyetnameye. Mahkemeye mraacat edeceim. McKellar glmsemeyi brakmt imdi. Gayet tehditkr bir ifade ile konuuyordu. McKellar glmsemeyi brakmt imdi. Gayet Ve unu da aklnzdan bir saniye karmayn.. Kendi hesabma sizinle ben mcadele edeceim. Vilyet mahkemesinde de, damtayda da karnza ben kacam. Parlmentoda bile olsa sizi yere sereceim. Bu sizin iin hi de iyi olmaz Lackie. Artk sular idaresine mdrlnz iin ihtimal falan da kalmaz. Ona gre.... Senelerin verdii tecrbe ile birka kelime ile ya-ratverdii bu kk facia sahnesinin zevkim karmak istiyormu gibi bir an duralad ve devam etti: Sigorta taksitlerinin ounu karnz kendisi verdii halde bu paray almak istemiyordu, ihtiyara gelince.. Sigorta sresinin biterek parasn eline kendisinin almas iin mr vefa etmedi. Buna mukabil de parann hayrl, msbet bir ie yatrlmasn istiyordu. Robert'-in tahsili bu gaye iin biilmi kaftand. Ben bu gayenin gereklemesi iin elimden geleni arkama brakrsam bana da Duncan McKellar demesinler, anladnz m? Bunca hareketli mnakaadan sonra Robert'in inanmamas iin hi bir sebep kalmamt. Demek doruydu ha? Demek, dedesi ona bu kadar byk bir hediye brakmt ha? Peki ona neden hi bahsetmemiti bundan? Robert gzlerini nne dikmi, deta nefes almaktan korkuyor, yznn, btn adalelerinin gerildiini, kasldn hissediyordu. Birdenbire Kate'in sesi duyuldu. Kolunu da Robert'in boynuna dolamt: Bence en iyi ekilbu. Bakalar ne dnr bilmem, ama, ihtiyar Gow, en msbet yatrm yapm bana kalrsa..Jamie de heyecanlanmt: Bravo ihtiyara, dorusu.,.. . 389 Hain tabiatli, atk kal Kate'den ve parayla daima temiz ve namuslu iler yapmay dnen Jamie'den Allah raz olsun, diye dnd Robert, iinden, ocuk larun hi meakkatsiz yetimelerini, bymelerini temenni etti. Gzleri sulanmt. McKellar ktlarn toparlad. Kalkt. Robert'e hitaben: Yarn sabah saat 10 da seni yazhanemde bekliyorum. Fakat, hadi, imdi de beraber kalm. Yrrsn biraz. Hava alrsn. Robert'in gz kimseyi grmyordu. Sarho gibi odadan kt. XI Robert, o akam ge vakit avukat McKellar'in evinden kt. Robert, yani, Homosapien cinsinin kk kasabalarda yaayan memeliler familyasndan bir yaratk. Fakat heyecan iindeydi, tekilere hi benzemeyen, bambaka bir heyecen iinde. Bu iki ayakl yaratk, henz 18 yanda idi ama, sefalet yllarnn, karlk grmeyen bir akn ykn omuzlarnda tayordu. Bu arada eit eit felketlerle kar karya da kalmt ama, yine de pimi, olgunlam saylmazd. Yldzlarn gz krpt berrak geceyi iine sindirmeye alyordu. Kendi kalbinin de l l parlamakta olduunu hissediyorduimdi iyi bir istikbal alyor nnde. Hain grnl Iskoyal avukat ona bir vasi, bir koruyucu olacak bundan byle. Artk fabrikaya tam paydos.... Gelecek ay niversiteye balayacakt. Orada, rencilerin arasnda bir renci olarak

yaayacak, tp tahsili yapacak. Biyoloji, zooloji v.s. Bu sihirli kelimelere k o. Onlar syledike yanaklar kzanyordu. Formalinin, pelesenk ruhunun bayltc kokularn imdiden iinde duyuyordu. Sra sura mikroskoplar, karsnda canlanyordu. Mr. Smjth'in sylediinin aksine onun da bir mikroskopu olacak. O Mr. Smith onu grnce sevinecek her halde. Tahsilinin sonuna kadar yetecek paras var artk, ihtiyarn bu servete mukabil brakt bor da 20 ster390 linle kapatlabilecek kadar kk bir ey. Ye eve gidince ona kt bir ey sylerlerse.. Aldrmayacak, hi duymam gibi davranacakt. yle tembih etti nk McKellar. Pek yaknda Lomond View'dan tamamiyle ayrlacakt. istikbal prl prl nnde artk- Reid'le Alison gidiyorlarm. Gitsinler. O da gidiyordu. Onlara, yeryznde ryp gitmeye mahkm olmadn gsterecekti. Alison'a karj duyduu hislerin birdenbire deitiini farketti. Kendisini frenledi. Kimbilir, belki de bir zooloji bilginin hayatnda kadna yer olmayabilirdi. Ve bir gn, Viyana'da, mehur bir primadonna sahnede sylerken, gsnde madalyas, enesinde kk bir sakal bulunan nl bir profesr doktor gelecek. zel bir locaya kurulacakt. Birden durdu. Bunlarn ocukluk yllarna ait hayaller olabileceini dnd. nnde yaplacak nemli bir lboratuvar ii vard imdi. Onu yapmalyd. Gider ayak.... Yolunun zerinde Mukaddes Melike kilisesinin karanlk hayali ykseliyordu. Ruhu artk tamamen aydnlanm olan Robert'in buradan bekleyecei bir ey yok artk. imdi hi korkmuyor kiliseden. Rahip Roche-un onu buraya tekrar balamak iin sarfettii gayretlere nasl da mukavemet gstermiti. Karsnda diz kmedi. Kandrlmak tehlikesini tamamiyle atlatt. Hr dnceli bir insan olmaa doru ilk ve kuvvetli admn att. Fakat bir anda byk bir kuvvetin kendisini tuttuunu, boazn sktn hisseder gibi oldu- insann menei nden, isa'nn hayat na vanncaya kadar ok kitaplar okumu bir genti o. Adem'in kaburga kemii masalna glm, bir Fransz Kardinalinin Hristiyanlk gzel bir masaldr vecizesini beenmiti. Fakat, bazan iliine, kemiine kadar ilemi hislerin tesirinden kendini kurtaramyordu. Bir kran duas yapmaktan kendini men etmek istemiyordu. 391 Byk bir tezat iinde bocalyordu. Robert. Ve belki de daha ok zamanlar ayn tezatlarn girdabna kaplp yuvarlanacak, decek, kalkacak, fakat hep yryecekti. . Girdi ieri, fakat ok kalmad. ierinin karanl ile darnn aydnl arasnda ne muhteem fark vard. Parlak yldzlarn ve kutup klarnn aydnlnda gzleri biraz kamamt. Fakat iinde sonsuz .bir aydnlk vard. Byk yarnlarn, byk almalarn,, byk aklarn tahayylnden benliine scak scak yaylan sonsuz aydnlk. Bo sokaklarda akisler uyandran ayak sesleri, onu, byle bir aydnla doru gtryordu.... A. J. CRONIN _ Yeil Yllar Cilt1 www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu

Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com

Potrebbero piacerti anche